Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. tsk mensubu personellerin skandal videosu

    uçucu personelin sözleşmesinde bir takım maddeler vardır. mesela üniforma üzerinde iken sigara içemez. üniformanın ağırlığına yakışmayan hareketlerde bulunamaz ve hatta belirlenmiş çanta ve valizler harici bir poşet dahi taşıyamaz. yaparlarsa ciddi sonuçlar ile karşılaşırlar.

    neden yapamazlar? çünkü o kurumun koruması gereken bir itibarı vardır. ve o üniforma, o kurum demektir.

    bu insanların eğlenmesine, eğlenceli videolar çekmesine hatta abartmasına karşı değilim. isteyen, istediğini yapar. isterse patates kızartsın; isterse altına sıçıp, bokunu yüzüne sürsün. bana ne?

    ama o üniforma üzerlerinde iken binlerce yıllık geleneği olan türk askerini ve ordusunu temsil ediyorlar. o üniforma üzerlerinde iken vakur olmak zorundalar. o binlerce yıllık geleneğe bağlı olmak zorundalar.

    çünkü o gelenekler bozulursa, o asker şehit olur.

  • 2. ekrem imamoğlu'nun en net itlik yapmıştır videosu

    ses niye üst üste binmiş anlamadığım video.

    bence en net montajlı video olmuş bu. fetö taktiklerine devam.

  • 3. 100 kadından yeni nafaka tasarısına karşı çağrı

    meydanlarda kadın erkek eşittir dersin kim bilecek

    şurada uzun uzun yazıyorum. sabah kalkınca düzelteceğim. eklememi istediğiniz bir şey olursa mutlaka yazın.
    bahsi geçen kanun tasarısında kesinlikle çocuk nafakası yer almıyor. yani ısrarla bunu belirtip mağduriyet çıkartmaya çalışıyorlar ama durum öyle değil.

    1- çocuklara nafaka kesiliyor mu? hayır, kesilmiyor. sadece kadınlara verilen ömür boyu nafakanın süresi kısalıyor.

    2- nafaka tamamen mi kalkıyor? hayır, tamamen kalkmıyor. sadece süresiz nafaka olayı kalkıyor.
    süresiz nafaka nedir? birkaç ay süren evliliklerde bile ömür boyu nafaka ile erkeğin ölene kadar finansal köle haline getirilmesidir. bu nafakayı ise ortadan kaldıran tek bir süreç vardır o da başka bir evlilik. peki kadınlar böyle bir nafakadan vazgeçmemek için ne yapıyor dersiniz? evlilik dışı ilişki. yani senin verdiğin parayı sevgilisiyle eziyor. ek olarak aile yapısının da bozulmasına yol açıyor.

    3- kadın-erkek eşitliğini her fırsatta vurgulayıp hatta kadınların her şeyi erkeklerden daha iyi yapabildiklerini iddia eden sözüm onu feministler neden erkeklerin finansal köle olmasını istiyor? çünkü feminizm özünde kadın-erkek eşitliğini savunan bir ideoloji değildir. eğer öyle bir ideoloji olmuş olsa ismi "feminizm" olmazdı. kelime köken olarak latince kadın anlamına gelen femina'dan gelmektedir.

    4- peki bütün feministler bu şekilde erkekleri finansal köle yapıp (bkz: am benim dilletirim bag benim belletirim)diye çığırtkanlık yapmaktalar?
    ilk feminist hareketler aslında çok mantıklıydı. bu hareketleri desteklememek bildiğin yobazlık olurdu. neydi bu hareketler? çalışma hayatına girme, seçme-seçilme, eğitim görme, sokaklara çıkabilme, mal gibi alınıp satılmama vb.

    mesela ikinci dünya savaşı döneminde feminist hareketler zorunlu askerliğin kadınlarda da olması gerektiğini savunurken şimdi hiçbir feministi böyle bir dava için göremeyiz. feministler çalışma hayatında olmak yerine erkeği sömürmek, erkeğin paralarıyla gezip tozmak istemekteler. saat 15.00-17.00 arası herhangi bir orta ve üstü mekanlara gitseniz görürsünüz. benim çevremde hapy moons ve big chef var ne zaman gitsem beşerli onarlı grup halinde görüyorum. hiç şaşmıyor. neyse konumuza gelirsek bu feminist düzen neden değişti?

