Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. gerekirse türkiye'yi işgal ederiz
-
2. merhaba ben vedat milor sorularınızı cevaplıyorum
merhaba, ben vedat milor.
gurme değilim ama yazdığım ve çizdiğim hemen her şey yemek ve yemeğin şarapla olan uyumuyla ilgili. ama takip edenlerin de bildiği üzere, bunlarla da sınırlı değil; elimden geldiğince ve bilgim el verdiğince, konulara sosyolojik ve iktisadi açılardan bakıp, daha genel bir tablo çizmeye ve neden sonuç ilişkilerini de ortaya koymaya çalışıyorum.
tv’deki programım sona erince sosyal medyaya daha çok zaman ayırma şansım oldu. birçok takipçim ile artık düzenli etkileşime girebiliyoruz. ekşi sözlük’ten de böyle bir etkinlik için davet gelince açıkçası heyecan duydum. ister şekeri bol, isterse de acılı veya asiditesi yüksek olsun, sorularınızı cevaplamayı dört gözle bekliyorum.
kanıt
edit: sorular için çok teşekkür ederim. her soruyu cevaplayamadığım için kusuruma bakmayın. ekşi sözlük gerçekten değerli bir topluluk. inanın bana birçok gazetecinin röportajda sorduğundan daha derin ve ilginç sorular sordunuz. yakında tekrar bir arada olmak dileğiyle...
sorularınıza verilmiş yanıtları görmek için şu bağlantıyı kullanabilirsiniz: (bkz: merhaba ben vedat milor sorularınızı cevaplıyorum/@vedat milor)
not: soru cevap etkinliğini mobil ve web tarayıcınızdan takip edebilirsiniz. -
3. rte'nin dine güncelleme çağrısı
sünni islam 1000 yıldır sabittir, değiştirilmesi ya da değiştirilmesinin teklif edilmesi de mümkün değildir. nurettin yıldız'ın asansörde birbirine yabancı kadın ve erkeğin halvet olacağına dair fantezisi sünni islamın kaidelerine uygundur, halvetin şartları bir çok ehli sünnet otoritesinin kitabında, hadislerde ve fıkıh kitaplarında sayılmıştır. elbette sünni islam aralarında nikah olmayan kadın ve erkeğin asansörde yalnız kalmasına müsaade etmez. buna karşı geliyorsanız muhtemelen sünni bir müslüman değil deistsinizdir. yine yumuşak battaniye ve yorganın erkekte şehvet duygusuna neden olabileceği iddiası ehli sünnet islamın ruhuna uygun bir yorumdur. çünkü sünni islamın 1000 yıldır istisnasız bütün otoriteleri bu yönde, bekar erkeğin şehvetinin kabarmasını engellemesi gerektiği ve zinadan uzak durmak için buna dair bütün önlemleri alması gerektiği yönünde yazılı kaynak bırakmışlardır. ayrıca 6 yaşındaki çocuk ile (halvetsiz, gerdeksiz) "nikah akdi" yapılabileceği, 9-12-15 yaşlarında ne zaman olursa regl başlayınca cinsel münasebetin başlayabileceği de sünni islama uygundur. nurettin yıldız'a kızacak adamın "neden böyle saçmalıyorsun" diyeceğine "neden bu kadar saçma olan bu dine inanıyorsun" diye sorması daha mantıklı olacaktır. çünkü sünni islamın doktrinine ve tarihsel kaynaklarına dair binlerce sayfa yazı okumuş biri olarak çok açık söylüyorum, turan dursun'un da söylediği gibi din budur arkadaşlar.
bak şimdi bugün 8 mart kadınlar günüydü değil mi? tükçe'de "kadının aklı kısa olur" diye bir deyim var. bu sizce türkçe'ye nereden girdi?
hemen açıyorsunuz gazali'nin ihya'sının 2. kitabının "muaşeret" başlıklı 5. babını, ilk sayfada yazan şey şudur:
--- spoiler ---
kadınlarla iyi geçinmeli ve onlara karşı güzel ahlâklı olmalıdır. kadınların aklı kısa olduğundan dolayı kocaları böyle yapmakla onlara merhamet etmiş olur.
--- spoiler ---
boşuna bangır bangır bağırmıyoruz bugünkü "müslüman türklük" aslında tam olarak araplıktır diye.
ayrıca esas mesele tayyip'in islamı yeterli derinlikte bilmiyor oluşudur. imam hatip lisesinden hadis-arapça derslerinden ortalama not ile mezun olmuş, sonrasında bir eğitim görmemiş, hayatı particilikle geçmiş, 4 çocuk büyütmüş, eğitime ingilizce öğrenecek kadar bile vakit ayıramamış. "ben hayatı filmlerden öğrendim" diye beyanı var. okumamış, yazmamış bir adamdan bahsediyoruz. bu tip çıkışların sonunda varacağı yer türkiye'deki yeni imam hatip sisteminin omurgasını şahsen emanet ettiği kişi olan hayrettin karaman ile görüşüp aslında nurettin yıldız'ın sünni islama uygun beyanlarda bulunduğunu fark etmek olacaktır. o yüzden heyecanlanlanacak bir durum yok.
