sebep yokken16
profili

  • öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    demir elementinin dünyaya gökyüzünden bir meteorla geldiğini zanneden maaşlı trollerin olduğunu öğrenmek.

    demir elementi dünyanın çekirdeğini oluşturan iki elementten biridir. meteorla filan da gelmemiştir. dünyanın sıcak çekirdeğini oluşturan element göktaşıyla mı gelecek? saçmalamayı bırakın.

    ayeti yazan diğer 117 elementi bilmediği için demirden bahsetmiş. demiri de vücuttaki bir element olarak değil, kılıç ve mızrak yapıp etraftaki kabilelerin mallarına kadın ve kızlarına çökmesini sağladığı için faydalı buluyor, yoksa hemoglobin ve miyoglobinle ne alakası olabilir ki onun.

    insanlık tarihinde kuran'dan çıkarılan tek bir bilimsel gelişme yoktur. hasta olunca içtiğiniz ilaçların bir tanesi bile kuranda yoktur. insanlık, asırlar boyunca çocuk felcinden, vebadan, cüzzamdan, veremden kırıldı geçti. şimdi insan aklı bunlara çare bulunca "aa zaten kuranda da varmış" diye saçma ve basit cümlelerde zorlamayla keramet aramak tek kelimeyle zavallılık.

    madem ayetlere meraklısınız bir tane ayet anlatayım da boş geçmeyin.

    medine'de islam devleti kurulunca ilk müslümanlar terör estirmeye, etraftaki kabilelerin mallarını ve kadınlarını yağmalamaya başladılar. bu sırada kocasıyla birlikte ele geçirilen kadınlar oldu. bekar kız çocuklarında ve kocasını öldürüp dul bıraktıkları kadınlarda sorun yoktu, onlara istedikleri gibi tecavüz ediyorlardı. fakat evli bulunan, yani ayetteki ifadesiyle muhsen olan kadınlar konusunda tereddüt ettiler.

    beyefendi konuya hemen bir çözüm buldu:

    --- nisa sûresi 24. ayet ---

    evli kadınlar size yasak, cariyeler hariç

    --- nisa sûresi 24. ayet ---

    cariyeleri istisna tutan bu ayet 1400 yıl boyunca işlenen sayısız tecavüze fıkhî olarak temel teşkil etmiştir.

    cariye yaptıkları kadınlara esir kocalarının gözleri önünde tecavüz ettiler. gerçek islam değil dediğiniz ışid var ya, sizin bilmediğiniz bu ayetleri çok iyi biliyorlar.

    saçma laflarda boncuk aramayı bırakın. ama isterseniz ahzab 37'yi, ahzab 50'yi, nisa 24'ü, müminun 6'yı filan tartışabiliriz. onlar gayet açık çünkü.

  • 2016 ekonomik krizi

    2001 yılından bir haber:

    türkiye'de, bmw satışları 2001 krizinde %37.6 artmış.
    mercedes satışları %15.4 artmış.
    porsche satışları %53.8 artmış.

    ekonomik krizlerde zengin fakir uçurumu artar. orta sınıf biter, fakirlerin ve çok zenginlerin sayısı artar.

    hepimizin aynı gemide olduğu söylemi bir zengin masalıdır, fakirlere yedirirler.

  • padişahların anne baba kardeş evlat katili olması

    padişahlara kardeş katili demekle, şimdiki maymunlar neden insan olmuyor demek arasında büyük fark var çünkü kimse maymunlara methiyeler düzmüyor.

    bu uygulama anakronistik, eskide kalmış ve tartışılmasına gerek yok mu? o zaman mekke'de kız çocukları gömülüyordu yalanını neden ısıtıp ısıtıp getiriyorsun?

    mekke'de islam'ın hakim olmasından 1.000 yıl sonra, istanbul'da üstelik şeyhülislam fetvasıyla kundaktaki bebekleri öldürmüşler. mekke'deki bebekler kadar müslümanları ilgilendirmiyor mu bu? ilgilendirmiyor çünkü ne mekke'deki kız çocukları, ne de istanbul'da kundağında boğulan bebekler bunların umrunda. bunların umrunda olan tek şey karanlık ideolojilerine destek olacak laflar, sloganlar bulmak. vicdanları bitmiş, insanlıkları tükenmiş.

