Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 13 eylül 2018 ppk toplantısı

    şu başlığı pkk diye okuyan gerizekalıların sayısı her gün artıyor.

    yahu siz nasıl bir aptalsınız? siz ne mezunusunuz? siz ne iş yapıyorsanız işimiz düşmesin size aptal oğlu aptallar. bi siktirin gidin artık şu başlıktan okuma özürlü cahiller.

    ppk'yı pkk okuduğunuzu, sik kadar beyninizle komik olduğunu düşündüğünüz için mi yazıyorsunuz?

    başlığın açıldığı ilk gün lavuğun biri yazmış, gülünmüş geçilmiş. siz niye aptal olduğunuzu tescillemekte hala ısrar ediyorsunuz?

    soluduğunuz havayı, kıvrımsız beyninizi sikeyim sizin.

  • 2. remastered olarak çıksa delirtecek oyunlar

    (bkz: moonstone)

    liseliler bilmez.

    edit: düşündüm de, üniversiteliler de bilmez sanırım artık :/

    ikinci edit: ananskim geliyo lan!

  • 3. 12 eylül 2018 apple zammı

    birkaç hafta önce bir arkadaşım iphone 8 plus alacaktı, “bekle yeni iphone’lar çıkınca bu ucuzlar.” diye vaz geçirmiştim. şu anda beni arıyor, telefonu açmıyorum.

  • 4. 13 eylül 2018 dolar kuru

    + damat ben şimdi konuşmaya başlıyorum, sen kenara 100 milyon dolar koy.
    - peki bıbıcım.
    +damat, konuşmam bitti, şimdi satabilirsin.
    - peki bıbıcım.
    + ne kadar kar ettik damat?
    - 20 milyon tl bıbıcım.
    + allah bereket versin.

  • 5. nafaka arttırma davasına yeni nişanlıyla gelmek

    rezilliğin daniskasıdır.

    ikinizin de gururunu, haysiyetini, sizi eğiten aileyi, insan diye muhatap alanı, aynı fikirde olanı, acıyanı, seveni, özeneni cemil cümle hepsini eşşekler siksin.

    10 yıl yiyin için gezin sikişin, hesabı eski koca ödesin. sonra da yetmiyor daha fazla yememiz içmemiz gezmemiz sikişmemiz gerekiyor diye nafakayı arttırma talep edin ve kazanın. allah ikinizin de belasını versin. parazitler sizi.

  • 6. 13 eylül 2018 cumhurbaşkanının tl kararı

    peki köprü geçiş ücretleri niye dolar bazında yapıldı da yandaş firmaların kasasına devletten milyarlarca lira cukkalandi acaba diye düşündüren kanun vs dir.

  • 7. erdoğan'ın yeni lüks uçağına isim önerileri

  • 8. beklenen ekonomik krizin bir türlü gelmemesi

    içindeyiz zaten ibiş diye cevapladığım sıçmık tespit. allah'ın her günü her ürüne zam geliyor. bakkal artık fiyat belirleyemiyor. marketler sürekli etiket yeniliyor. daha nasıl bir kriz istiyorsun dangoz!?

    edit: düzeltme ve küfürleri yumuşatma.

  • 9. cahillerin anlamını bilmeden kullandığı kelimeler

    (bkz: altıncı his)
    ilk beşini say dediğimde kısmi felç geçirenler oldu.

