Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 23 mayıs 2019 ivme paketi açıklaması

    biz kabine değişecek, ekonominin başına daha makul biri gelecek, bir umut belki biraz toparlanırız da birkaç yılı kurtarırız diye beklerken adam her hafta bir paket açıklıyor.

    yarrak değişir kabine. herkes götü kurtarmaya baksın artık oğlum.

  • 2. okunulan bölümden mezun en prestijli kişi

    recep tayyip erdogan...
    ehm afedersiniz lise mezunuyum da

  • 3. fatih mehmet maçoğlu

    türkiyede sosyalizmin=kürtçülük olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır. yazık.

  • 4. dünyadaki en korkunç gerçek

    ismini hatirlayan son kisi de öldügünde hic dogmamis olacaksin.

  • 5. ahmet hakan'ın 23 mayıs 2019 tarihli yazısı

    göt korkusundan yarım saat erken bitirdiniz programı. namusun şerefin varsa bunun nedenini açıkla sayın ahmet hakan.

  • 6. huawei'nin kendi işletim sistemini duyurması

    isabet olacak olandır.
    huawei kullanıcısıyım, zaten fikir olarak android'ten çok ios'a yakın bir arayüzü var.
    ticari stratejiler çerçevesinde bakınca, kapalı sistem kendi işletim sistemi hikayesini apple'dan biliyoruz. büyük arge yatırımı gerektiriyor ama sorunsuz çalışan bir sistemi yazdığında ve bunun masraflarını telefon fiyatlarına dikkatlice yansıttığında pazarı ele geçirebiliyorsun. go for it huawei !! diyorum

  • 7. çıplak fotoğraf vaadiyle insanları dolandıran kız

    "esra hanım nude için ödemeyi buraya mı yapıyoruz?"

    pezevenk sanki su faturası yatırıyor.*

  • 8. en güzel bar adı

    (bkz: alternatif bar isimleri)
    (bkz: güzel bar adları)

    (bkz: aramaya inanmak)

    ekşi sözlük böyle bir yer değildi.

  • 9. yazarların ilkel savaşta kullanacağı favori silahı

    mızrağın gücünü bilmeyen yazarları ayıklayacağımız başlıktır.

  • 10. rte'nin s-400 ısrarı

    az daha bekleyin imam hatipliler mezun olacak o zaman kendi s-400 lerimizi yapabileceğiz.

  • 11. türkiye'nin iflas etmek üzere olması

    tarih tekerrürden ibarettir ki çok özendikleri ağababaları da (2. abdulhamid) ülkenin anahtarını 1881 yılında duyun-u umûmiye 'ye yani genel borçlar idaresi 'ne teslim etmişti.

    şurası artık kabul edilmelidir ki; siyasal islam (islamcılık), modern dünya düzeninde bir devlet yönetim biçimi olamadığı gibi bu topraklar üzerindeki her iki denemesinde de fena halde çuvallamıştır ve her defasında ülkeyi bir beka sorunu ile başbaşa bırakmıştır.

    üretimden, bilimden ve ilimden uzak; yağma, talan, jurnal ve baskının baştacı edildiği 17 senenin sonunda geldiğimiz son durum bu.

    düzenleme: imlâ hatası giderildi.

  • 12. ak parti'li kızın rte'ye sorduğu mükemmel soru

    chp 50 lira dedi, biz yani ak parti, yani binali yildirim 40 lira yapti. simdi benim ablama sormak istedigim soru su. binali yildirim hangi sifatla akbili 40 lira yapti? nasil yapti? abla üniversiteyi nasil bitirdin bilmiyorum ama dogal seleksiyonda seni yerler. daha ne konustugunun farkinda olmayan bir üniversite mezunu, icler acisi haldesiniz, acinacak haldesiniz yeni nesil ak genclik, kendi düsünceniz olmadigi gibi kendinizi de ifade edemiyorsunuz.

  • 13. sen devasa bir fabrikatörsün 50 kişi daha al

    şimdi de insan kaynakları uzmanı oldu beyimiz.

  • 14. sadece ekşi sözlük kullananların anlayacağı şeyler

    yaşanılan rezaletleri 10 üzerinden puanlayıp değerlendirmek.
    günlük hayatta sık yapmayın deli bu derler.

  • 15. 22 mayıs 2019 tunceli belediyesi'nin dersim kararı

    tunceli'nin eski adı dersim değildir. ısrarla bu hata yapıldığı için hainlere "eski yahut hakiki isme dönüş" söylemi hakkı kazandırılmaktadır.
    dersim vilayeti 1926'da lağvedilmiştir. son bulmuştur. dersim bugünki tunceli değil yok olmuş bir vilayettir. 7.11.1935 tarihinde munzur vilayeti teşkilat ve idaresi hakkında kanun ile munzur kazasının adı tunceliye çevrilmiş, 1936'da sınırları ve ilçeleri belirlenerek tunceli yeni bir vilayet olarak kurulmuştur. dersim ile tunceli merkezlerinin yerleri dahi farklıdır.

    eski adlara dönüş bahsinde ısrarcı olan gayritürklere de bir çift lafımız olsun. eski adlara döneceksek en eskiye dönelim, eskiden, biz anadolu'ya geldiğimizde bizim için hepinizin adı birdi: düşman.

  • 16. yurtiçi vs aras vs sürat vs mng vs ptt

    sürat kargo aralarında en kötüsüdür.

