konuşmasına: "bildiğiniz gibi son günlerde hakkımda birçok şey yazılıp çiziliyor. şehitlerimize, gazilerimize saygıdan konuşmadım."
diye başladı. muazzam cümle şu ya. bunu söyleyince direkt haklı ve mağdur oluyorsun.
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. 19 temmuz 2017 fatih terim basın toplantısı
-
2. 19 temmuz 2017 bilgi yayınevi rezaleti
ön edit:
konuyla ilgili sikayet edilmesi gereken, hemingway'in tum haklarini elinde bulunduran hemingway foreign rights trust'in mail adresi: [mkatakis@sbcglobal.net]
öncelikle bu başlığı bir "rezalet" başlığı olarak açmamamın en büyük nedeni bu konunun sadece beni değil, binlerce belki yüz binlerce kişiyi ilgilendirmesi. tek bir kitapta çıkan sayfa eksikliği, yırtıklığı gibi basit bir sorun değil ortadaki. tamamen yayınevinin kendisiyle alakalı ve bu yüzden bu başlığı böyle açıyorum.
konu bu yayınevinin muhtemelen çarkını döndürdüğü hemingway kitaplarıyla ilgili. zira sadece yaşlı adam ve deniz şimdiye kadar tam 90 baskı yapmış. ben ilk olarak hemingway'in bu yayınevinden yaşlı adam ve deniz adlı kitabını okudum. sonra hızımı alamadım silahlara veda'ya başladım. ama bunda daha başından bir sorun var gibi gözüküyordu çünkü diyaloglarda bir problem vardı. çevirmenine baktığımda ise söz konusu kişinin yani mehmet harmancı'nın 200'e yakın kitabın çevirmeni olduğunu öğrendim. ilk kez bu zaman şüphelendim çünkü bir insan eğer 200 kitap çeviriyorsa artık makineye bağlamıştır ve çevirilere yeterli özeni göstermiyordur. tam da düşündüğüm gibi hatta daha da fazlası çıktı araştırınca.
kütüphaneden hemingway'in orjinal 1929 yılında basılmış kitabıyla bilgi yayınevi çevirisini kıyaslamaya başladım. birçok noktalama yanlışlarıyla birlikte diyalogların sahiden de aslına uygun çevrilmediğini ingilizce'sinde hiç de öyle anlamlar çıkmadığını gördüm. yani bir diyalog gibi değil türkçedeki; karşılıklı iki insan konuşmuyor sadece bir şeyler söylüyorlar. neyse ben böyle devam ederken ingilizce baskısının 8, türkçe baskının 10. sayfasına geldiğimde gözlerime inanamadım çünkü ortada eksik koskoca iki paragraf vardı. bunu görünce internetten hemingway'in aynı kitabını pdf şeklinde indirdim ve yine bizde olmayan aynı iki paragrafı gördüm. bu kitabın doğru bir çeviri olmadığını biliyordum ama bu kadarını da yapacakları cidden aklıma gelmemişti.
eksik kısım sayfa 8
eksik kısım sayfa 9
ilgili yer 8. sayfanın sonlarına doğru "ha! ha! ha!" cümlesinin hemen ardından başlıyor ve 9.sayfanın "the captain was having a great success with finger games." cümlesiyle bitiyor.
tabii ben bunu görünce hemen yayınevine mail attım ve aynen şu cevabı aldım:
"merhaba, öncelikle konuyu doğrudan bize sorduğunuz için teşekkür ederiz.
bilgi yayınevi olarak hemingway’in eserlerini uzun yıllardır basan bir yayıneviyiz ve bunu hemingway’in mirasçılarıyla işbirliği halinde yapıyoruz. bahse konu kitap dahil yayımlanmış on üç hemingway kitabımız var ve iddia edildiği gibi bir durum söz konusu değil.
bahsettiğiniz konu tamamen kasıtlı ve art niyetli bir polemik yaratma çabasından ibaret.
dikkate almamanızı rica ederiz.
bununla birlikte yine soracağınız sorular veya eleştirileriniz olursa her zaman yazabilirsiniz.
saygılarımızla, iyi günler."