    5- feminist dönemler genelde 4 dalga halinde incelenir. (bir suser 3 dalga üzerinden incelenir demiş ama maalesef eskide kalmış. biraz daha okuma yapmasını diliyorum. https://en.wikipedia.org/wiki/fourth-wave_feminism) ilk dalga klasik oy verme, seçilme, çalışma hakları gibi temel insanı ihtiyaçlardı. daha sonra bunlar hızlı bir şekilde gelişti. son dönem 4.dalga feminizmi ise işte bu melis alphan gibi kanser insanları yarattı. bu kanser tipler kapitalizmin pompaladığı bütün boku önümüze koyar. göçmen karşıtlığına kafa tutar ama kendileri göçmenlerden arındırılmış steril ortamlarda yaşar. neyse konudan tekrar sapmayayım. işte kapitalistler burada evlere kapatılmış, toplumdan uzak yoğun bir nüfusa sahip kitleyi kaybetmek istemediler. o yüzden eşit iş, eşit maaş, oy hakkı gibi hepimizin destekleyeceği haklardan olayı çıplaklığa ve bedene indirgediler. içini boşalttılar. artık kadınlar toplumun her tarafında varlar fakat varlıklarını pahalı takılara, pahalı makyaj malzemelerine, kıyafetlere indirgiyorlar. çünkü kadınları bu şekilde etkilemek erkeklerden çok daha kolay. hiçbir ağır sanayide kadın yoğunluğunu göremezsiniz. kendileri her fırsatta eşitliği savundukları halde madenlerde çalışmayı savunamaz. (madenlere kadınların inmesi yasaktır. çıkıp birkaç tane ofiste çalışan maden mühendisi örneği vermeyin, kalbinizi kırarım) ya da kömür ocaklarında kadın göremeyiz. bunlar da eşitliğe aykırı ama onlar bu eşitliği her zaman tek taraflı kullanmışlardır. yeri geldiği zaman erkeklerle tamamen eşitiz yeri geldiği zaman ise fiziksel olarak onlardan güçsüsüz. eğer fiziksel olarak bir ayrım varsa zaten %100 eşitlikten söz edilemez. hatta hiçbir insan diğeriyle eşit değildir. cinsiyetten dahi bağımsızdır. mühim olan kanunlar karşısında eşit olmaktır. mühim olan adalet kavramı sizi de bir erkek kadar ciddiye almalıdır. bunun savaşını vermek yerine hiçbir şey üretmeden, erkeğe parazit olmayı mücadele sanmış durumdalar.

    6- sırf haklı çıkmak için sürekli bir çarpıtma işine giriyor bunlar. çocuk gelin mevzusundan bahsedilmiş. öncelikle çocuk gelin diye bir şey yoktur. çocuk istismarı vardır. ben bütün varlığımla bunun karşısındayım. siz neden karşısında olmak yerine belirli bir para karşılığı çocukların tecavüze uğramasını normalleştiriyorsunuz? öncelikle bu şekilde yapılan evlilikler yasa dışıdır. sadece imam nikahı ile evlilik tamamlanıyor. yani ortada yasal bir durum kalmıyor. ya uzatmayın işte. bu tür gerçek mağdurlara gitmiyor nafakalar. zaten mahkeme durumu 5 yılda bir toparlanarak karar verecek. hiçbir şekilde tasarıyı incelememişsiniz sırf "ehehe sevgilimle sevişirken eski kocamdan gelen paracıklar gitmesin" diye telaşa girmişsiniz. bu nafakadan çeken yüzbinlerce erkek var. çocuklarınızı silah gibi kullanıp erkeğin bütün haysiyetini yerle bir ettiğiniz gibi paralarını da cukka ettiğiniz yetti. bu yasa geçecek kardeş geçecek!

