puura18
profili

  • şebnem korur fincancı

    kendisi ergenekon kumpasında müdahil olabilmek için talepte bulunan tek sivildi. tasfiye edilen kemalistleri, türkçüleri, milliyetçileri daha ağır cezalara çarptırmak için davaya katılımının kabulünü istedi. biliyorsunuz kendisi doktordur, adli tıpçıdır.

    o esnada düzmece kumpas delillerle hayali "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan müebbetle yargılanan emin gürses göğüs ağrısı şikayeti ve kalp krizi şüphesiyle hastaneye sevkini istedi. kendisini hastaneye ters kelepçe ile götürdüler. doktor o şekilde muayene edemedi, kelepçelerin açılmasını istedi, açmadılar. sonunda doktor "ben bu şartlar altında tanı koyamam" gibi bir şey söyleyerek muayeneyi reddetti ve tutanak tutarak muayene etmeden emin hocayı silivri'ye geri götürüp koğuşa koydular.

    diğer doktor fincancı ise o esnada sivil olarak davaya katılıp hakimi nasıl etkileyeceğinin hesabını yapmakla meşguldu.

  • celal şengör'ün atatürk için yaptığı saygı duruşu

    atatürk türklerin bireysel kızılelması, climaxıdır. atatürk profili türklerin ereğidir, amacıdır, hedefidir. türk milletinin ezici çoğunluğu için bu böyledir. bugün ona saldıran, onu sevmeyen boomerların çocukları için de böyledir, z kuşağı için de böyledir, bugün doğan bebekler için de gelecekte öyle olacak.

    atatürk, tıpkı atası bilge kağan gibi ölmezler yolunda yerini çoktan almıştır. kaleme aldığı gençliğe hitabe ile 1300 yıl önce bilge kağan ağzından orhun yazıtlarına kazınan türk milletine hitabenin ruh bütünlüğü tamamen aynıdır.

    atatürk'ü yenemezsiniz. içinizde ufak bir umut bile barındırıyorsanız onu gömün, gelecekteki dünyada, geleceğin türk ülkesinde hiç yenemeyeceksiniz. her geçen yıl daha da yüksek bir yerde konumlanacak, her nesil "vay be böyle bir adam bu devleti kurmuş" diyerek saygısını büyütecek. bu pespayeleşen yerkürede atatürk, ışığıyla bir emsalsiz elmas gibi parlayacak, bakmaya kıyamayacaklar.

    tağut mavut yok put gamalist bilmemne insanları, yani çom samimi söylüyorum, sizin gerçekten hiç şansınız yok. tarihte bir yeriniz yok. gelecek kuşaklarda hiç ama hiç şansınız kalmayacak, size mentally retarded muamelesi yapacaklar.

    atatürk, türk çocuklarının bizatihi climaxı olmaya devam edecek.

  • hayatı stressiz ve huzurlu yaşamak için gerekenler

    kimisi insansız yapamaz, insanlarla temas onlara stres değil mutluluk, eğlence verir, lafım onlara değil.

    benim için bu az insan, hatta hiç insandır. tabii ülke şartları böyle olunca bulunduğunuz, bulunmak zorunda olduğunuz iş hayatı insansız kalmanıza izin vermez. bir de ilber hocanın yerinde tespitiyle, milletimiz yalnız kalmayı bilmeyen bir millettir. devamlı birbirleriyle temastalar car car. hülasası benim için insan, huzursuzluk kaynağı bir etkendir.

  • 3 temmuz 2023 chp'nin tanju özcan açıklaması

    az önce ilçe başkanlığı düzeyinde katılımların olduğu bir odada dinleyiciydim. herif, "kk genel başkan kalacak, zaten tek aday girecek,başka hiç kimsenin şansı yok" diyor. tahmin edebileceğiniz gibi ilkel bir nepotist bu. pirosunun evreninden mamalanıyor. daha endişeli olan bir tanesi de aynen şunu dedi : "ola ki ulusalcı faşistler yönetime geçerlerse bizim artık burada yerimiz yok. tip veya ysp'de siyaset yapacağız demektir".

    görüyorsunuz atatürk'ün partisi kimlere kalmış. herifler -etnik asabiyesiz, cemaatsiz, klansız, mezhepsiz türk ulusu, anayasal türklük tanımı- fikrine tepki olarak doğmuş feodal ilkeller. kimlik kodlarında fanatizm derecesinde bu mikro vurgular var.