sonra kendilerine ilgili bölümü aynen kopyalayıp bu bölümün türkçe baskıda olmadığını söyledim bu sefer şöyle bir mail geldi:
"merhaba, bu bölümle ilgili söylediklerinizi çeviri koordinatörümüze ileteceğim. o gerekli incelemeyi yapıp, eğer bir eksiklik/yanlışlık durumu varsa kitabın bir sonraki baskısında düzeltecektir.
ilginiz için teşekkür ederim.
saygılarımızla, iyi günler."
yani önce iftiraydı şimdi "çeviri koordinatörümüze ileteceğim oldu."
sonra bunun üzerine eğer böyle bir eksiklik varsa çevirinin baştan aşağı değişmesi gerektiğini yazdım. zira bir çevirmen bir harf atlar bir kelime atlar ama koskoca iki paragrafı atlamaz. muhtemelen şöyle demiştir : "bunu çevirsem ne olur çevirmesem ne olur, hikayeye hiçbir katkısı yok" ve bunu yapıyorsa kitabın diğer sayfalarında daha neler neler yapıyordur. ha bir de bu arada bu kitap 295 sayfa ve benim incelediğim kısım sadece ilk 10 sayfası. ve daha bitmedi: yayınevinin aynı çevirmene çevirttiği tam 438 sayfalık "akıntı adaları" adlı bir başka hemingway kitabı daha var. diğer hemingway kitaplarının da gözden geçirilmesi gerektiğini de ekledim.
ve bugün kitabevine girdiğimde gördüm ki yeni baskıda o kısmı (ilk iki paragraf) eklemişler. eski baskı şöyleydi. ama kitabın ne girişinde ne de başka bir yerinde bununla ilgili bir açıklama yok. kitabın ilk sayfasında da "aslına uygun tam çeviri" yazıyor, yani 10.baskıya kadar okuyan okuyuculara yalan söylemiş oluyorlar. ve insanlar hala internetten sahaftan ya da kitapçılardan bu eski baskıları almaya devam ediyor. tabii çevirmen de aynı kalmış çünkü çevirmeni değiştirirlerse foyaları ortaya çıkacak. hem de boştan yere masraf yapacaklar ve bu çeviri hatası daha başlangıç, bunun diğer hemingway kitaplarına daha sonra bilgi yayınevinden çıkan bütün çeviri kitaplara sıçrama ihtimali var.
benim anlamadığım bu konuyla ilgili bir şey yapılamıyor mu? bir tane yayınevi dünyanın en ünlü romancılarından birinin en önemli romanlarından birini böyle mahvediyor ve mahvetmeye devam ediyor. sırf telif hakkını elinde tutuyor diye buna nasıl devam edebiliyorlar? hemingway'in haklarını elinde tutan hemingway foreign rights trust'a mail attım, ilgileneceklerini söylediler ama malum hiçbir şey değişmedi. bu konuyla ilgili can öz'e danıştığımdaysa kendisinin de hemingway'i almak için çabaladığını ama bu işin çok zor olduğunu çünkü bir yayıneviyle yapılan sözleşmelerin genelde uzatıldığını ve araya girmenin kolay olmadığını öğrendim. bu yazarın telif hakkının dolmasına daha 14 yıl var, yani eğer bu yazar bu yayınevinden başka bir yere geçmezse bu rezil çevirileri - bahsettiğim çeviriler akıntı adaları ve silahlara veda'dır. çünkü hemingway'in başka kitaplarını çeviren tarık dursun k. ve ülkü tamer gibi önemli isimler de var, onlar meclisten dışarı- 14 yıl daha okumaya devam edeceğiz. benim tavsiyem herkesin hemingway foreign rights trust'a ait [mkatakis@sbcglobal.net şu mail] adresine mail atarak ilgili konuyu bildirmeleri. belki bu durumu şikayet edebilecek başka yerler de vardır ben bilmiyorum bilenler varsa yeşillendirirse sevinirim.
benim sıradan bir okuyucu olarak tek isteğim hemingway gibi bir yazarın kitaplarını adamakıllı - iş bankası, can yayınları, yky, iletişim- bir çeviriden okumak. başka bir isteğim yok. hem belki başka bir yayınevine geçerse ülkü tamer'in, tarık dursun k.'nın da çevirilerini korumayı başarırlar belki. bu işler tam olarak nasıl oluyor emin değilim ama başka bir yayınevinden çıkarsa çok daha iyi olacağına eminim.
