"ben aldım, artık düşer rahat olun" esprileri bin kere yapılmış olan meta. ve adamlar hala yapıyor.
yeter lan, komik değilsiniz. ilk kez yapıldığında bile komik değildi, bininci kere yapılınca iğrenç birşey oluyor.
canim benim12 profili
-
gram altın
-
dünyanın kaderini değiştiren 3 nesne
tüfek, mikrop ve at siki.
(bkz: aramaya inanmak) -
tunç soyer'in 23 nisan törenine bisikletle gitmesi
+ peşinde koruma arabaları olmaması şahane.
+ yokuşta iyi kaptırdı, patlamadı. korumalardan biri şişti sanırım. tabii bisikletler elektrikli olsa gerek.
+ kask var, tebrikler.
- kıyafet uygun değil fakat resmi törene gidiyor, yapacak bir şey yok. en azından paça bandı takılabilir ki pantolonun paçası dişlilere takılmasın.
- tabanı kauçuk, daha casual tarz bir ayakkabı ile daha rahat sürüş olur. kösele ayakkabı sakat.
çok güzel şeyler bunlar, tebrik ediyorum. bir sonraki aşamada daha uzak mesafeye, örneğin eşofmanla gider, gittiği yerde kıyafetlerini değiştirir vs..
bisikletin yaygınlaşması, toplumda kabul görmesi için çok geç kalınmış hamleler. mevcut iktidar mensuplarından bu konuda bir hareket beklemek hayal olur tabii, yeni belediye başkanları bu konuda ciddi bir atılım yapacak gibi görünüyor.
şimdi imamoğlu başkan'ın sprint atağını bekliyoruz. hadi bakalım! -
bir daha söylüyorum bizim milli ağacımız kavaktır
tayyip erdoğan'ın bir cümlesi olduğuna yürekten inanarak tıkladığım iddia.
henüz söylememiş olması ülkem için umutlanmama sebep oldu. -
internette bir türlü bulunamayan efsane videolar
rahmetli asım can gündüz katıldığı bir programda, hakkında yapılan sokak röportajlarında kendisi hakkında kötü şeyler söyleyen insanlara sinirlenince takımlarını avuçlayıp "onlar benim sikimi yesinler" demişti. ben çocukken izlemiştim bunu. nerede lan o video?
-
google maps'teki erotik shop panoraması
daha önce hiç sex şop içi görmemiş şahsımı ürkütmüş olan panorama.
çok iyi para getirse de bu yol yol değil, bu iş yapılacak iş değil abi. insanın içini sıkıntı basar.
sürekli yanlış bir şey yapıyor hissi, kafanın içinde tüm gün yankılanan "ulan acaba şu karşıdaki 250 gram plastik yarın kimin götüne girecek" "şu yapay kukuyu haftaya kim sikecek" soruları, insanın üstüne üstüne gelen keser sapı gibi yaraklar..
gece gözüme uyku girmez, eve gittiğimde çocuklarımın yüzüne bakamam.
eşimi dostumu bir çay içmeye dükkana çağıramam..
ne bileyim kapının üzerine bir bereket duası asamam, dükkanı bırakıp cumaya gidemem..
bir kadın çalışanım olsa, her an abisi babası falan gelip o kapkara dildoları bana yedirir mi diye delirmenin eşiğine gelirim.
yan ofise uğrayıp bir a4 kağıdı isteyemem, etrafta çalışanların bakışlarında anlamlar ararım. biri hafif tebessüm etse "lan dildoları benim kullandığımı mı ima etti" diye kafayı yerim.
yok arkadaş bana göre değil bu iş. -
selda bağcan'ın hunharca kendisini övmesi
söylediklerine yalan diyemeyiz, selda bağcan muhteşem sesi olan bir kadındır. yorumu da muhteşemdir.
bunları söylemesi sanatının değerini düşürmez.
ama,
konserde ceketini çıkarmak için seyirciden izin isteyen,
elini öpmek isteyen adama 'aynı el sizde de var efendim' diyen neşet ertaş nireee, bu videodaki selda bağcan nire? dedirtir. -
insanın kalbini kıçında attıran video
dehşet verici video.
1. çocuk her yerde çocuk, şuursuzca koşuyor. normal. fakat bir anda tırla aynı yönde koşması hayatını kurtarıyor.
2. tırcı eğitimli, dikkatli, refleksleri hızlı. dünyanın başka bir ucunda, at hırsızlarının, uğursuzların direksiyonda olduğu memleketlerde olsa muhtemelen bir yandan telefonuyla oynadığı için ezer geçer, ruhu duymaz. 2 kilometre sonra farkeder.
3. takip mesafesi diye bir şey var ve uygulanıyor. ötede olsa arkadaki arabalar zincirleme birbirlerine girer, onların içinden 3-4 ölü çıkardı.
4. allah çocuklarımızı korusun... -
gece otobüs yolculuğu sırasında görülen evler
onlardan biri benim kayınpederimin evidir. feribotla topçular'a geçip yalova üzerinden bursa tarafına giden herkes çiftlikköy civarında o eve bakar, benzer düşüncelere dalar. içerde otururken o bakışları yakalarım.
size söyleyeyim, hüzünlenecek bir sik yok. yazın arka tarafta pencereler açık, içeride sivrisinek kovalanır, televizyon seyredilir. kışın kalorifere sokulup televizyon seyredilir, çay içilir, dedikodu yapılır. her evde ne oluyorsa o. hüzünlenmeye bahane arıyorsunuz aq. -
japonya'da yapılan meme elleme festivali
meme elleme festivalinden ziyade bayramlaşmaya benzeyen etkinlik.
-
cumali ceber
seviyesizliğin, pisliğin, kalitesizliğin prim yaptığı, para kazandırdığı bir dönemde, "ivedik bu şekilde malı götürdü ben kaşları iki kat kalınlaştırıp seviyeyi de iki kat aşağı çeksem iki katı para kazanırım" hesabıyla ortaya bırakılmış bir film.
daha iyiye doğru değil, daha kötüye doğru bir rekabet.
alnı kaş kaplı bir hayvanın sıçmasıyla başlayan fragmanı çok az izleyebildim, yaz sıcağında inşaatta 15 gün beklemiş dışkı kokusu gibi bir etki bıraktı bende. iştahım kapandı, midem ayağa kalktı.
bu filmin herhangi bir kısmında emek harcamış herkes adına ayrı ayrı utandım. -
çişten sonra pipiyi peçete ile silmek
(bkz: kardeş sileriz sıkıntı yapma)