Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 2. iş değiştirince yıllık izin hakkının sıfırlanması

    iş hayatında bu kadar saçma ve çalışanın hakkının bu kadar bariz gasp edildiği bir uygulamanın, neden şu zamana kadar kamuoyunda tartışılmadığını anlayamıyorum. belki de ekşi sözlük bu durumun gündeme gelmesinde ön ayak olur. neticede sözlüğün bunu başardığı pekçok olaya şahit olduk.

    sorun ettiğim uygulamaya gelince, çalışma hayatında işten çıkarıldığınızda ya da kendiniz istifa ettiğinizde yeni iş yerinizde 1 yıl izin hakkınız olmuyor (istisnai durumları geçiyorum). ayrıca çalışma hayatında ne kadar uzun kalırsanız kalın ya da prim ödeme gün sayınız ne kadar fazla olursa olsun yeni iş yerinizde izin hakkınız tekrar 14 günden başlıyor.

    bu durum ciddi anlamda sinir bozucu. 20 yıl çalıştığınız yerden başka bir firmaya geçiyorsunuz ama izin hakkınız yok. sonraki yıl 6 yıldır aynı firmada çalışan başka bir çalışandan 6 gün daha az izin hakkınız oluyor.

    oysaki izin haklarının ya herkese eşit kullandırılması ya da çalışma hayatındaki yıpranma süresiyle doğru orantılı olarak arttırılması gerekir diye düşünüyorum.

    yasanın mevcut hâli sadece iş verenin lehine bir durum olmakta.

    edit: siz de istifa etmeyin, tekkeyi bekleyin, o zaman daha fazla izin hakkınız olur diyen arkadaşlar şunun farkında değiller sanırım. işten atılsanız da, çalıştığınız iş yeri iflas edip kapansa ve iş akdiniz feshedilse de durum aynıdır. hatta daha uç örnekler vereyim. iş vereniniz size mobbing uyguluyor olabilir. ya da kadın çalışansınız ve iş yerindeki bir çalışanın tacizine uğradınız ve istifa ettiniz. sonuç yine aynı, yani yıllık izin haklarınız hooop sıfırlandı.

    edit 2 : patron arkadaşlardan bazıları çok içerlemiş başlığa. abuk subuk sallamışlar. "iş değiştirdiğin gibi neden 1 ay izin verecekmişim" minvalinde saldırmışlar. bazı arkadaşlarında belirttiği gibi pekçok ülkede işe girdiğin andan itibaren ay bazında izin hakkı kazanırsın. misal her ay için 16 saat ya da 20 saat gibi. yani "bugün işe girdim, yarın 30 gün tatile gidiyorum" diye birşeyden bahseden yok. bu ülkede kızını hastaneye götürmek için yıllık izin kullanıyor insanlar ya da kadın çalışanlara süt iznini kullandırmayan "kurumsal" firmalar bilirim ben. bu arkadaşlar hangi ülkede yaşıyorlar merak ediyorum.

    bir başkası da nasıl olsa izin paranı alıyorsun işten çıkınca diyor. ben diyorum ki 20 sene de çalışsan, başka işe girdiğinde izin hakkın yok, sonraki sene de 14 güne düşüyor iznin. yani alakaya maydanoz cevaplar kusura bakmayın. benim dinlenme hakkım nerde diyorum, sen diyorsun ki çıktığında izin parası...

    ayrıca ısrarla birkez daha altını çiziyorum. seni işten çıkardıklarında da aynı durum geçerli ya da çalıştığın firma battığında da. biri de demiş ki senin çalışmaya niyetin yok. ne diyeyim allah sizin gibi düşünen patronların şerrinden korusun bizleri.

  • 3. 8 temmuz 2016 dallas olayları

    simdi degerli kardeslerim, ne malum bunlarin kendilerine ates acmadiklari diyen bir baskana sahip olmadiklarina dua etsinler. obama cikar simdi akliselim bir seyler soyler, zirtolari da iki gune kameralardan bulup paket yaparlar, buyuk ihtimalle olu ele gecirirler ama canli yakalansalar bile texas burasi, iki yila idamla intikam alirlar.

    bu olay munferit falan da degil soyleyeyim, su bes yilda zenci vatandaslara yapilan zulumlerden amerikali zenciler illallah ettiler. zenci cocugu polis vurur, ucretli izine ayirirlar, mahkemeye cikar, gorevden atilir, ceza almaz. beyaz kafadan kontak picin biri kiliseyi basip dua eden (zenci) insanlari oldurur, medeni sekilde gozaltina alinir, yardim kampanyasiyla 5 milyon dolar para toplanir savunma yapmasi ve hapisde rahat yatmasi icin, bir dal sigara satan adama 10 kisi girip nefes yetmezliginden olmesine neden olunur, kimse ceza almaz, fari yanmiyor diye durdurulan adam kanun geregi arabamda gizli silahim var demesine ragmen ve itaat ederken kiz arkadasinin yaninda oldurulur. bunlar yanlislikla veya kasten olabilecek seyler ancak ayni seyleri beyazlar yapinca polisin daha sabirli davrandigi su goturmez bir gercek. adamlar gecen sene ulusal parki isgal edip devlete kafa tuttu, fbı on gun pazarlik yapti beyazlarla, nihayetinde uc dort kisiyi oldurduler cunku beyazlar onlara dokunmayacaklarini dusunuyorlardi. texas'ta bir suru yerde silah kanunu cikabilir diye kampuse silahlarla gelen bu zirtolara polis yine dokunmuyor. bu ayrimciliktan zenciler cok bunalmis durumda ve iclerinde bizim de artik saldirma zamanimiz geldi diyenler fazla. hele chicago, la, dallas, houston gibi buyuk sehirlerdeki zenci nufusun cogunun siddet ve cete egilimli oldugu goz onune alinirsa olaylarin arkasi gelebilir.

