filth0122
profili

  • enes batur

    yazık bi insan, dükkanı iyi yere açmış, keseyi dolduruyor, doldursun, meselemiz değil.

    benim izlediğim ilk psikolojik kışkırtma videosu, kafalar isimli youtube kanalının çektiği videoydu. şuraya link iliştireyim. öncelikle belirteyim, youtube türkiye kapsamında sayılan tiplerden bi bu kafalar'ı ara ara açıp izliyorum, içerik büyük ölçüde çoluk çocuk için ama üçlünün aralarındaki muhabbet benim ilgimi çekiyor, hoş bir goygoyları var. neyse.

    eğer kafalar'ın psikolojik kışkırtmasını izlerseniz; atakan, bilal ve fatih'e "acaba mı lan?" diye düşündürtüyor. olay da buradan sürükleniyor zaten. öyle bir şey olmadığından eminler ama "lan yanlışlıkla arka plana mı attık adamı?" diye akıllarında soru işaretleri oluşuyor. videonun temeli bunun üzerine. ama enes batur'un videosunda enes de amcası da adı gibi biliyor söylenen her şeyin doğru olduğunu. sıkıntılı kısım bu. enes batur denen sosyal medya ünlüsü, sınırı acayip aşmış. çünkü söylenen her şey doğru. kafalar'ın videosunda doğru değil, doğru olsa bile üçlünün arasındaki muhabbet bunu hazmedecek bir muhabbet.

    enes inanarak söylüyor, çünkü doğru. amcası sinirleniyor, çünkü doğru. amcası gitmeye çalışıyor, çünkü biliyor ki enes ünlü olmasa hala mahallesinde takılan sıradan biri olacaktı, yediremiyor kendine. yüzüne vurulmasını kabullenemiyor. belki yeğenini dövmemek için kaçıp gitmek istiyor oradan ya da dövüp de ekmek kapısından olmamak için kaçıyor, bilemeyiz.

    olm bu kışkırtma değil ki, şaka da olamaz. bu şöyle bir şey: kolu olmayan birine "senin kolun yok, kolsuzsun sen, ne işe yararsın?" demek gibi, görmeyen birine "körsün sen, görmüyorsun, ben sana yardım etmesem şuradan şuraya gidemezsin" demek gibi bir şey. bu açıdan düşünün, komik mi lan bu şimdi?

    elemanın kitlesi ekseriyetle 10-15 yaşında çoluk çocuk. yetişkin gibi bir etik, bir saygı kaygısı beklemeyin bu çocuklardan. enes batur takipçi sayısına takipçi, banka hesabına 0, bir film daha çekerse gişesine gişe eklemeye devam edecek. yeni medya böyle bir yer, alışmamız lazım.

  • star wars episode viii the last jedi

    luke skywalker’ı (mark hamill’ın açıklamalarına dayanarak) çıldırmış ve korkak gibi göstermeleri en korktuğum şeydi; üzgünüm tam olarak öyle göstermişler. en azından fragmandan öyle görünüyor.

    bir diğer çekincem de rey’e olağanüstü bir güç bahşetmeleriydi, o da olmuş. gücüyle dağı taşı çatlatan biri yapmışlar rey’i ve asıl ilginç olan bunun grand master luke’u ürkütmesi.

    cesaretiyle koca imparatorluğu deviren ve karanlık lordu tekrar aydınlığa çeken luke skywalker nerede, bi öğrencisi karanlığa düştü diye aklını kaybeden luke skywalker nerede...

    heyecanlanmadım diyemem, yine mal gibi heyecanlandım ama disney ya da mevcut lucas film yönetimiyle aynı pencereden bakmıyoruz biz bu evrene, çoktan alıştık zaten yitip giden star wars’a.

    + uzay savaşı sahneleri hiç fena durmuyor.

  • 12 ağustos 2017 trabzonspor'un fifa'ya gitmesi

    yav arkadaş ne diyeceksin fifa'ya, "iki takım aralarında anlaşmış, biz oyuncu sağlık kontrolündeyken 8 milyon teklif edip oyuncuyu almaya çalıştık, 7 milyona fenerbahçe'ye gitti." mi diyeceksin? fenerbahçe oyuncuyla görüşmüş, anlaşmış, kontrole sokmuş, protokol anlaşmasına varılmış, iş imzaya kalmış. sen araya girmeye çalışıyorsun, sonra da "hakkım yendi" lan senin ne hakkın var ki yenecek?

