kakam_geldi_58@hotmail.com
yıl 2005 nasıl bi aceleyle aldığım belli oluyor sanırım. ayrıca 58 ne alaka. sivaslılar görüp “vay gardaşımın boku gelmiş” deyip gururlanacak mıydı? kafalara bak aq
Ekşi Sözlük Debe Listesi
Hepsini aç
-
1. ilk e-mail adresi
-
2. 24 eylül 2018 fenerbahçe beşiktaş maçı
atıf'ın bir metreden kafayla kaçırdığı, ayew'in başbaşa yakaladığı topu uzaya vurduğu ve fakat kırmızı kafanın 30 metreden astığı bir maçı fenerin alması imkansız gibiydi artık. ama ayew pırıl pırıl kafasıyla topu köşeye bırakıp kendini affettirdi.
benzia iyi topçu ama bazen sanki çalım işini fazla abartıyor.
valbuena ölmüş ama henüz kendisi bundan haberdar değil.
hasan ali deli top oynadı. bildiğin mercelo.
oğuzhan çok yalan bir topçu.
babel 150 milyon bence.
pepe inanılmaz sağlam bir oyuncu.
kavgasız gürültüsüz maç izlemek keyifliydi. hakem ve saha olayları konuşulmadı.
imza; gassara. -
3. sözlükçülerin instagram sayfaları
düzensiz aralıklarla "kesin yarın pişman olacam" diyerek insatagram linkini veren tipleri gösteren anket.
takipçi kasan ilgi budalası dingilleri ortaya çıkaran başlıktır.
edit: öncelikle entry'nin linkini verelim
linkini kaldırdığını belirtmiş de tekrar vermesi uzun sürmez. daha önceler de bir çok defa yaptığı gibi; "kesin yarın pişman olacam ama linki veriyorum ühü ühü:( " vs... diyerek tekrar verecektir linkini.
bu ve bunun gibilerin amacı ifşa olmak, sosyalleşmek vs... değil.
takipçi kasan katıksız ilgi budalası bunlar. -
4. 25 eylül 2018 enpara.com rezaleti
rezalet kısmına hak verdim. hesapta olağan dışı bir etkinlik söz konusuysa bankanın bunu fark etmesi ve kullanıcıya haber vermesi gerekir.
gel gör ki bu olayda asıl rezalet senin twitterda gördüğün bir linke tıklaman. bundan öte rezelet olamaz. -
5. esnafın bim ve a101 mağduriyeti
haksız ve boş bir serzeniştir.
zamanın ruhuna karşı gelemezsiniz.
bakkal, dükkanını kapatıp şok/migros/a101 gibi mağazalarda kasiyer olmayı öğrenecek.
kasap, dükkanını kapatıp carrefour/migros/tansaş gibi mağazalarda et reyonu sorumlusu olmayı öğrenecek.
nalbur, dükkanını kapatıp koçtaş/bauhaus gibi mağazalarda reyon personeli olmayı öğrenecek.
bütün dünyada bu iş, bu şekilde oldu. bu ülkede de bu iş, bu şekilde olacak.
çocuklara ücretsiz şeker veren, memur aileyi aysonuna kadar idare eden elma yanaklı tonton bakkal "miti", artık geçmişte kalması gereken hoş ve boş bir anıdır. geç bile kalındı.
tekrar yazalım:
zamanın ruhuna karşı gelemezsiniz. -
6. sabire meltem banko
tam bir karadeniz inadına sahip. ama unuttuğu şu ki sözlükte de hayli karadenizli mevcut.
-
7. 25 eylül 2018 3. havalimanı yolsuzluk açıklamaları
halk tv'de canlı yayınlanıp, ekşi sözlük'te 564 sayfa konuşulacak, twitter'da 94850 espri ile türk halkı yine mizahını gösterecektir. ardından kemal kılıçdaroğlu'nun "bu asla kabul edilemez" açıklaması ve kapanış.
