bazı gerizekalı taraftar kitlesi hariç, sözlükte çok nadir bir olay olmuş. aklı başında fenerbahçe ve galatasaray taraftarları ilk kez hem fikir. bu adama 10 milyon veren salaktır. kötü futbolcu olmadığını herkes kabul ediyor fakat bu istenen fiyatın manyaklık olduğunun farkında. çok güzel bir durum bu.
az gelişmiş taraftar profili alan tarafla dalga geçer. aklı başında iki takımın taraftarı da bu fiyatlara bu adamı istemiyor bu kadar basit.
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. irfan can kahveci
-
2. clubhouse
ulen ne acaip ya. bizim 'beyaz türkler' buraya hemen doluşmuş tabi ve yukardan yukardan konuşmak suretiyle, buralara 'herkesler' gelirse biz çıkarız abi demeler başlamış. yahu sen ne zaman girdin, ne ara mekanı sahiplendin de diğerlerini hemen ötekileştirdin. ondan sonra da bu ülke neden böyle. işte tam da bundan, yani eşeğin skinden.
en tahammül edemediğim kitle, şu anda bizim ülkenin en göbeğine kurulmuş, hiçbir şey yapmadan etrafı boklayan kitle. neymiş 1-1,5 aya kalmaz çıkıp giderlermiş uygulamadan. afedersin de clubhouse'un çok da umurundaydı. -
3. yeni rakı'nın almanya'da yayınlanan reklamı
bir ürün düşünün ki, üretildiği ülkede reklamı yapılamayıp başka bir ülkede reklamı yapılmaktadır.
ne tuhaf değil mi? vay rakıcı almanlar vay..!
önemli not: türkiye'de ilk rakı fabrikası, 1901 yılında 2. abdülhamit zamanında kurulup faaliyete geçmiştir. "deniz kızı rakısı" ve "üzüm kızı rakısı" olarak iki ayrı marka ile. -
4. gedson fernandes
sırf gs almasın diye 12 milyon euro +denizi verdiğiniz irfanı sokun şimdi bir tarafınıza.
ahahajajahahhaha
himmetspor ühühühü, 1923 yılında kazandığımız şampiyonlukları verin len amk. -
5. araca not bıraktığı için gözaltına alınan vatandaş
görevini kötüye kullanan bir yargı mensubunun başarısıdır.
--- spoiler ---
ordu'da 46 yaşında bir adam yanlış alana park edilen aracı uyarmak maksatlı camına not bırakıyor. notta "arabayı bıraktığınız alan yol girişidir, bilginize" yazıyor. notu bıraktıktan sonra aracın sahibi olduğu iddia edilen yargı mensubu herhalde sinirleniyor ki, kamera kayıtlarını inceleyip uysal'a ulaşıyor. adam gözaltına alınıp emniyette tutuluyor. yarın savcılığa çıkacakmış.
--- spoiler ---
kaynak
kaynak
edit: çok da güvenilir olmayan bir kaynağa göre gözaltına alınan süleyman uysal'ın serbest bırakıldığı, iddiaya göre aracın cam sileceklerine zarar verildiği ve gözaltında tutulmayıp sadece savcının şikayeti üzerine ifadesinin alındığı söyleniyor. aynı kaynağa göre ikisi de aynı sitede ikamet ediyormuş.
kaynak
edit2: son dakika gelişmesini mesaj yoluyla bildiren @bukra35 nickli yazara teşekkürler. bakan gül, söz konusu savcı için hsk'ya inceleme talimatı vermiş.
kaynak -
6. toplumun lgbti bireylerden nefret etme sebebi
burada “beni sikme ihtimalleri” gibi şeyler yazanları takip edin, başka bir başlıkta “ya türk kızı da herkes onu sikmek istiyor sanıyor” muhabbeti yapacak.
yani sen herkesin seni sikmek için sıraya girdiğine inanıyorsun ancak sistematik bir şekilde baskı gören, tecavüze uğrayan, aşağılanan kadın böyle düşününce onunla dalga geçiyorsun. dünyaya zarar olmanızı geçtim, kendi içinizde de bir tutarlılığınız yok.