ha bu arada "e madem ingilizce hataları tespit edebiliyosun ingilizce oku o zaman" diyecekler için, ben ingilizcesi o kadar iyi olan biri değilim. ingilizce seviyem dizilerden, filmlerden öğrendiğim kadar. bu kitapta da zaten sadece diyaloglara bakabildim. gerisini belki bu başlıktan sonra değerlendirecek profesyonel isimlere bırakıyorum. aşağıya da zaten kitabın ingilizce orjinal baskısındaki ilk 9 sayfalık yeri ekleyeceğim. belki onlar da benim tespit edemediğim başka şeyler görürler. umarım bu konu bir işe yarar ve bir farkındalık yaratır.
edit: 3
4
5
6
7
8
9
edit 2: imla
edit 3: mehmet harmanci'nin cevirdigi kitap sayisi 200 degil 400 cikti, hatta rekora bile gidiyormus kendisi.
edit 4: baslik eksi sozluk tarafindan buraya tasindi, aslinda ben "ahlaksizligi" daha uygun gormustum.
edit 5: arkadaşlar xifedis nickli yazar sayesinde ilginç bir şey daha keşfettim. durum çok daha fazlası çıktı. aynı bölüm silahlara veda'nın 2001 yılında armoni yayınlarından çıkan çevirisinde de yok, yani atlanmış. bu da akla bir editör hatasından çok "intihali" getiriyor. önyargılı konuşmak istemiyorum ama aynı yerin iki çeviride de atlanması akla başka bir açıklama getirmiyor. belli ki çevirmen olmak için çevireceğiniz dili öğrenmenize gerek yok. aynı kitabın daha önce çevrilen bir baskısını alın, cümleleri evirip çevirin ve kitabınız hazır.
1
2
edit 6: hemingway'in telif hakkinin dolmasina 14 yil var, 31 yil degil.
edit 7: yayınevinden cevap geldi. söz konusu yazıda iki farklı mail adresinden yazdığımı söylemişler evet doğrudur. ilk yazdığım mailde epey sinirliydim çünkü böyle bir şeyle karşılaştığıma inanamamıştım. ikincisinde ise durumun ne olduğunu cidden öğrenmek için farklı bir mail adresinden kendilerine tekrar yazdım, buraya aldıklarım da onlar. bilgi yayınevi'nin aziz nesin, muzaffer izgü gibi isimleri bir zamanlar bünyesinde barındırdığını ben de biliyorum. ben de muzaffer izgü kitaplarıyla büyümüş bir insanım. ancak bu hemingway'in çevirilerine gösterdiğiniz saygısızlığı örtbas etmeye yeter mi, sanmıyorum.
"bilgi yayınevi olarak bizi asıl üzen kısım ise yazarın hataları düzeltme çabamızı görmeyip bizi savcılığa vererek, ana firmaya eposta göndererek, ekşi sözlük’te birden fazla başlık açarak ve başka yayınevleriyle de görüşerek bilgi yayınevi’ne ait olan telif haklarının bizden alınarak bir bankaya veya “adamakıllı” bir yayınevine verilmesi için girişim başlatması. biz okurlarımızın eleştirilerine saygılıyız ancak elli yıldan uzun süredir türkiye’de tek işi kitap yayımlamak olan bir yayınevinin kapısına kilit vurulup, teliflerinin de bankalara dağıtılmasından uzun vadede bu eleştiriyi yapan kişiler, okurlarımız ve diğer “adamakıllı” yayınevlerinin de zarar göreceğine inanıyoruz."
ben bir okuyucu olarak elimden geleni yaptım, siz bu durumu düzelteceğinizi söylediniz ama ne çevirmen değişti ne de kitaplarda o iki paragraf dışındaki diğer şeyler. ben bir yayınevinin çalışanı değilim, tek amacım bu kitabı "adamakıllı" bir çeviriden okumak. o yüzden o banka dediğiniz türk edebiyatına çok önemli katkılarda bulunmuş "kazım taşkent klasik yapıtlar dizisi" ve "hasan ali yücel klasikler dizisi" ya da "modern klasikler dizisi" ile bize en iyi çevirileri sunan, iş bankası yayınları veya yapı kredi yayınlarından ya da can ve iletişim yayınlarından yayınlanmasını sizin yayınevinize tercih ederim. elli yıldan uzun süredir türkiye'de tek işi kitap yayımlamak olan bir yayınevi olduğunuzdan bahsetmişsiniz. iyi de bu ne ifade ediyor? eğer elli senelik geçmişinize rağmen dünyanın en önemli romanlarından birinde böyle affedilmez bir hata işliyorsanız kusura bakmayın da kapıya kilidi vurup gidin bir zahmet.
