Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 9. 7 kasım 2015 berkay'a silahlı saldırı düzenlenmesi

    çok affınıza sığınarak;

    (bkz: çok da sikimizde amk)

    berkay kim? basında yer buluşu çarpık bir ilişki iddiası ile olan, kendine şarkıcı/sanatçı diyen ya da dedirten, modern pavyon sanatçısı mı? ünlü popçu dediğiniz bu mu? sanarsın robbie williams amk...

    olur olmadık insanları "ünlü" diye karşımıza çıkartıp bir de haber yapıyorlar...

    edit: ooo berkay fan club admini de gelmiş. (yazım hatasını düzelttim. kivanco'ya teşekkürler)

    edit 2: iyi bir insan olabilir, hayvan da değiliz, geçmiş olsun. zaten asıl eleştirdiğim bunların haber olması... bu ülkede haber olmayan neler oluyor... senden, benden, berkay'dan daha önemli olan. berkay ve türevleri de "sanatçı" etiketi "ünlü bilmem kim" etiketi ile gözümüze gözümüze sokuluyor... tamamen bilgi kirliliği... ayrıca belki mafya ile ilişkisi var, belki kirli işler çeviriyor. ulan, nereden bilelim? olmamış şeyler mi bunlar bugüne kadar? bu yüzden, sikimde bile değil kimin kimi niye kurşunladığı. silah çıktı mertlik bozuldu zira.

  • 10. öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    göllerin sayısı okyanuslardan, karıncaların sayısı fillerden, çimenlerin sayısı ağaçlardan...fazladır. yani doğanın olağan akışı içinde oluşan küçük şeylerin sayısı büyük şeylerden fazladır.

    insan davranışı da doğanın olağan akışının bir parçasıdır. dolayısıyla insan davranışı sonucu oluşan şeylerin içinde de küçük şeyler, büyük şeylerden fazladır. yoksulların sayısı zenginlerden fazladır, fıat marka otomobillerin sayısı mercedeslerden fazladır. bir kütüphanedeki kitapların çoğunluğunun ilk sayfaları diğerlerinden daha fazla yıpranmıştır, çünkü bir kitaba başlayıp bitiremeyenler bitirenlerden fazladır. cahillerin sayısı da okumuşlardan fazladır.

    bütün bunları 1938 yılında matematiksel olarak formülize eden kişi fizikçi frank benford'dur. bu kurala da benford yasası denir.

    bu kurala göre, sayılar doğal olarak oluşmuşsa, bu sayıların ilk hanelerinde küçük rakamlar büyüklerden belli oranlarda daha fazla bulunur. yani doğada karıncaların fillerden fazla olması gibi, doğal yollarla oluşan sayıların ilk basamaklarında da 1'lerin sayısı 9'lardan daha fazladır. bu oranlar tam olarak şöyle:

    1 ----------> 30.1%

    2 ----------> 17.6%

    3 ----------> 12.5%

    4 ----------> 9.7%

    5 ----------> 7.9%

    6 ----------> 6.7%

    7 ----------> 5.8%

    8 ----------> 5.1%

    9 ----------> 4.6%

    elimizde yüzbin tane sayı var diyelim, bu sayıların ilk rakamları benford yasası'na göre dağılıyorsa yani birlerin oranı %30 civarinda, ikilerin oranı %18 civarında vs. ise bu sayılar doğal olarak oluşmuş demektir, fakat dağılımdan önemli ölçüde sapmışsa bu sayılar muhtemelen insan eliyle yapay olarak üretilmiştir.

    ülkelerin milli gelirleri, nüfusları, şirketlerin gelir, gider ve borçları gibi insanların ekonomik/biyolojik/sosyal davranışları sonucunda oluşan sayıların da bu kurala uyması beklenir.

    benford yasası'nın önemli uygulama alanlarından birisi de sahtecilik tespitidir. örneğin muhasebe hilelerinin ortaya çıkarılmasında benford yasası kullanılır.
    muhasebe kayıtlarındaki rakamlar benford'un dağılımına uymuyorsa, burada bir manipülasyon olduğundan kuşkulanılır. bu konuda birçok örnek mevcut.

    6 haneli 1000 adet rastgele sayı oluşturup bunları google'da aratınca da, arama sonuç sayısı tam olarak benford yasası'na uyuyor.

    yunanistan'ın makroekonomik göstergelerinde oynama yaptığı benford yasası ile anlaşılmış.

    iran'ın 2009 seçimlerinde muhtemelen hile yapıldığına dair bir analiz de yine benford yasası'nı kullanıyor.

    ve türkiye'nin 1 kasım seçimlerindeki oy sayıları da benford yasası ile uyumlu değil.

    edit: french inhale'in hatırlatması üzerine..