ortada reformluk falan bir durum da yok, hatta cemaatleri ve cemaat peşinde koşan vatandaşı ürkütmemek için yakın bir zamanda bir konuşmanın içinde sağlam bir ehli sünnete bağlılık vurgusu mutlaka ama mutlaka gelir. -
4. içki içen insanların ahirette vereceği hesap
ne içtiyse onun karşılığında vereceği hesaptır.
misal şu aralar 50cl ortalama bi fıçı 11-13 bandında gidiyor. az içerse az hesap verir. -
5. ercan yazgan
allah rahmet eylesin.
memnun kaygısız, kapıcı cafer. başka bir 90’lar fenomeniydi.
08.03.2018 saat 23:45'de tedavi gördüğü hastanede hakkın rahmetine kavuşmuş.
+cafer geldin mi koçum?
-geldim yavuz bey buyruuun -
6. devlet hastanelerinin tek entry'lik özeti
başımdan geçen olayı kısaca anlatayım ve herkes devlet hastanesi, devlet hastanesinde çalışan doktor nedir ne değildir anlasın.
15 gün kadar önce geçirdiğim bir grip sonrasında sol koltuk altımda bir şişlik belirdi. dokununca acıyan, pinpon topu gibi bir kitle elime geldi.
her ay 700 tl bağkur primi yatırdığım devletimin, eyüp devlet hastanesinin genel cerrahi bölümünden 2 gün sonraya randevu alıp gittim.
doktorun randevu ekranında adım yazınca girdim, diyalog aynen şöyle oldu:
ben: merhaba iyi çalışmalar.
doktor: buyrun oturun
ben: teşekkür ederim
doktor: şikayetiniz nedir?
ben: sol koltuk altımda bir şişlik var, elimle yokladığımda da bir kitle elime geliyor
doktor: acıyor mu?
ben: evet
doktur: (bilgisayarla uğraşarak) size antibiyotik yazıyorum, bitince gelin bir daha bakalım.
şaka gibi ama böyle. neremde ne olduğuna bile bakma gereği duymadan hemen teşhisi koyup ilacı yazdı doktor bey.
neyse ben hala "herhalde acıyor dediğim için enfeksiyon için antibiyotik yazdı, enfeksiyon geçince muayene edecek, ultrason isteyecek" falan gibi salakça bir iyimserlik içindeyim.
10 gün antibiyotiği kullandım, sonra yine gittim.
doktor: şikayetiniz nedir?
ben: ben 10 gün önce gelmiştim, koltuk altımda bir kitle vardı, antibiyotik vermiştiniz, şu an ağrı kalmadı ama pinpon topu büyüklüğünde bir kitle duruyor hala.
doktor: onu istersen aldırabilirsin. ama kalabilir hiçbir zararı yok.
ben: ??? yani rahatsız oluyorum, alınırsa iyi olur tabi
doktor: o zaman büyük bir merkeze gidip aldırabilirsin.
adam bir kere bile eliyle muayene etme gereği duymadan (ki koltuk altı temiz ve bakımlı bir adamımdır yani) uzaktan bakarak bana teşhis ve tedavi yaptı. üstüne bir de öneri getirdi.
bu doktor demeye bile dilimin varmadığı adam beni muayene ettiği için devletten kaç para aldı bilmiyorum ama o aldığı para haram zıkkım olsun.
"ulan göt oğlanı, daha kitle dediğim şeye bakmadan bana antibiyotik verdin, yine bakmadan zararı yok diyorsun, sen müneccim boku mu yedin" diyerek kafa atabilirdim ama biliyorsunuz doktorlara dayak atınca medeniyetsiz oluyorsunuz. -
7. çocukluğa götüren tatlar
(bkz: balkon demiri tadı)
-
8. 9 mart 2018 alanyaspor medipol başakşehir maçı
entelektüel birikimim bu maçı betimlemeye yetmiyor. elit halimden sıyrılarak söylemem gerekirse başakşehir'in bacısını siktiler.
-
9. yazarların paraları yetmediği için alamadığı şey
fakir edebiyatı yapmak gibi olmasın ama zamanında paramız olmadığı için bırak oyuncağı,kalemi, defteri falan da bildiğin ekmek alamadığımız oldu. bildiğin ekmek lan ekmek !! kaç para bir tane ekmek çanağına tükürdüğümün dünyasında. aklıma geldikçe gözlerim dolar ağlayamam. erkek adamız sonuçta ''erkekler ağlamaz'' diye bir şey çıkarmış birileri zamanında. neyse akşam akşam celallendik yine iyi akşamlar sözlük yine de şükür bir günü daha bitirdik.
-
10. yeşili sev klitorisi okşa
babalar gününde "çiçeği öp taşakları yala" pankartımı hazırlıyorum madem.
