evrim çok kötü bi insan
Ekşi Sözlük Debe Listesi
Hepsini aç
-
1. survivor 2020 ünlüler-gönüllüler
-
2. dedesinin mezar taşını okuyamayan tek toplum
-
3. istanbul'da oğlunun gözü önünde öldürülen kadın
ulan harbiden bu kadar olmaz, böyle orospu çocukluğu göremeyiz bir daha diyoruz ki, 1 hafta içinde daha büyük bir orospu çocuğuyla karşılaşıyoruz .
çocuğun önünde ateş etmeler, yerde yatan kadına sıkmalar, çocuğu hırpalamalar....
film senaryosu yazsalar bu kadar vahşet olamaz, saçmalama dersin.
vay arkadaş bunun gibi tipler bütün gün aramızda geziyor.
ülkede herkes şansa yaşıyor vesselam. -
4. bekçinin 5 bin 71 tl öğretmenin 4 bin 13 tl alması
polisin, bekçinin öğretmenden çok maaş alması,
hükümetin neye değer verdiğinin resmidir. -
5. 2500 tl maaşı beğenmeyen yeni mezun mühendis
lisede dinamik anlattigim arkadasim su an kanada'da buyuk sirketlerden birinde. 3 yil once mezun oldu ve servet olarak kanada'da yuzde birlik dilimde. allah arttirsin, onunkinde gozum yok. ama bu adamla ayni isi yapiyoruz. yanlis tercihler yapmasam da sahip oldugu servetin birebir lira cinsinden ceyregine bile sahip olamazdim.
okulunun parasini cikardi, orada okuyacak param olmamasinin bedeli bu fark olmamali. onun yerine burada okurken aldigim egitim ve okuduktan sonra kazandigim mesleki ve maddi kazanc orayla ayni olmali. degilse dunya lideri degiliz, bu kadar basit.
bos yapma, agzinin ortasina sicmayayim sabah sabah troll. -
6. 8 haziran 2020 devlet bahçeli açıklamaları
(bkz: bahçeli'nin ülkeye ne faydası var merak ediyorum)
yine ülkeye hayrı olmayan bir konuda işaret fişeği bahçeli'den geldi.
edit: yazar kaynak belirtmemiş buyrun -
7. 7 haziran 2020 yunus emre sms kampanyası
"senin gibileri ben mahallede bakkala gönderiyorum"
yunus emre özden -
8. twitter'da sözlük'ün kadın düşmanı ilan edilmesi
bir meriç tarafından ''bakın erkekler çok kötü ühühühühü, ben onlardan değilim. bu arada meriç ben :)'' diyerek paylaşılan görsellerdir. bu da moda oldu son zamanlarda, sözlük olmasa içerik bulamayacak bunlar.
-
9. 8 haziran 2020 vodafone işten çıkarma rezaleti
üst edit : çaylak arkadaş desteklerinizden dolayi cok mutlu olduğunu ve sizlerin sayesinde güç bulduğunu belirterek herkese tek tek en derin teşekkürlerini sunuyor arkadaşlar.
sizlerin desteği ile yarattığımız bu güzel gündem alk iletişim ve vodafone'a tarafina kadar ulaşmış.
olaylarin baş sorumlusu kenan mente isimli şahıs kumpas ve yalanlarla arkadan is çevirerek isten çıkarttığı çaylak arkadaşı önce aramış (whatsappdan engelleyip yazma bana demişti ) telefonu acilmayinca akabinde şöyle bir cevap yazmış kopyala yapıştır yapıyorum
--- spoiler ---
bana ne koydu biliyor musun. seni cidden sevmiştim. sana bir abi gibi destek olmak istemiştim. bunu biliyorsun. sen beni nasıl böyle yaraladin ah kardeşim
beni iş hayatında kimse üzemez dedim. senden geldi. vodafone a derdimizi anlatırız da kalbimize ne yapıcaz. neyse kardeşim sen koca bir adamsın. doğruyu bilirsin
--- spoiler ---
@feryadim yasarken olenler icin nickli çaylak arkadaşımızın ricasi üzerine siz değerli sözlük yazarlari ve tüm türkiye'ye duyurmak istediğim rezelettir. kendisinin yazdığı metni aşağıya bırakıyorum.
merhabalar 2019 aralık ayından beri vodafone'un iş ve çözüm ortağı olan alk iletişim bordrosunda vodafone adina çalışan saha satış sorumlusuyum.
alk iletişim bünyesinde yildizlar ekibi olarak istanbul gibi büyük bir şehirde sokak sokak gezerek insanlarin hatlarini vodafone'a taşımaktı işimiz. dünyanın ve ülkemizin başına gelen covid19 virüsünden dolayi devletimizin de onayı ile çalışmalarımıza ara verdik ve evlerimize mecburi olarak çekildik.