  • 17. berat albayrak'ı anlatacak filme isim önerileri

    (bkz: yüzüklerin efendisi)

  • 18. 23 mayıs 2019 ekrem imamoğlu halk arenası yayını

    umarım sadece uğur dündar olur karşısında. eğer boşboğaz yılmaz özdil de olursa eyvahlar olsun. gidip durup dururken "erdoğan bira içsin ekikiki ehihihi" diyen boş beleş birisi, umarım ya katılmaz ya da susar da bir şeyleri sıçıp batırmaz.

    diğer korkum ise seyirci. ota boka slogan atan, zırt pırt "türkiye laiktir laik kalacak" diyen, "mustafa kemal'in askerlerleriyiz" diyen boş beleş seyirci de her an her şeyin içine edebilir.

    ha, bu sloganlara karşı değilim. atılsın. ama ekrem bey'in konuk olduğu programda sussunlar allah rızası için. adamın yarattığı ve istanbul ittifakı dediği olaya zarar verir zira.

    ekrem bey sadece projelerini anlatsın, israfı anlatsın. gençlere hitap etsin, ekonomiyi konuşsun.

    ha, birileri gelip "ya sadece muhalifler dinliyor" demesin. bu programı emin olun açık aramak için köpek gibi izleyecek bir dünya malum partili var!!. izleyen 10 kişiden 1 kişide "?" olsa kardır.

  • 19. ilk buluşmada 1.5 iskender götüren kız

    başkalarının yediğinin içtiğinin hesabını yapanların birileriyle asla buluşmaması gerektiğini gösteren başlık..

  • 20. chernobyl (dizi)

    olması gerektiği gibi olan şeyler ne kadar güzel oluyor değil mi? 3. bölümdeki cenaze sahnesinden sonra diyecek hiçbir şey bulamadım. ne diyebilirim ki, hbo olan biteni en sade, en gerçek ve dolayısıyla en etkili şekilde anlatan bir yapım ortaya çıkarmış. madencilerin o pırıl pırıl kömür bakanına vura vura geçtiği sahne bugüne dek izlediğim en güzel şeylerden biriydi. uzamasına hiç gerek yok, 5 bölüm yeter. jared harris ve stellan skarsgard harika paslaşıyor. tam olması gerektiği gibi bir dizi.

    ve iyi ki hbo bu konuyu netflix'e kaptırmamış. bu dizi netflix yapımı olsa yaşanacaklar:

    - 10'ar bölümden 3 sezon olurdu böyle sündüre sündüre. bol bol aşk.
    - valery legasov ve ulana khomyuk birbirlerine aşık olup reaktörün önünde öpüşürdü.
    - çıplak madencilerin 2'si gay ve aşık olurdu, onlar da tünelde öpüşürlerdi.
    - mihail gorbaçov'u siyahi bir aktör canlandırırdı.
    - pripyat halkının evlerini terk etmesi tüm 1 bölüm ve 5 kat acıklı gösterilirdi, ağlayanlar, bağıranlar vs.
    - shcherbina ve legasov çok cool olurdu ve çok komikçil espriler havada uçuşurdu.
    - işçilerden biri katolik veya müslüman olduğu için ayrımcılığa uğrar 1 bölüm de o ağlardı.
    - etrafta kimlik bunalımı yaşayan ve hayatı sorgulayan gençler gezerdi.
    - herkes çok güzel ve çok yakışıklı olurdu. khomyuk'u nicole kidman oynardı, botokstan kıpırdayamazdı.
    - lyudmilla hemen yeni bir aşka yelken açardı.
    - sezon finalinde enkazdan mutasyona uğramış zombiler çıkardı.
    netflix'te yogg diye izlemeye üşenenler de the umbrella academy, sex education, hakan muhafız filan izlesin.

    edit: çok minik bir detay fark ettim, ilk bölümün başında arabadan legasov'u izleyen adamla 3. bölümde ulana'yı tutuklayan adam aynı kişi.

  • 21. izin almadan kredi kartı ile temassız işlem yapmak

    şifre girme fantazin mi var amk. 54,45 dedi. temassız çekince 65 mi çekiyor. ne cins adamlar var arkadaş. kapat o zaman temassız özelliğini.

  • 22. manuel vites araba üretmenin anlamsızlığı

    3'ten 2'ye çekmenin zevki diye başlayan apaçiler de geldiğine göre dağılabiliriz..

  • 23. halı saha replikleri

    - beyler ayağınıza sağlık.

  • 24. nasa isminizi marsa götürüyor

    biz türklere donmamis cimentoya isim yazmak kadar keyif vermeyecek ama yine de heyecanlandiran hadisedir.

  • 25. ekmek arası patates kızartması

    türkiye’nin vasatlık özetidir.

  • 26. en iyi tost kombinasyonu

    sucuk, kaşar peyniri, tereyağı.

  • 27. yerli fide satana 20 bin tl ceza verilmesi

    gerçek olamaz diye umutlanılmış ama gerçek olma ihtimali çok yüksek. yaklaşık 10 sene önce(belki 12-13 olabilir) balıkesir'de patlıcan ekiyoruz, yeni yeni bu israil tohumları gelmeye başladı piyasaya. illk başta yerli ve o beraber ekildi, bir iki sezon sonra artık yerli almayacağız sadece bu ekilecek dendi. yerli eksen bile satamıyorsun ürünü(pazarda satmaktan bahsetmiyorum, istanbul'a hale göndermen gerek). bu hybrid tohum türkiye'ye atılmış en büyük kazık bence. bunun sorumluları belli, çiftçilerin durumu belli kime oy verdikleri belli. trajikomedya. ha bu arada tohumdan mı bilinmezde son yıllarda ciddi hastalıklar var.