-
8. şenol güneş
kac yıllık tecrübe. senin artık su cocu'ya hocalık dersi vermen lazımdı. mac bittiginde senol hoca markasını, agırlıgını ortaya koydu demeliydik. karsında dünkü hoca cocu, adamın elinde ne kadro var ne bisey. fenerli topcuların ayakları titriyor, ne oynadıklarından kendileri de bihaber.
fener'le ilgisi yok. su takıma akhisar, konya vs gelir 3-4 atar giderdi. sorun bizde. gereksiz bir kontrolcülükle ilk yarıyı ziyan ettik. ilk yarı oynaması gereken adam ikinci yarı, ikinci yarı oynaması gereken adam ilk yarı oynadı. yazacak cok sey var ama üseniyorum. gercekten yazık. yıllarca burada senol günes övmüs ve elestirilere karsı savunmus biri olarak yazıyorum bunları. basarısızsın senol hoca. bu macı kazanamayan besiktas degil. sensin.
bu aksam bu takımı yenecektik. daha da 25 sene yenemeyiz ben size diyeyim. -
9. neşet ertaş
-
10. sikkim'e yapılan dünyanın en güzel havaalanı
(bkz: bu da benim havaalanım hüsnü)
-
11. hakim ve savcılara duyulan gereksiz saygı
hukuk fakültesi sonunda biraz inekleyerek girdikleri sinavi kazananlarin kazandiklari ünvandan baska birsey degildir hakimlik savcilik. e bunlar bu ünvanlara erisince, her yerde hürmetler saygilar, ezilip büzülmeler, hafiften tirsmalar. ne lan bu. o ünvanini cikar belki de andavalin teki.
-
12. 25 eylül 2018 erdoğan'ın bm genel kurulu konuşması
1100 odalı sarayda lüks ve şatafat içinde yaşayan birinin yaptığı konuşma.
dünyada adalet yok falan diye ağlıyor.
peki senin ülkende adalet var mı?
keşke sarayından ve lüks uçaklarından başını çıkarıp bakabilsen.
o zaman ülkendeki sefaleti görürsün belki. -
13. almanca güzel şarkı olmaması
-
14. ölüm fikrinin insanları çıldırtmıyor oluşu
-
15. yassine benzia
bu adama atanamamış hasan şaş demek için ya uyuşturucu madde etkisi altında olmak yada çok ağır bir mal olmak gerekiyor.
hasan şaş'ın 1 sezonda attığı çalımı 10 dakikada attı beşiktaş'a karşı.
hasan şaş izlemesek bizi sikeceksiniz amk cinconluları sizi. -
16. 24 eylül 2018 fenerbahçe'nin verilmeyen penaltısı
hakemdir görmeyebilir, hata yapabilir. ağlayacak değiliz.
not: fb -
17. eşiyle birlikte olabilmek için puan toplayan adam
ben olsam puanlari toplayip ukrayna da bozdururum, orada daha ucuz.
-
18. erkekleri kadınlardan soğutan nedenler
ilgi gösterdikleri halde teklifte bulunduğunuzda dalga gecermis gibi reddetmeleri. buraya kadar hadi neyse. kendince sebepleri olabilir. ama ustune bi de "sen yanlis anlamissin" ya da o anlama gelen bi sey soylemeleri. he canim biz arkadasca ilgiden ozel anlamlar cikaran karaktersiz hiyarlariz.
bu gozler "seni sevmiyorum", "beni rahatsiz ediyorsun", "benim zaten erkek arkadasim var" falan dedigi halde hala ilgi bekleyen, hatta pesini biraktiniz diye "kiz gibi naz yapiyorsun" diyenleri gordu. -
19. şarapla iyi giden şeyler
şarabı yuttuktan sonra ağzınızdaki tadını hızlıca yok edebilecek herhangi bir şey. mümkünse tuzlu olsun ki mideniz kalkmasın.
evet, şarabın tadı bence çok kötü. -
20. 2018 türkiye güzelinin bildiğin çirkin olması
aydın'dan izmir'e ingilizce öğretmenliği okumaya gelmiş kız bu nerede görsem tanırım. ege üniversitesi'nde aynı modelden binlerce var. kendisi ve muadilleri için bornova küçükpark civarına bakabilirsin.
özet: karakteristik bir yüz yapısına sahip olmayan sıradan bir kızdır kendisi. -
21. regl ağrısı kadınlığını kabul etmeyenlerde oluyor
az önce acilde muayene olduğum doktorun bana söylediği söz öbeği.
başlık çok uzun olacağı için "kronik regl ağrısı" yazamadım. benim gelme sebebim dismenore yani kabaca kronik regl ağrısı idi. doktorun bana verdiği cevap da bu.