01 haziran 2020 tarihi itibari ile devletimizin başlattığı normalleşme sürecine istinaden şirketimiz iş faaliyetlerine başladı ve biz de verilen maske + eldiven + el dezenfekten sprayleri teslim alarak işimizin başında olduk, sokağa çıkıp insanlara hattinizi vodafone'a tasima teklifinde bulunduk.
biz yıldızlar ekibi olarak arabalı değil,yaya personeller olduğumuz için her ay başında sirketimizden ortalama 270 tl yol parası alıyorduk.
mesaimizin 2.gununde 270 tl yol parasi odemelerimiz için önce iban bilgimiz istendi, daha sonra iban'imiza gonderemediklerini bildirip 03 haziran 2020 tarihinde bizzat ofis'e gidip elden alacağımız söylendi.
03 haziran 2020 tarihinde sirkete gittigimizde müdürümüz kenan mente tarafindan yapilan toplantida ise 3 günlük degerlendirmede düşük satış nedeni ile yıldızlar ekibine şirketimizin küçülmeye gideceğini, yıldızlar ekibini dağıttıklarını yasa gereği işten çıkarmak yasak olduğu icin 17 temmuz 2020 tarihine kadar suresiz ucretsiz izne çıkarıldığımız bilgisi verildi,hesabimiza 50 tl yol parası yatırıldı.
bugün ise whatsapp üzerinden bizlere aşağıda ki linkte görebileceğiniz gibi yalan nedenler ile iş sözleşmemizin fesih edildiğinin fotoğrafını gönderdiler.
ihtarname
ihtarnamede soz edildiği gibi çalışmadık, müdür kenan mente tarafindan süresiz ücretsiz verildiği icin doğal olarak işe gitmedik ve hic bir yoneticimiz tarafından ne arandık,ne mesaj aldik ve işe çağrıldık.
bize whatsapp üzerinden görselde yer alan ihtarname müdürlerden biri olan necip tarafindan gönderildi ve ben de doğal olarak bunu yıldızlar isimli ekipten sorumlu kenan mente'e gönderdim, aramızda geçen konuşmanin ekran görüntüsünü kişisel haklarin gizliliği suçunu işlememek icin görsel olarak ekleyemiyorum aramızda geçen konuşma ise şu şekildedir.
- kenan bey merhaba, bizlerin suresiz ucretsiz izne çıkarıldığı bilgisini verdiniz,bu tutanakta yer alan metinde belirtildigi gibi bir durum soz konusu değil ki kimse bizi ise gelmediniz diye aramadi da,bu nedir?
kenan mente : yok biz sizin izne çılarıldığınız bilgisini vermedik. işler kötü giderse böyle bişey olabileceğini ilettik. isim vermedik. kafanızdan geçenler hakkımın helal olup olmadığını belirlesin. buradan yazma sebebinin de farkındayım. kimseye izne çıkıyorsun demedik sizler işe habersiz gelmediniz. şirkete ait zimmetli eşyaları şirkete iade etmezseniz bir evrak daha gelecek kapınıza. daha da yazma bana birşey. ( engelledi )
bahsettiğim tüm iddialarin elimde şirket hatti ve grubu içinde ki konuşmalarinin ve iddialarımin ekran görüntüleri de elimde mevcuttur.
dünya ve ülke olarak cok zor dönemlerden geçtiğimiz bu dönemlerde vodafone ve vodafone çözüm ortağı alk iletişim hizmetleri iç ve dış ticaret ltd.şti'nin yalanlar ve kumpaslar ile dolu gerçekleştirmiş olduğu bu işten cikarma rezaletini siz değerli eksisozluk yazarlarinin nezdine ve vicdanına sunuyor yorumu sizlere bırakıyorum.
(bkz: vodafone)
edit : rezalet yerine rezelet yazmışım,ozur dinleyerek modlardan duzeltmesini rica ederim. -
10. tatil yöresi migros'u
eskiden her sezon sonu kendisine bir ev daha alan kazıkçı yazlık bölge esnafını 10 yıldır yoldaşları a101, şok ve bim ile birlikte yola getirmiştir. hizmetleri için teşekkür ediyoruz.