  • 28. 2019 yılı ikinci el araba fiyatları

    avrupa'da 10.000 euro olan sıfır kilometre otomobil türkiye'de 100.000 tl olduğu için, avrupa'da 2.000 euro olan ikinci el aracın da 20.000 tl olması normaldir.

    edit: arkadaşlar hala daha itiraz için mesaj atan var. illa ayrıntısına kadar yazalım mı?

    1. türkiye'de enflasyon ve kur dalgalanmaları yüzünden ikinci el araç fiyatlarının da artması normal. aracın değeri 1 dolarsa 2 sene evvel 3,5 lira şimdi 6 hadi iki senelik eskime payı ile 5,5 lira istenmesi normal. enflasyonu unutmayın. enflasyon, enflasyon, enflasyon...

    2. avrupa ve ab'de işçilik çok pahalı olduğu için onlar araçları defalarca tamir ettirmek yerine yenisini almayı tercih ediyorlar. zira yenisine ulaşmak asgari ücret de alsan 6-7 maaş. *

    türkiye'de işçilik avrupa ve ab'ye göre ucuz. bu sebepten dolayı sen aracını ameliyat da etsen sıfır fiyatına yaklaşman bir hayli zor. sen bu şekilde çok daha kârlı çıktığın ve bu herkes tarafından bilindiğı için ikinci el türkiye'de daha pahalı.

    çok basit bir mantıkla kolay ulaşılabilenin eskisi de yenisi de ucuz, zor ulaşılabilenin eskisi de yenisi de pahalıdır.

    yukarıdaki entry ilk haliyle sadece alım gücüne vurgu yapmak için yazıldı. anlamak bu kadar zor olmamalı.

  • 29. çıplak fotoğraf gönderen kadın

    kafayı telefonlara, pc'lere gömerek kadınlardan nude dileneceginize, biraz sosyallesip cinselliginizi normal biçimde yaşayın.

    hepiniz sanal seks manyağı olmuşsunuz gerizekalılar.
    bir de normal birşeymiş gibi, atar gider yapiyorlar.

  • 30. istanbul havalimanı'nda anons yapılmaması rezaleti

    ön edit: burada onlarca benzer olayı yaşadığını söyleyen insanlar var, kimi entri girerek kimi mesaj atarak anlatıyor.
    belki bizim kontrol etmemiz gerekirdi, ama sürekli kaza olan bir kavşağa trafik ışığı konmaz mı yani. belliki bu sıkça olan, insanlara sıkıntı yaratan bir durum. bunu yine havaalanı yönetiminin kökten çözmesi gerektiğini düşünüyorum.
    en mantıklı ve kolay çözüm bence, eski kapıdaki monitöre bir not düşülmesi, bu uçağın biniş kapısı değişti artık şurası, şeklinde bir not, böyle bir problemi ortadan kaldıracaktır.
    -----------------

    3. havalimanı yada istanbul havalimanı dediğimiz yerdeki anons yapılmama rezaletine birde isim uydurmuşlar.

    sessiz havalimanı.

    bildiğin anons yok. bilgilendirme yok, sorduğunda da izahat yerine tehdit var.

    biz saat 4 deki uçak için saat 1 de vardık havalimanına. bileti aldık, üzerinde kapı numarası yazıyor. g2b.

    saat 3 gibi gittik ilgili kapıya, bir saat öncesinden bekliyoruz.

    zaman geçiyor buçuk oldu biniş saati geldi geçti, 45 geçti vs. hiç hareketlenme yok, eşime dedim heralde bizim uçak rotar falan yaptı, hiç hareketlenme yok.

    dedi bi bak bakıyım, uçak saatine 15 dakka var, biz kapıda bekliyoruz, 8 10 kişi de bizim gibi ne yapacağını bilmiyor.

    gittim baktım ekranların birine,
    biniş kapısı değişmiş,
    kırmızı kırmızı last call yazıyor

    lan amk, nasıl last call, biz mal gibi bekliyoruz orda, niye bize söylemediniz kapının değiştiğini?

    yeni biniş kapısı da g11 numaralı kapı, istanbul havaalanının en uzak kapısı, en dipte.
    çantaları topla koştur 10 kişi. genci var yaşlısı var turisti var.

    sonunda ulaştık biniş kapısına, oradaki görevlilere söyleniyoruz bu nasıl iş, neden bize haber vermiyorsunuz diye, diyolar ki - istanbul havaalanında anons yapılmıyor artık, siz takip edecektiniz.

    e amk ozaman bileti verirken öyle söyleyin, uyarın bizi deyin ki, anons yok, arada bakın şu zıkkıma.

    ben 3 saat önce gitmişim, biletimi almışım, biniş kapısına gitmişim daha ne diye ekranlara bakayım ki?

    madem sesli anons yok, böyle bir değişiklikte telefona mesaj at, ne bileyim mail at, bizim olduğumuz yere birini gönder duyur, bin türlü yolu var.

    bunların hiç birini yapma, milleti koştur.
    bu işte bi bokluk var demesek, 3 saat önceden gittiğimiz havaalanında uçağı kaçıracağız.

    demekki büyük güzel binalar yapınca iş burda bitmiyor,

    yaptığın binanın kullanışlı olması

    ve liyakat ile yönetilmesi gerekiyor.

    sizin de haberiniz olsun, gözünüz ekranlarda olsun. kapı değişir, uçak iptal olur, yarına ertelenir,
    kimse size bişey söylemez.

    mal gibi beklersiniz.

    edit: bir çok kişi destek verirken baya azımsanmayacak kadar kişi de kakdırıp kıçını baksaydın diyor.
    bazıları da anons kelimesine takılmış.

