benim bildiğim sercan gizem'e yazar survivor çıkışı banko.. hele o çok tatlı yaaa lafını duyarsa sercan, kendini bile potaya koyabilir ilk fırsatta istanbul'a dönmem lazım hemen diye.
Ekşi Sözlük Debe Listesi
Hepsini aç
-
1. survivor 2020 ünlüler-gönüllüler
-
2. kıdem tazminatının kaldırılması
geçen sene işten çıkarıldım. tamamen haksız sebeplerden. bu yüzden davayı zaten kazandım.
neyse efendim, kıdem ve ihbar ile yaşayabildim iş buluncaya kadarki 3 ayda. kaldı ki bekar ve birikmişi de olan biriydim. borcum yoktu.
çünkü işsizlik maaşı, aldığım maaşın 1/4'ü bile etmiyor. sadece ihbar tazminatımı alsam, muhtemelen 2. ay itibariyle birikimden yemeye başlayıp, işsizliğim uzasa bildiğin sokakta kalacaktım.
şimdi sorarım, türkiye gibi işyerlerinde adaletsizliklerin, mobbing'lerin kol gezdiği bir ülkede, işçinin alabileceği tek güvenceyi kaldırmak, elli tane şarta bağlamak akıl karı mıdır?
parti bağımsız düşünün. yarın bu kişi siz de olabilirsiniz. işte bu akp'nin saçma ekonomi politikalarında artık geldiği son noktadır. maaşın %50'sinden fazlası vergilere giderken, devleti, ülkeyi daha ne kadar vatandaş ayakta tutacak? ekonomi politikası hiç olmayacak mı bu ülkenin? -
3. youtube kanalı takipleşme platformu
benim kanal sovyet yakın tarihi, çernobil faciası, spitak deprem faciası gibi temalar barındıran niş bir kanal. daha önce kimsenin hiçbir dile çevirmediği rusça belgesel ve röportajları ingilizceye çevirip altyazı ekliyorum. vakit bulursam türkçeye de çeviriyorum. sırada bir araba çernobil ilgili belgesel film var, bunların hiçbiri daha önce başka bir dile çevrilmemiş. çernobil faciasının yanında spitak deprem faciasıyla ilgili belgesel, sovyet haber programı, depremzedelerle ve kurtarıcılarıyla röportajlar var.
https://www.youtube.com/c/rabbitholefiles
edit: üst üste birden fazla mesaj atıp abone olun diye ısrar eden tipler var. itici oluyorsunuz, yapmayın bunu. ben bu başlığı geniş vaktimde inceleyip kendi ilgi alanıma giren ne varsa takip ediyorum, mesaj atılmasına gerek yok. bir de 'abone oldum, siz de benimkini takip edin' diyen yalancılar var ki onlara ne desem bilemiyorum. bunu sanırım çok abonesi olana yapıyorlar farketmez nasılsa diye, 50 tane abonesi olana o yalanı sıkamazsın çünkü. ben her yeni abone için email alıyorum, trafik ve abone istatistiklerine her gün bakıyorum. dediğim gibi kanal son derece niş olduğu için hedef kitlesi belli. burada da genelde hedef kitlesini ilgilendiren başlıklara yazınca yeni aboneler geliyor, belki meraklısı vardır diye bu başlığayazdım ama buradan henüz bir tane bile yeni abone gelmiş değil. (başka kaynaklardan yabancılar geliyor.) -
4. arkadaşlık kesme sebepleri
kıskançlık.
mutluluğu çekememe.
benim için iyi olanı istememe.
hadi güle güleee -
5. sayısal loto'daki inanılmaz tesadüf
akp nin olduğu yerde tesadüf diye bişey yoktur :)
edit: yuce yaradanın takdiridir bu :) -
6. özel halk şoförlüğü yapan birinin açıklaması
istanbulda özel halk otobüsü şoförlüğü yapan birinin, belediyede şoförlük yapan diğer insanlarla ilgili çektiği video. linkyoutube facebook
imamoğlu seçildiği gündendir, trafik olmayan yerde trafik olmaya başladı. bunların bilinçli yapılmamasının imkanı yok, gerçekten kötü nasıl olunur, bu insanlar uygulamalı gösteriyorlar.
edit: (bkz: nicki bulamayan kisi)'nin bilgilendirmesine göre burası, bağcılar güneşli
eski adıyla evren , şu anki adıyla 15 temmuz mahallesi.
edit 2: (bkz: press play on tape) deşifresini yapmış, izleyemeyenler için.