-
11. türkiye'deki ahlak sorununun sebebi
ahlağın dinde ve kadınların bacak arasında olduğunun öğretilmesi.
amerika’ya ilk geldiğimde bdsm’ci bisexual bir kadın tanımıştım. cinselliğinden gocunmuyor, uluorta butt plug kullandığını söylüyor, sevgilisi kızla birlikte deri aksesuarları kuşanıp yarı çıplak şekilde folsom street fair’de arzı endam ediyordu. hatta bir gece haight ashbury’deki bir after party’de bir kızı ayartıp yatak odalarından birisine attığına şahit olmuştum. kapıyı arkalarından kapatmaya bile tenezzül etmemişlerdi.
onunla bir gün golden gate park’a gittik. bulduğu boş park yerine girebilmek için dar bir yolda u dönüşü yaparken dönüş açısını kestiremeyip park etmiş bir arabanın çamurluğuna sürttü. etrafa bakıp çevrede kimse olmadığını görünce benim ilk tepkim, eyvah kimse görmeden kaçalım oldu. bu ise arabayı park etti, bir kalem kağıt alıp özür yazısı yazdı, telefonunu ekleyip sürttüğü arabanın sileceğine iliştirdi. kendisine, kimse görmemişti, kaçsak kaçardık dedim. afalladı, sen kaçar mıydın diye sordu. kem küm ettim, gevşek gevşek sırıtarak, sanırım kaçardım dedim. bana, senin ahlaksız olduğunu bilmiyordum, birisi senin arabana çarpıp kaçsa ne düşünürdün diye çıkıştı. gün boyunca tavrı değişti. o gün amerikalıların gözünde ahlağın ne ifade ettiği ilk kez net şekilde kafama dank etti.
ahlak senin hayatını başkalarının uygun gördüğü kalıba göre yaşaman değil, başkalarına doğrudan veya dolaylı yoldan zarar vermeyecek şekilde yaşamandır. en basit tanımla, başkalarına karşı iyi bir insan olduğun sürece kendi hayatını nasıl yaşarsan yaşa ahlaklı bir insansın. ister din adamı ol ister genelevde çalışan bir fahişe, senin ahlağını kendi vücudunla ne yaptığın değil, dünyaya ve üzerinde yaşayan canlılara bilinçli olarak verdiğin zarara göre değerlendiririm. bir gün halkımız bunu anlayacak olgunluğa erişebilirse türkiye çok daha mutlu insanların yaşadığı bir ülke haline gelir. -
12. c. kaftancıoğlu'nun babasının ilkokullu kıza aşkı
ben neyi savunduğunuzu anlamadım kadının kendisi annem babamın öğrencisiydi demiş. babası üniversite hocası değilse yaptığı pedofilidir. siz neyi savunuyorsunuz amk fanatik piçleri. aktrolleri geçtiniz. aynısını akpliler yapınca sapık bu yapınca tamam mı?
edit: ateistim ben banane muhammet'ten. riyakarlık yapıyorsunuz. dinciler yapınca sapkın diyorsunuz kaldı ki sapkınlık ama buna sesiniz çıkmıyor. zaten canan kaftancıoğlu da annem şu yaşta evlendi demiyor.
ayrıca canan kaftancıoğlu'nun babası ilkokul öğretmeni olarak gözüküyor nette. yanılıyorsak düzeltsinler. eldeki veriler ışığında 7-14 yaşında bir çocuğa yazılmış mektuptur. he babası 18 i beklemiştir evlenmiştir bilemeyiz ama her şey ortada siz daha neyi kasıyorsunuz.
her olayda tek savunmanız ama onlar da şunu yaptı oluyor. e be amk madem o da bunu yaptı sen onu niye kınadın? demek ki farkınız yok savunduğunuz kişi sizinle aynı görüşteyse her şey meşru mu?
edit1: illa fanatizm yapacaksanız bari kafanız çalışsın. diyelim ki adam bu şiiri ileri bir tarihte yazdı. yani belki de kadın 18 yaşındaydı bu şiiri yazdığında ve evlilik haliyle daha ileri bir yaşta oldu ve ayşe şahin çocuk yaştayken babası bir eyleme geçmedi.
yine de çocuk yaşta birine sizce bu şekilde bakmak normal mi? her şeyi geçtim etik mi? kendi görüşünüzden olmayan biri yapsa ne yaparsınız? bu şiirin çocuk yaşta birine yazıldığı gerçeği değişir mi?
yahu bi de aynen o zaman ülkeyi akp yönetsin falan diye ironi dolu mesajlar alıyorum. yahu siz gerizekalı mısınız? bu ülkenin kurtuluşu canan kaftancıoğlu mu? ben bunca yıllık muhalif olarak "aaa canan kaftancıoğlu'nun babası da böyle çıktı o zaman hemen gidip akpye mi vereyim" diyeceğim? valla bunlar herhalde canan kaftancıoğlu'nun trolleri diye düşünüyorum. arkadaşlar beni kesseniz akp ye oy vermem ancak sizin gibi gerizekalılar her şeyi sırf kendi görüşünden diye koşulsuz şartsız savunacaksa umarım chp de iktidara gelemez. bu ne onursuzluk yahu. -
13. şaka maka akp'nin artık gidiyor olması
turkiye artik secimlerle iktidarin degisebilecegi bir ulke olmadigindan katilmadigim onerme.