    7- bekaretini kaybetmiş kadına kötü gözle bakılıyor sosyal hayatta işlevi kalmıyor şeklinde mesajlar okudum. yani feministlerin yıllardır yapmış olduğu "bekaret önemli değildir" mesajı bir anda önemli hale gelir oldu. arkadaşlar bir karar verin lütfen. bekaret önemli mi değil mi? istediğinizle sevişir misiniz sevişmez misiniz? bütün bunlar mücadelenizin bir parçası değil mi? pankartlarınızdan, eylemlerinize kadar sürekli özgür cinsel yaşamdan bahsetmiyor musunuz? nasıl olur da bir anda "bekaretini kaybetmiş kadın işe yaramazdır" fikrini savunmaya başladınız? sırf haklı çıkmak için gerçekleri çarpıtmayı, kendi doğrularınızla çelişmeyi lütfen bırakın.

    ki her şeyi geçiyorum, evlenmeden önce o zaman bekaret testi yapılsın, nafaka sürecinde bu da etkili olsun, kızlık zarı dikimi falan da kayıt altına alınıp evlenmeden önce eşe bildirilsin. eğer yani nafaka sürecini bekaret belirliyorsa bu şekilde data oluşturulsun. saçma geldi değil mi? evet bize de "bekaretini kaybettiği için nafaka alması" saçma gelmişti. üzgünüm, neresinden tutarsak tutalım, bütün argümanlarınız elinizde kalıyor. judith butler'ın kitaplarını okumuş, makalelerini didik didik etmiş birisiyim. valerie solanas'un manifestosunu bile detaylıca inceledim. feminizmin ne olduğunu emin olun sizden daha iyi biliyorum. bana bu şekilde çomar argümanlarla gelmeyin yani. karşınızda 20 yaşında hiçbir boktan haberi olmayan, eğitimsiz birisi yok. çok cahilsiniz gerçekten. süresiz nafakayı savunan feminist diye bir tanım olamaz. bu oksimoron olur.

    8- eş baskısından ötürü çalışmayan kadınlardan da bahsedilmiş. öncelikle bu görüş artık afyon'da falan kaldı. çevremde böyle düşünen bir tane insan bile yok. şimdi tam tersi eşler çalışılsın isteniyor.

    hadi diyelim eşinin çalışmasını istemeyen bir kitle var. bu tür insanların oranı nedir? bunlar ne kadar evli kalıyor? 3 ay evli kalıp çalışmayan kadınla 20 yıl kalan kadın bir mi sayılacak? siz dediğim gibi sırf işinize gelen yerden olaya bakıyorsunuz. mutlaka ağır dramlar olmalı, erkek psikopat olmalı, tecavüzcü olmalı vs değil mi? kadın ise işsiz, güçsüz, eğitimsiz falan? içten içe kadınları ezik konuma indirgiyorsunuz. siz feministler gerçekten sorunlusunuz. güçlü kadınlar da var yahu!

    neyse tekrar konuya gelelim. eşinin çalışmasından rahatsız olmayan hatta iş hayatında onu destekleyen, gayet medeni olan erkekler de var hanımlar. bu erkeklerin bakış açısından niye olaya bakmıyorsunuz. tek hatası yanlış bir insanla beraber olmak. 6 ay evli kalıp, çocuksuz şekilde boşandıkları halde ömrünün sonuna kadar yüzünü bile unuttuğu kadına para gönderiyor. yani sizce de bir yasal düzenlemeyi haketmiyor mu? eğer varsa endişeleriniz, gelin birlikte süresiz nafaka olayını yıllık periyotlar halinde inceleyip yeniden düzenleyelim.

    mesela boşanmış bir çift düşünelim. sadece 2 yıl evli kalmışlar. herhangi bir şekilde çocuk falan durumları yok. evli çiftin yaşları ise 22 olsun. hani boşanmış kadının işe girme süresinden bahsediyorsunuz ya 22 yaşındaki bir kadın sizce ne kadar sürede iş hayatına girebilir? 1 ay? 1 yıl? 2 yıl? su süre içerisinde verilen nafaka yeterli değil mi? hanım kızımız herhangi bir markette kasiyerlik yaparak geçinemez mi? ya da eğitim aldıysa o konuda çalışarak geçinemez mi? neden 22 yaşında eli ayağı sağlam olan bir kadına 50 yıl boyunca ödeme yapalım? bakın işte sığ falan diye özel mesajla taciz ediyorsunuz beni ama gelin bu sorulara cevap verin. siz sürekli en kötüyü gösteriyorsunuz. tasarıda zaten bu en kötü senaryolara ilişkin çalışmalar mevcut.