-
11. vedat milor'un 20 günlük süt kuzusu yemesi
hayvanları besleyip büyütüp kesip yememiz hadi neyse ama daha annesine doymamış ufacık yavrularını öldürmek canımı acıtıyor. o kadar da lezzet almayıverin ulan bir öğünden.
iyi bir şey değildir.
edit: 20 günlük ile 1 yaşında ölmesinin farkı ne demişler. 300 spartalı filminde kral savaşa giderken katılmak isteyen bir gence "henüz bir kadının sıcaklığını hissetmiş olamayacak kadar küçük" diyordu. 20 günlük kuzu da çayır çimen dolaşıp hoplayıp zıplamanın keyfine varamamış olacak kadar küçük. henüz annesinden süt emen bir bebek. -
12. kedi seven erkek
şu sıpa sevilmez mi, yenir hatta... tık tık
-
13. bülent ersoy'un elvis presley şarkısı cover'laması
ya kardeşim dinlemedim çirkindir diye yorum olur mu. bu nasıl entry şeklidir.
dinledim çok çirkin. * -
14. ilk görüşte aşık olunan şehirler
bergen
-
15. 8 mart 2018 mng kargo kuryesinin hakareti
yazmayayım diyorum ama kendimi tutamadım...
"çalışan hakkında gerekli tedbirin alınacağını benimde isteğim doğrultusunda işten çıkarılmayacağını ancak cezasının mutlaka kesileceğini ve bundan sonra şube dahilinde hiçbir çalışanın bu şekilde bir muameleyle karşılık vermeyeceğini anlattı."
na anlatıyorsunuz birader siz? kafanız mı güzel?
adam sana "orospu" diye küfür etmiş! hastalığınla alay etmiş!
şirketin iki yetkilisi arayıp da gazınızı alınca olay çözülmüş olmuyor.. bırakın şu "ekmek parası" goygoyunu.
yapılan muamelenin karşılığı laf salatası değil "ceza" olmalıdır! kesin ve net.
üstüne yanlışlıkla kahve dökülen insanlar milyonlarca dolar tazminat alıyor medeni ülkelerde!
yok mücella mı müberra mı ne bilmemne hanım aramış da kurumsal iletişim şeysi çok ilgilenmiş de...
geçiniz kardeşim bunları! -
16. doktorlara ait instagram hesapları
-
17. ekşi itiraf
çoban olmak istiyorum.
-
18. diktatör değil vibratör istiyoruz
8 mart dünya kadınlar gününden feminist sloganlarından biri.
ezilen kadınların haklarını sokakta değil de seks shopta arasaydınız bulurdunuz. bu hengameye ne gerek vardı?
bu feminist türlerin vajinaları sayesinde hak bildikleri ve gördükleri, ilgi ve pozitif ayrımı, daha da fazlasını bekledikleri iki yüzlülüğünü biliyoruz da altı üstü bir pankarta 2 kelam yazacak beyin gücünü(!) de bundan aldıklarını görmüş olduk. aslında daha uygun bir sloganları vardi da geç kalmışım. (bkz: yeşili sev klitorisi okşa)
resim
resim2
başlık bir yana dursun, sizin minvalden bir kaç kelam da biz edelim madem.
feminist yaşa
taşaklarımı okşa
(burda bir yergi değil de nihai bir gerçekliğe vurgu var.)
benim bedenim, benim taşağım.
(burda, toplu taşımada sıkışıp acı çeken torbalara atıf yapıyoruz . 2 metre bacak germekten bahsetmiyorum. bir kadın yanina oturunca normal duruş pozisyonundan, bacakları birbirine kaynaştırmaya zorlanan toplumsal baskı. gidin görün.)
korkma! düşmandan, saldır
ıstediğin zaman utanma kaldır
(burda ise ereksiyon halimize vurulan toplumsal prangaya... bizim vucudumuz bizim hormonlarımız, kime ne kendi haline takılmasından? yeter ki istesin.)
10 santim yetmediyse, al şu parayı manava git.
(burda ise erkeklerin penis boyuyla ilgili oluşturulmuş yargılara bir dokunuş. organik çözüm. )
bir kadına asla güvenme
mucize mi istiyorsun?
parasını ver yeter.
(burda ise kadınların, iliskilerindeki maddiyat düşkünlüğü ve bundaki iki yüzlü tutumu.. heğsey para değil taammi.)
cüzdanımda tekli condom
sokakta isyan var.
( maddiyat vol2)
eğilip yalarken bakardın aciz
param yetmeyince hemen de taciz
( herhangi bir isine gelmeme durumunda, kadının çok rahat prim yapabileceği, yaptığı iftira atabilme durumuna yergi. sözlükten bile örneği var asfg.)
kukunuz, akciğerleriniz değildir!
( sadace dişiliği sayesinde var olabilmiş, bir yerlere gelebilmiş, tek vasfı memeleri olan kadınların hayati organı.. bil bakalım?)
ekmek alma, bira al.
