ben, beşiktaş - fenerbahçe maçını izlemedim. hakkında bir şey de yazmadım. o sürede bu çatışmayla ilgili haber almaya çalışıyordum internet üzerinden. o yüzden bu başlığa bir şey yazmaya hakkım vardır sanırım. (!)
neye isyan ediyorsunuz? anlamadım ki amk! ne yapmamız gerekiyor? balkona çıkıp bağırayım mı? sokakta tek başıma teröre lanet mitingi mi düzenleyeyim?
eskiden böyle haberleri aldığımda ağlardım. ne kadar teröre lanet mitingi varsa işimden gücümden kaçıp katılmışımdır. ulan, şu anda ise haber bile alamıyoruz!
"açılım yapmayın" dedik, kandan beslenenler olmakla yaftalandık! "suriye politikası yanlış" dedik, esad köpeği olmakla yaftalandık! şimdi bir şey söylemeyince yine suçlu biz oluyoruz! anlamadım ki amk! hayır, bir şey bilmiyoruz ki yorum yapalım.
buraya yazmayıp maça yorum yazanlara kızıyorsunuz ama bu çatışma bilgisi ortaya çıktığından beri çok zaman geçti. bunun üzerine maçı oynatanlara neden laf edemiyorsunuz? göt yemiyor mu? ona götün yemiyorsa, buna da laf etmeyeceksin!
her şeye rağmen tekrar soruyorum; ne yapmamızı bekliyorsunuz?
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. 1 mart 2018 afrin'de 8 askerimizin şehit olması
-
2. blu tv puhu tv ve netflix'i denetleyeceğiz
salak, lan, gerizekalı gibi kelimelere sansür, "uygunsuz" sahnelere makas gelecek ama ertuğrul gazimiz hainlerin kellelerini devlet televizyonunda kesmeye devam edecek. çünkü vatan millet sakarya ve dindar nesil <3 akp.
-
3. kanuni sultan süleyman salağın tekiydi
katıldığım tespittir..
ilaveten her beynin bu tespiti anlamasını da beklemiyorum. hocanın derdi şu; piri reis o kadar büyük bir düşünürdü ki kendisini anlayabilecek bir padişah zamanında doğmuş olsaydı osmanlı adına her şey çok farklı olabilirdi diyor. bu noktada da tarihten öç almak istercesine kanuni’ye küfrediyor. olabilir böyle şeyler büyütmeyin..
ek not: favlar için teşekkür ediyorum meseleyi sadece basit görmeye çalıştım. yeşillendirip soru soran arkadaşlar için yazdım bu notu. çok ayrıntı ve daha özel bir sorunuz yoksa lütfen boş yere yeşillendirmeyin.. -
4. 1 mart 2018 beşiktaş fenerbahçe maçı
maçtaki bütün kırmızı kartlar doğru, onu söyleyim baştan.
öncelikle alper potuk'un iki tane pozisyonuna gelelim. birincisi skandal ofsaty kararı. ikincisi kırmızı kart. geçen sene aynı pozisyon olmuştu. sözlüğün yarısı(ki onlar beşiktaş'lı) van persie'ye kendini yere attı diye ana avrat küfür ettiler. bu maçta aynı şeyi tolgay yaptı. hiç kimse çıkıp tolgay'ın anasına avradına küfür etmedi. alper de kırmızı gördükten sonra çıldırıp beşiktaş'lılara saldırmadı.
gelelim q7 denen mahalle karısı. çok açık bir şekilde yumruk atıyor. kırmızıyı gördükten sonra hala daha saldırıyor. pepe'nin net sarı kartı kaçtı. volkan'ın da 2. sarıdan kırmızı görmesi lazımdı.
medel arkadan forma çekti. sarı kart verilmedi.
fenerbahçe'ye ve beşiktaş'a verilmeyen penaltı var. iki pozisyon da net penaltıydı.
volkan kırmızı görmeden önce, top dışarıdan çevrilmişti. yani aut olması gerekiyordu. bu pozisyonda volkan gereksiz itiraz etti ama haklıydı.
valbuena'ya çift dalındı, kart çıkmadı.
bu pozisyonları tarafsız olarak değerlendirebilen bir tane beşiktaş'lı çıkmadı. çıkmaz zaten. artık daha da efendilikten bahsetmeyin. yerim böyle efendiliği. tiner çekip salya akıtarak futbol seyretmeye devam edin.
benim biraz da dikkat çekmek istediğim konu, her iki takıma da benzer şeyler oldu. ama hem futbolcular hem de taraftarlar tarafından verilen reaksiyonlar. bariz bir şekilde fark var.
fenerbahçe: not -
5. aykut kocaman
basın toplantısını şimdi izledim. çarşı grubunun 'köpek' benzetmesi için:
-'beni; bu dünyada bizimle yaşayan başka bir canlıya benzettiler. evimde o canlılardan biriyle yaşıyorum: hiç gocunmadım.'
demiş adam. -
6. taş gibi kızı kültürsüz diye terk eden erkek
kibirin estetikten ustun gelmesiyle aciklanabilecek dogal secilim olayi.