  • 10. twitter'da ünlü biri tarafından takip edilmek

    beni british museum takip ediyor arkadaşlar. bakın çok saçma british museum.

    ve işin ilginç tarafı seneler evvel ne alakaysa beni takibe aldı müze. daha sonra bunu gören müzeler de takip etmeye başladı. şu an british museum haricinde ingiltere'den 3, fransa'dan 1 italya'dan 2 müze takipçim var. bi ara müzeler kendi aralarında menşınlaşırken beni de aldılar menşınajdjdjdjdjd.

    bu british museum yüzünden ispanyol, italyan sanat tarihçisi ve tarihçi takipçilerim gelmeye başladı. bayağı akademide ismi olanlar.

    en son japon bir orkestra şefi takip etti. hatta dm'den filan konuştuk. bakın çok saçma arkadaşlar jdjdjdkd.

    edit: ispanya'dan da bi müze varmış unutmuşum jfjdkdkdkdk.

    edit2: "ciddi misin?" tarzı mesajlar geliyor. abi komik gibi görünüyor ama çok ciddiyim jdjdjdj sıradan bi twitter profiliyim halbuki. herhalde ileride bende müze potansiyeli gördüler. yaşamıma müze olarak mı devam etsem ne yapsam?

    edit3: talep üzerine buyrun link: https://eksiup.com/ffb9e6c4835

  • 11. akp döneminde türetilen kelimeler

    (bkz: küçüğün rızası)

    acı ama gerçek maalesef

  • 12. atatürk'ün 3997 kitap okuduğu yalanı

    üst edit: yetişemeyeceğim sayıda mesaj almaya başladım, kitap okumak pahalı bir hobi(!) o yüzden sizlere kendi epub arşivimi paylaşacağım, oradan istediklerinizi okuyabilir, daha sonra sevdiğiniz kitapları satın alıp hem yazara katkıda bulunur hem de kütüphanenize katarsınız.

    [#81259965 712 kitaplık elektronik arşiv için tıklayınız.]

    günde ( minimum )100 sayfa okuyan biri olarak haftada ortalama 3 kitap okuyorum. yılda +-150 eder. yani toplam 25- 30 yılını alır bu kadar kitabı okumak ki günde sadece iki saat ayırmış olsa bile gayet de olası.
    not: 100 sayfa ortalama 2 saatte bitiyor. yazarın üslubuna göre tek seferde bitirilen 300 sayfalık kitaplar da çok denk geldim. 100 sayfa hiçbir şey aslında ama bence yeterli. her şeyin fazlası zarar.

    sosyal medyada hayvan gibi zaman harcamak yerine 2 saat kitaba ayırsanız zaten asıl olayın okumak değil, anlamak olduğunu farkedersiniz.

    edit: nasıl günde 100 sayfa okuyorsun amk? diye soranlar oldu;

    valla ben ses gürültü sevmiyorum o yüzden evde tv yok, insan da yok. alışkanlık biraz, biraz da konsantrasyon meselesi.
    eğer seçtiğin kitap güzelse zaten fark etmiyorsun bile.

    kitap önerisi isteyenler oldu:

    gölgesizler- hasan ali toptaş,
    iki şehrin hikayesi- charles dickens,
    aylak adam- yusuf atılgan

    [#68559909 daha fazlası için ]

  • 13. 1000 kişilik seramik fabrikasında üretimin durması

    evet hamit elsabah sendeyiz ;

    -çankırı cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarını veriyorum,
    rte %76,
    ince %12,
    m.a. %9.9
    t.k % 0,99

    -mv seçim sonuçlarını veriyorum;
    cumhur %79
    millet %19

    (bkz: arkadaşlar hazır mıyız?)

  • 14. türkiye'de iphone devrinin sona ermesi

    bu kadar çok görgüsüzün, gösteriş meraklısının olduğu bir ülkede bitmesi çok zor.
    açlıktan ağaç kemirir ama yinede alırlar o iphonu.

  • 15. hasta oğlu için yaprak sarması satan anne

    ben bu ablayı unutmuştum kendi derdimden. az önce twitter'da timeline'a düştü. hatırladım ve durumdan dolayı size de hatırlatma gereği duydum.

    ablanın işleri bu ara durgun

  • 16. recep tayyip erdoğan'dan mb'ye faiz tepkisi

    rte halkımdan ekonomimize sahip çıkılmasını istiyorum dedi.

    darbe olur halk sokağa
    ekonomik kriz olur halkım sahip çık
    mülteci krizi olur halkım ensar ol
    her boku halk yapacaksa siz niye orda oturuyorsunuz derler adama.