( evde oturup kociskosunun emeğini yiyen kadınlar uğruna keyfinden ne kadar ödün vereceksin?)
masa başında ojen mi aşındı?
buyur, maden hep siyah.
topuğu kırıldıysa yenisini al
ınan hic kırılmaz postal
(toplumsal olarak erkeklere yüklenmiş meslekler. zorunlu olanı da..)
haklisiniz, biz erkekler suçluyuz.
kadın olmaniz, spermlerimizin hatası.
(cinsiyeti belirleyen tarafın erkek eşey hücreleri olduğundan mütevellit)
bir doktora git, hep tuvaletin geliyor.
( hesap kitleme klişesi)
porschede yala şahinde ağla
( otuzuna kadar, erkek erkek gez sonra bir gariban bulup yamanma klişesi bu da)
ınandina bilim ınadına bilim a d a m ı
gibi gibi daha yüzlerce yazılır, çizilir.
neyse uzatmayayım, bazı haklı sebepleri kendi aşağılık kompleksi zihinleriyle kirleten feminizm e karşı bir iki kelam sadece. bir de canım sıkılıyordu.*
edit: harf düzeltme + pusuda bekleyen çaresiz meriç ve aşağılık kompleksi li feminist turnusolumuz hayırlı olsun. hadi eğlendirin bizi.
+
biri de bunu yollamış, az önce.
yüce feminizm eğlendiriyorsunuz lan güzel. -
19. ahmet şık
-
20. almanlar şokta türkiye bunu nasıl başardı
"türklere talan edilecek yeşil arazi ver, anasını bile siker" şeklinde cevap verilmesi gereken alman şaşırması.
-
21. türk kadınının torun bakma mecburiyeti
içine doğduğumuz kültürde anne ya da kayınvalide iseniz ve çalışan anneye sahip bir torununuz oldu ise o toruna bakmanızın beklendiği gerçeği.
son dönemde iş çevremdeki insanlardan gözlemlediğim bir şey var; annelere güvenip çocuk yapmaca.
annenin buna mecbur bırakılmasına eleştirel yaklaşıyorum ben. türk kadınının genelinde bir anne fedakarlığı, aile için hayatını heba etme geni olduğu için anneler bu durumu otomatik olarak kabulleniyorlar ama bence burda yanlış bir şeyler var.
ha alan razı, veren razı sana ne oluyor derseniz de haklısınız ama sözlük bana fikir beyan edebilme olanağı sunmuş, kullanıyorum.
artık kadınlar çalışıyorlar ve işe başlarken de çocuğa bakması için anneleri görevlendiriyorlar. hatta bu o kadar doğal gelişiyor ki oturup karar vermek gerekmiyor, anneanne/babaanneye varsayılan olarak tanımlanmış bir görev bu.
şimdi bunun elbette farklı dinamikleri var; belli sosyoekonomik koşullardan bağımsız düşünemeyiz. ailede herkes çalışmak mecburiyetinde olabilir; çocuğu bakıcıya verecek bir bütçe söz konusu olmayabilir. o zaman çiftin annesine çocuklara göz kulak olmak dışında bir seçenek kalmaz. ama burda da o çocuğun neden yapıldığını tartışabiliriz belki. hatta bazen birden fazla çocuğun.
bir örnek vereceğim; iyi para kazanan bir çifte ait bir örnek.
biri 7 biri 2 yaşında çocukları var. 7 yaşında olana hep babaanne bakmış, şimdi de 2 yaşında olana bakıyor. peki neden bu kadın 60 yaşında kendi hayatını yaşamaya devam edemiyor? kendi çocuğunu büyütmüş, evlendirmiş ama neden hala sorumluluktan kurtulamıyor? on yıldır her gün evde torunlara bakıyor ve çiftin keyfine göre bir hayat sürüyor.
ben anneyi tanıyorum ve onun anlattıklarını dinlerken kadına büyük haksızlık ettiklerini düşünüyorum.
“yahu bu kadın bize büyük fedakarlıklar yapıyor, hayatını torunlar uğruna heba ediyor. ne yapsak bu emeği ödeyemeyiz” demesini bekliyorum.
ama o şuna benzer cümleler kuruyor;
“hanımefendinin günü varmış, hanımefendi arkadaşlarıyla çıkacakmış, aaa yok hanımefendi haftasonu evde olmak istemiyormuş, attı gitti çocukları”
pardon ama kimin çocuğunu kime attı? zaten çocuklar sizin, bu durumda sorumluluk da sizin. neden bu kadınlar sizin çocuklarınızı da büyütmek zorunda?
neden 60 yaşında bir kadın kendi arkadaşlarıyla özgürce gezebilme lüksünü yaşayamıyor? neden 10 yıldır çocuklarınıza bakan bir kadın bir gün "ben bugün alamayacağım" dediğinde o kadını cadı ilan ediyorsunuz, trip atıyor, surat asıyorsunuz?