  • 1 nisan 2023 muharrem ince adaylık açıklaması

    kastettiği 10 aralık hareketidir. bunu inkar etmek çok zorlama olur, yapmayın. ince'nin başkanlık seçimlerinde yenilmesini istedi bunlar, seçilirse partideki mevkilerini kaybedecekleri için. bunlar önceleri "chp kapatılmalı, siyaseten bitirilmeli, yeni parti kurulmalı" diyorlardı, sonra partiyi ele geçirip dönüştürmenin daha pratik olacağına inandılar ve bunu başardılar da.

    denklem çok basit. nasıl ki kk ve ekibi suyun başına geldiğinde öymenler, gülerler, tarhanlar tasfiye olduysa, partinin delege yapısı bile ona göre olacak şekilde değiştirildiyse, ince seçilseydi de bunun tersi olacaktı. chp, sosyal demokrasiye göz kırpan seküler milliyetçi konumda bir parti olacaktı. siz kk trolleri, o senaryoda şu an chp'ye sövüyor olacaktınız, birçoğunuz hdp'ye yanlayacaktı.

  • sinan oğan

    bu fotoğrafa iyi bakın.

    tek başına 50 akp’liyle kapışan ortadaki kişi sinan oğan.

    neden mi?

    şu anda masanızın ortağı olan küçük enişte davutoğlu’lu akp hükümetini suriye politikası ile ilgili meclis kürsüsünden gömdüğü için.

    #oangeliyor

  • sinan oğan

    mansur şahsında idolleştirmek istenen iradenin öz yansımasıdır sinan oğan. bu tarafta kendisi gibi başkaları da var, ülkenin anahtarını gözün kapalı teslim edebileceğin. ama işte pr, kamuoyu, bilinirlik gibi mevhumların üzerinden gidip bu dual sistemin seçeneksizliğini kırmak gerekiyordu diğer "bilinen" ama tam olarak bizden olmayan adaylarla. haydi itiraf edelim, engin alan vekil adayı yapıldı diye partisinden istifa eden mansur yavaş'ın nezdimizde kırılmış puanı, chatham house ziyaretinde de katmerlenmişti. engin alan'ı içi almayan yavaş, kk'nın y-chp'sinde gayet mutlu ve sadık ve işleyişi içi alıyor durumda. diğer oyun bozucu olarak görüp üzerinde zımnen uzlaştığımız ince hakkında da seçimden sonra içimdekileri dökeceğim.

    fakat sinan oğan bizim için deux ex machine'dir. duruşuyla, siyasi konumuyla, dürüstlüğüyle, tavizsizliğiyle, ilkeliliğiyle tam da desteğimizi hakeden kişidir. hani taraftar hep jenerik isimleri görmek ister ya taraftarı olduğu kulübünün başında, camia da bu dikteye uymak zorunda kalır ve hep "markası" averajı tatmin edecek isimler aramak zorunda kalır. ancak altyapısından yetişen, kendi öz çocuklarını amatör ve kolaya kaçıyor gözükmemek için görmezden gelir. derdi kulübün başarısından ve camia değerlerinin korunmasından başka bir şey olmayan, kulübün altyapısından yetişmiş, ücret almadan bile tee dökecek "bizim çocuklar" yerine yana yakıla yılmaz vural'ların peşinde koşturulur hep, durumumuz tam da o hesap.

    bu saatten sonra biz de "anketlerde öne çıkan aday" diye içimize sinmeyen ama ehven olan profilleri birşeylere zorlamak yerine, kendilerinin kendilerne bile biçmediği kutlu misyonları onların zamksız personalarına tuttturmaya uğraşmak yerine kendi adayımız için uğraşacağız. kendimize ait bir adayımız olduğu, olabildiği için dimdik durarak.

    sinan bey, hiç şüphesiz başımızda görmek istediğimiz adaydır.