--- spoiler ---
"arkadaşlar bizim araçlarımız yolcu kapasitesinin altında yolcu almak zorunda coronavirus hastalığı nedeniyle. araçlarımız yarı yarıya kapasitenin yarısı kadar yolcu olmak zorunda. yani yolcular artık çok sık, iç içe o olmayacak. daha rahat bir şekilde gidecek. eyvallah da... 97 hattinda güneşli beyazıt hattında o kadar çok yolcu var ki yolcularımız, buradan beyazıt'a gitmeden kapasiteyi dolduruyor. hatta aşıyor bile. biz bunu belediyeye söyledik. belediye sağolsun bize her gün 3 tane körüklü otobüs gönderiyor, şöyle göstereyim size. aynı metrobüs gibi şöyle kocaman araç gönderdi. cok enteresan bir şeyle karşılaştım burada: şoförlerin çoğu akp yönetimi döneminde buraya girdikleri için şu anda chp'li yönetime karşı, chp'de yönetimin halkın gözünde küçük düşmesi için, ekrem imamoğlu'nun halkın gözünde küçük düşmek için elinden ne geliyorsa, şu anda bu şoför arkadaşlar ellerinden geleni yapıyorlar. buradan beyazıt'a kadar hiçbir durağa girmeden öyle basıp gidiyorlar akşama kadar bu arabaları burada harıl harıl çalıştırıp mazot yakıyorlar siz zannetmeyin ki belediye çalışmıyor siz zannetmeyin ki belediye uyuyor. belediye bütün imkanları sunuyor vatandaşına ancak bu hainler içimizde olduğu için. ne yapıyorlar elinden ne geliyorsa belediyeyi karalamak için yapıyorlar. kendi yedikleri tabağa sıçıyorlar
yorum sizin ben başka da bir şey demiyorum. yazıklar olsun."
--- spoiler ---
edit 3: bir yazar arkadaş mesajla şöyle bir bilgilendirme yaptı.
"cumartesi günü cevizlibağ durağında 3 tane 97 nolu otobüs durmadan geçip gitti gözlerimin önünde. hem de yolcu alacak boşluk gayet de gözle görülür şekilde vardı. zaten o gün sokağa çıkma kısıtlaması vardı. tek vasıta ile gidebilecekken otobüsler durmadığı için aktarma yaparak gitmek zorunda kaldım" -
7. 30 haziran 2020 çoklu baro teklifi
şimdi cmuk nedeni ile avukatınız yoksa, avukat geliyordu barodan, şimdi bu iş ihale usulü olur, avukat yandaş barodan gelir.
eğer dosyanızın ucu yandaş siyasi birine dokunuyorsa, sizi karakolda yatırıp sikerler ruhunuz duymaz bu yasa işte o yüzden akla mantığa ve hukuka aykırı. şimdi bunun olmayacağının garantisini verebilir misiniz? internette bir şey paylaştın çağırdılar karakola gittin ifaden alınacak o sırada yandaş barodan avukat geldi, aklında ceza alsın bu pezevenk geçecek. ve sana yardım ediyor gibi seni sikecek. ben bu siyasal islamcıların adalet duygusuna güvenmiyorum.
bir müslüman olarak allahsız kitapsız ateistlere güveniyorum allahı recep olan bu siyasal islamcılara güvenmiyorum. -
8. 30 haziran 2020 ahmet davutoğlu açıklamaları
canlı yayında “şehir üniversitesi'ne el koyan, siyasi hırsı ve kini için engel tanımayan erdoğan'dır.” cümlesi ağzından dökülmüştür.