benim aslında derdim de sorum da tek. neden bizim ülkemizde kadının kendi hayatı olamıyor? neden kadın ailesi için etini, kemiğini, iliğini teslim etmek zorunda?
edit:imla -
22. keanu reeves
sol frame'de adını görünce yine metroya bindi sandığım
-
23. 9 mart 2018 galatasaray-uefa toplantısı
durumu özetler nitelikte bir akrostiş yazmama vesile olmuş, sinir bozucu toplantıdır.
gülmedi yüzümüz bu defa
önce östersunds, şimdi uefa
taşaklarımı hissetmiyorum, bitsin artık bu cefa
en başından dediydik, dursun özbek istifa
günler hızlıydı, bariz yalan olduk
ebesini s*ktmn liginde, 7 milyon euro ediyor alper potuk
lafa gelince diyorsun ki, türk futbolu bir boka benzemiyor moruq
da vinci misin mübarek, hem gizemli hem sokuk
iki yıldır taktı zaten uefa, dağıldı saç baş, etraf yara, bere, oyuk
kral idi drogba ve sneijder; biz pastaya çilek bildik, oldular göte pamuk -
24. muhterem cumhurbaşkanım haddinizi aşmayınız
roterdamdan konuşması kolay. götü yiyorsa gelsin türkiye hudutları içinde söylesin bu lafları...
tanım (bkz: sikerler kamil) -
25. canan karatay'ın protein tozu açıklaması
kadın profesör amk ya nasıl dikkate alınmasın anlamadım. seni mi dikkate alalım ey pembe götlü starbucks fatihi.
tanım: gayet dikkate alınması gereken bir açıklama. -
26. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı
arkadaş 16 kişi dertleşelim diye link atmış. ikişerliden sekiz grup olup dertleşsenize...
tanım: bir veri tabanı -
27. doktora şiddetin yasallaşması gerekmesi
troll ya da gerçekten mal ayırt edemedim
-
28. hülya avşar'lı #kadıngüçlüolursa reklamı
bu kadın şey degil mi ya? hani şu "erkeklerin arada bir çaktırmadan aldatması gerekir." diyen şahıs. yahu her şeyi anlarım da kendi kadınlığına bile saygısı olmayan bir varoş'u neden kadınlar günü reklamında oynatırsınız ki? akla hayale sığdıramıyorum gercekten.
-
29. hamburgeri süper olan mekanlar rehberi
(bkz: kadıköy b.o.b)
arkadaşlar bir hamburger manyağı olarak söyleyebilirim ki b.o.b (best of burger) muhteşem hamburger yapıyor. bu kadar sulu, güzel ekmekli burgerci zor bulunur.
adamlar mutfak elvideni veriyorlar bir de, elleriniz kirlenmiyor muhteşem bir uygulama. aklına gelenin aklına sağlık. sos olarak da wasabili mayonezleri çok başarılı.
moda yolunda, fil'in olduğu köşeden dönünce 20 metre sonra sağda.
ve tabii defalarca söylenmiş ama ben de boş geçmeyeyim,
(bkz: mini eatry)
yeditepe gastronomi okuyan 2-3 gencin açtığı, mutfak konusunda eğitimin ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seren şahane sempatik mekan. 4-5 çeşit burgerleri var, hepsi birbirinden güzel. tavsiyem 2 kişi gidip tüm çeşitlerden söylemek ve yarım yarım yemek. zaten ikiye bölüp servis ediyorlar.
bu da moda yolunda, victor levy şarap eviyle zeplin, ayı'nın falan olduğu yolun birleşme noktasında kalıyor. -
30. 8 mart 2018 çaylak onay rezaleti
çaylak, bütün tuşlara basıp bölüm geçmiş.
-
31. cep telefonu ekranına koruyucu takmayan tip
tuvalette ekmek yemeyi bir tehlike olarak gormez.
-
32. dini yayın yapan programdan kovulan ateist genç
oldukça çirkin bir saldırıya maruz kalan gençtir.
dindar bir müslüman olarak bu gencin maruz kaldığı insanlık dışı muameleye üzüldüm.
eğer ateist birine dini anlatmak istiyorsan bunun yolu canlı yayında ağır hakaretler etmek ve aşağılamak değil, insanlığınla ve güzel ahlakınla örnek olmaktır.
ateist olduğu için muhtemelen haline "şükretmiştir".
allah müslümanlara akıl, fikir, şuur, izan ve feraset versin.
islamı bu yobazlardan korusun. amin. -
33. çiftlik bank
facebook sayfasındaki yorumlar inanılmaz eğlenceli.
--- spoiler ---
lütfen pes etmeyin. ne olursa olsun pes etmeyin. mehmet aydın'a sesleniyorum kardeşim ne olursa olsun pes etme. allahın izniyle hepimiz ailelerimizle birlikte arkandayız. varsın paralarımız yatmasın geç yatsın ama sen çiftlikleri tarımı ayaklandır. allahına kurban senin.
