Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. çeşmesinden su içilebilen şehirler

    kızılırmak ankara'ya bağlandığından beri cevabı ankara olmayan şehirdir.

    mis gibi musluğa ağzımızı dayardık lan çocukken. yeni nesil o keyfi yaşayamayacak ona yanarım. parklardaki çim sulama musluklarından bile temiz su akardı. hortumdan gelen suya bile ağımızı dayardık.

  • 2. aralık 2017 bavul dergi rezaleti

    yazının sahibi aslı tohumcu. twitter'ında şöyle demiş "bu ay bavul dergi'de 5harfliler.com'dan esinle erkeklerin ağzından gerçek taciz hikayeleri yazdım."

    5harfliler.com'daki yazı da şu. bu yazı da aslında birden çıkmış değil. türkiye'deki #sendeanlat kampanyası gibi kadınların uğradıkları tacizleri yazdığı #metoo etiketi twitter'da ve facebook'ta yayılıyor. bu etiketin çıkış noktası da son zamanlarda sık sık duyduğumuz hollywood tacizlerine dayanıyor. abartısız milyonlarca kadın bu etiket altında yaşadıkları tacizleri anlatırken okuyan pek çok erkeğin tepkisi tıpkı #sendeanlat etiketinde olduğu gibi; "inanamıyorum, bunu yapan insan olamaz, midem bulandı, başım döndü, bütün erkekler böyle değil, kadınlara sahip çıkalım vs vs" ekseninde dönüyor. bir kısım erkek de #howiwillchange (nasıl değişeceğim?) konulu başka bir etiketle hem kadınlara destek veriyor hem de kadınlardan tavsiye istiyor.

    sonrasında ise 5harfliler.com'daki yazıda da belirtildiği üzere israilli aktivist bir kadın çıkıp; kadınların uğradıkları tacizleri anlattığı yeter, değişmek istiyorsanız önce özeleştiri verin bir #metoo etiketi de siz açıp yaptığınız ve pişman olduğunuz tacizleri yazın diyerek; örnekler veriyor.

    verilen örnekler net, çarpıcı, edebiyat kasmadan olduğu gibi yazılmış. tavsiyenin amacı özeleştiri verilmesini sağlamak, yaptığından utanan erkeklerin de olduğunu göstermek, tacizin sadece kadının üzerine yığılmasına bir nebze de olsa engel olmak. çünkü ne kadar duyarlı olursa olsun bir erkek; kadına yönelik tacizi gözüyle görmediği sürece tahayyül etmekte zorlanabiliyor. hemcinslerinin ne kadar ileri gidebileceğini haberlerde görse de bizzat birinci ağızdan duymadıkça hayatın içerisinde konumlandıramayabiliyor.

    bu kadar uzattıktan sonra asıl mevzu bahis "yazıya" geldiğimizde ise karşımıza ciddi anlamda büyük bir sorun çıkıyor. 5harflilerde yayınlanan yazıdaki, israilli aktivist bir kadının yazısındaki erkeklere "yazın" diye tavsiye edilenle, aslı tohumcu namlı şahsiyetin yazdığı arasındaki zihniyet ve söylem farkı o kadar bariz ki!

    kendini kadın hakkı savunucusu olarak tanımlayan bir kadın '90ların internet sitelerindeki erotik hikayeler formatında bir şeyler yazıp; bunu "taciz karşıtlığı" olarak pazarlıyor. bir ilkokul çocuğunu merkez alarak açık açık neredeyse yazılı çocuk pornosu sahnesini bir derginin sayfaları arasında oynatıyor. asıl sorun ise bunu yaparken kullandığı üslup! pişmanlıklarınızı paylaşın diye ortaya atılmış bir fikri; pişman olmak şöyle dursun yaptığını anlatırken tekrar zevke gelen birinin ağzıyla yazıyor.
    çarpıcı olsun, tiksindirici olsun diye bu şekilde yazmış denilebilir. ama hepimizin algısının yeteceği şekilde yazı tiksindirici değil, tacizci-pedofil birilerinin hayal edip zevk alabileceği kadar özendirici.

    bavul, ot, kafa vb. cehaletinin farkında olamayacak kadar kibirli lümpen kesime sığ bile denemeyecek kadar rezil bir muhaliflik pazarlamaktan, ortazekalılığın alametifarikası sözlerle "marjinal ve zeki" gözükmeye çalışan yazarlarla dolup taşmaktan başka hiçbir işe yaramayan bu dergilerden çok da bir şey beklememek lazım aslında ama insan yine de bir dur durak noktaları olmasını istiyor. marjinal olacağız, muhalif gözükeceğiz diye derginin orta yerine çocuk pornosu yazmamalarını bekliyor!

    yeni türkiye'nin yeni edebiyatına ait yeni yazarı tarafından yazılmış bir yazı; hepimize hayırlı olsun.

    edit: twitter'dan da kendisine karşı en kalbî duygularımı ileteyim dedim ama hanım abla twitterını kilitlemiş. neymiş yazdıkları kendi başına gelenlermiş. canım ya! bu tipler yazar, aydın, solcu, ilerici, muhalif gibi sıfatları haiz oluyor. bu sapık yazılarını eleştiren bizler de hiçbir şeyden anlamayan sanat düşmanı, kadın bile olsak kadın düşmanı gericiler oluyoruz.

  • 3. yılbaşı rezaleti son bulsun

    oo yurtdisi gormus comar.

    kaporta degisiyor ama zihniyet hala ayni.

    comar her yerde comar.

    tanim: comar feryadi.

  • 4. bitcoin

    hicbir sey anlamiyorum gibi ama okumak zevkli geliyor.