    neyse ki insanlık allahlara, tanrılara karşı verdiği savaşı ateizm ve sosyalizm sayesinde büyük ölçüde kazandı da, hiçbir devlet başkanı "devletin bekası" için kundaktaki bebeğinin suratına yastık dayatıp onu boğdurmuyor artık.

    kundaktaki bebeklerin boğdurulduğu düzen kendiliğinden değişmedi. laiklik, cumhuriyet, insan hakları kendiliğinden gelmedi. dininize karşı verilen mücadele ile geldi. maymunların biyolojik evriminden bahsetmiyoruz, toplumlara yön veren adamların dinleri bir kenara bırakarak ahlaklı, erdemli ve medeni bir hayat düzeni tasarlamasından bahsediyoruz. anlamak istemediğiniz bu.

  • şeriatçılar neden arabistan'a göç etmiyorlar

    suudi arabistan'a turist olarak gitmek bile çok zordur.

    hac ve umre dışında, bir türk olarak suudi arabistan'a ancak mevali yani köle statüsünde gidebilirsin. kaç yaşında olursan ol, kendine bir suudi vatandaşını kefil (yani efendin) olarak göstermen gerekir.

    o yüzden burada şeriat güzellemesi yapan beyinsiz yarasalar isteseler de gidemezler.

    din arap'ın dini. sen yancı olduğunun farkında bile değilsin.

  • cahiliye devri

    öncelikle arapların "allahı" tanımadıkları için bu döneme cahiliye dendiği iddiası doğru değildir. allah, mekkeli pagan arapların taptığı putların temsil ettiği ruhlardan biriydi. muhammed'in babasının adı abdullah yahu! amcasının adı da abduluzza! (ebu leheb lakabı takılan)

    hiç düşündün mü, islam jargonunda neden mekkelilere müşrik denir de kâfir denmez?

    --- spoiler ---

    cahiliye döneminde erkekler sınırsız kadınla beraber olabiliyordu, bunda bir kısıtlama yoktu. islâmiyet'in 4 kadına kadar ruhsat vermesini eleştirenler, cahiliye devrine özlem duyuyorlar; bu son derece enteresandır (aslında enteresan falan değil bunlar gerizekâlı, cahil ve yalancı ama söz sanatı yapıyoruz).

    --- spoiler ---

    öncelikle islam'da sadece dört kadınla birlikte olma diye bir şey yoktur. islam'da sınırsız kadınla birlikte olunabilir, sadece dört tanesiyle nikah kıyılabilir. yoksa nikahlı dört kadının yanında istediğin sayıda seks kölesi sahibi olmakta sakınca yoktur.

    --- spoiler ---

    müminler, yalnız eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri ile ilişki kurarlar.”(müminûn sûresi , 5-6).

    “eğer (birden çok evlilikte kadınlar arasında) adaleti gerçekleştirmekten endişe ederseniz, bir kadınla veya eliniz altında olan cariyelerle yetinin.”(nisa, 4/3).

    --- spoiler ---

    görüldüğü gibi, eşler arasında adaleti gerçekleştirme gibi konular, seks köleleri açısından geçerli değildir. zira onlar aynı bir mal gibi, bir eşya gibidirler. insan yerine konmazlar. islam'ın insanı nasıl aşağı derecelere düşürdüğünün çarpıcı bir örneği bu.

    bugün, şeriat kanunu değil de isviçre medeni kanununun gölgesi altında insan gibi yaşama imkanı bulduğunuz için bunlar geçmişte yaşanan istisnai durumlar gibi geliyor değil mi?

    cumhuriyet kurulmadan daha 40 yıl önce istanbul'da nuruosmaniye ve süleymaniye camilerinin hemen yanında kurulan ve her yıl yüzbinlerce kadının tapulu fahişe olarak alınıp satıldığı köle pazarlarını görmediğiniz için bugün böyle sallamak kolay tabi!

