halkın psikolojisini ekonominin rasyonel olarak amına koyarak bozduk cümlesinin akp kurmayları tarafından söyleniş biçimi.
asklepios26eses48 profili
-
ekonomik sıkıntılar rasyonel değil psikolojik
-
bir kadın için gidilen en uzak mesafe
ben değil bir arkadaş demiyelim bir kardeş. otostop kamp doğada yaşama falan ayaklarına yatan bir öğrenci vardı. bira falan ısmarlayıp sen adam olmazsın diye fıçalıyordum. yürüyerek dünyayı dolaşan kişiler varmış ve alanya ya da antalya'da toplanmışlar. bizim çocuk da oraya gitti.
orada fransız bir kadına aşık olmuş. kadın yürüyerek çin'e gidiyormuş. bizim eleman eskişehre geldi. abi benim gitmem lazım biraz para lazım dedi. ne kadar dedim. sırt çantası kamp malzemeleri falan. ee ne olacak dedi. çin'e yürüyüp o kadını bulacağım ne olur kızma abi aşık oldum dedi. ne kızacağım oğlum önünde saygı duruşuna geçerim dedim. çocuğa içirdim belki sabah vazgeçer diye. sabah yedide uyandırdı beni. gittik buna malzeme falan aldık. biraz para vermeye çalıştım. parayla yola çıkmak rajona tersmiş. parayla herkes gidebilirmiş. ne pasaport var ne başka bir şey. ankaraya varmadan bi yerden beni arar diye saldım yola. ailesi geldi beni suçladı vs vs.
çok uzun süre adamdan haber alamadım. sanırım yolda ışid yakaladı sikti belasını derken bir mail geldi abi afganistanı geçtim diye gözlerim yaşardı.
bir kaç mail geldi. şu an pekin sınırındaymış. pekinde bir yerde toplanacakmış bu yürüyerek dünyayı gezenler. üç hafta öndeyim dedi. koşarak gitmiş pezevenk. umarım o kadını bulur. -
suriyelinin kendini eve alan yaşlı adamı öldürmesi
şimdi bu adamların anasına küfretsem ve geldikleri yere siktir olup gitsinler desem ırkçı olurum. sikeyim analarını çıktıkları deliğe sokulmalı. lan adam sana evini açmış sen ne yapıyorsun adamın üç beş malını çalmak için adamı öldürüyorsun. afedersiniz ama en hafif tabirle orospu çocukluğudur.
ülkemizin içine eden bayramda ülkelerine gidip sonra dönen bu araplara acıyan varsa onları da sikeyim. -
öğretmenlerin en niteliksiz topluluk olması
polislerle tanışmamış kişi beyanı.
-
maaşlı işten bıkıp kendi işini kurmak
kölelikten kurtulup özgür bir insan olmaktır. gereken bir kaç şey var. bence en önemli şey sabır. maaşlı çalışırken patronuma sikerim seni de işini de demiş biriyim. iş bulmakta sıkıntı çekmeyeceğimi bilmenin rahatlığı var tabii.
ilk iş deneyimim kars'ın digor ilçesinde oldu. oradaki maceralarım için (bkz: digor katliamı) başlığı okunabilir. sonrasında beş yıl içinde didim alanya izmir ankara eskişehir ve bursa'da çalıştım. patrona kafam bozulunca şehir değiştiriyordum.
sonrasında iş kurmak olmasa da karnımı doyurdum. (bkz: #44991230)
sonra sürekli yeni yerler yeni şeyler yoruldum. maaşlı bir işe geri döndüm. maaşımı alıp yan gelip yatıyordum. maaşım ise türkiye ortalamasının çok üzerindeydi. ama kendimi özgür hissetmedim. sikerim böyle olayı dedim sırtımdan para kazanıyor bok kafalı herifler dedim kendi işimi kurup özgürleştim.
şu an işyerindeyim. ay başı geliyor çalışanların maaşlarını nasıl ödeyeceğim onu düşünüyorum. iş var mı. çok. öyle bir rekabet var ki. sigortasıydı vergisiydi. bunlar aslında umurumda değil. üç gün geç olsa da maaşları ödüyorum. sonrasında bakıyorum bana ne kalmış. maaşımın iki katı.
vay be diyorum. ne harika bir iş yaptım. paranın amına koyuyorum. eskiden her haftasonu olduğum yerde durmazken şimdi hesap yapıyorum. eğer bir müşteri ödeme yapmazsa çalışana maaşı veririm kendim aç gezerim diyorum. iki müşteri ödeme yapmazsa siki tuttum diyorum. o kadar özgürüm ki bu saatte hala işyerindeyim. yarın sabah yedide yola çıkıp başka şehirde bir müşteri adayoyla görüşeceğim. öğlene doğru işe başlayacağım için işim gece yarısı bitecek. o kadar özgürüm ki şu an cebimde iki bira alacak para yok.