  • 5. akıllı telefonların elimizden aldıkları

    ya ota boka şikayet ediyorsunuz. ne bu nostalji kardeşim kimse sana kitap okuma mı diyor? teknoloji sana elektronik kitap okuma cihazları veriyor ve tek cihazda binden fazla kitap tutup okuyabiliyorsun ama sen kalkıp "kitabın o güzel kokusu, ah o restoran konuşmaları" diyorsun. eğer elinde telefon olduğu için yanında bulunan kişileri unutuyorsan bu senin yetersizliğindendir. akıllı cihazlar sayesinde her an bilgi akışı içerisindeyiz. tarih boyunca hiçbir insanın olamadığı kadar bilgiye yakınız. ancak sen kalkmış fiziksel yakınlık, kitap kokusu bilmem ne diyorsun. o zaman ayak uydur kardeşim, kimse sana evden çıkma, kitap okuma demiyor; onu da yap. her yerde karikatür çizip şarj cihazını tasmaya, metroda elinde telefon olanları da robota benzetiyorsunuz. akıllı cihazlar olmadan önce de insanlar metroda halı çakması büyüklükte gazeteleri okuyorlardı aynı şekilde. hem kağıt israfından hem de zaman israfından başka bir şey degil. adamlar ne güzel almış minnacık kutunun içine koyup sana veriyorlar sen tü kaka diyorsun. git o zaman tibet'te falan yaşa.

  • 6. şişman kızla sevgili olan erkek

    bugün bir arkadaşım iki arkadaşı arasında çöpçatanlık işine soyunduğunu anlattı bana. olurlar mı sence diye sordu. ben de anlaşabilecek gibi görünmediklerini o adamla başka bir kadın arkadaşının daha uyumlu olabileceğini söyledim. benim -güya- feminist arkadaşım ismi geçen kadının kilolu olduğunu adamın onu beğenmeyeceğini söyledi. daha önce de birileriyle tanıştırmak istemiş ama kadının kilosundan dolayı erkekler hiç oralı olmamış. erkekler göbekli kadınları direk eliyorlarmış (paşalara bakın hele). tabii bu bizimkinin yorumu, adamlar belki başka bir nedenden hoşlanmamıştır.

    ilginç olan, ben karakter olarak uyumluluklarını kastetmiştim. o tiplerini yakıştırdım sandı. beni tanıdığını düşünüyordum yanılmışım demek ki.

    neyse konu bu değil.

    birincisi; niye insanları tanıştırmaya çalışıyor anlamış değilim. birbirine uygun gördüğün arkadaşlarını aynı ortama sokabilirsin, aralarında bir çekim olursa devamını getirirler zaten ama öncesinde fotoğraf göstermeler vs çok çirkin. (bunu kendisine de söyledim)

    ikincisi; sevgili aranan adamı tanıyorum. sayılı üniversitelerden birinde akademisyen ama görsel olarak bir iddiası yok. akademisyen diyorum, şekilcilikle işi olmaz - kadınları metalaştırmaz sanıyorum ama durum hiç de öyle değil. adam kendi görselliğini hesaba katmadan manken vücutlu, mümkünse evlenme meraklısı olmayan ve her anlamda açık fikirli bir kadın arıyor.

    yalnız o değil çevresindekiler de ona ‘güzel’ kadın bulma derdinde. ama kimse ‘ulan bu adam resmen çirkin bir de kilolu’ demiyor.

    demesin zaten, doğrusu bu ama kadınlar için de denilmesin. kadın 34 36 beden olmak zorunda, 38 e biraz izin var, 40 ve üzeri seçenek bile görülmüyor ama erkekler kişisel hijyenlerine bile dikkat etmesin. bakın kiloya vs giremiyorum bile, günde bir kere dişlerini fırçalayan adamdan ‘aa o çok titizdir’ diye bahsediliyor.

    üçüncüsü; kadının herkes düşmanı. en çok da kendi cinsi maalesef. bir kadın bacaklarını kalın buluyor mesela ya da selülitinden - çatlağından şikayetçi. sen kalın bileklerinle rahatça etek giyiyorsun diye sana saldırıyor. ‘o karınla nasıl bikini giyersin’ diyor. ‘o da bir zahmet zayıflasın yıllardır diyette’ gibi çirkin çirkin dedikodu yapıyor kaç yıllık ‘arkadaşı’nın arkasından.

    siyasi girilerden sonra düşülen ‘akpli -chpli değilim’ notu gibi olacak ama 36 38 bedenim. bir şeyleri savunmak için mağdur olmak şart değil. doğuştan getirilen kadarcık insan olmak empati kurmaya yetiyor, çok iyi kalpli şefkatli olmanıza gerek yok hani.

    bu toprakların insanları neden bu kadar acımasız, ne yaşıyorlar hiç anlamıyorum. anlamak da istemiyorum. acıysa acı, yoksulluksa yoksulluk, kimsesizlikse kimsesizlik... herkes çok zor hayat mücadeleleri veriyor ama bu kimseye hadsiz olma hakkı vermiyor.

    merhametli, vicdanlı çocuklar yetiştiremiyoruz lanet olsun, herkes hayatının bir döneminde akran zorbalığına maruz kalıyor. büyüyünce de süperego giriyor devreye, kişilerin yüzüne karşı geçilemeyen dalgalar her fırsatta atıyor kendini dışarı. dedikodu, arkadan kuyu kazma, başkalarının eksiğini bulma, bulmaya çalışma vs vs

    psikoloji hocamız bir hastasını anlatmıştı;

    adamını biri 14 15 yaşlarındaki oğlunu da alıp gelmiş hocama ve ‘kulaklarımız hem büyük hem kepçe, bizi kimse beğenmiyor, sevmiyor’ demiş. hocam şaşırmış sevilmeme nedeni olarak bunu sunmalarına ama birkaç seanstan sonra hikaye çıkmış ortaya; adamın eşi evi terk etmiş, çocuğunu da hiç arayıp sormuyormuş. baba oğul kendilerinde fiziksel bir kusur bulup yansıtma yolunu seçmişler. bir nevi savunma mekanizması.

