Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 19. ekşi yazarlarının özel mesajlarda efendi olması

    konu başlıklarında küfürler, hakâretler ve aşağılamalar havada uçuşuyor, yine konu içerisinde en gereksiz yorumlar ve bayat espriler yapılıyor ama gelgelelim özelden mesaj attığımda son derece düzgün yazılmış cevâplar ve nezâket sözkonusu. şu ana kadar yazışmalarım arasında en laubâli mesaj bir gülücük, yani şu; ))

    buraya yazanlar ile özel mesajlardaki kişiler aynı insanlar mı?! başlık içerisine yazılanların özel mesajlaşmalardaki kaliteyi yakalamasını umuyorum...

    ekleme: bu başlık üzerine özelden ilk küfürlerimi yedim. (bkz: kaşınmak)

  • 20. 3 temmuz 2015 türkiye'nin suriye'ye girmesi

    (bkz: neden olmasın?)
    türkiye'ye sığınmış 3.000.000 suriyeliden, eli silah tutanlarla girilecekse;
    gönülden destekleyeceğim ve oldukça samimi bulacağım eylem.
    ama yok suriyeli abdulmuttalip istanbul'da oto hırsızlığı yapsın, mehmetçik gitsin o bataklıkta ışid denen orospu çocuklarıyla savaşsın dersen;
    (bkz: sikerler kamil, hepinizi sikerler.)

  • 21. evden çıkarken ampulü söken kiracı

    ben çok küçükken kooperatiften bir evimiz olmuştu.* fakat ev hem küçük hem de bodrum katıydı sadece eşyalarımızı bile sığdıramazdık sanıyorum, ki 6 hatta zaman zaman 7 kişiydik.

    hal böyle olunca zaten kiradayız, babam dedi kiraya verelim üstüne az ekler kendi kiramızı öderiz.

    neyse evi verdik kiraya yıllar geçti, ne doğru düzgün kira alabildik ne kar edebildik. dedik kiracıyı evden çıkarıp satalım evi, üstüne para ekler başka bir ev alır kendimiz otururuz. babam aylarca kiracıyı çıkarmaya çalıştı. sonra bir gün evden çıkıp gitmişler sanırım borç da bırakarak, dedim ya küçüğüm daha.

    adamlar otururken evi su basmış. ne yapacaklarını bilemeyip "nasolsa bodrum kat anasını satayım" deyip evin ortasını delmişler, su aşağı insin.

    evden çıkarken ampulü söken kiracı bana bunları hatırlattı, keşke ampulleri söküp götürseydiler.

    sonra babam dünya masraf yaptı o evi elden çıkarabilmek için. çıkardık da. fakat ev alma hayalimize bir türlü kavuşamadık.

    babam yıllar sonra köyde başımızı sokacak kadar bir ev yaptı sonunda ama sanırım istanbul bizi pek sevmedi.*

    böyle söyleyince çok kötü durumdaymışız gibi oldu ama aksine hiç bir zaman hiç bir şeyimiz eksik olmadı. her zaman saçı en temiz, önlüğü en ütülü, yakalığı en güzel çocuklardık ben de, kardeşlerim de.

  • 22. sivas katliamı

    2 temmuz 1993 kişisel tarihimin en önemli dönüm noktasıdır.

    22 yıl önce, ben 13 yaşında bir çocukken, her gece yatmadan önce kitaplarını okuduğum adam bir yangın merdiveninden tekmelenip vahşi bir kalabalığın içine atıldı, masum insanlar diri diri yakılırken katledilenlerden biri de arkadaşımın amcasıydı.

    yaz tatilinde babamın kozyatağı'ndaki evindeydim.
    babamın apartmanının kapıcısı haydar ağabey ağlayarak, babama kendisini bırakması için yalvarıyordu. babam ise ona sarılmış, bırakmıyordu, karısı ise karşılarında ağlıyor, babam bırakırsa kocasının bu haldeyken gazi mahallesi'ne gidip kendisini öldürteceğini söylüyordu.

    hayatımda katıldığım ilk eylem bu katliamın ardından düzenlendi. babamla hayatımız boyunca hemfikir olup yan yana yürüdüğümüz tek yoldu sanırım.

    tüm dinler özünde iyi olanı, güzel olan vaad eder... ama ironik biçimde acı, cehalet ve tarihteki büyük katliamlar da hep inançlarla bağlantılıdır.

    22 yıl önce bugün, 14. doğum günümden altı gün önce bir gecede büyümek zorunda kaldım. inancımı da çocukluğumun yanında bıraktım.