    (bkz: okuyucular üzülmesin)

  • 14 ocak 2023 kılıçdaroğlu'nun kriz çıkar demesi

    yaa gençler, önce kemalistleri yediler kaset kumpasıyla, şimdi beş senenizi daha yiyecek bu küreselci boomer tayfası. "halka açılıyürüz, statükodan kurtülüyürüz" diye ilüzyonladıkları şey aslında akp'nin iktidarının devamını sağlama karşılığında kendi statükolarını korumaktı, yıllardır söyledik dinletemedik, anlatamadık.

    ümit özdağ bunlara "itilafçı cephesi" diyor iktidarıyla muhalefetiyle. başka durumda şu şartlarda bir muhalefet cephesi şimdiden kutlamalara başlamış, iktidardakiler de valizleri toplamaya başlamıştı.

    siz bu tesevci, küreselci, kumpasçı tayfanın gerçekten seçim kazanmak istediklerine inanıyor musunuz? istemiyorlar oğlum istemiyorlar. anlamanız için daha neyle karşılaşmanız lazım acaba?

    gene de ekleyelim,

    (bkz: zafer partisi)

  • ümit özdağ

    an itibarı ile atatürkçü türk çocuğu ali ismail korkmaz’a atılan tekmelerin sorumlularından intikam alıyor.

    bu yüzden bu ve bu hocaya kara çalma twitleri atıp duruyorlar, “canan kaftancıoğlu’nun yanına bunları da alın” dediği için.

    mıy mıy beta muhalefete ders olsun. türk ulusunun umudu ümit özdağ’dır. gördüğünüz gibi her yöne cephe açtı, hiçbirinden korkmuyor. iktidara muhalefete, liberale kızıla, kürtçüye arapçıya, nagehana hilale, akit’e birgün’e. her açtığı cephede binlerce kişi oraya mevzilenmeye geliyor, gönüllüce.

    şu yaşadığımız süreç türk siyasi tarihinde bir case study, bir dönüm noktası. ilber hocanın da dün dediği gibi “oyları dövizden hızlı fırlıyor”. tarihi bir ana şahitlik ediyoruz.

  • ümit özdağ'a bir mesaj bırak

    noldu lan, ö*gür demirtaş liboşluk satamıyor, ruşen, barış falan gündemi belirleyemiyor mu artık? atatürk alerjili canan’ınızdan ne haber? yok mu bir sansasyon? var da millet özdağ’a bakmaktan iplemiyor bile değil mi? trolleri işsiz mi kaldı? hadep’in “radikal demuhraağsi” siyaseti ne durumda? kaldı mı alıcısı, özellikle genç kuşaktan falan?

    bitti oğlum bitti, gündeminiz bitti, görünürlüğünüz bitti, fikriniz zikriniz bitti. sahi, “mülteci hakları, eşitlik, seyahat hürriyeti, sınırsız dünya, devletsiz bireyler, açık toplumlar” falan ne durumda? yok oğlum yok, rip rip. tarihin çöplüğüne.

    ya siz ensarcılar, ne oldu ümmet fikrinize? neo osmanlı hayallerinize, derinliksiz stratejilerinize, çikolatacı padişah torunlarınıza, mısıroğullarınıza? en tandanslısı şöyle bir bakıp “meeeh” yapıyor değil mi sokakların halini gördükten sonra?

    bitti gardaş bitti, rip rip.

    artık tek gerçek alfa ümit var.

  • 24 mart 2022 tarikat yurdundaki dayak görüntüleri

    “cahil” veya “dogmatik” gibi sıfatlar, hatta “dinci bunlar işte” önermesi bile bu çocukların ana babalarını masumlaştıran şeylerdir, bu mevzu üzerinde mahkeme kurulsa hafifletici sebep bile sayılabilir, ama olay asla ve asla din değildir, dindarlık değildir, cehalet değildir. bilakis çakallıktır.

    bakın çocuklarını bunların ellerine veren ebeveynler kesinlikle yalan söylüyorlar. zavallılıklarını, hayatsızlıklarını örtmek için. dini eğitim alsın lafı işin maskesidir, esas olay çocuğa zaman, enerji ve para ayırmamaktır.