  • cengiz ünder

    13 milyon euro karşılığında italya'nın köklü takımlarından as roma'ya transfer olmuş futbolcu. hiçbir akılda soru işareti yok, bu çocuk bu işi başarıyla halleder, avrupa'nın sayılı oyuncularından biri olur. demişti dersiniz.

    türkiye'de fiziksel olarak futbolcu yetişiyor ama mental anlamda neredeyse hiçbir yetişkin oyuncu olması gereken seviyede değil. cengiz'in yaşı daha çok genç, pek eksiği görünmüyor ama varsa da kapatır. yolun açık olsun cengiz kardeşim, öz kardeşim gibi gurur duydum. şu anda türkiye sınırları içinde forma giyip de bu işi senden çok hak eden yok. ayağına taş değmesin.

  • 7 mayıs 2017 beşiktaş fenerbahçe maçı

    fenerbahçe beraberliğe sevinmiyor, "koyduk mu?" çeken taraftara 94'te gol atmanın tadını çıkarıyor. kupa maçından sonra edilen intikam yeminlerinin boşa çıkmasıyla eğleniyor, trajikomik bir golle bjk taraftarının kahrolmasına gülüyor.

    beşiktaş şampiyon olur, takılmaz buradan sonra. ama hatırlatayım, fenerbahçe 13. şampiyonluğunu 1995-1996 sezonunda, galatasaray 1998-1999 sezonunda kazanmıştı. daha yemeniz gereken 40 fırın ekmek var.

  • euro 2024 evsahibi seçiminde insan hakları kriteri

    eee, adamlar haklı.

    euro 2016 geçtiğimiz yaz fransa'daydı bildiğiniz gibi, gittiğim her şehrin her köşesinde alkollü içecekler su oldu aktı ki normaldir, eğlence organizasyonu.

    peki düşünün, euro 2016 türkiye'de olsaydı, torku konya stadı'nın önünde içki içen irlandalılara, kadir has stadı önünde biralarını tokuşturan almanlara neler olurdu? (hem de ramazandı)

    bizim ülkemizde insan haklarının i'si var da n'si yok. ülkeye akın edecek milyonların başına bir şey gelmeyeceğinin garantisi var mı? yok. velev ki geldi, koruyup kollayacak kimse olur mu? olmaz. bilakis, "vurun gavura" diye linçler olur.

  • midesizlerin kahvaltıda yediği ve içtiği şeyler

    sucuğu nutella'ya bandırıp yiyen bir arkadaşım var ve inatla çok güzel olduğunu iddia ediyor. bunun üstüne çıkabilecek bir midesizlik henüz görmedim.

  • levent gültekin

    erdoğan'ı otoriterlikle suçlayanları aşağılamamıştır, erdoğanı otoriterlikle suçlarken başka bir diktatörü deli gibi övenleri aşağılamıştır ve sonuna kadar da haklıdır.

    komünizm/sosyalizm ayağına oranın diktatörünü övüyorlar da övüyorlar. diktatörse o da diktatör kardeşim. tayyipten hiçbir farkı yok komünist olması dışında.

    küba'da, her komünist yönetimde olduğu gibi fakirliğe endeksli bir ekonomik eşitlik getirilmiştir. herkes fakir, o yüzden de herkes eşit. bu süreçte fidel bey yüzlerce milyonu doldurmuş cebe, yarım yüzyıllık diktatörlüğün ardından bakmış yaşı elvermiyor, kardeşine devretmiş. normal bir şey mi şimdi bu?

    bu normalse tayyibin kupon arazilerden komisyon alması da normal, damadını bakan yapması da normal, kızını kendine danışman diye atayıp 60000 tl maaş vermesi de normal.

  • muhteşem yüzyıl kösem

    topal paşa'nın sağ kolu af dilerken "topal beni kandırdı, lüffen padişahım, kandırıldım" diye haykırdı. iv. murat'ın sağ kolu silahtar da "kanmasaydın paşaam" dedi.

    tanıdınız mı bu replikleri? tanıdınız tanıdınız.