    hapishane sistemi bu ayrismayi korukleyen etkenlerden biri. hapise giren birisi icerde uc kamptan birine girmek zorunda. beyazlar yani neonaziler ya da kkk, siyah ceteler, ya da latino kamplari. amerikanin dunyanin en fazla mahkumuna sahip oldugu goz onune alinirsa uzun vadede ulkede boylesi siddet olaylarinin yine gerceklesecegini ongormek yanlis olmaz.

    bizim zirtolar bu yavsak polislere cok ozeniyorlar ama bu adamlarin ellerindeki yetkiyi kotuye kullandiklari cok asikar. avrupada benzer durumlarda polisin nasil mudahale ettigi karsilastirildiginda bu adamlarin vatandasi oldurmekten baska kafalarina egitimleri sirasinda bir sey sokulmadigi cok belli. su videodaki adamin amerika'da yasama sansi sifir. ıngiltere'de polise saldiran adama polisin muamelesi

    amerika buyuk bir ulke ve otomatik silahlar dahil olmak uzere silah kullaniminin serbest olmasi polisin paranoyasini arttiriyor haliyle ancak en ufak bir karsi karsiya gelmede vatandasin govdesine nisan olmak uzere en az iki ya da uc el ates etmek, goz altina aldigi kisiye haddinden fazla teaser kullanarak olmesine neden olmak, aracin arkasina koydugu zanliya kemer takmayarak beyin kanamasindan olmesine neden olmak, elleri kelepceli vatandasin yuzune biber gazi sikmak gibi kendi gorev ve yetkisini asan uygulamalardan artik insanlar illallah etmis durumdalar. ha trump taraftari cumhuriyetciler her zaman polisin yanindadir. zaten cnn veya fox gibi siteler oldurulen maktullerin hep mafyatik pozlarini paylasip bakin zaten itin biriydi polis onu oldurmese o polisi oldurecekti ya da yarin obur gun sizden birine zarar verecekti demeye getirir. aklima bir baska ulkeyi getirdi bu ama mevzuyu bulandirmayalim simdi.

    guzel olan ne biliyor musunuz? bu yapilan saldiriya ragmen oldurulen insanlarin aileleri actiklari davalari kazanacaklar, milyon dolarlik tazminat alacaklar ve cocuklari, sevdikleri kim vurduya gitmeyecek, bir yanlislik yapildigi kabul edilecek en azindan. bizimki gibi meydanin ortasinda kursunlanarak oldurulen genclerin ailelerine bir darbe de adliye saraylarinda vurulmayacak. occupy wall street eylemlerinde universitede oturma eylemi yapan ogrencilere hayvanin biri biber gazi sikmisti, uc davis biber gazi olayi bizim comarlar sabah aksam bak amerikada da polis yapiyor boyle seyleri diye paylasiyorlardi icleri giderek. adami en azindan isten attilar, yaptiginin yanlis birsey oldugu kabul edildi. portlant'da eylemcilere polisin sert muamele etmesinden dolayi bir milyon dolar tazminat odedi sehir konseyi.

    konuya donecek olursak, sonrasinda bir sekilde adalet yerini bulsa da bu olaylarin surekli tekrarlanmasi artik zencilerin canina tak etmis durumda. artik para, tazminat, hapis falan bu insanlarin umrunda degil. kafasinda hoodie (kapson) var diye cocuklari zanli durumuna dusmesin istiyorlar, arabada uc zenci genc gezerken hemen polis kenara cekmesin istiyorlar. bu olaylar zencilere de esit egitim sistemi saglanmadigi surece devam edecek, cunku olayin merkezinde ekonomik esitsizlik yatiyor. kolelik belki yuz yildan daha fazla zaman once kaldirildi ama toplumdaki dengesizlik henuz giderilmis degil. butun bu olaylarin zenci bir amerikalinin baskanligi doneminde gerceklestigi de goz onune alinirsa meselenin sistemde oldugu, bireylerin bu olaylari engellemek adina cok da etkili olmadiklari gorulebilir.

    edit: yalniz ne dallasmis arkadas. koca amerikan baskanini (j.f. kennedy) yedi sehir, simdi de amerikan tarihinde neredeyse ilk olabilecek bir saldiriya sahitlik etti. sehir temelden bozuk, kokten yakmali bence. zaten jr gibi cocuklugumuzda annelerimizi uzen bir pisligin de memleketi.

  • 4. yeni doğan bebeğin yüzünü smiley ile kapatmak

    öncelikle aramaya inandığımı ancak bulamadığımı belirtmek isterim. ikinci olarak karakter sınırlaması nedeniyle başlık biraz malca oldu, evet.

    bu da yeni bir moda. yeni doğan bebeğinin fotoğrafını sosyal medyaya koyanlar -sanırım- nazar değmesin diye bebeği yüzüne gülen bebek vb. smiley koyuyorlar. yavrum siz mal mısınız?