    çocuk okutmak kolay mı, etrafınızdan duyduğunuz o yürekli gerçek babalar analar var ya hani, evlatlarının geleceği için iki hatta üç işte çalışan babalar, temizliğe giden, bakıcılık yapan, hatta sokaklarda satıcılık yapan anneler...işte onlar bu çocukların ebeveynlerinin zıt evreninde yer alıyor. onlar kolaya kaçmamış, zamanlarını, enerjilerini, bedenlerini feda etmişler, ki çocuklarına kaynak ayırıp iyi bir şekilde yetiştirebilsinler. bazıları saldım çayıra mevlam kayıra deyip sokaklara salar, bazıları da çalışmaya maçası yemediği için cemaatlere teslim eder. aidat yok, ücret yok, masraf yok, ilgi yok, zaman ayırma yok. ver çocuğu, soranlara da “ben dinini öğrensin istiyorum” de, oldu bitti.

    öyle yok aklını hacıya hocaya kiraya vermiş, yok köktendinci falan bu söylemler hedefi saptırır. bu ana babalar beleşçidir, başka da bir şey değil.

  • zafer partisi'nin alacağı oy oranı

    soru şu, adına güvenlik bürokrasisi diyelim veya suyun başındakiler diyelim veya devletin taşıyıcı kolonlarının altında nöbet tutanlar diyelim.

    bu çatıda yüzde kaç babacan’ın, davutoğlu’nun, selo’nun takipçisi var? mesela kılıçdaroğlu’nun vadettiği değerler için kaç kişi elini taşın altına koyar? l*beral babacan için “davası davamızdır” diyen yüz kişi bulabilir misiniz?

    peki özdağ’ın zafer partisi öncesinde de taşıdığı ve savunduğu değerler, mevcut zafer partisinin çizgisi, ana omurgaları mit, genelkurmay, emniyet olan devlet aygıtında nasıl bir hacim kaplar?

    devlet iradesini omuzlarında taşıyanları hangisi heyecanlandırır mesela? temel dedenin söylemleri falan mı? yoksa “burası tatil köyü değil, vatan toprağı” diyen özdağ mı? kurumlara doldurulan partizanlar bile heyecanlanmaktan geri duramaz, uzaktan uzaktan hayranlıkla izlerler bu sesi. demuhraağsi maskeli k*dıköy değerleriyle korelasyonuna hiç girmedim dikkat edersen, ayıp olur çünkü.

    bir iradenin devletin çekirdeğinde karşılığı varsa, orayı harekete geçirmeye meyyalse önünde sonunda bu ikisi eşleşir. türk milleti devletçidir, devleti kutsar hatta, ezici çoğunluğu. devlet iradesinin bir yerlerde taşınıyor olduğunu hisseden seçmen de bu çizgiyi takip eder. dolayısıyla zafer partisinin çektiği çizgi, yolunu bulan su gibidir, mutlaka yatağıyla buluşacaktır.

    bu korkunun sebebi ne olaki zannediyorsunuz? şimdi olmazsa yarın, yarın olmazsa beş sene sonra. helalleşme nedir görecekler.

  • mehmet ali birand denince akla gelenler

    uğur mumcu tarafından ipliğinin pazara çıkarılması. trt’yi dolandırdığını mumcu’nun yazacağını öğrenmesi üzerine arayıp yalvarması. mumcu’nun iplememesi.

    ruhu şad olsun. mumcu’nun tabii ki.

    ek : aşağıda bir yerde “üzerine atılı her suçtan alnının akıyla çıkmayı başarmıştır” yazılmış. cehalet mi propaganda mı şaka mı bu?

    “ankara 17. asliye ceza mahkemesi'nin esas 1994/1315 sayılı kararıyla trt'yi dolandırmaktan 11 ay 20 gün hapis cezası almıştır.[3] cezası yargıtay tarafından da onanan birand, trt'nin zararını geri ödemiş ve aldığı hapis cezası paraya çevrilmiştir. ”

    edit. silmiş entryi.