5 senedir her ay regl dönemimde hastanelere veya sağlık ocağına iğne vurulmaya gidiyorum. ortalama 17 yaşından beri. erken davranıp gitmezsem, kalp krizi seviyesindeki bir ağrıyı aşırı terleme ve üşüme, kusma, ishal ile birlikte 8-12 saat boyunca yaşamak zorunda kalıyorum. hangi gün ve saatte geleceği de belli olmuyor.
acildeki doktor "senin yaşın kaç daha kronik bir regl sancın olabiliyor?" dedi. 5 senedir bu durumu yaşıyorum dedim. kadın sonra dikloron yazıp kağıdı bana verdi.
ben kağıdı alıp iğne için sıra beklemek üzere uzaklaştım, ama duyabileceğim bir uzaklıktaydım. böyle tükürür veya iğrenircesine "kadınlığını kabul etmeyenlerde oluyor bu veya etmek istemeyenlerde" dedi. ben duydum ve döndüm "genetik de oluyor" dedim. "doktorlar sallıyor onu genetik olmaz bu" dedi. "böyle bir şey genle aktarılmaz. sen bir psikiyatriye görün bence."
söyleme şeklinin kabalığını geçiyorum. neler neler oluyor hastanelerde, ben şahsen canımı kurtardığıma şükrediyorum. kabalığı, hastayı aşağılayan, küçümseyen tavrı geçtim o yüzden. kendimi tabii ki berbat hissettim. ama ağrının derdinde olduğum için uğraşamadım kendisiyle.
ben her şeyi geçtim, bir doktor olarak psikiyatrik bir durumun da teşhis edilmeye, kanıtlanmaya muhtaç olduğunu bilmeyişi ve buna rağmen kendinden emin, ukala tavrı beni şoka uğrattı. vay arkadaş, masanına arkasından şöyle bir bakıp psikiyatrik teşhis koydu kadın bana ya. aylarca terapi görüldü, çeşitli yöntemler denendi de kanıtlandı sanki. 30 saniye içinde benim kadın olup olmadığıma, yeterince kadın hissedip hissetmediğime karar verebildi.
gittim google'da arattım, belki ben mi göremedim böyle bir şeyi diye, ne bir araştırma var bu konuda ne bir makale var. nerden duydu da bu koca karı muhabbetini teşhis etmiş gibi söyleyebildi çok enteresan gerçekten.
doktor oldunuz diye oturduğunuz yerden psikolojik teşhis sallayamazsınız. kanıtlanmamış hiçbir şeyi hastalara kesin bir şeymiş gibi sunarak hedef şaşırtıp insanları yanıltamazsınız. kadın bana aşırı emin bir şekilde, teşhis koyar gibi söyleyerek, nasıl olsa karşısındakiler halktan ya, aptal ya, anlamazlar diye genetik olarak aktarılamaz böyle bir şey diyor. bir psikiyatriye görünün dersin bunun usulü budur. bazı doktorların bu cehaletin üzerine ısrarla ukala ve çok bilmişliği, terbiyesizliği mide bulandırıyor artık. beni geçtim, yanlış söylemlerle tedaviyi uzattırıp, başkalarının canına mal olmayın. bu başlığı da başkaları bunu yapmasın, söylemesin diye yazdım. sebebi öyle veya böyle, veya değil, kimseye oturduğunuz yerden psikolojik teşhis koyamazsınız. psikiyatriyi önerebilirsiniz, ama psikolojik teşhis koyamazsınız. şu aptallığa bir son verin artık. kimsenin canı sizin egonuzdan, kibirinizden sonra gelemez!
--------------------------------------
edit: mesaj atan, aydınlatan, paylaşan, empati kuran, benzer anılarını paylaşan ve yalnız hissettirmeyen herkese teşekkür ederim. çok daha kötü şeyler yaşayanlar da vardır tabi. ama umarım böyle şeyler hiçbir zaman tekrarlanmaz. açıkçası bu kadar dönüş alacağını veya önemseneceğini düşünmemiştim. olayı sindiremeden buraya yazdım ve kendi alıganlığımdır diye doktoru mümkün olduğunca, söylemi üzerinden anlatmaya çalıştım. ama yazılanlardan sonra neye uğradığımın daha iyi farkına vardım.
