Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 1 aralık 2015 istanbul'da duyulan patlama

    sozlukte ne kadar boktan insanlarin oldugunu gosteren patlamadir. istanbul'da tanidigi ailesi olup sehir disinda yasayan bir suru adam var. panikle basliga bakiyosun nerde olmus ne olmus diye, yok efendim surdan duymus, buradan duymamis, bize ne... gelip espri kasiyor bir de yok izmir'den duyulmamis da bilmemne.

    butun ulke diken ustunde, daha bir ay olmadi ankara'da 100 kisi oldu, adam gelip burda futursuzca espri yapabiliyor ya, insanliginiza tukureyim.

  • 2. oğlumu kamuda işe almasaydım beceriksiz derlerdi

    ak parti kütahya-emet ilçe başkanına ait bir söz.

    tam metni şöyle:
    --- spoiler ---

    23 kasım 2014 tarihinde yapılan kongre ile ak parti emet ilçe başkanlığı görevine getirilen naci özcan, ilçede bulunan bir gazeteciye özel açıklamalarda bulundu. ak parti emet ilçe başkanı özcan, bir kamu kurumuna yapılan işçi alımlarında oğlu ve damadını işe aldırdığını açıkladı. özcan "ben oğlumu işe almasaydım, bana emet halkı; bu saf bu da işi beceremedi, bundan bir şey olmaz"derdi dedi.
    --- spoiler ---

    cumhurbaşkanının damadını bakan yaptırdığı yerde ilçe başkanının da böyle davranması normaldir. imamın osurduğu yerde artık cemaatten her türlü atraksiyon bekleyebiliriz.

    edit:imla

  • 3. sevgiliyle banyo yapmak

  • 4. eşini paylaşmanın çok da kötü bir şey olmaması

    (bkz: alagavat detected)

  • 5. erzurum'da yapılan rusya röportajı

    cehalet cehalet cehalet.

    türkiye 2014 verilerine göre doğalgaz ithalatının %55'ini rusya'dan karşılıyor. ve doğalgazın sadece %19'u konutlardaki ısıtmaya ayrılıyor. yani sen %81'lik doğalgaz deponu üretim ve enerjiye harcıyorsun. %81 alo? tezek mi yakacan kömür mü?

    kömür demişken;

    türkiye birincil enerji üretiminin kaynağı %54 ile kömür. yani en fazla kömür yakarak enerji üretiyoruz. kömür ithalatında %32 payla en çok kömür ithal ettiğimiz ülke kim? bingo! tabi ki rusya.

    doğalgazda göbekten dışa bağımlığız %99,04 ile. en çok da %55 ile rusya'ya direkt bağlıyız. ne tesadüf kömürde de rusya'ya direkt bağlıyız. türkiye'de taş kömür üretimi 2.6 milyon ton ithalat 24 milyon ton bunun da %60'ını tabi ki rusya'dan alıyoruz.

    kaynak 1

    kaynak 2

    ee dadaş kardeşim... kömür ruslardan doğalgaz ruslardan hatta inanmayacaksın ama tomruk ithalatı bile rusya-ukrayna ikilisinden.

    ee ne yapalım peki? tezek yakalım di mi? tezek güzeldir tezek süperdir. daha rusya gerginliği çıkmadan 3 sene evvel zaman gazetesi haber yapmış ''erzurum’da doğalgaz ve kömüre inat tezekten vazgeçilemiyor'' diye. sizin kafanız belli erzurum. hayatta hep bişeylere inat yapmışsınız. nasılı yok niçini yok. hayat size güzel.

    edit: erzurumlu bir kaç yazar arkadaş bana hak verse de halkın iyi niyetli olduğunu yazdı. halk iyi niyetli tamam. ama cahil de. deseler ki savaş çok kötü birsey hiç istemiyoruz ama; biz 100 yıl önce düşmanı ayağımızda pabuç dahi olmadan sürmüşüz gerekirse sifiri tüketiriz is o raddeye geldikten sonra bırak tezegi yorgan battaniye yakariz deseler kimse gık demez. ama şu siyasi durumda böyle şeyler boş. ayrıca çok kızdım erzurum'a. hadi yaşlılar neyse, o genç nüfus iki satır araştırmakdan aciz mi? millet kaç gündür doğalgaz kömür diyor aç interneti bak bakalim neden diyor neden bu kadar onemliymis diye.