  • 5. sevgilinin yobaz çıkması

    bir yillik iliski sonunda evlilik planlari yaparken ortaya cikabilen durumdur.

    on yildir tanidigim insanla bir yil once iliskimiz basladi. benim alkol kullandigimi ve giyim tarzimi gayet iyi biliyordu. is ciddiye binmeye basladiginda bana evlenince kesinlikle alkol kullanamayacagimi, denize giremeyecegimi (cok girmek istersem arada bir tenha yer bulup onun gozetiminde mayo ile bunu yapabilecegimi), sort/askili tarzi kiyafetler giyemeyecegimi soyledi.

    ha bu konu nasil acildi? vay ben bu ramazan bir gun bile oruc tutmamisim, neden arada bir de olsa namaz kilip ruhumu arindirmiyor musum? ataturkcu olmak beni cennete goturmeyecekmis. bana surekli bir insan hem ataturkcu hem inancli olamaz imasi yapti.

    adam resmen maske ile gezmis. soktayim. ona bunlari neden iliskinin basinda soylemedin dedigimde de bana bunlarin ufak tefek seyler oldugunu, bu kadar buyutecegimi dusunmedigini soyledi.

    sonuc: bitti.
    son sozu: ben senden kotu birsey mi istiyorum? demek alkolu ve kiyafetlerini benden cok seviyorsun.
    cevabim: iyi arinmalar.

    dip not: ataturk ile ilgili abuk sabuk konustugunda bana ataturk cumhuriyeti kurduktan sonra neden heryere akasya agaci dikmismis gibi soru sordu? cevabi bulursam ataturk'un gercek yuzunu gorebilirmisim. olay neymis bilenler yesillendirirse sevinirim.

    edit:
    1. troll diyenler icin: dikkat cekmek icin cok fantastik ve sarsici bir kurgu yapabilirdim. emin olun.
    2. adami on yildir taniyamadin mi diyenler icin: on yildir taniyorum dedim; on yildir sevgiliyiz kankayiz demedim ve kendisi son bes yildir yurtdisinda yasiyor. bu adamin inancli ve zaman zaman dinin gerektirdigi seyleri yaptigini elbet biliyordum. o beni zorlamadikca ya da benim yaptigim dine aykiri seyleri elestirmedikce bunda bir sakinca gormedim. adam oruc tutuyor diye ayrilmali miydim sizce ya da o bunu yapinca onu tanimis mi olmaliydim? ben bunlari yapmiyorum ama bunlari yapmasi bir sakinca degil ki benim icin. sonucta ben de inancsiz degilim; sadece pratikte bunlari uygulamiyorum cok fazla. ayrica bu insan benim ictigimi de biliyordu, onun yaninda da iciyordum. hicbir sorun cikmadi bugune kadar. en son dogumgunumde benim adima icki siparisi veren bile oydu. uzun lafin kisasi, benden talep ettiklerini kabul etmeyecek durusta biri olsam da, inancli ve uygulayici biri oldugu icin ondan ayrilacak halim de yoktu. boyle bir ortamda buyudum. babam gunde bes vakit namazini camide kilar ama annem namaz da kilmiyor oruc da tutmuyor. bu bizim evde hic gundeme gelmis bir problem degil.
    kiyafet konusunda da bugune kadar tek bir yorum yapip beni yonlendirmeye calismadi. ortalama bir turk erkegi kadar bile fikir beyan etmedi diyebilirim. ataturk konusunda da en ufak renk vermedi. tavrimi tarafimi cok iyi biliyordu. ne buna mudahele edip benimle polemige girdi ne de konu ile ilgili gorus bildirdi. zaten siyaset konusmaktan hoslanmayan biri.
    durum buydu ve taniyamadigim icin suclu bensem eger evet sucluyum. amacim size bu adami sikayet edip hakli cikmak degil de zaten.
    3. konu nasil patlak verdi diyenlere: dedim ya is ciddiye bindi. dugun nasil nerde olurdan konusurken acildi konu. ıckili dugun asla olmazdan sen zaten bidibidibidi ya geldi konu ve en son dugun ickili olacak, askili/sort giyeceksin, haftada bir iki kadeh iceceksin diye benden mi vaz mi gececeksin, ben senin icin neler yaptim/yaparim olayina geldi konu. hirs yapti; olayi tercih meselesine getirdi. birlikte bir hayat kuracaksak elbet fedakarlik yapacakmisiz ama ben burnumun dikine gidiyormusum.
    4. akasya agaci: masonlarin semboluymus guya. mesajla aydinlatan yazarlara cok tesekkurler.

  • 6. motor yağı ile kızartma yapan pakistanlı

    bu bi de kamera geliyor diye özenilmiş halidir.

  • 7. atatürk dirilse söyleyeceği ilk şey

    ülkenin a...na koymuşsunuz gerizekalı salaklar.
    çalışmamışsınız, okumamışsınız, araştırmamışsınız, yazmamışsınız, çizmemişsiniz, "milli bayramla 2 günü birleştirsem, ordan da hafta sonu eklesem" hesapları yapmaktan çalışamamışsınız, nasıl kaytarırım, işin kolayına nasıl kaçarım, kafa patlatmadan ondan bundan fikir yontarak armut piş ağzıma düş yaparım bi şekilde çorbamı bulurum demişsiniz; ne sanata, ne kültüre değer vermişsiniz; biraraya toplandığınızda bir kitabın analizini yapacağınıza gıybetin dedikodunun dibine vurmuşsunuz, kifayetsiz muhterislere oy verip el birliği ile ülkenin içine sıçmışsınız.
    aferin size gerizekalılar..
    ben geri gidiyorum, bi bok olmaz buralardan
    söylediğim her sözü, vecizeyi, cümleyi de unutun gitsin..
    yaşadıklarınız müstahak size, emeklerime yazık...

    derdi herhalde...

  • 9. suriyeli sığınmacıların duasıyla %5 büyüdük

    ekonomi değil nüfustur o. ekonomi olsa duramazsın.

  • 10. çok kitap okuyan erkek

    kızların suratına bakmayacağı ve asla evlenmek istemeyeceği erkek. siz kadınların sözüne bakmayın. kadınların en çok söylediği yalanlar listesinde top 5'tedir. kadınlar boş beleş muhabbet eden cahil adamları severler.