  • chp'de ulusalcılar ile demokratların savaşı

    edit : yüzlerce benzer entryden şunları şuraya koyalım da fetö şakirtlerinin, pkk’lıların ve neoliberal ibişlerin akp’lilikle suçlamalarına karşı burada mim taşı gibi dursun :) yalnız bu entry debe’ye girer, daha çok insana ulaşır. onlarca kişi de özel mesaj atıp hislerine tercüman olduğumu söyledi. kripto fetöcüleri de kudurttuğuna göre doğru yoldayız.herif entryi çürütemeyince hesaba saldırıyor, akli kapasitesi kısıtlı olduğundan “bu entryi ancak bir ajans yazabilir ühühühü” demiş. önünde sonunda “bizim mahalle”den ittir edeceğiz sizi, ama bugün ama yarın. chp işgalden kurtulacak. görüyorsunuz kemalistler, sizin sesinizin çıkmasına bile izin vermeyecekler, bu yazdıklarım kırmızıya boyanan sahillerde milyonlarca kişinin düşüncesi değil mi? işte o haykırışınızı bile izole etmek istiyorlar, y-chp’ye ve yeni çizgisine teslim olasınız istiyorlar. “oyunu at ve konuşma ulan” demektir bu. temsiliyetiniz olmadığı gibi, paçavra yerine konuyorsunuz partiyi işgal edenler tarafından.

    (bkz: uğur mumcu/@puura)
    (bkz: bahriye üçok/@puura)
    (bkz: akp izmir büyükşehir belediyesini nasıl kazanır/@puura)
    (bkz: akp ve pkk’nın olmadığı bir türkiye)

    * * *

    oğlum ulusalcılar dediklerin normal insanlar. hulusi amca, berber ömer, zeytinci halil, giritli hüseyin, modalı gülriz hanım, birgül abla, ümit abi...bu insanların durduğu zemin ne tck ile ne anayasa ile ne de kurucu irade ile çatışıyor. düzende kendine yer bulamayıp düzeni değiştirmeye çalışan loserlar sizsiniz. zıpçıktı sizsiniz. istenmeyen sizsiniz. biz izmir’de bir milyon kişi andımız okuduk, sizin ideolojik düzleminiz ne? normal olan bizleriz, anormal olan sizsiniz. partiyi anadolu halkının gözünde bir milli güvenlik sorununa getirdiniz.

    bak biz buradakileriz. sessiz kalabalığız, ezici çoğunluğuz. on aralıkçıların sürüklemeye çalıştığı noktayı kabullenmiyor chp seçmeni. izmirli’ler metazori oy atıyor söve söve. partiye kaset kumpasıyla çöreklenenler sizlersiniz.

    bu ülkede vatanseverlerin tasfiyesi aynı dönem oldu her platformda. baykal kaset kumpasıyla indirilirken ergenekon davasında şerefli türk subayları biçiliyor, ordudan kemalistler tasfiye ediliyordu. yargıdan, üniversitelerden, bürokrasiden kurucu iradeye saygılı türkler tasfiye edilirken chp’de de eski kurtlar, kemalistler, ulusalcılar tasfiye edildi. aynı dönemde cumhuriyet gazetesini can dündar ele geçirdi, ahmet altan yazıyordu lan gazetede. can dündar gazeteyi batırdı, içini boşalttı, izmir ofisinin kadrosunu değiştirdi sonra da kapattı ofisi. bakın bunların hiçbiri birbirinden ayrı değildir, y-chp de bütün bu tasfiye evreninin içinde bir ikame yapıdır. öyle zaman ve mekandan münezzeh bir dinamik fikir hareketi falan değildir. bu dolmaları başkalarına yutturun.

    bu ülkeye iki hdp çok fazla. varolana gidin, hiç sırıtmazsınız. aynı zeminde duruyorsunuz. ama sizler öyle bir tavşan boklarısınız ki, oraya gittiğinizde de o partiyi taşıyan, oy deposu güneydoğulu kürtçü seçmen sizi chp’li zannederek istemeyecek. siz de takiye gömleğinizi çıkartırsınız onlar gibi oluverirsiniz artık, sorun çözülür. böyle nasıl yaşıyorsunuz lan, istediğinizi yazıp çizemeden tam olarak, sürekli takiye ile.

    buraya yazıyorum, göreceğiz bakalım bu işin sonu nasıl olacak.