çok geç kaldınız. hala lafın etrafından dolanıyorsunuz. azıcık yüreğiniz varsa çıkıp bütün bildiklerinizi anlatırsınız. -
9. çok zeki bir insanın inançlı olma ihtimali
edit: bircok mesaj almisim sabahtan beri ve mesajlarin cogunu bu rufflesla kahvalti yapip butun gun agiz kokusuyla ortalikta dolasan zibidiler olusturuyor. hepsinin mesaj icerigi hemen hemen ayni. "anan, anani senin, arap dolu, aq muslumani vb."
gibi mesaji atan tipler bunlar...
eksi sozlugun bomontici bitli ve rastali ateistlerine gore boyle bir sey mumkun degilmis. cunku eksi sozlugun ateist pici pulp fiction izleyip jimi hendrix dinlemistir bu nedenle o aydinlanmis ve buyuk resmi gormus ateist bir pictir.
zibidiye bak hele ne akademik basarisi ne de mesleki basarisi var gelmis altin sarisi disleriyle konfucyus taklidi yapiyor.
bunlar defult olarak hegel, nietzsche veya marx gibi adamlarin ustun koru bilgisine sahiptir onlari da marjinallik ayagina diline pelesenk etmistir. -
10. öğretmenlerin de sınava girmesi gerekliliği
niye sadece öğretmenler her yıl sınava girmeli ki? bu ülkede temel hukuk normlarını bile bilmeden insanların yıllarını,canlarını harcayan tonla hukukçu var.
yanlış teşhis koyarak ya da hiç teşhis koyamayarak insan ölümlerine sebep olan bir sürü doktor da var.
şimdi oturup tüm meslekleri irdeleyecek halim yok ama bunun mühendisi,maliyecisi,subayı,kaymakamı tonla yönü var. sırf pasif agresif bir liselinin isteği ile sadece öğretmenleri değil özellikle kamuda çalışan tüm meslek sahiplerini her sene sınava alalım. -
11. dedenin torunları arasında ayrım yapması
bu durumun en üzücü örneklerinden birini eşim yaşamış. dedesi kendisine para vermiş ve eşimle aynı yaşta olan diğer torununa dondurma almasını istemiş. ağlaya ağlaya alıp getirmiş o da... o zamanlar altı yaşında olmasına rağmen hala hatırlar üzülür.
sanirim torun ayrımından da beter bir şey bu. dünyanın en kötü dedesine bile yakışmayacak bir hareket. bu arada ayrımcılığın sebebini yazmakta yarar görüyorum, ne yazık ki sizlere çok tanıdık gelecek bir sebepten: birisi kızından olma çocuğu, diğeri oğlundan olma... hangisi kızının çocuğu söylemeye gerek yok! -
12. malatyalıların ülkenin en güzel insanları olmaları
ayrıca bir malatyalı ile geçirdiğiniz 24 saat, başka insanlarla geçirdiğiniz 1 güne eşittir.
-
13. rakının tadının berbat olduğunun kabullenilememesi
bol buzla tadı bastırılmaya çalışılan iç baygınlığı veren bu içkinin gerçeklerinin kabullenilmemesidir.
-
14. yazarların espri tarzını yansıtan diziler
hicbirinin izlenmemesi gereken diziler. goruyoruz sozlukte yaptiginiz esprileri. aman uzak olsun.
-
15. tekstil ürünlerine yüzde 20 ilave vergi gelmesi
her gün, ülkenin anasını s.kmek için daha ne yapabilirler diye düşünüyoruz. bugün de cevabımızı aldık.
bundan sonra giyim için favorim; keleşler tekstil, ayakkabı için de mahmutlar kundura. -
16. 30 haziran 2020 fatih terim tweeti
burada maçlar sahada kazanılıyor deyip 6 şl maçında galibiyet alamayan adanalının son iki senedeki rezillikleri unutup başarısızlığın faturasını federasyon ve hakemlere kestiği tivit. klasik ft karakteri. buna kalsa ömür boyu şampiyon olacak da izin vermiyorlar. neyse, ağla fatoş ağla.
