hayatinsaninbayavaktinialiyor17
profili

  • 25 ağustos 2023 bddk konut kredisi düzenlemesi

    kararı okursanız bir çok sorunuza cevap bulacaksınız aslında.

    soru: köyde evim var, ben ev alamayacak mıyım?
    cevap: alabileceksin. köyden mahalleye dönen yerlerde ve benzeri yerleşim yerlerindeki evler muaf.

    soru: annemin babamın evi varsa ben ev alamayacak mıyım?
    cevap: ilk evinse alabileceksin.

    soru: eşimin veya çocuğumun üzerine ev var. ev alamayacak mıyım?
    cevap: eşinin üzerine varsa alamazsın. çocuğunun üzerine varsa çocuğun 18 yaşından küçükse alamazsın, büyükse alabilirsin.

    soru: kardeşimin evi var. beni etkiliyor mu?
    cevap: hayır. hiç bir etkisi yok. evin yoksa, eşinin ve küçük çocuğunun evi yoksa normal kredi kullanabilirsin.

    soru: benim bi evde hissem var, evin tamamı bana ait değil. ben noluyorum?
    cevap: hissen tek bir evde %50 veya altındaysa alabilirsin. tek evde %50 üstündeyse veya birden çok evde herhangi oranda hissen varsa alamazsın.

    soru: üzerimdeki evi başkasına devredersem ev alabilir miyim?
    cevap: yayınlanan karara göre devrettiğin kişi eşin ya da reşit olmayan çocuğun değilse alabilirsin. son 6 ay içinde ev satmamak gibi bir şart eklenmemiş. ama sonradan gelebilir.

    soru: bankalar şimdi de zaten %10 kredi veriyordu, ne anladım ki?
    cevap: bu düzenleme kredi verilecek maksimum tutarı belirliyor. yani banka yarın kredi musluklarını açsa ya da özel bir kampanya yapılsa bile bu sınırları geçemeyeceksin. ayrıca ilk evin değilse kredi riskin artık daha yüksek hesaplanacak.

    soru: benim satın almadığım, miras yoluyla bana geçen ev var?
    cevap: sen de ev alamazsın. malik olman yeterli, nasıl edindiğin önemli değil.

    soru: evim var, satıp daha büyük bir ev almak istesem?
    cevap: sattığında sende, eşinde veya 18 yaşından küçük çocuklarında ev yoksa evsiz kaldığın dönemde kredi alabilirsin. ama önce evi satman lazım. buna da son 6 ay ev satmamış olmak gibi bir düzenleme gelebilir daha sonra.

    soru: olsun, elimde biraz nakit var, kalanına az da olsa kredi çeksem de olur, faiz oranı uygun olursa işime gelmez mi?
    cevap: kendisinin, eşinin ya da reşit olmayan çocuğunun üzerine ev olanların kredi riski değerlendirmesi hesaplama katsayısı %150’ye çıkarılmış ve risk azaltma uygulanması yasaklanmış. yani kredi notun çok çok iyi değilse yüksek ihtimalle kısıtlı oranda krediyi bile alamayacaksın.

    yorum: tahminimce 180 ay vadeli (120 ay vadeli kredinin taksidini kolay kolay kimse ödeyemez) ve düşük faizli kredi gelecek ama kamu bankalarının da tabutuna son çiviyi çakmamak adına talebi sınırlandırmaya çalışmışlar.

    not: sorulardaki ev alma bahsi normal kredilendirme üzerinden ev almayı kastetmektedir. paran varsa git al tabi.

    edit: karar-1
    karar-2

  • fiyatlar 4 kat arttı ama biz 9-10 kat arttırdık

    kaynağı veya kimin dediği belli olmayan itiraf.

    bende de var bitane, bodrum’da bir otel işletmecisinin itirafı:

    “fiyatlar enflasyondan dolayı 5’e katlamasına rağmen biz 3 kat zam yaptık. ona rağmen gelen giden yok. varsa yoksa yabancı turist ülke sudan ucız hale geldi diye geliyor. biz de sezonu böyle geçirmeye çalışıyoruz. yerli turist bitmiş, kimsede para yok. çok zengin yine zengin zaten de orta sınıfın artık buralara gelmesi mümkün değil.”

    hani ülkede kriz yoktu lan?

    bence benimki daha güzel oldu. kaynak olarak bir farkı yok zaten.