  • 11. sabri sarıoğlu

    ............................................________
    ....................................,.-'"...................''~.,
    .............................,.-"..................................."-.,
    .........................,/...............................................":,
    .....................,?......................................................\,
    .................../...........................................................,}
    ................./......................................................,:'^'..}
    .............../...................................................,:"........./
    ..............?.....__.........................................:'.........../
    ............./__.(....."~-,_..............................,:'........../
    .........../(_...."~,_........"~,_....................,:'........_/
    ..........{.._$;_......"=,_......."-,_.......,.-~-,},.~";/....}
    ...........((.....*~_......."=-._......";,,./'..../"............../
    ...,,,___.\'~,......"~.,....................'.....}............../
    ............(....'=-,,.......'........................(......;_,,-"
    ............/.'~,......'-...............................\....../\
    .............\'~.*-,.....................................|,./.....\,__
    ,,_..........}.>-._\...................................|..............'=~-,
    .....'=~-,_\_......'\,.................................\
    ...................'=~-,,.\,...............................\
    ................................':,,...........................'\..............__
    .....................................'=-,...................,%'>--==''
    ........................................_\..........._,-%.......'\
    ...................................,<'.._|_,-&''................'

  • 12. cinsel ilişki teklifini reddeden erkek

    tecrübeyle sabit ki bu erkek hiç bir zaman iyi anılmayacaktır.

    ilk örneğim;

    bir boğaziçili sarışın vardı vakti zamanında. taksimde buluştuk, galatasaray civarında öğrenci işi bir barda içtik tekilaları.
    tüm gece sevgilisinden bahsetti. aslında bu onun fütursuz taktiğiydi farkındaydım. onu ne kadar sıktığından, kıskandığından konuştuk. benim anlatacak düzenli bir ilişkim yoktu, ben sadece dinledim. gerçekten sadece dinledim.

    güzel bir kız olmasının yanında okuduğu bölüm ve üniversitesi itibariyle insan kültürel olarak da tad almak istiyor elbet. eh işte hoş muhabbet ama biraz safa yatan cinsten.

    geç oldu ve taksiye bindik.
    bize gidelim teklifimi geri çevirmedi, sarıldı sıkıca yol boyunca.

    eve geldik ve salonda otururken bir kahve yaptım ona, biraz açılsın diye. zira nefret ettiğim şeydir sarhoştum sen bundan faydalandın geyiği.

    kahveyi içti ve o çok duyduğum cümleyi kurdu.
    "siz erkekler neden böylesiniz? her şey çok güzel başlayıp neden b*ka sarıyor sonunda?"

    canımı sıktı bu lafları, odama götürdüm ve yatağımı verdim uyusun diye. ben salona geçip orada uyuyacağımı söylerken bileğimden tutup sevişmek istediğini söyledi.

    hayır dedim, sarhoş olmadığın bir gün konuşuruz bunu dedim ve gittim.

    uzun bir süre görmedim onu, o geceden sonra.

    bir kaç hafta sonra o geceden ortak bir arkadaşımız bahsetti biraz .
    onu sarhoş edip eve götürdüğümü falan anlatıp hakaretler etmiş arkamdan.
    hatırlamasam kendimden iğreneceğim o derece.

    işte böyledir bu, siz beyaz atlı prens gibi davransanız da kaşar hep kaşardır.

  • 13. breaking bad'in türk versiyonuna isim önerileri

    uyuşturucu işine giren kimya öğretmenin kurtuluşu.
    stv

  • 14. kediyi kalk la işe gidecen diye uyandırmak

    kedinin şapşal şapşal bakıp, içinden ne diyon amuğa goyum, bugün pazar değilmiydi dediğini düşündüğüm komik olay.

    https://www.youtube.com/watch?v=i2o7ooalqqe

  • 15. apple'ın iş görüşmesinde sorduğu soru

    10 tane random parayi sola, diger 90 tanesini saga alin. 10 tane parayi ters cevirin. iki tarfta da esit sayida yazi olacaktir.

  • 16. çaykur didi reklamında ayrana hakaret edilmesi

    ülkede mağdur olmayan bir ayran kalmıştı o da oldu.

    "bakın çok enteresan, bunlaaar ayranımız kapalı diye ona da hakaret ettiler."

  • 17. alman medyasının beyin yakan putin esad karikatürü

    medyanın her yerde aynı bok olduğunu gösteren karikatür. suriye'de savaşı çıkartan muhalif grupları ve işid'i batı desteklemiyor da suriye savaşının sorumlusu rusya sanki. rusya batılıların oyununu bozunca kuyruk acısından ne yapacaklarını şaşırmışlar anlaşılan.