ayrıca şu başlığı da değiştirmeleri gerekiyor zira başlıkta doğru olmayan bir ön kabul var. toplumun kimseden nefret ettiği yok, yobazlar birçok şeyden nefret ediyor sadece. ben de o toplumun bir parçasıyım ve kimseden cinsel yönelimi nedeniyle nefret etmiyorum. -
7. bülent serttaş'ın oryantal didem'e bakmaması
böyle dansöz kıyafeti mi olur amk. oldu olacak burka ile çıksın. kadının ne yaptığı bile anlaşılmıyor.
editus: programda konukmuş. jest olarak dans etmiş. dansöz kıyafetlerinde değişiklik yok, dağılabiliriz. -
8. mor ve ötesi vs manga vs duman
alternatif rock, rap rock, grunge’a çalan arabesk.
yani ne alaka versusu bu. -
9. peçe takan kadının uçaktan indirilmesi
peçeyi çıkarması ile ilgili hiçbir şey söylenmemiş, yalnızca maske takması gerektiği söylenilmiş ki bunun da kılık kıyafetiyle hiçbir ilgisi yok. biz takıyorsak onlar da takacak tabii ki de.
tweetin altında da her zamanki gibi mağdur ayağına yatan insanları görmek şaşırtmadı. her olayda ağlamalarından sıkıldım doğrusu. bu güruh, diğer insanlar bir şey yapmasa bile kendi kendilerini zaten ayrıştırıyorlar. kendilerini ayrı tutan hep yine onlar aslında. sonra da topluma karışamamakla ya da kabullenilmemekle suçluyorlar insanları. -
10. vatan hainliği örnekleri
kırmızı bültenle aranan teröristi devlet kanalına çıkarmak.
-
11. arkadaşlık kesme sebepleri
verdiğim değerin karşılığını göremiyorsam bitiririm. az insan çok huzur.
-
12. psikiyatrik hastalıkların esas sebebi
genetik,
erken çocukluk dönemi travmaları,
nörotransmitterlerin çalışma sistemini normal dışı etkileyen herhangi bir biyokimyasal sürecin varlığı,
bazı kafa travmaları,
madde kullanımı,
sefal hasara neden olan enfeksiyonlar,
koşullu kabullenmeler,
gibi maddeleri içeren nedenlerdir. -
13. migros'ta içki satılıyor diye çeki oradan vermiş
bence patron kişisi kesin ateist, çünkü müslüman olsa, çeki geri alınca bu ineği işten de atardı.
dinciler öyledir, kinci, zalim ve intikamcıdırlar.
ateistler, evrensel doğrular ile yaşarlar, işsiz kalırsa adamın çoluğu çocuğu sefil olur diye düşünmüştür, ondan işten atmamıştır.
edit:yaşım 50, gördüklerim, yaşadıklarım, gözlemlerim sonucunda yukarıdaki kanıya vardım. ben ateist değilim. 4 tane birbirini tanımayan 30 yıllık ateist arkadaşım var, her biri ayrı ayrı tanıdığım en dürüst ve düzgün insanlar. bir şey var bu ateizmde sanırım. -
14. süperlig'de oynamış en hızlı futbolcu
pek oynamadı ama daha hızlısı da gelmedi.
(bkz: lazar markovic) -
15. 50m2
hatırlarsanız bir ara yerli dizi yersiz uzun diye bir slogan vardı. oyuncular ve yönetmenler uzun çalışma saatlerinden, sabahlamak zorunda kaldıkları setlerden şikayet ediyorlardı. ki bence bu konuda haklılar çünkü her hafta 90 sayfa senaryo yazarken terminatör olsanız kaliteyi yukarıda tutamazsınız. bu şikayetler bir de izleyiciler olarak bizim kulağımıza gelenler. ışıkçısından sesçisine, kostümcüsünden makyözüne kadar set çalışanlarının durumu bundan da kötü. ancak umuyorum dijital platformlarla birlikte durum düzelecek. çünkü birazdan bahsedeceğimiz 50 metrekare dizisinin bir sezonu 8 bölüm olarak tasarlanmış. yurtdışındaki örneklerinden ortalama 12 bölüm daha kısa olsa da diziye emek veren insanların kendilerine vakit ayırıp anlatmaya değer hikayeler aramaları için bence uygun bir süre.
ancak bu durum beraberinde bazı zorluklar da getiriyor. daha öncesinde hikayeleri süreye yayarak anlatma şansları vardı. 45 dakikalık diziler ise konuyu anlatırken gezintiye çıkmanıza izin vermez. atılan her bir adımın derli toplu ve planlı olması gerekir. şimdi hazırsanız burak aksak ve selçuk aydemir bu yeni alanda neler yapmışlar bir bakalım.