    problem hiçbir zaman görsellik değildir arkadaşlar. estetik kaygıları yüksek olanlar kompleksli insanlardır. kendinden emin göründüklerine bakmayın, asıl kompleksliler özgüvenli imajı veren tiplerden çıkar bunu da sakın unutmayın.

    kilo dediğin nedir çok önemliyse gider zayıflar insan. ki sağlık problemine dönüşmedikçe zayıflamayabilir kendi seçimi.

    ayrıca kimsenin değinmediği bir konu da bu sağlık meselesi. aşırı kilonun bazı hastalıklardan kaynaklanması ya da onlara yol açması kimsenin umrunda değil. tek derdimiz beş on dakikalık tatmin ne de olsa. insanlık bu dertten kurtulabilse keşke ya da arz talep dengeli olsa, birileri karşı cins görünce sevişmekten başka şeyler de düşünebilse, beyne kan gitmediğini bu kadar açık etmese...

    inanmadığım tanrılardan sizin adınıza sevgi dileyeceğim. çok sevilin inşallah kimsede hata kusur arayamayacak kadar çok...

  • 7. 20 aralık 2017 oğlumun doğması

  • 8. ufak tefek cinayetler

    diziyi izlerken tek düşünebildiğim şey, mert fıratın hiç yakışıklı olmadan nasıl bu kadar yakışıklı olması?

  • 9. türkiye'de yahudi olmak

    bir yahudi olarak söylüyorum: yaşayamıyoruz! kimliğimizi gizlemek zorundayız. ailem ve yahudi arkadaşlarım dışında kimse yahudi olduğumu bilmez. bilseler selamı merhabayı keserler. onunla kalsa iyi. ölüm tehditleri alırdık. kimliğini gizlemeyen yahudi arkadaşlarım onlarca ölüm tehdidi aldıklarını söylüyorlar. israil’in yaptığı katliamlardan biz sorumlu tutuluyoruz. bununla da sınırlı kalmıyor. adamlar dini inançları gereği öldürülmemiz gerektiğini söylüyorlar. oysa ki bizler türkiye cumhuriyeti vatandaşıyız. filistinlileri biz öldürmüyoruz. sırf dini inancımızdan dolayı öldürülmeyi de haketmiyoruz.

    buyurun siz söyleyin türkiye’de yahudi olmak nasıl?

  • 10. abd'de 2 pitbullun sahibini öldürüp yemesi

    sıradaki haberimiz "onlar sevgiyle yetiştirilirse dünyanın en tatlı hayvanları. aynı zamanda sahiplerine de çok sadıklar, sahipleri ağaçtan inme dese 2 gün inmez beklerler"cilere geliyor.

    haber

    pitbullun doğasının anlaşılıp vahşiliğinin çevresel şartlara bağlanmaması için bilinç yaratmasını umduğum haber. bu köpekler de kesin sahibiyle yürüyüş yaparken parkta falan millet tarafından ne tatlı diye sevilmiştir, çocuklarla arası çok iyi falan diye sahibi tarafından övülmüştür. gel gör ki sebepsiz yere de böyle davranabilirler çünkü neden çünkü hayvanın yapısı genlerindeki bir şey böyle onun elinde değil.

    edit: arkadaşlar bir şey demek istiyorum. neden mesela golden değil de sadece pittbullu bu tarz yemeli ısırmalı haberlerde görüyoruz sebebi nedir bunun? golden alan herkes doğru şekilde köpek yetiştirme uzmanı da pitbull hep mi yanlış ellere düşüyor. goldenlar 1 kez bile mi denk gelmiyor bu yanlış ellere?

  • 11. otomobilin kalitesini gösteren küçük ayrıntılar

    geri vites dişlisinde de helisel dişli çark kullanılması. bu tip dişli kullanılan araçlarda geri geri giderken o bildiğimiz ses çıkmaz.

  • 12. kıvılcım ural

    evli adamlarla kırıştıran gülben ergen'in baş düşmanı bi kadının yayınına çıkacak kadar zeka seviyesi düşük bir kadın.
    hacı, yılların gülbenine bunları yapan sana neler etmez?

    mağdur edebiyatını yiyeyim senin.

  • 13. suudi arabistan'ın iran'ı işgal videosu

    iran 1 balistik füze atıyor, suudların 20 patriot füzesi ile savunduğu işgal videosu.
    (bkz: arap yağı bol buldu mu kıçına başına sürermiş)

    iranlıların sokakta sevinmesi de ayrı komik olmuştur. şii şeriatı bitti, sünni şeriatı geldi, diye mi seviniyorlar, gibi düşüncelere sevk edebilir.

  • 14. ali ece

    herkesin içerisinde amirini küçük düşürücü söz söyleyerek alenen çıkıntılık yapan isimmiş.

    biz buna halk arasında göte göt demek diyoruz... ''amiri'', patronu, ceo'su fark etmez, eğer bir insan cesursa düşündüğü her şeyi açıkça yazar ya da söyler çalıştığı kurumda, bu yüzden ali ece de doğruyu yapmıştır her zamanki gibi. tabii bırakın üst yönetimi eleştirmeyi, çalıştığı şirkette üstlerine elinden gelen her türlü yalakalığı yapan omurgasız karakter yoksunu insanların bunu anlamasını bekleyemeyiz.