  • 4. binali yıldırım super mario videosu

  • 5. ekrem imamoğlu'nun amcasının ölümündeki şok rolü

    fetöcülükten, pkk lığa, pontusluktan şu an ki durumu sözde ölüme sebebiyet vermede.
    bundan sonraki suçunu da dört gözle bekliyoruz.
    malum seçime 10 gün var. en az 5 suç daha yüklerler bu adama.

    ulan palu ailesi bu kadar şuç işlememişti.

    edit : godbless you black emperor nickli arkadaşımız bana http://www.haberdar.com.tr/m/?id=13062 linkini paylaştı.
    yayımlamak görevimiz olsun.

  • 6. çakırkeyif olmak için bira miktarı

    2-3 şişe yeterlidir. fazlası hipopotamlıktır.

  • 7. 13 haziran 2019 fenerbahçe anadolu efes maçı

    aynen kardeşim ergin ataman çok karaktersiz ama siz dünyanın en karakterli insanlarısınız. adamın sahaya kulaklıkla gelmesi bile batıyor size amk, ne karakterinden bahsediyorsunuz.

  • 8. en iyi alkol ve yemek ikilisi

    midye tava ve bira

  • 9. okurken güldüren ya da gülümseten kitaplar

    (bkz: benim de söyleyeceklerim var)

  • 10. beypazarı maden suyu

    san pellegrino, perrier ile neden karşılaştırılamayacağını anlayamadığım maden suyu. yok yani ikisi de topraktan çıkan mineralce zengin, şişelenmiş su değil mi bunların? yabancı malı olunca otomatikman daha kaliteli mi oluyor?

  • 11. bein sports'un türkiye'den çekilmek istemesi

    kendileri arap olsalar da bu bir türk zihniyetidir.
    nasıl mı? şöyle:

    öncelikle patlamış olmaları anormal değil.
    bu plansızlık, zayıf adama bol kıyafetler giydirme meselesi bizim uzun yıllardır süregelen bir alışkanlığımız.
    türkiye'nin neredeyse bütün sektörleri için aynı şey geçerlidir, çünkü zihniyetimiz bozuk. ağır şizofreniden muzdaribiz.

    - telefon mu istiyorsun? kredi çek al.
    - ev alamıyor musun? kredi çek bmw al.
    - kayda değer bir şeyler üretmek çok emek istiyor ve haliyle milli hasılan çok büyük değil mi? hemen sabır isteyen üretim projeleri yerine, kredileri dağıtıp halkın hoşuna gidecek, ekonomiyi büyütüp şişirecek (aslında büyüme değil, yani kaliteli büyüme değil) inşaatlara başla. (bkz: ayranı yok içmeye taht-ı revanla gider sıçmaya)

    burada ikinci saydıklarımız yapılmasın demiyoruz da önce sabit gelir kısmını ister bireysel ister ulusal bazda çözmen gerekir. ondan sonra zevk-ü sefa işlerine girersin.

    ikinciyi sabredemeyip illa yapmak istiyorsan da ilki (gelir getirecek yatırımlar) ile doğru oranda yapman gerekir.

    ***

    ha diyeceksiniz futbol bunun neresinde?