    ilk olarak ben bas bas bağırsınlar demiyorum, sessizliği ben de severim, ama bu uygulamadaki bir eksiklikten söz ediyorum.

    bilgilendirme

    anons bir bilgilendirme şeklidir, bunu yapmıyorsanız, yerine birşey koymanız gerekir, ben tek değildim, en az 10 kişi orada bekliyorduk, zaten garipliği de ben ve eşim farkettik, ve oradakilere söyledik. yoksa 10 kişi kaçıracaktık uçağı.

    en basiti bir ekşici yazmış. bizim orda gözümüz kulağımız, bineceğimizi sandığımız kapıda ve üstündeki monitörde. ama o monitör kapalıydı. en azından eski kapıdaki monitöre not düşülse, bu kapıdaki biniş şuradan olacaktır diye, tüm problem çözülecek.

    evet ben birçok kez havayolu kullandım ama böyle bir problemi ilk kez yaşadım.

    kaldı ki okuma yazma bilmeyen birisi de olabilirdim.

    belli bir saatten sonra kesilen biletlere yeni biniş kapısının numarasını yazmışlar, o yüzden biz orada 10 kişiydik.

  • 31. ekonomi çöküyor diyenleri üzmeye devam edeceğiz

    faizler ortada, kur ortada, işsizlik rakamları ortada, işsizlikten kendini yakmaya başladı insanlar.
    ve bu ülkenin maliye bakanı çıkıp diyor ki ekonomi çöküyor diyenleri üzmeye devam edeceğiz.

    ya bari ramazanda içmeyin şu meredi.
    (bkz: millet ne sigaralar içiyor)

  • 32. 22 mayıs 2019 ysk gerekçeli kararı

    cok basit bir sekilde curutulebilecek gerekcelerle gasp edilmis secimin kararlaridir.

    sebep 1: 108 sandikta sayim dokum cetveli imzasiz ya da eksik.
    cevap1: 108 sandikta 145 akp gorevlisi mevcut, islak imzali tutanaklara gore de sandik sonuclari ile islak imzali tutanaklar arasinda bir uyusmazlik yok. yani kim ne oy aldiysa sisteme de o oy girilmis.

    sebep2: 750 sandikta memur olmayan gorevliler var.
    cevap2: 750 sandigin 745’inde akp uyeleri mevcut ve tek bir akpli gorevli bile tek bir sikayette bile bulunmamis “sandik kuruli uyeleri secime mudahele edecek girisimlerde bulundular diye!

    sebep3: 706 kisitli secmen var.
    cevap3: akp’nin iddia ettigi 41.000 rakami ile uzaktan yakindan alasi da yok farki kapatacak rakama da ulasamiyor.

    sebep4: toplamda 242.000 oyun(108 imzasiz sayim cetvelli sandik ve 750 usulsuz sandik uyesi) muallakta olmasi ve bu rakamin iki aday arasindaki farktan fazla olmasi.
    cevap4: o halde 242.000 oy ilce ve belediye meclis oylarini da etkileceyecegi ve ayni usulsuzluk ayni zarftan cikan diger 3 oyu da etkileyecegi icin tum secimin iptal olmasi gerekirdi, etmemisler!

    goruldugu gibi, sifir hukuk bilgisi bile yargitay, danistay hakimlerinin aldigi karari curutmek icin yeterli.

    tum iptal gerekceleri memur olmayan uyeler uzerine kurulu ancak bu uyelerin secime mudahele ettiginin ispati yok, hem de akp uyelerinin sandik basinda bir itirazinin olmamaaina ragmen!?

    secimin gercekten iptal gerekcesi olabilecek olan kisitli secmen orani ise 706 kisi sadece!

  • 33. ekşi itiraf

    senin gibi bir mecraya üye olduğum için, üye kalabildiğim için ve gerçekten üyelerinden sayılı da olsa güzel insanları gördüğüm için çok mutluyum be sözlük.

    keşke festival yapsak...

  • 34. bir nişan tahtının 13 bin tl olması

    azdır. nişan tahtı almayı aklına sokabilmiş adamı bir 50 bin yolmadan bırakmamak lazım.

  • 35. efendi erkeğin önünde sonunda kazanacak olması

    iyilik eden, mükâfat beklediği an tefecidir, der, cemil meriç. efendilik, iyilik, dürüstlük, adil olma gibi insana dair temel hasletler, bir erdem değildir. insan olmanın temelidir bu değerler, ve bir karşılığı yoktur. kazanmak veya kaybetmemek için iyi, efendi, adil vb. olunmaz. sonunda kaybedecekse de, bu değerlerden vazgeçmemeli insan. çünkü, kazanmakla değil, şerefli bir hayat sürmekle mükelleftir insan. sonunda kaybedilse bile şerefli bir hayat sürmekten vazgeçilmemeli. meseleye böyle bakılırsa, sonunda kazanmayı veya kaybetmeyi umursamadan yola efendi gibi devam edilir. kazanmak kutsanır ve merkeze oturtulursa, insan kaybettiğinde, bir sonrakinde kazanmak için insanlığını da kaybeder. dünyanın bu kötü halinin sebebi de bu kazanma güdüsü değil midir. her koşulda, her ne pahasına olursa olsun kazanmak güdüsü. asıl kaybediş budur.