    8-6 çalışıp ev ve araba kredinizi ödemeye devam edin siz.

  • 15. ekmeği ve şekeri kesmeden kilo vermek

    olmayan yoldur.

    beyaz ekmek, şeker, tuz, şekerli ve yağlı her şey kesilecek. 19:30 ya da en geç 20:00 son öğün. ardından yalnızca su içilebilir. uyku düzenli olacak. spor terleyerek yapılacak.

    güzel şeyler hep zor olandır. unutmayın.

    edit: crazy joe davola 18:30 diyor. şöyle açıklayalım. uyumadan 4 saat öncesinde son öğünü almanız gerek. hemen hemen her gün aynı saatler olmalı. gece 2'de yatacaksanız 22'de yediğiniz yemek yine zararlıdır.

    edit2: yediğine içtiğine dikkat edip, akşam künefe yeme tavsiyesine uyan arkadaşlar 1 ay sonra gelsin bana mesaj atsın kilosuyla alakalı. onu bunu kesmek gerçekten zorunlu muymuş değil miymiş o zaman tartışalım tekrar.

    edit3: son kez editliyorum. bir daha yazmayacağım çünkü iş it dalaşına girdi. en sevmediğim şey bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaktır. uykunun yeme içmeyle ne alakası mı var? akşam hava kararana kadar vücut, yediğiniz her şeyi yakar. bir şekilde enerjiye dönüştürür. gece yatmadan önce yedikleriniz ne kadar hafif olursa olsun vücutta kendine sağlam yer edinir. gün boyu dikkat edip akşam yediğiniz künefe ya da diğer şekerli yağlı şeyler vücudunuzda yağ kütlesi olarak kalır. (göbeğim yağ bağladı derler, o söz buradan gelir.) kimisinde göbek, kimisinde kalça, kimisinde basen olarak şişer. uyku düzeni önemlidir. çünkü havanın kararmasıyla beraber vücut da kendisini bir makineymiş gibi dinlenme moduna alır. halsizleşir ve yorgun düşersiniz. bu yüzden yediklerinizi ve içtiklerinizi yakamazsınız. daha da bir bok anlatmıyorum. ne haliniz varsa görün.

  • 16. migros'ta 69.90 tl'ye satılan 2018 yılbaşı sepeti

    ''*selpak collection peçete 33x33 '' ile yeni yıla abdestsiz girmek isteyen yalnızlara da selamı çakmıştır.

  • 17. taksim'deki yılbaşı kutlaması yasağı

    başa tutturulan düzenleme: şimdi de emniyet müdürlüğü anadolu ajansı'nın yaptığı habere ilişkin öyle bir şey demedik diyor. "yasak yok tedbir var" diyorlar. hükumete yakın anadolu ajansı'nın yaptığı yalan habere karşılık yaptırım olacak mı acaba? ben hiç sanmıyorum.

    kaynak

    emniyet müdürü demiş, terör bu şekilde önlenecekmiş.

    kaynak

    ek olarak toplanmak da yasak denmiş. taksim'e normal zamanda gitsen bile topluluk oluşuyor zaten. sizin göreviniz terörü önlemek, olmaması için insanları sokaklardan uzak tutmak değil.

    birisi de demiş işte taciz var iyi karar vermişler. bak bak kafaya bak. o zaman arabalar da tümden yasaklansın hiç trafik kazası olmaz değil mi einstein?

    çok ilginç acaba cuma namazlarına saldırı olsa cuma namazını mı yasaklayacaklar? böyle mantık mı olur?

    düzenleme 2: rezalettir.

    düzenleme 3: yahu arkadaşlar siz hasta mısınız ben taksim'de yılbaşı mükemmel kutlanır mı diyorum? ben oraya gidecektim gidemiyorum mu diyorum?

    esas soru şu: taksim bir çok inanca ve kültüre ev sahipliği yapmış bir yer. insanlar bu tarihi yerde neden top-la-na-mı-yor?
    terör örgütlerinin amacı da ülkedeki işleyişi değiştirmek değil midir? yüreklere korku salmak değil midir? ekonomiyi baltalamak değil midir? terör saldırılarıyla 80 milyonu öldüremeyeceklerini biliyorlar herhalde. bazı arkadaşlar lütfen birazcık düşünerek konuşsun.

    ek olarak tacize alışmış olmanız da, bunu normalleştirmeniz de ahlaki olarak ne kadar yozlaştığınızı gösterir. size ve ülkemdeki sizin gibi düşünenlere üzülüyorum.

  • 18. adana'da suriyeli kasabın fare eti satması

    suriyeli din kardeşlerinden alışveriş yaparak onlara destek olan dini bütün mü'min vatandaşlarımıza afiyet olsun diyorum. daha beterini yemeniz lazımdı ama şimdilik bunla idare ediverin.

  • 19. her il ve ilçede en az 1 tane olan dükkan isimleri

  • 20. ekşi itiraf

    iki saat kadar önce teyze oldum...sanırım bu olduğum her şeyin en üstünde. iyi de ben bu heyecanla şimdi nasıl uyurum? hayatımda ilk defa sadece sevinçten ağlıyorum. bu da burada hayatımın en güzel anlarından biri olarak kalsın.