24 yasinda turk dizisi izleyip arkadaslariyla tek diyologu dedikodu veya moda olan bir kadin benim cocuguma nasil kulturel bir miras birakabilir?
birakamayacagi icin seksi de gelmiyor. -
7. para sıkıntısı olmasa iştigal edilecek meslekler
çaycılık ulan. boşları al, boşları doldur. arada bir bitki çayı isteyen yöneticiye limonlu bir bitki çayı. gün içerisinde kahve krizine girenlere türk kahvesi. mutfakta çamaşır suyu dolu olan bir bulaşık kabı ve tabii sarı bez... oh mis ne income var ne outcome. girip çıkarken millete kulak kabartarak epey bir birikimde yapmış olursun. mesela aslı'nın yeni sevgilisi ondan çok daha genç birisiymiş... devamı bir sonraki bitki çayı servisinde.
-
8. ricardo quaresma
sadece 5 gün içinde 17 yıllık futbol kariyerinin özetini geçmiştir.
-
9. otuzluk abilerden genç sözlük kızlarına öğütler
saçınızın ucu kırılsa,
kendine dert edecek
adamları sevin..
merhamet bir adama yakışan
en güzel şeydir.. -
10. volkan demirel
takımını satmış hain, itici, poşet kaleci.
edit: aşağıda bir arkadaş eyyamla atıldı demiş. bunlar da her şeye fetö diyenler gibi eyyam eyyam demeye başladılar. fırat iki defa daha atabilirdi volkan'ı ama hep uyardı. en son atıldı haklı olarak. -
11. seni neden işe almalıyız
türkiye'de bu soruya adam gibi cevap vereni ukala bu diye işe almazlar. türkiye'de bu soruya cevap vermeyen işe alınır.
diyelim ki şu yukardaki cevabı verdiniz.. yani şu : "çünkü allah ne verdiyse yardırıp size daha çok para kazandıracağımı düşünüyorum. siz ne kadar çok kazanırsanız, benimlede aynı paralelde paylaşacağınızın bilincindeyim".. hah, işte bu cevabı verirseniz türkiye'de hiç bir işe giremezsiniz. çünkü türkiye'deki şirketlerin % 99 'u değil % 100'ü hakettiğini isteyecek adamı sevmez. nefret eder, iğrenir.
şöyle bir izlenim vermelisiniz : " çok ama çok sıradan, sakin, herhangi bir fikir üretemeyecek, aşırı mütevazi, asla ne derlerse desinler patlamayacak, kendini hiç ama hiç geliştirmeyecek, şirkete en ufak katkısı olmayacak ve kimse ile tartışıp kavga etmeyecek "
bu yukarıdaki tipi çizin ve her işe girin... ingilizceymiş, üniversiteymiş hiç umurlarında değildir. illaki lise mezunu ve memnun oldukları birini örnek verirler ve derler ki bak bu bizim şu adam lise mezunu her işi yapıyor..
şirketlerdeki insan kalitesi insan kaynakları müdürünün kalitesinden fazla olamaz % 80 şirket böyle. kendisinden üstün olduğunu hissettiği an işe almaz.
zaten türk şirketlerinde efendimli, beyli, hanımlı, sizli bizli konusmaktan iş yapmak imkansızdır. kimse kimseye güvenmez, fikrini dinlemez, fikir diye bir şey yoktur zaten. öyle bir kavram yoktur..
şirkette en çok zam alanlar hiç bir iş yapmayanlardır. bunların ellerinde sürekli bir fatura ya da şirkete ait bir belge, ya da excel tablosunun çıktısı vardır. ellerinde bu kağıdı sallaya sallaya akşama kadar şirkette gezerler, eğlenirler , çay içerler falan. ama hiç işleri olmadığı için ve gezindikleri için de genel müdüre yalakalık yapma olasılıkları çalışan kişisen 10000000000000000 kat fazladır. yalakalık yapmasalar bile elllerindeki kağıtla ordan oraya çalısırmış ve bir yere gidiyormus iş için hissi vererek genel müdürün gözünü boyarlar. yıllık zam açıklanır bu tipler % 30 sen % 5 alırsın..