  • 6. 1 aralık 2015 can dündar'ın köşe yazısı

    acemi casus;

    erdem’le silivri’ye getirildiğimiz gece, ilk kayıtta hangi suçtan tutuklandığımızı sordular:

    “terör mü, adi mi?”

    arkama yaslanıp derin bir nefes aldım:

    “casusum ben” dedim, ciddi bir edayla...

    muhataplarımda yarattığı hayretle karışık hayranlığın keyfini sürdüm.

    iyi de... sorsalar hangi ülkenin casusu olduğumu, bilmiyordum. bilsem, oranın bir casusuyla bir köprü üzerinde takas edilmemi isteyeceğim; ama söylemediler.

    işin kötüsü, elde casus olduğumu gösterebileceğim bir kanıt da yok.

    hâkimin kararına bakılırsa, acemi bir casus olduğum için, ele geçirdiğim belgeyi hemen alıp gazetede manşetten vermiştim. o da yakaladı tabii...

    eldeki tek kanıt bu...

    adalet biraz ağır işlediği için, 6 ay sonra fark etti bu durumu...

    “şu misafirler gitsin ben sana gösteririm” diyen dayakçı baba gibi, g20’nin bitmesini bekledi.

    ve misafirler gider gitmez “delilleri karartmamam için” tutuklanmama karar verdi.

    o gün gazete 100 bin basılmıştı. demek 100 bin delil var.

    bunları acilen karartmam lazım.

    ilk gece bir plan yaptım:

    bizim casusluk şebekesine bir mektup yazdım:

    “derhal bu gazeteleri bulup manşeti bir keçeli kalemle çizin, karartın.”

    bunu yazıp kâğıdı turna şeklinde katladım, gökyüzüne fırlattım.

    ama acemilik işte; mektubum tellere takıldı.

    şimdi, silivri cezaevi’nin dikenli tellerinde sallanan bu turnadan dolayı, “delilleri

    karartmaya çalışmak”tan ayrı ceza yerim kesin...

    hoş mektup tele takılmayıp gazeteye ulaşsa da el yazım pek kötü olduğu için talimatımı okuyamayacaklardı muhtemelen.

    ilk yolladığım mektupta, “sevdiğim kırmızı kalemimi yolladılar” diye yazmıştım.

    gazetede “kırmızı valizimi” diye çıktı. o günden beri “şifreli mesaj verdiğim” zannıyla odamda kırmızı valiz aranıyor.

    ***

    ikinci günümde “ıslah olmam için” psikolog karşısına çıkardılar. âdettenmiş.
    içeri giren herkese uygulanan bir anket yaptılar. zarif bir küçük hanım ve anketörler, “sizi suça kim itti” diye sordu.

    “annem” dedim:

    “daha bebekken bana kitap okumaya başladı. bir de ilkokul öğretmenim... bana yazamayı öğretti.”

    “çıkınca suç işlemeye devam edecek misiniz?”

    “öyle görünüyor. içeriden bile yazıyorum, baksanıza...”

    bir de kütüphaneden don kişot kitabı istediğimi duyunca, teşhisi koydular sanırım.

    ***

    adliyede mahkemenin kararını beklerken tecrübeli iki eski mahkûm, celal doğan ve celalettin can, koridorda volta atma kursu veriyordu bana.
    celalettin, “tempolu yürüyeceksin. aslolan, karşıdan yürüyenin yolunu kesmemek” diyordu.

    şimdi silivri’deki hücremin küçük havalandırmasında tek başıma volta atarken, kulaklarını çınlatıyorum.