  • afyonkarahisar uşak kütahya üçlüsü

    töre cinayeti, berdel, kan parası, kan davası, çocuk gelin (16 yaş altı), kuma gibi ortaçağ geleneklerinin olmadığı şehirlerdir. burada gene bir ortaçağ geleneği olan aşiret, kabile, klan, ağa gibi yapılanmalar yoktur. bireyler, aileler vardır.

  • kürtlerin tekelinde olan meslekler

    verilen örnekler lokasyon bazında bakıldığında hep ülkenin batısı üzerinden. herkes doğal olarak gözlemlediğini yazmış. yalnız burada enteresan bir nokta var gözden kaçan. o da seyahat/çalışma/iş kurma şansının veya özgürlüğünün ülkenin batısındakiler için, sözgelimi trakyalı’lar için kürtlerden düşük olmasıdır.

    izmir’den mersin’e sahil şeridinin aslında oraların yerel halkı için “ben sen bizim oğlan” kurgusunda bir domestik yaşam alanı olduğunu kabul edelim. sözgelimi, muğla ili marmaris ilçesi armutalan mahallesi, veya aydın ili ortaklar kasabası, veya söke atburgazı köyü. buralar bildiğimiz ege köyleri, kasabaları. ve başkaları tarafından domine edilmeye gayet müsait gördüğümüz üzere. öyle ki adam gelip buradaki dolmuş hatlarını ele geçirebiliyor, mekancılığı domine edebiliyor, ya da otelleri işletebiliyor. buralardaki ticari değer, sıcak para asla ve kata yerel halkın eline bırakılmıyor.

    şimdi tam tersini düşünelim. siirt aydınlar ilçesi tillori köyü diye hayali bir yer olduğunu düşünün, veya doğubeyazıt ilçesi komara kasabası. buralarda turizm vs. bir rant ortaya çıktığını, ortada pay bekleyen bir pasta olduğunu düşünün. o pastayı o yerel halktan başkası ülkenin batısından gelip yiyebilir mi? yedirirler mi? yoksa o pastadan pay almaya geleni mi yerler?

    trakyalı’ların digor’a göle’ye mardin’e giderek ticaret yapmaya çalıştıklarını, ve dahi bazı sektörleri ele geçirdiklerini, orada zenginleştiklerini düşünün.

    düşünemediniz değil mi?

  • eskişehir'de kuryenin müşteriyi darp etmesi

    "dayağı hak etmiş" falan denmiş. nasıl bir ortadoğu mayasısınız lan siz? herif haneye tecavüz ediyor, evine dalıp girişiyor çocuğa. ve bunu çocuğu çelimsiz gördüğü için yapıyor, öğrenci diye, üstelik yanına çetesini alarak. öğrenci dayağı hak etmiş he mi? birinize laf edeyim de gelin bakayım yanıma beni dövmeye, nasıl ömrünüzün dönüm noktası yapıyorum o anı.

  • kemal kılıçdaroğlu

    70 yaşında. 11 seçim kaybetti. önümüzde başkanlık, yerel ve genel seçimler var.

    tek "başarısı" izmir büyükşehir ve izmir'in, ege ve trakya'nın il ve ilçelerinde belediyeleri başında bulunduğu partinin kazanıyor olması. onda da millet buna rağmen altı ok hatırına, akp gelmesin diye oy atıyor söve saya.

    partiye bir delege sistemi kurmuş ki, güya demokratik seçimler. öyle bir kurgu ki kemalist birinin aday olup seçilme şansı bile yok.

    tekrarlıyorum. 70 yaşında. 11 seçim kaybetmiş. hiç seçim kazanamamış. ve en kritik seçimler ülkenin önünde.

    başka sözüm yok.