  • 21. yunan savunma bakanının gel de al demesi

    önce yunanistan cumhurbaşkanı'nın muğla ziyareti görmezden gelindi,

    sonra yunan bakan'ın atatürk'ü soykırım ile suçlaması söz konusu oldu ve fakat bu konuda yunanistan'a diplomatik herhangibi uyarı verilmedi.

    lozan antlaşması güncellenmeli ve bir adadan dolayı hemen ortalığı karıştırıyorlar beyanları sonrası yakın zaman'da yunanistan dışişleri bakanının lozan açıklaması geldi,

    ve şimdi akp'nin yunanistan'a bıraktığı 18. ege adası konusunda yunan savunma bakanının gel de al demesine yine sessiz mi kalınacak merak konusudur.

    her zaman söyledik yine tekrarlıyoruz : lozan'ı güncelleştirmenin sonu sevr'dir

  • 22. kıvanç tatlıtuğ'lu coca cola reklamı

    ilk yudumdan sonra karşılıklı geğirmelerini bekledim, olmamış..

  • 23. tsk'ya ihale edilen 4050 kg at eti

    askerdeyken neredeyse her allahın günü öğle-akşam balık çıkıyordu yemekte. ben de bu kadar balığı nereden buluyorlar diyordum. meğer hepsi ismail abiymiş.

  • 24. 20 aralık 2017 trump'ın tüm dünyayı tehdit etmesi

    "iç politikada sıkıştın mı dışarı saydır" stratejisini uyguladığı için çok garipsenmemesi gerekir. yakında thomas jefferson ve george washington'dan alıntılar paylaşırsa şaşırmayın. bize çok tanıdık gelebilir.

    (bkz: bağımsızlık bildirisi güncellenmeli)

  • 25. seyredilmiş en zevkli dünya kupası

    dunya kupalari seyir zevki ve renklilik olarak ikiye ayrilir: avrupa'da duzenlenen kupalar ve diger kitalarda duzenlenen kupalar. avrupa'da duzenlenen kupalar genelde avrupa sampiyonasina benzer bir havada gecmektedir ve avrupa takimlari tarafindan domine edilmektedir. diger kitalarda duzenlenen kupalarda gucler biraz daha dengelidir, sonuclar surprize daha aciktir ve cikis yapan takimlar daha cok goze carpar.

    ornegin trt'de canli olarak yayinlanan ilk dunya kupasi olan 1974 almanya dunya kupasina bakalim. kupa tamamen avrupa takimlari tarafindan domine edilmis. oyle ki kupadaki en buyuk mucadele dogu avrupa ile bati avrupa arasinda geciyor ve geri kalan takimlar adeta birer figuran. dogu avrupa'yi temsilen polonya, yugoslavya, sscb ve dogu almanya ustun performans gosterirken bati avrupa'yi temsilen almanya ve hollanda gibi takimlar one cikiyor. kupanin finali iki avrupa ulkesi (almanya-hollanda) arasinda oynanirken kupanin ucuncusu de bir baska avrupa temsilcisi (polonya) oluyor.

    grup maclarinda yugoslavya afrika sampiyonu zaire'yi 9-0'la gecip polonya kuzey amerika sampiyonu haiti'yi 7-0'la gecerken avrupa disindan kupaya katilan takimlarin kupada figuran olacagi cok belliydi. kupa cruyff ve beckenbauer gibi efsane oyunculara ev sahipligi yapsa da avrupa sampiyonasi havasinda gecmis.

    1978 dunya kupasi arjantin'de geciyor ve cok daha eglenceli bir renkli bir atmosfer hakim. peru hollanda'nin grubundan lider olarak cikarken tunus gruplardan cikmayi 1 puan farkla kaybediyor ve kupaya renk katan takimlardan biri oluyor. her ikisi de hucum futbolu oynayan arjantin ile hollanda arasinda oynanan yuksek tempolu ve bol gollu final maci tum zamanlarin en renkli final maclarindan biri olarak kabul ediliyor.

    bundan sonra gelen 1982 dunya kupasi yine avrupa'da geciyor ve yine avrupa takimlari domine ediyor. gruplardan cikan 12 takimin 10'u ve yari finaldeki 4 takimin tamami avrupa'dan geliyor. bir sonraki kupa meksika'da oynaniyor ve arjantin firtinasi esiyor. bu kupa tarihteki en renkli kupalardan biri olarak kabul ediliyor.

    kisaca avrupa'da duzenlenen kupalar hep avrupa sampiyonasi havasinda gecerken diger kitalarda gecen kupalar daha renkli ve eglenceli atmosferlere ev sahipligi yapmis.

    kisisel olarak izledigim dunya kupalari arasinda en zevklisi 1994'te abd'de duzenlenen kupaydi. sebeplerine gelince:

    1. dunya tarihinde ilk kez dunya kupasi futbol delisi olmayan, futbolla yatip kalkmayan bir ulkeye verilmisti. aslinda 1994 dunya kupasinin abd'ye verilmesi endustriyel futbol oncesi son surecin bitisiydi ve bu kupadan sonra tam anlamiyla endustriyel futbol donemi basladi diyebiliriz. 1994'ten once dunya kupasina ev sahipligi yapan takimlar meksika, italya, almanya gibi futbol ulkeleriyken bundan sonra japonya, kore, guney afrika, katar gibi ulkelere ev sahipligi verilmeye baslandi. abd 94 kopruden onceki son cikisti.

    2. hemen hemen her dunya kupasinda ev sahibi takimin kayirildigi ve hakemlerle desteklendigi soylenir. 1994 dunya kupasi abd gibi fazla iddiasi olmayan bir ulkeye verildigi icin sanki maclar tarafsiz sahada oynanmis gibi oldu. tribunleri ve atmosferi hicbir takim domine etmeyince de atmosferin oldukca renkli gecmesine sebep oldu.

