Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. leman sam'ın attığı ırkçı tweet

    göte göt dediği tweettir

  • 2. hatırlanan en eski sigara fiyatı

    winston soft 5 tl idi. hiç unutmam 6 tl olduğu zaman bırakacağız demiştik. nah bıraktık.

    anasını avradını sikeyim!

  • 3. ismail kartal

    “içerisinde bulunduğumuz sezonda süper lig, türkiye kupası, uefa avrupa konferans ligi olmak üzere 3 kulvarda da hedefleri yolunda mücadelesine devam eden futbol a takımımız için yarım sezonluk bir planlama yapılmıştır.”

    sezonluk kelimesini yamalak ile değiştirirseniz açıklama ve durumumuz anlamından bir şey kaybetmiyor

  • 4. 11 ocak 2022 kemal kılıçdaroğlu tweet'i

    (bkz: intihar haberini paylaşmak)

    "sosyal mecrada "etik gereği paylaşılmasını doğru bulmuyorum/z" ... ve türevi yorumlara bolca denk gelince biraz yazayım istedim.

    "werther etkisi" denilen olguyu duymuşsunuzdur muhtemelen. bu tür "intihar haberlerini paylaşmayın, şöyle zararlı, böyle etkiler kırılgan insanları..." argümanarının dayanağı olan bu şeyi, amerikalı bir sosyolog kullanıyor ilk olarak. new york times'da yayınlanan intihar öyküleri sonrası intihar vakalarının arttığını belirtiyor ve buna alman yazar goethe'nin meşhur romanı "genç werther'in acıları"ndan esinlenerek "werther etkisi" diyor. zira yazar, romanın kahramanına yanlış anımsamıyorsam suların derinliklerinde bir final yazmıştı. romanın basımıyla birlikte de intihar sayılarının arttığı söyleniyor. mevzuu bu.

    amma velakin es geçilen ama çok önemli bir cümlesi daha var sosyoloğun aynı yazısında:

    "medya, bu haberleri, bu tür sorunlarla mücadele etmede mümkün olan yapıcı çözümlerle birlikte verirse, intihar düşünceleri ile başetme mekanizmalarını dahil ederek sunarsa... intihar oranını düşürmede pozitif etki eder."

    gözardı edilen kilit nokta tam da bu işte!

    peki bakış bundan ibaret mi ve bu hipotez kanıtlanmış, yani eli yüzü düzgün, dört başı mamur bir gerçeklik mi? değil!

    "copycat effect", "werther effect" gibi terimleri çokça duymuş olabilirsiniz "neden paylaşmamalıyızı" araştırırken. ama mesela şunu pek duymazsınız:

    (bkz: papageno etkisi) ya da (bkz: papageno effect)

    bu nedire geçmeden önce şu yukarıdaki (ana medyada dolaşımdaki) terimlerin mantığına bakalım:

    bu iki arkadaşın argümanları "sosyal öğrenme teorisi" ve "özdeşim teorisine" dayanıyor. yani basitçe:

    insanlar izleyerek, gözleyerek, modelleyerek öğrenir. zorlu bir olayla başedemeyip intihara başvuran insanı, benzer durumda yaşayan insanlar model alabilir, kötü örnek sunmayın... bu modeller benzer yaş, cinsiyet... gurubundan sıradan biri de olabilir (yatay özdeşim), ünlü bir figür de olabilir (dikey özdeşim), vesselam genç özdeşim kurmuştur ve onun sorun çözme biçimini modelleyebilir. yani intihar ederse, kötü örnek teşkil edecektir... gibi.

    papageno etkisine gelirsek...

    bu da diğer iki etki gibi epey çalışılmış bilim dünyasında. terimin kökeni, werther etkisinin kahramanı goethe'den biraz daha evvelinde yaşayan mozart'a, mozart'ın ünlü eseri "sihirli fülüt'e dayanıyor. arzu eden şuradan hikayeyi okuyabilir:

    https://tr.wikipedia.org/wiki/sihirli_flüt

    kuş adam papageno, eşi papagena'sına kavuşamayınca intihar etmeyi düşünüyor ama üç çocuk "başka bir dünya mümkün fikriyle" onu bu düşüncesinden vazgeçiriyor ve nihayet opera sonunda papageno eşine kavuşuyor.

    bu hikayeden yola çıkarak, insanların "intihar düşüncesinde/eğiliminde olan insanlara" nasıl pozitif yönde etki edebilecekleri, sosyal medyadaki paylaşımların nasıl kullanılabileceği... filan araştırılıyor. bilimsel çalışmalar bunlar. ilk bahsettiğim iki etkiyi kanıtlamak amaçlı yapılan devasa çalışmalar kadar olmasa da hatrı sayılır çalışmalar var. açar okursunuz merakınız varsa.

    sosyal medyada "intihar haberi paylaşımlarının" intihar oranlarına pozitif mi (werther etkisi), negatif mi (papageno etkisi) yoksa "sıfır etki mi" ettiğini ortaya koyan bilimsel araştırmalar da var ve inanın sonuçlar "werther etkisini" doğrulamıyor.

    şimdi derdim ne benim? benim derdim insan. ben psikoterapistim.
    benim derdim, doğru veri ve verilerin doğru değerlendirilmesi, ben bilimle iç içeyim.

    bugün (dün oldu gerçi) bir çocuğumuz kendini öldürdü. dün dediğime bakmayın. her 90 saniyede bir insan intihar ediyor verilere göre. bu çocukları/yetişkinleri "resilience", "depresyon" gibi başlıklarda tepeler genelde bizimkiler fatiha niyetine. resilience dediğimiz, "yıkılmadım, ayaktayım" mottosu. hani böyle çar çamurdan kalkıp üstünü başını silkeler ya bazısı, "on numara!" diye ayağa kalkar alkışlarız.

    değil işte, bazen değil işte. bu ülkenin resilient'i ile elin hollandalısınınki aynı değil bu çağda. çocuk üniversite kazanmış, tam kendini yaşayacağı çağda tıkılıyor bir kutuya...

    neyse her bireyin hikayesi başka, enes üzerinden gitmeyeyim.