  • 17. 13 eylül 2018 merkez bankası faiz kararı

    yukarıda bir arkadaş arjantin 60'a çıkardı da ne oldu demiş.
    tabe lan, düşür faizi gör ebenin am erikan dolarını.

    tabi ki faizi yükseltmek tek başına çare değil, ancak piyasadan dayak yemeden, yapısal reformlar, yapısal reformlar, neymiş bu yapısal reformlar demeye devam edecek bir güruh var paranın musluğunda. faça bozulmadan, ağız burun dağılmadan öğrenemiyorlar abisi, bizim çocuk aslında çok zeki ama haylaz, çalışmıyor diyerek kendinizi avutmayın. çocuk hem tembel hem de aptal. hem tembel hem de aptalsan sınıfta kalırsın, baban okuldan alır, sanayide çıraklığa verir. orada itinayla öğretirler yapısal reformları.

  • 18. ya kedin ya ben diyen eş

    eşi bilemem de benzerini kardeşim ve eşi yaşadı. bir test yapıyorlar hamilelere kanında bir bağışıklık varsa hamilelikte de kedi evde kalabiliyor. kardeşimin eşinin öyle bir bağışıklığı yokmuş. yeğenime hamile iken kediler benim eve geldi. bebek doğunca geri alırız dediler. bebek 2,5 yaşında geri almadılar. kedileri bana kakaladılar.

    ben ve kediler mutluyuz halimizden.

    umarım geçici olarak aile ferdine verilir yada sahiplendirilir.

    ben ölürsem kediler kardeşime kalacak. artık bakar mı besler mi başkasına mı verir bilemiyorum.

  • 19. üretim ve verim ekonomisine geçiyoruz

    recep tayyip erdoğan'ın bugünkü konuşmasında yer verdiği vecize. bir gazeteci de kalkıp diyemiyor ki:

    bütün üretim ve verim kaynaklarını siz sattınız
    tarım ve sanayiye vurup inşaata kucak açtınız
    kamu bankalarını üretim için değil medya alımları ve yandaşlar için kullandınız
    devleti aile şirketine çevirdiniz
    devletin kasasını tam takır hale getirdiniz
    bütün bunları siz yapmışken, ekonomi süperken, bu denli büyürken, işsizlik yokken, enflasyon ölmüşken, dünya bizi kıskanıyorken falan şimdi 16 yıl sonra ne gerek vardı ki durup dururken üretim ve verim ekonomisine geçmenin...

    kaldı ki; faiz oranları bu kadar yüksek iken, insanları faizle para kazanmaktan vazgeçip üretimde paralarını riske etmeye nasıl ikna edeceksiniz?

    edit: herkes erken yerel seçimlere hazır olsun, bence bugünkü konuşmalar kesinlikle erken yerel seçimin işareti.

    edit 2: kaynak soran olmuş kaynak

  • 20. kışı güzel kılan detaylar

    yağmurdan sonra oluşan toprak kokusu. sigara ve kahvenin hazzındaki artış.üşümek de güzel .

  • 21. seks zevk midir ihtiyaç mıdır

    zevk ihtiyacıdır.

  • 22. yazarların şu an duymak istediği söz

    "korkmanı ve tedirgin olmanı gerektirecek hiçbir şey yok. her şey kontrolüm altında. her zaman yanında olacağım. duygusal dinginliğe erişeceksin. krizlerin ve buhranların son bulacak. geceleri sen uyuyana kadar yanında olacağım. sabahları dinç kalkacaksın. benimle uyanacaksın. kendine z

  • 23. 2019 yılı için maaşlara beklenen zamlar

    "sen işten çıkma da gerisini sonra düşünürsün." diye tepki vereceğim başlık.

    maalesef hakikat bu. neyse, haydi bakalım birbirimizi yeme vakti geldi.

    survivor 2019: vahşi kapitalizm eşiğinde türkiye.