  • 23. survivor all-star

    sahra'nın seda'yı yediği yarışma. başka türlü bu kadar şişmiş olamaz. ortalıkta seda olmadığına göre, müthiş zekamla olayı çözmüş bulunuyorum.

    seda :(

  • 24. izmir'de otobüs durağı üzerinde yaşayan genç

    27 yildir izmir'de yasiyorum. bahsesilen muhitte de son 7 yildir surekli bulundum. boyle bir arkadasla hiç karsilasmadim. duragin üzerinde yatan adami fark etmemek imkansiz olurdu...

  • 25. gülşen'in makyajsız fotoğrafı

    gülşen değil christoph waltz'dur.

  • 26. hallederizin ingilizcesi

    (bkz: i'll take care of it)
    (bkz: i'll figure it out)

  • 27. pyd'nin suriye'de 28 türkmen köyünü boşaltması

    pkk'lıların "siktirin gidin kurtarın" diyerek hemen kendilerini ifşa ettiği durum.

    o zaman neden türkiye kobani'ye yardım etmek zorundadır, diye ağladın hatta şantaj yapmaya kalktın kobani düşerse türkiye düşer falan diye. neden us air force diye yalvardın?

    neden?

    çünkü ciğeri beş para etmez bir pkk'lısın da ondan.

  • 28. yeni gelin evleri facebook sayfaları

    fotoğraf gönderenlerin çoğu tipik muhafazakar kesimden.

    "rabbim, inşallah, bizim evimiz, yuvamız, allah, rabbim, yuvamız, inşallah, maşalah, rabbim, yeni evliyiz, yuva mutluluk, rabbim..."

    rabbim demiş miydim?

  • 29. sözlükçülerin abd'de yaşamak istediği eyalet

    eyalet değil şehirdir o, yoksa duramazsınız diyerek katıldığım anket. yani hayat kalitenizi eyaletinizden çok yaşadığınız şehrin büyüklüğü belirler. birkaç fikir.

    klasik büyük amerikan şehirleri: atlanta, indianapolis, houston, denver, kısacası bir alt maddede saydıklarım hariç nba takımı olduğunu bildiğiniz şehirler. eğer azınlık mensubu bir fakir değilseniz şehrin 10 km dışında iki katlı bir evde yaşarsınız. saat 6:00'da şehir merkezi boşalır. doğru düzgün toplu taşıma yoktur, hayatınız minivan veya arazi aracınızın içinde geçer.

    kendine özgülüğü olan büyük şehirler: tam olarak new york, boston, new orleans, chicago, san francisco ve seattle'dan oluşan listedir. renkli bir şehir merkezi ve güçlü bir şehir kültürü vardır.

    geri kalan yerlerde hayat üç aşağı beş yukarı klasik büyük amerikan şehirlerindekinin aynıdır. 2 katlı evler, arazi araçları vs, tek fark nba takımının maçları yerine eğlence olarak en yakın üniversite kampüsündeki amerikan futbolu maçlarına gidersiniz. hayat tarzınıza eyalet biraz olsun etki eder ama çok değil. ayrıca unutmayın ki eyaletin kendi içersinde de yerden yere çok fark olabilir.

    sıcak hava seviyorsanız: california'nın güneyi, florida veya hawai

    soğuk hava severseniz: alaska elbette ama joker olarak kuzey ve güney dakota, minnesota

    biraz entel havası peşindeyseniz: batıda california'nın kuzeyi, oregon, washington veya doğuda rhode island, connecticut, massachussets, new hampshire, vermont, maine

    dağ havası severseniz: montana, idaho, wyoming, colorado, utah (önce mormonluk üzerine araştırma yapmanızda fayda var)

    fuhuş ve kumar serbest olsun mu istiyorsunuz: nevada

    meksika havası olsun: arizona, new mexico, texas

    mısır seviyorsanız: ohio, indiana, illinois, iowa, michigan, wisconsin

    tercihiniz buğdaydan yanaysa: oklahoma, nebraska, kansas

    3. dünya ülkesindeki yaşamı özleyecekseniz: louisiana, mississippi veya alabama

    huckleberry finn ve mark twain hayranıysanız: missouri

    elvis'in doğup büyüdüğü toprakların kokusunu merak ediyorsanız: arkansas veya tennessee

    deliverence filmini biliyor ve onaylıyorsanız: georgia, kuzey carolina, virginia, west virginia

    kölelik için iç savaş çıkartacak kadar fanatik adamların yaşadığı yer: güney carolina

    kölelik olsun mu olmasın mı bilememiş adamların diyarı: maryland, delaware

    at meraklısıysanız: kentucky

    endüstriyel kirlilik üzerine çalışma yapmaya geliyorsanız: pennsylvania, new jersey, new york

    saydım 50 eyaleti de yazmışım. tarttım, 320 gram geldiler.