kanıtlanmamış, asılsız iddia diyen yazarlar var. hasta geçmişimi, yaşımı verdiğim bir entry'e kişi veya kurum ismi vererek, kişisel bilgilerimi nasıl korumamı bekliyorsunuz? veya 30 saniyede olup biten bir olayı nasıl kameraya veya başka bir kayda alabilirdim? o esnada, olay yaşandığı an bunu entry olarak gireceğim diye düşünmedim ki. birilerinin gelip burayı okuyacağını bile düşünmedim. ama hangi olayın gerçek olup olmadığını ayırt etmek zor değil. yer ve kişi ismi vermesem bile, hikaye akışından yanlışlama yapabilirdiniz, yalansa yalan olduğunu ortaya çıkarabilirdiniz ancak böyle bir çabada bile bulunmamış, asılsız demekten öteye gidememişsiniz. belki de sadece işinize gelmiyordur. özür dilerim işinize gelmediği, size rant sağlamadığı ve itibarınızı düşürdüğü için. her şeyde olduğu gibi burada da kazanmalıydınız çünkü değil mi?
edit 2: bu doktordan ötürü bütün doktorlara laf söylemiş olmamak için, özellikle "bazı doktorlar" diye belirtmiştim ama buna rağmen üslubumun sertliğinden ötürü, etkilenen veya incinen, sinirlenen doktorlarımız varsa hepsinden özür dilerim. asla bütün doktorlara yönelik bir şey kastetmedim, lütfen hiçbir doktor bu durumu üzerine alınmasın. bana bunu söyleyen doktorla dahi kavga etmedim. tersine böyle durumlar, işini özveriyle yapan doktorlarımıza duyduğumuz saygıyı arttırıyor, daha çok arıyor insan onları. lütfen sizler üzerinize alınmayın.
bunun dışında üslubumun sertliğinden ötürü kusura bakmayın, gecenin bir yarısı acilde tek başınızasınız, karnınız ağrıyor, 30 saniye içinde bir olay olup bitiyor, etraf kalabalık. ayakta duramayan, bayılan, sırada bekleyen acı içinde bir sürü hasta var. ben bu durumda hiçbir doktoru meşgul edemem veya kavga edemem kusura bakmayın. buna hakkım dahi olsa. bu yüzden öfkemi buradan çıkarmış olabilirim. ama bu kadarına dahi hakkım olduğunu düşünüyorum çünkü böylesine hassas bir sağlık konusunda derinden kırıldım. bu sadece bir terbiyesizliktir ve kimseye bir faydası yoktur.
doktor kesinlikle haklı diyen kişilere lafım dahi yok umarım hak ettiklerini bulurlar hayatlarında. ama haklı olma ihtimali var diyenler için sadece bu durum hakkında kanıtlanmış hiçbir makale veya araştırma bulunmadığını söylemek isterim. üzerinde durulması gereken bir ihtimal dahi olsa, psikolojik kaynaklı bile olsa, kadınlık hissiyatıyla ilgili olsa veya olmasa dahi, bunu kim nasıl kanıtlayabilir? ya da nasıl tedavi edilebilir bilmiyorum hiç araştırma yapılmamış bir alan olduğu için. ve belirsiz bir durumu kesin bir teşhis gibi yüzüme söylemeye kimsenin hakkı yok, hele söz konusu insan sağlığı ve insan hayatıysa. bunu da belirtmek isterim.
incinen, kırılan insanlardan tekrar özür dilerim. haklı olabileceği ihtimali üzerinde durup, sinirli üslubuma rağmen bu durum üzerinde beni düşünmeye teşvik eden psikolog yazarlarımıza da teşekkür ediyorum. başka bir konu da bu hastalıktan çoğu kişi habersiz olduğu için, uydurduğumu veya abarttığımı, böyle bir ağrı olamayacağını vs. yazılmasını bekliyordum ama neredeyse hiç olmadı... aynı durumu yaşayan kadınlardan çok fazla mesaj aldım. özellikle erkeklerden, iyiki bir regl oluyorsunuz ha ağlaklar, vb. mesajlar bekliyordum sözlük ortamında benzerlerini çok gördüğümüz için ama neredeyse hiç olmadı. olayı yaşamış gibi üzülen ve incinen, destek olan, hayatta hiç yaşamadığı ve empati kuramayacağı bir durum olduğu halde yaşamış gibi incinen inanılmaz sayıda erkek yazar oldu. böyle bir şeyi hiç mi hiç beklemiyordum. hakaret ve aşağılamalara hazırlamıştım kendimi. buna rağmen beni yanıltan ve anlayışla yaklaşan tüm yazarlarımıza en içten bir şekilde minnet duyuyorum ve teşekkürü bir borç bilirim sizlere. güzel insanlar, iyi insanlar sizler iyiki varsınız.