    “karşıdan gelen” yok.

    o omuz omuza volta atılabilen, kalabalık koğuşlu cezaevlerinin yerini f tipi katı bir tecrit aldı çünkü.

    voltada bile yalnızsın.

    neysi ki havalandırmanın ortasında bir mazgal var. oraya seslenirseniz, kanalizasyondan sesiniz şehre ulaşabiliyor.

    acemi bir casus olarak bunu 2. gün keşfedince ilk denememi yaptım, mazgala doğru eğilip fısıldadım:

    “midas’ın kulakları... pardon mit’in tır’ları silah taşıyor.”

    casusunuz silivri’den bildiriyor.

    ***

    neyse, bu kadar ajanlık yeter.

    henüz kâğıdım yok. bu satırları yazdığım “ihtiyaç istem fişi” de tükenmek üzere...

    kalan tek sayfaya ihtiyaçları yazıp kantinden ısmarlamam lazım.

    alaturka tuvalet için maşrapa...

    kış hazırlığı için kapı bandı...

    yer temizliği için vileda...

    hangi sıvı deterjan daha iyi acaba?

    önceki gün merkel, hollande gibi 28 avrupa liderine mektup yazdığım kâğıda hela pompası siparişi yazmak da varmış hayatta...

    zormuş bu casusluk işi...

    neyse, yine de hırsızlıktan iyi...

    silivriden selam-sevgi...

    http://m.haberdar.com/…yazdi-acemi-casus-h7845.html

  • 7. türklerin mongol kürtlerin aryan ırktan olmaları

  • 8. kızların en çok söylediği yalanlar

    yoo kızmadım

  • 9. doksanların fazla komplike kalem kutuları

    zenginlik göstergeci, gereğinden fazla komplike kalem kutularıdır. piyanolu olanı bile vardı anasını satayım. yurtdışına bolca gidip gelen kuzenimde görmüştüm, çok istemiştim, ailem almamıştı. artık fakirlikten mi almadılar, türkiye'de bulamadıkları için mi alamadılar bilemiyorum.

    alet isviçre çakısı gibiydi, bi butona basıyordun şlaks diye silgi çıkarıyordu, diğerine basıordun büyüteç çıkarıyordu. resmen süper bilgisayar.

    dışarıdan görünüşü
    düğmelerine basılmış hali 1
    düğmelerine basılmış hali 2
    düğmelerine basılmış hali 3
    dümelerine basılmış hali 4
    bu ve bu da piyanolu

  • 10. 1 aralık 1988 commodore 64 rezaleti

    geç de olsa yazmak istediğim rezalet. bilgisayara load yazıp enter'a basmama rağmen press play on tape yazısı çıkmadı. sanırım bir sorun var(dı) .
    sözlükteki moruklara selam olsun:)

    edit: enter değil return imiş. yaşlandık mazur görün:) cidden hatırlamıyorum.

  • 11. silah çekilen ahsen tv sosyal deneyi

    aba altında sopa gösterme amaçlı yayınlanan deney şeysi.

  • 12. asus'un boombook viral reklamı

    başıma iş gelmeyecekse eğer beğendiğim reklamdır.

    apple fanboy'lar rahatsız.

  • 13. sedat peker'e hakan ünvanı verilmesi

    sedat peker'in hakan peker'e evrilmesiyle sonuçlanacak hadise.

  • 14. üstü ince altı kalın dizsiz bileksiz kalçalıca kız

    bir zamanların efsane yazarı delikan76'nın içine düştüğü aczi gösteren durum.
    1970'lerde istanbul gelişim orkestrası ile türkçe sözlü hafif müzik, caz falan söyleyip 80'lerde işsiz kalınca arabeske yönelen şarkıcılar gibi.
    ee şimdilerde trend bu, orası şöyle burası böyle temalı kız başlıkları.
    muhsin bey gibi direnecek hali yok yozlaşmaya.
    edit: cümle düşüklüğünü giderme.

  • 15. eti bumbo yeniden üretilsin kampanyası

    evet yoldaşlar! eti bumbo'yı özleyenler, bu lezzetin geri gelmesini isteyenler. burada tek ses, tek yürek olup isteğimizi dile getirelim. daha sonra eti'ye mail atıcam.

    "eti bumbo'yu tekrar üretin. sadece ekşiciler alsa, paranın amına korsunuz. üretin artık şunu amk. dellendirmeyin adamı" dicem.

    desteğinize ihtiyacım var arkadaşlar. kakaolu ve portakallı diyorum lan.

