Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 24 aralık 2018 antalyaspor fenerbahçe maçı

    eskiden pazartesi maçımız olduğunda pazartesi sendromu falan kalmazdı. şimdi pazartesi sendromu üzerine fenerin maçı var sendromu eklendi.

  • 2. veda ederken 2018'e bir not bırakmak

    mınakodumun yılı. 2019'un da mınakoyayım 2020'nin de. bana 1990 verin lan ordan.

  • 3. 24 aralık 2018 metin akpınar'ın gözaltına alınması

    demokrasi budur!
    diktatörlük olsa ölü ele geçirilirdi.

    tanım : özgürlükler ülkesinde bir gün.

  • 4. 15 ocak 2019 hotspot kullanımının ücretli olması

    öncelikle şu link 'teki haberi hatırlayanlar olacaktır.

    şimdi efendim, herkes işin teknik boyutuna falan takılmış da ben işin başka bir boyutuna dokunmak istiyorum. tethering yapmanın yasak olduğu operatörlerin neredeyse tüm tarifelerinin detay kısmında yazdığı bişey. yani bugüne kadar kullanıyor olmamız bu işin serbest olduğu anlamına gelmiyordu. bu yeni bişey değil bunu bilelim.

    başlığın ya da haberin doğruluğundan tamamen bağımsız olarak, şimdi operatörler ne diyor. kardeşim siz bu güne kadar satın aldığınız datayı kardeşinizle, arkadaşınızla, sevgiliniz, eşinizle, çocuğunuzla paylaştınız ve bunu bedava yaptınız. hah artık bundan sonra yapamayacaksınız, yapacaksanız da para ödeyeceksiniz. işte tam burada entrinin başında verdiğim linktekiyle benzer bir durum ortaya çıkıyor. bir kere böyle bir olayın hukuki zemine taşınması durumunda operatörün tethering'i hangi amaçla kullanıldığını ispat etmesi gerekir diye düşünüyorum. mesela benim yaşadığım lokasyonda internet altyapısı olmadığı için mobil cihazımı dizüstü bilgisarıma bağlayıp tarifemdeki dataları kullanarak nette sörf yapıyorum.

    peki burada kişisel kullanım dışında ticari bir amaç var mı? yok.
    peki ben interneti iki cihazdan kullanıyorum diye hızım mı artıyor? hayır.
    peki internete iki cihazdan giriyorum diye tarifeme tanımlı data miktarı mı artıyor? hayır

    peki ben ayda 80-90 tl ödediğim bir hizmeti neden kişişel amaçlarım için kullanıyorum diye yada kullanmak için ekstra para ödüyorum.

    işte bunların hepsi mahkemede aleyhine delil olarak kullanılacak operatör efendi.

    yapılamaz demiyorum ama muhtemelen akn mevzusunda olduğu gibi farklı tarife seçenekleriyle kullanıcıya sunulacak.

    edit : alternatif tarifelerden kastım, örneğin operatörlerin sınırsız paketleri var. bir takım uygulama site vs gibi kullanımların sınırsız olması durumunda operatör bunların paylaşılmasına ekstra ücret talep edebilir.

  • 5. masterchef türkiye

    entry'lerden anladığım kadarıyla ödülü türkiye'den siktir olup gitmek olan yarışma.

  • 6. terapi niteliğindeki alışkanlıklar

    benim için 10 senedir değişmeyen tek bir alışkanlık var o da, her hafta düzenli olarak gittiğim darülaceze ve köpek barınakları ziyaretleri... hayatımda bu iki yerdeyken yaşadığım mutluluk ve huzuru, adliyede boşanma davam görülürken bile yaşamamışımdır düşünün.

  • 7. noel ve zihniyetini istemiyoruz

  • 8. samsun denince akla gelenler

    - samsun başlığı dururken neden buna yazayım ki

    hissi.

