sattigin kadar alabilirsin kurali, ffp genel kurallari içinde degildir, ffp genel kurallarina (3 yillik monitoring donemleri) uymayan ve tekrar yola sokulmak için yapilandirma anlasmasina (settlement agreement) tabi tutulan kulupler için geçerli kurallardan biridir. galatasaray'in su an ffp kapsamnda herhangi bir anlasmasi ve sartnamesi yok, tek uymasi gereken sart genel harcama limiti ve 3 sezonluk monitoring doneminde elde edilen ffp kapsamindaki gelir toplamindan 5 milyon euro fazla harcama yasagi. (ki bu 5 milyon sapmanin 10 milyona, hatta 60 milyona kadar çikabildigi durumlar var)
maasidir bonservisidir reklam geliridir, boyle hiçbir kategori kisitlamasi yok, anlasmayi yerine getirip sinirlamadan çikali ikinci sezon oluyor.
bir boku da bilmeden bonservisi yuksek gostermeye çalisiyorlar diye zirvalamayin.
maastan kistigini da, transfer tazminati olarak alacagi ucreti de ayni oranda harcama limitine dahil edebiliyor. hiçbir fark yok.
sezon sonu limite uymadigi için kontrole tabi tutulup anlasma imzalarsa tekrar devreye girer, orasi ayri konu ama bu sezon için oyle bir sinirlama yok.
resneli geyik14 profili
-
nicolo zaniolo
-
erdoğan'ın kitabının 15 tl'ye kadar düşmesi
a haber’e gore kitabin fiyati tam 30 yarim tl’ye yukselmis.
-
13 eylül 2019 emlak konut gs fesih açıklaması
çek mevzuu nerden çikiyor bilmiyorum ama galatasaray çek mek almadi, bir protokolu teminat gosterip (daha dogrusu hukuken temlik edip) kredi aldi. krediye karsilik o protokolden dogan alacaklarini temlik etti. olay budur. ivazli mi ivazsiz mi, ne gibi sartlar altinda sozlesme yapildigi belli olmadigi için burada ahkam kesmek kadar saçma bir sey yok. ama ilgili protokolun temlik edilmesiyle emlak konuta giren çikan bir sey yok, sozlesme tamamen galatasaray ile denizbank arasinda. (temlik islemlerinde alacaklinin alacgini temlik ettirmesine borçlunun diyecegi hiçbir sey yoktur). emlak konut'un sozlesmeyi feshetmesi ve bunu kolayca yapmasi zaten iki tarafin da dogan herhangi bir yukumlulugu karsilamadigi için mumkun. burada para mevzuu tamamen gs ile banka arasinda, protokolun iptal olmasiyla gs'nin bankaya karsi yukumlulukleri ne olacak asil mesele bu, bu konuda da herhangi bir bilgi yok.
ilgili kap açiklamasi burada :
ana ortağımız galatasaray spor kulübü derneği (dernek) ile emlak konut gayrimenkul yatırım ortaklığı a.ş. arasında 27 aralık 2016 tarihinde imzalanan protokol kapsamında dernek tarafından ilgili protokolün temlik edilmesi sonucu dernek tarafında 341.805.169 tl tutarında finansman sağlanmıştır. ilgili tutarın 315.228.864 tl tutarıyla şirketimizin çeşitli bankalardaki anapara ve faiz borç ödemeleri, 14.339.766 tl tutarıyla ise dernek'in banka anapara ve faiz borç ödemeleri yapılmıştır.
proje gerçeklesmedigine gore emlak konut'tan muhtemelen tek bir kurus çikmadi. bilip bilmeden, çek mek falan, nerden çiktiysa bu konu. gazeteciler bilip bilmeden çek, kirdirma gibi kelimeler kullandi diye millet kuyudaki tasi çikarmaya ugrasiyor. galatasaray emlak konut'tan nakit veya çek almadi, emlak konut çekiyle gidip bankaya teminat vermedi. protokolden dogan bir alacagi temlik edip kredi aldi. aradaki farki sezemiyorsaniz yorum yapmayin, banka ile gs arasindaki anlasma konusunda herhangi bir bilginiz yoksa da bos yapmayin. bekleyip gorecegiz ne olacagini. -
dennis bergkamp'ın newcastle united'a attığı gol
bergkamp'in bu topu oylesine bala gote kontrol ettigini dusunuyorsaniz gidip youtube'da herhangi bir bergkamp videosunda yaptigi top kontrollerini izleyin. (karsima ilk çikan bu oldu ama daha iyisi vardir). adamin kariyeri boyunca bir eli balda bir eli gotteymis demek ki.