  • 36. sinema tarihinin en hüzünlü sahnesi

    (bkz: canım kardeşim) final

  • 37. game of thrones

    --- spoiler ---

    ilk sezondan bir diyalog:

    "korku, kış içindir. 30 metre kalınlığında kar yağan kış için. korku uzun geceler içindir, güneşin yıllarca saklandığı ve çocukların karanlıkta doğup, yaşayıp öldüğü zamanlar için. korkunun zamanı budur küçük lordum. ak gezenler'in ormanlarda cirit attığı zamanlardır. binlerce yıl önce bir nesil süren bir gece geldi. krallar şatolarında, çobanlar barakalarında donarak öldü. kadınlar bebeklerini açlıktan ölmelerini izlemek yerine boğarak öldürdü. çok ağladılar ve gözyaşlarının yanaklarında donduğunu hissettiler."

    bu diyalogda meşhur azor ahai'nin ak gezenleri duvarın gerisine püskürttüğü dönemden bahsediyor. işte o "winter is coming" dedikleri kış böyle bir şey.

    peki biz bu ak gezenlerin tekrar gelişini nasıl izledik? şömine önünde geyik yaparak, seks yaparak, bol bol içki içerek falan. kar bile yağmadı lan. jon ve dany ejderhayla night king'i aradıklarında night king'in etrafında bir kar fırtınası vardı. işte aslında her yerin öyle olması gerekiyordu. hiçbir şekilde o "winter" ruhu yansıtılamadı. zaten sonu daha da saçmaydı. final sezonunun nasıl baştan savma ve özensiz yapıldığının en net örneklerinden biri budur. yazık.

    --- spoiler ---

  • 38. abdullah avcı

    sözleşmesine "avrupa maçlarına yedek kadro ile çıkıp ülke puanına katkı sağlamazsa yaptırım uygulanır" maddesi eklenmesi gereken teknik direktör.

  • 39. tunceli mi dersim mi meselesi

    dün bu konuda yazdığım bir yazıdan sonra ben de bol bol tepki içeren mesaj aldım. biraz sakin bir şekilde, sorunu unsurlarına ayırarak incelemek istediğim meseledir.

    tunceli veya dersim olması yönünde belli başlı bazı görüşler var. bu görüşleri öncelikle objektif ve sonrasında da subjektif olarak incelemek isterim.

    1- tunceli dersim olamaz çünkü bu ismi atatürk verdi.

    atatürk'e olan takdirim ve sevgim biraz daha farklı gelişmiş olabilir ancak halen daha bakidir. atatürk'ün hata yaptığını düşündüğüm bazı konular da vardır. mesela, güneş dil teorisi. fakat bu konuyla ilgili eleştirimi kendi başlığına yapayım.

    1933 senesinde mersin'in adı, şehir merkezi değiştirilmeden il olarak içel'e çevrilmişti. 2002 yılında, yanılmıyorsam henüz akp iktidarda yokken, mersin milletvekillerinin önerisiyle tekrar mersin'e döndü. kaç kişi bu durumdan rahatsız oldu? demek ki sıkıntı atatürk'ün isim babası olması değil, sıkıntı dersim isminin gerçekten de hala "üniter cumhuriyete tehlike" olarak görülmesi.

    2- tunceli dersim olursa, hakkari çolemerg olur, diyarbakır amed olur, hatta istanbul konstantinopolis bile olur.

    tunceli'nin dersimliği, yozgat'ın bozokluğu gibidir. dersim sadece kürtçe'de veya zazaca'da değil, türkçe'de de dersim'di. aynen bozok vilayetinin isyanlarla anılması gibi, dersim de bölgenin coğrafi ve sosyal yapısı sebebiyle devletin merkezi otoritesinin çok uzun süredir ulaşamadığı bir bölgeyi anlatmaktaydı.

    uğur mumcu'nun kürt raporu'nda, ismet inönü ve sair devlet görevlilerinin bölgeye ilişkin yapılması gerekenlerle ilişkili burada yazanlara kıyasla çok daha az partizan ve çok daha mantıklı ifadeleri bulunur; tavsiye ediyorum kesinlikle. kurucu ataların konuyla ilgili düşüncelerini okumanız 10 dakikanızı alır.

    3- bu iş belediyenin işi değildir, bu iş yasama organının işidir.

    doğru. tunceli milletvekilleri, milletin vekilleri olarak bu konu hakkında ne düşünüyor, halkta bunun karşılığı var mı; ben de merak ediyorum.

    4- gereksiz bir hamledir, milleti sosyalizmden soğutacaklar.

    bu pragmatist yaklaşım da aslında kendi içinde gayet tutarlı, ancak bu durum karşısında duran kişilerin aşırı yıkıcı yazıları da muhtemeldir ki tam da iktidarın istediği şeydir. yine beyaz toroslardan başlayıp, sabiha gökçen'e, "kürt lütfen" ile başlayıp, "malum ırk" tanımına uzanan bir yelpazede döktürülmeye başlanmış.

    oysa dersim ismi belediyede hdp zamanında da kullanılıyordu. diyarbakır belediyesi'nde kürtçe yazılar da kullanılıyor. ya da şöyle söyleyeyim, türkler arasında önemli bir kısım ingilizce'de "turkey" kelimesine karşı değil mi? aslında hindi anlamından çok daha eski olarak bu kelime zaten türkiye için kullanılmasına rağmen, zamanında üretilen ürünlere bile made in türkiye yazılarak bu durumun önüne geçilmek istenmedi mi? türkler "şükran günü'nde ne yiyor" gibi kimsenin ciddiye almadığı, tırışkadan esprilere bile, "atilla fuked your ass, turan türkiye is great, fuckin gayreek jewish sionist" diye tepki göstermeye çalışan bir milletin, az da olsa biraz empati yapması gerekmiyor mu?

    kaldı ki, "tunceli'ye dersim diyorlar" diye sosyalizmden soğuyan zaten ne kadar ısınmıştır, müphem bir durum.