  • 16. rte'nin bu kadar cesur olmasının sebebi

    cahillik.

  • 17. putin'e de söyledim türkiye haklı

    (bkz: aha dayıya sor)

  • 18. paylaşımları yüzünden memuriyetten atılan öğretmen

  • 19. instagram'da fotoğraflara zoom yapmak

    böyle bir özelliğin olmadığını en acı şekilde tecrübe etmek de bize nasip oldu ya şükürler olsun. instagramı aktif kullandığım dönemde eski kız arkadaşımın profilini gizliden inceliyorum. kız gidip yeni sevgilisinin fotoğrafını koymuş. ben de bakayım madem tipini siktiğımin herifine nasılmış diye büyütmeye çalıştım ekranı baktım o sırada kocaman bir kalp çıkartıp like'i bastı üzerine. o neydi giz dedim ve geri almaya çalıştım seri şekilde fotoğrafa basarak bu sefer gözümün önünde üst üste onlarca kalp bastı ekrana. hassiktir amk dedim şimdi meyilli falan sanmasın bari diye gidip ikisinin beraber olduğu bir fotoğrafa kendim bir like bastım bu sefer. sonra da bi mesaj verdiğimi düşünmesin diye gidip bi tane de ağaçlı şekilli fotoğrafı beğendim. en son ne yapıyor bu koduğumun demesin diye gidip bütün fotoğralarına like bastım teker teker. kesin bi cevap atar diye bekledim biraz baktım, bloklamış. ben de kapadıydım hesabımı sonra. instagram şeytan icadı. hiç bulaşmamak gerek.

  • 20. arapların rus uçağı için türkiye'yi kınaması

    internette arama yapmayı bilmeyip, "uluslararası ajanslarda yok yea" diyenlerin önemini de anlayamadığı şeydir. ama olur mu, onlar büyük resmi görüyor, israil elçiliği olan her ülke gibi bunlar da israil kuklası. allahtan ülkemizde yok israil elçiliği falan da kukla değiliz elhamdülillah.

    hani gerçek değil ya, olsa bile hemen açıklaması hazır. bak bakalım gerçek miymiş, değil miymiş. ingilizceniz kıt olabilir arap götü yalayıcıları olarak, o yüzden direkt arapça halini de görebilirsiniz şuradan.

    bir sike düdük değil dedikleri ülke de en zengin ikinci arap ülkesi. adamlara arap beğendiremiyoruz ya lan, şaka gibi. devletin adı dawlat al-ımarat al-‘arabiyah al-mutta?idah, şunu camiye girip söylesem herkes namaz başladı zanneder kıyama durur, onlar da arap mı yea diyor adam.

  • 21. ateistlerin inşallah demesi

    dilbilimle ilgili bir mevzudur.
    virginia woolf'un radyo konuşmasını anımsayın. kelimelerin geçmişleri, hikâyeleri, ruhları vardır. ailesinden, çevresinden her gün onlarca içtenlikli ve zengin bir geçmişi olan "inşallah" kelimesini duyan bir ateist, artık anlamından bağımsız olarak ve iyi dileklerle bu sözcüğü kullanabilir. kastettiği elbette "allah dilerse" değildir; "dilerim" "umarım" gibi daha yeni, modern kaçan ifadeler yerine, "inşallah" kelimesini kullanmak, dilbilimsel bir yönelimdir sadece.

  • 22. 63. dakikada maçı bitiren moritanya devlet başkanı

    dikkat ettiğim şey 63. dakika izleyip maç 1-1 iken durdurması oldu...
    tüm ülke bütçesini 2,5 alta basmıştır çakal...

  • 23. türkiye'de sıra kültürünün olmaması

    türkiye'de sıra kültürü yoktur çünkü türkiye hırsızlar memleketidir. herkes imkanı dahilinde çalar. kiminin imkanı vardır devleti hortumlar, kimi ancak vergi kaçırır, kimisi de böyle başkasının sırasını çalar. hırsızın utanması olmadığı için de yaptığından utanmaz, laftan incinmez.