    "kadınlar, aklı olanlara, gönül sahiplerine pek üstün olurlar. cahillere gelince, onlar, kadına üstündür. çünkü tabiatlarında hayvanlık vardır. sevgi ve acımak, insanlık vasıflarıdır. hiddet ve şehvet ise hayvanlık vasıfları."(mevlana)

  • 11. ismet berkan yazıyor 20 kilodan nasıl kurtuldum

    ''şimdi biliyorsunuz, kilo vermek için alınan kalorinin, kaybedilen kaloriden daha az olması lazım. benim de ağzım boş durmaz, o zaman ne yaptım, hem ağzımı dolduracak hem de yutmayacağım bir şey aradım ve buldum. ihtiyacım olunca yaladım, böylece yutmadığım için hiç kalori almadım, hem de kıvrak hareketlerim sayesinde bayağı bir hareket etmiş oldum. bir yandan da haz vermenin hazzını yaşadım. gitsin kilolar, gelsin mutluluk, gelsin aferinler. son bir not, bu noktada yutmamak çok önemli yoksa kilo veremezsiniz. ağzınıza yüzünüze bulaşırsa aldırış etmeyin, bu ülkede isteseniz de rezil olamazsınız.''

  • 12. nissan juke

    63 yaşındayım, iktidarsızım ve nissan juke'un iç konsolunu beğenmiyorum.

  • 13. pokemon go

    sabah hanımı " canım güzel bir kahvaltı istiyor" deyip kadıköy'e getirdim. bol bol topluyorum, her yeri geziyorum. az önce de zorla mango'ya soktum, ne istiyorsan al, 1 saat de çıkma, ben buralardayım dedim. anlam veremedi ama alışveriş olunca kabul etti. sokaklar benim şimdi(;

    bir oyunun benim gibi miskin adamı soktuğu hala bak aq.

  • 14. beşiktaş

    adam neredeyse geçen sezon ki kadroyu yazıp kabus gibi olacak bu sene demiş:):):)
    abi geçen sezon bu takım çatır çatır top oynayıp şampiyon olmadı mı yoksa farklı gezegenlerde falan mı yaşıyoruz, ama güldürdün sabahın köründe, sağolasın:)
    bu arada daha takviye de yapılacak bu takıma, ne heyecanlı tiplersiniz yav, az bi sakin olun...

  • 15. suriyeli sığınmacılar

    bir gün erdoğan'ın, bu mültecilerin kılıçdaroğlu yüzünden ülkeye geldiğini ve ülkenin huzurunu bozduğunu söyleme; akp seçmeninin ise buna inanma ve bunu tartışmalarda argüman olarak kullanma ihtimali var. kimse de çıkıp, yok canım o kadar da değil diyemez. diyebilir misiniz?

    hayat çok garip.

  • 16. 8 temmuz 2016 ananemin targeryan olması

    az önce firin tepsisini ciplak eliyle aldigi gibi masaya getirmesiyle ortaya cikan yanmaz yakilmaz durum. ben bi tuttum elim yandi. kendisine cok imali bakislar attim anlamamazliktan geldi. beyaz saclariyla birlikte parcalar birlesti. simdi balkonda ejderya bekliyorum..

  • 17. 2016 turizm krizi

    bir otelin müdürü türklere neden pahali olduğunu facebooktan linkteki resimle anlatmış.
    http://i.hizliresim.com/aeamjb.png

  • 18. yasmani copello escobar

    küba'dan atlet, japonya'dan mühendis, suriye'den vatandaş: yeni türkiye'ye hoş geldiniz!

  • 19. sevgilinin laik çıkması

  • 20. yeni sevgilide olması istenen özellikler

    (bkz: solunum)

    yalnız dikkat ettiysen daha bi teknik yazdım. cahil işi değil yani.

  • 21. barcelona'nın arda turan'ı satması

    umarim cin'e gidip biraz da orda "bayrampasa'da 70m2 evden buralara kadar geldim' der.

  • 23. 8 temmuz 2016 askeri helikopterin videosu

    sis hikayesinin yalan dolan olduğu, sayın! bakanın "bana kullanım hatası gibi geliyor" yorumlarının her zamanki gibi uydurmaca olduğunun ortaya çıktığı video.

    sözcü'ye bulaşmadan alternatif link.

  • 25. twitter fenomeni

    birkaç tanesini ben de takip ediyordum, bugün "bayramda şeker toplamak için kapıya gelen çocuğa tezgah altında tecavüz etme" fikrini açık açık yazan bir kişiye (isteyen twitter'da bulur) sırf "kendi ortamlarından" diye nasıl sahip çıktıklarını, sultanbeyli'de yaşayan 5 çocuklu ilkokul terk bir herif yazsa tepki göstermek için sıraya girecekleri bir şeyi savunmak için nasıl canhıraş çabaladıklarını, kara mizahtan girip tepki gösterenlere de "hıh siz ne anlarsınız aptallar :/ ama bokunuzu yiyim daha fazla ifşa etmeyin yhaa"dan çıktıklarını görünce takip ettiğim 3-5 taneyi de takibi bıraktım. güneş k. olayında failleri savunmak için yarışan cihangir tayfası, aytaç ars'ı güzelleyenler filan, değişen bir şey yok, "bizdense (komikli, kaymak tabaka çocuğu, okumuş, kankamız) ne bok yerse yesin savunalım, şaka şaka diyelim ve kabul etmeyenleri de gerizekalılıkla suçlayalım çünkü 40k takipçimiz varrr". leşsiniz.