  • 18. ölen kişinin öldüğün farkında olmaması

    geçen bu durumu iyi ifade eden bi söz denk gelmişti. düşünen adam der ki "öldüğünüzde bunu cevrenizdekiler bilir ama siz asla ölü oldugunuzu bilemezsiniz. aynı şey salak olduğunuzda da geçerlidir."

  • 19. mutlu ailelerin ev kokusu

    mis gibi kek kokusudur.

  • 20. van persie'nin milli takıma çağırılmaması

    30'luk gomez ve hatta podolski'yi bile milli takıma çağıran löw'ün kendisini milli takıma çağırmamasının başlıca tek bir sebebi olan futbolcu:

    1. van persie alman değil.

  • 21. mini etek giyen kadın

    ortadoğu halklarının kardeşliğini düşünse giymez. hiçbir ortadoğu halkı kadının mini etek giymesini istemez.

  • 22. fethullah gülen cemaati

    ne kadar sövsem azdır. bunlara adalet lazım olmasın aq.

    adam direk yerleştirdiği noktaya atlıyor. orospu çocuğu bir de eliyle koyduğu için içindekileri teker teker sayıyor, bak viagra, bak gruzar bleyd yazıyor. 23 yaşında bir kızcağızı hem orospu, hem de darbeci diye damgalamak size ne kazandırdı?

    http://www.hurriyet.com.tr/kumpas-ani-40010956

  • 23. sakarya il tanıtım filmi

    sakaryaya dair aklımda kalan tek şey duvarda kocaman spreyle yazılmış "tatangalar adamı götünden siker" yazısıydı, bence bu yoldan ilerlemeleri lazımdı hayatım boyunca sakaryada paraşütle uçan insanlar görmedim yalan bilader hepsi.

  • 24. hep aynı imzayı atamamak

    arkadaşlar başkaları da var değil mi böyle olan? ne olur var diyin lan. bu başlığı görünce biraz sevindim.

    bi insan imzasını nasıl atamaz ya? yıllardır envai çeşit resmi işlere imza atmışımdır. resmen zorlanıyorıum. elim kayıyor, hatalı oluyor.

    bankadan her para çekişimde gişedeki cocuk abi bi imza daha atsana ya benzetemedim diyor düşünsene:/

    ziraate gittim herif inanmadı bana. bu imza farklı dedi. 2 dakika izah ettim bak aynı diye.

    bi muameleci cocuk var. uyduruk evraklara eğer hiçbir önemi yoksa sahte imza atardı. yine böyle sikko bi evrak vardı almamız gereken. ya yerine imza atardım abi ama senin imza atışın bi garip yıllardır imza taklit ederim ama buna cesaret edemedim dedi.

    abi hayır çok zor da değil bence. çok sıradan hatta leş bi imza ama nasıl iğrenç bi kalem tutuşum varsa o çizgi düzensizliğini taklit edebilmek olanaksız. kendim bile beceremiyorum diyorum sana.

    noterden aldığım imza sirkülerindeki 3 imza da tamamen farklı amk. allahtan noter onaylı olduğundan 5 senedir sorun çıkmadı ama bi gün biri bu ne lan diyecek muhtemelen.

    stresstir benim için imzalar. 36 yaşındayım ama ölene kadar bununla yüzleşeceğim maalesef.

  • 25. şaka maka metalcilerin tarihe karışması

    buradayız yarraam bi yere gittiğimiz yok.

    tevellüt 77, hit the ligts ulan

  • 26. nadir gelen hayat süper lan hissi

    ender gelişen osasuna atakları gibidir.

  • 27. istanbul dünyanın en güzel şehridir yalanı

    sivali binaları ve gecekonduları güzel bulanlarca doğru kabul edilen durum.
    olum içinde bağcılar, esenyurt, sultanbeyli vb gibi ilçeler barındıran herhangi biseyin güzel olma ihtimali yok.

  • 28. hamza hamzaoğlu

    bu gerizekalıdan bu çomardan bi sikim olacağı yok hala diretiyosunuz amk...3 kupayı amınıza sokun teker teker.ikide bi üç kupa yazan ağzınızı sikeyim sizin.

    evlatlarıyla beraber lağvedilmesi lazım. hamzacılar bi açıklayın da bilelim aq galatasaray ne oynamaya çalışıyor bi izah edin galibiyet mağlubiyet önemli değil. harbiden açıklayın teker teker analiz kasın.umut bu yüzden lazımdı sabri olmazsa olmazdı de selçuk tek başına orta sahada oynamak zorundaydı ondan oynadı de.

    götün götün kaçmayın orospu çocukları puan kaybı sonrası.iki maçta yenilen altı golün izahını yap. 34'lük luisao altı pastan tavana nasıl astığını,son iki dakikada neden saçma sapan iki gol yedirdiğini izah et.belçika milli takımının oyuncusu neden sabri'nin yedeği?hepsini izah et orospu çocuğu.ondan sonra bende evet hamza lazımmış bizim takıma diyeyim.

    ama yoklar işte piyasada.sizin de amınıza koyim.

    edit: yancılarından birisi mesaj attı açıklayım kim olduğunu da sinan gümüş'ü iki maç izlememiş olanları engelleyin diyen benim yazımdan sadece iki yazı sonrasıdanki entryi yazan arkadaş.specialist-generalist dersem avel avel bakacaksın diyor. herhalde specialist umut bulut generalistte sabri sarıoğlu.diğerleri de mustafa kemal'in askerleri.