  • 30. 2 temmuz 2015 rusya ve çin ile savaş açıklaması

    savaşsalar kesinlikle abd'nin yanında olacağım durum.

    aga her zaman söylerim; dünyanın birincil gücü ruslar, çinliler olacağına sonuna kadar abd'liler olsun daha iyi. adamlar en azından medeniyet sahibi. öbürleri ise türklerden bile geriler.

    abd dünya hegemonyasını kültürel, ideolojik, ekonomik vs. diğer unsurlarla da desteklerken, bunlar sadece kaba güçle iş yapmaya çalışır, ötesine zihniyetleri yetmez. allah bunların hakim olacağı bir dünyadan korusun.

  • 31. beşiktaş

    rakiplerinin amına koyayım.

  • 32. ahmet insel

    bu adamın dün metin özkan isimli bağıran şahıs tarafından mat edildiğini düşünmek için beyne oksijen gitmemesi gerekiyor. ya da kurtçuk olmak...

  • 33. chp niye ekmeleddin'i desteklemedi

    sürekli 'off hayır ya, bana ne bana ne, olmaz, oynamam' diyeceğine, kılıçdaroğlu'nun yürüttüğü ikili görüşmeleri, yakın markajı, siyasi stratejileri gütseydin, belki ekmeleddin desteklenirdi. seçimden sonra çıkıp, 'onlar ekmeleddin'i destekleseydi' diyorsun ya, nasıl siyaset yaptığını anlıyoruz biz buradan.

    öyle bir fırsatın vardı ki, hdp'li diye aşağılamaya çalıştığın adamlar bile, birkaç siyasi manevrayla, ekmeleddin'e oy verebilirdi.

    bahçeli, seni sınıf başkanı bile yapmazlar başka ülkede. şanslısın ki, türkiye'desin.

    *******

    edit: aşağıda başbuğlarının böğürme kültürünün tabana yansımış örneği olan entry'ler için bir ufak cevap:

    erdoğan kimseyle konuşmuyor, kafasına göre hareket ediyor, uzlaşmıyor, başka kimseyi dinlemiyor diye diktatör diyoruz, değil mi? mhp'liler de seçim öncesi bu söylemi gayet kabul ediyordu.

    e mhp'li kardeşim, bahçeli'nin, üstelik iktidar bile olmadan, yaptığı farklı mı? konuşmuyor, uzlaşmaya çalışmıyor, kafasına göre hareket ediyor. tayyip diktatör, bahçeli prensipli adam öyle mi?

    yani sen istersen öyle de. ama senden başka kimse inanmaz bu ikiyüzlülüğe.

    yoksa isteyen parti istediğini yapsın; akp'nin adayı yine seçilsin. mesele, siyaset yapmak, uzlaşı kültürü, konuşmak. böğürmeden konuşmak.

    *******

    edit: durumun aciliyetine istinaden: şeyda öğretmen gata'da tedaviye alınsın

  • 34. sevişirken kullanılabilecek mutfak malzemeleri

    (bkz: kettle)

    olursa olur, olmazsa çay demlersiniz.

  • 35. vestel'in ithal telefonlar için vergi talep etmesi

    yakında geliyormuş. şu saatten sonra vestel alırsam, yakınımdakilere aldırırsam ne olayım.
    karalamanın tillahını yapacağım vestel için. batarlar inşallah.

  • 36. 5 temmuz 2015 fethullah gülen canlı yayın programı

    bira ve bir kase tuzlu fıstığımla takip edeceğim nba müsabakası.

  • 37. gamze ilgezdi'nin ataşehir'den 3 daire alması

    akp'yi savunduğumdan değil ama, akpli birinin haberi olsa vahşi bir linç başlayacakken, chpli olunca sallanmayan başlık. çifte standart dedin mi anasını ağlatıyorsunuz maşallah.

    bu hanım, tomaların altında ezilmek isteyen ablaydı değil mi? ondan sonra vay efendim, sine-i millet, vay efendim herkea için chp. akp'den ne farkı var şimdi?

  • 38. mevlana'nın kürt olması

  • 39. neden vestel almalıyız

    kendi telefonlari icin devletten tesvik isteyecegi yere yabanci marka telefonlar icin vergi talep ettiginden olabilir.

