annesi uzun yıllar bu sektörlerde çalışmış birisi olarak, yüreğime oturan fotoğraf.
benim annem çok uzun süre otelde, yine hatrı sayılır bir süre de beyaz eşya mağazasında çalıştı. otelde, otel odası temizlerdi, beyaz eşya mağazasında, çay, yemek ve temizlik işlerini yürüttü. ben annemin öyle hallerini biliyorum ki, eve gelir gelmez uyur, gözleri kan çanağı, ayaklarının üzerinde duramayacak kadar yorgun ve ayakları şiş olurdu. hepsi ne için? geçim derdi. çocuk okutma derdi.
uzun yola otobüsle gittiğimde mesela, gece mola verilip de bir çay, çorba içildiği zaman, oradaki hizmetli kadınlarda hep annemi görmüşümdür. evinde çocukları tok uyusun diye o kadın, o saatte gelen gidenin masasını topluyor. ortalığı siliyor. tuvalete, tuvalet kağıdı rulosu koyuyor. keyif olsun diye değil.
o yüzden, bu abla gibi kadınları gördüğümde çok acıyor içim. kendi ülkesinde ikinci, hatta artık üçüncü sınıf vatandaş edilen, aldığı para, daha öteki maaşa 2 hafta varken biten, çalışmasa da masaya bir tencere bulgur pilavı koyamayacak bir çaresizlik altında ezdirilen türkiye cumhuriyeti vatandaşı işte bu.
ülkeyi getirdiğiniz noktayla iftihar edin. o kadın emin olun, çoktan uyudu bile. neden? çocukları yarın da doysun diye, kör karanlıkta, ayaklarının şişi inmeden tekrar çalışmaya gidebilsin diye.
ilk seçimde gideceksiniz!
anlamadiysanizsorabilirsiniz9 profili
-
10 mayıs 2021 bbc'in istanbul'da çektiği fotoğraf
-
ben ibadetimi yapıyorum sen pavyona gidiyorsun
türkiye'de son 17 yılda gerçekleşmiş seçimlerin ardından konuşulan ''muhalefet ne yaparsa akp'yi geçebilir? seçmeni nasıl kazanabilir?'' sorularının yersiz olduğunu gösteren, kökünden söküp atan kepazelik. muhalefet, ne yaparsa yapsın, ama ne yaparsa yapsın, bu heriflere laf maf anlatamaz. çünkü her birinde inanılmaz derecede saplanmışlık, inanılmaz derece laf anlamazlık, inanılmaz derecede efsunlanmışlık var. muhalefetin beceriksizlikleri vardır, evet ama bu seçmenin bu hallerini değiştirebilecek pek bir şey yok.
efsunlu sözleri o kadar çok duyuyorlar, o kadar çok doz aşımına uğruyorlar ki, bir süre sonra başlarındaki çobana uymaya başlıyorlar. kimse bunu hakaret olarak almasın. kendi lideriniz çıkıp ''ben çobanım'' dedi. benim iddiam değil bu. ''bay kemal, buzdolabını biz getirdik, ilk köprüyü biz yaptık, biz olmazsak ülke çöker, ekonomimiz nefis, atatürk kafirdi, cehape dinsizdi, bizden önce hizmet yoktu, her şeyi biz yaptık'' diye diye diye, iş buralara kadar geldi. gelmese şaşırtıcı olurdu zaten.
bakın, bunu ara ara söylüyorum; firavun'un büyücülerinden bahsedilir kur'an'da. büyülenen bir halk vardır. ben o büyücülerin bu tarz dini, milli, hisse dokunan sözlerle toplumu etki altına aldıklarını düşünüyorum. belki çok uçarı ve zorlama bir tevil olarak alabilirsiniz ama böyle düşünmekte hürüm. kimseyi zorlamıyorum. ben böyle düşünüyorum. işte, aynı şekilde bir takım tılsımlı sözlerle insanlar efsunlanıyor. yarın bir mitingi izleyin ve ne demek istediğimi görün. ''bayrak, vatan, dinimiz, ezan, başörtü, kafir cehape'' gibi bir yığın sözün bir çırpıda telaffuz edildiğini, bu tılsıma kapılan milyonların da aynı tepkileri verip, aynı sözleri söylemekte olduğunu fark edeceksiniz.