  • 24. ekşi itiraf

    akşamları annemin yaptığı ballı, muzlu sütü içip yatıyorum. yaş 31. sevildiğimi hissettiren tek şey de annemin bana yaptığı bu gece sütü. iyi ki döndüm, yaşamadığım çocukluğuma regrese olmuş olmam da umrumda değil! yetişkin dünyasıymış, hırt!

    edit: gitmiş ekşi ile başlayan başka bir başlığa yazmışım bunu. süt kafa yaptı herhalde!

  • 25. çarşaflı kadınların acımasızca kavgası etmesi

    (bkz: ninja warrior)

  • 26. 5 bin tl ile yapılabilecek en iyi yatırım

    hepsini aynı sepete koyma. birazıyla venezüela bolivar'ı al bir kısmı tl'de kalsın...

  • 27. türklerin ingilizce yanlış telaffuz ettikleri

    bir, iki, ağaç, dört.

  • 28. 13 eylül 2018 kanal istanbul'un iptal edilmesi

    (bkz: o parayla uçak aldım amk)

  • 29. sözlükçülerin parfümleri

    yarıştırmaya devam...

  • 30. çırılçıplak bir kızı şarapla yıkamak

    atasözü doğurabilecek eylemdir.

    (bkz: ben yıkadım şarapla, o s.kişti arapla)

  • 31. emlak balonu

    biraz önce sur yapı ve teknik yapı'yı arayıp, size param konusunda tanıtım yapmak istiyorum, ilgilenirseniz elinizdeki konut çeşitlerine fiyat teklifi çizelgemi de iletebilirim dedim.
    keser döner demiştim size.

  • 32. sahibinden'de satılan psychedelic ev

    maşallah hocam evleri satmaya başlamışsınız, kedicik var mı içinde?

  • 33. doktor ve pilotların egosunu biterecek acı gerçek

    bir cerrah ve yürüyen ego olarak ,diger doktorlar ve pilotlarla aynı cümle içerisinde bize saydırılmasından alindım yani....lütfen bize tek başlik açıp saldırin..

  • 34. mustafa sandal şarkılarında geçen mükemmel sözler

    gerçekten güzel şarkılar çıkardı bu adam... eski şarkıların garip bir samimiyeti var ve günümüzün şarkılarına bakınca su gibi geliyorlar cidden. mesela :

    “gidenlerden, bir tek seni bana ekledim...”

    söyleyin şimdi bu söz sizce de çok fazla değil mi ?

  • 35. chp ve iyip ittifakı akp'den 9 ili alacak

    içinde chp varsa akpden alacağını söyleyeyim ;

    yarrraaaaaak!
    elindekini de vermesinler de bu kafayla, 9 il falan istemez...

  • 36. lana del rey'in en iyi şarkısı

    tartışmasız (bkz: born to die)

    bütün şarkıları ayrı güzel ama bunun üzerine çıkamadı.

  • 37. sen suriyelisin ben sana adres tarif etmem

    yahu savaştan kaçıp niye çıldırmış gibi seks yapıp çocuk yaparsın. biri bana bunu anlatsın aga. tabi arap yağı bol bulunca götüne sürermiş diye bir laf var. bütün hastaneler ücretsiz , maaşlar falan havada uçuşuyor. karnı aç değil ki adamın , karnı tok sırtı pek. ayar oluyorum bunlara , bunları savunanada.

    olması gereken şuydu kadınları çocukları ve yaşlıları alacaklardı ülkeye, geri kalanıda siktir edeceklerdi. amk nargilecileri , bak yine sinirlendim. ( işinde gücünde olan , etliye sütlüye bulaşmayan , mitoz bölünme yapmayan suriyelileri tenzih ederim )

    edit: şu savaştan kaçanların üreme isteği ile saçma psikolojik yazıyı söyleyip durmayın aga , prezervatif denen bir şey var ve emin olun bunu onlarda biliyor.