    kendisine "yetkili", "yetkili adayı" diyen insanlar bu tür haberleri paylaşmaktan imtina etmemeli ama "doğru çözümleri" büyük puntolarla yazarak, çözüm yerleri sunarak, göstererek. öyle "etik gereği" filan yalan/dolan işler. ne etiği abiciğim/ablacığım? çocuk ölürken "kardeşlerinin aynı acıyı çekmemesini" diliyor, biri kendini asıyor "çocuğunu ısıtamadı" diye, çocuklar güvenle büyüsün istiyor, bir diğeri "torpil bulamamış, işsiz"... ne etiği güzel kardeşim!!!

    edit: bkz düzeltildi.

    neyse...

    sihirli flüt'te bir sahnede papageno sorar pamina'ya en sıkışık anda:

    - ne diyeceğiz şimdi?
    pamina cevaplar:

    "gerçeği, gerçeği! en cürüm bile olsa gerçeği"

    çocuklara, insanlara bir umut verin. etikciğinizi* yerim sizin."

  • 5. ali babacan'ın tarikatlar kapatılmasın demesi

    genç abdullah gül'ün bir başka zırvası.

    vals yapmak suç ama suç merkezi tarikatlar masum. alın size ali babacan.
    bunu övüp duranlar hiç bu sözlerinden bahsetmiyor ne hikmetse.

    not: ibb, 30 ağustos kutlamalarında vals gösterisi de sunmuştu. bu arapçı arkadaş vals yapılmasından nem kapmış ve bunun dindar vatandaşlara yapılan bir gönderme olduğunu iddia edecek kadar zırvalamıştı. haberi de şurada:

    --- spoiler ---

    deva partisi genel başkanı ali babacan, milli günlerde dindar vatandaşların sınava çekildiğini iddia ederek "millî günlerimiz üzerinden, bu ülkenin dindar vatandaşlarına göndermeler yapılmasına izin vermeyiz. bu zihniyete pabuç bırakmayız. kimse boşuna heveslenmesin," şeklinde çıkışta bulundu. babacan'ın ibb'nin organize ettiği 30 ağustos törenlerinde vals gösterisi yapılmasını kast ettiği sanılıyor.

    --- spoiler ---

    https://www.birgun.net/…masina-izin-vermeyiz-357651

  • 6. 11 ocak 2022 dolandırılma teşebbüsüm

    olay şöyle:

    - arkadaş montunu ilana koyuyor (2000 liraya)
    - dolandırıcı diyor ki ben incirlikte askerim montu kuzenime danimarkaya gönderebilir misin,
    - ama önce sen kargoya ver, kargo barkodunu at, para hesaba geçsin diyor. danimarka’ya olan kargo ücretini de üzerine ekliyip, inandırıcı olsun diye de bank of amerika’dan 2300 liralık düzmece bir swift belgesi yolluyor (tahminim paranın hesaba geçmesi bir kaç gün sürer o nedenle ödeyeceğine ikna etmeye çalışıyor)
    - arkadaş ptt’ye orada çalışan arkadaşı vasıtasıyla kargoyu 300 tl ödeyerek veriyor, hedef danimarka
    - ama ptt’deki arkadaş kargoyu sadece giriş yapıyor göndermiyor.
    - bizim eleman kargoya verdim diye haber ediyor
    - dolandırıcı yine bank of amerika’dan 1250 liralık bir ödeme belgesi yolluyor, diyor ki senin mal gümrükte kaldı geçmesi için 1250 lira yollaman lazım. ben sana o 1250’yi ürün bedeli ve kargo bedeli ile birlikte (2000+1250+300 lira) geri yollayacağım diyor.
    - bu noktada yazar 300 lirasını ve montu kurtarmak için 1250 lira yollayacak hesapta. paranın da tamamını sonra geri alacağı için cebinden para çıkmayacağını düşünecek. dolandırıcının amacı bu.
    - yazar arkadaş da kargonun fotosunu atıyor nanik yapıyor, kargo bende, nasıl gümrüğe takıldı amk diye.
    - dolancırıcı da bunu engelliyor.
    - dolandırıcının para göndermesini istediği hesap da urfada fatma diye bir kadına ait çıkıyor.

    benim anladığım budur.
    bir dolandırılma durumu.

    edit: ulan adama o kadar sövdünüz ki, küfür yemiyim diye entriyi elli kere düzenledim yazım hatalarına vs. karşı.

  • 7. murat bardakçı'nın tayyip erdoğan uyarısı

    akla ziyan açıklamalar yaparak gencecik insanların hakkına girmeye çalışan bir dinozorun açıklamaları.

    ulan hadi bizim nesli heder ettiniz, yeter be kardeşim. bir susun artık, türkiye’nin boomerları olarak birleşerek yarattığınız eser ortada. daha ne istiyorsunuz?

  • 8. 10 bin tl maaş alıp toplu taşıma kullanan insan

    10 bin lira ile zengin olunduğunu sanan bir yazarı gördüğümüz başlık .

    10 bin lira la 10 bin lira .100 bin tl değil aylık , 10 bin tl .

  • 9. 25 yıldır risale-i nur okuyorum zararını görmedim

    enes kara'nın babasının açıklamalarında geçen bir cümle.

    bu bağnazlığın yüzünden oğlun intihar etmiş, daha nasıl bir zararını göreceksin be adam?

  • 10. domenec torrent

    beni asıl endişelendiren romantik, tek adam sevici taraftar değil; sırf evlat kontenjanından kontrat kapmış evlatçıkların takımı sabote etme olasılığı.

    başkan madem ciddi bir işe girişti, takımı o malum şahıslardan da arındırmalı yoksa değil torrent, guardiola'nın kendisi de gelse işe yaramaz.

    not: buna en başta çevirmen mert çetin dahil.

  • 11. 12 ocak 2022 dolar kuru

    biraz ekonomiye biraz da gündeme değineceğim.