--- spoiler ---
madem süreden konuşmaya başladık bu konuyu en çok ilgilendiren kısım olan senaryo tekniğiyle devam edelim. yabancı dizi takipçileri fark etmişlerdir house, prison break, lost, hatta samurai jack'te bile bölüm bazlı senaryo yazımı vardır. bu teknik nedir? bu yazım şekline göre her bölüm orta metraj film mantığıyla kurulur. mesela rastgele bir person of interest bölümünü açıp izleyebilirsiniz. kim kimdir hemen anlamayabilirsiniz ancak bölümde ne anlatıldığını tüm sezonu bilmeden de üç aşağı beş yukarı çıkarabilirsiniz. çünkü bölümün kendine ait bir teması ve izleyicisinin takip etmesini kolaylaştıran belirgin giriş gelişme sonuç bölümleri vardır.
bu teknik ilk bakışta kolay görünüyor ancak üç büyük zorluğu var. birincisi bu teknikte fazlalığa kesinlikle yer yok. mesela bir yan karakter ana karaktere hadi şurada hamburger yiyelim dedi ve ana karakter bunu reddetti. bu aslında basit bir diyalog gibi görünebilir ancak bunun bile bir yere bağlanması gerekir. atıyorum dizi aile dramasıysa ana karakterin babası hamburgerci olabilir ve ana karakter ile küsmüşlerdir. ana karakterin babası uzun yıllar önce ölmüştür ve karakterimiz çocukluğunun geçtiği kasabayı ziyaret ediyordur. bu konudan bir şekilde bahsedersiniz ve finalde de karakter bir restorana oturup hamburger söyler. böylece babasıyla yaşadığı iç çatışmanın son bulduğunu izleyiciye anlatmış olursunuz.
ikinci zorluk bu vereceğiniz işaretleri kör göze parmak yapmamak gerekir. mesela biraz önce bahsettiğimiz diyalogda yan karakter teklifi reddedildikten hemen sonra "senin baban hamburgerci değil miydi ya? nasıl istemiyorsun hamburger." dememesi lazım. belki eve geldiğinde babasının bir fotoğrafı ya da eski komşularından biriyle geçen ufak bir diyalog yeterli bunun için.
üçüncü zorluk da ana hikayeyi hareket ettirmek. bu konuda doctor who çok iyi bir örnektir mesela. spoiler içinde spoiler yapmayayım ama örnek olması açısından sezon boyunca bir bölümde dalek'lerle ilgili bir detay öğreniriz, bir bölümde cyberman'ler bir şeyler yapar, bir bölümde olaylar öyle bir gelişir ki doctor zaman yolculuğuyla ilgili bir detay paylaşır bizimle. finalde de dalek'ler, cyberman'ler bir araya gelir. doctor da bize anlattığı detayla düşmanlarını alt eder. böylece sezon kapalı sistem olarak hikayesini tamamlamış olur.
şimdi genel yazım tekniğini konuştuğumuza göre 50 metrekare'yle durum karşılaştırması yapabiliriz. dizi bu bahsettiğimiz üç zorluğun üçünü de aşamamış. birinci zorlukta tüm olayların ana karakterin hikayesine bağlanması gerekiyordu. bunu roma'lıların inşa ettiği su yolu gibi düşünebilirsiniz. ana karakter suyun akacağı yatak, yan karakterler de su yolu ayakta kalsın diye dikilen kolonlar. bu dizide ise ara karakterlerin dramatik anları var ancak bunlar ayrık otu gibi ana hikayeden farklı yerlerde duruyorlar. mesela dilara'nın mahalleyi terk etmiş olması, muhtar'ın yakup'a attığı tokat, kurtarılan mülteci çocuk uzun süreli bir dizide zaman doldurmak için kullanılabilir. ancak 45 dakikalık bir bölümde ana karakterin hikayesini bire bir etkilemeyen her şey fazlalıktır. örneğin mülteci çocuğu kurtardı. ondan sonra aralarında bir abi kardeş ilişkisi gelişmesi gerekiyordu eğer mahalleye getirecekse. burada ise çocuğu bir süre sonra gönderdiler ve finale ya da ana karakterin hikaye gelişimine hiçbir katkısı olmadı.