% 99'u değil şirketlerin % 100'ü yav biz yeteri kadar büyüyemiyoruz, bir şeyler eksik diyerek hayıflanırlar ve bazen farkına varır gibi olup çalışan kalitemiz kötü derler..
aslında kaliteli çalışanları vardır. ama bu kaliteli ve şirketin cirosunu ya da ne istiyorlarsa onu 3'e katlayacak kapasitededirlerdir ama şirket onlara değer vermeyince onlar da bilerek şirkete bir şey katmazlar. ne kadar ekmek o kadar köfte mantığı.
yıllar geçer. bu şirkete hiç bir şey veremeyecek kapasiteki elinde kağıtla dolaşan kalitesiz çalışanlar müdürlüğe kadar çıkar. kaliteli elemanlar zaten işi bırakmıstır. böyle gider.
bu yüzden dünya markamız yok.
daha şu yazdığımın 50 katını yazarım.daha neler neler var. ama yoruldum..
isterseniz devamını getiririm. -
12. ekşi itiraf
yaklaşık 10 saat sonra anne olacağım..
-
13. 2 mart 2018 yunan askerlerinin tutuklanması
insanlıktan nasibini alamayanlar, kendi elleri ile besleyip büyütüp hainlik yapmalarına izin verip, sonra ellerinden kaçırdıkları pisliklerle karda yolunu kaybeden askerlerin takasını umar.
insan olmayı öğrenemeden gideceksiniz. -
14. toplum eleştirisini en iyi yapan film
(bkz: dogville)
"bazı insanları eğitemezsiniz, onları kötülük etmemeye ikna edemezsiniz. kötülüklerini suratlarına vurunca sadece inkar etmez, sizden daha da nefret ederler. onları görmezden de gelemezsiniz. cezalarını haketmişlerse haketmişlerdir ve merhamet her zaman en doğrusu değildir, en güzeli de değildir ve en ahlaklısı hiç degildir. size kötülük edenleri mazur görmek, onlara anlayış göstermek, onların içindeki şeytanı ancak besler, büyütür. affetmek belki de o insana yapabileceğiniz en büyük kötülüktür."
-new york times
trier ortalama bu mesajı veriyor filminde. asosyallikten antisosyalliğe geçmek için başucu kitabı niteliğinde tokat gibi film. adeta bir kılavuz.
plase olarak da (bkz: a clockwork orange). -
15. 2 mart 2018 yemeksepeti rezaleti
eksik turşu yüzünden kendini ac bırakan yazarin gereksiz öfkesini anlatan şikayet.
rezalet puanım ; 0 -
16. 14 yaşındaki öğrencisiyle ilişkiye giren öğretmen
-
17. otuzluk ablalardan genç sözlük erkeklerine öğütler
alınmaması gereken tavsiyelerdir. yazar kendi cinsiyetini nasıl savunuyor görüyorsunuz hediye alın ilgi gösterin, sadık olun, zeki olun, güldürün. tam bir meriç olduğunuzu gösterin ki en yakın zamanda kendisine öküz gibi davranan biriyle size boynuz taksın. fazla ilgi ile ancak kaybeden tarafta olursunuz beyler.
hala farkında değilseniz.
(bkz: the red pill) -
18. türkiye'ye nükleer saldırı olursa harekete geçeriz
rusya "gel len bizdensin" demiş.
-
19. bir kadının canını en çok yakan şey
sevgilisinin/eşinin/partnerinin kendisinden önceki ciddi ilişkisine daha fazla değer verdiğini fark etmek.
kocamın hayatındaki en önemli 3 şeyden 4ü fenerbahçe, öyle bir bağ var aralarında. bu akşam ben lavabodayken benim duymadığımı zannederek görümcem ve kayınvalidem arasında şöyle bir konuşma geçti:
g: fenerbahçe atkısını çıkarmış yine senin oğlan.
k:hee evet sabah soğuktu ya.
g:100.yıl için aldığım atkı mı bu?
k:yok onu betüle verdi ya. kız buna küçmüştü maç muhabbetine bizimki de ondan değerli mi diyip kıza vermişti atkıyı.
g: thequeenisdead nerde ya duymasın ayıp olur. sen de bağıra bağıra anlatma.
bu adam benimle fenerbahçe maçı izlemiş adam değil. kaç kere tartıştık maç yüzünden... benimle fenerbahçeli battaniyesini bile paylaşmıyor zorda kalmadıkça. acıttı be. -
20. günde 3 litre su içen yürüyen damacanalar
vücudun seni su içmen için uyardığı an artık sona geldiği andır. sanıyorsun ki suyu ancak kendin için içmelisin, ulan içinde yüzlerce yapı var haberin yokken suya ihtiyaç duyan.
az su içmek tüm sağlık problemlerinin başıdır, başın ağrıması, deride kabarma, kaşıntı dahi susuzluğun sonucudur desem çıkıp küfür edersin.
