bencilceymiş, bak sen.
elindeki maskeleri ve envai çeşit sağlık malzemesini kendi vatandaşlarına vermek yerine, başka ülkelere satıp bir güzel cebini dolduran devlet yöneticilerine ve firmalara sahip bir ülkenin kıçıkırık vatandaşlarına bu hareketin bencilce gelmesi çok doğal.
tanım: kendi ülkesini, vatandaşlarını ve çıkarını düşünen büyük ve güçlü devlet hareketi. saygılar abi.
enemy11 profili
-
abd'den tüm ülkelerdeki sağlık çalışanlarına çağrı
-
avrupa'ya düzensiz göçü yüzde 99 oranında azalttık
normal bir ülkede, şu sözü eden şahsın oyu ilk seçimde %3'e filan düşer.
-
tarihte ilk kez türkiye dostumuz
(bkz: inanma seni sikecek)
-
para sıkıntısı olmasa iştigal edilecek meslekler
(bkz: black books)
-
10 ekim 2017 abd dışişleri açıklaması
şu açıklamaların yumuşama sinyali olduğunu düşünen yazarlar baya güldürdü.
abd dışişleri sözcüsünün basın toplantılarını bütün dünya ciddiyetle takip ediyor ve bu kadın ne diyor??
"anlaşmazlığın çözülmesinde bir adım olarak elçilik çalışanlarının avukatlarıyla görüşmelerine izin verilmeli."
yani?? türkiye'de en temel ve basit hukuk ilkelerinden birisine uyulmuyor, gözaltına alınan şahıs avukatıyla bile görüştürülmüyor. bunu bütün dünya'nın öğrenmesi sağlanıyor.
reisinin biz kabile devleti değilizzz demesinin dünya üzerindeki etkisi 1 birimse, bu kadının bu söylediğinin etkisi 100 birim.
"bu karar elçimizin tek başın aldığı bir karar değildir. karar beyaz saray ve dışişleri ile koordineli bir şeklide alındı"
yani?? bu öyle alelade bir olay değil. üstünde ciddiyetle düşünüldü. abd bütün kurumlarıyla bu kararının arkasında. çocuk oyunu değil.
“john bass’ın türkiye’de görev yapmasından gurur duyduk, kendisi başarılı bir diplomattır.
yani?? sen bizim diplomatımıza kesinlikle laf edemezsin. onun da sonuna kadar arkasındayız.
“abd ile türkiye’nin ilişkilerinin düzelmesi türkiye’nin tavrına bağlıdır”
yani'ye gerek var mı?? -
semih kaplanoğlu
eşi cemaatçi olan birisinin cemaatçi olmayabileceğine inanabilecek naiflikteki güzel insanları görmemizi sağladığı için kendisine minnetlerimi sunuyorum.
herif tabiki 'benim hiçbir parti ile hiçbir siyasi görüşle, hiçbir organizasyonla alakam yok.' diyecek, yok bir de çıkıp 'ben fetöcü'ydüm, şimdiyse akepe'yi yalıyorum' mu desin??? -
fatih altaylı'nın abd tr'ye müdahale edecek demesi
siktir diyenlerdeki boş özgüvene hayranım.
ulan adamın askerini sokmasına bile gerek yok. istediği ortamı adım adım oluşturup sana öyle bir ambargo koyar ki, götünü toparlaman en az 50 yılını alır. petrolün yok, doğalgazın yok, hayvancılığın bitmiş, tarımın bitmiş, kendi kendine yetebildiğin günler çok eskilerde kalmış, ordun yapısal olarak hallaç pamuğu gibi atılmış, liyakat sistemi komple çökmüş, en az 5 milyon yarı insan-yarı vahşiyi ülkene kontrolsüzce almışsın(aç kaldıklarında insan yer lan bunlar.) daha hala bikbikbik hamaset.
böyle bir ambargonun küçük bir örneğini yiyen, doğalgazı olan, senden onlarca kat daha kuvvetli rusya bile zar zor toparlanıyor. sen kimsin ki siktir diyebiliyorsun?? -
i will be president for all americans
kahkaha attıran bir açıklama.