ayrıca ben bu konuyla ilgili bu başlığı açmasam "aslına uygun tam çeviri" diyerek insanları kerizlemeye devam edecektiniz. bu yalan söylemek değil mi? elli seneyi aşkın geleneğinize bu da uygun düşüyor mu? bir de ben bunda bu işi olabildiğince sessiz kapatalım gibi bir anlayış sezdim. yayınevlerinin sitesinden bir açıklama var evet ama hiçbir sosyal medya hesabından henüz bir açıklama yok. durumun vahametinin farkında değiller anlaşılan. -
3. 19 temmuz 2017 65. hükümet kabine değişikliği
rte yerine rte seçilecektir. ufak şımarıklıklar hepimizin hakkı canım(:
-
4. yazarların linç edilme korkusuyla söyleyemedikleri
rüşvet olarak akp'li belediye başkanına sıfır mercedes, chp'li belediye başkanına da elden nakit vermiş adamım.
bu işin partisi martisi olmaz, topunuzun amk.
zaten el etek öpmeyip dalkavukluk yapmadığım için işsizim ya lan. hani simit sat onurlu yaşa dediklerinizden.
pişman mıyım? hayır, aç mıyım? evet.
let the linç begin.
edit: rüşvetler kendi adıma değil, o dönemlerde çalıştığım şirket/kişiler için verilmiştir. olayda elçi vazifesi görülmüş olup, daha sonrasında mide bulandırdığından istifa edilmiştir. kamuoyuna ibretle duyrulur. -
5. ilk buluşmaya tişörtle giden erkek
tisort uzerindeyse gayet siradan bir durumdur.
-
6. insanların mutsuz olmasının tek sebebi
çalışırken iş, işsizken işsizlik. hayattan hep daha iyisini beklerken yaşanan memnuniyetsizlik. kainatın belası insan*
-
7. jülide sarıeroğlu
yeni bakan .
şöyle bir twiti vardır:
" gıybet ve dedi-kodu kadar bir toplumu fesada sürükleyen ikinci bir virüs gösterilemez. hakikat damlaları m.fethullah gülen"
https://twitter.com/…oglu/status/376739461159063554
silerse diye. https://pbs.twimg.com/…ia/dfglov2xsaefer9.jpg:large
hesabı kapatmış.
başka incileri için: https://pbs.twimg.com/media/dfgmvq8xgaa2si8.jpg
https://pbs.twimg.com/…ia/dfgnlvvxcaq_fnn.jpg:large
gülenin evine saldıracaklarmış https://pbs.twimg.com/…ia/dfgogyfxgaaas1z.jpg:large
başkaca twitleri https://twitter.com/…keri/status/887646327810732033 -
8. cennetin girişinde çalması muhtemel şarkılar
(bkz: stairway to heaven)
-
9. sevgilinin 44 kg olması
boyu 150 - 155 cm arasıysa çok normal olandır.
edit: ulan madem 150 için bile 44 kilo çok aşırı zayıf, hatta uçar, beni 54 kilo halimle balık etli bulanlar kim o zaman? yalancı ibneler sizi.
not: boyum 165. -
10. burhan kuzu'nun sahte tweet'i
bunu soyleyen de bir hukukcu, hatta anayasa profesoru dedirten baslik. biraz da biz uyduralim nasil bir savunmadir? bunun hukuki karsiligi nedir?
o zaman ben de sagdan soldan iki fotosop yapip insanlari suclayayim, uzerine de diyeyim ki herkes yapiyor, ben neden yapmayayim diye? olur mu olmaz. ama kansizlar yapar mi? yapar. -
11. uçak korkusunu yenme yolları
(bkz: metro turizm)
-
12. hero tişörtü giyen gencin göz altına alınması
feto
hero
dikkat ettiyseniz kelimelerdeki harf sayısı aynı,sesli harfler ve sırası aynı. sessiz harflere baktığımızda f ile h arasında iki harf(g,ğ) t ile r arasında yine 2 harf(s,ş) var. peki bu 2 ne ifade ediyor, rastgele mi seçilmiş? kesinlikle hayır. 15 temmuz darbe girişimi ile tişörtün giyilmesi arasında iki gün geçmesini, yani 2 gün önceki darbe girişimine atıfta bulunuyorlar. yani 15 temmuzdaki hainliği kahramanlık olayı olarak görüyorlar.