    islamla birlikte sınırsız kadınla birlikte olmak kalkmadı, kölelik kalkmadı, kundaktaki bebeklerin din adına boğdurulması kalkmadı. bütün bu uygulamalar kurumsallaştı ve asırlar boyunca insanlığın üzerine kabus gibi çöktü. dinler olmasaydı, insanlar bu zulümleri 19. yüzyılda değil, bin yıl önce aşmış olacaklardı belki de..

    bugün insan gibi yaşıyorsanız, seküler hukukun kazanımları ve insana hak ettiği değeri vermesi sayesindedir. bunları din karanlığına mal etmeye çalışmayın.

    başkalarına cahiliye diye hakaret edenlerin ta kendilerinin nasıl dipsiz bir cehalet kuyusunda olduklarına bakıp ibret almak lazım.

  • artvin cerattepe direnişi

    başarısız olacak. oraya girecekler, ağaçları kazıyacaklar, madeni kazacak ve siyanürü artvin'in damarlarına zerkedecekler.

    yok karadenizliymis de yok horon tepermiş de yok bilmem neymiş de..bi skim değilsin.

    buradan bir gezi çıkmaz, geziden de birşey çıkmadı zaten, taksim'i çirkin bir beton denizine dönüştürüp bıraktılar. birkaç yıla kalmaz iş makinelerini taksim'e sokarlar. hele başkanlık filan gelsin, en ufak protestoda gerçek mermi kullanmazlarsa şaşırırım.

    böldüler parçaladılar yutuyorlar, olan bu. kürtleri kemalistlere karşı kullandılar, işleri bitince kemalistleri kürtlere karşı kullanıyorlar.

    cemaati ulusalcılara karşı kullandılar, işleri bitince ulusalcıları cemaate karşı kullanıyorlar.

    kimse de ulan biz ne yapıyoruz demiyor, herkes mal gibi kendini kuklacıya teslim etmiş.

    yiğit bulutlara, perinçeklere filan kızmayın, sizden bir bok olmayacağını görmüşler sadece.

  • 16 şubat 2016 bmgk'nın türkiye kararı

    güvenlik konseyi üyelerinin oybirliğiyle alınmış karar. abd, rusya, ingiltere, fransa, çin. ( hani dünya beşten büyüktür diyordunuz ya, buyrun karara uymayın bakalım ne oluyor)

    şimdi akp suriye'ye uçak sokamıyor, çünkü rus s400'leri var.

    top atışı yapamıyor, çünkü güvenlik konseyi kararı var.

    artık suudi arabistanla bir olup oraya asker de sokamazsın, zira top atışına bile izin vermedikleri yere askerini sokmana hiç izin vermezler.

    valla gerçekçi olmak gerekirse geriye tek bir seçenek kalıyor:

    (bkz: ypg fırat'ı geçecek sen de mal mal bakacaksın)

    not: daha ortada rus uçağı düşürülmesi hadisesi filan yokken, olacaklar belliydi aslında. 6 ay önce tam.da bu saatlerde alınan başka bir bm güvenlik konseyi kararı bugünlerin habercisiydi.

    (bkz: 17 ağustos 2015 akp suriye politikasının iflası)

    abd ile rusya suriye konusunda çoktan anlaştı, şu anda sadece ince detay pazarlık konularını görüşüyorlar. bir de artık nato üyeliği yük olmaya başlayan türkiye'yi ne yapacaklarını.

    dış politikada böyle büyük hatalar yapan iktidarların normalde gitmeleri gerekir, gitmezlerse ülkeleri büyük bedeller öder. fransa'nın dışişleri bakanı birkaç gün önce istifa etti mesela.

    cemaat 17-25 aralık darbesini beceremeyince başına ne geldiyse, suriye'de iktidar darbesini beceremeyen akp'nin de başına o gelecek. sadece uluslararası ilişkilerde zaman biraz daha yavaş işliyor.