  • 9. yastığa kafayı vurunca uyutacak formül

    cevap sorunun içinde gizli. sadece biraz daha sert vurman gerekiyor.*

  • 10. 24 aralık 2018 donald trump'ın erdoğan tweeti

    chp bundan secim malzemesi yapmaya kalksa sonucu “cehape islamci teroru besliyor” olur. hatta bu beceriksizlik ile canli canli yakilan askerlerimizin sorumlulugu da ustlerine kalir.

    trump delisinin “obama’nin olume yolladigi askerlerimizi sag salim eve getiriyorum, boklu isleri de baskasina yaptiriyorum” tivitidir.

  • 11. galatasaray'ın utanç verici sivasspor galibiyeti

    eklenen ozan kabak vidyosu fenerbahçe maçına ait bu arada. ulan tiner zirve yapmış

  • 12. 10 milyon dolar vs 18 yaşına dönmek

    18 yaşıma bu bilinçle geri dönsem bile bu ülkenin insanıyız. 10 milyon doları kazanma ihtimalim yok. üstüne üstlük "benzeri eziyetleri" yeniden çekemem. şu an hayatımdaki tek eksik 10 milyon dolar. verin bitsin bu iş.

  • 13. merhaba ben ozan bingöl sorularınızı bekliyorum

  • 14. fatih tezcan'ın atatürk'e terörist demesi

    biliyorum ki bu bir trol. kışkırtma deniyor. ama bunun gibi düşünen cahillere birkaç kelam etmek isterim.

    osmanli denilen, tarım ve köylü nüfuslu din devletini atatürk yikmadi. 300 yıldır gelişmiş batı her pozisyonda sikiyordu zaten. atatürk anadoluyu kurtardi. gücümüz buna yetiyordu. türklüğe tarih sahnesinde son bir şansti bu. bu şansı deferlendiremedik o ayri, birkac yüzyıl içerisinde gelişmemiş tum toplumlar köle olacaklar, hoş gerci su anda da koleler.

    bir de şunu soyleyeyim siz şeriat sevicilere. atatürk sizin tayyibinize benzemez. tayyip ölür bu ülke eski dinamiklerine geri doner. atatürk öldükten 500 yil sonra bile şeriat gelmez. hele osmanlı hic gelmez. simdi siktirin gidin.

  • 15. geri dönülmek istenen sene

    2008 lütfen

  • 16. 3 gün tatil 4 gün iş dönemi başladı

    türkiye içinde yaşayan herhangi bir şirketin herhangi bir patronuna bu haberi okutun. 3 saniye sonra kahkaha atmaya başlayacaktır. çünkü ahlaksız olmak bunu gerektirir.

    türkiye’ye 500 sene sonra bile gelmeyecek hayallerin uygulaması.

  • 17. ülkemize gelse konserine 1000tl verilecek sanatçı

    genelde ölmüş olanlara veriliyor 1.000 tl. ölmüş adama sallamak da kolay tabi. misal ben olsam 3.000 tl bile veririm. merküri'ye de 5.000 tl + 1 cumhuriyet altını.

    ölmüş adamın arkasından sallamayın. günah amk.

  • 18. orhan osmanoğlu'nun garip tweeti

    (bkz: sinyalcilik 101)

    edit: adam (!), padişah torunu olarak sinyale çıkmış. o caddelerde gördüğün 1 tl isteyenlerden farkı var mı? aslında yok.

  • 19. geceye bir azerice enrty bırak

    men azeri değilem, menem murnum dıkalı

  • 20. kokpit camı kırılan uçağın kabin videosu

    hostes uçak kalkmadan önce can yeleği nasıl giyiliri anlatırken bunun üzerinden makara yapanların hepsi bu yelek nasıl giyiliyor demeye başladı.

  • 21. kapalı bir kadının başını açması

    bu yazıyı birkaç ay öncesine kadar içinde bulunduğum durumda olup da hayatını değiştirmeye cesaret edemeyen kadınlar için yazıyorum.