  • 26. dini salt akıl ile yorumlamak

    bir kişinin dinen mükellef sayılabilmesi için akıl sahibi olması gerekiyor. bakın zeka demiyor. aklınla yorumlayamadığın bir din, zaten seni muhattap almıyor. kutsal olduğu adledilen kitaplarda, şu ayetimiz x zümre içindir diye bir ayrım yok. iman için ispat lazım gelir. eğer bir kişi salt akıl yoluyla iman edecek kadar bir ispat göremezse, ispat edemediği bir şeyden de mesul değildir.

    yukarıda örneği verilen iki seçenek inananlar için de geçerli değildir, inanmayanlar için de. inanan kişi için inanmama durumu söz konusu değil. inanmayan kişi için de inanmak durumu söz konusu değil. bu iki fikir yer değiştirse bile her defasında tek bir seçenek kalır geride. inanırsın ya da inanmazsın. bir başkasının düşünce biçimi senin inancın için seçenek oluşturmaz.

    neticede bir insan müslüman olmayı seçmişse, bunu bir başkasına tebliğ edecek cüreti kendinde bulması için dinini tastamam yaşıyor olup, artık bunu başkalarına da aktaracak boyuta erişmesi gerekir. eğer siz ben tastamam müslümanım, hiçbir eksiğim gediğim kalmadı noktasına geldiğinize yüzde yüz eminseniz, başkalarının kararlarını eleştirme yetisine kendinizce sahip olabilirsiniz. peki o noktada mısınız? önce bunu netleştirmek lazım.

    siz kendinizi kurtaracak olan fikri bir yaşayın. bırakın inanan bir başkası ya da inanmayan biri akıbetinin ne olup olmayacağına kendisi karar versin. hani inanıp inanmama özgürlüğü vermiş ya...

    isterseniz inandığınız kitaptan örnek vereyim:

    şura/52: ve işte sana da böylece emrimizden bir ruh vahyettirdik. '''sen kitap nedir, iman nedir bilmiyordun.''' ama biz onu bir nur kıldık. onunla kullarımızdan dilediğimize hidayet vereceğiz. ve emin ol sen de (insanları) doğru bir yola çağırıyorsun.)

    yukarıda tırnak içinde görüldüğü gibi islam'da alemleri onun için yarattım denen peygamberin de kitap ve iman bilgisi sonradan vahyedilen bir nurla hidayet ediliyor. ne diyor? dilediğimize hidayet vereceğiz. yani işin inanan boyutunda sizin inanmayan biriyle münakaşaya girmeniz boşa. işe dini yönden bakıldığında zaten bir kişinin inançlı olması için hidayet verilmiş olması gerekiyor. zorla elde edilen bir durum değil yani. o yüzden bırakın inanmayan insanları kendinizi kurtarın. başkalarının kurtulmak gibi bir gayesi yok. o inanan kişiyi bağlar, inanmayanı değil.

    edit: imla

  • 27. istinye üniversitesi

    sebahattin sen yine de istinyemizi o kadar küçümseme.

  • 28. moda kitap

    ramazanda yemek yedi sigara içti diye dayak atanları barbarlıkla suçlayanların dayak atılması için çağrı yaptığı hakaretler savurduğu kitapçı. ne farkı var "burası müslüman bi ülke" hassasiyetiyle "burası kadıköy burada yapamazsın" hassasiyetinin? bizden bi bok olmaz.

  • 29. eksisozluk yazarlarinin turk kizi ile derdi

    cevabi merak edilen soru.. sol frame'de turk kizi iceren baslik gormedigimiz gun yok gibi birsey..

  • 30. florya plajı'ndaki suriyeli çomarlar

    300 erkegi rasyonalize eden homo sapiens turunun xy kromozomlulari var aramizda gocmen mocmen savas aci falan diye diye.

    la olm kafayi mi yediniz siz? buradaki asil rahatsiz edcii sey, 300 erkegin kendisi zaten. suriyeli olmasi/arap olmasi/gocmen olmasi/comar olmasi degil.

    sizin anlayamadiginiz, artik yanlis egitim sebebi ile beyninizin taa derinliklerine ittiginiz, ama icten ice icgudunuzun haykirdigi, cozemediginiz bir ses var.
    "ulan 300 erkegin benim ovamda/vadimde/bolgemde/kadinlarimin/kizlarimin/dostlarimin/sirdaslarimin yaninda ne isi var?"

    insan oglu milyonlarca yildir evrim geciriyor, sosyal evrim de bu isin bir parcasi. cinsiyetci ya da degil, xy kromozomlu adamin dusunecegi ilk bilincalti/ilkel gudu budur. tehdit hisseder. kendi klanini/dilini/sesini taktlit ettiklerini toplar ve buna karsi savasir. kaynaklar kit, degerli. bunu 3000 yil once sopalarla yapiyordu, sonra kilicla, sonra tufekle..

    bu tehdidi, 300 suriyeli kadin/erkek esit sayida oldugu vakit, hissetmez. o zaman ilkel beyin hesap yapar, "bu yeni eklenen grup, benim klanima uyum saglayacak mi? saglarsa birlikte avlanip alanimizi genisletebilir miyiz? bir deneyelim bakalim"

    manzaara turkiyede korkunc. daha da korkuncu , yari hoca dinden, yari doktor candan eder hesabi, yari entellik de boyle topraklardan ediverir, suruverir plajdan sizi. ogrenmis bir kac liberallik gocmen mocmen kulturel anlamda erismek ve cesitliligi kutlamak sikimosonik cumlesini, 400 sene once adi "isgal" olan durumu "kultur eheh niye kiziyorsunz onlarin eglenmeye hakki yok mu" falan diye savunyuor.

    genco, 300 suriyeli aile gocmendir, uzulursun/yardim edersin / etmezsin senin bilecegin is

    300 suriyeli adam isgalcidir, kaynaklarini somuren, tuketen mogol ordusudur, savasman gerekir, geri itmen gerekir, yoksa iste "turk bayanlarin gizli gizli fotolarini cekiyorlardi cankutran kurtardi" cumlesi ile karsilasirsin.

    yemin ediyorum alay ettiginiz "anamiz var bacimiz var lan" adamlari, sizden daha mantikli is yapiyor, isgalin ne oldugunu anliyor en azindan.