-
galatasaray müzesi vs beşiktaş müzesi
ne oldu da 1984'te galatasaray'in muzesi bir anda digerlerini sollamaya basladi? bunu merak ediyorsaniz sizi suraya alalim : (bkz: jupp derwall)
-
abdullah avcı
uç buyukler arasinda en farkli galibiyetini muhtemelen 4-0 ile galatasaray karsisinda almistir. iki sezondur da çok kritik anlarda çelme takmistir. totalde diger takimlara gore galatasaray'dan daha az puan almasinin oyunla, yatisla, kendisinin tuttugu varsayilan takimla alakasi yoktur. genelde ibb'nin yukselis zamani galatasaray'in ligi tekrar domine ettigi 2011-15 yillari arasina denk geldi, o donem galatasaray derbileri de kazaniyordu. iki sezondur galatasaray kotu, ibb bile yeniyor.
bir de 2011 oncesinde bir iki maç var, ozellikle olimpiyatta 0-3 galatasaray'in kazandigi bir maç, bakmasini bilen goz gorecektir ki o donem kendisinin oynattigi rakibi paralize etmeye yonelik futbolun galatasaray'a karsi tutmamasinin sebebi, o donem galatasaray'in sahadaki dizilisinin, abdullah avci'nin yarattigi saha parsellemenin panzehiri gibi bir sey olmasiydi. nedir bu dizilis? avci'nin saha dizlisinin iki guçlu tarafi var. futbolun evrildigi tek forvet veya uçlu on hat (iki kanat bir forvet veya 4-3-3'teki gezgin ileri uç) genelde merkezde bir adamin olmasini sagliyor. avci bu adami klasik alan savunmasinda karsilamak yerine ikiliyi sikistiriyor, boylece tek oyuncuyu adam adama savunma yapmak zorunda kalmadan neredeyse surekli iki stoperden biriyle bas basa kalmasini sagliyor, yardim da yakinda. stoperlerin etrafindaki bu açigi bekleri de hafif içeri çekerek kapatiyor. kanat savunmasinda surekli çok çaliskan iki oyuncusu oldugu için bekler de çizgiden uzaklastiklarinda yalniz kalmiyorlar. yerlesik oyunda iki hatti net olarak goruyorsunuz ve kompakt biçimde deplase oluyorlar, hatlar arasi kosu zamaninda da kanat oyunculari defansi 5'liyor veya 6'liyor.
galatasaray fatih terim'in 3. donemindeki fener maçindan itibaren olsun, daha once baros - nonda - kewell - arda - hakan - necati - lincoln gibi futbolcularin bulundugu sezonlarda olsun, rijkaard donemi hariç nerdeyse surekli çift forvet + 2 kanat oyuncusu veya tek forvet oynasa dahi forveti hucumda çiftleyen bir serbest oyuncuyla oynadi. pino'nun tek forvet çiktigi bazi maçlar da istisna. (o donem fener ise aykut 4-3-3'e geçene kadar kati bir 4-4-alex-1, besiktas ise genelde 4-5-1 / 4-2-3-1 seklinde oynuyordu)
bu durumda merkezde tek oyuncuya yogunlasamayan ibb stoperlerinin oyunu sikistirma stratejileri tamamen çokuyor, mecburen arayi açiyorlar. alan savunmasinda da bir oyuncunun kademesine girince diger forvet bos kaliyor. beklerin içeri girerek oyunu enine daraltmasi, toplam 4 tane hucum hatti oyuncusunun oldugu rakibe karsi yeterli olmuyor çunku iki taraftan da sizi çeken oyuncular var. dikkat edin, ibb'nin galatasaray'dan yedigi seken top veya alan paylasim hatasinin oldugu yiginla gol vardir. çunku genel açidan iyi yerlesen ibb o donem birebir kalitesi dusuk oyunculardan olustugu için kademe anlayisini sifirladiginizda birebirde gs kalibresindeki forvetlere karsi mala bagliyordu.
bu sezon galatasaray'i en beter kilitleyecek takim yine muhtemelen basaksehir olacaktir. çunku artik false nine'a karsi bile onlem almayi biliyorlar ve tek forvetli veya uçlu hatli takimlara karsi alan paylasimini kusursuz yapiyorlar. galatasaray hucum hattinda degisiklige gitmez veya ilk uç haftaki gibi orta sahadan hatlar arasi bosluk degerlendirecek kosulari yapamaz ise, basaksehir'i yenmesi tamamen oyun için bireysel hatalara kalir. ama geçmis yillara nazaran oyle kolay kontraya da çikamaz, tipik 0 / 1 gollu maçlar olur.
nasil ki senol gunes 4-4-2'nin panzehiri gibi bir takim yaratip 1'li dizilislere karsi zorlaniyorsa (hatirlatmak gerekirse terim 2011 sonunda 2 forvete dondukten sonra arena'da iki sezon boyunca - super final dahil - yenemedigi tek takim gunes'li trabzonspor'du, senol gunes evindeki maçlari da galatasaray'a tamamen gereksiz bir ozguvenle oynayip ozunden dondugu için kaybetti), avci'nin da oyun yapisina ters gelen bazi dizilisler ve oyunlar vardir. bu kadar basit. -
22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçı
benim de keyfim ne zaman yerine geliyor biliyor musunuz? fenerliler durmadan johnson'un gol attigi maça siginarak boktan futbolla bile kazanabilmekle avunduklarinda.