  • 24. 2016 tahmini ünlü ölümleri

    bir adet siyasetçi.

    (bkz: allahım sen kim olduğunu biliyorsun amin)

  • 25. annenin eski partner dna'larını çocuğuna aktarması

    tamam biliyorum kardeşim trollsün ama biyolojiden hiç mi haberin yok? yumurtayı tek bir sperm döller. spermin de hayatta kalma süresi bildiğim kadarıyla 2-3 gündür.

    neyse. troll zırvasıdır.

    edit: adam biyoloji profesörü çıktı rıza baba.

    edit2: trollümüz "yımırta nerden geliyüür" diye bana giydiriyor. benim bildiğim, kadınlar dünyaya geldiklerinde yumurtaları ile geliyor ve menopoza kadar bu yumurtalar adet dönemlerinde atıla atıla bitiyor. bu durumda kadının sonradan yaşadıklarının doğumda zaten üretilmiş olan yumurtaya etkisi olmaz diye düşünüyorum. eğer bir çocuk da bildiğimiz gibi bir yumurta ve spermden meydana geliyorsa trollün önermesi saçma kalıyor. ama biyoloji profesörü değilim, eyyorlamam bu kadar.

    edit3: @hyperkin yumurtalar konusunda bilgilendirdi sağolsun:
    "kız çocukları anne karnında gelişirken oogonium denilen yumurta hücresi öncülleri mitoz bölünme geçirebiliyor, daha sonra bu yetenek kayboluyor. ergenlik dönemine girmiş her kadının sabit bir oogonium değeri oluyor, sonra her ay genellikle bir, bazen iki tanesi mayoz bölünme geçiriyor, oluşan 4 hücreden 3'ü ölüyor ve kalan hücre yumurta hücresi (ovum) oluyor. yani her kadının sabit bir yumurta oluşturabileceği doğru ancak menapoz bununla alakalı değil, menapoz kadınların hayatlarının bir döneminde "zamanlanmış iletiler" sayesinde ani östrojen düşüklüğü ile başlayan bir aşama. menapoz dönemine girmiş kadınların hala oogoniumları oluyor, ama kadınlar üreyebilirlik yeteneklerini kaybediyorlar."
    @belkider sağolsun o da detayların şurada olduğunu belirtti: (bkz: menstruasyon döngüsü)

  • 26. garanti bankası'nda hesap işletim ücreti 69tl

    burda yazdığım entry'yi görüp beni aramak istemişler, buyrun arayın dedim. beni arayıp yaptıkları tek şey, ücretin 69 lira olduğunu tekrar hatırlatmak oldu. bu ücretin diğer bankalarda çok daha ucuz olduğunu, garanti'de niye bu kadar pahalı olduğunu sordum, "fiyat politikamız bu" cevabını verdiler.

    kendilerine çok teşekkür ederim. en kısa zamanda 3 hesabımı da kapatıp, başka bir bankaya geçeceğim. o 69 lirayı vermeyeceğim.

  • 27. ortaokula şifreli bond çantayla gelen çocuk

    en son 90'lı yılların ilk yarısında görülmüştür.

  • 28. mark zuckerberg

    mark baba oldu ssg hala elizabeth.

  • 29. türkiye'de ingilizce öğretilemiyor olması

    doğrudur.

    - hı scholl
    + hı tecaher
    - how are you today
    + fine thanks and you
    - fine. biri tahtayı silsin

  • 30. ışid'in gaziantep'te kurduğu kadın satış ofisi

    sermayesini genelde esir alınan ezidi kadınların oluşturduğu ve paranın makineyle sayıldığı ofistir.