akp secim kaybetmez haydi kaybetti diyelim, yine de erdogan'dan "milletimiz bana muhalefet gorevi verdi carsamba sarayi bosaltiyorum" cumlesini duyabilecegimize inanmiyorum.
ulke bilfiil 18 senedir tek bir ailenin kurdugu bir suc orgutu tarafindan yonetiliyor. burada kalkip "gidecekler" demek buyuk saflik.
edit: bir araba mesaj aldim. cimere sikayet edecegini yazan bir adet celladina asik bile yazdi. istediginiz yere sikayet edin ben dogru bildigimi yazmaktan asla vazgecmem. ister polisler evime gelip alsin, ister kaza kursununa gideyim. sizden hicbir zaman korkmadim ve korkmayacagim.
edit 2: dusunce suclusuyum sanirim... istediginiz kadar kudurun, kufur veya tehdit edin, gercekleri gormezden gelemezsiniz...
bana fetocu diyen de oldu pkk'li diyen de. ben ataturk ilke ve inkilaplarina gore yasayan, aksam birasini icen sade bir adamim. cumhuriyet dusmanlari istediklerini yazabilir, buradaki pek cok kisi kimin ne oldugunu cok iyi biliyor. -
14. yusuf yerkel
twitterdan bir metin yayınlamış güya özür dilemiş, kendi yolculuğunda böyle şeyler olabilirmiş falan filan...
işin acı tarafı "muhalif" görünümlü bir çomar da "aa çok içten çok samimi ben affettim" diye rtlemiş.
tekme olayından sonra yusuf yerkel ayağım incindi diyerek rapor aldı, tekmelediği adama ceza kesildi, iş verilmedi, aradım özür diledim dedi tekmelenen kişi bunu yalanladı...
yusuf yerkel denilen yandaş akp sayesinde elde ettiği bütün makamlardan istifa edip, yandaş olduğu için kazandıklarını da yerde yatarken tekmelediği kişiye vermediği sürece kuru özürlerle vicdanlarda aklanmayacaktır.
kendisine bir hatırlatma daha. düzen değiştiğinde kapısında kul olduğun ağababaların sıvışacak, geriye halkın nefret objesi olarak sen ve senin gibi maşalar kalacaksınız. -
15. makatına 40 santimlik balık kaçan vatandaş
"bu nasıl bir delikmiş ki bir kere oturmayla girivermiş" diye sordurtandır.
bakınız; "balığın o saatte orada ne işi varmış" gibilerinden akepe zevzekliği yapmıyorum! hani tek seferde girmesi cidden saçma!
ben size gerçeği söyleyeyim mi; herif vurduruyor. fantezi denedi. yüzüne gözüne bulaştırdı ve kıvırıyor "ay kaçıverdi" diye...
anadolu çocuğu yer mi lan böyle hikayeleri?
siktirin gidin, çekik gözlü kandırın. -
16. 8 haziran 2020 trt cumhurbaşkanı özel yayını
cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan'ın cevaplarının sorulandırılacağı program.
başlama saati: 21.00
yayın: trt haber ve trt 1
cevapları sorulandıracak kişiler
program tanıtımı
edit:
(bkz: cevapları sorulamak)
(bkz: cevaplarını sorulandırmak) -
17. maske kelimesini edebi bir esere uyarla
niye ?
hiç kimsenin bu soruyu sormuyor olması ve sanki yıllardır bekleniyor gibi entry girilmesi çok anlamsız gelmiyor mu ? lan biriniz de niye böyle bir başlık var desin be. -
18. halk 1950'de hala latin alfabesini öğrenmemişti
çoğunun arap alfabesini de bilmediği düşünülürse çok da sıkıntı olmayan durum. bakmayın burda bir gecede cahil kaldık diye ağlaşan çomarlara.
-
19. ayasofya'yı açacaksanız açın
keşke sonuna amk ekleseymiş. çok yakışırdı.