ben ikna oldum arkadaşlar, bence şifre bu. yarın bu tezimle akp il binasına gideceğim, dolgun maaşlı bir iş verirler herhalde.
edit: nasıl da gözümden kaçmış, olayın olduğu tarih 18.07 topla iki sayıyı kaç yaptı, 25. 25 nerenin plakası erzurum. olay da erzurum'da geçiyor ve ayrıca gülen'in memleketi. yuhh arkadaş ya. -
13. volkan şen
kurban olduğum rabbim. önce emenike malını yollamamıza vesile oldu, sonra bunu. daha sonra bize verdiği içhuzuru az geldi ki galatasaray'a gönderdi. rakip takım da olsa üzüldüm, çekilecek çileniz varmış gardaşlar. allah sabır versin.
-
14. biz adam diyoruz torunlarımız atam diyecek
sizinkiler de dahil olmak uzere ulkedeki hemen hemen herkes atami birak adam bile demeyecek
-
15. anne ile eş arasında kalmak
fakirlerin pek hobisi yok. sabah çıkıp sanat galerisini gezip ardından sosyal yardımlaşma derneklerinde konuşma yaptıktan sonra akşam sporunu yapacak halleri yok. tek hobileri birbirleriyle uğraşmak.
-
16. 15 temmuzu ulusalcı laik bir kesim yapmış olabilir
bizde eksik olan bu riyakarlik bu iki yuzluluk bu orospu cocuklugu ribozomu oldugu icin kaybediyoruz, adama bak amk al birini vur otekine
digeri de simdi aciklamasini yapar "asil kandirildigimi sandigimda kandirilmaya ugramisim" diye -
17. 19 temmuz 2017 beşiktaş schalke 04 maçı
çine vurdurmaya gitme esprisi yapanların daha bir hafta önce isveç soğuğunda köy takımıyla içini ısıtmaları manidar tabi.
tanım: güzel takımımın hazırlık maçı. -
18. 17 temmuz 2017 taksim mango taciz rezaleti
"daha sonra "baska seyler de getirdim" dedi, kapiyi actim bakmak icin. iceri girdi, kapiyi kapatti. elbiseleri asti, cok guzdl olmus adin ne dedi, elimi tutmayacak misin diye sordu, adimi da sordu. elimi tutup bi sure birakmadi, bu sirada "beni heyecanlandirdin" dedi, icerde kalmamda sakinca var mi diye sordu, cikmasini istedim"
çok soğukkanlı davranılmış. bassana ablacım çığlığı. kabinin içine girmek nedir ya -
19. fetö'nün 48.5 milyarlık servetinin devlete geçmesi
gerçekten de ne istemişlerse vermişler.
-
20. playstation 4
adamlar hala türk lirası üstünden gömüyor şu oyun console'larına.
bu console yurtdışında 250-300 dolar.
kolları 50-60 dolar.
oyunları 20-30 dolar.
aylık da 6-7 dolar ödüyorsun online oynamak için.
buradaki problem play station'da değil. senin devletinde. niye anlamıyorsun?
sen bi aylık maaşını gömerken, adamlar maaşının 10'da biriyle alıyor bu aleti. -
21. erkeklerin aşk acısını daha kolay atlatması
eğer ortada bir aşk varsa kimse onun acısını kolay atlatmıyor. eğer kolay atlatılıyorsa zaten ortada aşk olmuyor.
(bkz: ekşisözlük efkar servisi) -
22. protein tozu ile kas yapanların sahtekar olması
sevgilisini vücutcuya kaptıran sözlüğe koşuyor amk.
-
23. yıldırım tuğrul türkeş
poşet gibi hırpalanıp çöplüğe atılan onlarca çöp adamın yanındaki yerine sonunda kavuşmuştur.
