benimdir. bunu faşizm sanmak da salaklıktır. atatürk milliyetçiliğidir. türklüğü vatandaşlık aidiyet gibi anayasal tanım üzerinden tanımlar. islamcılığın zararlarını görmüş ulusalcıyım. seküler milliyetçiyim. atatürkçüyüm.
ates senturk13 profili
-
seküler milliyetçi
-
kılıçdaroğlu'nu övenler şu an ne yapıyor sorunsalı
birden ortadan kaybolmalarıyla ilgili acaba aktroll müydü diye düşünmeden edemediğimdir.
o kadar insan nereye gider ya?
13 yıldır seçim kazanamayıp hala adaylıkta direnen dedelerini niye şu an yalnız bırakıyorlar?
seçimden önce herkes aday olursa kaybedeceğini biliyordu milyonlarca kaçak ne idiğü belirsiz insan ve ekonomik kriz gibi sorunlar varken bile.
kasetle getirilmiş birisinin siyasi dizayn için geldiğini ve yastık muhalefet olduğunu nasıl düşünemedik?
edit: önceki entrylerime bakarsanız övmedim kötü seçenek olduğunu halkın seçmeyeceğini söyledim ama mecburen oy verdim. benim derdim eli mecburiyetten gidenler değil kılıçdaroğlu aday olsun diye gıçını yırtan cihangirci güruh. he bir daha oy verir miyim onun gösterdiği adaya vs hayır. baya akp'lilere koyun derken "tıpış tıpış vereceksiniz. diyen diktatör demokrata ve adayına oy vermem. -
kendi evinde alkol tüketmek tahliye sebebidir
görsel
link
edit: ilan sahibi şaşırtmadı ve ilanı silip topukladı. iyi ki ss almışım.
edit2: bir kaç sözlük yazarı telefon açıp makara yapmış, bir ekşi sözlük yazarı avukat da kendilerini arayıp anayasanın konut dokunulmazlığına ihlal suçundan kendisine uyarıda bulunmuş ondan da ilan silinmiş olabilir.
edit3: firma tekrar ilanı yayına almış ancak bu sefer alkolle eve girenleri arayacağız kısmını çıkartmış. yahu madem mantıksız niye koyuyorsunuz ilana.
edit 4: firma tekrar ilanı kaldırmış. tutamıyoruz efendim ısrarla değişiyor ilan. en son herhalde "evi tutacak kişiyle karşılıklı rakı içilip sözleşme öyle imzalanacak" diyecekler sanıyorum.
sahibinden adlı çılgın ev sahipleri sitesinde sevr anlaşmasına denk karşıma çıkan ilan içeriğidir.
ayrıca 1 yıllık kira peşin, 2 depozito ve kalabalık olmayan çocuksuz aile seçimi ve tahliye sözleşmesi şartı ile beni benden almıştır.
ne yani evin içini izleyen kamera mı koyacaksınız? ya da giriş çıkışlarda x ray cihazı mı koyacaksınız alkol var mı diye? ya da sizde beraber mi yaşayacaksınız karı kocayla?
peki birisi şimdi şöyle bir ilan içeriği yazsaydı başına ne gelirdi?
"evde namaz vb arap gelenekleri yapılmayacaktır bu bir tahliye sebebidir" ortalık ayağa kalkmaz mıydı?
kalkardı yanlış çünkü.
insanlara ev kiralıyor diye insanların sahibi değilsiniz.
hammurabi kanunları daha insancıldır ulan.