-
17. yıkık + boş yapma + sal beni + devamke
halbuki biz zamanında ne güzel eğleniyorduk:
(bkz: bırak bu işleri devlet su işleri) -
18. ekşi itiraf
cemil meriç'in dediği gibi: “sana kızmıyorum. sen bu kadarsın, bilmeliydim.“
-
19. yeşil gözlü erkek
dünya nüfusunun %2'lik oranına (kadın+erkek) tekabül eden ancak sözlük yazarları arasında %10 üzeri bir orana sahip olduğu anlaşılan homo sapiens erkek bireyidir.
sözlügün yazarlık algoritmasında yeşil gözlü olanlara öncelik veriliyor sanırsam. -
20. tarihin arka odası
murat bardakçı zerre değişmemiş. bu adamın üslubunu değil trt, marvel bile değiştiremez. nurhan hoca yine konuşturulmadığı için küsüyor. erhan afyoncu da aynı konumunda... murat bardakçı tarafından hep sözü kesiliyor. reji ile iletişim de her zamanki gibi berbat ahahahah.
çok özlemişiz be... -
21. bunu dinleyen adamdan zarar gelmez şarkıları
vicdaninin sesi
-
22. evde bozulan her şeyi kendi tamir eden erkek
az önce damlayan lavabo musluğunu kendi başıma tamir edebildim. kendimi tesisatçılar kralı, herkül, poseidon falan gibi hissetmeye başladım. yerimde duramıyorum şuan mutluluktan. hemen koştum bu başlığa geldim.
-
23. eminönü'nde denize çırılçıplak giren kadın
fiziği net ülkemizdeki kadınlar arasında %2-3'lük dilim arasındadır. dibinizin düştüğü mankenler, oyuncular bile gün ışığında, çırılçıplak, rastgele bir cep telefonu kamerasından zoomlu olarak bundan çok iyi çıkmazlar. bunu beğenmeyenlerin takıldıkları hatunları görmek isterim.
-
24. dark (dizi)
izlediğim en iyi bilim kurgu dizisi.
aslında şu (bkz: #109537742) entryme ek yapacaktım ama akışı çok bozduğunu düşünüp ayrıca yazmaya karar verdim.
--- spoiler ---
tannhaus'un makinesinin ne yaptığını anlamayanlar olmuş. tannhaus, makineyi çalıştırmak için nükleer enerji kullanıyor. dikkat ederseniz makine, nükleer santralin arazisindeki sığınakta. 1986'da bu makine çalıştığında, nükleer santralde o malum kaza meydana geliyor. varil varil dark matter (omg dark mı?!*) çıkıyor ortaya. tabii bu arada wormhole gibi bir şey açılıyor ve paralel bir dünya meydana geliyor (makine muhtemelen minyatür bir big bangi tetikliyor). adam'ın geçmişe giderek yaptırdığı sic mundus geçitleri sayesinde wormhole kullanılabilir hale geliyor. ama adam, spesifik olarak istediği zamana gidebilmenin peşinde. bunun için de (sadece bunun için mi?) helge'ye çocukları kaçırtıp denemeler yaptırıyor.
claudia'nın dediği gibi, o patlama ardında sezyum kalıntıları bırakıyor. sezyumun yarı ömrü 30 yıl. aynı durum, jonas 2019'da geçidi kapatırken ve 2020'de tekrar açarken de oluyor çünkü yine nükleer yakıt kullanıyor. en sonunda biriken sezyum etkisiyle kıyamet denen zaman durması ve patlama gerçekleşiyor. ve bu 2. patlama ile varillerdeki dark matterlardan geriye tanrı parçacığı kalıyor. daha sonra jonas(adam) ve claudia bu parçacığı kullanarak istedikleri zamana gitmelerini sağlayan portalı yapıyor. madem bunun yolu buymuş o zaman çocukları neden kaçırıyor? diğer entrymde bahsettiğim zaman örüntüsü ve aile ağaçlarının sağlanması için o çocukların kaybolması gerekli, düğümlerdeki olaylar aynen korunmalı.
sonuç olarak tannhaus'un makinesi, tasarım amacına uygun olarak bir zaman makinesi değil; paralel dünyaları yaratan bir güç ve zaman yolculuğunun keşfini sağlayan bir tetikleyici.
edit: şu "kaçırılan çocuklar" meselesini biraz daha açalım. o çocukların ölmesi neden gerekli?