-
24. ekşi itiraf
bir insan geldi beni zehirledi. bak bu dünya dedi, dünyayı gösterdi. bak bunlar insan dedi, insanları gösterdi. bak bu mutluluk dedi, mutluluk verdi. çok gençtim zehirlediler beni. bir insan söz verirse hep tutar sandım. bu dünya, bu insanlar, bu mutluluk hep kalır sandım. bir insan sözünü tutmazsa hepsi gidiyormuş, kör oluyormuşsun. zehirlediler beni, iyileşemiyorum.
-
25. buluşulan erkeğin kibar çıkması
(bkz: afedersiniz kibar)
-
26. kürdistanlı ninjalar göz doldurdu
(bkz: teenage hewal ninja turtles)
-
27. mehmet ali erbil'in aslında iyi oyuncu olması
ayni zamanda iyi de bir showmandi.sansürsüz zamanlarda picligin dibine vurur insanlari eglendirirdi.iyi zamanlardi.simdiki yeni yetme medya maymunlarini donunda sallar.
-
28. rte ve fetö'nün barışması
f. gülen'in tüm faaliyetlerini ve işledikleri suçları atatürkçü-ulusalcı-laik sistem yanlısı kesime yıkmaya başladığına göre olabilitesi yüksek durum.
önlerden yerimizi ayırtalım. -
29. 19 temmuz 2017 burhan kuzu'nun isyanı
adaletten şikayet etmiş:)))))
-
30. emrah serbes
behzat ç.'yi yazan adamın haline bak.
kafanı sikeyim emrah. -
31. kadınların bankamatik kullanımındaki yavaşlığı
biz erkekler bankamatiğe kartı taktığımızda karşımıza çıkan yazıya direk ilgilenmiyorum deyip geçiyoruz ya, işte orda ne yazdığını kadınlar biliyor.
-
32. 18 temmuz 2017 akp'den kılıçdaroğlu'na cevap
1 cumhurbaşkanı,
317 milletvekili,
800 civarı belediye başkanı,
1000'den fazla ilçe başkanı,
müsteşarı, danışmanı, üyesi,
partizanı, yüz binlerce aktrolü,
milyonlarca seçmeninden biri bile şu yaşlı adamın karşısına çıkıp,
15 temmuz'u konuşamıyorsa sıkıntı çok büyük. -
33. düzgün erkeklerin hepsinin kapılmış olması
doğrudur ben de kapılmıştım ama sonra tekrar doğal ortamıma salındım
-
34. game of thrones
--- spoiler ---
son bölümde şöyle bir ilginçlik de vardı.
red wedding'i planlayanlar:
tywin lannister
roose bolton
walder frey
***
red wedding sırasında;
robb stark, önce yayla vuruldu.
robb stark, kılıçla öldürüldü.
katelyn stark'ın boğazı kesildi.
***
sonrasında, red wedding planlayıcıları,
tywin lanniser, yayla vuruldu.
roose bolton, kılıçla öldürüldü.
walder frey'in boğazı kesildi.
döngü tamamlandı. red wedding'in hesabı kapandı. bütün kuzeye hayırlı olsun.
--- spoiler --- -
35. pülümür yoluna türk bayrağı asan trabzonlu
viyana'ya bayrak asmıyor abi, ülkemizin 62 nolu plaka koduna sahip olan tunceli kırsalındaki bir bölgeye bayrak asıyor. astıktan sonra ise orospu çocuklarının ateşi altında kalıyor. burası kuzey ırak ya da başka bir bölge değil. türkiye cumhuriyeti toprakları. ne kadar da acı bir video. kendi ülkende türk bayrağı asamamak...
-
36. 20 temmuz 2017 galatasaray östersunds fk maçı
galatasaray'ımızın turu geçemeyeceği maç.
hatta muhtemelen maç şöyle gidecek. bizim takım önce istekli ve inançlı olarak maça başlayacak, bi 15-20 dk falan bastıracak. sonra rakibin kalemize geldiği ilk pozisyonda veya duran topta golü yiyeceğiz. tribünde ölüm sessizliği olacak, bi kaç dk ses çıkmayacak. sonra ulan avrupa gidiyor diyerekten "la la la lay lay layyy saldır galatasaray" tezahüratları başlayacak. kaos futbolu neticesinde zorla 1 gol bulup ümitlerimizi yeşerteceğiz, maç da en fazla 2-1 falan bitecek. (bkz: ben bu filmi daha önce görmüştüm)
inşallah yanılırım. berbat bir hocayla, 1 hafta öncesi rezalet ötesi bir futbol oynayıp 2-0 rövanşında turu geçmek cidden başarı olur takım için. -
37. yunan bakan'ın atatürk'ü soykırım ile suçlaması
ülkelerine yüzme sporunu katmış bir adam için kötü bir iftira atmışlar.