  • 11 ocak 2022 dolandırılma teşebbüsüm

    olay şöyle:

    - arkadaş montunu ilana koyuyor (2000 liraya)
    - dolandırıcı diyor ki ben incirlikte askerim montu kuzenime danimarkaya gönderebilir misin,
    - ama önce sen kargoya ver, kargo barkodunu at, para hesaba geçsin diyor. danimarka’ya olan kargo ücretini de üzerine ekliyip, inandırıcı olsun diye de bank of amerika’dan 2300 liralık düzmece bir swift belgesi yolluyor (tahminim paranın hesaba geçmesi bir kaç gün sürer o nedenle ödeyeceğine ikna etmeye çalışıyor)
    - arkadaş ptt’ye orada çalışan arkadaşı vasıtasıyla kargoyu 300 tl ödeyerek veriyor, hedef danimarka
    - ama ptt’deki arkadaş kargoyu sadece giriş yapıyor göndermiyor.
    - bizim eleman kargoya verdim diye haber ediyor
    - dolandırıcı yine bank of amerika’dan 1250 liralık bir ödeme belgesi yolluyor, diyor ki senin mal gümrükte kaldı geçmesi için 1250 lira yollaman lazım. ben sana o 1250’yi ürün bedeli ve kargo bedeli ile birlikte (2000+1250+300 lira) geri yollayacağım diyor.
    - bu noktada yazar 300 lirasını ve montu kurtarmak için 1250 lira yollayacak hesapta. paranın da tamamını sonra geri alacağı için cebinden para çıkmayacağını düşünecek. dolandırıcının amacı bu.
    - yazar arkadaş da kargonun fotosunu atıyor nanik yapıyor, kargo bende, nasıl gümrüğe takıldı amk diye.
    - dolancırıcı da bunu engelliyor.
    - dolandırıcının para göndermesini istediği hesap da urfada fatma diye bir kadına ait çıkıyor.

    benim anladığım budur.
    bir dolandırılma durumu.

    edit: ulan adama o kadar sövdünüz ki, küfür yemiyim diye entriyi elli kere düzenledim yazım hatalarına vs. karşı.

  • almanya'nın batışı belgeseli

    geçen aylarda ingiltere’de brexit’ten dolayı tanker şoförü bulamayıp olan benzini istasyonlara taşıyamadıkları için astıkları “sorry no fuel” yazısını alıp batık(!) almanya belgeseline koymuşlar.

    soytarılar sizi.

  • 1 maymuna karşılık 250 köpeği öldüren maymunlar

    hindistan’da köpekler bir yavru maymunu öldürüyor. buna karşılık öfkeden deliye dönen maymunlar günlerdir köpekleri kaçırıp yüksek yerlerden aşağı atarak öldürüp intikam alıyorlar. şimdiye kadar 250 kadar köpeği öldürdüklerini tespit etmişler bu maymunların. maymunları yakalamaya çalışan devlet görevlileri de tek bir maymun bile yakalayamamışlar.

    valla şu maymunlar kadar bilinçli ve örgütlü bir toplum olamadık.

    haber

    edit: okuduğunu anlamakta zorlanan bazı arkadaşlar benim hayvanlara özendiğimi, hayvanlaşamadığımız için üzüldüğümü, beni tutan olmadığını, hayvanlaşabileceğimi söylemiş.

    ben örgütlü ve bilinçli olmaktan bahsediyorum. bu hayvanlar kendi dünyaları, algıları ve geliş(me)mişlikleri ölçüsünde örgütlü tepki göstermiş. öldürülen yavru benim yavrum değil ya banane dememiş. bana dokunmayan köpek bin yaşasın dememiş.

    sen de maymun olmadığına göre, yaşadığın haksızlıklara, mağduriyetlere tepkini kendi gelişmişlik seviyen içerisinde gösterebilirsin değil mi sevgili arkadaşım? illa hayvanlaşman gerekmiyor.

  • 26 kasım 2021 tus ile ilgili düzenleme çalışmaları

    kafalara bak ya valla on numara. siz bi şeyi iyileştirmeyin ya iyice içine ediyorsunuz. neymiş okul puanıymış yok hizmet puanıymış. adam koca doktor olmuş 10 yıl önce mezun olduğu okul yüzünden uzmanlık sınavında dezavantajlı olacak öyle mi?

    bir de tespite gel: derma gibi yüksek puanlı bölümleri kazanamayanlar yurtdışına gidiyormuş. adamların olayları anlama kapasitesi bu kadar. lan devlette dermacı kalmadı. yurtdışına gitme sebebi insanların can güvenliğinin olmaması, insancıl şartlarda çalışamaması, 5dkda ittir kaktır kavga dövüş hasta bakmaya zorlanması ve tüm bunların karşılığında üç kuruş maaş alması. tus ile falan bi ilgisi yok lan mal mısınız.