    (bkz: vestel'in ithal telefonlar için vergi talep etmesi)
    (bkz: vestel'e boykot)

  • 40. uğur ışılak'ın neşet ertaş halk ozanı değil demesi

    neşet ertaş'ın unesco tarafından yaşayan kültür hazinesi olarak gösterildiğini ve itü türk musikisi devlet konservatuarı tarafından da fahri doktoraya layık görüldüğünü de bir kez daha vurgulayalım.

    cehalet o kadar erdem değil diyerek de entry'mize son verelim.

  • 41. dede hastalandıkça ozzy osbourne'a sövmek

    bugüne kadar ağzına haram lokma koymayan, tütün kolonyasından gayrısına yüz sürmeyen, üç bayram üst üste aynı yamalı gömleği giyen dedem binbir türlü hastalıkla savaşırken; ömrünün tamamını sefa pezevenkliğiyle geçiren, kokain partisinden çıkıp lsd partilerine koşan şu adamı sapa sağlam taş gibi gördükçe yaptığım şey. bu durumu kendime yediremiyorum, gözlerim yaşarıyor.

  • 42. beğendiği mobilyayı kendi yapan tip

    çok zor bişey yapmayan tiptir.
    daha da güzeli, artık mobilyaların malzemelerini kullanarak bişeyler yapmaktır.

    yıllar önce annemin atılacak eski yatağının tahtalarıyla sandıklı büyük bi puf yaptım mesela. 8 senedir de kullanıyorum,
    şimdi yeni evimde 4 tekerlek takıp, döşemeyi yenileyip, üstüne kaydırılabilir bi platform yaparak sehpa olarak kullanıcam.

    hazır mutfak taktırdık annemin evine yıllar önce. üst dolapları sağlamdı çıkan mutfağın. ve yeni mutfak yetmiyordu tek kişi olmasına rağmen orduya servis yapacak kadar ıvır zıvırı olan anneme...

    o üst dolapların ağzını yüzünü bi toparladım. bi boya, altlarına 6 ayak. kapak kulplarını değiştirdim. biraz fanteziye kaçasım geldi, dekor çıtalarından kapak çerçeveleri filan yapıp, yeni hazır mutfağın karşısına koydum. bütün elektrikli mutfak aletlerini aldı üstü... içi de tabak çanak filan. kimse inanamadı hazır alınmadığına...

    eski gardoropları kesip biçip lakeleyip gömme dolaplar yaptım... atılacak (ama sağlam) bi ofis dolabından, banyo dolabı.
    belki 50 yıllık ama sapasağlam masif ceviz bi uzun dolaptan ayakkabılık... daha bi sürü şey..

    geri dönüştürerek, farklılaştırarak bişeyler yapmak hem çok zevkli, hem de ekonomik...
    çoğu insanın gözünde büyüttüğü kadar da ahım şahım beceri istemiyor. benim elim yatkın olduğundan pek bakmadım ama youtube da zibil gibi how to videoları var.

    aletler de uygun fiyata.. ben bunların hepsini şu anki fiyatı taş çatlasa 250 lira olan bi daire testereyle, 150 liralık bi vidalama/matkapla, 20 liralık zımba makinasıyla yaptım. (dekupaj testeresi lüksüm var evet. eheh. o da taş çatlasın 200 liradır)
    bu mobilyaları atıp yenilerini almaya kalksan mağazadan, binlerce lira tutar... öyle düşününce, (seninle kalacak olan) alet edevatım parası devede kulak.

    malzeme de çok pahalı değil. özellikle koçtaş'ın şöyle bi avantajı var, alacağınız plakayı (suntalam, mdf lam, vs) istediğiniz şekilde keserek veriyorlar.
    eski bi dolabı kitaplığa çevireceksiniz diyelim. 5 raf lazım... gidip koçtaşa 1 m2 suntalam'i, 5 raf olacak şekilde 20*100 gibi kestirebiliyosunuz. kesim için ekstra para almıyolar.. size düşen sadece ütüyle kenar bandı yapıştırmak artık...

    "düşlemek ve eylemek" güzeldir. insana acayip keyifli bi süreç ve sonuç yaşatıyor...
    bi yandan piyasada abuk subuk paralara satılan eşyayı acayip ucuza maletmiş oluyorsunuz. bi yandan eliniz ve beyniniz çalışıyor bu işleri yaparken, bi yandan bitmiş eşyanın hayatınıza kazandırdığı fonksiyon her seferinde gülümsetiyor.. "tüketmiyor" olma zevki bambaşka zaten... tüketmek gibi bir kemirgen yerine, üretmek denen tanrıçayla kolkola yürümenin manevi hazzı da başka...

    komik gelir belki başkalarına, ama meditatif de bi yanı var benim için bu sürecin... atölye olarak kullanacağım mekana kapandığımda, gerçekten her şeyi, ama her şeyi kapının arkasında bırakıp, tüm enerjimi o işe akıtıyorum ve bu sanki bütün beyin hücrelerimi temize çekiyor...

    zengin biri değilim. sadece rahat yaşıyorum şükür.
    ama bi gün çok zengin biri de olsam, yine de yapacağım şey bu olurdu.