    14 yaşımda ailemin baskısı ile başımı kapattım. daha 12-13 yaşlarımda “başın kapalı olmadığı için seni yanımda gezdirmekten utanıyorum” diyen, okul dışında dışarı çıkmama izin vermeyerek kendince beni cezalandırıp kapanmama sebep olan bir anneye sahibim.

    küçük yaşta bilinçsiz olarak anneme yaptıkları konusunda hak veriyordum ama yine de hiçbir şekilde dış görünüşümden memnun değildim. yıllar içinde farklı çevrelerden, görüşlerden, okuduklarım ve gördüklerim sayesinde fikirlerim değişince tamamen ailemin bana dayattığı, olmamı istedikleri kişiden nefret duyan, fikirleriyle dış görünüşü çelişen birine dönüştüm. bir kadının başını kapatmasının bana göre doğru hiçbir yanı yok.

    üç yıl önce annemi karşıma alarak düzgün bir şekilde fikirlerimi anlattım. kendi içimde inanmadıktan sonra başımı kapamamın bir anlamı olmadığını söyledim. maalesef çok büyük bir ters tepkiyle karşılaştım. bir sürü küfür işittim. üstelik annem bayılma numarası yaparak ailedeki herkesin benim yüzümden annemin kalp krizi geçirip öleceğini düşünmesini sağladı. mecburen böyle bir durumda başımı açamadım, tüm cesaretim kırıldı.

    bu yılın başında eğitimim için yurtdışına çıktım ve ailemden, çevremdeki herkesten uzak yaşamaya başladım. burada konu ile ilgili yazdığım entrylerde benim gibi birçok kişiden mesaj aldım. en son bir gün ailesiyle benzer sıkıntıları yaşayan birinin internette nasıl açıldığını anlattığı bir yazıyla karşılaştım. yazı sayesinde ve uzakta olmamın verdiği cesaretle o an açılmaya karar verdim. arayıp aileme söyledim. hayatımda duymadığım hakaretler, küfürler, tehditlerle karşılaştım. annem artık evladı olmadığımı, her türlü maddi desteği keseceklerini söyledi ve kesti de. ama geri adım atmadım. türkiye’ye döndüğümde herkes durumu kabullenmeye başlamıştı ve yaşadıklarımı, düşüncelerimi insanlara içtenlikle anlattığımda kınanan ben değil, ailem oldu. aradan beş ay geçti. annem de şu an tekrar benimle konuşmaya başladı. kimse çocuğunu kolay kolay yok sayamıyor demekki.

    şu an eski hayatım tamamen silindi ve insanlar sanki hep böyleymişim gibi kısa sürede alıştı.

    beni çok daha etkileyen ise açıldıktan hemen sonra çevremde başı kapalı olan birçok kızdan kendilerinin de benzer durumlar içerisinde olduklarını ve artık başlarını örtmek istemediklerini söyledikleri mesajlar aldım. benden cesaret alarak tanıdığım 5 arkadaşım başlarını açtılar. ama hala cesaret edemeyen birçok kişi var. tabii ki herkes baskı ile kapanmış değil ama baskıyla başı kapatılan veya küçükken bir hevesle kapanıp sonrasında pişman olduğu halde toplum ve aile baskısından korktuğu için başını açamayan azımsanmayacak kadar çok kız var.

    bu durumda olup da destek almak isteyen, ne gibi zorluklarla karşılaşacağı, nasıl tepkiler alacağı konusunda merakı ve endişesi olan herkesle konuşabilirim. bu sizin hayatınız, lütfen sahip olduğunuz bir tanecik ömürü başkalarının sizin adınıza karar vermesine izin vererek geçirmeyin, üzerine gidin, pişman olmayacaksınız.

  • 22. bekaret takıntısı

    beyler kusura bakmayın yok öyle hem ayranım dökülmesin, hem götüm sikilmesin. milletin karısını, kızını pozisyondan pozisyona sok ondan sonra da ben bakire isterim de. iki yüzlü çomarlar sizi.