-
20. 8 haziran 2020 seçim yasasında değişiklik
bunlar acziyet gösteren hamleler. akparti bugüne kadar "ne yaparlarsa yapsınlar, seçimlerde biz güçlüyüz" algısıyla başarılı oldu.
böyle bir hareket en koyu akpartili tarafından bile "sanıyorum gidiyoruz, karşı taraftaki küçük partileri bile engellemeye çalışacak hale gelmişiz" diye yorumlanacaktır.
bu iş muhalefete yarar. yine de kendiniz bilirsiniz. -
21. sevgilinin telefonu karıştırmak istemesi
benim telefonum hep ortadır, onun telefonu da ortadir. biz tek kişiyiz çünkü. isteyen istediğine bakar, isteyen istediğini öğrenir. birbirimizin tüm şifrelerini biliriz. her şeyi birbirimize anlatırız. bana sır vermek isteyenlere karımın da bilecegini bilerek söyle derim. o da benden hiçbir şeyi saklamaz. on senedir evliyiz, çocuğumuz olmadı, yani bunu bizi birbirimize bağlayan bu tarz bir şey de yok anlamında söyledim. ve birbirimize hala aşığız. bunu her gördüğümüzde dizlerimiz titriyor anlamında söylemiyorum, ama ne biliyim, aşığız işte. mevlana'nın dediği gibi: ben ol da bil. aciklayabilecegim bir şey değil
her zaman derim ki bana yüzde yüz güvenme. ben insanım. ben de sana hiçbir zaman yüzde yüz guvenmicem. şunu yapmam diyen herkes yapmam dediğini yapmistir. bakmayın siz ben kocami asla aldatmam, ben karımı asla aldatmam diyenlere... öyle bir an gelir ki ne yapacağını bilemez insanlar. yok bana güvenmiyor mu, yok beni tanımıyor mu dediğine. insana kesinlikle güvenilmez, o yüzden dinler, kanunlar, düzenleyici bir şeyler var. insan içsel olarak yasak olanları yapmak ister. bırakın sizi denetlesinler, madem o kadar güveniliriz, madem o kadar durustuz, karimizdan gizli neyimiz olabilir. arkadaşlar tabiki de karar sizin ama bence bakmayın siz ben deli gibi seviyorum, ben onu aldatmam diyenlere, aldatirlar demiyorum ama yine de tam olarak bilemezsin diyorum. insanoğlu yasak olanı ister, erisemedigini ister... ne dürüst insanlar neler yapmıştır. bu yüzden bırakın etrafinizda sizi ayık tutan bazi şeyler olsun. birileri sizi denetlesin. gerçekten durustseniz size bir zararı olmaz, olmuyor da zaten. hatta faydası oluyor.
uzun lafın kısası: gerçekten bir şey saklamiyorsaniz açık olun her şeyinizle. sadece faydasını görürsünüz. tekrar altını çiziyorum: gerçekten durustseniz. -
22. ekşi itiraf
az önce kredi kartı numaramı ezbere bildiğimi farkettim.
bu durum aşırı rahatsız etti. -
23. kadın pilot iticiliği
oğlum kadın pilot olmuş pilot. hepimiz ulan koskoca demir, nasıl uçuyor bu vay anasını derken, kadın onun bütün inceliklerini öğrenmiş, ilmini çözmüş. bir kere de bok atmayın, helal olsun deyin be. iticilikmiş.
-
24. c. kaftancıoğlu'nun dua ederkenki fotoğrafı
musluman rolu yapan muslumanlardan iyidir.
ben de ateistim ama sevdigim insanlarin cenazelerine gidip el acarak dua ediyorum, namaz kiliyorum. kisaca onlarin rituellerine gore son gorevimi yerine getirdigimi dusunuyorum. onemli olan icinin ne oldugu, yoksa secdeye egilen herkesin alni asinir...
edit:
- pislik ve salya dolu mesajlariniza cevap bile vermeyecegim, soyleyeyim. silip atiyorum, istediginiz kadar atabilirsiniz artik alistik... iciniz kotu ve berbat insanlarsiniz. hem bu ulkeye hem de mensup oldugunuz dine olan inancimi da sizin gibi bagnaz, sizin gibi nefret dolu comarlar yuzunden kaybettim. siz, mensup oldugunuz dini yansitan insanlar degilsiniz, olmamalisiniz. ben kendini "ateist" olarak tanimlayan biri olarak sizden daha musluman olarak yasiyor olabilirim. asagilik insanlar...
- troll falan degilim. troll oldugumu iddia eden mesajlar gelmis de trolluk ile yazdigim seyi nerede, hangi noktada bagdastirdiginizi cok merak ediyorum. alismissiniz bir "troll" lafina, isinize gelmeyen her seye troll... yaftaci genclik. gir bak bakayim daha once yazdiklarima, troll muymusum?