    300 erkegin rasyonel sekilde bulunacagi iki yer vardir:

    1-) savas meydani
    2-) istanbulda 3-4 sene once yapilan sensation white partisi. / orada da nasil makara dondu hatirlarsiniz , yani 300 erkegin yekpare bicimde bir arada olmasi basli basina bir alay/mucadele sebebi, suriyeli olmasi ile alaksi yok.

    tengri/allah/buda hepimizi yari hocadna, yari doktordan, en onemllisi yari entelden korusun.

  • 31. 7 temmuz 2016 telegraph'ın türk atletizmi makalesi

    debeye giren çomar entry'si sayesinde okuduğum makale.

    çomar entry'si diyor ki yok efendim fransa devşirmeler olmasa 3. ligi zor görürmüş.

    bu ırkçı şahıs -ülkesine uzatılan dil milliyetçi duygularını kabartmış olacak ki- her siyahi fransızı devşirme sanıyor. fransa multi-nasyonel etnik çeşitliliğini spora yansıtan ve bu bağlamda -avrupa için- örnek bir ülkedir. mesela fransa'nın finale çıkan kadrosunda sissoko, rami, mangala, kante, matuidi, pogba, martial, coman fransa doğumlu, sayın ırkçı. evra da 8 aylıkken gelmiş. bir tek yedek kalecileri "afrikalı" ve umtiti'nin blgisini bulamadım. neticede onlar da fransız futbol dünyasında gelişmişler. biraz bilgilenip öyle yazsan entry'ni, ama yok çomarsın, bilginin zerre önemi yok.

    biri de mo farah'tan bahsetmiş. onun da babası ingiliz, çocuk yaşta ingiltere'ye geliyor. yani ingiltere'nin (uk yani) spor atmosferinde büyüyor.

    türkiye'yse olmuş atleti kaba tarifle satın alıp adına yarıştırıyor.

    yazının tutarsız yanları da var tabii. ama bir kez olsun "sen kendine bak" demesen? şu utanmazlığı savunur duruma düşmesen?

  • 32. birden bire deme isteği gelen kelimeler

    (bkz: yargılanacaksınız)

    ben yüklemleri severim, öznesi size kalmış.

  • 33. hatunların efendi adam yerine piç tercihi

    bir süredir maalesef tercih edilmeyen efendi erkeğim. her şeyin de farkındayım üstelik ancak çok seviyorum, ne yapabilirim ki, vazgeçemiyorum ondan. bir görseniz o kadar güzel, tatlı ve şeker ki, insanın kalbinin içine sokası geliyor onu. üstesinden de gelemiyorum durumun ne yazık ki, elimden de pek bir şey gelmiyor. çok acı çok. yan yanayken bile beni değil diğer erkeği tercih ediyor, bana bakmıyor bile.

    sadece bir şeyler ısmarladığım zaman sevgili dayısı oluyorum dört yaşındaki miray hanımefendinin. dayı bana dondurma al diyor alıyorum, cips al diyor alıyorum, çikolata al diyor alıyorum. hatta birlikte gidiyoruz markete, onu da götürüyorum yanımda, istediğini seç ben alırım diyorum. o da istediğini seçiveriyor önce, sonra canım dayıcığım diye sarılıyor. yol boyunca da devamlı ümit veriyor bana, arada öptürüyor bile. mutlu oluyorum, yuppiii beni seviyor diyorum ama nafile. her güzel şey gibi bu sevinçli anlarım da çok sürmüyor, mutluluğum hemencecik eriyor maalesef kısa süre içinde. bir zaman sonra eve gelince ve elindekini tüketince de, anında yanımdan kaçıyor. annesinin yanında alıyor soluğu.

    beni seviyor musun diye soruyorum bazen, whatsapp'taki "hıh" emojisi gibi kafasını sağa sola sallayarak hayır diye cevap veriyor bana. bazen de soruyu sormama bile fırsat vermeden çığlığı basarak yanımdan kaçıyor. en çok sevdiği dayısı ben değilmişim hem, ona hiçbir şey almayan ve ona benim onda birimden daha az sevgi gösterisinde bulunan diğer dayısıymış onun favorisi. en son bunu söyledi bana. beni de hiç sevmiyormuş, hatta hiiiiiç sevmiyormuş. diğer dayısı bize geldiğinde saniyesinde koşup onun boynuna sarılıyor, bir de sarıldıktan sonra az önce ayağına dünyaları seren dayısına (yani bana) bakarak ohh gördün mü gününü hareketi yapıyor çoğu zaman. hayat işte. yine bana hüsran yine bana hasret kalıyor böyle zamanlarda...

    uydu dayı, yedek dayı, meriç dayı olmak ne acıymış allahım, sevdiğin yeğenine doyasıya sarılamıyorsun bile... ne edelim, elbet bir gün benim onun için yaptıklarımı anlayacak ve beni de sevecek, buna tüm kalbimle inanıyorum.

    (sevmedi)

  • 34. manuel neuer

    pozisyon bilgisi ust duzey olan kalecidir. ondandir ki bir nevi arka stoper gorevi gorur. ayrica pozisyonun gelişinden, oyuncunun vurdugu yere ve vurdugu aciya gore en iyi yeri tutar ve top sanki tehlike yokmus gibi kucagina gelir. yani siradan bir izleyici sutu cekenin topu kalecinin ustune vurdugunu sanir halbuki neuer dogru yerdedir. ondandir ki turnuva boyunca yedigi 3 golun ikisi penaltı digeri de bariz defans hatasidir. bir kaleciyi de bosuna ballon d'or a aday gostermiyorlar. gelmis gecmis en iyi kalecilerden biri olmaya adaydir kendisi.

