kurtarin kendinizi25
profili

  • türk silahlı kuvvetleri 76 saatte kudüs'e girer

    belli bir kesimin fantezisidir.

    araplar ve onların kardeşi yahudiler arasında ne zaman çatışma ve savaş çıksa, bu talep sosyal medyada trend topic oluyor ne hikmetse.

    benim anlamadığım nokta şu. türkiye veya türk milleti ile alakalı bir sorun olunca, araplar'ın umrunda bile olmuyor. araplar ile alakalı bir mesele olunca, ülkemiz neden bodoslama atlıyor?

  • çocuğun ırzına geçmeye çalışan 70 yaşındaki kişi

    gaziantep'de 15 yaşındaki kız çocuğunu asansör boşluğunda kıstırıp, boğazına bıçak dayayan ve tecavüze yeltenen 70 yaşındaki sapıktır..

    annesinin yetişmesi ile son anda ölümden ve tecavüzden kurtulmuş kız.. elleri ve kolları hep kesilmiş. anlatırken bile hüngür hüngür ağlıyor. haberlerde izlerken içim parçalandı.

    bu arada 5 haziran 2000 tarihinde şişli'deki evinde saldırıya uğrayan ve boğazı kesilerek öldürülen çağla tuğaltay cinayeti' ne çok benziyor bu olay. kurbanların yaşı, saldırı biçimi, gündüz vakti olayın gerçekleşmesi ve olayın apartmanda yaşanması falan tıpatıp aynı. çağla öldürüldüğü zaman 14 yaşındaydı. üzerinde okul üniforması vardı. annesi doktora gitmişti. babası nişantaşı'nda dükkan işletiyordu, abisi ise şehir dışında üniversite okuyordu. çağla'ys tecavüz edilmemişti ancak tecevüze yeltenilmişti. çağla o gün özel gününde olduğu için katil, pis emellerine ulaşamamıştı. ancak çağla'yı öldürdükten sonra da tacize devam etmiş ve zavallı çocuğun bacaklarında ve mahrem yerlerinde vahşiyane bir şehvet ile kanlı ellerini dolaştırmıştı.

    şimdi, acaba bu sapığın bir istanbul geçmişi var mı? şu anda 69 yaşındaysa, 2000 yılında 47 yaşında olmalı.

    bu son olayda çocuk ölümden kıl payı kurtulmuş. ama çağla bu kadar şanslı değildi maalesef. 14 yaşında, okuldan yeni gelmişken, canavarca ve kalleşçe katledildi.

    --- spoiler ---

    gaziantep’te 15 yaşındaki kız çocuğu, asansörde boğazına bıçak dayayan şahıs tarafından taciz edildi.

    elde edilen bilgilere göre olay, 8 aralık perşembe günü şehitkamil ilçesi seyrantepe mahallesi'ndeki bir sitede yaşandı. 69 yaşındaki şahıs, 15 yaşındaki n.t. isimli kızın peşinden asansöre bindi.

    kapının kapanmasının ardından şahıs, çocuğu boğazına dayadığı bıçakla tehdit ederek taciz etmeye çalıştı. şahıs ile uzun süre boğuşan ve direnen n.t., asansörde attığı çığlığı duyan annesinin yardımıyla saldırgandan kurtuldu.

    --- spoiler ---

    pes artık

  • boş dürümün satılmaya başlaması

    venezuela ile türkiye'nin aynı makus kaderi paylaştığına delalet eden havadistir.. benzer çok sayıda trajik habere de denk geliyoruz maalesef. medyada sansüre tâbi tutulan intihar ve cinayet haberlerini saymıyorum bile. artan boşanma oranlarını da.

    bakın mesela bizde boş dürüm yani kuru ekmek satılırken, venezuela'da hayvan kanı satılıyor, insanlar protein ihtiyacını karşılayabilsin diye.

    venezuela'yı da büyük resmi gören, tüm dünyanın ve galaksinin devirmeye çalıştığı emekli otobüs şoförü nicolas maduro yönetiyor.

