eline güç ve cezadan muafiyet hakkı vermedikçe bilinemez.
montevida12 profili
-
insan özünde kötü müdür iyi midir
-
mesajlaşılan kadının burç sorması
fizikçi sevgilimin içinde cozur cozur yanan bilim aşkından tanıştığımızda ben soramamıştım. dolaylı yoldan doğum gününü sormuştum.
geçen gün itiraf ettim. bir daha astroloji konusunu açarsam namerdim. canım bilim, oley. oh bilim, yes. e=mc2 fısıldayacağım kulağına.
edit: bilim önceliğimdir, yanlış anlaşılmasın. ufak tefek eğlencelik muhabbetler bunlar. -
kızılcık şerbeti (dizi)
kadına pink dedik, pimp çıktı.
(bkz: hani marjinal bizdik)
yine kahkahalık, rezil bir bölüm, müthiş. laiklik neferim taliban kafalı okul sahibine voleybol şortu konusunda iyi geçirdi. yine ceza gelirse şaşırmam.
her hafta teoman'ın müziği bıraktığı gibi bıraktığım dizidir aynı zamanda.
debe: yahu mis gibi başka entry'lerim var, cuma akşamı kafam iyi, keyfim yerindeyken girdiğim sabah silerim entry'siyle debe'ye girmek de... yazıklar olsun sözlük. -
yataktan kalkar kalkmaz düşünülenler
1. kedinin maması/suyu
2. kedinin kumu
3. kahve demlemek
sonrası güne/moda göre değişkenlik gösterir ama bu üç madde sabittir ve değiştirilemez.* -
çocuğu olmayan çiftlerin çocuk düşünmüyoruz yalanı
çağın her nimetinden köküne kadar faydalanıp işinize geldiğinde "ilkeliz biz yaşasın en temel içgüdülerimiz, erkek çok eşli, üremek içgüdü, özümüzde hayvanız biz" diye akıl satıyorsunuz ya, benim alnımda damar çıktı sizin gibi salaklara maruz kalmaktan.
git mağarada yaşa kardeşim? bırak o akıllı telefonunu, mağara duvarlarına işle kimsenin merak etmediği fikirlerini. paragraf paragraf döşemiş bir de. size açıklama mı yapacak insanlar? herkes size "çocuğumuz olmuyor" demek zorunda mı? ve ayrıca çocuk istemeyenler olarak sizden mi öğreneceğiz ne isteyip istemediğimizi? kendi hayatında döllemekten/döllenmekten başka bir şey başaramamış insanların konusudur başkasının nüfus defterini tutmak.
ben sana neden çocuk istemediğimi anlatsam bile anlamazsın ki. senin için hayat kıytırık bir okul, iş bulmak, "hayırlı bir kısmet", altın saymak, o evliliğin ilk haftası ananın babanın elini öpmeye gitmek, o ziyarette aile büyüklerinin "e bi torun da gelir artık keh keh keh" laflarına yüz kızartmak falan. paran mı yok? aa çocuk evin bereketidir, rızkıyla gelir. çocuk doğar, prens-prenses muamelesi. kral-kraliçesiniz ya. sonra sal çocuğu. şansa büyür o çocuk. liseye gelir, beş klasik sayamaz, bir derin muhabbet kuramaz, futbol konuşur. ama ne yaptınız? çocuk yaptınız siz. soyunuzu yürüttünüz, bravo. kendiniz gibi bir cahili saldınız dolaşıma, kimseye de "kısır" dedirtmediniz. boş zamanlarınızda da başkalarının doğurup doğurmadığına kafa yordunuz. sizin hayatınız bu kadar. küçücük pencerenizden hayatı bu sanıyorsunuz, başkaları da böyle yaşamıyorsa kesin bir arıza var zannediyorsunuz. cahilsiniz, bilmediğinizi bile bilmiyorsunuz. -
ateist biriyle evlenir miydiniz
benim gündemimde bu konular o kadar yok ki 32 yıllık babam agnostik olduğumu yeni öğrendi. ve ben 14-15 yaşımdan beri agnostiğim. sakladığımdan da değil, konuşulmuyor. bizim ailede tanrının varlığı ya da yokluğu konuşulmaz, din konuşulmaz, kimse kimsenin inanç durumunu umursamaz. ailemin evinin kitaplığında dinler tarihi ve tanrı yanılgısı kitapları yan yana duruyor komik bir şekilde. radikal bir ateist tanrıdan en az dinci teyzem kadar çok konuşuyor. sosyal dil kalıpları vardır, örneğin “allah allah” dersin şaşırırken ve üstüne düşünmezsin. buna her defasında richard dawkins'in sol taşağı gibi “heheh tanrı yok ki” diye cevap veren biri beni yorar. böyle olmayan ateistler de var ve onları her yorucu olmayan insan gibi seviyorum. tanrı kavramının altını sürekli çizen insanlar beni yoruyor. kendine inanç durumundan kimlik oluşturan herkes beni yoruyor. her şeyin radikali yoruyor.