  • 23. ekşi itiraf

    bundan uc sene once ingiltere’nin sussex universitesi’nde enerji politikalari uzerine yuksek lisans yapiyordum. yine boyle noel zamanlari okulda yuksek lisans ve doktora ogrencilerine yonelik bi resepsiyon verildi, ona katildim.

    oyle etrafima bakinirken tek basina sarabini icen bi cocuk gordum. selamlastik, sonra yanima geldi, tanistik. gomlegine ilistirdigi isimlige baktim. ismi atiyorum michael bergstein (gercek adi bu degil de cok benzer bi sey). dedim, alman misin, soy ismin oyle gorunuyo. yok dedi, ben kanadali bi yahudiyim, burada sosyoloji doktorasi yapiyorum.

    dedim, ben de enerji politikalari uzerine master yapiyorum. ne calisiyosun dedi. israil’le turkiye’nin dogal gaz konusunda isbirligi imkanlari dedim (aslinda kazakistan’la ilgiliydi master tezim de yahudi oldugunu soyleyince oyle diyiverdim, muhabbet olsun diye). turkiye-israil iliskileri pek iyi degil galiba bu aralar dedi. dedim maalesef. nasi goruyosun bu durumu dedi. dedim, iste israil ve turkiye bu cografyada birlikte hareket etmesi gereken iki batili toplum. yanlis yapiyoruz dedim. ab’yle ilgili ne dusunuyosun dedi. dedim, galiba o treni kacirmak uzereyiz. 3 milyon suriyeliyle ulkemizi doldurduk, iyice araplasiyoruz (o zaman daha 4 milyon olmamislardi). kisacasi, senin benim, ortalama turk gencinin siyasi tartismalarda soyledigi klasiklesmis seyleri soyledim. ben anlattikca arada “cok ilginc bi nokta”, “lutfen devam et” gibi seyler soyluyodu. 5-10 dk daha durup ickisini bitirdikten sonra cuzdanindan kartini cikardi. mutlaka goruselim diyip gitti.

    bir iki mesajlasmadan sonra bi hafta sonu beni gunu birlik bi hiking gezisine davet etti. orda da yine turkiye doguda mi batida mi konularina girdik epey. ve o gunden sonra cikmaya basladik. ama cok surmedi. asiri inekti, sabahtan aksama kadar kutuphaneden cikmayan, hafiften deli gibi bi seydi.

    bu sabah uc sene sonra facebook messenger’dan doktora tezini atmis bana. uc senelik uykusuzluk son buldu, artik doktorum falan yazmis. once tebrik ettim, sonra actim tezini, biraz okuyum dedim.

    tezin tesekkur kisminda benden ismen bahsetmis, bu guzel turk kizi olmasaydi bu tezi yazacak gucu kendimde bulamazdim yazmis. ilk basta dedim, herhalde bu manyak benle iki hafta takilmasi disinda hicbi kadinla yakinlasmamis ki benden boyle bahsediyo. ama oyle degil, siki durun simdi:

    bu cigersiz, onursuz insan benim ona laf arasinda anlattiklarimi sanki doktora tezi icin mulakat yapiyormusuz da onun sorularina yanit veriyormusum gibi kullanmis. soyle ki, tez basligi turkce su: “dogunun iyi egitimli kesiminin bati toplumuna kendisini kabul ettirme stratejileri: karsilastirmali bir elestirel etnografi”. icini de ben ve iran’li bi kizla sozum ona yaptigi (aslinda yapmayip agzimdan laf aldigi) mulakatlara dayandirmis. fake yani.