    eh bizi de eski belediyeciler yönetiyor. dünya ekonomi literatürüne faiz sebep enflasyon sonuçtur teorisini kazandıran ve bu fantastik teoriyi 85 milyonluk türk halkı üzerinde deneyen lise mezunu ekonomist bir padişaha sahibiz.

    hâli ile iki ülke arasında "hangimiz daha kötü şekilde batacağız" yarışı yapılıyor birkaç senedir.

    türkiye şu anda arjantin ile benzer bir seviyede.

    henüz tam venezuela olamadık.

    ama bu süratle ve bu istikamette gidersek, emin olun yakın zamanda venezuela'yı geçeceğiz.

    bizim onlar gibi doğalgaz ve petrol zenginliğimiz de yok üstelik.

    onlardan 2.5 kat daha fazla nüfusumuz var ve bu nüfusun çoğu da üretken ve çalışan insanlar değil maalesef. üstelik milyonlarca da mülteci yaşıyor ülkemizde. işimiz çok daha zor yani.

  • pitbullu paspas eden amerikan akita

    pitbull ve dogo argentino gibi müstesna köpek türlerinin neden sivil kullanıma sunulmaması gerektiğini kanıtlayan sayısız olaydan biridir.

    eğer akita güçlü ve cüsseli bir köpek türü olmasaydı, muhtemelen ölmüş veya yaralanmıştı pitbull saldırısında.

    bu gerçekleri bildiği hâlde defaatle bu saldırgan köpek türlerini şehir içinde beslemeye devam edenlerin sosyopat ve suça meğilli tipler olduğunu fark etmek zor olmasa gerek.

    kedileri öldüren, güçsüz köpek türlerini öldüren veya yaralayan, çocuklar ve engelli bireyler için ciddi tehlike arz eden bu köpek türlerini inatla beslemeye çalışmanın motivasyonunu merak ediyorum.

  • fatih altaylı'nın hasan can kaya'yı savunması

    gazeteci yazar fatih altaylı'nın, yeni nesil mizahçılardan hasan can kaya'yı savunması ve onu rtük'e şikayet eden sözde muhalif yazarı haşlaması durumudur.

    --- spoiler ---

    herkes kendine özgürlükçü

    bu ülkenin iktidarı da bir acayip, iktidara kızan muhalifi de.

    sorarsan herkes özgürlükçü ama herkes kendine, kendine tıpa tıp benzeyene özgürlükçü.

    son vaka hasan can kaya vakası.

    hasan can yeni nesil bir komedyen.

    sosyal medyada başladığı stand up hayatına, bir süredir bir platform üzerinde devam ediyor.

    oldukça popüler, insanlar onu izleyebilmek için platforma para ödüyor.

    ayrıca yurt içinde ve yurt dışında turneler yapıyor, salonlar onu izlemek isteyenlerle doluyor.

    ve hasan can’ın adı birdenbire, entelektüel yönü oldukça güçlü, hayli öfkeli, zaman zaman bana da sallayan ama kendisine çok da kızamadığım bir muhalif yazar tarafından gündeme getiriliyor.

    hasan can izleyenlere küfür ediyormuş, nasıl yaparmış, buna hakkı yokmuş.

    hatta hasan can’ı aramış o da ona küfretmiş, öyle küfür edilmez, böyle edilir diyerek.

    muhalif aydınımız bunu yazarak, hasan can’ı şikayet ediyor ve anında devreye kim giriyor?

    tabii ki, rtük, iktidar muhalifi komedyeni, iktidarın "medya kontrol ofisi"ne şikayet ediyor.

    ne o kendisini izleyenlere küfür ediyormuş.

    yazılarında en fazla küfür eden adam, stand up’çının küfründen dertli.

    sanırsın tekel.

    küfür ondan başkasına ait olamaz.

    muhalif çağırıyor, iktidar kontrolündeki rtük elinde sopasıyla geliyor.

    durum tam bu.

    yahu size ne!

    adam açık kanalda ya da trt’de yapmıyor bu işi.

    isteyenin para verip izlediği bir yerde yapıyor.

    küfürlü konuşmadan hoşlanmıyorsan para vermezsin, izlemezsin.

    sokağa çıkıp megafonla ananıza sövmüyor ya çocuk.