siyasal islamcı olmasın yeter.
agnostiklere “ılık ateist” diyen insan da cahildir. onunla da olmaz.
unicornlara inanması tercih sebebidir.* -
hacı sabancı'nın yüksek iş zekası
biz fakirlerin olayı anlaması için araba kiralama şirketinden örnek vermesiyle gösterdiği alçak gönüllülüğünün yanında sönük kalır.
-
kedin olduğunu bir cümle ile anlat
kedim var?
-
yaş ilerledikçe katlanılması zor şeyler
çocuk sesi, çocuk ağlaması, çocuk.
-
vücutçu yalvaç
halter egosu çok efendi bir çocuktur.
-
kadınların şiir okuyan erkeği sevmemesi
çok laf sıfır icraat dönemi kapandığındandır.
nazım da piraye'ye neler yazmıştı, sonuç ortada. -
evlenmek için geçerli ve güzel nedenler
romantikler basmis yine burayi, yaslar 30’u asmaz, eminim.
evlilik bir sozlesmedir. dersin ki “bu kadinla veya adamla bir aile kuruyorum, bu kadindan veya adamdan yapacagim cocuklar da bu ailenin bir uyesidir” aslinda en basit anlatimiyla bu. evlilik erkegi ve kadini madden ve manen koruyan bir muessesedir, bir huduttur. o sinirlar icerisinde artik kadin kocasina her sabah sunum kahvaltilar hazirlar, adam kadina her aksam cicek mi alir bu kisileri baglar.
ama sanmayin ki hayatinizin askiyla evlenip sonsuza kadar mutlu yasayacaksiniz. ask kimyasal bir surec ve son bulmasi kacinilmaz. ask bittikten sonra, erkek veya kadin arzu nesnesi olmaktan cikinca kimse ve hicbir sey size o adamin klozet kapagini yukarda birakmasinin kadini delirtmeyecegini veya bir restoranda kadinin menuden ne yiyecegine bir turlu karar verememesinden erkegin icten ice nefret etmeyecegini garanti etmez. evliligin surmesi ne kadar buyuk bir askla evlendiginize degil, bircok konuda uyum ve kisilerin tolere edebilirligine baglidir.
evlilik nedir? yaslilik donemi icin iyi bir yatirimdir, hayattaki zorluklar icin bir maddi ve manevi bir guvencedir, eger kisiler uyumluysa insanin psikolojisine ve sagligina oldukca katkida bulunabilen bir medeni haldir.
ben bu yasima kadar evliligi umursamamis bir insandim. dolayisiyla karsi cinste sorumluluk bilinci gibi seyleri onemsemedim ve duygularimla yasadim. ne oldu? gotumde patladi arkadaslar. simdi simdi 30 yasima gelirken evliligin, aile olmanin onemini kavriyorum. gercekten hayatta yapayalniz hissettigimde, icimi acabilecegim biri olmadigini dusundugumde 5 sene sonra da ayni yastiga bas koyacagimi tahmin ettigim birinin yoklugunu hissediyorum. ha, koca ariyor muyum? hayir. ben aradiginda bulamayanlardanim. biraz da akisciyim. ama sunu biliyorum ki hayatinizin askiyla degil, en yakin dostunuzla evlenin. konusmaktan ve dinlemekten bikmayacaginiz insanla evlenin, sizi dinlemekten bikmayan insanla evlenin, en guzel makyajli halinizi degil, en dipteki halinizi bilen insanla evlenin, sorumluluk sahibi insanla evlenin.
evlilik bana gore romantizmden ziyade hayata karsi bir guvencedir, en cok da manevi olarak.