    5- saf mısınız oğlum, bölecekler bizi, bunlar hep prova.

    usta, 32 yaşındayım ben, istanbul, üsküdar'da kiralık bir evde büyümüş, devlet okullarında okumuş, karadeniz kökenli, komplo teorisinin tillahını doğu karadenizlilerin ezici çoğunlukta olduğu bir mahallede yetişmenin getirisiyle meşhur olmadan on sene önce duymuş birisiyim.

    ayrıca da dünya üzerinde, stabil bir devlette varlığını sürdürmesine rağmen ayrılıkçı olan tüm akımlara karşıyım. katalonya överken, kürt'e söven bir iki yüzlülüğüm yoktur yani, ayrılıkçılık romansının üzerimde bir etkisi yok. braveheart izlerken bile "ulan hatun davasına bir sürü adamın kanına girdin numaracı" diye düşünen birisiyim.

    türkiye cumhuriyeti'nin, tunceli'nin ismini dersim olarak değiştirmesi bölge halkının çoğunu (ki zaten seçim sonuçlarının son 50 yılını bir takip edin bakalım, ne düşüneceksiniz) ülkeye daha çok mu bağlar, yoksa "işte böyle koyarlar, lilililili (zılgıt efekti), faşist t.c. karşısında elde ettiğimiz bu muhteşem başarı" falan diye bir anda ayrılıkçı örgütler saflarına mı katılırlar?

    bakınız burası çokomelli, bölge halkından bahsediyorum, halihazırda twitter'de almanya'dan, isveç'ten vesaire yazan ve artık türkiye'deki normalde sempatizanı olması gereken insanlara bile itici gelmeye başlayan insanlardan değil. devlet, madem ki türkiye'de insanların ezici çoğunluğunun istediği gibi, paternalist, baba gibi davranan bir devlet olsun; o zaman şu babanın biraz da takdirini görelim. derslerinde sürekli beş getiren çocuğunu bisiklet gidonuyla döver gibi davranmasın, al dersim, bu kadar zorluklar içinde, bu kadar okumuş yazmış bir ilsin madem, al sana bisiklet desin. ne kaybeder? bunun adı tatlı su hümanistliği değil, bunun adı mantık bana kalırsa.

    türklerin (ben dahil) anlaması gereken, her talebin kendilerine bir hakaret, bir küfür olmadığı. hani o meşhur, ta tengriist zamanlarından beri bölgesinde yaşayan gayrı-türki unsurlara saygılı büyük millet? maçoğlu kalkıp da sırrı süreyya gibi "türk'üm ama tedavi oluyorum" cıvıklığına mı büründü sanki?

    neyse, daha erken bitiririm diyordum ama toplantı zamanı yaklaştı. kalanını sonrasında devam ettiririm.

    bir de özelden küfür edip insanların akıllarını küçümsemeyin ya eyyuhellezine. benim dangalak insanlarda en sık rastladığım ortak özellik, hepsinin başkalarının dangalak olduğuna inanması zira. biraz kamufle olun.

  • 40. telefon açma şekilleri

    hepiniz alo ya da efendim diyorsunuz işte şov yapmayın.

  • 41. suriyelilerin türklere öğrettiği en önemli şey

    ümmet kavramının ne kadar boş bir şey olduğudur.

  • 42. emre belözoğlu'nun fenerbahçe'ye transferi

    pro evolution soccer adlı oyunda birkaç sezon master leuge oynayanların iyi bildiği gibi orijinal emre 36 yaşında futbolu bırakmış ve başakşehir takımında 16 yaşında aynı tiple tekrar ortaya çıkmıştır.
    fenerbahçe de bir süre bekleyerek bu emre ile anlaşmıştır.

  • 43. tunç soyer'in tarihi şatoyu makam binası yapması

    kemal beyi de tunç beyi de tanımış bir chp üyesi olarak biraz iç yüzünü yorumlayacağım konu.

    tanım: şahsi konutu olarak değil resepsiyonlar, resmi ağırlamalar için kullanmak üzere bulunulduğunu düşündüğüm girişim. tunç soyer’in bence oraya ev olarak ihtiyacı yok zira kendisinin zaten gayet güzel bir evi var.

    chp’yi eleştirenin yine chp’li olması övgüsüne katılmıyorum. geçmişte chp izmir gençlik kollarında aktif çalışmış, yönetimlerinde yer almış biri olarak kemal karataş’ı da iyi bilirim. kendisi chp içerisindeki hep şikayet ettiğimiz biat kültürünün izmir temsilcilerinden biridir. chp izmir örgütündeki bu zihniyetten nefret ettiğim için yıllardır hiçbir etkinliği için kılımı dahi kıpırdatmıyorum.

    o yüzden bu iddiaya kanıp körü körüne eleştirmek yerine tunç soyer’den gelecek açıklamayı beklemek gerekiyor. kemal bey de öyle tarihi yapıyı düşündüğünden değil yani pek; daha ziyade, parti içindeki çeşitli sevdalardan bana kalırsa.

    ayrıca şato değil bahsedilen yer. şehrin tam olarak göbeğinde ne şatosu allasen? peterson köşkü bile ondan daha çok şatoya benziyor. izmir’in birçok yerinde görülebilen eski rum konaklarına benzeyen bir yapı. öyle devasa bir şey canlandırmayın kafanızda. muhtemelen varyant’tan geçseniz hangisi olduğunu anlamazsınız şayet bilmiyorsanız. şato diye çıldırmayın yani boşuna. ilaveten arkeolojik sit alanı diye bahsettiği bölgede bir sürü çirkin yapılar var.