insanları bu kadar bölmek, hani bilmiyorum, kur'an'a o kadar aykırı ki, bizzat ayet var bu konuda. bunlar, dini, imanı, allah'ı, kur'an'ı, her şeyi kendi koltuklarının altında zannettikleri için, tekfir işte bu kadar kolay bunlar için. onun gibi düşünmemen, onun gibi inanmaman, onun uyguladığı pratikleri uygulamadan, onun attığı partiye oy atmaman, seni kafir de ediyor, alkolik de ediyor, hain de ediyor, terörist de ediyor.
daha evvel yaptıkları olumsuz bir şeyi hatırlattığınız zaman, böyle kıl gibi kayarak, hemen zeytinyağı vaziyetini alıp, üste çıkmaları çok katlanılmaz. en katlanılmaz bu işte. insanı yıldıran nokta bu. oslo görüşmeleri, habur olayları, bop hakkında söylenenler, aklınıza gelebilecek her şey, fethullah'la olan bağları, her şey her şey, hatırlattığınız zaman ''o zaman öyle gerekiyordu. o politikaydı'' diyorlar. veya ''reis esas fethullah'ı kullandı, sonra götüne tekmeyi bastı'' diyorlar. çocuğun videoda bir dönüp gittiği saniye var, hani ''hayırlı işler amca'' dediği yer. o yılmayı o kadar iyi biliyorum ki, çocuğa hak vermemek elde değil.
ben zaman zaman bu mecradan, duyarlı ak parti seçmenine sesleniyorum. yine öyle yapacağım. şu tablodan gerçekten memnun musunuz? bu yakışıksız adamın yakışıksız sözlerini işitince, gerçekten mest mi oldunuz? ''çocuğu ne susturdu be helal olsun'' mu dediniz? sadece şu iki soruyu cevaplayın kendi iç dünyanızda; 1)allah'tan gerçekten korkuyor musunuz? 2)kur'an'a gerçekten inanıyor musunuz? hiç yani, bakın, tek bir suçlama yok. tek bir dil uzatma yok. 2 basit soru. şunları vicdanınızla cevaplayın, bana kafi. vicdanınızda bir yerlerde bir huzursuzluk kımıldamıyorsa, diyecek çok şey yok benim için.
bu arada, çocuk çok sakin kalabilmiş, tebrik etmeli. ben, son 7-8 senedir kavga etmiyorum. sözlü dalaşmaya girmeyi de bıraktım. ama bu kadar tahrik edici sözün karşısında herhalde tek tokatla hastanelik edebilirdim karşımdakini. şerefimle yaşayacağım, namusumla okuyacağım, para kazanacağım her neyse, ahlaklı olmak için yırtınacağım, sonra birisi çıkacak ''terörist, alkolik'' falan diyecek. o sözün çıktığı o ağzı gerçekten kırmamam mucize olur.
her neyse, her neyse. ne konuşsan, ne söylesen faydasız zaten. öfkeden ziyade üzüntü var içimde. toplumun sabah akşam nefret söylemleriyle, sürekli aynı yüksek ses tonu ve aynı cümle tonlamasıyla bölünüşüne sadece üzülüyorum. isra suresi 16.ayetin hedefi olacak bu toplum. bunun da garantisi fetih suresi 23.ayet.
artık bu ülkede nefes alamaz oldum. -
caner erkin'e altı maç ceza verilmesi
her şeyden evvel, sözlük'teki spor başlıklarına artık fazla uğramama kararımı sekteye uğratan elim hadise. bu kadar kültürsüz herifin içinde spordan bahsetmek açma gelmeye başladı zaten uzun zamandır. bakıldığı zaman spor entrylerimin fazla olduğu görülecektir. yani bu saptama, yazılmış hemen her spor entrymden sonra gelen küfürlerden, daha insaflısı olan hakaretlerden sonra alınmıştır. çünkü dünya insanı olamamak, çomar olmak, kültürsüz insanların işidir ve üzülerek söylüyorum ki moderasyon eskisi kadar seçici değil. önüne gelen yazar oluyor ve geceleri ya swinger, fetiş videoları hortluyor, ya da girdiğiniz küfürsüz entryden sonra küfürlü mesajlar düşüyor gelen kutunuza. bu nedenle girmek istemiyorum spor başlıklarına ama, şu karar beni yazmaya sevk etti.