    1)su an hükümet 14 seviyesine set çekmiş. sıkı bir savunma yapılıyor burada. bu seviye er ya da geç kırılacaktır. dünden bugüne değişen bir şey yok sayın nebati'nin gözlerinde görebiliyorum bunu:)

    2)jp morgan türkiye'de enflasyonun mayıs ayında %55 seviyesine geleceğini kasım ayina kadar ise %50 civarinda süreceğini belirtti. time dergisi ise türkiye'yi 2022 küresel riskler listesine ekledi. hamdolsun bunu da başardık. time dergisine göre lirada değer kaybının devam edecek ve türkiye'nin uluslararası alanda itibarı daha fazla zedelenecek.

    3) erdoğan tutumunda herhangi bir olumlu gelişme yok. her zaman gördüğümüz kibirli, tehditkar ve halktan kopuk. halktan o kadar kopuk ki "gençlerimiz geleceğe güvenle bakabiliyor" gibi bir cümle kurabiliyor. kral çıplak durumu da var tabii. çevresinde insanlar erdoğan'a yanlış doneler sunuyor. öyle ki erdoğan, pitbull besleyenleri zengin olarak görüyor ve beyaz türkler köpeklerinize sahip çıkın diyor:)

    4)daha önceki yazılarımda erdoğan'in ekonomide "suni" bir bahar havası yaratıp erken seçime gideceğini söylemiştim fakat dünyada artmakta olan ekonomik problemler, fed'in faiz arttıracağını söylemesi ve en önemlisi dünyada artmakta olan vaka sayılarının ekonomide tedirginlik yaratması türkiye için 2022 yılının çok zor geçeceğini gösteriyor.

    5)4.maddeyi cumhur ittifakı da anlamış olmalı ki ibb ve ekrem imamoglu'na yönelik asılsız iddialarda bulunuyor. inanılmaz agresifler öyle ki görevden alınacaktır gibi söylemlerde bulunabiliyorlar. ekrem imamoğlu'yu itibarsizlastirma amacindalar. sayın kılıçdaroğlu'nun aday olacağını düşünmeyenlerdenim. bence bilerek ve isteyerek adayı saklıyor çünkü aday açıklanırsa o aday üzerinden kara propaganda yapacaktır hükümet. bahçeli'nin sürekli olarak millet ittifakına yönelik "adayınızı açıklayın" söylemi bu düşüncemi kuvvetlendirmekte. erdoğan'in da "sokağa cikacaklarmis, 15 temmuz'u unutmayın." demesini korkunç buldum. alenen bir tehdit var üstelik kimse de sokağa çıkın çağrısında bulunmadı (!)

    6) hükümetin fahiş vergi zamları da elinde patlayacak gibi gözüküyor. alkol satışlarının %60 azaldığı iddia ediliyor. sigara satışlarında da ciddi bir düşüş söz konusu. boykota katılan arkadaşlara sesleniyorum böyle devam. sigara tiryakisi bir dostunuz olarak zamdan sonra 1 paket satın aldım sadece:) mansur yavaş başkan olana kadar devam.

    7) sığınmacılar da türkiye için büyük bir tehdit. bunu yıllardır söylüyoruz. resmen ülkenin demografik yapısını degistirdiler. savaştan kaçan adam m4a1 tüfeğiyle ateş ediyor (!) gerçekten çıldırmamak elde değil. gaziantep, adana gibi sığınmacıların gettolastigi bölgelerde durumlar nasıl düşünemiyorum bile. yakın gelecekte özellikle mart ayı gibi göreceğiz bazı şeyleri?

    8) altını sev, gümüşü incitme.

  • 12. ruh sağlığı için uzak durulması gereken şeyler

    (bkz: türk siyaseti)
    (bkz: dinciler)
    (bkz: akraba ilişkileri)
    (bkz: türkiye gündemi)

  • 13. playstation 4 satın alınan zaman ve fiyatı

    20 ocak 2015 te 1250 liraya almıştık.

    güzel zamanlardı.

  • 14. türkiye uçacak mart ayını bekleyin

    bu adam böyle diyorsa doların mart sonunda 19,5 olma ihtimali 9,5 olma ihtimalinden 9,5 kat daha fazladır.

  • 15. cem bölükbaşı

    yıllardır formula 1 ve 2 takip eden birisi olarak ne 2023'te formula 1de yarışmasına kesin gözüyle bakılan, ne de çok büyük ihtimalle formula 2yi birinci veya ikinci olarak tamamlaması beklenen bir yarışçı. üstteki arkadas bunu yazarken ne içiyordu bilmiyorum.

    ama bu dediğim lütfen yanlış anlaşılmasın, çok yetenekli bir yarışçı, gerçekten potansiyelli ama formula 2 öyle kolay lokma bir lig değil, ayrıca formula 1de yarışmak için ya çok ama çok ciddi para olması gerek ya da leclerc, russell, norris gibi bir "generational talent" olmanız gerek. şöyle düşünün, oraya gelen yarışçıları çoğu en az cem bölükbaşı gibi başarılar göstermiş bir şekilde geliyorlar.

    umarım çok başarılı olur ve göğsümüzü kabartır. umarım ilk f1 pilotumuz olur. başarılar. çok ama çok çalışması, simülasyondan ve antrenmanlardan kafasını kaldırmaması gerek.

  • 16. öldüğüne hala inanılamayan ünlüler

    (bkz: kobe bryant)
    ölmüş olması mümkün değilmiş gibi geliyor, sanki bir lakers maçında saha kenarında seyircilere el sallayacakmış gibi.

  • 17. geceye bir kurtlar vadisi repliği bırak

    kurtlar vadisinde polatın adamlarından nevzat yakışırboy'un repliğidir.

    nevzat galeriye çökmüş, tabeleya bakıyordur. ardından diyalog gelişir.

    -gidin 40 deve kesin. fakire fukaraya bağışlayın.
    +abi istanbulda nerede 40 deveyi bulalım.
    -patron lafı söyler. adam deveyi koyun bilir. kırkı 'dört' anlar. biraz analiz yapın. biraz yorum yapın evladım.

  • 18. ali koç

    yaman vizyonun varmış megafon reis. yurt dışına hoca ile görüşmeye gidip ismail kartal'ı getirmek kimsenin aklına gelmezdi.