tarih affetmez. -
38. christopher nolan
mementolar da tonbiktoymuş
-
39. 19 temmuz 2017 fenerbahçe monaco maçı
fenerbahçe'nin kazanmasının önem teşkil etmediği bir başka hazırlık maçı.
-
40. jülide sarıeroğlu'nun tayyip ve gülen tweetleri
benim de gezi'de bulunmuşluğum var, bakanlığa göz kırpıyorum(:
-
41. kel insanların aşırı derecede itici olması
"iş adamıyım" dan sonraki kısmını okumayarak katılmadığım önerme.
ben de iş adamıyım ve kelim nasıl olacak şimdi. batacak mıyım? -
42. tokat'ta 350 kg'lık domuz vurulması
domuzu yalnız mısır ve fındıkla besleniyor zanneden, domuzun tabiattaki yerinden, doğal yaşama faydasından bihaber çok bilmiş köylü kurnazlarının yanlışlığı dile getirenleri duyar kasmakla suçladıkları konu. türkiye'de köylü dediğin adamın tilkinin, tavşanın, atmacanın, bilumum kuşun köklerini kurutmadığını, hiçbir şey bulamasa kapısının önündeki kediye sıktığını bilmesek yiyeceğiz bunları. fotoğraftaki yüzlerce kiloluk hayvan bu yazıyı okuyan herkesten daha sessiz oysa. çevresiyle uyumlu. rastgele beslenmiyor. hiçte talancı değil, daha anaç. en az kümesteki tavuk, kafesteki kuş kadar yaşamaya hakkı var. zevk için hiç gerekliliği yok iken katledilmiştir. besin zincirinden çıkarılmıştır. yani elin gavurunun belgesellerinde kurtlara hayran hayran bakacaksak sebebi yukarıdaki hayvanlardır.
-
43. 35 yaşında hala bilgisayar oyunu oynayan ergen
lan gerizekalı! nvidia 1080 ti ekran kartını, samsung 34e790c monitörü kimler alıyor zannediyorsun?
-
44. suudi arabistan'da mini etekle dolaşmak
millet arabistan'da bile dolaşmaya başladı la.
yakında ordakiler ''beğenmiyorsan yallah türkiye'ye'' diyecekler.
demedi demeyin. -
45. cehennemin girişinde çalması muhtemel şarkılar
-
46. alman futbolu denince akla gelenler
(bkz: schweinsteiger)
-
47. avrupalı çocuk ve türk çocuğu arasındaki farklar
bizimkiler "adam" doğurur, aynen. öbürleri sadece erkegdir.
bizim "adam"lar dolmuşta sona kaldı diye özgecan'ı vahşice katlederler, yetmez ellerini keserler ki bulunamasın. başka "adam"lar ve o "adam"ları doğuran kadınlar özgecan'ı suçlarlar, "o da bilmiyo muydu, niye sona yalnız kalmış?" diye.
ayşe paşalı'yı öldüren kocası da "adam"dır mesela. hatta o kadar "adam"dır ki, karısını öldürecek kadar aşşşşşşırı bir "adam"dır.
daha münevver'in bedeni soğumadan "sevgilisinin evinde ne işi varmış?" diyen "adam"lar, o "adam"ları doğuran analar, o "adam"ları her allahın günü tarifsiz goygoyla cilalayan karıları en az katil cem garipoğlu kadar "adam"lardır.