  • 38. microsoft'un en başarılı ürünü

    (bkz: excel)

    tanımam senden başka
    dünyada yoktur eşin
    sanki yıllar öncesi
    seni görüp sevmişim

    o derece

    edit: lan benden sonra beş kişi daha excel'e bkz. vermiş. bunlar genelde cv'sine "orta seviyede excel..." diye yazan, anında elenecek tipler. okuması yazması var ama görp anlaması yok, entry giriyor. excel biliyorum diyorsa baştan bulaşmayacaksın. mimleyin bu tipleri.

    şaka maka cidden "bilen" adam bununla rahat ev bile geçindirir.

  • 39. israf ekonomisini bırakıyoruz

    (bkz: agam having fun with us)

  • 40. 140journos yabancıların gözünden türkiye videosu

    "ülkeden gidecekler, videoyu izlesin de öyle gitsin"cilerin toplaştığı başlık olmuş.

    işim gereği sürekli yurtdışına seyahat eden biri olarak size çok genel analizlerle bazı şeyleri açıklamaya çalışacağım:

    öncelikle video gayet güzel ve oldukça da gerçeği yansıtıyor. fakat neden gerçeği yansıtıyor ya da gerçek dediğimiz şey bu konuda tam olarak nedir ona bakmak lazım.

    - insan denen varlık, hep farklıyı arzular. farklılık hep çekici gelir. farklılık heyecan yaratır. farklılık anlaşılmaz olduğu için tam olarak kavranamaz. avrupa'nın iyi ülkelerine gezmeye giden yurttaşlarımız nasıl "adamların memleketine bak" diyorlarsa, bizim ülkemize gelen yabancılar da "ne kadar güzel ve değişik bir memleket" diyorlar. bu durum işte tamamiyle farklılığın insan üzerinde yarattığı etkiden kaynaklanıyor.

    - diğer bir konu, avrupalılar'ın yüzyıllardır "oryantalist" kafa yapısında olması. sizin nefret ederek geçtiğiniz bir kenar mahalleye, yabancı bir arkadaşınızı götürseniz oldukça hoşuna gidebilir. bu coğrafyadaki insanların giyinişi, tavırları avrupalı'nın ilgisini çekiyor. alt benliklerinde biriken oryantalist kafa, kendileri gibi giyinmeyen, medeni yapının biraz dışına çıkmış toplumlara aşağılama ile sevecenlik arasında tuhaf bir ilgi duymalarına neden oluyor.

    - en önemli konulardan biri de turist ya da çalışmak için gittiğiniz başka bir ülkenin hiç bir zaman iç sorunlarına dahil olmuyor/olamıyorsunuz. bu aslında psikolojik olarak oldukça hoş bir durum. demek istediğim şey; türkiye'de çalışıp etilerde yaşayan bir ingiliz'in ülkedeki taciz, tecavüz ya da berbat siyasetten pek haberi olmuyor, olsa bile kendisini pek etkilemiyor. hadi diyelim bu ingiliz cidden olan bitene merak duyuyor; kendisi bu topraklarda doğmadığı için olan kötü durumu hiç bir zaman tam olarak içselleştiremiyor çünkü başına gelecek kötü bir durumda asıl ait olduğu yere dönebilir.