  • 19. cnbc-e'de dizi izlenen yıllar

    ekşi'de doksanlı yıllar romantizminin yavaş yavaş bitip 2000-2010 romantizminin yapılmaya başlandığının resmidir. cnbc-e'de dizi izlenen yıllarda her yerde 80'ler partisi veriliyordu çünkü seksenler romantizmi modaydı.

    5-10 sene sonra da 2020'nin romantizmi başlar.

    2030 yılındayız:

    "2020'de ne kadar mutluyduk, o güzel günlerin kıymetini bilemedik. keşke o günlere dönebilsek. o zamanlar hayattaki en büyük derdimiz evde oturup netflix izlemekti. "

  • 20. bir velet öldü diye cemaatleri mi kapatacağız

    o velet dediğin gencin ahını aldın ya tez vakitte geberirsin inşallah

  • 21. hece tablosunda amın sansürlenmesi

  • 22. almanya'nın yusuf yerkel'e akredite vermemesi

    soma'da madenci tekmeleyen akp memuru yusuf yerkel'in almanya'ya ticari ateşe olarak atanması, türkiye kadar avrupa'da da tepki gördü.

    alman gazeteleri günlerdir yusuf yerkel'in istenmediğini yazdılar.
    görsel

    ayrıca alman hükümeti, halk düşmanı, emek düşmanı yusuf yerkel'in ticari ateşeliğine henüz akredite vermemiş.
    https://t24.com.tr/…-dan-akredite-verilmedi,1007468

    yusuf yerkel şu an istenmeyen adam olarak akp'nin kendisine sağladığı pasaportla almanya'da bulunuyor.

    alman devleti bu kadar tepkiye tabi ki sessiz kalmaz ve bu halk düşmanı, emek düşmanını deport eder yakında.

  • 23. twitter'da sürekli mesaj atanlara isyan eden kadın

    (bkz: ilgi hastalığı)

    engellemek yerine sosyal medyada mağdur edebiyatı yapan kadın. tacizin tdk'daki tanınımı paylaşmış, millete de beyinsizler demiş. yapılan olumsuz yorumları da silmiş hahah. bu kadar şikayetçiysen herkese açmazsın hesabını, mesaj alımını da sınırlarsın sorun çözülür. ama yapmazsın, neden, çünkü hem ayranım dökülmesin, hem canımız sıkılmasın diyorsun.

    edit: ağlayacaksan oynamayalım görsel

  • 24. uzman askerlerin 15 bin tl maaş alması

    bu ülkenin sorunu zaten insanının çok az ücretle çalıştırılıyor olması. hiç kimse aslında hak ettiğini kazanmıyor. küçük bir azınlık hariç. 1000 euro'ya komando, banka müdürü, doktor çalıştırıyorsun ve hala çok para alıyorlar diyorsun. milletin cebine para girecek ki harcasın. harcasın ki piyasa dönsün.
    tanım: profesyonel askerlere verilen maaşın yüksek olduğunun zannedilmesi durumu.

  • 25. the witcher 3 wild hunt'ın en iyi oyun olması

    eniscim hesap hayırlı olsun. severek izliyoruz karşim.

  • 26. karı koca ayda toplam 50 bin tl kazanmak

    min 10k kazanan ekşicilere update gelmiş min 50k kazanmaya başlamışlar. ekşi'den maaş alanlarla aynı tayfa bunlar, anonimler ya üfür babam üfür, kendilerini bu şekilde tatmin ediyorlar belli ki. neyse eğlensin çocuklar.

  • 27. erkeklerin aldatmama motivasyonu

    aldatmak kavramını doğru tanımlayamadığımız için aslında soru boşlukta ama başkasıyla seks yapmamak olarak çevirirsek bu konuyu, asıl olan motivasyon durumu empati ve iradeden gelir. kimse ama hiç kimse ilişkisi ya da ömrü boyunca bir başkasına ilgi duymayacağının, arzulamayacağının sözünü veremez. bunu düşlemek bile net cehalettir. bu zaten bağlılık değil bağımlılıktır ve hastalıklıdır. asıl olan bunlara rağmen bir duruş sergilemek yani irade ile olur, hepsi bu.

    edit: cümle düşüklüğü.

  • 28. rıza baba'nın öldürülmesi

    adam zaten normal hayatının sonuna geldi..doğal yollarla ölmesi daha muhtemel görünüyor.

  • 29. cahil ve bilge arasındaki fark

    aldığım eğitim sadece şaşkınlığımı daha da körüklemeye yarıyor ve ne kadar cahil olduğumu fark etmemi sağlıyor.

    descartes ( 1592-1650 )

  • 30. enes kara'nın babasının açıklamaları

    ben de bir tarafı muhafazakar bir ailede büyüdüm. cemaatçi filan değiller, üzerimde herhangi bir baskı da kurmadılar ama annemin ailesi olduğu için çok baskı görmemiş olabilirim. babamın ailesi hiç gelemez öyle şeylere. neyse efenim her yerde kitap vardı ve ben çöpte bulduğu gazeteyi bile okuyan bir çocuktum. çeşit çeşit dini neşriyat okudum bu vesileyle. çocuklar için olan bir tanesinde musa ile hızır'ın hikayesi vardı ki beynime kazınmıştır. efenim musa peygamber bir gün hızır ile bir araya gelmiş, amacı ondan bir şeyler öğrenmekmiş. çünkü hızır, peygamberlerin bile saydığı biriymiş. beraber bir süre yolculuk yapmışlar ama hızır onun kabullenemeyeceği şeyler yapınca yollarını ayırmışlar. hızır'ın yaptıklarından biri ise yolda oynamakta olan masum bir çocuğu öldürmek. sonrasında açıklaması ise bu çocuğun büyüyünce azılı bir din düşmanı olacağı ve ailesini bile yoldan çıkaracağı şeklinde. kendisi hızır olduğu için gaybı biliyor ve bu sebeple olanları önlemek için çocuğu öldürüyor. sonradan allah onlara salih bir evlat verecek ve bunun acısını unutup mutlu olacaklarmış. kendisi de bu çocuğu öldürerek hem onu hem ailesini günahkar olmaktan kurtarmış oluyormuş.
    yani arkadaşlar kafa bu. normal bir ebeveyn tepkisi beklemeyin. muhtemelen bu hikaye onlara da anlatılıyor şu aralar ve belki kendilerini şanslı görüyorlar.