  • 29. hangi ekşi sözlük yazarı olmak isterdin

    (bkz: heartache) kendi memelerimi yalardım.

    edit: şaka şaka, hepinize yalatırdım. paylaşmak güzel şey. sincap hariç.

  • 30. hamile olduğunu doğurunca öğrenmek

    valla annem karnında ur var diye gezmiş 9 ay, sonra hastaneye bir gidiyor beni doğurup eve dönüyor. adımı da bunun şerefine urcan koyuyor.

    şaka la, ama urcan koysaymış efsane olurmuş.

    9 ay hamileliği anlamamak bana da saçma geliyor ama anneye da yalancı diyemiyoruz işte.

  • 31. dindar çocukların sekülerlerden daha gaddar olması

    söz konusu çalışma olmadan da etrafımıza bakarak bunun doğruluğunu görebiliriz. ülkemizde müslümanlar bu ülkenin %90'ı müslüman gibi ifadeleri pek severler ama toplumun olumsuz yönleri konuşulduğunda birdenbire bu müslümanların müslümanlıkları tartışılmaya başlanır. bu sefer de halkımız yeteri kadar müslüman görülmez, gerçek müslümanlık övülür ve konu kapanır.

    ateistler çoğu zaman hayatı çocuklarına anlatmak için daha fazla çaba sarfederler. en basitinden bir örnek vereyim: bir çocuğa arkadaşının eşyalarını ondan izinsiz almaması gerektiğini nasıl anlatırsınız? müslüman aileler genelde çalmak günahtır, cehennemde yanarsın, allah seni sevmez şeklinde anlatmaktalar bu olayı. ama günah kavramını bir kenara koyup açık açık neden bunun kötü bir davranış olduğunu, neden başkalarının eşyalarına izinsiz el sürmemesi gerektiğini açıkladığında çocuk korkmak yerine yanlışı anlıyor. doğru bir iletişim kurulmuş oluyor. bu şekilde çocuk da etrafında yanlış bir şey yapan bir arkadaşını gördüğünde anne ve babasından gördüğü gibi iletişim kurmayı deniyor. "sen cehennemde yanacaksın" demiyor.

    bunu esasında müslüman ailelerin de yapmaması için sebep yok. ama maalesef çoğunun hayata bakışı günahlar, sevaplar, ahiret günü, cennet-cehennem ekseninde olduğu için, doğrular ve yanlışları onları cennetlik veya cehennemlik yapacak olan şeyler olarak düşünüyor ve çocuklarına da bu bakış açısını geçiriyorlar. bir başka insana neden zarar verilmez? çünkü günah. o insanın ne hissedeceği anlatılmıyor, o insanla empati kurulmaya çalışılmıyor. çocuk bunu öğrenmediği için etrafındaki insanlara karşı daha hırçın olabiliyor sonuç olarak.

    ayrıca dindar insanlar kendileri gibi olmayanları yargılamaya eğilimliler. ne biçim giyinmiş, günahkar, bunların ana babası yok mu, ahlaksızlar vs gibi konuşmalar duyan çocuk kendisi gibi olmayana hoşgörülü bakmayı ne kadar öğrenebilir ki? o çocuk büyüyüp ateist olsa bile büyüdüğü ortamdan dolayı bu sefer de dindarlara karşı daha hırçın olabiliyor mesela. çünkü ana babasından bunu görmüş.

    sonuç olarak meselenin esasında sadece dindarlıkla değil ama dindar insanların genelde sahip olduğu hayat görüşü ile alakalı olduğunu düşünüyorum. çocuğuyla doğru bir şekilde iletişim kuran, sürekli dinsiz veya kendisinden daha az dindar insanları yargılamayan yani diğer insanların hayat tarzıyla ilgilenmeyen, çocuğuna doğru ve yanlışı anlatırken din eksenli konuşmak yerine doğru ve yanlışın yaşantımız üzerindeki sonuçlarını açıklamaya çalışan dindar ailelerin çocuklarının da merhametli, hoşgörülü, empati kurabilen insanlar olabileceğini düşünüyorum. ama maalesef dindarların büyük bir çoğunluğu böyle insanlar değiller.