--- spoiler --- -
34. kadınlara bayan demek
bugün bir arkadaşım bir olay anlatırken önce bayan dedi, arada yarım saniyelik bir sessizlik olunca hemen kadın olarak düzeltti. işte ben bunu saçma buluyorum.
mesela bir arkadaşım vardı böyle hem solcu hem abartılı feminist. tiksindiğim iki şeye birden sahip olsa da iyi arkadaşımdı*. bir gün bakkala girdik, yaşlı başlı bir adam işletiyor dükkanı. adamın ağzından bayan kelimesi çıktı. bizim arkadaşın bir anda gözü döndü, “bayan değil amca, kadın diyeceksin” dedi sinirle. e şimdi bu amca da dönüp “amca değil sik kafalı, beyefendi diyeceksin” dese olur mu? olmaz.
ben böyle kelimelere takılan insanların problemli olduğunu düşünüyorum. problemli olmak önemli bir şey değil gerçi, hepimizde var. alt tarafı bir kelime, ha kadın demiş ha masa demiş ne fark edecek? ülkedeki çoğu insan zaten bir mesaj vermek için kullanmıyor ki bu kelimeyi. bana istediğinizi diyebilirsiniz mesela, erkek olur, çocuk olur, adam olur, herif olur, oğlan olur, hatta yarrağım bile olur yani. ne değişecek lan siz bana x şekilde hitap etseniz, hayatıma bir etkisi mi olacak?
bırakın artık politik doğruculuk saçmalığını. tamamen döneme göre şekillenen ve hiçbir mantığı olmayan bir şey bu. kullandığınız kelimeler değil, bir konu hakkındaki gerçek düşünce ve hareketleriniz önemli. -
35. ezmanın tagayyürü ile ahkamın tagayyürü
ibrahim kalın şunu deseydi daha anlamlı olurdu.
görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selâmetten
çekildik izzet ü ikbal ile bâb-ı hükûmetten -
36. 9 mart 2018 eti cin rezaleti
rezalet puanı 10/10 olan rezalettir. mutfaktaki eti cinimi sokakta yakarak protestoya başlıyorum.
-
37. pancar üreticisinin isyan etmesi
mevzu bahis çiftçinin ''eee sen verdin oyu, sen şuna şunu dedin vaktinde'' diye ''kendi işleri aksayınca muhalif olmuş bir emekli bir akp seçmeni'' olduğu kanısına nereden varıldığını pek merak ettiğim adam.
bu adamı bu şekilde eleştiren salakların hepsi adamın şivesinden ve çifçiliğinden bu yaftayı yapıştırıyor. bu da şunun en büyük kanıtıdır ki: o cahil, fırsatçı, gerici, aptal diye belledikleri adamlar yüzünden değil, bizzat kendileri yüzünden yaşıyoruz biz bu sikik düzeni.
adamların zekasına gel yav. şu videoyu olmayan taşağumu sağa yatırıp izliyorum, sola yatırıp yine izliyorum yine de adamın bir zamanlar bu insanlara oy verdiğine, desteklediğine, bir takım grupları bir takım isimlerle çağırdığını çıkaramıyorum. bu gerizekalılar sahip olduğu ön yargının kalitesizliğini algılamaların geç, düşündüklerinin pürü pak halüsinasyon ve birinin kimliğine yönelik iftira olduğunu da çakozlayacak kalibreye de sahip değil. şayet böyle sikikler olmasa adam gibi bir muhalefetimiz olacaktı belki de memlekette.
genellemeleriniz de götünüze girsin. bunlar hep böyle yea diyip siktir edin. siktir ettiğinizi sandıklarınız onlar değil, bilakis sizsiniz. eninde sonunda adamın da dediği gibi hepimiz tam da bu yüzden ''gebereceğiz''.
edit: (bkz: #74849781) bak bi tanesi de böyle genellemiş.
oğlum siz hakikaten eğitilemezsiniz, bu saatten sonra sizin hamurunuz arınmaz.
madem şu hayatında bir kere görüp konuşmadığın adamın neler yaptığına dair bu tespitleri sıçıp bir de bu hayali tespitler üzerinden aç gözlülüğüne, zebünküşlüğüne pay çıkarıyorsun ben de aynısını sana yapacağım.
istanbul'da ya da herhangi bir nispeten gelişmiş büyük şehir'de yaşayan üniversite mezunu bir sikiksin. tanıdık vasıtasıyla girdiğin bir işte hiçbir şey üretmiyor, tıpkı senin gibi elle tutulur bir şey üretmeyen bir takım insanlara para kazandırmak için ara eleman olarak çalışıyorsun. muhakkak 21. yy'da uydurulmuş bir taytılın vardır. sabahtan akşama kadar acun ılıcalı programları izliyorsun, sörvayvırda, yemekteyizde liberal olmanın inceliklerini, arkadan vurmanın önemini, erdemliliğin de erdemin de amına koyayım, bu dünya etme bulma dünyası diye işine bakmanın, her devrin adamı olmalık kalibresizliğinle yaşayıp gidiyorsun.