(bkz: altın emlak medikule) -
7 eylük 2018 düğünde abisini öldüren maganda
not: bence video +18'dir ona göre tıklayın.
kaynak ve video: https://www.sozcu.com.tr/…-agabeyini-vurdu-2613843/
şu sevinç gösterisi niyetine havaya ateş eden yavşaklar her sene 40-50 kişi öldürüyor.
ulan terör örgütü dhkp-c senede bu kadar insanı şehit edemiyor. bu maganda teröristlere ağır cezalar, bununla ilgili kamu spotları ne zaman gelecek? -
elma ile kandırılıp timsaha yem edilen domuz
timsahın domuzu yemesinde sorun yok, timsahın insan yüzünden domuzu yemesi sorun.
doğal sürece art niyetli müdahale etmesi şerefsizce bir davranış. -
istersen sevim tanürek cinayetini tartışalım
muharrem ince'nin elazığ mitinginde söylediği söz.
eski defterleri karıştırıp sigorta primini ödemediği için meydanlarda muharrem ince'yi yuhalatan cumhurbaşkanı erdoğan'a karşı incenin verdiği cevap.
--- spoiler ---
"emeklilerin sigorta primini yatırmanın onlara faydası yoktu, biz de kendilerine verdik. devlet ceza kesti ödedik. trafik cezası yemek gibi bir şey, cezasını da ödemişiz. istersen eski defterleri karıştırma, istersen sevim tanürek cinayetini tartışalım"
--- spoiler ---
ayrıca muharrem ince eleştirilerine şöyle devam etti:
--- spoiler ---
"bizim sloganımız ne? hak, hukuk, adalet!
onun sloganı ne? çay, kek, oralet."
--- spoiler ---
peki kimdir sevim tanürek?
(haberlerde söylendiğine göre)
cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan'ın oğlu ahmet burak erdoğan'ın otomobiliyle çarpması sonucu 64 yaşında ölen türk sanat müziği sanatçısıdır.
http://arsiv.sabah.com.tr/1998/05/19/r10.html
önemli edit: davada burak erdoğan için kusursuzluk raporu veren eyüp çakmak'ın tdi genel müdürü olduğuna dair haberler var.
https://odatv.com/…an-cakmaka-kiyak-2102141200.html
(link için @scottsdalebird'e teşekkürler)
edit: bu başlık mahkeme kararıyla engellenebilir diye düşünüyorum. dediğim gibi bu girideki içerikler tamamen sabah gazetesi'ni bağlar.
edit2: @noticewhereyoulive önerisiyle sabah gazetesi'nin haber arşivinin ekran görüntüsünü aldım. satır altında sallıyorum.
ekran görüntüsü: https://eksiup.com/4a8a08f0838
edit3: @muhafazakar jinekolog linki arşivlemiş, sağ olsun yolladı. giriye ekliyorum.
https://web.archive.org/…com.tr/1998/05/19/r10.html -
cumhurbaşkanlığı devlet bilgi koordinasyon merkezi
güzelmiş lan.
işte paraları bunlara harcayın, saray maray ne, orta çağda mıyız yani?
takdir edilesi, şekilli şüküllü ve faydalı bir yer. -
1998 yılında matrix'i çekmek
edit 3: daha fazla edit yapmak istemiyordum ama size bana gelen şu mesajı göstermeden duramadım.
https://i.hizliresim.com/9m9ojk.jpg
yahu bu nedir şimdi? ben ne diyorum bunlar ne diyor. (kimlik ifşası yasak diye yazar ismi sansürlendi)
yazar arkadaşlar, bakın. yaşınız çok ilerlemiş olabilir ama kimse sizin komplekslerinizi burada çekmek zorunda değil. konumuz sinema tarihi ve ben birçok öğeyi bir araya getirmiş bir film hakkında içerik girdim. eğer varsa aklınızda döneminde daha çok çığır açan ve birçok bu tarz öğeyi barındıran film söyleyin biz de faydalanalım. en azından andropoz sorunlarınızla uğraşmamış oluruz.
edit 2: kendimi tam olarak anlatamadım galiba hala mesajlar geliyor. madde madde izah edeyim.
1- daha önce varoluşu sorgulayan film çekildi mi? çekildi.
2- içindeki sözler daha önce söylenmiş sözler mi? evet.
3- yapay zeka, insan çatışması daha önce incelendi mi? evet.
4- o teknoloji bir başka filmde daha önce kullanıldı mı? evet.
5- daha önce kapitalizm eleştirisi film çekildi mi? çekildi, evet.