mads kaçırılıp ölmese ve 1986'daki haliyle 2019'a atılmasaydı, ulrich zaman yolculuğundan şüphelenip mağaraya girmeyecek ve 1953'e gitmeyecekti. eric ve yasin öldürülüp 1953'e atılmasaydı ulrich cinayetle suçlanıp hapse atılmayacaktı. ve o bu şekilde 1953'te mahsur kalmasa, hannah yüzleşmek için o tarihe gitmeyecek ve silja'yı hiç doğuramayacaktı. böylelikle nielsen sülalesi ve hatta jonas da hiçbir zaman var olamayacaktı. (alternatif evrende ulrich'in 53 yerine 86'ya gitmesi önemli değil. bu durumda yasin ve eric'i 1986'ya atıp yine hapse girmesini sağlayabilirler ve hannah da 86'ya gider. egon'la ilişki yaşayıp silja'yı doğurur. silja'nın ne zaman doğduğu önemli değil, önemli olan büyüdüğünde bir şekilde 1890'a gitmesi.)
zaman makinesi deneylerinin de adam tarafından paravan olarak kullanıldığını düşünüyorum. çünkü noah ve helge'ye direkt "git öldür" dese öldürmezlerdi muhtelemen. noah dindar bir kişilik, zamanda yolculuğu kullanarak cennet'e ulaşabileceklerine filan inanıyor. bu kutsal amaç için deney yaptığını sanıyor. zaten en sonunda kandırıldığını anlayıp adam'a isyan ediyor.
--- spoiler --- -
25. evlilik cüzdanı paylaşıp gelenekleri yıktım demek
kendini zeki zanneden bir ters kutup comarinin sacmalamasindan baska sey degil.
gelenek olan sey evliligin kendisi. kemerdi, takiydi, bilezikti bunlar isin janjanli, incik boncuk kismi.
madem o kadar anarsistsin hic evlenmeden birlikte yasamayi tercih etseydin civelek. -
26. dolandırılmış insanla dalga geçmek
tamam normaliyle dalga geçmeyelim de şunla nasıl dalga geçmez insan?
(bkz: kendini allah olarak tanıtıp dolandırıcılık yapmak)
-kitap yolladıydım sana okudun mu?
+okudum
-beğendin mi peki?
yani az biraz da değil o zamanın parasıyla hem de 2.5 trilyon yahu -
27. mühendislik okuyacaklara tavsiyeler
hocalarla aranızı çok iyi tutun. yalayın demiyorum ama imkanınız varsa yalayın tabi. genelde sevilmeyen hocalarla anlaşmaya bakın. öğrenciler uyuz hocalara çok yanaşmadığı için onlarla konuşabilen öğrenciler değere biniyor. hocaları maymuncuk gibi kullanabilirsiniz. önünüze güzel kapılar açabilirler. hele de endüstri mühendisliği okuyorsanız.
-
28. erdoğan'ın lgbt'yi hedef göstermesi
daha önce bülent ersoy'u iftara davet edip, sarayında ağırlayan kişi beyanı.
-
29. tek oturuşta 12 bira içtim yalanı
trakya'da gercek mi degil mi diye irdelenmez.
haber ya da ilgi cekme degeri yoktur.
aksine;
- olm tek oturusta 12 bira ictim!
+ ne o be periz mi yapiyon, cila yapmadin mi sora?
karsiligini dogurabilir.
bir kasa bira icen insanlarin oldugu ortamda siradandir.
hem ickinin yarisi olmaz, mazallah gote kadar olursunuz.
(bkz: trakya argo sözlüğü)
(bkz: göte kadar olmak) -
30. berat albayrak'ın 4. kez baba olması
-
31. 83500 liraya satılan 2012 model bmw 320d
2012 model arabaya “aşırı derecede” eski diyen adam 2020 model şirket spec symbol e binmiyorsa ne olayım.
bir kere bmw güzel baktığınız sürece kondisyonunu uzun süre saklayabilen ve sürüş keyfini kaybetmeyen bir markadır. hele de 2 litre dizeli fena değil güç olarak.