    - yukarıda bahsettiğim durumun aynısı, iyi koşullarda yaşamak için avrupa'ya gitmiş bir türk çalışan ya da rahatça gezen bir türk turist için de geçerli. italya'da çalışan bir türk, italya'nın güneyinde gerçekleşen bir tren kazasını asla kendi memleketindeki gibi içselleştiremiyor. ya da isviçre'de iyi şartlarda yaşan bir türk çalışan, isviçre parlamentosunun isviçreli ihracat firmaları için yayınladığı tebligattan rahatsız olmuyor. uzun lafın kısası, yabancı bir ülkede ortalama ya da iyi şartlarda yaşayan biri için "arafta yaşamak" olarak tanımlıyorum. ister istemez ülkenin olumlu yanlarını yaşıyorsunuz çünkü gündem ya da olan biten sizi doğrudan ya da içsel olarak etkilemiyor.

    gel gelelim, işin diğer boyutuna. bu boyut "yurtdışına giden gitsin ama turistler bile bizi kıskanıyor"culara gelsin:

    - kültürel farklılıklar farklı ülkelerden insanları ne kadar cezbetse de, ülkedeki yaşam kalitesi, eğitim seviyesi, şehirleşmenin kalitesi ve ekonomik-siyasi denge direk olarak o ülkede yaşayan insanı etkiliyor. yukarıda saydığım hiç bir durum türkiye'de iyi değil. tam tersine, avrupa'nın lokomotifi durumundaki bir çok batı ülkesinde bizden fersah fersah iyi.

    - türkiye'deki durumu yurtdışından gelip, salaş bir mekanda çay içip oryantalizmin doruklarında orgazm olan ya da beyaz yaka, laik türk arkadaşları ile içki içen bir yabancının idrak etmesi mümkün değil. bizim uğraştığımız sorunlar son yıllarda çağ dışı ve bu çağ dışı gerilemeyi hiç bir avrupalıya anlatmanız mümkün değil. anlattığınızın 20%'sini anlayıp hissedebiliyorsa karşınızdaki, direk türk vatandaşlığına başvurmasını söyleyin. o derece iddialıyım.

    - bu ülkeden daha iyi şartlarda yaşamak için giden beyaz yaka, ülkenin özellikle son 2-3 yılını düşünürsek, bir batı ülkesinde kat be kat mutlu olacaktır. kültürlerin farklı olması, insanın adapte olmayacağı anlamına gelmez. iyi eğitimli, açık görüşlü biri, medeniyetin olduğu her yere adapte olup insan gibi yaşayabilir. ha derseniz ki, arkadaş bulmak zor, insanlar sıcak değil, konuşacak insan yok: e bu saydıklarınızın da çözümünü bulmak bir zahmet size ait. sonuçta başka bir ülkeye yerleşiyorsunuz ve bunun kolay olduğunu kimse iddia edemez.

    toparlamak gerekirse, turistlerin ülkemiz hakkında yaptığı olumlu yorumlar hem gerçeği yansıtıyor hem de yansıtmıyor. daha doğrusu, olumlu yorumlar, ülkemizi en azından 16 yıldır gelinen durumda cennet vatan yapmıyor. bir ülkenin ana sıkıntısını her zaman o ülkede doğup büyüyen vatandaşlar içselleştirebilir ve hisseder.

    önemli not: yukarıda bahsettiğim durumlara fakir ülkelerden başka ülkelere gidip kötü şartlarda yaşayanlar, avrupa sağının güçlenmesiyle ırkçı muamele göre eğitimsiz göçmenler ya da suriyeliler dahil değildir.

  • 41. can bonomo mabel matiz manuş baba cem adrian

    sen kimsin amk ki sana kendilerini tanitacak bu insanlar.