6- geleceğe ışık tutan, öngörülebilir gerçeklik fikri daha önce işlendi mi? evet.
ama bu film hepsini aynı anda yapmış arkadaşlar adamı delirtmeyin. benim demem tamamen odur. bir bütün olarak bakın olaya.
edit: bazı salak arkadaşlar anlamamakta diretiyor, konuyu sadece yapay zekaya indirgiyor, ya da sadece efektlere indirgiyor.
ya diyorum ki herifler var oluşu sorgulamışlar. şu an yaşadığımız dünyanın matrix olmadığını nereden bilelim mesela? neo bilgisayar başındayken, kendini gerçek hayatta zannediyordu. ta ki alice göndermeli beyaz tavşanı takip et, gerçeklerin peşinden git temalı muazzam geçiş sahnesine kadar. neyse, halbuki sistemin sadece bir çarkıymış herif. ama bilgisayar başında özgür olduğunu düşünüyordu.
mesela şu anda da hiçbirimizin sisteme bir etkisi yok. şuan ki sistemin tepesinde dünya'nın bütün kaynaklarını sömüren ve dünyanın sonunu hazırlayan lobiler var. orada da o lobiyi ajan smith (esasen mimar) temsil ediyor. kendini kopyalayarak, isyana meyilli bütün verileri siliyor, insanları yok ediyor. benim şaşırmam senaryo, efekt, felsefe, tariz, mitolojik öğelerin hepsini bu insanların bir filme yedirebilmeleri.
bir sinemacı olarak aklım almıyor. günümüz teknolojisini biliyorum, günümüzün gündemini biliyorum, elon musk, mark zuckerberg "yapay zekaya sahip mekanik tehlikeli midir?"
tartışmasını biliyorum ama 98'de karşımıza "robotlar savaşıyor" tarzında sığ olmayan insan ve mekanik ilişkisini inceleyen hatta bunun üzerine felsefe kuran sosyolojik, günün şartlarına göre über teknolojik bir film çıkıyor.
akıl alır gibi değil, yahu adamlar plütoncu düşünceyle idealar kuramı fikrinden yola çıkıp, geleceğin insanının o fikre ulaşırken sarpa sardığını, düşünüyorum öyleyse varım sözünü içimize işleyen, bilincin bedenden ayrı olduğunu, belki hepimizin bir sistemin içinde çark olabileceğimi sorgulatan, bolca kapitalizm eleştirisi barındıran, varlık matrix'den ayrı düşünülebilir mi tarzında felsefik bir derinliğe inen film çekilebiliyor.
bir de filmdeki her karakter, bir mitolojik değere denk düşüyor. hepsini tek tek anlatmam saatler sürer.
bir de tam 20 yıl sonra bizim çektiğimiz sinema ürünlerine bak. (bkz: recep ivedik)
yahu arkadaş geriden gelinir anlarım da, bu kadar mı geriden gelinir.
dipnot: bizim sinemamızda aynı türe ait olan bir film olmadığı için, her hangi bir türden pay biçtim.
parçalanıyorum sözlük. -
trabzon'da portekizli turiste sözlü saldırı
kadın normal pantolonlu ya da eşofmanlı öyle bir şey, herif diyor ki “bacaklarını açarak oturmuş merdivenden kaldırdık, erkek insanlarımız rahatsız oluyor.”
ulan siz insan mısınız be şerefsiz?
arkadaş ben bu insanlarla aynı tarafta değilim ben bunlar gibi değilim nasıl bir yere dönüşüyor lan memleket? -
taksim'deki yılbaşı kutlaması yasağı
başa tutturulan düzenleme: şimdi de emniyet müdürlüğü anadolu ajansı'nın yaptığı habere ilişkin öyle bir şey demedik diyor. "yasak yok tedbir var" diyorlar. hükumete yakın anadolu ajansı'nın yaptığı yalan habere karşılık yaptırım olacak mı acaba? ben hiç sanmıyorum.
kaynak
emniyet müdürü demiş, terör bu şekilde önlenecekmiş.
kaynak
ek olarak toplanmak da yasak denmiş. taksim'e normal zamanda gitsen bile topluluk oluşuyor zaten. sizin göreviniz terörü önlemek, olmaması için insanları sokaklardan uzak tutmak değil.
birisi de demiş işte taciz var iyi karar vermişler. bak bak kafaya bak. o zaman arabalar da tümden yasaklansın hiç trafik kazası olmaz değil mi einstein?