ikinci nokta ise yapılan değişimlerin burada fazla göze batması. civan'ın dark side'a geçişi güzel işlenmiş. ancak detaylarına bu kadar fazla vakit ayırmaya gerek var mıydı emin değilim. mesela sevdiği kızı başkasıyla gördükten sonra eski takımının meşale yakarak gelmesi, yakup'la diyalogları falan bunlar karakter gümbür gümbür değişiyor demek. oysa dizi civan'ı gerçek hayatta olduğu gibi bir köşeye atsa sonunda geldiği nokta çok daha etkileyici olurdu.
üçüncü nokta ise en problemli yer sanırım. zaten dizinin varmak istediği net bir yer var mı şüpheli. yani ilerleyecek bir hikaye kurmuşlar aslında ama buraya gitmek için bir çabaları yok. o yüzden mesela diziyi iki oturuşta bitirmeye çalışıyoruz çünkü bölüm bölüm ilerleyen derli toplu bir hikayeden çok altı yedi saatlik tek bir bölümmüş gibi ilerliyor dizi. mesela üçüncü bölümün ortasında bırakıp öbür gün buradan devam edebilirsiniz çünkü devam eden parçalar diziye eşit şekilde dağıtılmamış. finalde varılan nokta ise tamamlayıcı değil. yani normalde bir sezonun başında atılan düğüm finalde çözülür. ikinci bir sezon istiyorsanız çözülen bu düğümün daha büyük bir soruna neden olacağını işaret edersiniz. çünkü silah sesi ve kimin vurulduğu şüphesi 90'larda kaldı sanıyordum ben.
dizinin mizah yönüyse başarılı. özellikle muhtar'ı canlandıran cengiz bozkurt ve turan'ı canlandıran tuncay beyazıt en ciddi anlarda bile atışmalarıyla izleyiciyi güldürebiliyor. oyunculuk olarak ben engin öztürk'ü de başarılı buldum. çünkü diğer bütün karakterlerin gerçek hayatta bir karşılığı var. hırslı iş adamı, muhtar, mahallenin ipsiz sapsız gençleri falan gözlemlenebilir insanlar. bu nedenle bu karakterleri canlandırmak çok zor değil. ancak kendi babasını öldürdükten sonra tetikçi olarak yetiştirilen hafif sosyopat karakterle günlük hayatta karşılaşma ihtimaliniz yok. (ya da umarım yoktur) bunu tamamen kendi hayal gücünüzle inşa edip oynamanız lazım. bu konuda ben genel olarak performansını başarılı buldum.
dizinin bir diğer kaybı da klişelere fazla yaslanması. özellikle diyaloglar herkesin ne söyleyeceğini tahmin edeceğiniz kadar tekdüze. amerikan aksiyon filmlerinden bire bir çeviri gibi duran repliklere hiç girmiyorum bile. bir de yıl olmuş 2021 pastane işleten kız ve ana karakter arasında başlayan yakınlaşma yeterin artık.
ancak mahalle birliği gibi konuların ben kendini tekrar ya da klişe olduğunu düşünmüyorum aslında. yani burak aksak ile selçuk aydemir'in tarzı böyle. artık farklı bir şey yazın demek çok anlamlı değil çünkü bu insanların hayat görüşü bu yönde gelişmiş. yaptıkları işlerde kendi hayatlarından yola çıktıkları için bir önceki işleri bu kadar dikkat çekti. anlatım tarzları böyle olduğu için yeni bir şey anlatmak için arayışa girip farklı şeyler yaşamaları lazım. ya da aynı tarzdan hikayeler yapmaya devam edecekler. bu biraz nuri bilge'nin taşra anlatması, zeki demirkubuz'un kriminal hayatlara takıntılı olması gibi. yine de bu tarz bana hitap etmiyor derseniz orası da mantıklı çünkü bu nokta işin teknik kısmından çıkıp kişisel bir boyuta giriyor. bu alanda da herkes neyi beğenip neyi beğenmeyeceğine karar vermekte özgür.