  • 31. 12 ocak 2022 sağlık bakanlığı'nın karantina kararı

    tercümesi "vaka sayıları çok hızlı artıyor. semptom göstermeyenlere test yapmayarak bu artışı görünürde kısıtlamak istiyoruz." gibi geldi bana.

  • 32. said nursi

    gerçek adı said okur'dur. bitlis'in hizan ilçesine bağlı nors köyünde doğmuştur. 9-10 yaşlarına gelince tüm şarkın cahil karanlığı içinde kör insanlardan farklı cingöz şeyhlerin varlığını farketmiştir.
    e bizim said durur mu?
    ne yapsın? o zamanlar çek-senet işleri yok, akaryakıtta sahte faturadan vergi kaçırma yok, kaçak mazot yok, bayrampaşa sebze hali kurulmamış, merdiven altı tekstil nedir? bilen yok. varsa yoksa şeyh, şıh işleri falan filan... ama gittiği dergahlardan kibri yani kendi deyişiyle "büyük kahramanlık tavrı" nedeni ile kovulup durmuştur.

    saidi kürdi böyle ordan oraya gezip durmuş, bir yamanacak şeyh bulamamışken, ileride bu bizim stratejik derinlik sahibi ahmet davutoğlu'nun hocası siyaset bilimci ve sosyolog şerif mardin, çerkez ethem ile beraber taraf değiştirip yunan'a katılan kuşcubaşı eşref'in tartışmalı tarihini yazan tarihçi cemal kutay ve saidi kürdi'ye saplantılı, küçük yaşlarda gazetelerden takip edip sonra bir ambarda saidin fotoğraflarını görünce büyülenen, bir hafta said'in fotoğraflarından gözünü alamayan edebiyatçınecmeddin şahiner gibiler said'in eğitimisizliğini örtmek için "20 yıllık eğitimi 3 ayda tamamladı" bahanesini uydururlar.

    yaş 13 olup "20 yıllık ilim eğitimini de 3 ayda" tamamlayınca bizim biricik said'imizin nuru yavaş yavaş parlamaya başlamıştır. sevenlerinin anlatımına göre bazı aşiretlerin nizamsız hareketlerini düzeltmiştir. hz. muhammed buna ihtiyaç olduğu için kur’an ilmini vermiş, (tabi lan direkt muhattap) bu da okyanusu’l basit fi tercemeti’l kamusi’l muhit adlı 5000 küsür sayfalık bir sözlüğü çocukken ezberlemiştir. bitlis valisi kızlarına eğitim veren said'in elini öperek, “üstad” demiştir.(ne çekti türk çocuğu bu üstadlardan?) top mermilerinden etkilenmemek, minarenin üstünde yürümek, parmağı ile görmek gibi saymakla bitmeyen meziyetler bu genç yaşta hasıl olmaya başlamıştır.

    neyse rivayete göre bu bizim said bir risaliyesinde 5 günde irorganik kimya öğrendiğini yazmış, bildikleri karşısında bilim adamları said'in bilgisinin kendilerinden çok ileride olduğunu söyleyerek bediüzzaman adını vermişlerdir. yandaşları bu kelimenin anlamının zamanın garibi, zamanın güzelliği gibi tanımlasalar da bedi kelimesi “eşi benzeri olmayan” demektir.

    tarihçe-i hayat adlı kitabında fizik, kimya, tarih, coğrafya, astronomi gibi pozitif ve sosyal bilimlere hiç bir öğretmenden eğitim almadan kendiliğinden vakıf olmuştur. ne hikmetse ileride 31 mart ayaklanmasında parmağı olan volkan gazetesi yazılarında bir şeyden bahsederken "türkçe bilmediğimden" cümlesini çokça kullanmıştır. her bilimi yalamış yutmuş, türkçe'ye gelince "vallah bilmiyem".

    islamcıların bayıldığı saidi kürdi ve abdülhamid ilişkisi de ilginçtir. bu türkçe bilmeyen kürtçü said abdülhamid'e kürtçe eğitim veren okul (medresetü'z-zehra) istediğini bildiren bir dilekçe gönderince doğruca tımarhaneye gönderilir. bu istek o dönemde delilikle eşdeğerdir. bize vatan demeyi yasaklayan hamid sana anadilde eğitim verdirecek öyle mi? yer mi lan 40 yıllık baykuş?

    saidi kürdi'nin abdülhamid hakkında bazı düşünceleri:

    "istibdâd’dan en fazla zararı biz kürdler gördük."
    “ istibdâda sille vuracağım.”
    “ şerî’at ile hiç münâsebeti olmayan o müdhiş istibdâd-ı zâlimâne…”
    “ istibdâd sebebiyle ermeniler düşmânoldular.”
    “ memleketin se’âdeti ve selâmeti ermenilerle ittifâk ve dost olmaya bağlıdır.”

    1908’de şark ve kürdistan adlı gazetede yazmaya başlamıştır.
    31 mart ayaklanması’nda başı çeken volkan gazetesi gibi orada da “said-i kürdî” imzasını kullanmıştır.
    kürt teavün cemiyeti’nde çalışmıştır.
    kürt teali cemiyeti kurucuları arasındadır.
    damat ferid tarafından kurulan teali-i islam adında bir denekte maaşlı olarak görev almıştır. derneğin başkan yardımcısı da iskilipli atıf 'dır.

    kimsenin kendisini görmedigi trablusgarp'ta savaşmıştır.
    ruslara karşı savaşırken top mermileri kendisine isabet etmemiş fakat ruslara esir düşmüştür.
    istiklal harbinde ibre türklere dönünce hutuvvat-ı sitte adında bir eser yazmış, bunu okuyan ingilizler bundan çok korkmuş ve geri çekilmeye başlamıştır. böylelikle milli mücadele'nin başarısı direkt kendisine aittir.

    saymakla bitmez. manyak manyak işler!