    bu arada abd'yi tebrik etmek gerekiyor. abd'nin bölgedeki en büyük hedefi ortadoğu'daki devletleri bölerek, daha küçük ve kontrol edilebilir devletçikler oluşturmaktı. 25 yıl önce saddam'a gaz verip kuveyt'e soktuktan sonra, bunu bahane ederek ırak'ı işgal ettikleri gün bu planı uygulamaya koydular. kürt devleti de bu planın önemli bir parçası.

    rusya ile uçak krizinden sonra artık türkiye'nin abd'nin sözünden çıkması imkânsız çünkü diğer tarafta rusya ağzını açmış bekliyor abd böylelikle türkiye'yi bağırttırarak da olsa kürt devletini orada kurduracak. geçmiş olsun.

    kitap okumayı sevmeyen adamlarla buraya kadar.

  • fethullah gülen'in 11 şubat 2016 tarihli konuşması

    seyreltik bir budist olarak pek siklemediğim konuşma.

  • uzun süre sipariş alınmayınca mekanı terk etmek

    ilkel atalarımızdan kalan çağdışı bir davranış.onun yerine medeni bireyler gibi noterden ihtar çekmemiz gerekiyor.

  • kemal kılıçdaroğlu

    hasan karakaya isimli mahlûkun ölümü üzerine akit gazetesi'ni arayıp başsağlığı dilemiş. ne zaman centilmen olması gerektiğini ne zaman savaşması gerektiğini bilmiyor. savaşçı değil, savaşması gerektiğinin bile farkında değil. hâlbuki karşı taraf bütün gücüyle savaşıyor. ve yavaş yavaş tüm mevzileri ele geçiriyor.

    centilmenlik kazananlara yakışır. atatürk çanakkale savaşı'nda kazandığı için orada savaşan anzaklara "siz artık bu topraklarda rahat uyuyun, artık bizdensiniz" demiştir. yunanlıları izmir'den denize döktüğü için ayakları altına serilen yunan bayrağının kaldırılması emrini vermiştir. böyle hareketler muzaffer liderlere yakışır.

    sen 9 seçimdir ezile ezile yeniliyorsan, karşındaki adamlar hitler olmaya özeniyor ve buna yaklaşmış ise, orası centilmen olmanın yeri değildir. orası savaş makamıdır ve sen de elindeki tüm imkânlarla savaşırsın.

    akp'nin zulmü beni hiç kızdırmıyor, adamların doğası bu. ama bahçeli ve bu kılıçdaroğlu'nun bu pısırıklıkları ferasetsizlikleri bu ezikliklerinin hiç bir açıklaması yok.

    bu ülke bir felakete gidiyor, sadece solcular ülkücüler değil, farkında olmasalar da akp'lisi de bu felakete uğrayacak.

    bunun en büyük sorumlularından birisi bu adamdır.

    not: "ne yapsaydı, ölenin arkasından sövse miydi?" deniliyor. birşey yapmak zorunda değildi, sessiz kalabilirdi. kimse chp liderini akit yazarı öldüğünde taziye belirtmedi diye kınamaz herhalde. özellikle de zulüm 1938'de son buldu diyen adamların arkasından.

    7. cumhurbaşkanı kenan evren öldüğünde arkasından taziye yayınladınız mı? hayır. o halde neden pas fotomaç gazetesinin dörtte biri kadar tiraja sahip akit'in başındaki adam ölünce taziye gereği hissediliyor?

  • 7 haziran uhud 1 kasım hendek

    uhud'da 45 müslüman, hendek'te 10 müslüman öldü.

    30 yıl sonra da halifelik davasına sıffin savaşında 75.000 müslüman birbirini doğradı.

    hakkımızda hayırlısı olsun dediğim tuhaf benzetme.

  • öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    göllerin sayısı okyanuslardan, karıncaların sayısı fillerden, çimenlerin sayısı ağaçlardan...fazladır. yani doğanın olağan akışı içinde oluşan küçük şeylerin sayısı büyük şeylerden fazladır.

    insan davranışı da doğanın olağan akışının bir parçasıdır. dolayısıyla insan davranışı sonucu oluşan şeylerin içinde de küçük şeyler, büyük şeylerden fazladır. yoksulların sayısı zenginlerden fazladır, fıat marka otomobillerin sayısı mercedeslerden fazladır. bir kütüphanedeki kitapların çoğunluğunun ilk sayfaları diğerlerinden daha fazla yıpranmıştır, çünkü bir kitaba başlayıp bitiremeyenler bitirenlerden fazladır. cahillerin sayısı da okumuşlardan fazladır.

    bütün bunları 1938 yılında matematiksel olarak formülize eden kişi fizikçi frank benford'dur. bu kurala da benford yasası denir.

    bu kurala göre, sayılar doğal olarak oluşmuşsa, bu sayıların ilk hanelerinde küçük rakamlar büyüklerden belli oranlarda daha fazla bulunur. yani doğada karıncaların fillerden fazla olması gibi, doğal yollarla oluşan sayıların ilk basamaklarında da 1'lerin sayısı 9'lardan daha fazladır. bu oranlar tam olarak şöyle:

    1 ----------> 30.1%

    2 ----------> 17.6%

    3 ----------> 12.5%

    4 ----------> 9.7%

    5 ----------> 7.9%

    6 ----------> 6.7%

    7 ----------> 5.8%

    8 ----------> 5.1%

    9 ----------> 4.6%

    elimizde yüzbin tane sayı var diyelim, bu sayıların ilk rakamları benford yasası'na göre dağılıyorsa yani birlerin oranı %30 civarinda, ikilerin oranı %18 civarında vs. ise bu sayılar doğal olarak oluşmuş demektir, fakat dağılımdan önemli ölçüde sapmışsa bu sayılar muhtemelen insan eliyle yapay olarak üretilmiştir.

    ülkelerin milli gelirleri, nüfusları, şirketlerin gelir, gider ve borçları gibi insanların ekonomik/biyolojik/sosyal davranışları sonucunda oluşan sayıların da bu kurala uyması beklenir.

    benford yasası'nın önemli uygulama alanlarından birisi de sahtecilik tespitidir. örneğin muhasebe hilelerinin ortaya çıkarılmasında benford yasası kullanılır.
    muhasebe kayıtlarındaki rakamlar benford'un dağılımına uymuyorsa, burada bir manipülasyon olduğundan kuşkulanılır. bu konuda birçok örnek mevcut.

    6 haneli 1000 adet rastgele sayı oluşturup bunları google'da aratınca da, arama sonuç sayısı tam olarak benford yasası'na uyuyor.

    yunanistan'ın makroekonomik göstergelerinde oynama yaptığı benford yasası ile anlaşılmış.

    iran'ın 2009 seçimlerinde muhtemelen hile yapıldığına dair bir analiz de yine benford yasası'nı kullanıyor.

    ve türkiye'nin 1 kasım seçimlerindeki oy sayıları da benford yasası ile uyumlu değil.

    edit: french inhale'in hatırlatması üzerine..

  • sultan abdülaziz'in valsa davet bestesi

    bestekâr padişah abdülaziz'in bizzat bestelediği eser.

    osmanlı torunu olduğunu iddia eden ayaktakımı, bak padişahın bestesi bu. sen bu müzik eserini anlayabiliyor musun? anlamayı bırak, böyle bir eserden haberin var mı?

    (bkz: bunlar cumhuriyet bayramında vals yaptılar)

    doğrusu şu:

    (bkz: bunlar saraylarda vals bestelediler)

    sizde osmanlı'nın kültürü yok, sanatı yok, eğitimi yok. sadece saray dediğiniz çirkin bir bina var. beton dökerek osmanlı'ya benzeyebileceğinizi sanıyorsunuz.

    1500 odalı sarayınızda, herhangi bir müzik eseri besteleyebilecek bir tane adam var mı?

    kendinizi ait hissettiğiniz osmanlı ile uzaktan yakından alakanız yok ve o kadar cahilsiniz ki bu durumun farkında bile değilsiniz.