  • beşiktaş formasında türk bayrağı opsiyonu

    galatasaray da yıllardır bunu opsiyonel olarak sunuyor, altında bir şey aramanın anlamı yok. formaların üretimi ocak şubat ayında başlıyor, şampiyonluk mayıs ayında belli oluyor. ne yapsın adamlar, bayrak basmak için üretimi mayıs ayında mı başlatsınlar?

    bu baskı işi 5-10 saniyelik bir iş ama aşağı yukarı 500.000 forma üretiliyor, oradan hesaplayın bir bayrak baskısının işi ne kadar uzatacağını, aksatacağını.

    galatasaray formalarında da etiketle birlikte satılır, alan kişi isterse baskı ücretsiz yapılır. italya'da da böyle, baskılar isteğe göre yapılır. bizimki bayrak olduğu için "ne demek bayraksız?" tepkisi çekiyor ama sıradan bir şampiyonluk apoleti bu aslında, daha fazlası değil.

    bir de ek bilgi vereyim, uefa kurallarına göre uluslararası kulüp organizasyonlarda ülke bayrağı taşımak yasak. bu kural geldiğinde çoğu takım, takım arması yerine türk bayrağı taşıyordu formasında. ayrıca yine o dönemlerde türk takımlarının pek bilinirliği olmadığı için nereli olduğunu göstermesi açısından da güzel bir detaydı. tff de bunu aşmak için "kardeşim bu bayrak düz bayrak değil ki, şampiyonluk apoleti, öyle yasağa böyle cevap" dedi ve kuralı böylece aştık. aynı şeyi italya da yapıyor, belki onlardan çalmışızdır, bilemiyorum. bayrak işinin aslı da budur.

    edit: adidas fenerbahçe'ye bu baskıyı yapıyormuş, beşiktaş'a niye yapmıyormuş. bu yönetimin cesaretiyle ilgili bir durum, fenerbahçe bayrağı taşımaya hak kazanacağına dair kendine güveniyordu ki öyle hazırlattırıyordu formayı, aynı cesareti geçen sezon da gösterdi ve neredeyse her takımda sağda duran adidas logosu ortada kaldı bu cesaret yüzünden. forma da görsel anlamda zayıfladı simetrisini yitirdiği için. beşiktaş yönetimi demek ki "ya bayrağı kazanamazsak" diye düşünmüş ki, böyle bir yolu seçmiş.

    ki zaten eskiden adidas logosu ortada olduğu için bayrak direkt yapıştırılabiliyordu, adidas performans logosunu sağa taşıyınca bu karışıklık ortaya çıktı. beşiktaş'ın şampiyonluk ihtimali son haftalara kadar sürerse önümüzdeki sezon ve şampiyon olursa bayrak olması gereken yerde opsiyonsuz olarak olacaktır zaten. şampiyonluk giderse adidas performans logosu ortada kalır.

    anlamadığınız veyahut anlamak istediğiniz şey şu, bu bayrak bildiğimiz bayrak değil, bu bayrak şampiyonluk apoleti sadece. şundan hiçbir farkı yok.

  • engin altan düzyatan'ın tatil fotoğrafı

    niyeyse başlığı açılmış foto. milletin işi gücü yok çünkü.

  • 24 mart 2016 turkcell açıklaması

    (bkz: hem pekmezim dökülmesin hem götüm sikilmesin)

    edit: keşke böyle girmeseydik debeye :(
    reklam yapayım bari:
    efsanecubuklu.com twitter @efsanecubuklu01

  • o ooooo

    (bkz: o da biliyor)

    (bkz: o da seviyor)

  • sezen aksu'yu pop müziğin kraliçesi yapan şey

  • afgan mültecinin otobüste tehditler savurması

    yapılacak tek şey çok basit aslında, görüntülerden kimliğini tespit edeceksin, sabah isveç polisini kapıya dayayacaksın, 1 saatin var toplan diyeceksin, al bu da afganistan'a tek yönlü biletin diyeceksin, hem isveç'i hem bu "allahu aqbar"cıyı kurtaracaksın.

    en sevmediğim insan tipi ya, baktı başa çıkamıyor duygu sömürüsüne geçti. "siz burada istediğinizi içiyorsunuz biz orada içemiyoruz", "siz gelip bizim küçük kardeşlerimize tecavüz ediyorsunuz" falan. kim ne yapsın senin kardeşini lan, dingil. yaparsan sen yaparsın.