öte yandan 3 litre çok mu lan it? -
21. çaylak onay listesi
sonunda içinden çıkmayı başardığım listedir. sürekli bu başlıktaki saçma sapan entrylere bakıp ''ulan bu herif bile yazar olmuş biz hala bekliyoruz'' diyordum. şimdi söz konusu ''o herif'' ben oldum. hayat ne garip.
siteyi takip etmeye başlayalı bir 10 sene olmuştur. ama üye olmak nedense pek kafama yatmıyordu. ilk üye olup çaylak entrylerimi girdiğim zamanlarda kpss ile uğraşan tembel bir üniversite öğrencisiydim; şimdi ise bir öğretmen. atanamayana kız falan vermiyorlardı da, belli ki ekşi de yazar yapmıyormuş aq.
cümleten merhabalar... -
22. jeremain lens
30 yaşında ve 2022ye kadar sözleşmesi var. adam geçen sene hayatının yatırımını yapmış.
-
23. dennis bergkamp'ın newcastle united'a attığı gol
bergkamp'in bu topu oylesine bala gote kontrol ettigini dusunuyorsaniz gidip youtube'da herhangi bir bergkamp videosunda yaptigi top kontrollerini izleyin. (karsima ilk çikan bu oldu ama daha iyisi vardir). adamin kariyeri boyunca bir eli balda bir eli gotteymis demek ki.
-
24. kakasını haftada bir kez yapan insan
metabolik zip'i keşfetmiştir.
sıkıştır,sıkıştır...nereye kadar? -
25. 2 mart 2018 savunma bakanının 157 şehit açıklaması
116 öso'lunun niye bizim şehidimiz sayıldığını anlayamadığım açıklama. adı üstünde özgür suriye ordusu mensubu değil mi bu kişiler ?
-
26. fenerbahçe'nin faule ve kaosa dayalı oyun planı
hepsine bakmadım ama volkan’ın sevinci için (volkan’ı tasvip etmiyorum) taraftarlara helal olsun ikidir sahaya inmedikleri için yazılmış. yazıyı yazanın mantalitesini anlamanız için söylüyorum.
-
27. ferdi tayfur denince akla gelenler
rahmetli babam.
ne çok sever, ne çok dinler, ne çok izlerdi.
nur içinde yat. -
28. bir kadın susuyorsa yapılması gerekenler
bişey yapmayın. belki de muhabbetiniz sarmamıştır, canı konuşmak istemiyordur amk. kadının tavrına göre sürekli pozisyon alıp dengenizi iyice bozmayın.
deneyim paylaşmak istiyorum. bir kadın sürekli susuyordu, ben de mütemadiyen suçluluk duygusu içinde neyi olduğunu soruyordum, agresyona dönüşüyordu suskunluğu. şiir gibi oldu ama harbiden bu bir oyun döngüsü haline gelmişti. bir gün, bana derdini söylemezsen bir daha neyin olduğunu sormayacağım, dedim. çünkü benim yüzümden olan bir şeyden dolayı bana susuyordu. o şeyin ne olduğunu bilmediğim için sürekli kaygı halindeydim-bu sefer ne yaptım acaba! bir süre sonra dengem bozulmaya başladı h harfini söyleyemeyen trakyalının sesli harfle başlayan her kelimenin başına h harfini yapıştırması gibi suçluluk duygusu üzerime yapışmış kalmıştı. sıkıldım. yazdığım şeyleri söyledim ve bir daha sormadım. uzun zaman birlikte sustuk, bir gece dayanamadım ve neyin var, dedim. boşanmak istiyorum, dedi. peki boşanalım o zaman, dedim. boşandık. bu olayın en kötü tarafı yıllar boyunca sürmesiydi. bu nedenle bir kadın susuyorsa o topa girmeyin, o oyuna dahil olmayın açık iletişimi ilişkinin başında yapılandırın. -
29. kocaya kereviz yedirme sanatı
askerliktir efendim.