    --- spoiler ---

    ışid’in ezidi kadınları internet üzerinden pazarladığı, satış ofislerinden birinin de gaziantep’te bulunduğu alman ndr ve swr kanalları tarafından ortaya çıkarıldı.

    gazetecilerin ulaştığı chat protokolleri, whatsapp yazışmaları, belgeler, fotoğraflar ve satışı tamamlayan aracılar ile görgü tanıklarının ifadeleri ezidi kadın ve çocukların dijital ortamda fotoğraflı şekilde “köle” olarak satışa çıkarıldığını ve en fazla para teklif edene satıldığını, para transferinin de türkiye’deki ışid irtibat büroları üzerinden yürütülüp örgüte aktarıldığını belgeler nitelikte.

    alman swr kanalının belirttiğine göre ışid, dijital bir köle pazarından açık artırmayla sattığı kadınlardan, kadın başına 15 bin ile 20 bin dolar arasında para kazanıyor. gelen paranın ise irtibat bürosu aracılığıyla örgüte iletildiği belirtiliyor.
    --- spoiler ---

    bu vesileyle bütün müslüman alemine hayırlı haftalar diliyorum.

    (bkz: müslüman)

  • 31. ilçelerinden daha az bilinen il merkezleri

    (bkz: istanbul)

    merkezi neresi olm buranın, beşiktaş, kadıköy vs var tamam ama istanbul merkez nerde, yok bile.

  • 32. hoşlanan erkeğin adım atmama sebebi

    gayet doğal sebeptir. yaşadığım bir olay ile örnek veriyorum. kız: aslı, erkek: murat olsun.

    üniversitenin ilk senesinde aslıyla yakın arkadaştım. güzel bulmadığımdan yavşamamıştım. aslı yalnız olduğundan dolayı sürekli benimle vakit geçiriyordu. açıkçası benimde o zamanlar pek arkadaşım olmadığından bu durum bana uyuyordu. fakat kız çok saçma muhabbet ediyordu. benim sevgilim olacak erkek karşıma geçip beni sevdiğini söyleyecek, cesaretli olacak bla bla bla bu tarz şeyler geveliyordu. sınıftan arkadaşım murat bu kızdan hoşlanmış, hakkında bir şeyler öğrenmek istedi. bende kızın bana söylediklerini aynen murat'a ilettim.

    aslı'yla kafede otururken murat'la kolpadan karşılaşmış gibi yaptık. ikisini tanıştırdım. bir saat falan oturduk, kaynaşmalarını bekledim. sonra yalandan telefon konuşması yaptım. acil işim çıktı 15-20 dakikaya gelirim dedim. ne güzel aralarını yaptım diye düşünürken yolda murat'ı gördüm. sinirden yüzü gözü kızarmış, yumruklarını sıkıyordu. bana biraz sataştıktan sonra olanları anlattı. murat, aslı'ya sevdiğini söylemiş. aslı ise "bu ne cesaret gerizekalı." demiş.

  • 33. barda hatunla muhabbet açma klişeleri

    -selam!
    +selam!
    -babanız overlokçu galiba..
    +nerden çıkardınız?
    -böylesine bi güzelliğin insanın ayağına kadar gelmesi..ne biliyim başka bi açıklaması olamaz heralde!
    +ahhahhah.. adınız nedir?
    -taylan, siz?
    +ben de nurdan, memnun oldum taylan!

  • 34. davul atağıyla başlayan şarkılar

    (bkz: ramazan manileri)

  • 35. 2016 pirelli takvimi

    beyler açmayın petlas takvimi.

  • 36. insan maymundan geldiyse maymun nereden geldi

    insan allah tarafından topraktan homo sapiens olarak yaratıldı ve ensest ilişkiyle üreyerek çoğaldı.

    oldu mu?

  • 37. amerika birleşik devletleri

    gdp si 20 trilyon borcu da 20 trilyon. butce aciklari inanilmaz buyuk ama onemli degil cunku istedikleri kadar para basip bununla butceyi kapatiyorlar. diyeceksinki bu kadar para basilinca enflasyon firlamiyormu? hayir firlamiyor cunku basilan paralarin %80'i abd disinda.

    ıyi de ne isi var yurtdisinda?

    cunku abd dolari rezerv para yani butun dunya kullandigi icin paranin cogu abd disinda

    ee bunun konumuzla ne alakasi var?

    soyle alakasi var. abd istedigi kadar para bassin, dunya ekonomisi ne kadar hizli buyurse bu fazladan para basmanin getirdigi global enflasyon etkiside sulandirilmis (dilution effect) oluyor.