  • 32. aziz yıldırım'ın imzada sahtecilik yapması

    sonucunda hiç bir şeyi değiştirmeyecek bir ağız dalaşı için bile yalan belge hazırlatıp onu paylaşan adamın(!) icraatı.

    bu adamın arkadaşları muz sallama olayında da güvenlik kameralarının görüntülerini değiştirmişti, ilk değil yani bu olay.

    daha bizim bilmediğimiz ya da kanıtlanmamış neleri neleri değiştirmişlerdir, nelerde sahtecilik yapmışlardır siz düşünün.

    böyle bir adamın da temiz olduğunu, şike falan yapmadığını iddia etmekse en basit, en naif tabirle zeka yetmezliğidir, gördüklerini idrak edememektir.

  • 33. abd'nin ilk cemevine bir tuğla da sen koy

    az evvel 50 dolar ile katkida bulundugum kampanya. dunyayi guzellik kurtaracaksa, karinca kararinca katkida bulunmak gerek.

    edit: an itibariyle katkida bulunan 8. kisiyim. 500 veren bir abi var, takdir ettim.

  • 34. rusya

    rusya fedarasyonu silahlı kuvetlerinde askeri subay pozisyonlarının maaşları 22,500 ile 45,000 ruble arası değişmektedir. bunun yanında subay kadrosunda olmayan en düşük erbaş 10,000 ruble yani bu da şu anki kurla yaklaşık 450 türk lirası karşılığı maaş alır. silahlı kuvvetlerin emekli personeli en düşük ayda 17,000 ruble alır, yani yaklaşık 760 türk lirası. bunlar net alt-taban maaşlardır.

    bunların yanında muvazzafların bulunduğu bölgeye göre, yer, sağlık riski, görev tanım zorlukları gibi bir çok ek içeren ek tazminat ödenekleri vardır. meslela diyelim ki kuzeyde murmansk bölgesi, buradaki bir çavuş beş yıl içinde bu eklerle artı 60,000 ruble daha ek maaş alır. bir müfreze komutanı teğmen 120,000 daha artı alır. ama yine aynı bölgede bir masa başı görevi yapan teğmen en fazla 25,000 daha alır.

    yılda en fazla 3 defaya mahsus olmak üzere ek maaş ödenir ayrıca, görevde etkili performans gibi değerlendirmeler sonucunda. görev dışında da mesela eğer bir yerden bir yere taşınma söz konusu ise, görev sebebi ile, her bir aile üyelesine maaşın %25 ek ödenek verilir. askeri personel şehit olunca 3 milyon ruble alır kanuni mirasçıları, yani 135,000 türk lirası. türkiyedeki şehit yakınları ne alıyor: en fazla 75,000 türk lirası.

    tüm bunlar ve buraya eklemediğim bir çoğu emeklilikte yeterli midir değil midir orası tartışılır. çünkü rusya, askeri mevzuatı benzer görünsede emekliliğini kazanan bir rus subay ile türk subayının edindiği haklar arasında epey fark olan bir ülkedir. emekliliğinde bir asker şu maaşı alır diye işkembe-i kübradan atmak kolay. ama bu, bilgisiz fikir sahibi olduğunu göstermenin bir yolu ise, ona bir sözüm yok.

  • 35. badi'yle sevişmek

    askerdeki badi ise fenadır.

  • 36. ekşi sözlük 1.65 boyundaki erkekler veritabanı

  • 37. yaran inci sözlük entry'leri

    başlık: beğenilen entry'yi tekrar giren düdük

    entry: ekşi'deki yaran inci sözlük entry'leri başlığında "baklava" diye aratınca kabak gibi çıkan ve 518 fav almış bir entry'yi tekrar yazdım. bunu daha önce yazan kişi inci'den almış. dıdısının dıdısı gibi oldu ama yazdım işte. başlıkta aramaya tenezzül dahi etmedim.

  • 38. beşiktaş

    kweuke ve donk gibi iki karaktersizi almaması gereken takım. bu takıma adam gibi adamlar transfer olmalı. karaktersizler değil.

  • 39. bir erkeğin bağımlılık yapabilecek özellikleri

    cevabı basit olan bir anket sorusu.

    orgazma ulaştırmasıdır. net.

    anahtar kelime dopamin.
    ben demiyorum, antropolog helen fisher diyor. aşık çiftler üzerinde yapılan çalışmaları merak edenler şu ted konuşmasını dinleyebilir. tık

  • 40. ışid'in canlı bomba olarak kedileri kullanması

    öncelikle gerçekse allah belalarını versin diyorum, topunuz bir kedinin tırnağına kurban olun pezevenkler.

    ancak %1000000 yalan haberdir diyorum. kedi olm bu borumu, hayvana kapıyı açarsın içeri girsin diye dışarısı çok güzel der girmez, dışarı çıksın diye kapıyı açarsın içerisi ne de sıcak der çıkmaz.

    yaptılarsa muhtemelen kendilerini patlatmışlardır geri zekalılar.