doktorla yaşadığım olay benim kişisel bir olayımdı, belki hatalarım da oldu ama bu başlık vesilesiyle hiç duymadığı bir hastalıktan haberi oldu belki insanların. çünkü birçok acilde bu hastalıktan habersiz doktor dahi çok fazlaydı. bu anlamda işe yaradıysa ne mutlu bana.
edit 3: ben dismenore ile psikolojik bağlantı hakkında herhangi bir kaynakta bulamadım ama ingilizce dilinde, birçok farklı alanlarda detaylı araştırma yapmadan kaynak yok dememek lazımmış. konuyla ilgilenenler lütfen bu şekilde değerlendirsin. -
22. fener tribününde beşiktaş formasıyla oturan kadın
taraftarımızın medeniyetidir.
tribünümüzün kalitesidir, misafirperverliğidir.
dişi kartal arkadaşımızın cesareti değil, fenerbahçe taraftarına güvenmesidir. -
23. bursa'da bulunan 500 milyar dolarlık mermer yatağı
en büyük altın madenlerinin bile 500 milyar dolarlık rezervi olmaz kolay kolay. bileşimi kalsiyum karbonat olan ve her sene modası değişen taş parçalarının değeri asla 500 milyar dolar olamaz.
imza: maden arama mühendisi. -
24. en itici kadın ismi
ecrin. nahoş anlamını geçiyorum, telaffuz ederken aynaya bakın bir, söylerken bile ağız yüz bir tuhaf oluyor.
-
25. instagram'ın kapanması durumunda olabilecekler
inşallah komple çöker de “ilgi budalası” insanların yapacak başka işleri olur. ne kadar tiksinç geliyor bana, anlatamam.
fotoğraf altına “#yinebizgeldik, #kardesimle, #nomakeup, #nofilter, #tbt, #bmwasktir, #bugungunlerden, #sun, #sunshine, #gunbatimi, #nature vs” yazanlar kadar vasat insanlar yok benim gözümde. hemen her yerde bulabileceğiniz, orta kafalılar... -
26. al pacino'nun abartılmış bir oyuncu olması
-
27. torpil faksını chp'li vekile gönderen akp'li
yazı yazmayı zar zor başarabildiği gözlerden kaçmamıştır.
-
28. dedesinin mezar taşını okuyamayan tek toplum
beni başlığını gördüğüm her an; gece, gündüz, kuşluk vakti, öğle arası ya da bir sigara molası fark etmeden gözyaşlarına boğan başlık :’((((((
bir gerizekalıya anlatılır gibi okuma yazma oranları verilmiş ama yetmemiş. çünkü karşı tarafın derdi mezar taşı değil. burada “didimin mezar taşığğ” diye ağlayanların büyük kısmına mezar taşlarının para ettiğini söylerseniz didilirinin mezar taşlarını itfaiye meydanı’nda okutabilirler.
ben sizin dedenizin mezar taşını okuyabiliyorum ya. siz öyle dan brown kitabı falan hayal ediyosunuz da alayı mehmet oğlu hacı ruhuna el fatiha. ayrıca dedenin adını mezar taşından öğreniyosan sam jones gibi nenen vardır. vuhuuu ay keşke benimki de öyle olsaydı. -
29. çukur (dizi)
mahsun ile senayi yamac yatakta bassa? gururune yediremedigi icin yamac kendi kafasina siksa? olaylari sonradan ogrenen cumali abi mahsun ile senayi oldurup hapishaneye girse? dizi hapishane de sadece cumali karakteri ile devam etse???
-
30. bedelli askerlere 18-22 arasında çarşı izni
herhalde canım. mesaiden sonra bir kaç drink almak her askerin hakkı. ne öyle silah falan bütün gün banal banal şeyler.