--- spoiler ---
sonuç olarak dizi aslında fazlalıklarından kurtulsa potansiyeli yüksek bir yapım olabilirmiş. mesela bir milyon lira için gölge'nin peşine düşen adamın hikayesinin ayrıca anlatılmasına gerek yok. adem / gölge değişimi servet'le karşılaştığı zaman işlenebilirdi. çünkü düşman olarak leke gibi başarıyla canlandırılan (hasan yalnızoğlu'nu şu tiple sokakta görsem şener şen gibi ayaklarım götüme vura vura kaçarım) bir karakter var. hikayeyi yaymaktansa gölge ve leke arasınaki rekabet derinleştirilebilirdi.
dizi genel olarak akıcı. o konuda bir problem yok. ancak gidişat nereye derseniz o kısmı sorunlu. çünkü hikaye çok dallanıp budaklanıyor ve gereksiz detaylar var çoğu noktada. halbuse entry'nin başında konuştuğumuz tekniğin çizgileri gayet net. her türlü hikayeye de uyarlanabilir. ancak şimdiye kadar şahsiyet ve bir başkadır'da bile kullanılmadı bu yapı. sinema film işinde bir kural birilerinin dayatmasıyla oluşmaz. teknik işe yaradığı için kaide haline gelir. çok da gizli olmayan ve işe yaradığı bariz bir yapıdan neden faydalanılmaz anlamak gerçekten mümkün değil bu nedenle. -
16. evlenirdim denilen dizi karakterleri
marshall erikson tam evlenilecek erkek. gözü lily'den başkasını görmüyor. birlikte çak bir beşlik yapmaları da çok güzel.
lily için şöyle demişti hatta: “mesela şu an gördüğüm tek bir şey var. onu, dünyadaki her şeyden daha aydınlık ve daha net görüyorum. bu nedir biliyor musun? aşktır.”
erkekler marshall'ı örnek alsın lütfen. -
17. android telefonların kısa ömürlü olması
benimki çöp olmadı. 4 yıldır pil sağlığı bile üzmedi beni. samsung note 8 ile katılmadığım tespit.
-
18. aramızda brokoli seven insanların dolaşıyor olması
brokoli sevmeyen insanların da var olduğunu öğrendiğim başlık.
-
19. sma hastası ayaz bebeğin 4 ayı kalması
tüm sma’lı yavrularımız sağlığına kavuşurlar inşallah.
-
20. kadınlar olarak makyaj yapmak zorunda değiliz
zaten değiliz. istemeyen yapmaz. manasız bir isyan cümlesi. neden gündeme geliyor zırt pırt? kıllarımızı da almak zorunda değiliz bu arada. kişisel tercih bunlar. toplumda makyaj yapmayan kadınlara tepki gösterildiği zaman kullanırız bu mottoyu arkadaşlar. şu anda gerek var mı? ulan saçma sapan şeyler bir bitmedi. biri bitse, diğeri geliyor ardından.
türkiye'de kadın sorunlarının şunlara indirgenmesinden, anlamsızlaştırılmasından rahatsız olan kadın bir ben kalmış olamam diye umuyorum.
favlanıyoruz, mesajla geliyor editi : kadınları gömmedim, ay ne gerek var, kafın makyajlı güzel demedik. heyecan yapmayın erkek arkadaşlar.
şekilciliğe indirgenmesine idi bu tepki. cinsiyet de ayırt etmeden. her erkek de kaslı olmak zorunda değildir mesela.
kadın hakları mevzusu bambaşka.