  • 41. kadınlardaki otomatik öncelik refleksi

    ben buna fena halde uyuz oluyorum hacı. bakın başta vurguluyorum "kadına öncelik vermeye değil, kadının öncelik hakkını kendinde sorgusuz sualsiz görüp 'ben bayanım' diyerek öne geçmesidir" uyuz olduğum kısım. yoksa her zaman hanımlara veririm sorun yok bunda. hatta vermezsem kendimi kötü hissederim. burada ben olayın örtülü anayasasından söz ediyorum (ayrıca kadınlar aşağı kadınlar yukarı diye başlık açmayı da hiç sevmem. ben iki cinsin de hakkaniyetli şekilde eleştirilmesinden yanayım).

    örneğin asansöre binmek için kalabalık bir sırada bekliyorsundur ve hemen arkandaki kadın "doğal öncelik reflesiyle" löp diye dalar. yahu bir dakika da sıra benim sıram. yani öncelik hakkı benim. o hakkı ben uygun görürsem "buyrun lütfen" derim zaten ama hanımefendi kişisi "nasılsa ben tırnak içinde bayanım verilecektir zaten o yüzden bakmaya gerek bile yok" diye düşünmesi beni deli ediyor. belki acele işim var? belki vermek istemiyorum? belki o kadar centilmen birisi değilim? olmaya da mecbur muyum? belki odunum?

    bu yalnızca bir örnek. çarşıda pazarda, bir kapıdan girip çıkarken, toplu taşımaya binerken her şart ve her koşulda karşımıza çıkabiliyor.

    ha arkada bekleyip "buyurun lütfen" diye teklif edilince teşekkür ederek öne geçen kadın yok mu? olmaz olur mu var ama ciddi anlamda az sayıda.

    tekrar ediyorum ayar olduğum nokta öncelik vermek değil, öncelik verilmesini beklemeyip o doğal hakkı kendinde görüyor olmasıdır.

  • 42. korcan cinemre

    bu elemana niye güldüğümüzü, gülenler olarak bir üstlenip anlatmak isterim.

    ilk olarak kendisi ajans oyuncusu vs. değildir, bunu söyleyeyim:

    https://www.facebook.com/yarismafritozu

    https://twitter.com/forforeverr

    açıp inceleyin, facebook'ta arkadaşları bile her yeni yarışmaya katılışından sonra "olm sen manyaksın, nasıl başarıyorsun hepsine girmeye?!" gibisinden tepkiler veriyorlar.

    keza twitter hesabına bakın, 2 gündür sosyal medyada her yer bu adamı konuşuyor ve bir günde takipçi sayısı 10 katına çıktı; 5 binleri görür bugün yarın... halbuki onca şeyden sonra yazdığı tek bir şey var:

    "eğer ortak noktalar bulsaydık onlardan doğrular çizebilirdik ve onlara göre yaşayabilirdik."

    bu twit benim için çok şey ifade ediyor... bu adam güzel şeylerin peşinde koşan, iyi şeyler olsun isteyen komik bir adam. onca para kazanıyor olmasına rağmen cem yılmaz'ı niye seviyoruz da şahan'ı sevmiyoruz artık? çünkü amaçlar ve araçlar değişti. bu adamın amacı güldürmek; aracı ise para bile değil.

    senin benim gibi komik bir adam işte... o kadar dost çevresinden uzak yaşıyoruz ki artık; bir düşün lan çevrende 'olm bizim x'de çok komik çocuktur ya yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez!' diyebileceğin kaç adam kaldı? ya da kaldı mı?

    koray cinemre senin kaybettiğin, uzun süredir görüşmediğin veya 10 sene evvel ayrıldığın o büyük aşkında bıraktığın senden; o öylesine komik adamdan başkası değil... bu çocuğa baktıkça aklıma 100 numaralı adam filmindeki kemal sunal geliyor; "içinizden biri" denilen...

    umarım öylece kalırsın...

  • 43. sadece erkeklerin anlayabildiği cumartesi olayı

    bulmaca çözer gibi sayfalarca okuduysamda bulamadığım olay.

    seks desem bi cumartesi yapılmaz bide bu kadar tutkuyla peşinden koşulamaz. genelev desem heralde kimse bunu böyle ballandıra ballandıra anlatamaz. elbet bu işin içinde bi cinsellik var ama nasıl bilmiyorum.