bak koçum, ben liberal ekonomiyi icat eden, liberalizmin de amına komuş bir ülkede bir dönem yaşadım. döndüğümde hem bedensel hem ruhsal bir yığın problemle döndüm. neden biliyor musun? inanmazsın ama suyundan, yemeğinden. inanmazsın ama liberal ekonominin dar gelirli beni mahkum ettiği gıda erişim mekanizmalarında aldığım birbirinden sikik, hormondan ebesi sikilmiş ürünler, monosodyum glutamattan tadı tuzu evrim geçirmiş yiyecekler, her ama her bokta eksik olmayan mısır şurubu. vücudumda iltihaplı yağ bezelerine, polikistik over risikine ve kapı gibi bir depresyona neden oldu.
senin gibilerin aldığı kişisel gelişim kitaplarında çakraların öneminden bahsedilir. gerçi sen fengşuculara, hare krişnacılarla alay edersin ama çakralar ''geyçek''tir. ne der o çakralar, nerelerde koşullanır o çakralar? senin o liberal ekonomi phrase arkasında kalitesiz fırsatçılık yaptığın azgın piyasa modeli seni sen yapan, insan yapan ve sağlıklı, mantıklı bir şekilde var eden bütün özelliklerden geri koyuyor. çünkü senin enerji kaynağının ne olduğunu biliyor. seni gerek yediğinle, içtiğinle, gerek kıçına sürdüğünle, gerek izlediğinle, dinlediğinle düşünemez, üretemez, uyuşuk bir sürüngen haline getiriyor. bu salaklar eğer çok isterlerse, akıllıca davranır(!), girişim yapar(!), bir boklar karıştırırlarsa malum kimselerin ellerinde tuttukları küçük sikik sığır dünyalardan kendilerine pay vereceklerine inanırlar. nah veririler koçum. senin ''liberalizm'' dediğin, anca o kadarını bildiğinden o isimle hitap ettiğin dünya düzeni böyle bir şey işte. adama halüsinasyon gördürtür. bu adamlar sığır gibi yaşamayı maharet olarak modelize eder ve satar, bu sığırlar da ömrü boyu sığır gibi yaşamak için götlerini yırta yırta çalışırlar. üretseler yine iyi, bi sikime de yaramayan işlerde çalışırlar bunlar hep.
şimdi siktir git, geri kalan 30-40 seneni o hayalini kurduğun çok liberal ülkenin macrocenter'ında aldığın küçük süprizlerle kendini şımartarak tüket. yediğin safi kanserler götünü tırmaladıklarında da bu açık görüşlülükleri sallarsın.
adamların üzerinde yaptığı hipotez bile kendi düşüncesi. kendisi öyle bir durumda onu yapacağından emin olduğu için, başka şekilde hareket eden insan ihtimaline gerçekçi bakamıyor. hoş, bu adamların fırsatı olsa ve dediğin gibi yapsalar ne olur amın feryadı? adam üretemiyoruz, kazanamıyoruz diyor. o haldeki adam satınca fırsatçı, haksız, aç gözlü çomar pezevenk mi oluyor? e hani sence serbest piyasa rulez dı? adamları neden bununla accuse ediyorsun o zaman sikik?
götüme de girerse girsin bu entry. -
38. protein tozu yüzünden antrenmanda ölen sporcu
tahmin edildiğinin öğrenildiği iddia edildi cinsinden haberciliğe yeni bir örnek daha.
-
39. 9 mart 2018 ibrahim kalın güncelleme açıklaması
nesini anlamadınız hala bilmiyorum!ezmânın tagayyürü ile ahkâmın tagayyürü inkâr olunamazmış işte!allah allah!
-
40. türkiye-romanya kum kavgası montajsız görüntüleri
bu turabi kadar karaktersiz bir mahlukat görmedim lan. kendisinin insanlara yapmadığı pislik yok, adama kum atıyor bide.
bu kodum koca kafalısını televizyona çıkarıp, millete izleten zihniyette de gram akıl yok. -
41. 2018 yılında hala mp3 indirmek
ister old school deyin, ister demode,ne derseniz deyin, hala ve hala mp3 indirip arşivleyen, cebinde mini mp3 playerı ile dolaşanlardanım. fizy spotify vs anlamam, bilmem. mp3den vazgeçmem, geçemem.
edit : winampta dinliyorum üstelik. 3-5 seneye retro diye moda olur bak bu bi de, winamp skin ararsınız sağda solda, bok atarken 2 kere düşünün -
42. duş şampuanı yerine sabunla banyo yapmak
1 yıldır gerçekleştirdiğim eylem. beyaz hacışakir kalıp sabun kokusunda gizlenmiş çocukluğumu buldum. hem daha sağlıklı, hem de huzurlu.
-
43. takımın kel ve tecrübeli lider futbolcusu
(bkz: zinedine zidane)
ciddi misiniz ? nasıl kimse yazmaz ? -
44. challenger uzay mekiğini düşüren şeyh
roket düşürür ama prostata çare bulamamıştır.