- en cok da, "o bir siyasetci, sen siradan bir insansin. kendinle onu nasil bir tutarsin?" diye mesaj atmissiniz. ben esitlikci insanim, mevkisine bakmadan herkesi esit gormeye calisirim. hayatimi da bugune kadar boyle yasadim. sizin gibi guce tapan, biat eden biri olmadim. yine de saygi duyayim diyorum, sonra su ufak mevzuda bile siyaset ile dini karistirdiginizi gorunce bir gulme geliyor. asil mevzuyu kaciriyorsunuz, mensubu oldugunuzu iddia ettiginiz din ibadeti kisiyee ozel kiliyor, dolayisiyla basklarinin hayati sizi baglamamasi gerekirken insanlari salak sacma seyler yuzunden itham ediyorsunuz.
gercekten insani memleketinden, insanligindan sogutuyorsunuz. ne diyeyim bilmiyorum... -
25. mesaja erken cevap verenin değersizleşmesi
bu küçük hesaplarla başlayan ilişkilerin sonunu da başka entrikalar getiriyor. savaşta değilsiniz ve oyun oynamak çok yorucu..açık olmak güzel şey, zamanla anlaşılıyor.
-
26. ayasofya referandumu
ne ayasofya'sı, ne referandumu ya?? türkiye'nin ekonomi, demokrasi ve terörle mücadele gibi gerçek sorunları varken, uydurulan bu yapay gündemleri iyi niyetli bulmuyorum. her şey bitti, ayasofya'nın ne olacağı kaldı sanki.
-
27. koltukaltı kokusunu engellemenin yolları
koltukaltı kokusuna karşı elimizde çok güçlü bir silah var: koklamamak.
-
28. george floyd protestolarının korkunç görüntüleri
abd'de yaşanan olayları içeren 60'tan fazla videonun bulunduğu bir dokümantasyon. linkte ülke çapında patlayan olayların ne kadar vahşi ve şiddetli olduğunu gösteren videoların bir derlemesi bulunuyor. görüntülerde otomatik portakal* distopyasından fırlamış yağmacılar ve şiddet uygulayan polisler bulunuyor. bu olayların ve kişilerin bu kadar kolay ortaya çıkabildiğini ve birçok masumun zarar gördüğünü göze alınca, aslında dünyada o kadar da güvendiğimiz bir sistemin işlemediğini ve daha bir arpa boyu yol katetmediğimizi görüyoruz.
edit: videoları yayınlayan site anlık artan yabancı internet trafiğini ddos olarak algıladığından şu an ulaşılamıyor, alternatif bulursam eklerim.
edit2: alternatif (rudder'e teşekkürler) -
29. kadıköy sokaklarında çırılçıplak gezen adam
hiçbir şeyi umursamayacak noktaya gelip tertemiz rahatlamış... hiçbir beklenti, dert, tasa, gelecek kaygısı, plan yapma zorunluluğu yok.
özendim dayıya valla ve puanım 8/10... 2 puanı göbekten dolayı kırdım. -
30. makyaj yapmayan kadın
koyu renk ruj göremediğinde makyaj olup olmadığını anlayamayan kitle burda yargı dağıtmasın nolur
-
31. aldatıldığını bilip intikam için yardım istemek
(bkz: kizlarsoruyor.com)
(bkz: kanzukcevapliyor.com) -
32. abd'nin japonya'ya zevk için nükleer atması
midway'de guadalcanal'da ve diğer muharebelerde görülen tek bir şey vardı: japonlar muazzam direnişçiler.
abd, japonları pasifikteki adalardan çıkarmıştı ve sırada japon kyushu ve honshu adaları vardı. japonlar, abd'nin kyushu'dan çıkarma yapacaklarını öğrendikten sonra müthiş bir direniş örgütlenmesine giriştiler. abd, bu çıkarmanın büyük bir zayiatla sonuçlanacağını bildiği için, japon şehirlerini bombalamak suretiyle, japonlara diz çöktürmek istiyorlardı. 13-15 şubat'ta dresden'de yapılan bombardımana benzer büyk bir bombardıman, mart 1945'de 344 bombardıman uçağıyla tokyo'ya yapıldı. daha önce de şehirleri bombalamışlardı. ancak bilindiği gibi, japonlar hiçbir şekilde pes etmediler.
roosvelt'in ekibinde bu bombanın çok sakıncalı olduğu ve kullanılmaması gerektiğini söyleyenler vardı. bu çok tartışılan bir konuydu. truman geldiğinde ise çıkarmanın maliyeti, olası kayıpların çokluğu yüzünden bu opsiyonu masaya yatırdı. nihayetinde karar verildi ve bu bombayı kullandılar. bombanın etkisi, testlerde görülmüştü. tüm raporlar, bu bombanın etkisinin korkunçluğunu anlatıyordu. hatta kullanılmasını engellemek isteyen üst düzey rütbeliler vardı. ancak bu vahşete izin verdiler.