    3. onceki dunya kupalarinda genelde final maclari 70-80 bin kisilik dev stadyumlarda oynanirken geri kalan maclar 30-40 bin kisilik ufak stadyumlarda oynaniyordu. 1994 dunya kupasinda kullanilan tum stadyumlar devasa boyuttaydi. 1994 dunya kupasi mac basina 75 bin seyirci ortalamasiyla oynandi ve oynanan 52 macta toplam 4 milyona yakin bilet satildi. gunumuzde dunya kupasi 64 mactan olussa bile bu rekora yaklasilabilen baska bir kupa yok.

    4. abd dunyanin dort bir yanindan gocmen ceken bir ulke oldugu icin hicbir macta tribunler bos kalmadi. ornegin new york'ta oynanan italya-irlanda macinda 35 bin italyan ve 35 bin irlandali taraftar vardi. dallas'ta oynanan almanya-kore macinda 30 bin alman, 30 bin koreli vardi. abd belki de dunya'nin hicbir yerinde olmayan gocmen cesitliligine sahip oldugu icin hangi ulke hangi ulkeyle oynarsa oynasin devasa boyutta stadyumlar hep tika basa doluyordu. bu da atmosferi pozitif yonde etkiledi.

    5. bu tamamen benim kisisel tercihim ama avrupalilar maclari izleyebilsin diye maclarin %90'i gunduz vakti oynandi. benim aklima dunya kupasi deyince gunes altinda oynanan gunduz maclari gelir. dunya kupasinda gece maclari bana hep garip gelmistir. nasil sampiyonlar ligi maclarinin gunduz oynanmasi egreti duruyorsa gece oynanan dunya kupasi maclari da oyle duruyor. en azindan bana oyle geliyor. 1994 dunya kupasi deyince akla hep gunesli havada oynanan maclar geliyor.

    6. 1994 dunya kupasi eski nesil yildizlarin bayragi yeni nesil yildizlara devrettigi kupa oldu. maradona, baresi, gullit, van basten gibi yildizlar yerlerini baggio, stoichkov, klinsmann, bergkamp gibi yeni efsanelere birakmisti ve sahneyi alan bu yildizlar eskileri hic aratmayacaklarini gostermislerdi.

    7. takimlar arasindaki guc farki hicbir kupada olmadigi kadar azdi ve gruplarda gorulen cekismeler inanilmaz boyuttaydi. ornegin a grubunda romanya kolombiya'yi yeniyor, isvicre bir sonraki macta romanya'yi yeniyor, kolombiya da isvicre'yi yeniyor. grubun lideriyle sonuncusu arasinda 3 puan fark var. d grubunda nijerya bulgaristan'i yeniyor, bulgaristan arjantin'i yeniyor ve arjantin nijerya'yi yeniyor. ilk 3 takimin tamami 6 puanda ve grubun lideri nijerya. tarihte ilk kez bir afrika takimi bir grubu lider tamamliyor. e grubu daha da karisik. irlanda italya'yi, italya norvec'i, norvec meksika'yi ve meksika irlanda'yi yeniyor. gruptaki 4 takimin da puani 4 ve averaji sifir. gruptan cikanlari atilan gol sayisi beliriyor. f grubunda belcika hollanda'yi, suudi arabistan belcika'yi, hollanda suudi arabistan'i yeniyor. uc takim da ayni puanda grubu bitiriyor. toplam 6 grubun 4'u kafa kafaya bitiyor.

    8. yasanan surprizler ve bu surprizlerin boyutu. tamam her dunya kupasinda surprizler oluyor ama 1994 dunya kupasinda bu bambaskaydi. atiyorum bir kupada guclu bir takimla gucsuz bir takim karsilasir, gucsuz takim mac boyunca defans yapar, guclu takim gol ustune gol kacirir, sonra gucsuz takim son dakikada kontradan golu bulup maci alir. cogu dunya kupasinda yasanan surprizler bu sekilde olmustur. 1994 dunya kupasinda surprizler bile cok farkliydi. ornegin hagi'li romanya arjantin'i cok ustun bir oyunla 3-2 yeniyor. bulgaristan almanya'yi geriden gelip 2-1 yeniyor. finale kadar gelen italya gruplardan averajla cikip nijerya ve ispanya'yi son dakika golleriyle geciyor. ikinci turdan itibaren tum maclar cekismeli gecti. ikinci tur, ceyrek final, yari final ve final maclarindan biri haric tamami 1-2 farkla bitmis (tek istisna: ispanya isvicre'yi 3-0 yenmis).

    9. tamam final macinin 0-0 bitmesi ve sonucu penaltilarin belirlemesi tartismaya acik ama bence bu 1998'in finalinden cok daha heyecanliydi. 1998 finalinde daha 20. dakikada maci fransa'nin aldigi belliydi cunku brezilya sahada ruh gibi geziyordu. 1994 finalinde maci kimin alacagi son saniyeye kadar belli degildi.

    10. dunyanin her bolgesinden bir takim gosterdigi performansla one cikmisti. asya'da suudi arabistan, afrika'da nijerya, kuzey amerika'dan abd, iskandinavlarda isvec, balkanlarda bulgaristan, dogu avrupa'dan romanya, guney amerika'da brezilya gosterdikleri ustun performansla bolge insanini heyecanlandirmisti. kupayi hicbir bolge tam anlamiyla domine edememisti.

    11. dunya kupalari tarihinde ilk kez 1994'te galibiyete 3 puan verildi, gole giden oyuncusu dusurmeye kirmizi kart verildi, pasif ofsayttaki futbolculara ofsayt verilmemeye baslandi ve bu kural degisiklikleri sayesinde hucum yapmak daha cazip hale gelirken hucum oyunculari daha kiymetli hale geldi. eskiden galibiyete 2, beraberlige 1 puan veriliyorken beraberlige yatan takim sayisi tabi ki daha fazlaydi.