boyle futbol mucizeleri her zaman olabilir, belki bu hafta sonu da olabilir. ama bu galatasaraylilarin uykusunu kaçirmaz. çunku bizim istegimiz o maçta oldugu gibi, 3-1'lik maçta oldugu gibi hatta super finaldeki kaybettigimiz maçta oldugu gibi futbol adina guzellikler sergileyen, gumbur gumbur oynayan bir galatasaray. ve biliyoruz ki boyle bir galatasaray muharebeler kaybetse de savasi kazanir, sonuca ulasir.
her sezon aziz diye inleyip eninde sonunda bu saçma sapan futbolla avundugunuzda kazandiginiz derbilerin size hiçbir sekilde uzun vadede bir sey kazandirmadigini hatta camianizin muthis potansiyelini sinirladigini, futbol adina gelismenizi engelledigini goremez hale geliyorsunuz.
bizim korkumuz silik futboldur, futbolsuz maglubiyettir, alinik tavuk gibi anlamsiz hareketlerdir. gumbur gumbur oynayacaksa takim, sonucu ne olursa olsun basimiz ustune. çunku bu tarz maçlarin oynandigi her sezon sonu hikayesini, daha yazmaya gerek kalmadan biz içimizde okumasini biliyoruz. sonunda mutlu mesut olan biz oluyoruz, size yine aziz kaliyor. -
arda turan'ın galatasaray'a transfer olması
sezon basinda da donus haberleri cikti ve taraftarin tepkisi yeterince olculdu. olctuklerini okumayi beceremiyorlarsa sonucu hatirlatayim : sen gelme ulan adam.
-
27 eylül 2017 psg bayern münih maçı
bayern taraftari "75€ a ticket? we are not neymar" diye pankart hazirlamis.
:)) -
sinan güler
galatasaray'a kaybettirdigi maç sayisi çok ama kazandirdigindan çok mudur bilemem. onemli de degil. sinan, yanlis transfer politikalarinin, saçma kadro yapilanmalarinin guard rotasyonunu 2 ayda bir degistirdigi galatasaray'da aslen gorevi olmayan seyler yapti, yapmak zorunda kaldi. sinan'in gs oncesindeki kariyerini ve profilini hatirlayan herkes bu degisimi alkislamak zorunda. bence kendisinin çok fazla sorumluluk almayacagi takimlara gitmesi pek de sorun degil, zaten baslarda oyle bir oyuncuydu, son senelerde geçirdigi evrimle daha duzgun bir kadroda ayni isleri yipranmadan yapabilir, çok da iyi katki verebilir.
aldigi paranin fazlaligi kendisini ve kulupleri baglar, sonuçta sinan'in yan gelip yattigi yoktur, para prim için oynamamazligi yoktur, hatta 3 ay maas gormeden takimi suruklemisligi vardir. hiçbir insan daha iyi sartlar edinme ihtimali karsisinda zaafiyetsiz degildir, bunun disinda kalan her sey için sinan ornek bir karakter, ahlakli bir sporcu, muazzam bir insandir. gerçekten galatasarayli olup olmamasi da umrumda degil, bu kulupten aldigini misliyle sari kirmizi parçali formaya hediye etmis, sanli formanin sayginligini en ust perdeden hareketleriyle sozleriyle adeta haykirmistir, bu subenin daima hatirlayacagi bir isim olarak galatasaray tarihine adini kocaman harflerle kazimistir. malum takima degil, euroleague sampiyonu fenerbahçe'ye gitmistir, yolu açik olsun. eger ipekçi'de (gerçi ipekçi de kalmadi gelecek sezon) hak ettigi sekilde karsilanmazsa galatasaray camiasi gerçekten aynaya bakmak yerine en derin kuyudaki yansimasinda bogulmayi hak ediyordur. -
jan olde riekering
(bkz: everyday i'm riekering)
-
osman gazi köprüsü
oresund koprusu daha pahaliymis.
osman gazi: 2,7 km - 88 tl
oresundbron: kopru kismi 7,8 km + adacik yolu + kopenhag çikisina dogru tunel: toplam mesafe yanlis hatirlamiyorsam son çikistan giseye 22 km - 176 tl.
insan tabi gitmeyince iki tikla oresundbron 8 kilometrecik bir sey saniyor, adamlar oraya bir de deniz alti tunel kazmislar ve ucret tumunu kapsiyor.
abi kiminle dalga geçiyorsunuz siz yahu ? -
wesley sneijder
esege altin semer de vursan esek yine esektir deyimindeki altin semer. gerisini kurcalamayayim, canim aciyor.
-
wesley sneijder
sol icte oynarken verimim dusuyor diyenlere karsin on libero oynayip agzini acmamistir, sahadan cikarken formasini yere atmamistir, ceza sahasina kadar adam kovalamisligi vardir, mac hosuna gitmeyince ofsaytta dolasip takimi sabote etmemistir, sadece iyi calismiyoruz demistir. aynisini iddia eden taraftara "gaza gelip takimi baltaliyorsunuz" diye cikisan sivri zekalilar gercekler apacik ortadayken dogru soyleyen ve takimin en onemli konumundaki futbolcuya mana bulup baskalarini itham ettikleri hatayi yapiyorlar. akil fikir.