çok miyavlayan bir entry oldu. pişman mıyım değilim. 45 kadar çalışanım var ve onlar sayemde ekmek götürüyor evine. bir matematik üstadıyım. yaptığım tüm hesaplara göre para kazanıyorum. nerede lan bu para diyorum.
iş kurmak isteyenlere tek tavsiyem olabilir. sürekli büyüyecek bir iş yapın. cebinizde asla para olmaz. çünkü yatırım yeni eleman derken kazandığınız para buraya gider. büyümeyen sabit giden bir şirket vergi borcu altında ezilip yok olmaya mahkumdur.
ee ben bu işten ne anladım diyen varsa açıklayayım. ben anlamadım. iş büyüyor tek kazanç bu sanırım. işi belli bir yere getirip devrederseniz bir anlamı olur ya da ömür boyu büyüyüp aç dolaşırsınız. büyümezseniz kazanç vergiye gider.
not: ticaretten anladığım söylenemez. akıl vermek isteyenlerden tavsiye beklenir. tecrübelerimi yazmak istedim. -
mesaj balonu yeşillenince oluşan tebessüm
nedense bende olmayan gülümseme. kim şimdi bu at kafası diyorum. açıp bakıyorum yazdığımı beğenmeyen biri küfretmiş. pek şeyime takmıyorum ama gülümsemiyorum.
en son baktığımda bin kişi kadar takip ediyordu. kim lan bu beni takip edenler diyordum. şimdi kimlerin takip ettiği yani badilere eklediğini görünce baktım bana küfredenler. adamlar çete midir nedir küfredecekleri adamları takibe almışlar. entry yazınca küfrediyorlar çok ilginç.
edit: ya kaç kişi takip ediyor diye soranlar. ios ve android uygulamasını indiriyorsunuz. profilinizde kaç kişi badi olarak eklemiş görüyorsunuz. kim takip ediyor merak ediyorsanız ekşi sözlük anasayfasında iletişim kısmına kimler beni takip ediyor yazdım. bir hafta sonra cevap verdiler. ekşi sözlük çok bozdu ama moderatörlere soru sorunca cevap veriyorlar. soru sorunca adam yemiyorlar.
edit2: ya bu sözlük yemin ediyorum mal dolu. bir espri yapalım dedik ekşi sözlük iletişim kutusunu doldurmuşlar. yazmayın amk. sizi kimin takip ettiğini görmek için kanzuk'a domalmanız lazım desem istanbul'dan eskişehir'e kadar domalan insan zinciri kuracaksınız.
sazan avıydı. trollemeydi. yazmayın daha mesaj ne bana ne sözlüğe. -
yardım lütfen 4 yıldır devam eden ağız ağrısı
up. ulan adam naif bir şekilde yardım istemiş ota boka yardım edersiniz buraya bir entry yazmamışsınız. geçmiş olsun.
-
koru hastanesi
bugün işim yoktu. bu hastane civarındaydım. hastanenin kapısının önünde bekleşen on yirmi kadar kişiye ekşi sözlük'teki rezalet iddialarını okuttum. gözleri faltaşı gibi açılıp direkt içeri hastasını kurtarmaya giden de olur mu canım yalandır diyenlerin bile gözlerindeki korkuyu gördüm.
o civardan geçen yazarlarda böyle bir şey yapabilir. entry sildirirseniz biz de sorunu kaynağında çözeriz.
birileri ekran görüntüsü alsın uçurulacağım gibi bir his var içimde. -
kumalık türk tipi taşıyıcı anneliktir
profesör şükran şıpka'nın açıklaması. yasallaşmalıymış.
artık dört karı alabilecekmişiz. ben bir hatun bile bulamadığım için beni ilgilendirmeyen olay.
ülke ülke değil panayır yeri. ülkenin anasını sikecekler matmazel.
https://www.evrensel.net/…-tipi-tasiyici-anneliktir -
münir özkul yaşıyorken tarık akan'ın ölmesi
orospu çocukluğuyla trollük arasındaki net çizgi.
-
abdullah öcalan'ın 12 eylül mesajı
bu adama benim vergilerimle ekmek veren zihniyeti sikeyim.
-
ne tiyatrosu ulan yavşaklar
''yavşak sensin tiyatro da sana girsin ulan'' diye cevaplayacağım soru.
-
ölüm fikrinin insanları çıldırtmıyor oluşu
öleceğim diye çıldırmanın bir anlamı yok. ama bir yakınınızı kaybedince hayata bir başka bakıyorsunuz.
bir abimizi kaybettik. iyi adamdı. ama bence hayatını ziyan etti. hayatını bir ev almak için çabalayarak yaşadı ve bitirdi. bir kez dışarıda yemek yedik otuz lira hesap ödedim. adamın canı yandı ya. bir saat otuz liralık malzeme alsa kaç öğün yemek pişerebileceğini hesapladı.
fanatik eskişehirsporluydu abimiz. bir maç öncesi aradım maça gidelim mi diye yok şimdi o kadar para vermeyelim gel bizim evde takip ederiz dedi. hem bira da aldım diye ekledi. tamam dedim gittim birer tane bira almış radyodan maçı dinledik. radyodan maç takip etmek mi kaldı bu devirde.
sevdiği insanlarla yeterince zaman geçiremedi. sevdiği şeyleri yapamadı ya da yapmadı. bir ev aldı. demirden çimentodan bir kutu satın aldı. sonra öldü. bir çukura gömdüler.
hayat çok kısa. sevdiklerinize sımsıkı sarılın ve bırakmayın onları. hırsmış paraymış boş şeyler. güzel insanlarla güzel şeyler yaşayın. çıldıracak bir durum yok bence. -
sabah gazetesi'nin en güvenilir gazete seçilmesi
(bkz: başlık entry nick uyumu)
-
atatürk'ün piçleri kaçmayın diye bağıran polisler
eğer doğru ise.