çok ilginç acaba cuma namazlarına saldırı olsa cuma namazını mı yasaklayacaklar? böyle mantık mı olur?
düzenleme 2: rezalettir.
düzenleme 3: yahu arkadaşlar siz hasta mısınız ben taksim'de yılbaşı mükemmel kutlanır mı diyorum? ben oraya gidecektim gidemiyorum mu diyorum?
esas soru şu: taksim bir çok inanca ve kültüre ev sahipliği yapmış bir yer. insanlar bu tarihi yerde neden top-la-na-mı-yor?
terör örgütlerinin amacı da ülkedeki işleyişi değiştirmek değil midir? yüreklere korku salmak değil midir? ekonomiyi baltalamak değil midir? terör saldırılarıyla 80 milyonu öldüremeyeceklerini biliyorlar herhalde. bazı arkadaşlar lütfen birazcık düşünerek konuşsun.
ek olarak tacize alışmış olmanız da, bunu normalleştirmeniz de ahlaki olarak ne kadar yozlaştığınızı gösterir. size ve ülkemdeki sizin gibi düşünenlere üzülüyorum. -
nuriye gülmen
terörist ise neden dışarı salındı? değil ise neden içeri alındı? peki yine değil ise mesleklerine niye geri dönmüyor?
yalama oldu adalet ya-la-ma. rüşvet suçunu itiraf eden vatandaşımızı 1000lerce kilometre uzaktan izliyoruz. hem de bir çok gazeteci "hırsız vaaar!" diye bas bas bağırmasına rağmen. fetöcülere de, amerika'ya da, akp'ye de lanet olsun. bıktık artık kötünün iyisi geyiğinden. bu ne biçim film lan? hiç mi düzgün karakter yok?
bu ülkede adalet var diyenin yüzüne tükürürüm. -
ayla
yahu şu aksiyon sahnelerini hala nasıl leş gibi yapıyoruz aklım almıyor. ulan matrix 1999’da çekildi be el insaf. neredeyse 20 sene olacak hala saçma amatör aksiyon sahneleri çekiyorsunuz.
tepede geçen uçakları bile yeşil perde montajıyla değil, video sonu eklemeyle yapmışlar.
herif hat boyunca benzin döküyor, 15 çinli asker 1 metre ötedeki herifi açık hedefken vuramıyor. onu geçtim, ateş yakıyor ateşin boyu 10 cm falan üstünde atlayabilen yok herkes alevin içine atlıyor.
hem yönetmeni, hem görüntü yönetmeni üniversite öğrencilerinden daha amatör bir iş yapmış. senaryo, oyunculuklar güzel ama yönetmen ve prodüksiyon sıçmış batırmış. -
ali türkşen'in kötü bir asker olması
yahu şu adamın neci olduğunu bilen beri gelsin.
natocu diyorsun ermeni soykırımı reddi için avrupa mahkemelerine koşuyor bu sefer diyorsun türkçü,
bakıyorsun öcalan'ın ayağına gitmiş gül verirken fotoğrafları var diyorsun pkkcı,
bir bakıyorsun atatürk fotoğraflarıyla boy boy fotoğraf çektiriyor diyorsun atatürkçü herhalde,
bir bakıyorsun erdoğan süper bir lider diyor sanıyorsun akp'ci,
bir bakıyorsun cumhurbaşkanı erdoğan darbeyi planladı diyor, diyorsun ya fetöcü ya muhalif, bir bakıyorsun referanduma destek verelim diyor, diyorsun akp'ci.
bu herif ne arkadaş bana biri izah etsin?