"kadınlar olarak kaşar, kezban, yollu ya da ilgi orospusu değiliz cinsel hayatımız var diye, ya da giyim kuşamımızdan ötürü." isyan edilecek şey şudur. kişisel tercihlerden önce. -
21. muharrem ince'nin istifa edeceğini açıklaması
mağduriyet yaratmak için partiden ihracını bekleyen şahısın yeni açıklamasıdır. sen 24 haziran gecesi bizim gözümüzde bittin. bu saaten sonra ekrem varken, mansur varken sen bir hiçsin.
kaynak -
22. 30 ocak 2021 ibo show oryantal didem sansürü
şuraya videosunu koyalım ki bilmeyenler görsün;
https://streamable.com/t00jdt
aynı program, aynı tv kanalı, aynı dansöz.
biri 2009 yılı, diğeri 2021 yılı.
işte türkiye'deki dönüşümün ekranlara yansımış hali.
yahu arap ülkelerinde bile normal dansöz kıyafeti giyiyor oryantaller. bizdekiler de yalakalık olsun diye neredeyse manto giydirecekler. -
23. mesleğinle ilgili en değerli bilgi
konuşamayan canlıların acılarına deva olacaksınız. bunu yaparken konuşamıyorlar diye onlara karşı vicdan ve ahlak sorumluluğunuzu unutmayınız!!
deontoloji dersi. hocayı unuttum ama .. -
24. küçükken olmak istenen absürt meslek
çöp kamyonundaki temizlik işçileri. arabaya takılıp gitmeleri aşırı çekici geliyordu bana.
-
25. matrix resurrections
(bkz: matrix diriliş)
-
26. türkiye'de çöp ayrıştırmanın olmaması
çöpü çöpe atsalar bence o bile büyük bi medeniyet göstergesi olurdu..
-
27. fenerbahçe'nin simgesi boğa olsun
sembolun neden kanarya olduğunu bilmeyen ve kanaryadan utanan aşağılık kompleksli taraftar söylemi.
-
28. dorukhan toköz
fenerbahçe'ye daha şimdiden katkı vermeye başlamıştır.
-
29. burası istanbul
burası istanbul, bir şişe alırsın, vergisi %234, işte tam burası...
-
30. fenerbahçe
çok çok büyük bir hatanın eşiğinde olan takım.
transferin son gününde irfan can değil mutlaka bir tane forvet transferi yapması gereken takım.
irfan'a teklif edilen o paranın mutlaka harcanması gerekiyor. bu yüzden irfan can'da ısrarcılar. o para yaz döneminde kullanılamayacak bu yüzden o paranın harcanması gerekiyor.
biz de diyoruz ki, irfan'ı bırakıp, o parayı da samatta tarzı santrfor alışkanlığı olan güçlü ve sırtı dönük oynamayı bilen bir forvete verebiliriz. böylelikle özil'le beraber çok büyük bir uyum yakalamış olur takım.
ozan tufan-mert hakan yandaş varken neden bu takımda banko ilk 11 oynamasının bile kimilerine göre soru işareti olduğu irfan ısrarı var anlaşılamıyor. ayrıca oyuncunun da aklı varsa zaten daha garanti oynayacağı takıma gitmek ister. fener'de forması garanti değil. emre ona bazı sözler verirse orası başka konu.
bir tane forvet oyuncusu ya da 5'er miyon euro'dan iki tane oyuncu alınıp yaz döneminde de oyuncu satılarak düzgün bir transfer kapanışı yapılabilir.
bana öyle geliyor ki, emre belözoğlu'nun ısrarı takımı yakacak gibi. çünkü irfan can transferi son dakika yatarsa, o para kullanılamayacak ve yaz döneminde sıfırlanacak.
fenerbahçe taraftarı'nın yarısı irfan can'ı ister bunda hemfikiriz. ancak bugün anket yapsanız diğer yarısı kesinlikle o parayı başka bir transfer için kullanmak isterler. ben bu konuda yalnız olmadığımı düşünüyorum.
tanım: 1907 yılı kuruluşlu spor kulübü. -
31. cenk tosun
15 yaşındaki bazı kardeşlerimiz kendisine: "ne tarih yazdın ki?" diyorlar...
-şampiyonlar ligi'nde en fazla puanı elde eden türk takımının forvetiydi.
-şampiyonlar liginde gruplardan namağlup şekilde çıkan tek türk takımının forvetiydi.
-en yüksek bonservis bedeliyle yurtdışına transfer olan türk futbolcu hala kendisidir.
-şampiyonlar liginde uefa tarafından seçilen yılın golünü atan tek türk futbolcu da cenk'tir.