    2000 yılından itibaren alın türk futbolunu:
    kimler, hangi yıldızlar geldi gitti, ne paralar harcandı... milli servet...
    buna rağmen genel olarak türk takımlarının ne başarısı var?
    para harcamada 6. olduğumuz bile oldu, ama kulüpler sıralamasında ise 2018'de 10.'yuz. (harcama hususunda rusya ile yarışıyorduk, onlarda da aynı görgüsüzlük var.)

    beşiktaş, fenerbahçe, galatasaray ve trabzonspor kendilerini real madrid zannediyorlar. bu kulaklar "şampiyonlar ligi şampiyonluğu" diyen yetkililer duydu.

    bu ciddi bir hastalık arkadaşlar. kendimizi gerçekten barcelona, real madrid ile bir görüyoruz. öyle harcamalar yapmak istiyoruz. sanki götünün kılları ağarmış yaşlı oyunculara senede 5 milyon euro verince adam bizi avrupa şampiyonu yapacak?

    dünyayı izliyorsun: porto, benfica, ajax vs. gibi yıldız futbolcu fabrikası olan ve bizim gibi çakma değil, halis muhlis avrupalı olan (haliyle krediye ulaşım imkanları daha büyük olan) takımlar bile bizim gibi har vurup harman savurmuyor.

    bu tip kulüplerin başarılarını 20 yıla vurduğumuzda oldukça istikrarlı olan ve bizimkilerden çok çok daha başarılı olan bu takımlar bile ağırlığı ucuz ve genç oyunculara verirken biz kendimizi ne zannediyoruz da onlardan 1/2 ila 1/5 oranında daha az olan kişi başı milli gelirimiz ile elimizdeki kıt kaynakları böylesine boş harcıyoruz?

    tüm bu harcamalara rağmen elimize ne geçiyor?

    tüm sezon hakem tartışmaları. gerçekten de bütün takımların zaman zaman kayırılmaları ya da hakemlerin yeteneksizliği (bunu tartışmaya açmıyorum), sonuç olarak futbol izliyorsunuz ama futbol yok.

    güzel futbol? çok ender. yani diğer liglere oranla "güzel futbol yok".

    peki buna rağmen istenen para?

    tribüne gitmek için,
    forma için,
    ve konuştuğumuz mesele olan beinsports tv için her birine asgari ücretin 1/15'ini falan veriyorsun.
    bir ay içinde üçünü alsan maaşın 1/5'i uçuyor. ki tv olan 1/15 her ay yazılıyor.

    yani yayıncı kuruluşun kar etmeyi beklediği halkın durumu bu...

    ve bu ülkenin nüfusu, yani türk insanı bir avrupalıya göre çok daha fazla asgari ücrete muhtaç.
    yani nüfusun büyük bölümü asgari ücrete yakın ücret atlıyor; ortalamayı bırakın, medyan asgari ücrete yakın.
    bu zaten büyük bir iktisadi problem de, bu kadar düşük medyan ile halktan hizmetler aracılığı ile büyük para koparman zor.

    durumu böyle olsa bile, aklı başında bir halk söz konusu ise:

    bu gelir seviyesinin hakkı futbolun çok daha ucuza oynanması, türkiye liginin harcamalarının daha çok belçika, polonya, sırbistan, ukrayna ligi seviyelerinde olması ve ülkenin dışarıya milyonlarca birim döviz (euro-dolar) çıkartmak yerine, ülkenin elindeki en büyük maden olan 80 milyon insandan oyuncular bulup, onları dışarıya satıp içeriye milyonlarca birim döviz almasıdır.

    ama biz ne yapıyoruz?

    bir derde deva olmayan zevkimiz (futbol, ama kötü futbol için) ağır borçlar altına girip, gerekirse vergi borçlarını silip dışarıya daha da döviz çıkartıyoruz.

    her alanda yaptığımız gibi korkunç bir verimsizlik, korkunç bir aldatmaca.
    karşılığında aldığımız hiçbir şey yok. var elbette ama ödediğimiz bedele oranla aldığımız hiçlik diyebiliriz.

    böyle bir ligin dünyaya pazarlanması mümkün mü?

    kim neden bunu izlesin?

    sen dünyaya açılamayan bir ligsen yayıncı kuruluş içeriden kazanmaya bakacak. kazanamıyorsa da gitmek isteyecek. çok normal.