    mesela, ben batinin insanlarindan kabul gorebilmek icin turkiye’yi ve dogu cografyasini kotuluyormusum. sirf bi yahudiyle sevgili olabilmek icin master konum kazakistan olmasina ragmen israil’mis gibi anlatiyormusum (arkamdan da beni arastirmis psikopat). avrupa birligi kriterlerini kendi toplumum icin yerine getirilmesi gereken bir ev odevi olarak “soylemsellestirip” bati-dogu hiyerarsisine gonullu riza gosteriyormusum. bunun gibi inanilmaz sacmaliklar. ayni b.kun laciverdini bi de iran’li bi kiz uzerinden anlatmis ki bence onunla da sirf tezi icin birlikte olup agzindan laf aldi ruh hastasi.

    dava mi acsam, sussex’e mi sikayet etsem bilmiyorum, sabahtan beri dusunuyorum. sikinti su: tezin tesekkur kisminda onsuz bu tezi yazamazdim falan diyerek benden ismen bahsediyor ancak tezin icindeki kisimlarda ismimi vermiyo, turk kadin orneklem falan diyo. ama anlattiklari birebir benim hikayem. daha dogrusu anlattiklarim uzerinden yazdigi fake mulakat.

  • 24. dişlerini sıkarak bekleyen %52

    evde bekleyen %52'nin bruksizm hastası olduğunu öğrendiğimiz haber.
    psikoloğa gitmeleri faydalarına olacaktır.

  • 25. yılbaşı için evine çam ağacı alan türk

    öğlen arası 50 dakika. normal şartlar altında yemek arasına denk geldiği için, nöbeti diğer öğretmenle yarı sürelerde tutmak lazım. çam ağacı olan bizler 35 dakika bekledik. çam ağacı olmayan, çok inanan çok müslüman arkadaşlarımız son 15 dakika kala (mesaj attığımız için. yoksa ona de gelecekleri yoktu) geldiler, biz yemeğe çıkamadık.
    başka bir şey yazmayacağım.

  • 26. zeki erkeklerin evliliğe yanaşmaması

    bekar 5 zeki erkek bulunca tamamdır.
    einstein'ın kuzeni olan metresiyle evlenmek için eski karısına yaptıkları ve cok eşliliği öven fingirdek bir erkek oluşu,
    yüzyılın dehası denilen hawking'in sağlık durumuna rağmen yaptığı 2 evlilik
    ayfonnnnnn diye ölüp bittiğiniz steve jobs
    bill gates
    vs vs...

    burda aha ben evlenmedim o zaman zekiyim diye kendini zeki sanan arkadaşların sıkıntısı şu, öss'de iyi puan aldınız iyi üniversitelere yerleştiniz, iyi çevrelerde iyi paralar kazanıyorsunuz. çevrem cevrem diye ölup bittiğiniz sey bu. bu kadar. ve o muhteşem çevrelerinizin pek çoğu sanslı doğumlar. ve siz evlilige yanaşmıyorsunuz çünkü gözünüzün kaydığı kızların coğu basit tipler. ikilemler içindesiniz. güzel bir beden ve yüz arzuluyorsunuz ama iki lafın belini kırmaya gelince sohbetiniz tıkanıyor. aşkommmmm muhabbeti bir yerden sonra sarmıyor. yatak muhabbetiniz de taş catlasa 30 dakika. 30 dakika içinde çekilmiyor. kendinizi aşamıyorsunuz.
    john lennon olup genç kızların sevgilisi olsanız yoko'ya selam vermezsiniz, zuckenberg kadar paranız olsa priscila size kanka gelir, bill gates olsanız o kadar yıl evli kalamazsınız, özetle zeki erkek evlenmiyor diye birşey yok. bu coklu faktörler iceren sosyolojik bir olgudur. ve siz zeki de değilsiniz. ortalama zekaya sahip, doğru yönlendirilmiş bireylersiniz. savaş içinde bir köyde 39 nüfuslu hir hanede doğmadınız, engelli kardeşinizin bokunu temizlemek zorunda da değildiniz... önüne kitap midesine yemek konulup, gözünün içine bakılmış sıradan otesi bireylersiniz.

    bunun dışında ben yalnızlığı severim, kafa dengi insan bulamiyorum, kimsenin sesini çekemem, kimseye bağlılık yemini edecek kadar sevemedim, daha dünyayı gezip dolaşacağim gibi mantıklı sebeplerle evliliğe yanaşmayan arkadaşlara diyecek söz yok. ama altını dolduramadığı açıklamalarla ben zekiyim o yüzden evlenmiyorum diyen süzmedir. hadi şimdi eksileyin.

    tanım: basit bir zekanın basit cinsiyetçi başlığı.