minübüste şort giydiği için tekmelenen kadın, cebeci'de standart bir kıyafetle yürürken göbeğine kadar sakalına ve tüm değerlerine ayrı ayrı sıçtığım yobaz tarafından "kepaze" ilan edilen ben, dayaktan dayanacak gücü kalmadığı için polise "adam" babasını ve "adam" abisini şikayet ettiği ve "adam" polisler tarafından eve yollandığının akşamı o "adam"ları doğuran öz annesi ve geri kalan "adam"larca öldürülen, evin girişine gömülen ve cesediyle senelece yaşanan medine, hiç doğmaması gereken bir gen artığı tarafından tecavüze uğradıktan sonra katledilen ırmak, aşırı "adam"lık mağduru kediler, köpekler ve hatta ördekler; adamlığın ağaçtan toplandığı, yağmur olup gözyüzünden aktığı bu topraklar üzerinde sizin gibi sikko "adam"lardan, eril söylemlerinizden, tahakkümünüzden ve inşa edilmiş hiyerarşilerinizden ve kendi adıma konuşuyorum ama en çok sizi doğuran ve bu hale getiren, pisliğinize pislik katan cümle kadınlarınızdan, analarınızdan, karılarınızdan ayrı ayrı tiksiniyoruz.
bizimkiler adam, onlar erkek doğururmuş. "çocuk"tan bahsederken konulan şu ayrım ağzınızdan içeri girsin. -
48. rte 1994'te ibb başkanı olunca yapılan röportaj
1994'te yapılmış olmasına rağmen;
- halk, malum şahısların ve sempatizanlarının amaçlarının ne olduğunun çok net farkında.
- bugünlerde yapılan röportajlara göre çok daha bilinçli görünüyorlar. yaşlısı, genci röportaj yapılan herkes son derece düzgün bir türkçe ile konuşuyor. (başlarına üşüşen garip tipler de yok)
- röportajı yapan kanal trt. şimdilerde böyle bir röportajı yapabilme ihtimalinin %0 bile olmadığı kanal.
üzücü, hem de çok.
edit: iki paralık şerefi olmayan haysiyet yoksunu aktroller yine çok geçmeden yerlerini almış. ulan gelmişinizi-geçmişinizi sikeyim sizin ya. -
49. 19 temmuz 2017 evden atılan öğrenci
ön edit: şimdilik kalacak yer bulmuştur. sözlükte durumu hassasiyetle karşılayan ve destek olan/olmayan herkese teşekkürler. şu an için yazacaklarınız, zaten yeterince yorgun düşen arkadaşımı daha da yormakta. kalınacak yer bulunması için açılmıştı bu başlık, öyle de kalırsa sevineceğiz. artık bu konu hakkında yazmayın lütfen; dediğimiz gibi odak noktamız kalacak yer bulmasıydı.
ailesinin zorlamasıyla lys tercihlerine hukuk yazmak istemediği ve bu bölümde okumak istemediği için evi terk eden kişidir. kendisi cannibal lecter adlı yazardır ve şu anda konya'da kalacak yer aramaktadır. konuyla ilgili daha önce yazdığı yazıları kontrol edin lütfen.
telefon şarjı bitmek üzere olduğu için şu anda sadece aramalara cevap verebilir. konya'da anıtın orada bekliyor, lütfen konya'da olan sözlükçüler yardım ediniz.
tel no: (bulunduğu için bu bilgiyi kaldırıyorum).
şimdiden teşekkürler.
edit: yazar arkadaşların takıldığı meseleler için; kendisi fikirlerinden ödün vermek istemediği ve hukukta mutsuz olacağını düşündüğü için ailesi tarafından evinden ikinci defa atılmıştır. bir an önce yardım edebilmek amacıyla evi terk etmek olarak yazmışım yazımda, kusuruma bakmayınız. hepimiz aynı tercih dönemlerinden geçtik, ancak aile dayatmasıyla tercih yaptırmak bir ruhun kaybolması, asla söz sahibi olamaması demektir. arkadaşım sadece bunun savaşını verdiği için bile takdir edilmelidir.
edit 2: durumun ciddiyetini aktarmak için kendi yazdıklarından birini kopyalamak istiyorum. o da tercih listesini son saniyede değiştirme uyanıklığını düşündü tabii ki, ancak kaçırdığınız bir şey var. kendisi fikirlerini savunmaktan vazgeçmeyen bir kişi, hal böyleyken de bu hareketi doğru bulmuyor. şu yazdıklarını bir okuyun, lütfen. tamamen bilinçsiz ebeveynliğin kurbanı. -
50. %70'i aşağı sarkan halının düşmemesi
(bkz: sandalye)