    ıyide hocam bu cok sacma haybeye para basarak nereye kadar ve bu isten abd karli cikiyorsa kesin birileri zarar ediyordur? kim onlar?

    zarar edenler dolar basma yetkisi olmayan ama dolar kullanan ulkeler. cunku ellerinde uzerinde 100 yazan yesil kagida basilmis tuvalet kagidinin esasinda bir degeri yok ama onda bir deger varmis gibi mal ve hizmet karsiligi kabul ediyorlar.

    yani?

    yani amerika ne kadar cok dolar basarsa dolar basma yetkisi olmayan ulkeler fakirlesir.

    vaybe amma sistem kurmus adamlar.

    (bkz: masonlar)

  • 38. en muhteşem yiyecek içecek kombinasyonu

    kakaolu kek ve vişne suyu.
    yapmayın tek farkeden ben olamam :/

  • 39. nato'nun türkiye için savaş gemileri göndermesi

    yavuz ve midilli de hazırsa tamamdır bu iş.

  • 40. gollum'un iyi mi kötü mü olduğu sorunsalı

    gollum'un hem katil hem hırsız olması sebebiyle fazla tartışmaya gerek olmayan husus. lakin koskoca tece mahkemesinde neden şahsın gerçek ismi olan sméagol değil de bir takma isim olan gollum kullanılmakta? iddia makamını ciddiyete davet ediyorum.

  • 41. iki rus helikopteri ile iletişimin kesilmesi

    (bkz: merhaba merhaba o kadar)

    .

  • 42. 35 yaşından sonra kendi işini kurmak

    tavsiye etmiyorum gençler. sağlam bir servetiniz yoksa, kendinizi garantide hissetmiyorsanız, uzak durun. profesyonel hayatta oldukça iyi paralar kazanırken, artizlikten ve kendine aşırı güvenden kaynaklanan sebeplerle böyle bir ahmaklık yaptım ben. maalesef başarılı olamadım. batmadım ama o güne kadar tasarruf ettiğim ne varsa, hepsini yavaş yavaş eritip bitirdim. sonra ne oldu? izmir marşıyla tekrar profesyonel hayata döndüm. ama profesyonel hayat bana pek yüz vermedi. öyle kolay değil. araya zaman girmiş. zaten patronlar yanlarında başka patronlar istemezler. en azından bu coğrafyadakiler o cinsten. neyse efendim, özel hayat başka bir bahis. usulünce terk eden karı, evlada hasretlik durumları oluşabilir. bu türden travmatik hadiseler yaşamak istemiyorsanız, gaza gelmeyin. sağlıklı düşünün. kırk yaşından sonra kendinize ikinci bir hayat kurmaya çalışırken telef olabilirsiniz. belki de olmazsınız. tercih sizin. gözlerinizden öperim. imza. ağabeyiniz svrgn.

  • 43. küçük esnaf çakallıkları

    en çok kapalı çarşıda görülür sanırım.

    ne pazarlık etmeyi, ne de çok araştırmayı seven biri değilim. arkadaştan öneri aldım, direkt kuyumcu telefonla aradı, girdim. herif hiç susmadı. bir aile defteri çıkardı, müşteriler yorum yazmış, fotoğraflar falan. burası bir aileymiş, burada gelecekte güvenerek alışveriş yapabileceğin, yıllar süren bir müşteri ilişkisi sağlamaya çalışıyorlarmış. burada yüzlerce dükkan varmış, ben direkt olarak bu dükkana girdiğim için aslında çok şanslıymışım. bize ürünü harika bir fiyattan veriyormuş, çok iyi bilmem neymiş. bitmiyor ama bu anlattıklarım.
    neyse ok dedim biz bir para çekelim. adam yanımda birini gönderdi, bir kıllandım dedim sen git, gönderdim çocuğu.