  • 27. yeşil pasaport ayrımcılıktır

    yeşil pasaport devletin çoğu vize başvurusunda istenen "başvuranın ülkeye bağlı olması, düzenli geliri olması" koşuluna karşı "bu vatandaş benden, bunun gelirinin arkasında devlet var" demesi durumudur. bu nedenle bunun makul bir güvence kabul edilip vizesiz geçiş sağladığı yerler (schengen, çin vs) daha fazladır.

    siyah pasaport diplomatik pasaport olmasından ötürü diplomatik dokunulmazlık ve çeşitli haklar verir, mesela görevli olduğu ülke ise bavulu aranamaz.

    gri (hizmet) pasaport ise devlet memuru olmak zorunda değildir. thy'de çalışan hostes, akademik konferansa giden öğrenci, insani yardım götüren sgo gönüllüsü gibi kısıtlı durumlarda, kısıtlı süre ile (genelde 6-12 ay) verilir.

    ha yeşil ayrımcılık mıdır, ayrıcalık mıdır? devletimizin yaptığı ayrıcalık, vize isteyen/istemeyen ülkelerin yaptığı ayrımcılıktır. mesela birleşik krallık kendisinde buna benzer ayrımlar olmadığı gibi herkese (siyahından bordosuna) vize istemektedir. onun dışında son zamanlarda yeşille gidenlerde bile iltica başvurusu oranında artış olduğu için bu ayrıcalık da kaybedilmesi imkansız bir şey değildir. verilen devlet güvencesi güven vermiyorsa ayrıcalık gayet de kaybedilebilir.

  • 28. ırkçı değilim ama araplardan nefret ediyorum

    --- spoiler ---

    sen ırkçı falan değilsin, batılıların devşirdiği ve kendilerine köpek yaptığı, köpekleri gibi "onlar ne dese de yapsam" diye ağızlarının içine bakan şerefsizin birisin.

    --- spoiler ---

    ülkesinin geldiği hale bakmayıp ona buna havlayan it serzenişi. be kodumun devesi senin ülkende 4 milyon arap senden iyi şartlarda yaşıyor sen gelmiş ingiliz falan diyorsun. senin beynine giden oksijen miktarına yazık.

  • 29. ahlaki çöküşün sorumlusu

    (bkz: islam)
    (bkz: ümmet)
    (bkz: din)

  • 30. izlenilen en iyi tiyatro oyunu

    tiyatro denilince aklına sadece futbol gelen insanları görmemizi sağlayan başlık. gerçekten bu çok üzücü bir durum olsa gerek.

  • 31. yarım ekmek arası en güzel şey

    benim*

    sanki yıllarca bu başlığı beklemişim...

  • 32. koruma aracının yol veremeyen araca çarpması

    (bkz: türkiye'de sıradan bir gün)
    bir gün sağ şeritten gidiyorum. (emniyet şeridi değil) emniyet şeridi çok dar. arkadan bir araç ısarla sirene basıyor. iyice burnunu soktu. göz göze geldik. küfrettim. anons geçti. çektim sağa:
    -niye küfrediyorsun?
    -sana ne? kendime küfrediyorum.
    -ne demek şimdi bu bana ettin.
    -yok ben kendime ettim. senin gibi karaktersizler binsin, hakkı olmadığı halde geçiş üstünlüğü elde etsin diye bu ülkeye vergi veriyorum ve sağda solda da milliyetçiyim diye geçiniyorum.
    -doğru konuş.
    -konuşmazsam n’aparsın? ben geçmiyorum, seni de geçirtmiyorum. elinden geleni ardına koyma. ulan daha geçen gün genelge yayınlandı. ambulans mısın, itfaiye mi? olaya giden kolluk kuvveti misin?

    küfürleşmeler yaşandı. arabadan indi. ben de indim. bütün trafik durdu istanbul’un orta yerinde. onu o şeritten geçirtmedim. neden mi?