  • 35. 9 temmuz 2016 cegevera'nın hayatını kaybetmesi

    (bkz: debeye girmek için açılan kasıntı başlıklar)

    sen de haklısın be olm. bu debe müptela ediyor adamı asdasfd

  • 36. bahçeşehir üniversitesi sitesindeki porno link

    ilginç bir olay. beni asıl şaşırtan ise yazar arkadaşımızın bu linki nasıl ortaya çıkardığı oldu. valla o kamufle olmuş linki, siteye 100 kez girip çıksam yine de fark edemem. millette mikroskop gibi göz var amk.

  • 37. unorthodox'u ortadoks değil diye çevirmek

    bunu yapan hayvanlar aynı zamanda caucasian'ı da kafkasyalı diye çevirirler.

  • 38. osman gazi köprüsü

    yapılması hata olmamasına rağmen yapılış ve sunuş tarzı çok büyük bir yanlış olan köprü...

    köprüyü yapmak için ihaleye giren italyan ortaklı yandaşlar konsorsiyumu işi bir japon firmasına verir, japon firması da işi taşeron olarak köklü ama yandaş olmayan bir türk firmasına yaptırır... yani neymiş? hükümet parasını verip de türk şirketine yaptırabileceği köprüyü birilerine peşkeş çekmiş...

    köprünün işletmesi ihaleyi alan yandaşlara ait ve ister kullanılsın ister kullanılmasın devlet taahhüt ettiği bedeli ödeyecek, bu arada fazla kazanmaları durumunda (ki büyük olasılık) yandaş şirketler devlete ekstra ödeme yapmıyor...

    bu işin yapılışı ile ilgili kısmıydı, bir de sunuş kısmı var...

    bazı ahlaksız politikacılar çıkıp kendileri yapmış gibi pozlar verdiler köprü başında... köprü altına dahi yakışmayacak bu tipler ne yapmışlar da böyle bir siyasi reklam yapıyorlar? ortada peşkeş çekilmiş bir köprü var, yandaş şirketler köprünün maliyetini kat kat aşan karlar elde edecekler ve bundan bile kendilerine pay çıkaran kansızlar var...

    köprü ihtiyaçtı ama devlet tarafından düşük maliyetle (araya bir sürü yandaş sokmadan) yaptırılıp kazancı da devletin kasasına girse daha iyi olmaz mıydı?

  • 39. martin skrtel

    iyi transfer.

    şimdi bir de 10 numara pozisyonuna ve sol beke birer adet stoper alır transferi kapatırız.

  • 40. mustafa pektemek

    bütün yaz yurt dışında eşiyle tatil yaptı. neden şimdi ameliyat? antrenmanlar başladı ondan mı acaba? açıklama yapsınlar yoksa haram zıkkım is loading. hani çok dindarsınız ya...

  • 41. hamamböceği

    1 milyon dolar verseler canlı canlı yerim.

    :(

  • 42. ayrılık acısından kurtulma tavsiyeleri

    seneler önce bir arkadaşım "bir gün bu acıyı bile özleyeceksin" demişti. o zamanlar tam anlayamamıştım. aradan 2 sene geçmiş, yeni yeni anlıyorum ne demek istediğini.

    sevdiğim biri olsa da oturup arkasından ağlasam. o biçim. her ne durumda olursa olsun birine karşı bir şey hissetmek güzel. ayrılık acısını sonuna kadar yaşayın arkadaşlar. bu bile güzelmiş, şimdi anlıyorum. çok saçma geliyor, değil mi? ama değil. keyfini çıkartın.

  • 43. game of thrones

    hakkında benim de bir teorimin olduğu dizi.

    --- spoiler ---

    teori beyond the wall ile ilgili. özellikle benjen stark ile. şu adamın ismini söylerken garip bi haz alıyorum bu arada ya.

    şimdi bilindiği üzere benjen amca duvarın ötesinde ak gezen saldırısına uğrayıp ölüyor. ancak ormanın çocukları ejderha camı kullanarak benjen starkın ölü bir şekilde hayatta kalmasını sağlıyorlar. aslında orman çocuklarının yaptıkları şey insan bilincine sahip bir ak gezen yaratmak oluyor. benjen de duvarın ötesinde tek başına takılıyor. ya da biz öyle sanıyoruz.

    night king üç gözlü kuzgunun yuvasına girebilmek için bran stark'ı işaretlemesi gerekiyor. yani orman çocuklarının büyüleriyle korunan herhangi bi yere girmek için buna ihtiyacı var. ve bran'ın tedbirsiz hareketleri ile bunu başarıyor night king.

    hodor'un ve üç gözlü kuzgunun öldüğü kovuk saldırısına bir bakalım şimdi. night king ve onun walking dead zombileri haricindeki taşaklı ekibi bran starkı yakalamak için hiç aceleci davranmıyor farkındaysanız. kovuktaki tek amaçları üç gözlü kuzgunu öldürüp bran stark'ın artık duvara yönlenmesini sağlamaktı bence.

    night king'in nihai amacını da biliyoruz, duvarı aşıp westerosu ölüler diyarı haline getirmek. duvarın da bir takım büyülerle korunması orayı geçilmez yapıyor. ama artık bran'ı damgaladığına göre, bran'da duvara varıp onu geçeceğine göre night king rahatlıkla wall'ın ötesine, westerosa doğru yol alabilir.

    şimdi gelelim teorinin asıl can acıtan kısmına. night king ; bran stark ve ekibinin duvara ulaşma konusundaki başarısızlıklarının farkında olduğundan, bran starkın en azından duvara varana kadar hayatta kalmasını istediğinden benjen stark'ı devreye sokuyor.

    atlamamız gereken bir nokta; benjen stark artık bir karga değil, bir stark değil, bir insan değil, sadece bir ölü. ve night king tarafından olmaması için bir sebep yok. kendisi hâlâ insanlar için savaşıyorum dese de bence benjen , night king ile anlaşıp bran starkı duvara sağsalim götürmenin peşinde. bran duvarı geçtiğinde night king ve ordusu için bi engel kalmayacak.

    ve benjen stark da bu hizmetinden dolayı gece kralı tarafından ödüllendirilecek.