abd, ikinci dünya savaşında korkunç sayıda sivil katliamı yapmıştır. tarihi kazananlar yazar sözünü doğrularcasına, yok ettikleri sivil yerleşimlerde sayıları minimumda gösterdiler. dresdeni sabaha kadar bombalayıp, komik bir şekilde 25 bin sivil öldü dediler. hatta kendilerini haklı çıkarmak için nazi vahşetini öne sürdüler. 9 marttaki tokyo bombardımanında 7500 kişi öldü dediler. 220 bin evin yanıp kül olduğu bir ortamda 7500 ölümden bahsediyorlar. dresden'den önce batı almanya'da yaptıkları şehir bombardımanlarında da yüz binlerce insanın üzerine milyonlarca ton bomba attılar.
abd katil bir devlettir ve 2. dünya savaşı onlar için müthiş bir sahneydi.
edit: japonların ve nazilerin neler yaptıklarından haberim var. lütfen mesaj atmayın artık. eğer nazilerin savaş suçlarıyla alakalı bir şey yazmak istersem bunu ilgili başlıkta yazarım. sizin whataboutism yapmaktan başınız dönmüş artık. manyak olmuşsunuz. siz bu gerizekalılıkla hiçbir konuyu öğrenemezsiniz benden söylemesi yani. -
33. caner taslaman
sessiz çığlık videosunu ilk defa izledim. o kadar etkilendim ki ekrana sıçasım geldi
-
34. amazon.com.tr
bir gün herkes amazon ile tanışacak ve diğer siteleri sonsuza dek unutacak.
-
35. acemi askere eziyet eden kişinin son hali
yalan haber. o fotoğraf ilgili kişinin facebook hesabında yer alan olaydan eski bir fotoğraftır.
-
36. erkek yazarlardan kadın yazarlara sorular
hiç yakın bir kadın arkadaşınızla aynı erkekten hoşlandığınız oldu mu?
-
37. coşkun sabah'ın zenginlere özel açıklaması
coşkun sabah gibi çapsız bir müzisyenin 15 milyon tllik gayrimenkulu olması bana bu aptalca açıklamadan daha ilginç geldi.
-
38. tr'de yabancı müzik radyoculuğunun boktan olması
gün içinde sürekli aynı müzikleri dayar dururlar millete. uzuuun uzuuun reklam alır, araya biraz müzik serpiştirirler. bir de bence en kötüsü; hitleri takip edeceğiz diye, sürekli yeni çıkmış berbat müzikleri çalmaktan hiç geri kalmazlar. dinleyici kitleleri gençlerden oluşabilir ama gerçek müzik, herkes bilir ki 2000'lerin ortalarında yavaş yavaş ölmeye başladı. biraz old school a dönseler keşke tarz olarak...
(bkz: power fm)
(bkz: metro fm)
(bkz: pal station)
(bkz: joy fm)
(bkz: ve benzerleri)
edit: eleştirim yerel ve internet radyoculuğu için değil. düşündüğümüz zaman, bu dönemde nerdeyse sadece araç sürerken radyo dinliyoruz. o yüzden ihtiyacımız olduğunda kolayca ulaşabildiğimiz ama keyf alamadığımız kanallardan bahsediyorum. -
39. 8 haziran 2020 fahrettin koca'nın kafayı yemesi
adam iki aydır kim ne derse desin kendini paraladı. her dilden uğraştı didindi ama ortadoğu'ya biraz fazla geldi bu ilgilenmeler bence. bu halkın sevmekten değil s... anladığını daha anlayamadı.
-
40. 8 haziran 2020 covid-19 vakasının 171121 olması
sadece asker uğurlamasında ve geçmiş olsun ziyaretinde toplamda 258 kişiye bulaşabilecek kadar güçlü bir virüsün, hızlı normalleşme süreciyle beraber bir haftadır yurt genelinde gördüğümüz onlarca tedbirsizliğe, ihmalkarlığa ve
sosyal mesafenin hiçe sayıldığı kalabalıklara rağmen ısrarla üç hanelerde seyrettiğini gördüğümüz verilerdir. ekonomi dostu virüs böyle olsa gerek.*
gönül ister ki tüm bu veriler doğru olsun, bizler yanılıyor olalım ama... -
41. arabayla dik yokuş çıkarken trafiğin tıkanması
trabzon da yaşadığım dönemde araç kullanmaktan nefret etmeme neden olan durum.
dibine kadar giren dangalak arabanın en ufak geri hareketinde kornaya asılırdı hatalı olan benim gibi.
arkaya dolmuş geldiyse strese hiç gerek yok zaten dolmuş senin dibine girmemiş tampona dayamıştır istesende kaydıramazsın. -
42. benzine 37 kuruş motorine 32 kuruş zam
ayasofya ile oyalıyor zamları saplıyordu.