ülkemizdeki futbol standartları düşünüldüğünde, daha ne yapsın anlamadım? her sene ballon d'or ödülü alıp, sahneden inerken messi'nin ensesine şaplak mı atsın? -
32. 10 km uzaktan selektör yapan bmw'li
üstte ki yazara cevaben, kazaların başlıca sebebi de sizin gibi çakma rally sürücüleridir.
otobanda 280 ile gitmek nedir, sana o anda bi ibnelik yapsam ebenin ammı yerine ışığı görürsün. aynı terörü şehir içinde de yapıyorsunuz. 200 metrelik yolda 3. vitese atınca başınız göğe mi eriyor ? yada araçları sağdan geçip önüne kırınca ne oluyor.
hiç kusura bakmayın, bildiğiniz yarrak kafalının ete kemiğe bürünmüş halisiniz ve kendinizi haklı çıkaracak açıklamalar da yapmayın.
edit. zaten adam olmadığınız kullandığınız araçtan belli, tüm paranızı bir bmw için harcayıp içini kerhane gibi renklendirip çakma modifiyeler yaparak tatmin olmaya çalışıyorsunuz.
şu var ki yolda size karşı ibnelik yapmak en büyük zevklerim arasında. 50 bin liralık aracım ile 300 bin liralık aracınıza ezici bi hüküm sağlıyorum. çünkü o aracı çizmek o araca zarar gelmesi gibi konular da baya bi hassas oluyorsunuz ( götünüz yemiyor ) böyle terbiyesizleri görünce üstlerine sürün, düz duvara sürüp camdan çıksınlar.
edit. bu entry halkı istayana teşvik değil, gidip dozer yada ekskavatör ile adamların yollarda kovalamayın şimdi. zaten büyük ihtimal bu entry sabahı görmez, kanunları uygulamakta çok hassas davranan bu bmw sahipleri şikayet yağmuruna tutup kanunları uygular. -
33. uğurcan çakır
şov yapıyor bugün. sırıtıyor, keyif alıyor, yaptığı şeylerin farkında çünkü. ne güzel lan işini iyi yapmak ve sevmek... atamıyoruz ama senin canın sağ olsun gardaşım. tebrikler.
-
34. sokağa çıkma yasağı
alın maskenizi çıkın gidin parklara amk böyle şey mi olur havasızlıktan hareketsizlikten ölecek insanlar. neymiş parka gidiyorlarmış neymiş yürüyüş yapıyorlarmış.
napsın olum insanlar temiz hava almasın mı ? hareketsizlikten kemikleri eriyen bir sürü yaşlı insan var, hafta içi 5 gün sabah akşam köpek gibi çalışan insanlar var. bir de hastanelerde yığılma olmasın diye var bu yasaklar diyen dallamalar da var. aynen birader hafta içi metrobüslerde izbanlarda göt göte gidince sorun yok ama hafta sonu açık havada 3 5 tur atınca hastanelerde yığılma olacak. -
35. overrated şehirler
aynen kardeşim new york, roma.
adamın daha oturduğu mahalleden çıkacak parası yok roma'ya overrated şehir diyor. -
36. erkeklerin nefret ettiği ev işleri
bulaşık yıkamak tek başına yeter ve artar. allahtan okul bitti de final haftası bahanesi diye bulaşıklar tavana kadar birikmiyor...
-
37. yoğun trafikte öndekiyle 25m mesafe bırakan sürücü
sorun takip mesafesinde değil. takip mesafesi bırakan insanlar değil sürekli bulduğu her boşluğa atlayan taksici ruhlu magandalardır trafik sebebi.
gif -
38. 31 ocak 2021 fenerbahçe'nin fincan paylaşımı
kulübün borcu 4 milyardan fazla. kadroda hiç ihtiyaç olmayan bir oyuncuya sırf gs almasın diye 12 milyon euro + 2 oyuncu verdiler. gs irfanı gösterip son gün masadan kaltı ve anında 50 milyon euro opsiyonu olan 22 yaşındaki gedson fernandes'i açıkladı. plan bozulmasın diye 15 gündür gedson fernandes yalanlanıyordu :) bunun üzerine kahveyi içse içe galatasaraylılar keyiften içer.
maliyete bak maliyete :)
* 10 milyon euro (5’i peşin, 5’i sezon sonu)
* beş yıl içinde şampiyon olursa 1 milyon euro bonus
* beş yıl içinde şl’ye giderse 1 milyon euro bonus
* beş yıl içinde şl’de gruptan çıkarsa 1 milyon euro bonus
* satış kârından %20 pay
* deniz türüç ve tolga ciğerci -
39. ikinci el ürün almaktan tiksinmek
ikinci el kıyafetten tiksinenlerin çok büyük bölümünün daha önce üzerinde ne yapıldığı belli olmayan otel çarşaflarında döne döne yattıklarını biliyor muydunuz?