  • kemal kılıçdaroğlu aday olursa rte'ye oy vermek

    türkiye’yi ekşisözlükten ve kendi kısıtlı çevresinden ibaret sananların garipsediği eylem.

    kendine muhalif diyen kimseler kolay kolay bunu yapmaz ona katılıyorum ama cumhur ittifakından erdoğan’a oy vermek istemeyen bir çok seçmenin kılıçdaroğlu yerine yine erdoğan’a oy vermesiyle sonuçlanacaktır.

  • sedat peker

    bazen görünen en basit açıklama doğru açıklamadır (bkz: occam’ın usturası). sedat peker için de bir çok konuda geçerlidir bu söz. cia’miş mossad’mış falan geçin. hayatınızda sedat peker kafasına yakın kafa yaşayan birileriyle tanışsanız anlarsınız zaten.

    böyle adamlar hem çok agresif hem de çok tahmin edilemez olabilirler. o yüzden suça meyillidirler. bunları teşkilatlarda keşfedip beslemeye başlar birileri genç yaşta. vatan elden gidiyor din elden gidiyor diye manevi duygularla beslenerek büyütülürler. yaptıkları kötülükleri, işledikleri suçları bu şekilde tevil eder ve vicdanlarını rahatlatırlar. ama o gençlik ateşi yavaş yavaş sönmeye başladığında, bir de aile kurup çoluk çocuğa karıştıysalar artık isimlerini temizlemek isterler. yavaş yavaş kullanıldıklarını anlarlar ama kabullenmek istemezler. kurdukları düzenin de bozulmasını istemedikleri için mafya bozuntusundan hayırsever işadamına doğru evrilmeye başlarlar. yani yüzeye gelip kafalarını sudan çıkarmak isterler.

    peker de öyle bir noktadaydı. ancak parti/devlet içi hesaplaşmalarda “sedat yamuk yapmaz” varsayımına kurban gitti. kendisine söyleneni yaptı, yurtdışına çıktı. orada satıldığını, harcandığını gördü ve bir yola girdi. kendisinin de dediği gibi olayların buraya geleceğini hesap ettiğini hiç düşünmüyorum. bu adam çok akıllı ama bir o kadar da saf, gençler. çoğu konuda aklından ne geçiyorsa onu söylüyor. yalanı yok mu, illa ki var ama nadir. türkiye’ye dönüşünün önündeki kişileri hedef seçmişken savunma psikolojisi ile kendisini satan güruh cephe genişletince kendisi de serbest atışa geçti, bi nevi deli damarı tuttu ve bi sürü insanı bu sebepten “yaktı”. her video daha da geri dönülmez bir noktaya itti peker’i ve o da oluşturabildiği gündemi ve aldığı desteği gördükçe acaba bunca yılın günahını çıkarabilir miyim diye bu işi büyüttü (bkz: aslan avı). peker’den kesinlikle bunu beklemeyen tipler de ilk önce arayıp keklik gibi görüşmeler yaptılar. şu an hala şoku atlatabilmiş değiller, kim nasıl cevap verecek bilemiyorlar.

    sedat peker için canını verecek yüzlerce insan yaşıyor bu ülkede. o yüzden her videosunda saflarını düzgün tutmak için akıncılar, serdengeçtiler diye selamlıyor tayfasını. videonun sonunda yıllardır yaptığı gibi turan’ı kuracağız hayalini satmaya devam ediyor. zira bu tayfa elindeki en büyük güç şu an. bakanlıklarda, belediyelerde, adliyelerde, her yerdeler. kendisine bir çok konuda haber uçuruyorlar ve peker onlara uyuyan hücre muamelesi yaparak elini düşmanlarına karşı güçlü tutmaya çalışıyor. eğer peker’in ahlaki ya da dini bir falsosu varsa bu ekip gevşer, düşmanlarının tek çıkar yolu bu. yoksa işleri zor, kolay kolay yıkamazlar.

  • kış saati uygulamasının kaldırılması

    nerde oğlum bu güneş? saat 8 oldu güneş yok lan! sizin yüzünüzden her gün geç kalıyorum. böyle saçmalık mı olur, gece yatıyom gece kalkıyom, güneş efendinin ancak keyfi oluyor da 8den sonra doğmaya başlıyor.

    gece gözümü açıyorum, lan niye uyandım gece gece, akşam çayı fazla kaçırdım heralde diye düşünürken alarm çalıyor meğer sabah olmuş.

    21 aralık’a kadar asker gibi şafak sayıyorum, en azından dipten dönelim diye, 20 aralık’ta şafak doğan güneş diyorum o güneş bile doğmuyor.

    psikolojim bozuldu, çok gerginim çok.