(bkz: orospu çocuğu polisler)
edit: lan kaz kafalı dolmuş sözlük. ben burada doğru ya da yanlış mı diyorum. her verilen kaynağa inanacak sazanlardan değilim. doğru ise sözümün arkasındayım.
edit: ilk entry sahibi kaçmış. verilen link şuydu.
https://www.papiroom.com/article-514949535250 -
işyerinde herkesle arası iyi olan güleç yüzlü tip
işyerimizde bir adam var suratına baktıkça gülesim geliyor. adam tam bir kazma. her akşam karısıyla sevişiyorum adamın ya umurunda değil ya da bunu fark etmeyecek kadar öküz. sabah işyerine geldim ''naber kanka'' dedim ''sikeyim kankanı'' dedi. kahkayı patlattım ''çok komiksin ortak'' dedim. hala adam cins cins suratıma bakarak poğaçasını yiyor. suratına tükürsem yarabbi şükür diyecek. akşam işten çıkınca ne yaptığımı düşündüğüne eminim. bana sinir oluyor. evet.
keyfi yerinde bir tiptir. -
birinin kitap okuyup okumadığını anlama yöntemi
kitap okumaktan kasıt çok kitap okumaksa o insanın çevresine bakın. çevresi çok geniş ve boş beleş kişiler ile arkadaşsa o kişi çok kitap okumuyordur. çok kitap okuyan insanlar diğer boş insanlardan sıkılıp kendilerine dost olarak kitapları seçerler. mesela ben üç arkadaşım var bu dünyada demek isterdim ama eskişehir'in yarısı arkadaşım amk.
edit: kitap okumayan cahil bir piç olduğumu iddia eden arkadaşım şu entryi oku demeyeceğim sen uzun entry bile okuyamazsın entrynin sonunu oku. (bkz: #44991230) ben kitaplarımla para kazanmış adamım. kitapsız bir hayat düşünemiyorum.
edit2: evet kitap okuduğumu gözünüze soktum. amk salak dolu lan bu sözlük. -
turizmde 2016'da şimdilik 200 bin işsiz
klasik bir akp ad hominem yaklaşımı yapmak gerekirse.
(bkz: yol yaptık diyorum amuğa koyduğum duble yol) -
doktorların hasta azarlama hakkı
linç etseniz bile fikrimden vazgeçmeyip savunacağım hak. hayatımda sesimi yükseltmişliğim çok azdı mesleğe başlamadan önce. şimdi de özel hayatımda kimseye sert yapmam. kars'ın digor ilçesinde mecburi hizmet yapıyorum. hasta getiriyorlar diyelim ki yaralı. bir hasta yirmi adam bağırıp çağırıyorlar. aralarından hastaya ulaşamıyorum. bir malzeme alacağım kalabalıkta hareket edemiyorum. dışarı çıkar mısınız dediğim zaman hayır çıkmam diyor. çıkar mısınız kelimesini soru olarak algılıyor ve çıkmam diyor. çıkın lan dışarı diye tüm sesimle bağırdığımda kafalarını öne eğip çıkıyorlar. ben bunu öğrendikten sonra hasta yakınlarına bağırıyorum sözüm dinliyorlar. doktor bey haklı diyorlar.
sonrasında tedaviye dirençli hastalar oluyor. ilacınızı bitinceye kadar kullanacaksınız diyorum hastaya, kafasına göre kendini iyi hissedince bırakıyor. ilacını bitirene kadar kullanmazsan buraya bir daha gelme diye bağırıp çağırdığım atarlandığım hastalar tedavilerine devam ediyor. bunu o bölgenin insanının eğitimsiz bırakılmasına bağlıyordum.
sonrasında orada işim bitince eskişehir'e geldim. azarladığım hatta bağırıp çağırdığım hastaların tedavilerinde daha başarılı olduğumu gördüm. hatta şöyle ki hastanenin en atarlı doktoru olsam da polikliniğin önü hasta kaynıyor. diğer doktorlardan çok daha fazla hastam var ve çok daha fazla değer görüyorum.
yaptığımın hoş ve kabul edilebilir olmadığını biliyorum ama hastaları düşünmek zorundayım. doktorluk biraz da hasta psikolojisiyle oynamaktır. böyle halka böyle doktor. böyle göte böyle yarrak. -
23 şubat 2016 babamın verdiği ibretlik ayar
(bkz: okuyanın aklını sikeyim)
(bkz: evet okudum)