    "üretim"in insanı gerçekten, ama gerçekten besleyen bi yanı var...

  • 43. akit

    madıkmak'ta asıl mağdur oteli yakan sünni müslümanlarmış.
    tanım: bu gazeteyi boka sürsen, bok kirlenir öyle bir gazete.
    http://www.gazeteoku.com/…2/yeni-akit-gazetesi.html

  • 44. akp'nin oyu %41'e düşmedi %57'ye çıktı

    hey you madafaka

    edo : ''oyu'' lafını ''you'' deyü açınca ayar maynağı ettik arkadaşı, olay o. buradan yozgat'ta askerliğini yapmakta olan kayınçoma selamlar.

  • 45. amed vs ankara

    ankara vardır, amed yoktur.

    (bkz: diyarbakır)

    edit: hayret, ekşi başlığı doğru yere taşımış. genç hevaller rahatsız.

  • 46. xanax yüzünden ölmekten nasıl kurtuldum

    büyük maddi sıkıntıları olmasına rağmen günde 5 bira ve 20'lik vodka'ya para harcamaktan geri durmayan bir vatandaş beyanı.

    (bkz: next please)

  • 47. stadyumlara mescit yapılsın

    mantıklı ve makul bir istektir.
    sen maça gidene bakar "maça gitmesin, evinde/camisinde namaz kılsın" dersin belki ama maç günü statta çalışan insanlar ne olsun en basitinden?
    o değil, dini bütün adam maça gidemez mi?

    arkadaş, bu ülkenin ufak düşünen adamlarının sağ/sol/radikal tarafta olmalarından gına geldi... hepsi çok zeki...
    sonunda beni de namaza başlatacaklar bu yaştan sonra sırf inat olsun diye.

  • 48. robin van persie

    fenerbahcenın bu adamı alabılecegıne ınanan salakların olduğu futbolcu.bakın beyler ben 25 yasında bır bayanım abımden oturu futbol sevgısıyle buyudum,arkadaslarım evcılık oynarken bız abımle wınnıg eleven oynardık.

    neyse ozetle bahsettıgınız adam rvp.pıyasada en saglam uc-dort kontrat sahıbı adamdan bırı.fenerbahce bu adamı 'bu sene' bu sozlesmesı varken alamaz.daha once yazdım tekrarlıyorum fenerbahce bu adamı alsın ben bu entryı edıtler bıkınılı fotografımı paylasırım.

    ozetle kandırmayın fenerbahcelılerı.

  • 49. insan ilişkilerinde sık yapılan hatalar

    insanla ilişkiye girmek.

  • 50. kamer genç

    kamer genç hakkında bir arkadaşımdan dinlediğim hikayeyi anlatmak istiyorum.

    tuncelili bir hasta tüm çabalarına rağmen tedavi için gerekli imkanları bulamamakta. kimseden yardım alamayınca son çare olarak ankara'ya meclis'e gidip kamer genç ile görüşmek istemiş. cep telefonunu bir arkadaşı vasıtasıyla elde etmiş ve son çare olarak aramaya karar vermiş.

    numarayı çevirdiğinde karşısında o tanıdık ses buyrun demiş.

    tuncelili kardeşimiz olayı anlatmış ve kamer genç karşısındakine; " siz orda bekleyin ben yarım saate geliyorum" demiş. ve gerçekten yarım saat sonra kamer genç gelmiş. hastalığını anlatmış tuncelili kardeşimiz ve kamer genç tüm masrafları üstlenerek tedavisi için hastaneye yatırmış. ve tedavisi sonuçlanıncaya kadar bir kere bile yanlız bırakmamış. öyle bazıları gibi parayı verdim yeterli dememiş.

    ve bu tür hikayeleri çoktur kamer genç'in, tunceli'de kiminle konuşsanız insanlar ona aşık, çok seviyorlar. çünkü o herşeye rağmen halkından kopmamış, para değiştirmemiş, kazandığı parayı yine onu vekil yapan halk için kullanmış, halkın adamı olmuştur.

    allah uzun ömürler versin, acil şifalar dilerim...

    edit:imlâ