    1994 dunya kupasindan akilda kalan oyuncular: klinsmann, bergkamp, romario, bebeto, r. baggio, stoichkov, hagi, romario, amokachi, valderrama, caminero, k.andersson, dahlin, batistuta, amuneke, raducioiu, ravelli, taffarel, pagluica, preudhomme ve niceleri.

    1994 dunya kupasinin hikayesini anlatan cok guzel bir belgesel: https://www.youtube.com/watch?v=ods5xfjhxig

    sahsi gorusum: 1994'ten sonra en cok zevk alarak izledigim kupa 2002'ydi ama bunda turkiye'nin kupada oynamasi da buyuk bir rol oynadi. yukarida bahsettigim gibi kupa avrupa disinda oynandigi icin avrupa disindaki ulkeler de iyi performans gosterdi. bana kalsa dunya kupasini hic avrupa kitasinda oynatmam. zaten fifa da giderek kupayi daha farkli ulkelere vermeye basladi. 2026'da kupa yine abd'de duzenlenecekmis ama bu kez kanada ve meksika da ortak olacakmis.

    eskilerin soyledigine gore 1970-90 arasindaki donemin en zevkli kupasi 1978'mis. sonra da 1970 ve 1986 geliyormus. bu kupalarin ucu de amerika kitasindaydi. bak yine ayni yere geldik.

  • 26. kadın erkek arkadaşlığı

    olmuyor desem yalan olur. oluyor ama nadir oluyor.

    burada ‘’çevremde erkekten çok kız arkadaş var’’ veya ‘’en yakın arkadaşım karşı cins’’ diyen meriçlere bakmayın ya yalan söylüyor ya da adı üstünde meriç.

  • 27. bae dışişleri bakanının türkiye'ye hakaret etmesi

    bir kere fahreddin pasa gibi rutbeli osmanli subaylari, burokratlari, pasalari kattiyen recep tayyip erdogan'in atalari filan degildir. bu sahislar ile recep tayyip erdogan ne ayni kulturu paylasir ne de ayni ahlaki paylasir, hatta bu sahislarin isimlerini daha yeni bir yardimcisi ona aciklamistir, cunku erdogan'in kultur seviyesi aslen benim erzincan'li kapicimla aynidir. anadolulu ezik yobaz kapici kulturudur ve erdogan ile akp kadrosu ne istanbul'u bilirler, ne de osmanli'nin pasalarini, askerlerini bilirler, o hayatlar o kulturler bir belcikali ya da samoali kadar onlara uzaktir.

  • 28. yakışıklı diye yutturulan ünlüler

    (bkz: kenan imirzalıoğlu)'na yakışıklı diyen herkesi en yakın dünyagöz'e bekliyorum...

  • 29. türkan şoray'ın aslında güzel olmaması

    türkan şoray seksi değildir, onun güzelliği bir anne güzelliği bir teyze güzelliğidir.

  • 30. ekşi sözlük'ün çoluk çocuk dolması

    ortalığın truman show'a bağlamasından dolayı her allah'ın günü yüzümüze çarpan gerçeklik.
    her başlığın altı aynı şakalar, aynı kelimeler. eskiden burada yazmak kıymetliydi. ama şimdi öyle mi herkesi yazar yaptılar. sahi yazar sayısının artmasının kime ne faydası var ki?
    neyse, demem o ki ilk 10 entrye bakarak yazar yapmak değil son 10 entrye bakarak yazarlık statüsünün kontrol edilmesi gelsin. burası da türkiye'nin bir bataklığı olmasın.

  • 31. berkin elvan'ın atatürk hakkındaki düşünceleri

    beni ilgilendirmeyen düşüncelerdir. benim tek ilgilendiğim berkin in katilinin yargılanmasıdır.

    ayrıca yazardan ricam altta linkini verdiğim çocukların da atatürk ile ilgili düşüncelerine dair başlık açması...

    zira bu ülkenin ölü çocuğu çok... bu yazarın da belli ki ne vicdanı var ne de, neyse...

    http://www.diken.com.tr/…i-cocuk-hayatini-kaybetti/

  • 32. 53 milyon dolarlık kokain ile yakalanan kaplumbağa

    (bkz: tortuga)

  • 33. çok önemli ufo gerçeği

    (bkz: evet tarafından)

  • 34. eşek gibi çalıştıktan sonra erkeğe yemek yapmak

    bir erkekle sırf evlenmek için veya parası pulu için evlenen kezbanoviçin dert ettiği konu.

    ve emin olun erkeklerin yüzde doksanı sizin gibilerin yarım yamalak öğrendiği tatsız tuzsuz yemekleri yemektense gider dışarıda kelle paça içer, bindiler gömer ama sırf sizinle aynı sofrada oturmak, birlikte olmak için katlanıyordur.

    velhasılı çalışmayı eşşeklik yemek yapmayı da bir tenezzül malzemesi olarak gören kadınla evlenmeyin. boşverin çoğalmasınlar. sırf am uğruna çekilecek tipler değiller.

  • 35. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    ulan şu gluhwein acaip birşey ya. gel gel. beraber içelim. yarım saat falan.

    not: hiçbir zaman bilemeyeceksin !!!

    http://ribony.com/hakikissgbenim

  • 36. a haber'i trolleyen adam

    türk bayrağı önünde yaptıkları reza yayınından daha dolu bir yayın olmuş.

  • 37. muhtarları üzen beni de üzer ben de onları üzerim

    hakkında muhtar bile olamaz denilen bir insanın bilinçaltında kopan fırtınaların dışavurumu.

    hakikaten muhtar bile olamayacak birisiydi, cumhurbaşkanı oldu. içinde kalmıştır belki. keşke muhtar olsaydı.