    çünkü ben orospu çocuklarıyla uğraşmayı kendine vazife edinmiş biriyim. siz de yolda orospu çocuğu görürseniz hiç çekinmeyin. alttan almayın. çünkü bu ülkede namussuzlar kadar cesur olmazsak hiçbir şey değişmez.

  • 33. metin akpınar

    ne yazık ki bu millet metin akpınar gibi bir sanatçıyı, bilgeyi, insanı hak etmiyor. rte'leri, acun'ları, arda'ları hak ediyor. hak ettiğini de buluyor!

    metin akpınar başlığını takip ediyorum. olay bildirimimde başlığa girilmiş 70 küsür entry'yi görünce "eyvah!!!" dedim. korkarak girdim başlığa, kötü bir şey okuyacağımı düşünerek...

    neyse ki aklıma gelen şey olmamış demek isterdim ama olan da pek hayırlı değil aslında. ülkenin yetiştirdiği önemli değerlerden biri olarak gördüğüm metin akpınar'ı anlayamamış, üstelik bir de yerin dibine sokmaya meyletmişsiniz. yazıklar olsun size!

    söz konusu tv programında metin akpınar'ı izledim, söylediklerini dinledim. kendi kulaklarımla dinledim, kendi aklımla algıladım. fakat görüyorum ki bu basit eylemi beceremeyen insanlar yaşıyor bu ülkede!

    metin akpınar "ben darbe/ihtilal istiyorum" dememiş. "tayyip'in asılmasını, kesilmesini istiyorum" da dememiş. sadece bir analiz yapmış ve öngörüde bulunmuş. gidişatın ne yöne olabileceğine dair... türkiye'nin ipleri abd'nin elinde ve abd ne isterse türkiye onu uygulamak durumunda. acı ama gerçek olan bu maalesef. daha önce bu gerçeği gözardı edip rusya'ya yanaşmaya çalışanların başına gelenlerin tekrar edebileceğine dair bir öngörüde bulunmuş metin akpınar. ileride bunun gerçekleşmeyeceğinin garantisini verebilir misiniz? daha önce birkaç kez gerçekleşmiş zira. tarih tekerrürden ibarettir.

    metin akpınar'ın anlatmak istediklerini anlamayı beceremeyenlerin, benim burada kurduğum cümleleri idrak edemeyeceğinin de farkındayım ama yine de yazmadan edemedim.

    ps: uzun zamandır bu başlığa bir entry girmek istiyordum. hatta gireceğim entry'ye dair ana hatları da belirleyip not almıştım ve kenarda dursun modunda bekletiyordum. vakit bulduğumda uzun uzun yazacaktım. metin akpınar'dan bahsedebilmek, hakkında doğru düzgün bir şeyler yazabilmek epeyce zaman alacaktı zira. bolca zamana ihtiyacım vardı bunun için. ne yazık ki bu başlığa girdiğim ilk entry hiç de planladığım gibi bir entry olamadı. fakat kendime sözümdür, günün birinde yazacağım bu özel insan hakkında gerekenleri. elimden geldiğince hakkını vererek...

  • 34. bursa fetö operasyonunda sarı yelek bulunması

    bence kurgu veya yalandır. amaç sarı yelek ile fetö’yü ilişkilendirip fransa’da başlayan sarı yelek şeysine türkiye’de cesaret edilmemesini sağlamaktır diye düşünüyorum. algı oyunu bence. ancak işe yarayacaktır, malum.