-
43. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı
eksi sozluk copcatan veritabani
-
44. sahillerde alkollü içki içilmesinin yasaklanması
4 haziran 2020, perşembe günü bir bekçinin iddia ettiği durum. istanbul bakırköy sahilinde oturmuş, arkadaşımla biralarımızı içerken bir bekçi geldi ve sahillerde alkol alınamayacağını, ilk sefer olduğu için sadece uyardığını, bu seferlik ceza yazmayacağını ve çöpümüzü toplayarak gitmemizi istedi. yaklaşık 10 yıldır burada gelip alkol tüketiyorum ilk defa duyuyorum bunu dediğimde ise "artık yasak" şeklinde bir cevap verdi.
bu cumartesi de moda'daydım, öyle bir yasak olsa orada da uygulanırdı diye düşünüyorum ama moda sahilinin ortasına da "polis hareket noktası" adı altında bildiğiniz seyyar bir karakol kurulmuş. 10-15 tane polis oturmuş etrafı izliyordu. bana bir şeylerin hazırlığı yapılıyormuş gibi geliyor. sosyal medyada haftasonu gündem olan moda sahilindeki oyun havası ve izmir alsancak görüntüleriyle de birlikte yeni bir yasak için zemin oluşturma ve nabız yoklama çabaları var gibi geliyor. bazı fenomenlere de* sufle verilmiş ki, "sahillerde alkol yasaklansın, şişeleri kırıyorlar köpeğimizin ayağı kesiliyor." şeklinde zorlama bahanelerle yeni bir hava yaratılıyor. hadi hayırlısı diyelim.
üst edit: yaşanan onca şeye, geçen şu 18 yıla rağmen halen "ben de içiyorum ama sahiller kirleniyor, yasaklansın" diyerek şu saçmalığa destek olan herkese de akıl diliyorum. hiç mi bir şeyden ders alınmaz, hiç mi asıl istikamet ve hedef anlaşılmaz. bu yasak yerleşirse çok değil mekanlarda da içemeyeceğinizi bilmiyor musunuz. hatta yozgat'ta mıydı ne tüm alkollü eğlence mekanları valilik kararıyla kapatıldı yakın zamanlarda. asıl amaç nasıl görülmüyor hayret gerçekten.
edit : çokça kişi zaten yasak şeklinde bilgi veriyor. ancak benim bildiğim kabahatler kanununda alkollü içmek değil "sarhoş olarak başkalarının huzurunu bozmanın" bir cezası var. arkadaşlar bununla ilgili düzenlemeyi yollarsa düzeltirim entryi. bu şekilde bilgi veren arkadaşların tamanına mesajla da döndüm, bekliyorum.
edit 2: ozguries adlı yazar arkadaş milliyet gazetesinin şu haberini iletti; açık alanda alkol almak yasak mı?
haberde kabahatlar kanununun 35.maddesine göre yasak olduğu yazıyor. peki kabahatlar kanunu 35.maddeye bakıyoruz, var mı öyle bir şey diye.
"(1) sarhoş olarak başkalarının huzur ve sükununu bozacak şekilde davranışlarda bulunan kişiye, kolluk görevlileri tarafından elli türk lirası idarî para cezası verilir. kişi, ayrıca sarhoşluğun etkisi geçinceye kadar kontrol altında tutulur."
evet yok. milliyet gazetesi mabadını kullanarak bir haber uydurmış. kanunun resmi gazetedeki hali de aşağıda, dileyen okuyabilir.
https://www.resmigazete.gov.tr/…03/20050331m1-2.htm
edit 3: setsukoaykut adlı hukukçu bir yazar arkadaşımız da aynı bilgiyi teyit ediyor. söz konusu 35.madde dışında da herhangi bir düzenleme olmadığını söylüyor kamusal alanda alkol tüketmek ile ilgili.
(bkz: #108545109) -
45. çağlar cilara'nın yerkel'i cilalaması
bir anlık öfkeymiş..
büyük harflerle "siktir ordan"
hadi tekmeyi bir anlık öfke ile attın. tekme sonrası arsızca, onursuzca, şerefsizce aldığın "ayağım incindi" raporunu kaç anlık öfke ile aldın?
tanıma gelince; gevşek omurgalı bir teröristi aklamaya çalışan bir başka gevşeğin saçmalaması. -
46. otuz yaşın üzerindekiler random gülmesin
30 yaş üstü random gülmesin diyen arkadaşa ithafen; random gülmeyi kimler buldu, kimin döneminde ortaya çıktı bunu bir araştırsana delikanlı.
-
47. 100kg + top sakal + dikdörtgen gözlük + sırıtkan
(bkz: teknosa çalışanı)
-
48. adam smith'i tanımayan iktisat mezunu
adam smith’i tanımayan iktisat mezunu olmaz, sallamayın. ama ekonomi bakanı olabilir, buna sözümüz yok.