  • 33. enes kara

    bugun 14 yasindaki ogluma
    "oglum; her hal ve sartta neyi seçersen veya ne olursan ol senin babanim ve seni karsiliksiz seviyorum. bu hayat senin ve her nasil yasamak istiyorsan oyle yasayabilmen icin destekcinim." dedim. "neden bana durup dururken bunlari soyluyorsun baba" dedi. "bil istedim" diye gecistirdim.

    bil ki sebebi sensin enes. giderken bıraktığın o mesaj kimbilir nice çocuğun hayatını değiştirecek. rabbim rahmeti ile muamele etsin.

  • 34. cins kedi almak yerine tekir sahiplenmek

    #132219719 disarida araba altinda kalmaktan, donarak ya da acliktan olmekten ve eziyet edilerek oldurulmektense sicak bir apartman dairesinde onu seven insanlarla yasamaktan emin olun daha mutlu olur. zaten cok zeki ve dayanikli hayvanlar. bu arada tekirlerin yaramaz olmasi anormal degil. anormal olan hasta cins hayvani satin alip hayvan uretimine dolayisiyla hayvan zulmune destek olmak. para zaten direkt bu sark kurnazlarinin cebine gidiyor. kedisini zorla ciftlesttirip kedisinin vajinasindan, rahminden para kazaniyor bu orospu cocuklari...
    ve o kedi bir sure sonra dogurmaktan ölüyor. sokakta yasayan bir cani kurtarmaktansa zorla ciftlestirilen, zorla dogurtulan bir kedinin yavrusunu parayla almak niye ya? ayrica cins kedilerin cogunda eklem agrisi nefes alamama ve zeka problemi oluyor. yani o biblo gibi sakince oturmasi usluluktan degil. bilmem kac yasina gelmis insanlar bunu sorgulamamali bile kedi evlat edinmek istiyorsa etraf kedi dolu zaten... artik bir evi olduguna deli gibi sevinirler ve sizi de cok severler emin olun.

  • 35. türk kadınlarının % 91'inin kendini güzel sanması

    hemcinslerimin %91'inin amsalaklığı ve omurgasızlığı yüzündendir.

  • 36. 4 yaşında çocuğa rakı içiren seküler aile

    siz gerçekten delirmişsiniz.

    bu islamcı baskısı sizi o kadar korkutmuş ki artık “bu videodaki çocuğa rakı içirilmesini ben de onaylamıyorum ama” diyecek kadar saçmalamışsınız. korkarım siz bu kafayla çocuk yanlışlıkla çamaşır suyuna parmağını sokup yalasa “hığaaaa çocuğa çamaşır suyu içiriyollaaaaa” da dersiniz. *

    arkadaşlar sakin, videodaki çocuğa rakı falan içirtilmiyor. duyan da “al yavrum, doldur bi pavyon dublesi, hahayt, at ağzına ordan bi lakerda” denmiş sanacak. çocuklar merak ettiği birçok şeyi tadar, yerde keçi boku görse “damla çikolata mı acaba?” diye ağzına atacak yaşta bu çocuk, burada da rakıya dilini değdirmiş, içmemiş bile. eğitimli sekülerlerin de bu püritenliğe varan ve manyaklık derecesinde endişeli helikopter ebeveynliği hiç çekilmiyor inanın bir damla alkolden bilişsel ve fiziksel gelişimi duracak değil hiçbir çocuğun. (sigara dumanına maruz kalması bundan daha kötü mesela gelişimsel açıdan.) teknik olarak portakalda falan bile var o kadar alkol, abartmayın yani. vay efendim buna gülünür müymüş? yav yemin ediyorum siz de git gide şu neşesiz yobazlara benzediniz. herhalde çocukken hiç birayı keyifli keyifli içen yetişkinler görüp “aaa tatlı bişi” diye atlayıp bardağa daldırdığınız serçe parmağı yalayıp “üğeeee iğrenç” diye yüz buruşturmadınız ki, bunları “hığaaaa olamazzzz içirmişlerrrr” seviyesinde algılıyorsunuz. yav böyle şeyler olur, evet gülünür de, zira komiktir. “hahahah hatırlıyo musun, küçükken parmağını yalamıştın da suratın buruşmuştu” denir, makara yapılır. zira kedinin sirke tatması diye bi deyim vardır, bilmiyorum hayatınızda hiç duydunuz mu, işte bu odur. ama sizin yaptığınız “rakı içirmişler, ben de sekülerim ama bunu tasvip etmiyorum” durumu ise “kedi götünü görmüş yara sanmış”a denk düşer.

    bu siyasal islamcılar sizi sıkıştıracak diye korka korka, “aman açık kapı bırakmayalım” diye kaça kaça hiçbir yere varamazsınız, benden söylemesi. (videoyu açmaya erinip “rakı içirilmiş” lafına kanarak yazıyorsanız da yuh size, üç saniyenizi alırdı bakmak.) siyasal islamcı dediğin şey mantıklı bir yaşam formu değildir, taviz verdikçe de tepenize çıkarlar. yapılması gereken tek şey, “bunun nesi 'içirmek' salak herif, yapacağın manipülasyona tüküreyim” deyip geçmektir.

  • 37. kendine aşık olur muydun

    evet diyenler için çok güzel bir two feet şarkısı var: go fuck yourself.

  • 38. doktor egosu vs mühendis egosu

    mühendis diplomasi her ülkede geçer, tıp diplomasi gecmez.

    55 yaşında estetisyen olduğu kendinden de belli bir hocamız bu duruma çok hayiflanirdi.