    ***

    işte biz kıçımıza alacak donumuz yokken kulüplerimizi pohpohladığımız, hatalarını görmediğimiz için bunlar böyle harcamalar yapabiliyorlar. ve karşılığında hiçbir şey alamıyoruz. marjinalini bıraktım, ortada bir fayda yok. verimsizlik had safhada. iğrenç futbol, iğrenç tartışmalar...

    geleceği ipotek altına alıp verimsizliğin dibine vurmak artık türk halk kültürü oldu.

    işte yayıncı kuruluş da bu halkın coşkusuna, o dönemki ekonomik stabiliteye bakıp "bu ülkeye yatırım yapılır, halk futbolu seviyor" demişti ama türkiye'de bazı şeyler çok hızlı değişiyor. halkın alım gücü düşüyor, kulüplerin de düşüyor ve üstte saydığımız nedenlerle bu lig yurt dışına pazarlanamıyor.

    şimdi bu ülkede kafa başı gelir de düşükken, yani halk kulüplere büyük katkı yapamıyorken, o kulüplere reklam veren firmalar veya yayıncı kuruluşlar mevzubahis harcama yapamayan kitleden nasıl para kazansın ve neden kulüplere para döksün?

    reklam bütçeleri biraz ölçülemez ve görecelidir ama ülkedeki genel ekonomi sarpa sarınca bunlar batmaya başlar. yayıncı kuruluş ise direkt olarak enflasyona vs. oranla yayın ücretlerini yukarı çekemiyorsa, zararları daha fazla çıkıyorsa ne yapabilir ki?

    olay beinsports, skysports meselesi falan değil...

    olay bizim kendimizi çok büyük zannetmemiz, çok yukarıda görmemiz ve gelirimiz yokken krallar gibi yaşamak istememiz. (ancak bunu yaparken arapları da kandırmamız çok iyi sjksjksjks). araplar da bizim gibi baloncu toplum olduğu için çok idrak edememişler balonun patlayacağını. olur öyle şeyler...

    neyse bunlar gider, başkası gelir vs. onu bilemem.
    ama bizim ülke olarak her alanda ayağımızı yorganımıza göre uzatmamız gerekiyor. önce kazanç, sonra harcama. önce borçlanma ve harcama, sonra kazanırız kafası değil, bu olmaz. olmasın. yeter artık...

  • 12. fatih portakal

    bir muhalif olarak bunu ve ekürisini hiç bir zaman sevemedim.

    neden?

    çünkü objektif görünmeye çalışan ama gözlerini müthiş bir habercilik hırsı bürümüş samimiyetsiz kişilikler olduğunu düşünüyorum her ikisininde.

    sadece iki örnek veriyorum.

    ismail küçükkaya; bir kadın pazarcıyla reklamı dönüyor, kadın emekçiye saygıdan, sevgiden bahşediyor sürekli haberlerinde ama öte yandan karısına şiddet uyguluyor.

    fatih portakal; medyanın özgür olmamasından bahsediyor, bir tek özgür basın kendileri gibi davranıyor ama irfan değirmenci malum sebeplerle işinden olduğunda bir kere olsun bu durumu habere konu yapmadı, bir kere olsun bunu eleştirmedi ve hala eleştirmiyor.

    velhasıl bunlara güven olmaz, benden söylemesi.

  • 13. cahillerin eğitimlilerden daha iyi olduğu konular

    sohbet açabilme kabiliyeti.

  • 14. türk erkeği diş fırçalamıyor

    "kirli donu çevirip ters giymek" allahım bu ne kadar güzel bir çözüm. artık donlarımı 2 kat daha uzun süre giyebileceğim. teşekürler ekşi sözlüğün güzel insanları.

  • 15. kanser hastasına yardım kampanyası

    saçma sapan başlıklar yerine gündem olması gereken başlık.