-
31. üç memeli manken modası
ikilisini bile bulamayan toplumlarda infiale sebep olacak modadır.
ayrıca ülkemize gelmesi durumunda devletimiz üçüncü göğüse sahip olanlardan ek göğüs vergisi alarak bu konuya çözüm getirecektir. olmaz demeyin penisiniz var diye 15000 lira borçla doğduğunuz bir ülkedesiniz. -
32. yaşlanma belirtileri
cuma ve cumartesi geceleri dışarı çıkmak yerine sakin, sessiz yerleri tercih etmeye başlamaktır.
gürültüsüz, havadar bir yerlerde sakince vakit geçirmek en sevdiğim eylem oldu. üstelik yaşım 30 bile değilken. -
33. küçük meme ile büyük meme arasındaki farklar
link vermeden anlatmaya çalışan arkadaşlar entry girmezse mutlu olurum.
-
34. ekşi itiraf
bazen ofiste kulaklıkla son ses mezdeke dinliyorum. ve oturduğum yerden kalçamı bir sağa bir sola oynatmak suretiyle şarkıya eşlik ediyorum.
biri görecek diye ödüm kopmasına rağmen o ya el yelil dedikçe kendimi durduramıyorum. dışardan işime acayip konsantre gözüküyorum ama çılgın bediş misali beynim ibo show'dan hallice bir durumda oluyor. biri beni bu illetten kurtarsın. -
35. 25 eylül 2018 istanbul fırtınası
bodrum kattayız.ne gelen var ne giden.
-
36. müzelerin öğretmenlere ücretsiz olması
bu ülkede kararları veren insanlar gerçekten geleceğe nasıl yatırım yapılır, uzun vadeli plan nedir bilmiyorlar. bunu öğretmenlere değil öğrencilere yapacaksın hatta birlikte gelen ailelerine indirimler uygulayacaksın ki geleceğini kurtar ülkenin. öğretmene bedava yapsan ne yapmasan ne.
-
37. internette bir türlü bulunamayan efsane videolar
rahmetli asım can gündüz katıldığı bir programda, hakkında yapılan sokak röportajlarında kendisi hakkında kötü şeyler söyleyen insanlara sinirlenince takımlarını avuçlayıp "onlar benim sikimi yesinler" demişti. ben çocukken izlemiştim bunu. nerede lan o video?
-
38. marketlerde poşetin parayla satılması
maksat marketlerin poşet parasını müşteriye giydirmesi ve kâr yapması değil. maksat cahil halkımızı (maalesef ki) para ile caydırmaya çalışmak. keşke herkes kendi isteği ve bilinci ile poşet kullanmasa da bu şekilde caydırma politikalarına gerek kalmasa.
-
39. okunduğunda ufku 2 katına çıkaran ince kitaplar
(bkz: ademden once)
lisedeyken okuduğum ve beni derinden etkileyen, evrime olan inancımı sağlamlaştıran bir kitaptır. yarı insan ilkel atalarımızın yaşamı, kabileler arası çekişmeler ve yaşam mücadelesi. iki günde bitecek kalınlıkta -
40. komutanların zekice espriler yapması
bando er olmuşuz.
adam anlatıyor:
-burada bağırma yok, yat-sürün yok, sabahları herkes yanındakini "arkadaşım günaydın" diyerek uyandıracak, botlar tertemiz olacak, kamuflajların cep ve kenarlarına rontgen filmi diktireceğiz. hamam her gün bir buçuk saat açık (olay burada koptu. çünkü bir ay boyunca bir kere banyo yapmışız. o da 5 dakika. sabunlu kaldığımızdan tuvalette maşrapayla yıkanmışız. gerçi sabahları gusül için banyo açık ama uyanabilmen mümkün değil o saatte). imza alacağız. haftada üçten aşağı hamama gitmeyen çarşıya çıkamaz. var mı sorusu olan?
-sabah banyo açık olacak mı komutanım?
-sabah banyoyu ne yapacaksın evladım?
+komutanım hani kamyon devrilirse diye.
-bak küfür yok dedim ama zorla küfrettiriyorsun evladım. hayvan evladım, eşşoleşşek evladım. hamam her gün açık diyorum. onu da mı ben düşüneceğim öküz evladım. sen de dolu kamyonla gezme, boşalt yükünü, devrilmesin o kamyon evladım. onu da mı ben öğreteyim beyinsiz evladım...