  • 42. şeyhin protez kolunu öpmek

    (bkz: holy şirk)

  • 43. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    adam, "bakımlı ve seksi yaramaz kadın yazarlar mesaj atabilir" demiş. derdini sikeyim senin

  • 44. 1991 yılındaymış gibi yazmak

    sevgili günlük 1991 yılının bu son gününde tekrar beraberiz.
    geçen yılbaşı yazdıklarıma baktım, istediklerimin çoğu gerçekleşmemiş. merve beni doğum gününe gene çağırmadı. sakallarım hala çıkmıyor. kenanla da hala küsüz. nike air jordan hayalim gene suya düştü. reebok pump'a hatta adidasa bile fittim peder almadı. '5 zayıf getirmiş bir de utanmadan ayakkabı istiyor yarrağımın kurma kolu, aha bunlar neyine yetmiyor, ayağın mı büyüdü ibnetor!' deyip bir önceki aybaşında aldığı kinetixleri kafama fırlattı. 'sen bi sınıfta kal amına koyacam, kıracam o metalik kasetleri kafanda' dedi. sınıfta kalmadım ama gene de 'öğretmen kurulu kararı'yla geçtiğimi öğrenince guns n' roses'ın use your illusion 2 kasetini kendi kafasına vura vura kırdı. o ara eli kesilince nenem ağlamaya başladı. 'durun guzum dövüşmeyin, neciymiş o laylon ayakkabı, ben alırım' deyip göğsünden para çıkardı. babam sinirle ona da bağırdı. annem 'ne bağırıyon yetmiş yaşında kadına?' deyip babamın üstüne yürüyünce babam kapıyı çarpıp salona gitti. herkes yatınca gidip baktım. elektrikleri kapatıp star tv'de 'yaseminle gece jimnastiği' ni açmış rakı içiyordu. annemle geceyarısı gene bağrıştılar. nenem 'siz merak etmeyin, bu çocuğa kırk yasin okutacam düzelecek. münevverin torunu da böyleydi, şimdi inkilisçe öğretmenliği okuyor' filan diyordu. babamın kafasına vurup kırdığı o albümde don't cry versiyonunu birinciden daha çok seviyordum. breakdown ve estranged de ondaydı, keşke birinciyi kırsaydı. metalika bokum gibi bir albüm çıkardı. 'wherever i may roam' hariç hiçbir şarkıyı sevmedim ve artık megadethçi olmaya karar verdim. çok yaşasın masteyn reyiz. geçen hafta gorbaçov istifa etti, sovyetler dağıldı. gene geçen hafta pkk istanbulda mağaza yaktı, 11 kişi öldü.
    aslında 1991'de bayağı bi olay oldu. ırak savaşı, azerbaycan savaşı, yugoslavya savaşı filan derken bizde de genel seçim oldu. anap hükümetten düştü, demirel başbakan oldu. koalisyon kuruldu. koalisyon iki partinin hükümet olması demek, derste ilyas hoca dedi. ama koalisyon iyi değilmiş. yıkıcı, bölücülerin ekmeğine yağ sürermiş. sanırım kendisi erbakancı. hep erbakanı övüyor. bir dahaki seçim erbakan gelecek inşallah filan diyor. milli güvenlik hocası bedava sızıntı dergisi dağıttı. renkli acaip bir dergi, yanında ajanda ve küçük defter hediyesi var. evde babam görünce çok kızdı. 'kim verdi lan bunu sana?' deyip sol kulağıma yumruk attı. 'yarbay verdi' deyince sustu. kıpkırmızı oldu, sinirden gözleri doldu. balkona çıkıp rakı içti. annemle bağrıştılar. babam 'takunyalılar heryere sızdı heryere!' diye bağırdı. üst komşu yukarıdan duvara vurdu. babam da duvarı yumrukladı. annem'polis çağırırlar, yapma' filan diye babamı sakinleştirdi. kulağım iki gün zonkladı. dergiyi çöpe attım, ajandayı babama göstermeden kullanmaya karar verdim.
    neyse, geçen sene 100 bin liralık banknot çıktı. metin oktay öldü. fredi merküri öldü. hindistan başbakanı gandi öldürüldü. 1 dolar 5.000 lira oldu. enflasyon %60.
    geçen sene süper albümler çıktı. orjinaline param yetmedi ama çoğunu yarı fiyatına stüdyo ümite 60'lık kasete çektirdim. anthrax, savatage, motorhead, ozzy, skid row, ugly kid joe... slayer'ın konser albümü çıktı. nirvana diye bir grup çıktı. granj diye tuhaf bi müzik yapıyorlar. iki akor basıp 10 milyon albüm sattılar, ne skim iş anlamadım. merve de nirvana dinliyor. ben hala en çok 'and justice for all' ve 'so far, so good, so what' dinliyorum.
    babam duvardaki soba borusu girişine sakladığım 14 tane barbar konan çizgi romanımı buldu. 'vay yazık benim emeklerime. yok vallahi adam olmayacak bu çocuk hanım. bizim lassacı hidayetin yanına çırak verecem bunu. bi iş sahibi olsun. yoksa toza gübüre karışıp ziyan olacak' dedi. babam ne anlar barbar konandan, ne anlar manowardan!
    can klod fan dam'ın yeni filmi geldi. sınıfın bebeleri toplanıp gittik. arnold'un da terminatör 2'si çıktı. ama ona daha gidemedim. uzay yolu 6 ile kuzuların sessizliği en sevdiğim filmlerdi. emirgilin evde videoda bol bol amerikan güreşi seyrettik. en sevdiğim hulk hogan. videocudan miki film istedik. yaşımız tutmuyor diye vermedi. bizde artık amerikan güreşini başka yerden kiralıyoruz. emir abisine aldırabilirse miki film de izleyecez.
    bu sene makgayver ve a takımını izlerken çok eğlendim, ama evli ve çocuklu en sevdiğim dizi. al bundy çok kıromatik ama süper bir adam. kızı kelly de çok güzel. mervenin ablasına benziyor
    bu sene merve beni doğumgününe çağırırsa ona nirvana tişörtü hediye edecem.
    'ali usturayı getirmiş mi lan günlük? ne mi dedin? zırrrt erenköy. babamın rakısından içtim. kafam dönüyo, yatıyom ben. rüyamda ben ilkel çağların yenilmez savaşçısı barbar konan olsam, merve de kızıl sonya olsa ne güzel olur, iyi geceler, sana da iyi geceler merve...