  • 16. türkiye s-400'ü alacaktır demiyorum almıştır

    iddia:

    "alınacak üç beş batarya amerika'yı durduramaz."

    gerçek:

    durdurur güzel kardeşim. adamların kamuoyu bizimki gibi değil. bırak s-400 tarafından düşürülecek uçağı iki tane askeri ölsün ayağa kalkar amerika kamuoyu. bunu göze alamazlar. yoksa biz de biliyoruz adamlarda bir sürü uçak var, bir sürü füze var, uçak gemisi var. ama zayiat verecek göt yok. kurtuluş savaşı zamanında koca ingiltere anadolu'ya nasıl ordular gönderememiş, mustafa kemal atatürk ingiliz ve fransız halkının savaştan bıkmasını nasıl kullanmış bir onu öğrenin isterseniz.

  • 17. 12 haziran 2019 melih gökçek'in skandal tweeti

    23 yıllık hezimetinin 1.5 ayda temizlenmesini bekleyen arkadaş. valla helal olsun

  • 18. torku'nun üretimi durdurduğu iddiası

    ülkeninin öyle yada böyle üreten ve istihdam eden firmalarının batışına sevinen yavşak bir güruh olduğunu acıyarak izliyorum

    edit:

    torku'dan sevindiren bir açıklama gelmiş. güçleri kuvvetleri bol olsun.

    bizler biliyoruz ki ülkede üretmeyi şiar edinmiş her müteşebbis ; din , dil, ideoloji farkı gözetmeksizin her birey için önemlidir.

    siyasal ortamlarda ülke insanının üretmediğinden yakınıp veryansın eden iktidar deviren tipler ne çelişkidir ki ülkenin sanayaicisinin batmasından zevk alıyor.

  • 19. kısa kollu gömlek giyen erkek

    normal davranış sergileyen erkektir. kamu çalışanı kadınların sıcak oluyor diyerek tayt, askılı bluz ve terlikle geldiği yere ben kısa kollu gömlek ile gidince köylü mü oluyorum. müsade ederseniz giyebilir miyiz?

  • 20. nick'i o ö u ü içerenlerin genelde eşcinsel olması

    şükür kurtuldum hiç sesli harf yok. hafazanallah olaydı yuvarlak sesli bitmiştik. insan içine çıkamazdık

  • 21. 13 haziran 2019 ekrem imamoğlu açıklamaları

    şu an seçimle ilgili vaatlerini açıklıyor, muhteşem ötesi:

    • istanbul’da toplu ulaşım gece gündüz, 24 saat devam edecek. kimse, saat kaç olursa olsun, nereye, nasıl gideceğini dert etmeyecek. akıllı sistemleri aktif biçimde ulaşımın hizmetine sunacağız.

    • kentin trafiğinin yoğun olduğu saatlerde yük boşaltmanın saat kuralı getireceğiz. boğaz köprüsü’nden geçişlerde taksi ve dolmuşlardan ücretlerden ücret alınmaması için çalışma yapacağız.

    • şehir içinde kalan tem gişelerinin kaldırılması için girişimde bulunacağız. artık şehir içi bir yola dönüşen tem’de vatandaşlarımızın sabah-akşam ücret ödemesinin önüne geçeceğiz.

    • zamanını ve benzinini otopark yeri arayarak kaybeden vatandaşımıza da sözümüz var. öncelikle şunu söyleyelim, kimse kendi mahallesinde, sokağında ispark ücreti ödemeyecek.

    • aracını park eden herkes toplu taşımadan ücretsiz yararlanacak. transfer merkezlerinde 100 bin araçlık yeni otoparklar yapacağız.

    • yeşil alanlarla bütünleşik, toplu ulaşım ile entegre toplam 500 km uzunluğunda bisiklet yollarımız olacak.

    https://www.sozcu.com.tr/…umler-toplantisi-5134034/

  • 22. kefil olmayan kankanın dostum diye gezinmesi

    üzgünüm ama 60 milyar diyorsunuz. bu paraya sabancı bile kefil olamaz.