öncelikle şu anlaşılsın; caner erkin'in küfretmesini, çok küçük bir topluluk hariç tavip etmiyoruz biz beşiktaşlılar olarak. nasıl ki yaşlı başlı kadınlara saldıran gs topluluğu çıkınca ''bunlar bir avuç hergele yav, galatasaray taraftarının tamamını yansıtmaz'' dediler, bu durum da öyledir. holigan, saldırgan bir grup bizde de var ve bunlar azınlıktır. beşiktaş taraftarının tamamını yansıtmaz. bu nedenle, caner'in ettiği küfürlerden ötürü muzdaribiz, pdfk'nın ceza vermesini istiyoruz.
fakat; verilen cezaya baktığımız zaman, her ne kadar rakiplerimiz kabul etmiyor ve etmeyecek olsalar da, sistematik bir saldırıyı görebiliyoruz. neden? caner, hakeme ettiği küfürlerden ötürü 4 maç ceza aldı. bunun alt ve üst sınırı tartışılır ama, şahsen ben de 4 maç ceza öngörüyordum. şaşırmadım da, üzülmedim de. 4 maç uygundur. gerçi birazdan değineceklerim var ama neyse.
sonra 2 maç daha ekleniyor işin içine. nedir o 2 maç ceza? caner'in, müsabakanın hakemine yönelik sportmenlik dışı hareketlerinden ötürü, 2 maç ceza. şimdi allah aşkına, geçtiğimiz haftalarda galatasaraylı maicon da gidip hakemin önünde, hakeme doğru bağırarak sevinç gösterisinde bulunmuştu. nerede maicon'un 2 maçlık cezası?
caner erkin günlerdir gündemde. raporda küfür müfür yok. kamera kayıtları ile verilen bir ceza söz konusu. güzel. volkan demirel'in hemen her derbide ''ananı sikeceğim senin'' küfürlerini ekranlarda defalarca görmemize rağmen, ceza almamasını bana kim açıklayabilir? geçen seneki derbide talisca ve gökhan gönül'e ettiği küfürleri 80 milyon gördü televizyonlarda. görüntüleri de var halen ortalıkta. ceza nerede? talisca demişken, volkan'a gösterdiği orta parmak nedeniyle dava açıldı, nihayet getirilme kararı çıkartılarak ifadeye getirildi. olayın içindeki volkan için neden dava açılmıyor?
bu konuların gediklisi; emre belözoğlu. bilic'i darp etmeye kalktı, küfürlerini cümle alem gördü, milli forma üzerindeyken küfürler etti, son çağırıldığı milli maçlardan birinde de yine küfrederken görüntülendi kulübede. hani ceza?
sneijder'in bir sarı kart sonrası "fuck off" çekmesine de video marifetiyle ceza gelmemişti? burak yılmaz? daha bu sene ettiği ve çok net görülen küfründen sonra video marifetiyle ceza aldı mı? hayır.
beşiktaş maçının öncesinin öncesi, başakşehir takımı sille tokat gazeteci dövdü. iki çiçek götürülüp iş tatlıya bağlandı. as oyuncular ya hiç ceza almaz, ya da sembolik cezalarla kurtulurken, rakiplerimizden fenerbahçe, başakşehir maçında kaleciye su şişesi attı, sahası kapanmadı. bir hafta sonra beşiktaş ile oynuyordu malum, o tribün kapatılmıştı. diğer rakibimiz galatasaray, fenerbahçe derbisinde yardımcı hakemin kafasını yarıyordu, ceza gelmedi. daha doğrusu saha kapatılmadı.
ama kimin sahası kapatıldı? beşiktaş'ın. hangi eylemden sonra? van'a yapılması düşünülen yardım kapsamında, taraftarların sahaya atkı atması olayından sonra. demek ki hakemin kafasına yabancı cisim atmak, rakip kaleciye su şişesi atmak, gazeteci dövmek doğru, üzerinizde galatasaray veya fenerbahçe forması varken, caner'in ettiği küfürlerin aynısı etmek doğruyken, bütün suç beşiktaş formasında. durum bunu gösteriyor.