askere gidinceye kadar hayatım da kereviz ve pırasa yemedim. bu yemeklerin kokusuna bile tahammülüm yoktu.
bu alışkanlığım askerliğimin ortalarına kadar da sürdü, annemin yaptığı pırasayı,kerevizi ağzına sokmayan ben askerde ki mevlam affetsin kusmuk gibi pırasayı mı yiyecektim.
ta ki bir haftalık bir intikalin neticesine kadar.
bir hafta boyunca sürekli konserve yedik haliyle, bu intikallerin dönüşü planlı olduğundan birliğe geri geldiğimizde harika yemekler olurdu. afiyetle yerdik hem yorgunluk hem de sıcak bir şeylerin mideye inme arzusu kurt gibi yedirir insanı.
ama bu sefer öyle olmadı, plansız bir dönüş sonrası yemekhanede sadece pırasa bulduk. yanın da hiç bir şey yoktu. sıcak suya ekmek banıp yiyecek bünyem tabldotun dört yerine de pırasa koydu.
inanılmaz bir iştahla yedim.
aklıma annemin yaptığı zeytinyağlı portakallı kerevizler, zeytinyağlı havuçlu pırasalar geldi.
ben o gün bu gündür önüme pırasa ve kereviz geldi imi gömülürüm abi hiç sorgulamam.
eşim yoğurtlu,cevizli kereviz salatası yapıyor yerken kendimden geçiyorum.
pırasa,kereviz mi dünyanın en mükemmel yemekleri. -
30. 1 mart 2018 beşiktaş'ın verilmeyen penaltısı
maç boktan ve önemsiz, skor maçı bitirmeye elverişli olduğu için es geçilmiş penaltıdır.
-
31. evin tavanı benim mi üst kat komşunun mu
sabah sabah benim gibi muhafazakar komünistleri sevindiren bir soru. senin tavanın senin tavanın; senin tavanın komşunun tabanı olduğu için de komşunun tabanı komşunun tabanı oluyor. hülasa hepimiz kardeşiz.
-
32. güvenlik görevlisinden tertemiz dayak yiyen kadın
oha herkes dayak atanı övmüş
yuh yani.
kadın ne kadar bağırıp çağırsa da kimseye dokunmuyor, itmiyor
yani kişisel alanı ihlal etmiyor.
güvenlik görevlisi adeta bir 'school bully' kıvamında önünden geçerken eliyle suratını itiyor.
yani, ilk saldırıyı güvenlik görevlisi yapıyor. bu suçtur.
peki kadın ne yapsın, kendini savunmasın mı..elini kaldırıp napıyosun sen kıvamında kendini korumaya çalışıyor, ama bakıyorsunuz iki güvenlik görevlisi "uff saçıma dokundun" dercesine, bu sefer daha büyük hışımla saldırıyorlar kadına.
kadını yere seriyorlar ve yumruklara boğuyorlar
biri tekmeliyor.
haliyle kadın birkaç saniye içinde bayılıyor.
kavga öncesinde adeta dalga geçercesine, kadının önünde tuhaf şekilde dans etmelerini hiç saymıyorum
bildiğin, güvenlik görevlilerinin estirdiği terör var burda.
ve siz övmüşsünüzbu kadınları.
aferin. -
33. istanbul'da yaşayanların keşke olsa dediği şeyler
daha fazla gülen yüz, güvenilir insanlar, yeşil alanlar, taze meyve sebze, sıfır trafik, kira bedellerinin düşmesi, sevgi, saygı, hoşgörü.
-
34. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı
psikolojiden anlayan (lafta degil akademik bilgi vs.) 30+, yardimci olmayi can-i gonulden benimsemis, esnek konusma saatlerine ayak uydurabilecek, takim ruhunu benimsemis, dislerini fircalayan öhm şey bu olmadi galiba / işte neyse bir arkadas araniyor. cvlerinizle basvu ahh pardon yani mesajiniz var yeşili. bekliyorum.
-
35. 2. dünya savaşına girmemenin bedeli
teknik olarak türkiye'nin yapmadığı eylem ve ödemediği, büyük olasılıkla var olmayan bedel.