    10 yıl medeniyetin göbeğinde yaşayıp da kendini ancak bir odun kadar geliştirebilmek bambaşka bir yetenek. adam resmen 10 yıl boyunca kendini kurmuş, en nihayetinde de patlamış. "allahu aqbar is back"miş, helal olsun be.

  • şener özbayraklı

    fenerbahçe yerine beşiktaş'a gitmeyerek bu golleri ligde ve avrupa ligi'nde de atma şansına sahip futbolcu.

    35 metreden mükemmel gol attı, helal olsun şener.

  • star wars'taki en saçma karakter

    (bkz: jar jar binks)
    (bkz: konu kilit)

    debedit: sözlükte herkesin mutabık olduğu bir noktaya parmak bastım sanırım, hesap vereceksin lucas!

    forma kültürü sitesi efsanecubuklu.com'a hepinizi bekleriz. twitter adresi de @efsanecubuklu01.

  • çayı şekersiz içenlerdeki kaşığı iade etme tribi

    tabakta kalıp, ıslanıp zayi olacağına değerlendirilsin diye şekeri geri veririm, hazır elim değmişken kaşığı da veririm. trip değil, siz malsınız.

    debedit: yıllardır okuyorum, yazıyorum, debe'ye evvelsinde girmiştim tabi de, ilk defa iki gün üst üste debeye girmenin keyfi de ayrı oluyormuş. mahallenin genç ve yeni seçilmiş muhtarı gibi dolaşıyorum evde. şimdi reklamlar:

    efsanecubuklu.com'da forma kültürü, forma tarihi, forma haberleri, forma istatistikleri gibi çeşitli yazılar yazıyorum. ismine takılıp da fenerbahçe sitesi sanmayın, içeride herkes var, herkes burada. twitter - @efsanecubuklu01'dan anlık forma haberleri ve forma fotoğraflarına da ulaşabilirsiniz, çok güzel şeyler paylaşıyoruz, buyrun gelin, desteğinizi esirgemeyin. efscub*** ailesi'nin üvey evladı olan instagram - @efsanecubuklucom'a da bekleriz.

    şöyle bir şey de var, elimizden geleni yapalım: (bkz: şehit selahaddin esin ilkokulu yardım kampanyası)

  • mario gomez

    kendisi ciddi anlamda çok üst düzey bir forvettir. "yeni mi anladın lan" diyenleriniz olabilir, öyle değil, 4 ekim 2015 eskişehirspor beşiktaş maçı özetini izliyordum, ilk golde resmen "bakın beyler, ben çok büyük topçuyum" der gibi vurmuş topa. "lan ne var bu şutta" diyenleriniz olabilir, quaresma topu önüne yuvarladığında kendisini geçmesine izin verip ayağını tam denk getirmiş topa. mesela son gol kralımız jose fernando viana de santana -ki kendisine çok güveniyorum, bu sezon çok kilit açacak, halihazırda da açıyor- o topa ilk anda vurmaya çalışır, kalecinin kucağına bırakırdı ya da yetişemezdi.

    büyük futbolcu böyle olunuyor zaten, yıllar önce roberto carlos ilk geldiği sezonda sırtına sağlam bir diz yemişti lig maçında, hakem faul vermemişti, o da zaten faul mü değil mi diye bakmamış direkt topu alan futbolcunun peşine düşmüş ve topu taça yollamış, sonra sırtının acısıyla ilgilenmişti. böyle anlarda tüylerim diken diken olur, "ulan ben futbolu seviyorum be" derim, gomez'in golünde de aynısını hissettim.

    "basit bir golden neler çıkardın be" diyenleriniz olabilir, diyin. canınız sağolsun.

  • heke emperyalizm heye aşti nine

    (bkz: qweqweqwe)

    debedit: bilenleriniz, denk gelenleriniz vardır, bir süredir burada paylaşıyorum; ben efsanecubuklu.com diye bir web sitesi kurdum, dünya çapındaki forma kültürü ile ilgili yazılar yazıyorum. aynı zamanda twitter'da da güncel forma haberleri paylaşıyorum. bekleriz, twitter'dan takip ederek ve paylaşarak maksimum destek verebilirsiniz. teşekkürler.

    web sitesi: efsanecubuklu.com
    twitter: efsanecubuklu01