  • 38. dünyanın en güzel kokusu

    kanser hastası annemin kemoterapi seansından sonra saçlarını 3 numaraya vurduk. annem onun saçsız halini görmemizi istemiyor. bakma oğlum bana yüreğim kaldırmıyor kendimi çok kötü hissediyorum diyor. şimdi eşarp takıyor başına. hani böyle çekmecede saklanan naftalin kokulu bir eşarp düşünün. işte ben annemin o naftalin kokulu eşarbına, kesilmiş 3 numara saçlarına, kokusuna hayran kaldım be sözlük. anlayabiliyor musunuz?

  • 39. arda turan

    beşiktaş’a transferi hiçbir mevki için x’ten daha faydalı olmayandır.

    kırk yılda bir belimizi doğrultmuş ileri doğru 2-3 adım atmaya çalışıyoruz herifi altyapısından çıktığı galatasaraylılar, ezeli rakibinden önemli adam alınca 7 yıl taşak geçme pahasına transferini istemeyen fenerliler bize kasmaya çalışıyor bizim transfer sevdalıları yolla baba bizde yapar kafasında geziyor.

    istemezük. o algı operasyonlarınızı da sikerük.

    kendisi ile ilgili en güzel temennim yallah arabistan çöllerineden ileri gitmeyecektir.

  • 40. iota

  • 41. kilo vermek isteyenlere tavsiyeler

    buraya gelip 'yemeyin', 'az yiyin pis şişkolar', 'eşeğin sikini yiyin' , 'bok boğazınıza sahip çıkın' vs. tarzı yazılar yazanları direkt engelleyin. kilo vermenize bir faydası olur mu bilmiyorum ama en azından daha kaliteli ve faydalı entryler okumanıza yardımcı olabilir.

    not: 43 kilo vermiş bir dostunuz...

  • 42. 16 yaşımdayken kaan tangöze ile birlikte oldum

    92 doğumlu olup 27 yaşında olduğunu söyleyen kızın, bir başka gereksiz beyanı.

  • 43. en efsanevi film açılış sahnesi

    sinema tarihi açısından 2001 a space odyssey'dir. yüzlerce film, bu açılış sahnesine atıf yapmıştır. en popüler, insanların aklında en çok kalanlardan;

    - star wars'taki in a galaxy far far away'li açılışta kayan yazılar,
    - up'ın açılışındaki 5 dakikalık kısa flashback,
    - pulp fıctıon'da "any of you fucking pricks move, and ı'll execute every mother fucking last one of you" diye biten efsanevi soygun sahnesi,
    - the lion king'in başındaki kült, güneşe simba tutmalı açılış,
    - vertigo'nun başında, çatıda kovalamacalı sahne.

  • 44. 27 kasım 2017 türk hava yolları rezaleti

    her yolcunun başına gelebilecek tatsız olaydır.

    ama;

    sağlam valizim koli bantlı şekilde uçaktan gelecek ve ben o valizin içine uyuşturucu, bomba, ceset veya başka birşey konup konmadığını incelemeden alıp alandan çıkacağım ha.

    çok iyiymiş gerçekten!

  • 45. seni aldattım diyen sevgiliye söylenecek ilk söz

    - seni aldattım
    - .... (cevap dahi vermem. ona o kadar verdiğim değerden sonra bana bu şekilde karşılık vermişse kesinlikle hakarete falan gerek yok. bi 10 sn kadar sanırım dik dik suratına bakar sonra kalkar giderim. durumu dramatize etmeye veya kendinizi sinir hastası etmeye gerek yok... unutmayın karşınızdaki insan sinirlenmenize dahi değmez... zaten kendinizi yeteri kadar sonra homurdanıp üzüleceksiniz... ama asla affetmeyin. inanın tekrar yapıyorlar. test edildi. onaylandı...)

  • 46. önüne geleni yiyen kurbağa

    o yedikce ben kotu oldum aq.

    helal olsun tabiat anaya ne evlatlar yetistiriyor.

    seni gordugum en hayvani hayvanlar arasinda ilk 5'e koyuyorum.

    yolun acik, miden genis, avin cok olsun...

  • 47. çok çabuk hazırlanabilecek pratik yiyecekler

  • 48. sucuklu yumurtayı yağ döküp yapan kara cahil

    sucugun yagini eksik bulduysa az miktar tereyagi ilavesi yapmasinda beis gormedigim cahildir.

  • 49. 24 aralık 2017 galatasaray göztepe maçı

    göztepe 16. haftası oynanan süper ligte 8 dış saha maçının 5ini kazanıp 1inde berabere kalarak şuan süper ligin dış saha lideridir.

    galatasaray ise 8 maçta 7 galibiyet 1 beraberlik ile iç saha lideridir.

    galatasarayın avantajları ise teknik direktör değişimi. genelde bu tip değişimler ardından gelen ilk maçta avantajlı skor olarak yazsın. sonraki maçlarda ise çöküş şeklinde gözlenir.

    açıkcası ben göztepenin kaybetmeyeceğini düşünüyorum. güzel bi beraberlik izleyebiliriz.

    başakşehir maçı öncesinde galatasaray adına bi anket yapmıştım. https://twitter.com/…yore/status/927540106180923393
    burda şıkları maksimum 4 galibiyetle sınırlandırmıştım ve kendim de 2 galibiyet alıra oy vermiştim.

    galatsarayın bu 6 maçlık seride şuan galibiyet sayısı 2:) o gün o anketi yaptığımda bi gsliye sorsam bana tinerci derdi.