  • 35. 2018'de kaybedilen şeyler

  • 36. ersun yanal

    fener ile çıktığı 2 maçta da yenilmeyerek dosta düşmana gözdağı vermiştir.

  • 37. bira 1 lira olsa yaşanacaklar

    50'lik lerin fiyatı yarım litrelik sudan ucuza geldiği için, mecbur su fiyatları da düşer. enflasyonla mücadele soğanla patatesle olmaz, böyle olur

  • 38. akraba ilişkilerinden uzak duran yazarlar

    düğününe giderken neredeyse ölebileceğim bir kaza geçirmiş olmama rağmen, arayıp bir geçmiş olsun bile demeyen akrabalarıma uyguladığım politika ile içinde bulunduğum yazarlar kümesidir. çekirdek aile candır. o gündür bu gündür sadece anne baba kardeş. başka hiç bir kan bağım bulunan kişiye eyvallahım yok, siz sağ ben selamet.

  • 39. bir daha söylüyorum bizim milli ağacımız kavaktır

    tayyip erdoğan'ın bir cümlesi olduğuna yürekten inanarak tıkladığım iddia.
    henüz söylememiş olması ülkem için umutlanmama sebep oldu.

  • 40. pegasus airlines

    dolar euro coşmuş. benzin mazot coşmuş. bu fiyatlarla bi yerden bi yere uçabilmek var ya, tek kelime ile "hârikulâde!"

    • uçaklar her geçen gün eskiyor.
    • periyodik bakımları müthiş pahalı.
    • hostes, kaptan, diğer personel maaşı vs.
    • reklama ayrılan tonla para.

    bu pegasus nasıl kar ediyor vallahi bazı geceler oturup düşünüyorum. şanlıurfa'dan istanbul'a geldim, şehirlerarası otobüs fiyatına. sevabına uçuyorlar sanırım.

    allah pegasus'tan razı olsun! allah başımızdan eksik etmesin!

  • 41. 77 yaşındaki metin akpınar ile uğraşmanın nedeni

    31 mart 2019 yerel seçimlerinin yaklaşması.

  • 42. 23 aralık 2018 metin akpınar'a soruşturma açılması

    altında hala seçimle gelenin diktatör olamayacağını savunanları gördüğümüz başlık. la oğlum yakın tarihin en büyük diktatörlerinden biri hitler kaç defa seçim kazandı hiç mi haberiniz yok tarihten ?

  • 43. güzel kızların depresyona hiç girmemesi

    çok güzel bir hastam var. gerçekten bir içim su. gencecik. çok da akıllı ve tatlı bir kız.
    hastalığını, öyküsünü burada paylaşmayacağım ama ona dair tek bir şey yazayım:
    kendini güzel bile bulmuyor.

    bu konuda söyleyeceklerim bu kadar.

  • 44. ingilizlerin monarşiye karşı olmamaları

    tek bir aile kaderlerini belirliyor demek ingilterenin tarihsel gelisim sureci hakkinda hicbir sey bilmiyorum demektir. unacceptable.

  • 45. aragorn'la arwen'in düğünü

  • 46. mesajlaşılan kadının 45 yaşında olduğunu öğrenmek

    densiz bir ergenin (veya denginin) diline düşmüştür.

    yalnız öl, kedisi bile olmayasıca.

    edit: kediyi düşündüğümden öyle dedim.

  • 47. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    yazık lan size.

  • 48. sevgilisi olup beraber fotoğraf paylaşmayan kız

    yedekleri elinden kaçırmak istemiyordur, şunu unutma güzel kardeşim hiçbir kız yedeğini ayarlamadan sevgilisinden ayrılmaz...

  • 49. apple'ın yapıp da diğerlerinin yapamadığı şey

    whatsapp yükleyince garantiden çıkmaması.