biz bunun türkçe'sini çok iyi biliriz. -
90'lardaki medya özgürlüğü
ne zaman bu konu açılsa, mutlaka bir iki tip çıkıp 'o günleri bizzat yaşamamış olsak, gerçekten özgür medya filan var sanıcaz. pehhh.' diyip müthiş zekasını sergiler.
ulan biz de biliyoruz, medyanın hiçbir dönem tam bağımsız olmadığını, hatta böyle bir durumun hiçbir zaman mümkün olmayacağını.
senin de gayet iyi bildiğin ama bilmezden gelip kendine yonttuğun şey şu: biz 90lar medya özgürlüğünden bahsederken, bunu 14 yıllık akp(rte) tek parti iktidarı dönemiyle karşılaştırarak yapıyoruz. bu kadar basit. o müthiş zekanla bunu anlamamış olman bence imkansız.
ulan adamlar trt, atv, show tv, star, ntv, habertürk, 24, a haber, kanal 7 (3 sene önceye kadar stv, kanaltürk, bugün tv) vs'den oluşan havuz televizyonu oluşturdular. neredeyse bütün haberler, bütün yorumlar tek kaynaktan çıkıyor. kanal d, cnn türk filan da yancı olarak ilave oldu. çok izlenen kanallar içinde geriye bir tek fox tv kaldı. o da ehh işte zaten. tv 8 bile farklı bir kullanım amacıyla havuzun içinde emin olun.
çok satan gazetelerin neredeyse tamamı, aynı tvler gibi havuz medyası oldu. şöyle ucubelikler yaşıyoruz artık:
http://www.insanhaber.com/…31007564629882_4_1_0.jpg
14 sene öncesinin radikal islamcı gazetesi akit, bugün ana akım medyanın bir öğesi olarak kabul ediliyor.
hiçbir tv'de muhalif bir isim tek başına konuk olamıyor, karşısına mutlaka iktidara yakın bir isim oturtuluyor. ama iktidara yakın isimler devamlı olarak tek başlarına konuk ediliyor. muhalif isimler konuşurken, program moderatörlerine bir dikkat edin bakalım, nasıl diken üstündeler, nasıl her salise müdahaleye hazır durumdalar. hiç mi fark etmiyorsunuz?? kör müsünüz??
sansür açık açık uygulanmaya başladı:
(bkz: #61929827)
içeriği neredeyse açık açık devlet tarafından oluşturulmaya başlanan kurtlar vadisi gibi diziler, kod adı koz gibi filmlerle çiğ bir propaganda devam ediyor.
sanatçılar üzerinde hiç görülmemiş kadar yoğun bir baskı var.
rte, 14 sene boyunca tek bir muhalefet lideriyle ortak programa çıkamadı, önünde ip gibi dizilen 3-4 gazeteci müsveddesinin ellerine tutuşturulmuş hazır soruları cevapladı o kadar.
https://www.youtube.com/watch?v=zpruklpq4gk
olm, şu kendimizi az da olsa ifade edebildiğimiz, eskinin efsane şimdinin kıçı kırık sitesinde bile debe listelerine müdahale ediliyor, yazarlar uçuruluyor, yöneticiler çıkıp tek kelime açıklama yapmıyor ya da yapamıyor.
terör saldırılarında en geç yarım saat içinde yayın yasağı geliyor, bütün sosyal medya durma noktasına gelecek şekilde yavaşlatılıyor ve işin kötüsü buna alışıyoruz, alıştık.
şimdi söyle bakalım 90'larda medya özgür müymüş, değil miymiş? -
milli istihbarat teşkilatı
ne millidir, ne istihbarattır, ne de teşkilattır.
-
eser yenenler
çghb'da iki lafı bir araya getiremediği sunumları ve bütün skeçlerde ciddiyetsiz bir şekilde gülüp durması sayesinde ünlü olmuş vasıfsız.