    şantiyelerde toz toprak içinde çalışan bana ozenirdi ya..

    ayrıca eğitim kurumum nedeniyle 3000 mühendis, 2000 civarı doktor kaydı aldım.

    doktorlar kadar değişik bir topluluk görmedim.

    kayda gelen mühendisler cok nettir..
    m:kayda gelen muhebdis
    b:ben

    b: anlatırım eğitimin sağlayacaklarından bahsederim.
    m: evet nasıl yapıyoruz kaydı.
    b:şu formları doldurup imzalıyorsunuz, ödemeyi yapıp eğitim programındaki gün başlıyorsunuz.
    m:tamamdır hallediyorum.
    ..
    m: form tamamdır. ödeme seçenekleri nasıl?
    b: peşin, kredi kartı..
    m: buyrun buradan alın.
    b: eğitim programı mail olarak gönderilecek.
    m: teşekkürler
    b: iyi günler

    doktorlar öyle mi?
    d:,kayda gelen doktor
    b:,ben

    d: eee ne şimdi bu.
    b: bla bla eğitimi ve sertifikayı anlatırken araya girer ve
    d: kaç para kazanırım?
    b: 20 k rahat rahat kazanırsınız
    d: ee ben zaten doktorum zaten kazanıyorum.
    b: bu da farklı bir seçenek
    d: eee ben zaten doktorum özelde çalışırım, seçeneğim çok
    b (icses) ne sikime geldin o zaman amk.
    b: sizin bileceğiniz bir şey tabi, cepte dursun diyor doktorlar. bu sertifika yeni bir program, sınavları kolay, ilerleyen yıllarda zorlaşacaktır bence ...
    d:(lafımı bölerek) ben zaten doktorum, sınavdan mi korkacam, biz ne puanlar yaptık.
    b: (tepem atar artık) kayıt olacaksanız yapalım, sizi ikna etmeye çalışmıyorum. sırada bekleyenler de var.
    d: beni zaten ikna edemezsiniz, ben arkadaşımdan bilgi aldım da geldim. kaydı yapalım.. kaç parayı?
    b:2750 tl
    d: ooo cokmus, doktorlara indirim yok mu?
    b:, bu zaten sadece doktorların aldigi bir belge.
    d: 2 buçuk olsun bari ya, ben şu şu hastanedeyim, ihtiyaç olursa yardımcı olurum.
    b: yüzlerce doktor kaydoldu daha yardım görmedim hehehee
    d: ( sinirlendiğimi anlar daha da uzatmaya yemez)
    peki napiyoruz?
    b: şu formu doldurun.
    d: siz doldursaniz, ben beceremem şimdi, yazımı da okuyamazsiniz, doktor yazısı biraz karışık olur ya.
    b: el yazinizla olması gerekiyor, lütfen hiç olmazsa mail adresinizi okunaklı yazın
    d: telefonla bildirseniz olmaz mı?
    b: yok maalesef, şifreleri de gonderecegiz size.
    d: ne sifresi.
    b: anlatiryordum ama lafımı boldunuz, ....
    d: hee uzaktan eğitim için. biz onu burda yapsak olmaz mı?
    b: bakanlığa bağlı bir eğitim ve sertifika, bakanlığın istediği şartlarda olmak zorunda.
    d: peki kaç paraydi?
    b:2750
    d: unutmuyorsunuz da hehehe
    b:standart zaten hocam.
    d: peki formun şurası nasıl dolacak?
    burası nasıl dolacak? buraya ne yazacağız?
    b: ben doldursam daha iyiydi.
    d: hehehe ben sana dedim
    b: el yazınız olmasi gerkiyor..
    d: el ya ..
    b: doktorsunuz evet el yazınız kötüdür ama mail adresiniz önemli.
    d:mail adresim neydi ya, kartımda yazıyor. çantamı uzatır misiniz?
    b: siz kendiniz halledin ben siradakilerle ilgileneyim.
    d: ama şunu nasıl dolduracagiz?
    b: aynur abla, hocam mutfaktaki masada doldursun bunları, sen yardımcı olursun tamam mı? (aynur abla caycimiz)
    d: ben hallederim.
    ..
    ..
    ..
    d: doldurdum ben.. ama şurada bir basim hatası var gibime geldi.
    b: önemli değil
    d: ödemeyi nasıl yapacagiz?
    b: peşin, kredi kartı..
    d: taksit oluyo mu?
    b: kredi kartına oluyor.
    d: bende finans var kaç taksit?
    (o zamanlar finans bankti adı, doktorlara özel kk yapmışlar, hemen onu çıkarır)
    b: farketmiyor, tüm kartlara 6 taksit.
    d: bu doktor kartı ama, ekstra birşey yok mu?
    b: yok bizde herkes eşit.
    d: eheheh tabi eşit ama doktorlara her işletme ayrıcalık yapar, sağlık sektör çalışanı diye.
    b: bizde yok, bı dusunelim biz de yaparız belki.
    d: yapın tabi ya heryerde yapılıyor.
    b: tabi tabi, hayırlı olsun
    d: 20 k kazanamazsam senden isterim paramı heee eheheh
    b: canınız sağolsun hallederiz.
    d: yok yahu şaka yapıyorum, ben zaten bu işi yapmayacağım.
    b: hayırlısı olsun.

    doktordan daha fazla para kazanmamız batıyor doktorlara..

    edit: bir alttaki entry avukat egosu demiş, kesinlikle tüm kalbimle katılıyorum buna.

    edit2: sütçü imam diplomasi yurt dışında geçmez demiş dalağın teki.
    benim sütçü imam mezuni olduğumdan emin, o öyle diyorsa öyledir, doktor çünkü
    ayrıca anadolu'daki üniversitelerin çoğunun diplomasi bile avrupa'da geçerli.
    doktorlar kendilerini niye sütçü imam mezuniu muhendisle kiyasliyor onu da anlamış değilim?
    itü inşaat la kıyaslasana, yada bilgisayar mühendisliği ile. yemez..

    edit 3: doktorluk diplomasi gecmez kısmına takılmış herkes.. cerrahpaşa tıp mezunu bahsettiğim doktor. söylediğine göre, tus benzeri sınava girmeleri gerekiyormuş. mühendisler öyle değil arkadaslar. mühendislik yetkinliği ve imzası gereken işler de dahil olmak üzere, uçağa binip gider, diplomasını kullanır.

  • 39. kemal kılıçdaroğlu

    üzülüyorum lan. gençliğimizin bu ve bunun gibi dinozorların döneminde heba olmasına üzülüyorum.

    cumhuriyet tarihinin 5'te 1'i akp iktidarının gençliğimizi sikmesi, muhalefetin de 'aman muhafazakar kesim ne der' diye izlemesiyle geçti gitti. sikik cemaatlerden 3-5 oy gelecek diye oy verdiğim parti hakkımı savunmaktan korkuyor. nasıl bir bok çukuruna düştük böyle.