şimdi gelecek herkes kendi otele kendi çarşafını götürüp serdiğini iddia edecek. he he hepiniz kendi çarşafınızı götürüyorsunuz, biz de yedik.
bugüne kadar restoranda başkasının kullandığı tabak çanaktan bardaktan kadehten çatal kaşıktan hatta kumaş peçeteden tiksineni gördünüz mü? herkes de sorgulamadan kullanır. -
40. durduk yere insanın aklına gelen replikler
"geri! geriii! heey garry what's going on?"
(bkz: burhan altıntop) -
41. muharrem ince'nin parti kurmasının sebebi
kimse, chp'nin hdp'ye yakınlığından rahatsız olmasından dolayı demesin. buna kargalar güler.
kurultaydan hemen sonra çıkıp "hdp'ye niye teşekkür etmiyorsunuz, uzak duruyorsunuz, ben teşekkür ediyorum" diyen ve selahattin demirtaş'ı hapiste ziyaret eden hdp'li olmayan tek siyasi lider olan muharrem ince'dir.
geçen sene çıkan şu haberi de hatırlayalım.
(bkz: saraya giden chp'li) -
42. geçmişe özlem duymak
bazen sadece kendine, geçmişteki haline özlem duymaktır. bir şeyleri tüketmediğin, yitirmediğin, heyecanını ve motivasyonunu henüz kaybetmediğin zamanlara..
-
43. türklerin yurt dışındaki kötü imajının sebebi
yurt içindeki sebeplerle aynıdır: egitimsizlik.
-
44. evi kiralarken findeks raporu isteyen ev sahibi
babam yillardir bos duran evini bir aileye kiraya verdi. emlakci ben kefilim abi sen merak etme dedi. normalde hic kimseye guvenmeyen babam gitti kiraladi evini bu adama. cok efendi cocuk, aile babasi, bundan zarar gelmez falan dedi. sonuc 15 ay boyunca tek bir gun bile kira odemedi bizim efendi, aile babasi kiraci. babam tum apartman sakinleri ile papaz oldu. bizim banyo komsunun tepesine akmis. adam borclarini odemedigi icin elektrigi ve dogalgazi kesilmis. bizim kiraci elektrikci tutup actirmis. mahkemeler ihtarlar falan derken 15 ayda anca cikarabildik. olan emekli anne babamin yasadigi strese oldu. ayrica evin icinde ilave 20 bin liralik masraf cikmis. kirip dokmusler. simdi ev bos duruyor. stress yok. kimseye de kiralamayacak babam. satip kurtulacak.
yasalar asla ev sahibini korumuyor. siz en guclu kontrati yapip yasal olarak yuzde yuz hakli bile olsaniz, itin biri gelip tek kurus kira vermeden aylarca evinizde oturabiliyor. -
45. bir kadını kokusuyla hatırlamak
millet ne yapıyor da bu kadar seviliyor acaba? biz kapısında köle olsak bile böyle değer görmeyiz.
-
46. seyahatlerini instagram'da paylaşmayan insan
seyahatta kimsenin görmesini istemediği seyler de yapıyor olabilir. bir arkadaşım öyleydi yani yanlış anlaşılmasın.
-
47. avukat kadın
her işe çok bilmiş bir edayla burnunu sokar ve genelde o işi mahveder. uzak durulması gereken kadınlar olduğunu düşünmekteyim.
-
48. bein connect
ikinci sezon paralı izleyelim dedik de, kaçak yayınlar daha sorunsuzdu amk.
-
49. boğaziçili lgbt öğrencilerin tutuklanması
katillerin, tecavüzcülerin, pedofillerin tutuklanmadığı akp arapperest islamofaşist diktatoryasında sıradan bir gün.
-
50. mehmet ali çelebi