2004 model e46 320d 4 yıl kullandım(antika herhalde size göre) o sizin araba diye bindiğiniz tenekeleri 2 kere gömer 3 e katlar o kadar diyorum.
tanım: avrupada eski alman otomobilleri değerlenirken burada ezip geri dönüştürün diye ağlayan yazarların toplandığı başlık.
not: fiyatları savunmadım kesinlikle -
32. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı
telegram;
maksat muhabbet -
33. avrupa birliği kovid seyahat listesi
ama bizimkilere bakılırsa tüm avrupa, covid-19 ile mücadelemize gıptayla baktılar. hepsi sınıfta kaldı. hepsi bize muhtaçlardı. ama tersine bizim ekonomi büyüdü ve avrupa'ya maske yardımı yaptık. haa bir de isveç'ten hasta alıp getirdik. bunlar önemli şeyler...
-
34. maskeyi çenesine indirip ağzı açıkta dolaşan insan
amaç maske takmak değil ceza yememek
-
35. evde akrep çıkması
10 yaş civarındayım. annem babam akşam gezmesi için üç beş sokak ötedeki arkadaşlarındalar, ben de evde tek başıma takılıyorum. salonda televizyon izlerken halıda bir kıpırtı görür gibi oldum. halının desenleri arasına aradım aradım derken tekrar hareket etti bu vatandaş. tırsa tırsa izledim birkaç saniye uzaktan ama öyle böyle bir tırsma değil. sonra koşa koşa mutfağa gidip yoğurt kovası buldum bir tane, üzerine kapatmaya. fakat ne mümkün, hayvanatın yerinde yeller esiyor. koltuğun tepesine çıktım, elimde yoğurt kovası gözlerim fıldır fıldır, ne kadar bekledim bilmiyorum. bir saat olsun hadi. bizimkiler teşrif edince durumu anlattım. akrepti diyorum ama yüzde yüz emin de değilim. bunlar beni karalılıktan uzak ve kendiyle çelişen söylemlerime de sırtlarını dayayıp istanbul'un orta yerinde akrebin işi olmadığına bir güzel ikna ettiler. öyle yaşadık güzel güzel. kendi odam yoktu ve salonda uyuyordum. ilk birkaç gece nasıl eğlendim, tahmin edersiniz. sonra bu mevzu unutuldu gitti. aylar sonra bir saksının dibinde arkadaşın cansız bedenini buldu annem.
o günden sonra söylediklerimi ciddiye almaya başladılar demeyi çok isterdim. malum. -
36. 30 haziran 2020 cb kararnamesi gümrük vergileri
cumhurbaşkanlığı yönetim sisteminin maliyetli bir rejim olduğunu bize göstermiştir. katkılarımızı sunacağız beyler. hep beraber son kuruşumuza kadar paramızı vermemiz lazım. zira bu bayrak inmez bu ezanlar susmaz.
-
37. ufuk bayraktar'ın karısını aldatması
kendini oynadığı ramiz dayı rolüne fazla kaptıran ve hayatı role dönüşen bir adamın hiç şaşırtmayan akıbetidir.
afedersiniz ama ne bekliyordunuz?
bu profildeki birinden meryem'in oğlu isa ahlakı beklemek çölde kutup ayısı aramaktan farksız. -
38. 30 yaş üstü olduğunu tek cümleyle anlatmak
akp'siz günleri de gördüm
-
39. türkiye'nin s-400'leri abd'ye satması
turkiye’nin ne kadar kotu idare edildigini gormek acisindan ibret verici bir tavsiyedir. evet ortada alinmis baglayici bir karar, yahut da anlasma yoktur, resmi dokuman bir tavsiye karari ve siyasi manevradir.
burada en cok dertlenilmesi gereken, bu tavsiye kararini alanlar bizi adeta bir somurge devlet gibi gorup, irademizi hice sayarak kararlar aliyorlar. anilan dokumanda karsisinda egemen bir devlet olusuna saygi duyan en ufak bir atif yok. bilakis tek deginilen uygulanacak yaptirimlar, ya da bu yaptirimlari uygulamamak icin masaya getirilecek kosullarin lutuf olarak sunulmasi.