  • 44. her maç 4 yiyen muhteşem kaleci

    gs futbol takımında en son bok atılacak futbolcudur.

    not: 1903

  • 45. ekşi sözlük şeyi 20 cm olan erkek yazarlar zirvesi

    (bkz: sana neyi lazım)

  • 46. spotify

    shuffle dediğin listendekileri random çalıyor ne olacak adı shuffle?

    daha yeni üye olmuş birisinin eski dinlediği müzikleri göremeden nasıl discovery sunmasını bekliyorsun tipi kes bir ay şarkı dinle dinlediklerine göre adam sana bulmaya başlayacak çok mantıklı.

    avatar niye koyuyorsun? kız mı düşüreceksin lan bildiğin müzik dinliyosun işte.

    kendi arşivini çalmak? spotifydan oluşturuyorsun her türlü listeni zaten premium varsa her türlü android ve pc ni senkronize ediyorsun hatta telefonundan pc de bunu çal emri veriyorsun mutfaktayken. çevrimdışı bile veri yemeden dinliyorsun daha ne olacak?

    play liste neden resim ekliyorsun? kız düşürme sitesi mi bu?

    özetle aylık 10 liraya alabileceğin en güzel müzik platformu. ha ben xonar ses kartım ve 7.1 ses sistemimle dts veya lossless dinlediğim için yine kalitesi kesmiyor. bunu diyin canımı yiyin.

    playliste foto eklemek ne olm haha.

  • 47. zeka arttıkça pipinin küçülmesi

  • 48. warcraft

    "warcraft" nedir?

    öncelikle sözlük tanımı, bire bir çevirirsek war: savaş, craft: sanat, zanaat, el işçiliği.
    aha bu, umarım tabii "savaş sanatı" diye çevrilmez bir gün (gerçi daha kötüsü oldu ama, neyse :b)

    şimdi, son gelişmeler uyarınca filmi de yolda iken yeniden değinmek lazım, "warcraft" kelimesi artık tanım olarak aynı star wars gibi fantastik bir evreni ifade eden genel bir isme dönüştü, oyunlarla başlayıp, kitaplar, çizgi romanlar ve artık filmiyle tam olarak "warcraft universe" anlamına gelir oldu.

    o yüzden aslında böyle anlamak lazım "warcraft"ı.

    bence, bu evreni oluşturan adımları da kronolojik olarak sıralamak lazım ki, nasıl sadece bir oyun ya da film olmadığını anlayalım ve 20 küsür senede bu aşamaya nasıl gelinmiş, bu filmle nasıl aslında yeni bir kapı açılıyor önümüzde, görelim, olayın altyapısını ve boyutunu bilelim, biliyorsak hatırlayalım, hep beraber hislenelim.

    işte şöyle:

    her şeyin başlangıcı, tabii ki oyunlar:

    1994 - warcraft: orcs & humans (rts)
    1995 - warcraft ii: tides of darkness (rts)
    1996 - warcraft ii: beyond the dark portal (expansion, rts)
    1997 - warcraft adventures: lord of the clans (icon adventure, iptal edilen proje, sonradan hikayesi lord of the clans kitabında anlatıldı)
    2002 - warcraft iii: reign of chaos (rts)
    2003 - warcraft iii: the frozen throne (expansion, rts)
    2004 - world of warcraft (mmorpg)
    2007 - world of warcraft: the burning crusade (expansion)
    2008 - world of warcraft: wrath of the lich king (expansion)
    2010 - world of warcraft: cataclysm (expansion)
    2012 - world of warcraft: mists of pandaria (expansion)
    2014 - world of warcraft: warlords of draenor (expansion)
    2016 - world of warcraft: legion (expansion)

    oyunların dışında oyunları bu kadar başarılı yapan hikayenin detayını anlatan romanlar var.
    başlıca romanlar da şöyle:

    warcraft kitapları:

    2001 - of blood and honor - chris metzen
    2001 - day of the dragon - richard a. knaak
    2001 - lord of the clans - christie golden
    2001 - the last guardian - jeff grubb
    war of the ancients trilogy - richard a. knaak
    2004 - part i, the well of eternity
    2004 - part ii, the demon soul
    2005 - part iii, the sundering

    world of warcraft kitapları:

    2006 - cycle of hatred - keith r. a. decandido
    2006 - rise of the horde - christie golden
    2007 - tides of darkness - aaron rosenberg
    2008 - beyond the dark portal - christie golden & aaron rosenberg
    2008 - night of the dragon - richard a. knaak
    2009 - arthas: rise of the lich king - christie golden
    2010 - stormrage - richard a. knaak
    2010 - the shattering: prelude to cataclysm - christie golden
    2011 - wolfheart - richard a. knaak
    2011 - thrall: twilight of the aspects - christie golden
    2012 - jaina proudmoore: tides of war - christie golden
    2012 - quest for pandaria - four-part novella sarah pine (web)
    2013 - world of warcraft: dawn of the aspects - richard a. knaak
    2013 - vol'jin: shadows of the horde - michael stackpole
    2014 - war crimes - christie golden
    2016 - illidan - william king
    2016 - (official movie prequel novel) - christie golden & chris metzen
    2016 - (official movie novel) - christie golden & chris metzen

    ayrıca tabii daha detay hikayeleri görsel olarak işleyen çizgiromanlar ve mangalar var, çizgiromanlardan da belli başlı olanları vereyim:

    2007-2009 world of warcraft: the comic (wildstorm comics, 25 fasikül ya da 4 albüm halinde)
    2008-2009 world of warcraft: ashbringer (wildstorm comics, 4 bölüm)
    2010-2011 world of warcraft: curse of the worgen (dc comics, 5 bölüm)
    2011 - warcraft saga - chris metzen & alex horley (world of warcraft: the magazine içinde yayınlandı, meşhur titan çizimleri burdandır)
    2012 - world of warcraft: pearl of pandaria - micky neilson & sean galloway (dc comics)
    2013 - dark riders (alliance) - mike costa & neil googe (dc comics)
    2013 - bloodsworn (horde) - doug wagner & va (dc comics)
    2016 - bonds of brotherhood (movie prequel comic) - paul cornell, chris metzen & mat broome (legendary comics)

    manga'lar (hepsi tokyopop'dan çıktı):

    the sunwell trilogy - richard a. knaak & kim jae-hwan
    2005 - part 1, dragon hunt
    2006 - part 2, shadows of ıce
    2007 - part 3, ghostlands
    2008-2009 warcraft: legends - va & kim jae-hwan (5 bölüm)
    2009 - death knight - dan jolley
    2010 - mage - richard a. knaak
    2010 - shaman - paul benjamin
    shadow wing - richard a. knaak & kim jae-hwan
    2010 - part 1, the dragons of outland
    2011 - part 2, nexus point

    mini animasyon serileri:

    2012 - the burdens of shaohao (6 bölüm)
    2012 - fangs of the father (cataclysm recap video: legendary rogue, 4 bölüm, official machinima)
    2014 - lords of war (5 bölüm)

    tabii blizzard'ın olmazsa olmazı cinematicler de aslında kategori olarak birer kısa animasyon film olarak geçiyor ve sadece oyun içi değil, anlattıkları hikayeler ve gösterdikleri karakterlerle de hakkaten öyleler.
    onları buraya kronolojik olarak listelemiyorum, onun yerine şöyle bir güzellik yapıp size direkt kaynak veriyorum,
    aha şurda tam listesi var izleneybıl ve sıralı şekilde:
    http://wow.gamepedia.com/videos
    en sonda reklamlar da var.

    bunların dışında ek olarak hikaye anlatmayan ama her collector's edition'da bulunan behind the scenes'ler var, yer yer hikayeyle ilgili detayları da anlattığından onlar da kaynaktan sayılabilir.

    ayrıca zamanında çıkmış masaüstü oyunu (roleplaying game) kitapları var, genel hikaye özetleri barındıran kaynakları var, ama bizzat oynamayacaksanız onun yerine direkt romanları tercih edin derim.

    diğer basılı kaynaklardan da kategoriye girmeyen en önemlisi şunlar:

    2013 - world of warcraft: ultimate visual guide (200 sayfa, bu kitaba özel artowork ve daha önce anlatılmamış hikaye detaylarıyla bütün genel konunun özeti, dk publishing)
    2015 - the world of warcraft: annual 2015 (77 sayfa, eğlencelik yıllık mekan ve olayların özet hikayeleri, pedigree publishing)
    2016 - world of warcraft: chronicle volume 1 (the last guardian'a kadar olan olayların anlatımı, dark horse publishing)

    ve tabii ki artık çok yakında olan filmimiz:
    2016 - warcraft, the beginning

    bunlar önemli ve ilgilenesiniz gelirse öncelik vermeniz gereken kaynaklar, bunun dışında warcraft teması altında yayınlanmış her şeyin tam listesi ve detaylı bilgiler de aha burda:
    http://wow.gamepedia.com/warcraft_universe

    işte durum böyle, artık umarım "warcraft" bilene bilmeyene daha çok şey ifade eder.
    görüşmek üzere efenim...
    for azeroth!

  • 49. cumartesi gecesi mutluluğu dışarıda aramayan insan

    çünkü mutluluk içerde, kdv dahil. bütün asosyal yazarlara selam.

    çaylaklar; sizi unutmadım. hepinizin ebesini sikeyim.

  • 50. atilla taş'ın chp genel başkanlığına aday olması

    (bkz: iş aş atilla taş)