    peki kemal bey, il başkanlığı döneminizde neden belediye başkanlarına öneride bulunup izmir’in birçok arkeolojik sit alanındaki çarpık kentleşmenin kentsel dönüşümle ortadan kaldırılmasına önayak olmadınız? neden daha önce bunlara ses çıkarmadınız? illa belediye başkanının burayı kullanmak istemesi mi gerekiyordu? e o zaman buradaki niyet tarihi korumak değil, mevcut başkana saldırmak? ayrıca kendi lüks yaşantınızdan da bahsetseymişsiniz keşke biraz, sanki bilmiyoruz...

    son olarak, kendisinin neden tunç soyer’e böyle saldırdığını özetleyeyim bir cümle ile: kemal bey 2019 yerel seçimlerinde chp izmir büyükşehir belediye başkan aday adaylarından biriydi ve aday gösterilmedi.

    nelere kadirsin sen öyle koltuk...

    edit: hatta hakkında bir bilgi daha ekleyeyim. 2009 yerel seçimlerinde adaydı ama sonradan düşürülmüştü. tam o zamanlar gençlik kolu yönetimine seçilmiştim. bildiğim kadarıyla -doğruluğundan tamamen emin değilim- en son yeniden il başkanı olmak için çabalıyordu. 2009’dan 2019’a... 10 yıldır aynı şey. başka soru?

  • 44. çocukken ansiklopedi okumak

    dönem ödevlerini gazetelerin 100 kupona verdiği ansiklopedilerden yapan bir nesildik.
    pilot kalem kullanmaya çalışan, çizgisiz kağıda düz yazabilmek için çırpınan çocuklardık.
    en sevilen eylemlerdendi.

    şimdi google'a yaz gelsin oh ne ala.

  • 45. hasan şaş

    ortaya düşen son videoda gördüklerinizi taraftar kimliğinizden çıkarak yorumlarsanız sevinirim. yaptığı tam bir orospu çocukluğudur. yaptıkları "aslan galatasaraylıdır" diyerek geçiştirilmemelidir. kimsenin kimseye şiddet uygulama hakkı yoktur. bu yapılanları mantıklı hiçbir galatasaray taraftarının savunmayacağını düşünüyorum.

    görüntüler ortaya koyar ki, bu yaptıkları yüksek ihtimalle daha önce aldığı ceza da göz önünde bulundurularak, gelecek sezonun ilk yarısına kadar ceza almasını gerektirir. ekürisi fatih terim de aynı cezayı almalıdır.

    inanın bir fenerbahçeli olarak söylüyorum, bunu ersun yanal da yapsa, volkan demirel de yapsa, alex de souza da yapmış olsa aynı şekilde düşünürdüm. şiddeti savunacak kadar kör olmayalım lütfen.

  • 46. vikipedi'nin türkiye'yi aihm'e şikayet etmesi

    vikipedi'nin duyurduğu olaydır.

    ''wikimedia vakfı olarak bilgiye özgür erişimin ve ifade özgürlüğünün temel insan hakları olduğuna inanıyoruz. insanların iyi bilgiye sahip olduklarında daha iyi kararlar alabileceklerine inanıyoruz. bilgiye özgür erişim ekonomik fırsatlar yaratıyor ve insanların sürdürülebilir geçim kaynakları oluşturmalarını sağlıyor. bilgi, toplumlarımızın daha bilinçli, daha bağlantılı ve daha adil olmasını sağlıyor.

    geçtiğimiz iki yıl boyunca, türkiye ve en son çin de dahil olmak üzere, hükümetlerin vikipedi’ye sansür uygulayarak dünya çapında milyonlarca insanı bu haklarından mahrum bıraktıklarını gördük.

    bugün, türkiye’de iki yılı aşkın süredir devam eden vikipedi erişim engelinin kaldırılmasını talep etmek için uluslararası bir mahkeme olan ve avrupa konseyi‘ndeki insan hakları ihlalleri davalarına bakan avrupa insan hakları mahkemesi‘ne başvuru yoluna gidiyoruz. bu başvuruyu her insan için temel haklar olan bilgi ve ifade özgürlüğüne bağlılığımızın bir parçası olarak yapmaktayız.

    bu hafife aldığımız bir adım değil. aksine bu adımı, engeli kaldırmaya yönelik türk mahkemelerindeki devamlı ve geniş kapsamlı girişimlerimiz, türk makamlarıyla yapılan iyi niyet görüşmeleri ve erişim engeline ve engelin hem türkiye hem de dünyanın geri kalanına etkisi üzerinde farkındalık yaratmaya yönelik düzenlenen kampanyalarımız sonrasında atıyoruz.

    bu çabalara rağmen, vikipedi iki yılı aşkın bir süredir türkiye’de erişime engelli kalmaya devam etmekte.

    • • •

    bu haber, wikimedia vakfı’nın başkanı katherine maher, wikipedia’nın kurucusu jimmy wales ve vakfı’n hukuk direktörü stephen laporte tarafından bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyuruldu. katherine maher, “bilginin – enfarmasyonun- dünyayı daha iyi hale getirdiğine inanıyoruz. soru sorduğumuzda, gerçekleri öğrenebilmemiz ve bir konudaki tüm bakış açılarını anlayabilmemiz, daha adil ve hoşgörülü bir toplum için temel oluşturmamıza olanak sağlıyor.” dedi ve ekledi, ”vikipedi, herkesin aktif olarak şekillendirebildiği küresel bir kaynak. vikipedi’yi daha kullanışlı, daha kapsamlı ve daha temsil eder bir hale getiren bu ortaklaşa yazım, yeniden yazım ve münazara süreci. bu süreç, aynı zamanda, küresel bir toplum olarak dünyayı nasıl gördüğümüz konusunda daha kapsamlı bir fikir birliği sağlamamızı mümkün kılıyor.”