    “böyle mizah mı olur"muş.

    size ne lan!

    mizah kriterlerini siz mi belirleyeceksiniz.

    olur ya da olmaz.

    mizah komiseri misin, mizah standartları enstitüsü mü!

    her şeyi bırak bir yana bir aydın olarak en azından kendini öyle tanıtan bir muhalif olarak bu yaptığın yakışık alan bir şey mi!

    --- spoiler ---

    kaynak burada

  • knorr türk halkının sağlığı ile oynuyor

    gazeteci yazar fatih altaylı'nın ortaya koyduğu hakikattir..

    knorr, türkiye'de farklı ve avrupa'da farklı ürünler satıyormuş.

    içinde tavuk bile olmayan tavuksuyu çorbaları gibi.

    --- spoiler ---

    knorr’un aynı ürünü avrupa’da farklı, türkiye’de farklı içerikle sattığını, avrupalıların sağlığını korumakla kalmayıp, onlara daha kaliteli bir ürün sunarken türk tüketicisine içinde tavuk olmayan tavuk suyu bulyonu itelediğini yazdım.

    epey bir mesele oldu.

    her yerden ses geldi.

    iki yerden çıt çıkmadı.

    biri türk halkını kandıran knorr.

    diğeri türk halkının kazıklanmasına ve belki de zehirlenmesine seyirci kalan tarım ve orman bakanlığı’ndan.

    her ikisini de vurdumduymazlıklarından ötürü kutluyorum.

    belli ki aralarında iyi bir konsensüs var.

    belli ki söyleyecek, verilecek yanıt yok.

    belli ki sükut ikrardan geliyor.

    ve belli ki, aynı kaba pislemişler.

    bizim yediğimiz kaba.

    ama en azından biz görevimizi yaptık.

    knorr konusunda halkımızı uyardık.

    bundan sonra hala knorr kullanan var ise bile bile zehirleniyor, bile bile kazıklanıyor demektir.

    ona da benim karışacak halim yok.

    --- spoiler ---

    kaynak burada

  • sivas'ta su kıtlığı krizi

    küresel ısınma ve iklim krizi nedeniyle su tasarrufunun hayati önem taşıdığı bir çağda yanlış tarım politikaları, su israfı ve giderek artan nüfus gibi sorunlar karşısında hiçbir tedbir almayanların yüzleşmek zorunda kaldıkları hakikattir.

    sadece sivas değil. pek yakında tüm ülkeye sirayet edecek bu sorun.

    gereksiz sifon çekip, her sifonda 20 litre su israf edenleri bu hoyratça davranıştan vazgeçirmek için gelişmiş ülkelerde belgeseller ve kamu spotları hazırlanırken, bizde ise su israfına karşı hiçbir tedbir alınmıyor.

    minimum su kullanımı ile israil gibi ülkelerin uyguladığı bilimsel tarım ve hayvancılık metotlarından bihaber durumdayız maalesef.

    tüm bunlara kontrolsüz mülteci akını ile birlikte ülke nüfusunun logaritmik hızla artması da eklenince sorun, içinden çıkılmaz bir hâl alıyor.

    elektriksiz yaşam mümkün ama susuz yaşam asla.

    bu yüzden çok radikal tedbirler alınmalı.

  • ayda 75 bin tl kazanmak

    sonu gelmez başlıklar silsilesinden biri daha.. avarel gibi yazıyor millet de habire..

    ayda 75 bin lira kazanmak diye başlık açmış herif.. bu parayı kazanan kim, kazanç yolu ne, bunu buraya niye açma gereği duydun, biz niye tartışıyoruz burada bunu? hiçbir açıklama yok.

    ayda 75 bin lira kazanmak.

    pek yakında "ayda 76 bin lira kazanmak, 89 bin lira kazanmak, 31 milyon euro kazanmak" diye sürüyle kopya başlık açılır iyice çöplük olur sol frame.

    tıpkı "xxxx milyon dolar verseler şunu yapar mısın, y milyon euro verseler 17 yaşına döner misin" vb gibi çöp başlıklar gibi.

    bilgi, haber, yorum değeri olmayan, öznesiz ve kurgusuz bomboş içerikler bunlar.