son gs- fb maçında topsuz alanda valbuena'ya vuran bir galatasaraylı vardı, belhanda olabilir iyi hatırlamıyorum, videoda mevcut ama ceza? yok. tam bu olaylar patlarken, talisca ve tosic, mahkeme kararıyla, neredeye kelepçelenecek biçimde karga tulumba ifadeye götürülüyor. bunlara şimdi sizin gönlünüz olacak diye sistematik savaş demeyecek miyiz? sinip oturacak mıyız? biz beşiktaş değerlerini her yerde, her ortamda savunan insanlarız. caner, hakeme küfür etti mi? etti. yazarsın rapora, gitsin en üst sınırdan ceza alsın. destek vermezsem namerdim. ama rapor yok, kamera var. kamera sadece caner için mi var? yukarda bahsettiklerim ne olacak? sadece beşiktaş için mi var bu kurallar? fenerbahçe ve galatasaray'a işlemiyor mu? adalet herkes içindir, herkes.
velhasıl, yarın başkan da bunlardan farklı şeyler söylemeyecektir. ben 28 yaşındayım, doğma büyüme beşiktaşlıyım. neler gördüm neler. serdar bilgili'nin nasıl gönderildiğini, lucescu'nun nasıl kovulduğunu, nouma'nın nasıl yollandığını, demirören'in nasıl 8 yılımızı çaldığını, kan kusup kızılcık şerbeti içtik dediğimizi hatırlıyorum. yaşadım o günleri. o yüzden, eleştirecek çok şey var takımımda da. ama hava bu kadar puslu, bu kadar aç kurt tepemizdeyken, ne şenol hocayı, ne oyuncuları, ne de bir masörü eleştireceğim. işler yoluna girsin, eleştirecek çok şey var ama bu ortamda beşiktaş'a yazdıklarımla zarar vermeyeceğim. kenetlenme ve bir olma günüdür beşiktaşlı! bu kadar ivme yakalamış bir takımımız varken, yeniden önümüz kesilmesin, yeniden eski mutsuz günlerimize dönmeyelim. biz birlik olursak başarırız.. -
sözlük yazarlarının okumakta olduğu kitaplar
-
caner erkin'in şükran ovalı dövmesi
(bkz: yaran yanlış okumalar)
(bkz: caner erkin'in şükran ovalı'yı dövmesi)
şimdi asena düşünsün * -
oğuzhan özyakup
aziz yıldırım'ın talimatıyla fenerbahçe'ye transfer olacağı yönündeki haberlerin tam bir algı operasyonu olduğu futbolcu.
bakın beyler, ille oğuzhan'ın bir şeyini almak istiyorsanız, kartal yuvası'nda formalar 150 lira. sizi oraya yönlendirelim. aziz yıldırım'ın kalibresi oğuzhan'ı almaya yetmez. -
tacize uğramış çocukları cezalandıracağız
iyi düşünmeye çalışarak, demek istediğini yanlış anlattığını düşündüğüm kişi beyanı. ben olumlu düşünmek istiyor ve faillerden bahsettiğini, yani ''taciz, istismar, tecavüze uğramış çocuklar konusunu gündemimize alacağız, failleri cezalandıracağız'' gibi bir şey söylemek istediğini düşünmek istiyorum. öteki türlü çok komik çünkü.
yine de, aile ve sosyal politikalar bakanı'nın cümle bile kuramıyor oluşu, ''allah'ım nasıl kimselerce yönetiliyoruz?'' sorusunu sormama neden oluyor. -
türkiye'nin en itici takımı hangisi anketi
kendi kulübünün en itici kulüp olduğunu bildiğinden şıklara koyamayan ergenin açtığı anket. itibar etmeyin, ölü taklidi yapın.
-
gamze ilgezdi'nin ataşehir'den 3 daire alması
akp'yi savunduğumdan değil ama, akpli birinin haberi olsa vahşi bir linç başlayacakken, chpli olunca sallanmayan başlık. çifte standart dedin mi anasını ağlatıyorsunuz maşallah.
bu hanım, tomaların altında ezilmek isteyen ablaydı değil mi? ondan sonra vay efendim, sine-i millet, vay efendim herkea için chp. akp'den ne farkı var şimdi?