    strazburg mahkemesi’ne başvurumuzda, vikipedi’nin tamamen erişime engellenmesinin avrupa sözleşmesi madde 10 ile güvence altına alınan ifade özgürlüğü hakkı da dahil olmak üzere temel özgürlükleri ihlal ettiğini savunuyoruz. dahası, bu özgürlükler, erişim engelinden en doğrudan etkilenen 80 milyondan fazla türk vatandaşı ve bu ulusun 50 milyondan fazla vikipedi maddesine katkıda bulunma, münazara ve eklemeler yapmadaki zengin bakış açılarını kaybeden dünyanın geri kalanına inkar edilmektedir.

    geçtiğimiz iki yıl boyunca wikimedia vakfı türkiye’deki vikipedi erişim engelinin kaldırılması için elinden gelen her şeyi yaptı. vikipedi’yi erişime engelleyen karar, engele rağmen herkes tarafından geliştirilmeye ve gönüllüler tarafından düzenlenebilmeye açık olan, iki maddeye atıfta bulunmakla yetindi. endişelerin kaynağının – eğer varsa – ne olduğu henüz belli değil. söz konusu erişim engeli, türk makamlarının bakış açısını daha iyi anlamak amacıyla yapılan sayısız iyi niyet görüşmesine rağmen, ki buna ulaştırma, denizcilik ve haberleşme bakanı’na hitaben yazılmış, vikipedi’nin açık düzenleme modelini, değerlerini ve her türlü yasak sansüre karşı güçlü muhalifiyetini konu edinen açık mektup da dahil olmak üzere, devam etmekte.

    erişim engelinin akabinde, vikipedi’nin erişime açılmasını talep ettiğimiz davamızı böyle bir engelin ifade ve basın özgürlüğü hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle yerel mahkemede açtık. ilk derece mahkemesi erişim engelini onayladı ve ilk derece mahkemesinin kararına itiraz etmemizden bu yana iki yıl geçmesine rağmen türkiye’nin en üst mahkemesinden herhangi bir cevap gelmedi. netice olarak, bu adımın gerekli olduğuna inanıyoruz.

    avrupa insan hakları mahkemesi (aihm), sözleşmede belirtilen insan hakları hükümlerinin uygulanmasını ve yürürlüğe konulmasını sağlamak amacıyla avrupa insan hakları sözleşmesi tarafından oluşturulan uluslararası bir mahkeme. türkiye uzun süredir sözleşmenin tarafı ve insan haklarına yapılan müdahaleyi bu durumda daha da üzücü kılan şey, sözleşme tarafından öngörülen temel hakların türk anayasası tarafından güvence altına alınmış olması. ayrıca, internet erişim engellerinin ve sansürün avrupa konseyi üyesi ülkeler için giderek artan bir endişe kaynağı oluşu, mahkemenin dosyayı incelemeye almasını daha da önemli hale getirmekte.

    vikipedi, bugün dünyadaki en yaygın erişilen bilgi kaynaklarından birisi. o saniyede 6 bin kez okunuyor ve maddelerimiz dünya genelinde 250 binden fazla gönüllüden oluşan bir topluluk tarafından günlük olarak düzenleniyor, geliştiriliyor ve münazara ediliyor. bu maddelerin yüzde 85’inden fazlası ingilizce dışındaki dillerde yazılı; ki buna türkçe konuşan gönüllüler tarafından türkçe konuşan insanlar için yazılmış 300 bin madde de dahil. bu gönüllüler, iyiniyetli çabalarıyla belirli bir konunun tüm yönlerini, tartışmalı olanları dahi, aktararak tamamen ve şeffaf bir şekilde anlaşılmasını sağlamaya çalışıyor.

    vikipedi, daha fazla insan onu kullandıkça, geliştirdikçe ve içeriğini düzenledikçe daha iyi, daha zengin ve dünyayı daha iyi yansıtır hale geliyor. bir ulus vikipedi’deki küresel sohbete erişime engellendiğinde, bütün dünya fakirleşiyor.

    wikimedia vakfı, temel bir insan hakkı olarak bilginin, herkes ve dünya genelindeki milyonlarca kullanıcımız tarafından kullanımının korunmasını savunmayı taahhüt ediyor. bugün, bu bağlılığın bir parçası olarak, avrupa insan hakları mahkemesi’ne başvuruda bulunma kararımızı ilan ediyoruz.''

    kaynak

  • 47. 23 mayıs 2019 binali yıldırım tweeti

    fıkra gibi tweet.
    adam ölene kadar size sövdü, akp'yi siyonist uşakları olarak tanımladı erbakan.
    ve bunu görmek için youtube'ye iki kelime yazmak kafi.
    erbakan'ın temelini attığı fabrikalar da dahil; ülkedeki birçok kurumları yabancılara satanlar, bugün millilikten bahsediyor.
    siker misin sabaha mı bırakırsın.

    akp'ye oy vermek, israil'e oy vermektir diyor erkbakan.

  • 48. ümitköy vet complex veteriner kliniği cinayeti

    5. ayda hayvani kisilarsirmak isteyen sahibide para icin bu islemi yapan veterinere de lanet olsun.bok kafalilar.

  • 49. huawei'nin işletim sistemine isim önerileri

    (bkz: huvay-i milliye)

    evet bu esprinin cılkı çıkmış, 3 gün önce yaptığımda baya gülen çıkmıştı halbuse.