  • ankapark'ın maliyetinin 750 milyon dolar olması

    ne gerizekalılar var arkadaş insan gerçekten hayret ediyor.

    adamın biri disneyland’la kıyaslamış, sanki disneylandı belediye kamu kaynaklarıyla hazine arazisine (beleş arazi) yapmış gibi. disneyland özel bir girişimdir, özel bir şirketin kar zarar hesabı ile yaptığı bir yatırımdır ve ankaparkla kıyaslanamaz.

    bi diğeri diyo ki belediyenin işi park yapmaktır. ama belediyenin yaptığı parkın işletmesinin 26 milyon gibi komik bi rakama ihale edildiğini ve girişinde de işletmeci firmanın vatandaştan para kestiğini ve bu paranın sadece %3’ünün belediyeye kaldığını bilmiyor.

    ortada açık bir kamu zararı ve birileri için haksız kazanç var. bir de içine edilen güzelim atatürk orman çiftliği var. yazıklar olsun.

  • akademisyen egosu

    (bkz: final dönemi)

    notlar kötü galiba.

  • akınsoft'un robotlarını erik dalı'nda oynatması

    10 yıllık mühendislik hayatımda öğrendiğim en önemli şeylerden biri de içinde yer almadığın hiç bir işi küçümsememektir. o nedenle burada da harcanan emeği tahmin edebildiğim için asla küçümsemem. çok kolay görünen bir detayı çözmek aylarınızı alabilir.

    ancak burada başka bir mevzu var. özgün teknoloji geliştirmek için bazı olmazsa olmazlar var; finansman, organizasyon, vizyon, yetişmiş personel, toplumsal bilinç, devlet politikası ve gerçekten uzun yıllar. bunları gözönüne alarak kendi değerlendirmenizi yapabilirsiniz.

    harcanan emeği takdir etsem de bu şekilde asla özgün bir iş çıkmayacağından eminim malesef. keşke çıksa.

  • sahibinden.com'da satılan cabrio renault fluence

    (bkz: bin git)

    nereye?

  • sahibinden ikinci el savaş uçağı

  • karısına kısa boylu şişman diyen adama rekor ceza

    şişman diyene ceza, hergün dövüp hastanelik edene bişey yok. ben bu yargı sistemini anlayamadan öleceğim heralde.

  • motor yağı ile kızartma yapan pakistanlı

    bu bi de kamera geliyor diye özenilmiş halidir.

  • annenin eski partner dna'larını çocuğuna aktarması

    tamam biliyorum kardeşim trollsün ama biyolojiden hiç mi haberin yok? yumurtayı tek bir sperm döller. spermin de hayatta kalma süresi bildiğim kadarıyla 2-3 gündür.

    neyse. troll zırvasıdır.

    edit: adam biyoloji profesörü çıktı rıza baba.

    edit2: trollümüz "yımırta nerden geliyüür" diye bana giydiriyor. benim bildiğim, kadınlar dünyaya geldiklerinde yumurtaları ile geliyor ve menopoza kadar bu yumurtalar adet dönemlerinde atıla atıla bitiyor. bu durumda kadının sonradan yaşadıklarının doğumda zaten üretilmiş olan yumurtaya etkisi olmaz diye düşünüyorum. eğer bir çocuk da bildiğimiz gibi bir yumurta ve spermden meydana geliyorsa trollün önermesi saçma kalıyor. ama biyoloji profesörü değilim, eyyorlamam bu kadar.

    edit3: @hyperkin yumurtalar konusunda bilgilendirdi sağolsun:
    "kız çocukları anne karnında gelişirken oogonium denilen yumurta hücresi öncülleri mitoz bölünme geçirebiliyor, daha sonra bu yetenek kayboluyor. ergenlik dönemine girmiş her kadının sabit bir oogonium değeri oluyor, sonra her ay genellikle bir, bazen iki tanesi mayoz bölünme geçiriyor, oluşan 4 hücreden 3'ü ölüyor ve kalan hücre yumurta hücresi (ovum) oluyor. yani her kadının sabit bir yumurta oluşturabileceği doğru ancak menapoz bununla alakalı değil, menapoz kadınların hayatlarının bir döneminde "zamanlanmış iletiler" sayesinde ani östrojen düşüklüğü ile başlayan bir aşama. menapoz dönemine girmiş kadınların hala oogoniumları oluyor, ama kadınlar üreyebilirlik yeteneklerini kaybediyorlar."
    @belkider sağolsun o da detayların şurada olduğunu belirtti: (bkz: menstruasyon döngüsü)