  • suudi arabistan'ın hiç suriyeli mülteci almaması

    uluslararası af örgütü'nün raporunda yer alan gerçek.

    washington post da yazmış.

    sadece harameyn'in hadimleri değil, kuveyt, katar, bahreyn,umman ve birleşik arap emirlikleri de suriyeli mülteci almamışlar.

    bodrum kıyılarına vuran suriyeli çocuklar için eyy batı diye bağıran birileri neden bunlara tek kelime etmiyor?

    suriyeli mültecileri almak öncelikle parayı nereye harcayacağını şaşıran petrol zengini müslüman ülkelere düşmez miydi?

    not:

    wikileaks'in kurucusu julian assange, bundan yaklaşık iki ay önce, suudi arabistan devletine ait gizli belgeleri yayınladı. (bkz: the saudi cables)

    bu belgelere göre, 2012 yılında suudi arabistan, katar ve türkiye, esad'ı devirmek için gizli bir anlaşma yapmışlardı.

    belgenin orijinali burada.

    suriye iç savaşı bu anlaşmanın eseridir. yoksa 2011'de
    türkiye'ye gelip tatil yapan esad, birkaç ay sonra neden birden esed olsun? ak koyunlara göre bunun nedeni esad'ın sivil vatandaşları üzerine bomba yağdırmasıdır. tam şu anda suudi arabistan, yemen'deki müslüman sivilleri bombalıyor ve sadece suudi uçaklarının bombalarıyla ölen çocuk sayısı yüzlerle ifade ediliyor. peki bebek katili suudi kralı selman, neden selmen olmuyor? mültecileri kabul etmeyen suudilere neden ses çıkartılamıyorsa işte o yüzden. (bkz: para)

    wikileaks'in yayınladığı gizli anlaşmaya göre, suudlar ve katar parayı verecek, silahların ve cihatçıların (insanları diri diri yakan manyakların) organizasyonu ise türkiye'ye ait olacaktı. işte o mit tırları bu anlaşma gereği silah taşıyordu.

    tabi bu anlaşmadan malum kişilerin komisyonlarını aldığı kesin. araplardan silah ve terör eğitimi için gelen milyarlarca doların takibini kim nasıl yapabilirdi ki? önemli bir kısmını iç ettiklerine eminim. zaten bu da yolsuzluk sayılmaz (!)

    özetle, geçen gün kıyılarımıza vuran üç yaşındaki zavallı suriyeli çocuğun katili bellidir. komisyon karşılığında uluslararası silah kaçakçılığı yapanlar bu işten kolay sıyrılabileceklerini sanmasınlar. sadece resmi gazeteye inanmayan dayıları sağsalar ve bununla yetinselerdi kurtarırlardı, ama yabancı bir ülkede iç savaş çıkarmak elbette bazı sonuçlar doğuracaktır.

    aynı wikileaks belgelerinde esad'ın suudi arabistan'dan "suriye'ye yaptıkları" için intikam alabileceği yazıyor.

    suriye ile sınırı olmayan, suriyeli mülteci barındırmayan suudlar, esad'ın intikamindan korkuyor. bizim suriye ile 1.000 km'ye yakın sınırımız var, ayrıca kim olduklarını bilmediğimiz 2 milyon suriyeli ülkemizde mülteci konumunda. intikamdan kim korkmalı?

    bu suçları işleyenler hemen bugün alaşağı edilmiyorlarsa, hala bir süre daha kullanılacakları için. ne de olsa müslüman çocukları öldürmeye alışkınlar.

  • öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    ismet inönü 1400 yıllık islam tarihi boyunca seçimler yoluyla iktidarı bırakmış ilk müslüman liderdir.

    bir ülkede iktidarın nasıl el değiştirdiği o ülke hakkında çok şey anlatır. medeni ülkelerde iktidar değişiklikleri kolay gerçekleşir. yöneticilerin evrensel hukuk ilkelerine bağlı olduğu bu ülkelerde ülkeyi kimin yönettiği hayati bir mesele değildir çünkü bu ülkelerde hukukun üstünlüğü esastır. kim iktidara gelirse gelsin buralarda kanunsuz suç ve ceza olmaz, kanunlar geriye etkili olacak şekilde uygulanmaz yani geçmişte suç olmayan bir fiilinizin sonradan suç haline getirilmesi sonucu cezalandırılmanız söz konusu değildir, herkes kanun önünde eşittir ve dünya görüşünüzden veya siyasi tercihlerinizden dolayı kınanmazsınız.

    sizi yönetenleri beğenmemek en doğal hakkınızdır, kimseye biat etme zorunluluğu yoktur ve ifade hürriyetiniz koruma altındadır.

    bu saydığım hak ve özgürlükler islam topraklarında içi boş laflardan ibarettir, üstelik bunları dile getirenlere pek hoş bakılmaz. halbuki bunlar gavurun masa başında uydurduğu laflar değil, insanlığın yüzlerce yıllık kanlı mücadeleleri sonucunda elde ettiği kazanımlardır.

    galileo gibi bilim adamlarının canları pahasına dünyanın yuvarlak olduğu ve güneşin etrafında döndüğünü keşfetmesine, edwin hubble'ın kim bilir kaç senelik gözlem ve çalışmaları sonucu evrenin genişlediğini bulmasına "çöken" ve bunların kuranda yazdığını iddia eden müslümanlar, batılıların yüzlerce yıllık insanlık onuru mücadelelerine de çöktüler ve bugün insan gibi yaşayabilmelerini ve kendilerini yönetenleri seçebilme özgürlüklerini de islama bağlayarak milli iradeyi yüceltmeye başladılar. bu tiplerin millet iradesi diye bağırırken bir yandan da asla gerçekleşmeyecek saçma sapan osmanlı saltanat hülyaları içinde olmaları islam topraklarında filizlenen felsefe, mantık ve rasyonel düşüncenin 11 asır önce nasıl kökünün kurutulduğunu bilenleri şaşırtmaz.

    bill clinton'ın 1992 seçim kampanyasında kullandığı slogan aslında çok temel bir siyaset kuralıdır.

    (bkz: it's the economy stupid)

    iktidar ve siyaset paradan ayrı düşünülemez.

    enfal suresi'nin 41.ayetine göre ganimetlerin beşte biri peygambere aittir. buna arapça "beşte bir" anlamına gelen humus denilir. peygamberden sonra ise ganimetin beşte birinin devlet başkanına ait olduğu yönünde içtihat geliştirildi.

    islamın modern (!) yorumuna göre ise bütün kamu ihaleleri ve kupon arazilerin rantından elde edilen paraların beşte biri devlet başkanına aittir. bu nedenle bu yolsuzluk sayılmaz, islama uygundur. buna karşı gelenler dinden çıkabilir. çünkü şeriat ülkesi olmayan bir yerde bunun mücadelesini verenlere ganimet hak ve helaldir.

    milli gelirin 450 milyar tl olduğu bir ülkede bunun beşte biri yanı 90 milyar tl'si, kölelik ve cariyelik helal oluncaya, içki içenlere ve zina edenlere kırbaç cezası gelinceye kadar ülkeyi yöneten müslüman kadrolara helaldir. bu hırsızlık değildir.

    milli gelirin beşte birini kendine ayıranların seçim yoluyla iktidarı bırakması mümkün değildir çünkü bu kadar para kendinize bir devlet satın almaya yeter. nitekim tarihte ölüm veya cinayet olmadan iktidarı bırakan bir islamcı lider görülmemiştir.

    cumhuriyet seçimle iktidara gelmek değil, seçimle iktidardan gitmektir. bu yüzden cumhuriyet, düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. kafayı çöl masallarıyla bozmuş bedevi troller değil.

  • hakkari uçağında yakalan 7 kilo esrar

    (bkz: mahmut tozda thy'ye vuri wallah)