+pfffff (gülecek de zor tutuyor kendini)
-sen bi siktir git şurayı yirmi tur koş gel sonra hamama gir ama gözüme gözükme geri zekalı evladım.
herşey bitti. adam söyleniyor kendi kendine... "lan küfretmeyeyim dedikçe dayak da istiyor, küfür de orospu çocukları"
adam yüzbaşı ama müzisyen adam. ruhu kibardı -
41. en nefret dolu şarkı sözleri
"dilerim tanrıdan ki sana açık kucaklar
bir daha kapanmadan kara toprakla dolsun
kan tükürsün adını candan anan dudaklar
sana benim gözümle bakan gözler kör olsun"
(bkz: oeh) -
42. ölümden dönen motosikletli
tecrübeli mecrübeli değildir. kavşağa yaklaşırken ayı gibi hız yapan cahil cühelanın tekidir.
ölümcül hataların arasından doğru çekip övüp durmayın yanlış anlaşılıyor sevgili suserlar. trafikte makas atan orospu çocuğunu* "iyi araç kullanıyor" diye övdükçe sayıları artıyor bu sığır sürüsünün.
trafik kurallarına uyun. uymayanı uyarın.
edit: yazım hatası düzeltildi. selimisik adlı susera teşekkürler. -
43. ricardo quaresma
dünyanın en iyi 5 yeteneğinden biri denen adam.
ilk 4 de oguzhan heralde.
bazı taraftarlarımız hakkaten efsane. -
44. hasan ali kaldırım
herkes elini vicdanına koysun düşünsün.. tüm fenerbahçe'liler olarak transfer döneminde adamın ağzına sıçtık.. hatta sadece biz değil, beşiktaş ve galatasaray taraftarı da öyle..
tüm bunlara rağmen adam bu akşam maçın yıldızı oldu, efendiliğini de bozmadı..
bizim ihtiyacımız olan tam da bu zaten..
emeğine sağlık güzel kardeşim.. -
45. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı
sözlükte, herkesin kendi alanındaki soru ve sorunlara cevap verilabilmesi amacıyla oluşturulan bir veritabanı vardı, lakin adını bulamadım. o yüzden buraya yazıyorum. ( bilen varsa hatırlatabilir )
arkadaşlar; elementler ve değerlerinin hesaplanmasıyla ilgili yardıma ihtiyacım var. kimya ile arası iyi olan birisi ulaşırsa sevinirim.
( entry işlevini yerine getirdikten sonra silinecektir )
hhsjs; eksilemek yerine yardımcı olaydınız daha iyiydi sanki -
46. yerli kağıt için ormana gerek yok çözüm kenevir
az önce twitter'da denk geldiğim, yazar can kemal özer tarafından kaleme alınan yazının başlığıdır.
işte o yazı:
kur ve karaborsa, kâğıt fiyatlarını uçurdu. bu yüzden herkes “neden yerli kâğıt üretmiyoruz” diyor.
kâğıt krizinin üzerine bir kitap dağıtım şirketinin “hileli iflası” da eklenince, kitap sektörü de ciddi bir darboğaza girmiş.
hürriyet gazetesi genel yayın yönetmeni vahap munyar bugünkü yazısında, yerli kâğıt için “endüstriyel orman ve 1 milyar dolar gerekiyor” diye yazdı.
yazıda, mopak kâğıt genel müdürünün ise “orman genel müdürlüğü'nün 2001-2005 döneminde kâğıtlık oduna yaptığı zamlar, yakıt ve enerji maliyetinin yükselmesi ve tl'nin değerlenmesi ithal ürünle rekabet gücümüzü ortadan kaldırdı” dediği aktarılıyor.
çözüme geçmeden, munyar'ın yazısından birkaç bilgi daha nakledelim.
ülkemizde takriben 5 milyon ton kâğıt tüketiliyor, 2,5 milyon tonu yani yarısı geri dönüşümlü hammaddeye dayalı olarak ülkemizde üretiliyor, ithalat için ise 2,5 milyar dolar döviz harcıyormuşuz…
selüloz ve kâğıt ithalatını tümüyle frenlemek için 2-2.5 milyar dolar yatırım gerekiyormuş.
türkiye'deki orman alanları 22 milyon hektarmış. bunun 10 milyon hektarı bozuk ve rehabilitasyona muhtaçmış...
çözüm için ise; çam, kayın, köknar, sedir, meşe, akasya, kavak ve okaliptüs türü endüstriyel ağaç yetiştirilmesi öneriliyormuş.
dahası konu için anayasa değişikliği bile talep ediliyor.