öyle ulvidir.`:!` -
45. yenisi çıkmayan mükemmel oyunlar
(bkz: dune)
(bkz: dune ii)
bir de (bkz: ski or die) vardı.
89 yılında bilgisayara ilk yüklenen oyun :) -
46. taksiciyle minibüsçünün kaza yapması
hakkında iki üstte linki verilen videoya yapılan yorumla akşam akşam yarmış versus.
"olm ermenistan güney kıbrıs milli maçı izler gibi oldum. kimi tutçağımı bilemedim?"
dsahgdjasdas. -
47. yazarların ilişki durumlarını anlatan cümle
karşılıklı sevip sevildiğim sadece bir kişi oldu. o da gerçek miydi yalan mıydı hâlâ bilmiyorum.
-
48. kırdıysak özür dileriz
kırdıysak özür dileriz
özür dilemek erdemdir. peki, özür neden bu kadar zor dilenir? affedilmek insanı çok mutlu edecekken özür dilemek neden hemen yapılamaz? belki doğru zamanı beklemek, belki de insanın elinden gelmemesidir.
bilemiyoruz…
tek bildiğimiz eninde sonunda bunun yapılması gerektiği.
şimdi biz de özür diliyoruz.
axe kapakları uzun zamandır kırılıyordu ve inanın, biz de bu sorun ortaya çıktığından beri üzerinde çalışıyorduk. süreç biraz dolambaçlı ve uzun sürmüş olsa da günün sonunda zaman geldi. axe’ın artık yeni kapakları var.
kırıldıysak ve bu yüzden kırdıysak özür dileriz... -
49. 1 kuruşların para üstü olarak verilmemesi
piyasada yıllardır hiçbir nakit alışverişimde bana 1 kuruş para üstüm ilgili kuruluşlar tarafından asla verilmiyor. örneğin 3,97 ? tutan bir alış verişim için benden 4 ? alınıyor. para üstü sorulduğu zaman karşı taraf tarafından 1 kuruşun peşine düşüyor imajı yaratılıyor veya kasada yok diyip geçiştiriliyor. ilgili para miktarı müşteriye kasada yok diye verilemiyor. müesseseler asla bu durumu kendi bütçesinden kesintiye uğratmıyor. hiçbir avrupa ülkesine bir market alışverişinizin parası sırasında size eksik para üstü verildiğini göremezsiniz. son 1 cente kadar tüm para üstü size ödenmesi gereken şekilde ödenir. ülkemizde bu şekilde olmadığına göre çok ciddi bir denetim eksikliği var demektir.(yani bildiğiniz gibi) son zamanlarda; örneğin 32,95? tutan bir alış verişimde 5 kuruş veya benzeri örneklerde 10 kuruşum kasada yok veremiyorum şeklinde sürekli kasalarda kalıyorum. hakkım olan para üstünü alamıyorum resmen. ve bu senerdir böyle. eğer devlet bu işin denetimini haksız kazanç sağlayıp uygun para üstününü kim veriyor vermiyor denetlemesini sağlamıyorsa piyasada eskisi gibi fiyat etiketlerinde para üstü sadece 5-10-25-50 kuruş ile işlem görecek şekilde düzenleme getirilmesini öneriyorum.
devlete olan maaliyeti 0,89 kuruş olan 1 kuruşlar vatandaşa uygun alışverişinde hakkı olan nakit para kullanımını kısıtlıyor ve yine hakkı olan para üstünü alamamasına neden oluyor.
bu istanbul'un her yerinde bu böyle; fakat olmamalıdır.bu işin denetimi almanya'da, çek cumhuriyeti'nde veya danimarka'da.... her nasıl sağlanıyorsa aynı şekilde denetlenmeyecekse ve biz vatandaşlar hiçbir zaman (senelerdir olduğu gibi) para üstümüzü alamayacaksak uygulama kaldırılmalı yerine alternatifi getirilmelidir.
günlük total alışverişlerimde toplam 6 kuruş para üstü alamadığımı düşünelim.
0,06 x 365 gün = 21,9 (yıllık zararım.)
bu uygulama 2005 senesinden beri var sanırım.
2018-2005 = 13 yıl
13 x 21,9? =284,7 ?
(bu analiz sadece 6 kuruş üzerinden yapılmıştır. günlük olarak 6 kuruştan daha fazla para üstü alamıyorum genellikle.)
nakit parada bu olay bu ülkede çözülemiyor...
edit: ülkede para üstü isteme veya nakit para da kullanabilme hakkının doğru düzgün denetlenmesinin istenmesini uyuşturucu satmakla ilgili sanan falan var, ama bazıları beni anladı.. -
50. eşiniz aids olsa onu terk eder misiniz
aldattıysa aids olmasına gerek yok terk etmek için. aldatmadıysa kan yoluyla vs hiv+ olduysa o zaman full destek olunmalı. terk etmek ne demek amk.