23 şubat 1945'de türkiye, almanya ve japonya'ya savaş ilan etmiştir. bu sayede san francisco konferansına davet edilerek bm kurucu üyelerinden biri olarak yeni dünya düzeninde kendini güçlü bir konuma almıştır.
fakat 1944 yazına kadar türkiye çok başarılı bir denge politikası izlemiştir. 1941'de imzalanan türkiye-almanya dostluk anlaşması ile nazilere karşı kendini güvene almıştır. amerika ve ingiltere'nin türkiye'yi savaşa sokma girişimleri savaşın sonuna kadar başarıyla geçiştirilmiştir.
türkiye, 2.dünya savaşına katılmadığı halde; savaş sonrası amerika'nın komünist düzene karşı yaptığı marshall yardımlarından en büyük paylardan birini almıştır.
türkiye coğrafi ve maddi (seferberlik, ticaret ve dahası) olarak 2.dünya savaşının yarattığı zorluklardan etkilenmiş olsa da başarılı dış politikalar ile savaşa fiili olarak girmeden galip taraflardan biri olmayı başarmıştır.
yapılan hatalar genelde daha sonra izlenen politikalardadır. türkiye, amerika'nın sovyetler birliğine karşı kalesi haline geldikten sonra amerika türkiye'yi istediği yönde şekillendirmek için olağanüstü bir çaba sarf etmiştir. bu duruma izin verilmesi türkiye'nin 1.dünya savaşı sonrası kazanımlarına büyük darbe vurmuştur.
türkiye kendisinden önce gelen osmanlı devletinin'nin hatalarından dersler alınarak kurulmuş bir ülkedir. bu çıkarımlar ve eylemler atatürk ilke ve inkilapları olarak bilinir. bu dersler bilimi, aklı, bağımsızlığı, barışı yakalamayı ve birliği öğütler. kendini türk hisseden herkes türktür. tek yol bağımsızlık ve bilimdir. yurtta sulh önemlidir. çalışkanlık ve etik yaklaşımlar en büyük erdemlerdir. bilim felsefesinin temelinde olduğu gibi herkes kendi doğrusunu bulmayı bilmelidir. otoriteyi bilimsel yaklaşımla sorgulamak her vatandaşın görevidir.
bence aksini öneren her dogma ve düşünce o ya da bu yoldan türkiye'nin bağımlı olarak kalmasını (daha önceleri bağımlı hale gelmesini) sağlamak için ortaya atılmış, kitlelere öğretilmiştir. fanatik düşüncelerle toplum manipüle edilir, cahil bırakılır, kavga ettirilir. böylece türkiye, batının güvenliğini sağlamak üzere düşen görevi yapmak zorunda bırakılır.
ülkeler duygusal değildir. duygusal biçimde iç veya dış politika belirlenmez. dünya kabilelerin çıkar savaşında bulunduğu ufacık bir yer. türkiye kendini oynanmaya açık bıraktığı ve acı dersler ile öğrendiği ilkelerini izlemediği sürece; türkiye ile çıkarları çakışan her ülke bu açıkları kullanacaktır. bu onları kötü, kıskanç veya onursuz yapmaz.
2.dünya savaşı sırasında türkiye'nin izlediği politika dünya literatürüne bir başarı örneği olarak girmiştir. ülkenin birliği ve çıkarları korunmuş ve bu çıkarların savunulması için gerekli her yol izlenmiştir.
ek: savaş sonrası yapılan dış politika hatalarından biri ege adalarının yunanistana bırakıldığı paris konferansına temsilci gönderilmemesidir. fakat bu kendi başına bir deneme/girdi isteyen bir konu.
kaynak:
oliver stone's the untold history of the united states
google'daki ilk sonuç
2 saatlik güzel bir okuma seansı (yaşasın internetin bilgi dolu köşeleri)
ve kendi çıkarımlarım. -
36. zimbabve'nin çin malı prezervatiflere isyan etmesi
-
37. quaresma'nın 16 maç ceza alması
susun gençler tinerci konuşuyor, konuş tinerci.
-
38. sözlük yazarlarının ses tonu
yeni tanıştığım bir müşterimin ifadesi:
"her an şiir okumaya başlayacakmışsınız gibi..." -
39. osmanlı'yı sahiplenmeyen türk
sorun osmanlı'yı sahiplenmeyenlerde değil. sorun osmanlının tüm geri kalmışlıklarını hala sahiplenmeye ve başkalarına sahiplendirmeye çalışanlarda.