çok garip…
zira kâğıt üretecek kadar ağaç yetiştirmek için senelere ihtiyaç var. üstelik onlarca yıla…
ayrıca “kâğıt krizi yaşanana dek, devlet ve özel sektörün aklı neredeydi” sorusunu şimdi sormanın anlamsız olduğunu da not edip devam edelim.
“olmadı ithal et” afeti bizim en zayıf noktalarımızdan biri.
diğeri ise batının dayattığı çözümlere takılıp kalmak…
oysa kâğıt üretmenin daha hızlı, ekonomik ve kolay yolları var.
bunun için acilen kenevir yasağına son vermek gerekiyor.
bunun için yapılacak tek şey; acilen erkek kenevir ekimine izin vermek ve dünyanın en ekonomik kâğıt kaynağı olan kenevirden kâğıt üretim tesisi kurmak.
üstelik onlarca yıl beklemeye de gerek yok.
yarın karar alın, en verimsiz tarlalarınıza, ‘burada da bir şey yetişmez ki' diye dudak büktüğünüz yerlere kenevir ekin…
4-5- ay sonra size hayal edemediğiniz kadar kâğıt hammaddesi…
üstelik dünyanın en ekonomik kâğıt üretimi…
türkiye'ye on milyarlarca dolar kazandıracak bir kaynak…
işsizlere iş…
boş ve verimsiz arazileri bu sayede ıslah…
amerika'nın öncülüğünde daha önce kurulan batı tuzaklarının bozulması…
dahası can sağlığı ama bitmedi.
aynı kenevirden;
- anti bakteriyel iplik, dolayısıyla tekstil ürünleri,
- halat ve ağ malzemeleri,
- dayanıklı araç kaportası,
- ateşe dayanıklı izolasyon yani yalıtım malzemeleri,
- mevcutlardan daha sağlam ve yan etkisi olmayan suntalar,
- mevcutlardan yüzlerce kat uzun ömürlü ve ekonomik tuğla ve çimento,
- radyasyon koruyucular diye devam eden daha yüzlerce sanayi mamulü…
“olur mu öyle şey” diyenlere şu gerçekleri haykırsak olur mu?
kenevir 100 gün gibi kısa bir sürede yetişirken, ağaçların aynı verim için 50 ila 100 yıla ihtiyacı var.
kenevir dönüm başına 5-8 ton lif üretebilir. bu aynı miktardaki bir ormanın verebileceğinin tam dört katıdır. bunu bir de yıllara cari kıldığımızda rakam çok büyük hale gelir.
bir dönüm araziden her 4 ayda bir 10 tona varan hasat elde edilebilir.
kenevirden elde edilen kâğıt 7 kez geri dönüşüme girebilirken, odun hamurundan elde edilen kâğıt en fazla 4 kez…
kenevir kâğıdı, odun kâğıdına nispeten tam 4 kat daha ucuz, üretim süreçleri ise daha kısadır.
peki, daha neyi bekliyoruz? -
47. 25 yaşından sonra karşı cinse olan ilginin düşmesi
"seks para gibidir, yokken degerlidir" derler
-
48. caner erkin
keşke şöyle 137 maç ceza alsa da bir daha onu beşiktaş forması ile izlemesek. yemin ederim beni bir ekrem dağ bu kadar kasıyordu aha bir de bu adam. saha içindeki manasız gerginliğini geçtim, oyunculuğu da artık komedi. ayağına gelen her topu mu diker bir insan. bacak kadar zenciden kafa golü yedirdi bu paşa bize, hala sağa sola posta koymalar gider yapmalar. utanıyorum bu adamı beşiktaş forması ile izlerken.
-
49. ya evlenelim ya da ben ayrılmak istiyorum
kadın şunu demeye çalışıyordur:
ben seni seviyorum ve evlenmek istiyorum
ama sen benimle bir gelecek düşünmüyorsan boşuna bu ilişkiyi uzatıp birbirimizi üzmeyelim
neden insanlar bu kadar tepki gösteriyor anlamıyorum kadının en doğal hakkı değil mi evlenmek isteyip çoluk çocuğa karışma... -
50. erkek yazarlardan kadın yazarlara sorular
bu platformun kalitesi her geçen gün düşüşte olduğu için üzülüyor musunuz? her üç kelimeden birinin seks, sevişmek ve ... neyse olmasından bıkmadınız mı?
ben erkek olarak tiksinmeye başladım.