  • 40. ideal sevgilinin en önemli özelliği

    güven ideal sevgilinin en önemli özelliğidir.
    zekiydi, güzeldi bunun arkasına zaten sıralayabilirsiniz.

    güven yoksa zaten sevgili değildir, konu başkadır.

  • 41. serkan inci'yi tehdit eden ülkü ocakları başkanı

    benim bildiğim serkan inci mangal gibi yüreğini ortaya koyar, gider ellerini öper, “abi ben ettim siz etmeyin.” der.

  • 42. şarj kablolarının sürekli kafasının kopması

    sadece benim kullandığım kabloların hiçbirinde (orijinal veya yan sanayi farketmiyor) hayatım boyunca bir kere bile başıma gelmemiş şeydir. ama benden başkalarının da kullandığı kablolarımın başına hep gelmiştir. bazen bir kullanımda dahi bozabiliyor insanlar, aklım almıyor. sorsan (sormuyorum) kablo bozuldu. hayır sen bozdun, kıvır kıvır etmişsin, iki büklüm olmuş, kökünden kıvırmışsın, kullanmayı bilmiyorsun.

  • 43. kadının dert edinip erkeğin umursamadığı şeyler

    (bkz: merkür)

  • 44. tek bir maçla hatırlanan futbolcular

    uğur boral fenerbahçe-sevilla şl 2. tur maçı. yok böyle bir performans açın izleyin.

  • 45. gamer bir erkekle sevgili olmak

    ben böyle bir erkekle evliyim. avantajları olduğu gibi dezavantajları da var. avantaji evcimen bir erkek olmasi, teknolojiyi iyi takip ediyor olmasi denilebilir.

    dezavantajlari
    1- surekli bir kenarda oturur, var ama yoktur.
    2- coluk cocugun gozunun onunde ekranda kafalar kesilir, kanlar fışkırır. pedagoji alimlerini ağlatan bir ortam.
    3– oyunda herhngi bir gorevi basaramazsa homurdanma, hatta bagirip cagirma vs. lusumsuz gerilime maruz kalma
    4- online olarak arkadaslariyla oyuna giriyorsa daha fazla gaza gelip daha fazla bagirma.
    5- oyun oynamadigi zamanlarda oyun videolari izleyerek straji gelistirme cabalari da var. bana gore zaman israfi.

  • 46. ilk yiyeni merak edilen yiyecekler

    kimin nerden aklına geldi de bunu yedi diye merak ettiren yiyeceklerdir.

    zeytin bunların başında gelir. ağaçtan alıp ağzınıza atarsanız yere tükürürsünüz. şunu suya koyayım içine de biraz tuz basayım sonra da 2-3 hafta bekliyim belki öyle yenilir diyen ve bunu deneyen manyak kimdir?

    millet tekerleği buldu ben bir şey bulamadım diye her eline geçeni suya tuza koyup bekletirken karısı bıktım senden çocukları alıp annemin mağarasına gidiyorum demiş midir?

  • 47. 12 ocak 2022 recep tayyip erdoğan açıklaması

    20 yıl oldu ağacı ekeli, hala meyve yiyemedik reis. ağacı sincap kandırıyor meyvesini yiyor, rakun kandırıyor meyvesini yiyor, bir biz yiyemedik şu meyveyi.

  • 48. fatih terim

    güle güle sevgili hocam, seni her daim victoria'larla niculescu'larla fleurquin'lerle galatasaray'a tarihinin en başarılı 2 şampiyonlar ligi sezonunu yaşatan(ki bence f/p açısından en başarılı 2 avrupa sezonudur) , türkiye liginde şampiyon olan lucescu'yu kurmuş olduğun medya çetesinin mobingiyle kovdurtup yerine geçmen ve hemen aynı sene kovdurttuğun lucescu tarafından tokatlanıp madara edilmenle hatırlayacağım.

    aslında güle güle demiyorum, yeniçerilerin şimdiden galatasaray'ın altını oymaya başladı bile. sen allem eder kallem eder gene bu kulübün kapısından içeri attırırsın kendini, o zamana kadar elveda. seninle nice 1905 liralık kontratlara, nice 3 milyon euroluk fedakarlıklara canım hocam. daha seninle çok rakip yedek kulübesi basacağız, daha seninle çok yenilince olay çıkartıp küfür kıyamet kendimizi attırıp mağdur ayağına yatacağız. haydi kal sağlıcakla.

  • 49. yatakta uzanırken seni düşünüyorum

    (bkz: labtop)

    hangi ekolden geldiğini az çok tahmin etmişsinizdir diye düşünüyorum.

    ayrıca doğrusu labdob olmalıydı.

  • 50. deva partisi'nin ilk seçimde alabileceği oy oranı

    hahaha
    % 1 diyen olmuş...
    max % 3 diyen olmuş ...
    bunların ekşide yazılması deva için hayra alamet olmalı.
    ekşi'nin siyasi tahminlerinin ne kadar isabetli(!) olduğunu en son muharrem ince'de görmüştük:)
    bu başlık bile ali babacanın başarılı olacağının bir kanıtı zaten. ali babacan bu başlığı okusa keyfi yerine gelir herhalde.

    seçim günü sandık başına giden seçmenlerin birinci hatta tek oy verme motivasyonu ekonomi olacak. hele bir önümüzdeki bir kaç ayın faturalar gelsin, siz asıl o zaman görün deva'nın oy oranlarını.
    hele biraz daha zaman geçsin, yanı başınızdaki ataistlerin bile siyasal islamcı olduğunu iddia ettiğiniz devaya oy verdiğini göreceksiniz.

    madem herkes tahminde bulunmuş bizde bulunalım o zaman .
    %34 * akp 2002 de ne aldıysa deva da 2022 de onu alır.
    adamlar gelmiş ciddi ciddi artık kimse akp benzeri bir partiye oy vermez yazıyor.
    (sorsan vatan partisi tek başına iktidar ama*)
    lan bu kafadakilerle yeri geliyor siyasi tartışmaya giriyoruz amk. yazık lan bize.
    siz nerede yaşıyorsunuz?
    alooo burası perinçeğin hayal alemi değil, burası türkiye. nereye vermiyorlar akp benzeri partiye.