  • pendik'te fidye cinayeti işleyen pakistanlı çete

    pendik'te fidye için kaçırdıkları adamın akrabalarından fidye alamayınca şahsı vahşice öldürüp bahçeye gömen pakistanlı çetedir.

    ne kadar kozmopolit bir ülke olduk, değil mi?

    ümmetin lideri, galaksinin reisi sağolsun.

    çok yakında kimsenin can, mal ve namus güvenliği kalmayacak.

    logaritmik hızla çoğalan mülteciler, türkiye diye bir şey bırakmayacaklar ortada.

    geçen bir tanıdığım, tesisat tamiri için internetten usta çağırıyor.. yanında bangladeşli, at hırsızı kılıklı, eli şeyinde bir çırak ile çıkıp geliyor herif.. bizim tanıdık, küçük kızını odaya sokuyor ve "işleri bitinceye kadar burada kal, seslenmeden çıkma" diyor. yanında kıza bir şey yapamaz ama görür, saplantı yapar, takip eder, tenhada kız yalnızken bir şey yapmaya kalkar diye korkuyor. neyüdüğü belirsiz, türkçe dahi bilmeyen, genç ve cahil erkekler bunlar. her şey olabilir. nitekim haber bültenlerinde görüyoruz tecavüz ve cinayet ile sonuçlanan emsal olayları.

    düşünebiliyor musunuz, babası kızını korumak için böyle bir önlem almak zorunda kalıyor. gerisini siz düşünün. kimsenin can, mal ve namus güvenliği kalmadı şimdiden.

    bu sorun ilerleyen yıllarda pkk terörü kadar can yakmazsa, ben de bir şey bilmiyorum.

    --- spoiler ---

    pendik'te pakistan uyruklu 4 kişi, afgan uyruklu 4 şahsı fidye için kaçırıp kirada kaldıkları gecekonduda rehin aldılar. şüpheli şahıslar kaçırdıkları kişilere işkence edip para istediler. katil zanlıları daha sonra kaçırdıkları 3 kişiyi serbest bırakıp bir kişiyi rehin tutmaya devam ettiler. rehin tuttukları kişiden istedikleri fidyeyi alamayan şüpheliler işkence ettikleri şahsı öldürüp oturdukları evin bahçesine gömdüler ardından kayıplara karıştılar.

    --- spoiler ---

    kaynak burada

  • marketten sucuk çalan vatandaşın yakalanması

    emniyet güçlerinin başarılı operasyonu neticesinde gerçekleşmiş hadisedir. hırsız kıskıvrak yakalanmış.

    ülkenin 200 milyar dolarını düşük faiz saplantısı yüzünden hiç eden malum şahıs ve avanesi saltanatını devam ettirirken, tüm ülke hazine garantili müteahhitlere peşkeş çekilirken, padişah ve yandaşlarına saray yetmezken, ayakkabı kutularında ülkenin varlıkları talan edilirken şu yaşanan rezalete bakın.. büyük çalanlar ya da başka bir tabirle bu milletin bir tarafına koyanlar hırsız değilken ve krallar gibi itibar görüp yaşıyorken, karnını doyurmak için gıda çalan hırsız olarak lanse ediliyor.

    herkes sikini kime kaldıracağını çok iyi biliyor. zira memlekette kör tuttuğunu sikiyor. boş verin siz.

    --- spoiler ---

    istanbul esenyurt'ta bir marketten sucuk çaldığı iddia edilen şüpheliyi, market çalışanları yakaladı. montunun iç ve dış ceplerinden toplam 5 kangal sucuk çıkan şüphelinin yakalandığı anlar marketin güvenlik kamerasına yansıdı.