    --- spoiler ---

  • 44. jose ernesto sosa

    yaw olm yapmayın etmeyin

    zamanında 7 ye estudiantes'e arjantin'e gidiyor fln haberleri çıktığında şöyle bir şey yazmıştım
    (bkz: #52845155)

    yineliyorum

    beşiktaş'ımın tartışmasız en kaliteli futbolcusu.

    satın diyenlere de bir şey demiyorum. sen gençlerbirliği misin mk her istenen futbolcunu satıyorsun, ticari işletme misin kara geçiriyor, gelişinden fazlaya gidiyor diye herkesi yollayacaksın? sosa'nın yerine gelecek en kral futbolcu sosa kadar oynayacaktır. yerine altyapıdan koyacak bir messin yoksa, alacağın futbolcu min 5'e gelecek zaten sosa'nın yerine. tutarsa 2 milyon kar sanki bana elazığsporsun. tutmazsa başka bi 5 milyon'luk transfer al sana 3 milyon zarar..

    taraftarın da vizyonlusu lazım takıma tabi..

  • 45. qnb bank'ın trabzonspor'a sponsor olması

    digiturk ü satın alan katarlılarla organik inorganik bağı olup olmadığını merak ettiğim sponsorluk. ileride kokusu çıkarsa diye şimdilik bu entri burada dursun.

  • 46. tr'den gitmeyi istemek ama suriyeli'yi istememek

    tutarlıdır. 3 milyon kişi ile 2 kişinin göçmesinin aynı şey olduğunu sanıyorsanız ya tespit yapmayın ya da önce arkadaş arasında falan yapın da bir de biz öğretmek zorunda kalmayalım.

    ben mesela, 30 yaşındayım. 2 sene sonra evlilik ile birlikte bastım gittim abd'ye yerleştim. 3 de çocuk yapsam cumbabayı dinleyip çok çok 5 kişi yaparız. bu çocuklar da evlenip ürese 100 sene içinde abd'deki benim soyum maksimum 100 kişi olur.

    amma ve lakin, 3 milyon suriyeli içinde üreme yapmaya müsait 1 milyon kişi olsa, bunlar 3 çocuk yapsa senede birden 5 milyona ulaşır nüfusları. bu diyagram 100 yıl boyunca devam ederse de minimum 50 milyon suriyeli yapar.

    50 milyon ile 100 kişi bir mi ulan? kültürel dezenformasyon diye bir şey de mi duymadınız?

    bak mesela, bu sene imam hatipler 1 milyon mezun verdi. 10 sene sonra 10 milyon imam hatipli demektir bu da. bunun adı da kendi neslini yetiştirmektir. hani o "dindar nesil" söylemleri falan afaki mi sanıyorsunuz oğlum siz? bu kadar mı sığsınız lan?

    50 milyon suriyeli, senin 100 sene önce uğruna savaştığın topraklarda azınlık olman demek. ortalama bir türkiye vatandaşı kaç çocuk yapıyor, suriyeli kaç çocuk yapıyor? adamlar savaştan kaçıp sikişme peşindeler daha kamplarda bile. bunlar tamamen yerleşince nasıl üreyecek sen bir hesap yap bakalım?

    cumhuriyetin 200üncü yılını kutlayacak türk kalmayacak piyasada, hala ne var canım suriyeliden diye yorum yapılıyor. adamlar sanki 20 kişi çıkıp gelmiş gibi yorum yapıyorsunuz. 10bin tanesi iş yeri açtı diye 3 milyonunu da beslemek; vatandaşlık vermek zorundayız yani öyle mi?

    analiz yapamıyorsanız pokemon oynayın oğlum boşverin bu işleri.

  • 47. robin van persie

    çok basit bir mantıkla, beşiktaş'ta olsaydı gol kralı olurdu end of story.
    sorun rvp'de değil o götü boklu antrenörünüzde.

  • 48. kevin durant

    sırf lebron'u aklayip yalamak için başlığına sayfa dolusu pisleyen tipleri gösteren star.

    boşuna uğraşmayın oğlum, durant ne kadar yancıysa lebron da en az o kadar yancıydı. durant en iyi takıma gittiyse tek başına gitti, lebron gibi "sadece ben yetmem, yanma birilerini daha almalıyım" gibi daha ezik bir yol izlemedi. neymiş o miami sıradan takımmış. o üçlü sonrası da sıradan olarak mı kaldı? ha benim dallamama, ara ara gel, gene yala qralını. 7 finalin sadece 3'ünü kazanabilen adama fezada gözüyle bakmanın yalamaktan başka bir açıklaması olamaz zira. sonuncusu da net olarak hakem ittirmesiyle...

  • 49. maarri

    ırkçılık, milliyetçilik, dincilik bana göre de dünyanın en anlamsız işleri. ama yazılarındaki bu faşist takıntısı çok acayip.

    şu son taciz başlığında 500 satır ırkçılık güzellemesi yaparak büyük resmi gören suriyeli perspektifini kazandırmış. bi nevi upgrade olmuş, tebrikler.

  • 50. çocuklarla girilen komik diyaloglar

    mete yaş beş. fırının önünden geçerken yine trolluge başlıyor.
    - anne bana buğday al.
    +buğday ekmeği mi?
    -hayır buğday al.
    +nerden bulayim oğlum sana buğdayı?
    -ekmek neyden yapılır?
    +undan.
    -un neyden yapılır?
    +buğdaydan.
    -evet şimdi ekmek al. bak bir şey daha öğrendin sayemde.(hunharca gülüyor)

    allahim sen sabır ver bana bu trolle.