  • 45. zam yapanlara karşı hukuk sistemini çalıştıracağız

    bize uyar. mümkünse elektrik ve doğalgaz piyasasından başlansın.

  • 46. 13 eylül 2018 bursa suriyeli olayları

    bir bursalı olarak svihs. çatır çatır akp ye oy verdiniz itoğlu itler. şimdide adam linç etmeye çalışıyorsunuz. sikin birbirinizi.

  • 47. 12 eylül 2018 sir winston tea house rezaleti

    yemin ediyorum 80 milyonluk ülkede şu olay her gün on binlerce kişinin başına geliyordur. bunların onlarcası şu sözlükte yazardır. siz her siparişiniz geç geldiğinde buraya başlık açacaksanız şu sözlüğü kapatıp gitsinler. abicim bilinçli olun tabi hakkınızı arayın falanda bu nedir ya? tamam yeni moda firmaları, işletmeleri falan ifşa etmek onu biliyoruz da şu nedir yani gerçekten? yakında burada "38 kasım annemin yemeği geç pişirmesi rezaleti" falan gibi başlıklar göreceğiz herhalde. bir olayında bokunu çıkarmayın lütfen.

    bu başlığın altına rezalet puanım şu bu yazıp böyle başlıkları teşvik etmeyin lütfen. şu anda doğumda oksijensiz kalan bir bebeğin ailesinin yaşadıkları ile siparişi geç kalan bir izmirli tosunun yaşadıklarını aynı kefeye koyuyoruz. bu rezalet başlıklarının amacı gerçek rezaletler için kamuoyu oluşturmak, sulandırmayın lütfen...

  • 48. futbol tarihinin efsane defans ikilileri

    türkiyede bülent-popecu'dur.nedenini söylememe gerek yok sanırım.