    --- spoiler ---

    kaynak burada

  • 8 ekim 2020 diyanet'e 5 bin personel müjdesi

    bugün itibari ile duyurulan müjdedir.

    ülkenin başka derdi kalmadı. tek derdi buydu. bu da halledildi elhamdülillah.

    yahu kahrımdan kendimi sikecem monitör başında.

    ulan ülkede döviz kurları roket gibi uçuyor, enflasyona para dayanmıyor, işsiz sayısı 10 milyona yaklaşmış.. şu heriflerin alay eder gibi yaptığı icraatlara bakın.

    yahu her yer cami, kuran kursu, medrese ve tekke zaten.

    daha neyin ihtiyacı hasıl oldu da bu tür icraatlar yapılıyor.

    1500 yıllık sümer ve arap mitolojisine güncelleme mi geldi yoksa yeni din mi download ediliyor?

    peki zeus, odin, eros gibi diğer mütevazi tanrılar ne düşünüyorlar bu konuda?

    --- spoiler ---

    diyanet işleri başkanlığı'nca sözlü sınav sonucuna göre 3 bin 500 imam-hatip, 1500 kur'an kursu öğreticisi ve 100 müezzin-kayyım alınacak. adaylar, 12-27 ekim'de "sinav.diyanet.gov.tr" internet adresi üzerinden doldurdukları başvuru formlarını onaylatmak için istenen diğer belgelerle herhangi bir il veya ilçe müftülüğüne şahsen müracaat edecek.

    --- spoiler ---

    kaynak burada

  • 5 eylül 2020 philadelphia gençliğinin perişan hali

    türkiye'yi hiç gezmemiş yazar beyanıdır.

    şöyle adana, izmir, diyarbakır hatta istanbul gibi şehirlerin arka mahallelerine bir gidin de, neler oluyor görün.

    bu manzara da kötü ama köpeğe tecavüz etmeye çalışan yaşlı bir sapıktan daha kötü değil.

    ya da küçük çocuklara tecavüz eden tarikat şeyhlerinin kral hayatı yaşamasından daha kötü değil bu manzara.

    maalesef ülkemizde çok daha kötü manzaralar var.

    daha dün adana'da engelli vatandaşı döverek gasp etmeye çalışan bir uyuşturucu bağımlısının haberi vardı.

    izlemişinizdir.

    engelli insanı dövüyor herif.. dünyanın çok az ülkesinde görebileceğiniz bir rezalet bu.

    kadına, çocuğa şiddet desen hat safhada.

    sokaklar, kaldırımlar falan uyuşturucu, tiner falan kullanıp kendinden geçmiş insanlar ile dolu.

    sadece siz görmüyorsunuz.

  • dobrayım ayağına insanların kalbini kırmak

    son yılların yeni trendi.

    dobrayım, açık sözlüyüm ayağına insanların kalbini kırmak moda olmuş durumda.

    özellikle kendinden zayıf ve güçsüz insanlara karşı uygulanan bir çeşit güç gösterisidir bu.

    açıksözlü olmak ile patavatsız ve küstah olmak arasındaki farkı dahi idrak edemeyen insanlardır bunlar.

  • yoğun insan nefesi ayasofya'yı mahvedebilir

    ilber ortaylı'nın belirttiği ilginç ayrıntıdır.

    ayasofya gibi narin ve köklü geçmişe sahip olan tarihi yapılarda rutubet, buharlaşan ter, gürültü ve yoğun insan nefesinin fresk ve mozaiklere ciddi zarar verdiğini ilber ortaylı şu örnekleri vererek açıklamış:

    --- spoiler ---

    ayasofya’nın ikinci katı suret-i katiyede ne ziyaret edilebilir ne oraya adım atılabilir. oraya adım atacak kişiler, mimari tarihçiler, restoratör, usta ve mühendislerdir. zira buradaki fresklerin korunması çok zordur, nefes en büyük düşmanlarıdır. yoğun insan nefesi bu eserleri mahveder. bize inanmayanlar kremlin müze ve kiliselerini zaman zaman, hatta bazılarını uzun yıllar kapatan rus uzmanlara sorsunlar. onlar gereken bilgileri verecekleridir. aynı durum göreme kiliseleri için ve osmanlı’nın 500 yıllık klasik eserleri için de geçerlidir.

    benzer kurumlardan küçük ayasofya dediğimiz bakhos kilisesi daha evvel restore edildi bugün camidir (küçük ayasofya camii). aynı şekilde kariye manastırı’nın tamiri bitti. pantokrator manastırı yani zeyrek camii bitmedi. bunların rastgele, kontrolsüz bir şekilde umuma açıldığı görülüyor. medyaya düşen fotoğraflarda gerekli ihtimamın gösterilmediği, cami cemaatinin kafasına göre düzenlemeler yaptığı görülüyor.

    bu gibi tarihi eserlerde muhakkak kontrolün, çakılacak bir çivinin dahi anıtlar kurulu ve kültür bakanlığı’nın iznine tabi olması gerekir. en mühim mesele, yurtdışında floransa’da, en meşhur uffizi galerisi, bazı kiliseler (santa croce, orsanmichele gibi) artık kontenjanla ziyaretçi alıyorlar, herkes öyle bilet alıp giremiyor. bunların başında az önce bahsettiğimiz brunelleschi’nin duomo’su (katedral) var, yanında baptisterium var.

    acaba bizim müzelerimiz topkapı başta olmak üzere, ne diye kontenjanla ziyaretçi almıyor? hele ayasofya’nın kontrolsüz bir kitleyi kaldırması mümkün değil. devlet kontrolünde belirli sayıda insanın caminin içinde olması gerekir, aksi halde yıllarca süren restorasyonların getirisi çöpe gider. tüm bu meseleler yeni baştan düşünülmeli ve kamuoyu ile paylaşılmalı.

    --- spoiler ---

    yazının tamamı burada

  • ufuk bayraktar'ın karısını aldatması

    kendini oynadığı ramiz dayı rolüne fazla kaptıran ve hayatı role dönüşen bir adamın hiç şaşırtmayan akıbetidir.

    afedersiniz ama ne bekliyordunuz?

    bu profildeki birinden meryem'in oğlu isa ahlakı beklemek çölde kutup ayısı aramaktan farksız.

  • suç makinesinin doktorun boğazını kesmesi

    skandal ötesi bir gelişmedir. şişli'de bir parkta vuku bulan elim olayda daha önce yaralama, tehdit, darp gibi suçlardan sayısız sabıkası bulunan suç makinesi, arkadaşları ile yürüyüşe giden doktorun boğazını kesiyor.

    eserinle iftihar et sayın bahçeli.

    kaynak burada

  • selin ciğerci'nin 5 milyona rolls royce alması

    anlam veremediğim durum.

    bir insan eşcinsel olabilir. ancak bir insanın sırf bu özelliğinden ötürü sebepsiz biçimde zenginleşmesine aklım ermiyor.

    insanların işsizlikten dolayı kendini yaktığı, fakirlik yüzünden isyan ettiği, kirasını ve faturasını ödeyemediği, enflasyon ve devalüasyonun parayı paçavraya çevirdiği bir ortamda bu suyun kaynağı nereden geliyor?

    ülke, venezuela olmaya doğru emin adımlar ile ilerlerken, eğitimli genç nüfus ülkeden kaçmanın yollarını ararken bu insanlar ne yapıyorlar, ne ediyorlar da bu paraları kazanıyorlar?

    anlamakta zorluk çekiyorum.

    hayır, kim bu insanlar?

    meslekleri nedir?

    ne üretip, ne satıyorlar?