-
40. 5 mart 2018 trabzonspor beşiktaş maçı
galatasaraylıyım, şu "trabzonspor galatasaray maçları dışındaki büyük maçlarda oynamaz." lafından gına getirdim. galatasaraylılık bu değildir arkadaş, galatasaraylı adam, takım büyük hakem kıyımına uğramamışsa "rakip niye bizi yeniyor da diğerlerini yenmiyor?" demez, yenildiği zaman suçu kendi takımında arar. ayrıca trabzonspor bu sene fenerbahçe'ye 4, beşiktaş'a da 2 puan kaybettirdi.
maça gelince, trabzonspor'un kaybetmeyeceği maçtır. -
41. josef de souza dias
fenerbahçe'nin en değerli 2-3 oyuncusundan biri. bu performansı devam ederse eninde sonunda premier league'e gidecektir.
quaresma'nın pozisyonunda yumruğu yeyince kendini yere bıraktı. tolgay'ın alper'in hafifçe itmesinde kendini yere bıraktığı gibi.
suçu onlarda aramaktansa alper, quaresma gibi oyuncularda aramak daha mantıklı. beyninizle düşündüğünüzde siz de fark edeceksiniz. -
42. gamze ilgezdi'nin şehit evi ziyareti
anadolu'da yas diye bir şey yoktur. siyah giyme diye bir adet hiç yoktur. gündelik ne giyiyorsan onunla gelirsin.
hatta ve hatta dindar ortamlarda komple siyah giyenler hristiyanlık özentisi olarak algılanır ve garipsenir. sadece geldin ve samimi şekilde acısını paylaştın mı? siyaset yapmaya mı gittin olay budur. -
43. vatan partisi'nin gümbür gümbür iktidara yürümesi
"erdoğan çok yakışıklı adam bayılıyorum ona."-doğu perinçek
(bkz: iktidara yürümek) -
44. sony dünya fotoğraf ödülünü ypg'nin alması
beğendiğim fotoğraftır.
yaşananların tekrarını dilerken en içten samimi duygularımla alayınızın a. koyayım -
45. otostopun oto stoptan çevrildiğini öğrenmek
(bkz: iş) (bkz: kur)
(bkz: iskur.gov.tr) -
46. doğu ekspresi+instagram+şarap+ışıklar
-
47. 1 mart 2018 arsenal manchester city maçı
wenger için yolun sonunun yavaş yavaş göründüğü maç. yıllardan beridir aslında bu sona çoktan ulaşması lazımdı ancak arsenal'in yönetim tarzı arsene wenger ile uyuştuğu için bu günlere kadar gelebildi. lakin bugün bu tribün faciasının açıklanabilir bir durumu yok, zira soğuk hava da çok bahane değil. ingiltere'de daha soğuk havalarda tribünler tıklım tıklım dolar. artık kimsenin sabrı kalmamış bu eziyeti izlemeye gibi gözüküyor. maça gelenler de cefakar kitle muhtemelen.
velhasıl city rencide etmeden rencide etti biraz. daha farklı bir skor da olabilirdi. normal bir kulüpte şu maç sonunda wenger'in kıçına tekme atılır, tazminatı da neyse eline sıkıştırılır gönderilirdi. ancak kulüp arsenal olduğu için zannetmiyorum bu maç o maç olsun ama sezon sonu mutlaka gidecek gibi duruyor artık bu adam. -
48. fenerbahçe
vodafone parkta beşiktaş ile berabere kalınca tesislerde taraftarı tarafından meşalelerle karşılanmış anadolu takımı.
evet bizle beraberlik onlar için başarı.
beşiktaş ise nevzat demir’e sessizlik içinde girmiştir çünkü fener ile beraberlik bizim için başarısızlık. -
49. boş içki şişelerini saklamak
nasıl bi görmemislik?
-
50. beşiktaş
"tff ve hakem kurullarindaki yapilanmalariyla türk futbol tarihinin en büyük tezgahini kurdular. "
onun için de galatasaraylılığı dillere destan yusuf namoğlu mhk başkanı yapıldı...
"hem saha içinde hem dısında akil almaz bir kollama var. bugün oynanan derbide sari kartlik belki 15 tane tekme ve dirsek attilar sadece quaresma kirmizi gördü."
yok 150 tane dirsek attılar. bir ara atiba tribünden hasan ali'ye dirsek atıyordu...
"türk futbolundaki yapilanmalari yetmezmiş gibi başkanlari akp mitinglerinde gezerek ayrica siyasi destek peşinde."
tribünlerinden "adam gibi adam" pankartları açan - yıllardır akp sermayelerinin garip "sponsorlukları" sayesinde ayakta durabilen tipler için çok iddialı sözler bunlar ama yine de ya bir de gezilere gitse...
bak bakalım kimler nerelerde geziyormuş.