    parayı da çektim ama lan dedim şuraya da soralım, hiç sormamış olmayalım. girdiğimiz ilk dükkanda nasıl bir şey arıyorsunuz dedi, direkt adamın saydığı özelliklerde bir yüzük istedim. pat daha herif pazarlık etmeden bizim fiyatın altında fiyat söyledi. şok oldum. dedim bunlar dolandırıcı herhalde. sahte mi, o mu, bu mu yok her şey ok. dedim bu fiyata nasıl bir yüzük verirsin, adam bu kez diğer yüzükten tüm özellikleri bir yukarıda bir yüzük gösterdi. acayip bozuldum ama arada arkadaş da var. gittim dükkana, anlattım olayı ama siz aynı özelliklerde yüzüğü bu fiyattan verirseniz sizden alayım dedim.

    adam bana herkesin içinde bana bağırmaya başladı. ben onların verdiği fiyatı gidip farklı bir kuyumcuya verirsem tabi ki altına ineceklermiş. ama ben fiyat vermedim dedim. yok, yaptığım etik değilmiş. benim gibi biriyle çalışmak istemiyormuş. neyse ki kovulduk dükkandan.

    yüzük alırken aklınızda bulunsun. esnaf değil dolandırıcı olduklarını unutmayın.

  • 44. kişinin okuduğu bölüm öğrenilince sorulan sorular

    -kardeşim sen meteoroloji okumuşsun baksana şu piçin havası kime

  • 45. amazon'un 5 dolara sınırsız bulut alanı satması

  • 46. beymen'deki 905 liralık delgeç

    https://www.beymen.com/…imba-delgec-st_107159_10155

    çok güzel delmek için kaçırmayın.

    ayrıca sonbahar kış mevsimine aitmiş yazın delemezsiniz ona göre.

    edit: altında çok konuşma del geç yazdırıp trip de attırabilirsiniz.

  • 47. harun erdenay

    iktidarın uşağı, başşikecinin maşası.

    canlı yayında "bizim haberimiz olmadan tbf, oyuncuya mevzuata aykırı ikinci lisansı vermiş. biz de gereğini yaptık." diyor utanmadan.

    er ya da geç bu harami saltanatınız başınıza yıkılacak.

  • 48. bu iddialar kanıtlanırsa ben bu makamda durmam

    geçmişteki örneklere bakarak, erdoğan bu sözleri söylediğine göre hakkındaki iddiaların büyük ihtimalle doğru olduğunu ve ispatı halinde "istifa demedim istifra dedim" diyeceğini tahmin etmek zor değildir.

  • 49. öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    vanalar eğer boruya paralel duruyorlarsa bu vanaların açık olduğu anlamına gelmektedir, dikey bir şekilde boruyla kesişiyorlarsa vanalar kapalı demektir.

  • 50. e-kitap servisi meritokrasi

    bugüne kadar kendisine sanırım otuz kadar kitap kazandırmışlığım olan oluşum*. e-kitap düzenlemekten manyak gibi zevk alıyorum sanırım. aynı örgü örmek gibi geliyor çünkü ilmek ilmek ocr hatalarını arayıp düzeltiyorum :) tabii artık otomatiğe almış olduğumdan metin içerisinde arama falan yapma ihtiyacım olmuyor ctrl-h ile başlıyorum smd yerine sınd yazmaya.. ya da ne bileyim, nyor'ları rıyor'a otomatik olarak çeviriyorum. çok eğlenceli geliyor. word'de buna uygun liste halinde bi makro yazarsam paylaşırım. hatta yazmak isteyen olursa (ben biraz acemiyim google'dan yardım almadan işim zor) birisine sürekli tekrarlayan hata listesi hazırlayıp gönderebilirim. ruh hastası olma ihtimalimi düşünmeye başladım ciddi ciddi... ama ne yapayım, ilk okuyan ben olmak istiyorum. yok yok bu kısım şaka oldu tabii öyle "ilk okuyan ben olmalıyım" takıntım yok. sadece canımın istediği kitapları okuyorum. internette zaten var olan pdf'leri epub yapıyorum sonra da diyorum ki herkes faydalansın. yani kitap tarama gibi huylarım yok. vallahi de yok billahi de yok. şu anda da elimde gönderilmek üzere on kadar daha birikti amaaaaa hala tam tamamlanmış değiller. bir ara tamamlar yollarım. böyle de acayip bir şey... insana deli gibi kitap okutuyor.