rus tarafini da daha iyi gormemek gerek, daha yakin tarihte sattiklari sakat sistem uzerinden bu halk ile, devlet ile kameralar onunde dalga gecildi. ve evet bize verilen calisir durumda bir s-400 sistemi olmadigi cok acik, belli ki sistemin temel parcalarindan biri ya da bazilari mevcut degil ki, sistemler depoda kaldi.
burada ne tartisiliyor peki? s-400 mu daha gerekli yoksa f-35 mi? uyanin vatandaslar elimizde ikisi de yok, bize veren de yok. biri yarim, eksik gonderilmis, parasini odemissin, korkudan ne eksigini dile getirebiliyorsun ne de rezil olmamak icin paketini acabildin, digeri icin avuc dolusu para dokup, yillarca emek harcamissin, projeden siktiretmisler, daha nesi tartisiliyor, anlamak zor.
hani neredeymis bu sistemler, ucaklar? her iki tarafin da amaci belli, seni borclandirmak, ve diplomatik cikmazlara suruklemek, biraz olsun dusunun bu krizde kim ne kazandi?
ruslar hem yarim yamalak, calistiramayacagin bir sistemi sana satip parayi aldi, uzerine de nato ittifakini bir hicle catlatmis oldu, arada da havucu gosterip suriye’de kazandigin mevzileri elinden aldi. direndigin yerde de sopayi gosterdi.
amerika hem cok kritik bir projede hamallik islerini yaptirdigi ortagini, parasini da alip gik diyemeden kapinin onune koydu, ustelik de aldigin calismayan sistemi bahane edip yaptirim kozunu demoklesin kilici gibi tepende sallandirir oldu.
simdi kendinize sorun, ruslar bu sistemi asla kuramayacagimizi bilmeden, amerikalilar ise sistemin calismayacagini ongormeden bu islere girismis olabilir mi? bal gibi de iki taraf da neyin ne oldugunu biliyor. turkiye ise filler tepisirken ezilen cimen oluyor.
ve kendimize soralim, ulkemiz ne kazandi ne kaybetti? ben kazanc hanesine bakiyorum bos kume var orada. kayiplar? iki adet sahip olamayacagimiz sisteme gomulen milyar dolarlar, iki tarafi da bu saatten sonra dengede tutabilmek icin verilecek dev tavizler, amacina ulasmayan satinalma girisimleri sonucu halen daha eksiklerin devami, yerle bir olan ulkemizin itibari...
bakin durum o kadar acikli ki, yandaslar bile f-35 ve amerika mi ovse, yoksa s-400 ve ruslara mi yanlasa bilemiyor, yakinda daha civisi cakilmamis tf-x ovguleri basladiginda anlayin ki iki taraftan da babayi aldigimiz netlesmis olacak.
yazik bu ulkeye de, bizlere de. bu zilleti hic haketmedik. -
40. luigi datome
basketbolla ilgili olmayan biri olarak şöyle bi instagramına göz attım da baya kitap okuyan biriymiş. hatta ankara'daki işçilerin çöplerden kurtardıkları kitaplardan oluşan kütüphaneye bile gitmiş.
gerçekten etkileyici bir karakter
ek: milletin sporcusu umberto eco okuyor, bizimkiler de anca " hadi biraz yollada patlatim " -
41. filistin'in doğu akdeniz gaz forumuna katılması
(bkz: ümmet bilindiği gibi)
-
42. 29 haziran 2020 itü'de akademik zorbalık
ona akademik zorbalık değil de, rahat rahat kopya çekemeyecek olan öğrencinin ağlayıp zorlaması diyelim.