"bu düzene baş kaldiran çomak sokmaya çalişan bir tek aykut kocaman var ve bunun bilincindeki taraftari sosyal medyadan aykuta her türlü linci yapiyor."
tespit süper. lütfen aykut kocaman ile ömürlük sözleşme yapın. bak bunu eleştiremiyorum. aykut kocaman çomak sokan süper bir güç. lütfen onu kaybetmeyin. fenerbahçe'nin ferguson'u olsun...
"45 dakika 9 kişi kalan fenerbahçe'yi yenemesine rağmen 9 kişi kalan takıma karşı top tutma yüzdelerini paylaşan ruh hastası taraftarlara sahip, son iki senede onurunu kaybetmiş klup. "
gülüm pazar 9 kişi mi kalmıştınız? adam istediği yüzdeyi paylaşır kamil.
geçen sene beşiktaş'ın kalesine bir tek şutunuz yokken "beşiktaş korkak oynadı, kalemize bir şutu yok" diye aylarca ortalıkta dolanan tiplersiniz en sonunda...
hem bunun "onur" ile ilgisi nedir?
onur konusunda bilginiz olmaması normal ama az açın bakın internetten.
google güzel bir şey. deneyin.
"resmi sitelerden rakip teknik adama " köpek" demeler. whatsapp grupları kurup, ekşi sözlük'te rakip taraftara, takıma, teknik ekibe, futbolculara "algı operasyonu" adı altında türlü rezilikler yapmalar. daha önce de yazdım ekşi yönetimi bu "algıcı"şeref yoksunlarına ne zaman müdahale edecek? "
bunu ispatlamazsan şerefsiz sensin. o kadar net söyleyeyim.
ulan yıllardır ne fikret orman ne şenol güneş başlıklarını boş bırakmazsınız. adamların her kelimesine başlık açar çarpıtmanın kralını yaparsınız.
ama gelip "olgo oporosyono" diye gecenin bir vakti mağdur triplerindeki de yine siz.
sen stadında koca bir camiaya it derken; başka bir maçta köpek resimli balonlar atarken neredeydin?
resmi siteden kimsenin de birine köpek dediği yok. o dediğin bir taraftar sitesi.
bak işte "olgo oporosyono" tam olarak bu.
"tarihe not düşülsün bugun kendi evinde hakemle birlikte 45 dakika 9 kişi oynayan fenerbahçe'yi yenememiş. özelikle ilk yarıda fenerbahçe tarafından hunharca ezilmiştir."
fenerbahçe toplamda 30 dakika bir kişi eksik oynadı.
kaleyi bulan 2 şutunuz var. onlar da gol oldu.
ilk yarı beşiktaş'ın kaçırdıkları, direkten dönen top filan var.
topla oynama %62 ye %38. kaleye şut 21-6. kaleyi bulan şut 6-2. isabetli pas 377-209. pas başarı yüzdesi %82 - %72. korner 10-3. orta 34-6. isabetli orta 8-0.
ne ara hunharca ezdin kamil?
"rakibinin suratına kasıtlı vuran quaresmayı bile savunanlar var. tamam fanatik olun da bu kadarı fazla be. "
kimse q7 si savunmuyor. "o hareketin aynısını önce yapan souza'ya neden kart yok" diyor.
"kaybettiğinde, kazandığında hatta berabere kaldığında bile ağlayan takım. "
bu başlığa berabere kaldıkları bir maçtan sonra yazıyor. ligin ilk yarısı hakemin fahiş hataları ile kazandıkları maçtan sonra bile ağlıyorlardı. 5 gün önce hocaları resmen o maçı anlatıp ağladı.
açıklanamayan fenerbahçe yüzsüzlüğü?
"1 mart beşiktaş fenerbahçe maçının ilk yarısı beşiktaş 1 fenerbahçe 2 bitti. ilk yarıyı fenerbahçe 10 kişi bitirdi. yukarıdaki asalaklara başka sözüm yok."
adamlar o kadar yadırgamış ki bir derbide eksilmeyi, kahramanlık hikayeleri yazmaya başlamışlar. alper ilk yarı bitmeden 1 dakika önce 44 de atıldı.
52-80 arası 10-10 oynandı oyun. var mı kaleye şutun?
ulan altı üstü bir kişi eksikken bir gol atmışsın. hepsi bu.
"orgonozo oloyorlor" diye zırlayanlar 11 dakikada 3 entry girmiş bu arada.
tesadüfe bak..