  • veresiye benzin ile canına kıyan işsiz genç

    tüm dünyaya şov yapan galaksi liderinin görmediği ve görmek istemediği dramın aktörüdür.

    uzun süredir işsiz ve parasız olan genç, cep telefonunu rehin verip karşılığında benzin satın alarak kendini yakıp intihar ediyor.

    bakın burada fırsat buldukça söylüyor insanlar.. mesele virüs falan değil. türkiye salgın hastalık çıkmadan önce de ekonomik açıdan berbat haldeydi. virüs falan bazı hakikatlerin üzerini örtmesin.

    türkiye'nin venezuela gibi bir cehenneme sürüklendiğini anlatmaya çalışıyorlar. aynı süreçlerden geçiyoruz. venezuela'da da popülist diktatörler önce halkı kamplaştırdı, ardından beyin göçüne neden oldu ve akabinde ülke insanı mülteciye dönüştü. kalanlar ise cehennem gibi bir ortamda yaşıyorlar. orada da büyük resimciler, havuz medyası, ulufe ile satın alınmış taraftar seçmenler, tek adam rejimi var.

    türkiye de oraya doğru koşuyor maalesef.

    --- spoiler ---

    aksaray’da 2 gündür kayıp olarak aranırken boş bir arazide yanmış halde cesedi bulunan gencin, parası olmadığı için telefonunu emanet bıraktığı akaryakıt istasyonundan 10 liralık benzin alıp kendini yaktığı ortaya çıktı.

    --- spoiler ---

    haber kaynağı

  • çin virüsü

    çin'in mağdur ülkelere ciddi şekilde tazminat ödemesini gerektiren virüstür.

    şu rezalete bakın

    kedilerin kafasına çekiçle vurup öldüren, köpekleri kesmeden önce eti lezzetli olsun diye sopa ile döven, yarasaları canlı canlı çorba yapan, rakunların derisini hayvanlar canlıyken yüzen onun bunun çocukları inatla ve ısrarla bu rezil akışkanlıkları sürdürdükleri için bu virüs dünyanın başına bela oldu.

    italya, ispanya gibi kendi halinde ve kimseye zararı olmayan akdeniz ülkelerindeki hasta ve yaşlı insanların günahı neydi de sizin pisliğiniz ve sorumsuzluğunuz yüzünden bu insanlar boğularak can verdiler?

    öyle kestirmeden kaçış yok.

    bu ihmalin bedelini ödeyecek bu çin denen insan ve hayvan düşmanı faşist devlet.

    bütün salgın hastalıklar bunların iğrenç ötesi beslenme kültüründen, canlı hayvan pazarlarından ve vahşi yaşama müdahalesinden kaynaklandı.

    corona hiçbir şey. sırada çok daha beter ve ölümcül virüsler var.

    çünkü çin, hep aynı haltı yemiş.

    salgınlar geçince canlı hayvan pazarlarını tekrar kurmuşlar, iğrenç beslenme alışkanlıklarına kaldıkları yerden devam etmişler ve vahşi yaşamın anasını bellemeye koyulmuşlar.

    çin acilen durdurulması gereken bir kanserdir.

    askeri ya da ekonomik olarak acilen durdurulmalıdır.

  • türklerin ruslardan korkması

    korkmak değil de ''temkinli olmak'' diyelim biz buna.

    son 400 yıl boyunca neredeyse her 20 yılda bir rusya ile savaşmış, her seferinde bozguna uğramış ve bunun sonucunda kamu maliyesi iflas ederek batmış osmanlı devleti gerçeği önümüzde duruyor.

    tarihte en çok türk öldüren devlettir rusya.

    aynı coğrafyada yaşamamız, ortak hedefler için rekabet etmemiz de cabası.

    üstelik rusya, abd ve avrupa ülkeleri gibi demokrasi kültürü olan bir devlet değildir.

    dibine kadar asyalı bir devlettir ve fevkalade militaristtir.

    birkaç yıl önce işgal ettikleri ukrayna'dan bile çıkmadı adamlar.. 2008'de gürcistan'a saldırmaları ve istediklerini söke söke almaları da cabası.

    dikkatli olmak şarttır.