-
43. kadınların bir erkekte aradığı en önemli şey
güçtür.
bu gücü para olarak görebilirsiniz, para; hayat standartı satın almanızı sağlar, para toplumdaki konumuzu önemli ölçüde etkiler. "hepimiz de biliyoruz ki para çok da önemli bir şey değildir ancak kıl payı da olsa nefes almaktan sonra gelir." *
bu gücü iyi bir fiziki görünüm olarak kabul edebilirsiniz. ilk temasın en önemli unsuru olan dış görünüş sizi avantajlı kılar, özellikle genç yaşlarda dikkat çeker. arzuların uç raddede yaşandığı kavak yelleri esen dönemde sizi çekici kılar. her zaman ilk karar ilk görülene göre verilir.
bu gücü demir irade ya da sarsılmaz bir karakter olarak da tahayyül edebilirsiniz. kararlı ve oturaklı insanlar başarıya daha kolay erişir, çevrelerinde daha sözü kabul edilir kimseler olurlar. sağlam bi karizma sağlar. sürü psikolojisini hala yitirememiş bir canlı topluluğu olduğumuzdan; kadınlar, alfaları tercih eder.
bu gücü yüksek sosyal zeka olarak da düşünebilirsiniz. malumunuz iletişim çağında yaşıyoruz. daha geniş çevre; ihtimali arttırır ve fazla ihtimal ise kaybetme korkusunu azaltır. kaybetme korkusu az olan erkeğe yakınlaşmaya çalışan kadın bağ kurar. vazgeçebilme özgürlüğü sizi kuvvetli kılar.
bu gücü erdem sahibiyeti de belirleyebilir. onurlu, sadık, vefalı, dürüst insanlar daha güvenilir olur. kadınlar en son güvendikleri erkekte kalmak isterler. dediğim gibi; en son.
bilhassa güç önemlidir. kadınlara güçsüz yanınızı çok gösterme şansınız yoktur. güçlü gördüğü yönünüzün artık o kadar da güçlü olmadığını fark ederse terk eder, seçeneksiz kadın ise kanıksar. aslında bu da bir terk ediştir.
gelene mesajlar üzerine editi: erkeğim. -
44. alaçatı'ya tatile götürülen sevgilinin terk etmesi
(bkz: cool story bro)
(bkz: keçiboynuzumu yedim bekliyorum) başlıklarını 100 metreden tanıyoruz artık. adam yürüyen cinsellik, tükenmeyen libido. * -
45. tarihin en etkili komutanı
(bkz: kenan komutan)
-
46. 2002 dünya kupası'ndan akılda kalanlar
türkiye'nin milli birlik ve beraberliği son kez iliklerine kadar hissederek kazandığı, en büyük uluslar arası başarısı. euro2008'i sayamıyorum çünkü her ne kadar o da büyük bir başarı olsa da artık içimize kutuplaşmanın nefret tohumları zerkedilmişti. şimdi ise o tohumlar artık çoktan ağaç oldu ve her sene daha da acı meyveler veriyor.
kısacası o dünya kupasından sonra akılda kalmasını istediğim hiç bir şey yok. -
47. diyarbakır sıcaklığı
şu an hissedilen 50 derece . biz de senin kulunuz biz de sana inanıyoruz bi tık kıs :)
edit: sıcak havayı nazar ettik şu an yağmur yağıyor :) -
48. eski huzurlu türkiye'ye dair akla gelen ilk şey
benim için iki şey var birincisi milli maç günü hep birlik olmak ve coşkuyla desteklemek. heralde sevimsiz oyuncular ve teknik direktörler yüzünden ya da genel olarak hayata karşı enerjimizi kaybetmemizden mütevellit pek şeyimizde değil. artık ülkece içimizdeki irlandalı durumuna geldik.
diğeri ise balkondan gelen okey sesi. garip bi şekilde eskiye dair mutlu anılarım diyince, akrabaların ya da diğer komşuların falan okey oynama sesi canlanır. ya artık kimse okey oynamıyor ya da ben saçmalıyorum. -
49. 1 temmuz 2020 sigara zammı iddiası
bütün marketler stok saklamaya başladığı için inandığım hede.
bunlar da batsın da mutlu olalım.
editşın: boşuna küfür etmeye veya ''istediğini satma özgürlüğü var'' demeye gelmeyin. zam geleceği zaman stok yapmak ve pahalı fiyata satmak şark kurnazlığı ve şerefsizliktir. eğer bunları savunursanız pandemi dönemi 20 tl'ye maske ve 50 tl'ye kolonya satanları da desteklemiş olursunuz. -
50. ağlayan bir kadına söylenecek en güzel söz
sarılmak... ben yanındayım demek