  • 23. ilk görüşte aşık olunan şehirler

    adana evet*

  • 24. özgür özel'in süleyman soylu tweet'i

    özgür özel, süleyman soylu'nun geçenlerde koç grubu'na göndermeli olarak attığı tweet'teki berberi ziyaret etmiş.

    ilgili tweet

    `"` süleyman soylu'nun yalanda nasıl usta olduğunu bildiğim için, vekilimiz @avtutdere
    ile sürekli tıraş olduğunu söylediği sultangazi'deki mahmut usta'ya geldim.

    kaç yıldır ne kadar sıklıkla geldiğini sordum. cevap şaşırtmadı:

    "ilk kez geldi, tesadüfen girdi, o gün tanıştık."
    `"`

    destek 2 : çaylak arkadaşımız @baldwin'in ricasiyla haksızlığa karşı sesini duyurmasına yardımcı olalım çağrısı
    destek : işitme cihazı çalınan arkadaşımız için yardım kampanyası yapılsın çağrısı

    edit3: bazı arkadaşlar okuduğunu anlamamak demiş onlar için dil kuralları aşağıda, bunun dışındaki eleştiriler için ise; süleyman soylu berberin yıllardır ziyaret ettiği, esnafın tanıdığı olduğu algısını ismini, mekanını vererek yaratmaya çalışıyor. öyle algıya böyle ispat demek gerekir.
    edit : süleyman soylu: "ben tıraşımı yunanistan’da olmam
    türkiye’de, sultangazi esentepe mahallesi’nde, kahtalı mahmut usta’da olurum"
    olurum* geniş zaman
    türkçede, eylem kök ya da gövdesine –ir (ses uyumuna göre –ır, –ur, –ür ) ya da –er ( –ar) eklerinden birinin getirilmesiyle kurulan, eylemin belirttiği işin, oluşun, edimin vb. her zaman yapıldığını, her zaman yapılacağını ya da her zaman yapılmakta olduğunu belirten zaman; “bilir”, “alır”, “olur”, “ölür”, “söker”, “yapar” gibi.

  • 25. ekşi itiraf

    günlerimin çoğunu acıyla savaşarak değil, acıyı bastırarak, üstünü örterek ya da böyle bir şey hiç yokmuş gibi yaparak geçiriyordum.

    çünkü;

    girdiğin her savaşta kaybediyorsan,

    seni bilerek öldürmüyorlardır.

  • 26. 190cm kaslı sarışın yakışıklı kültürlü pilot erkek

    düşünsenize, pilot oluyorsunuz ve bu başlığa gelip 'kips ;)' yazaraktan birilerinin size yazmasını bekliyorsunuz.

    vallahi eğitilmezsiniz.

  • 27. 13 haziran 2019 levent'te yılan görülmesi

    normal olmayan durumdur. ekosistem maalesef mahvoldu ama yine de o yılanın oraya kendi kendine gelme ihtimali çok düşük.

  • 28. orgazmdan daha zevkli anlar

    hayatımın en az beş senesinin amına koyan, düğünümüze kısa bir süre kala beni aldatıp başkasıyla evlenen kadının, sözlükte içimi döktüğüm bir başlığa seneler sonra "dibi gördüm, uğruna çok şeyi göze aldığım adam beni aldattı" minvalinde yazdığı entry'ye denk geldiğim o muhteşem, harika ve fantastik an.

    beter ol amına koyduğum.

  • 29. suriyeli sığınmacıların tsk'da görev alması

    savaştan kaçanı, savaşması için orduya almak.

    (bkz: sadece türkiye’de yaşanabilen olaylar)

  • 30. ekrem imamoğlu'nun psikolojik üstünlüğü kaybetmesi

    binali yıldırım'ın seçimi kaybedecek olması kadar önemli değildir.

  • 31. gezegen satın alırken dikkat edilecek hususlar

    atmosfer takıntısı olan aramasın

  • 32. kafede yalnız oturan insanlar

    kafeye girer etraftaki 2 kişilik masalardan birini gözüne kestirip yerleşir (4 kişiliğe oturup yer işgali yapmak istemez işletme dostudur).masada yalnız olduğu sırıtmasın diye ceketini veya montunu karşısındaki boş sandalyeye asar.kahve söyler sigara yakar sanki 4-5 saat oturacakmış gibi kurulur eline telefonu alır biraz oyalandıktan sonra kahve gelir hızlı üç-beş yudumda kahve biter telefona biraz daha oyalanır “eee kahve de bitti ne işim var burada amk” der mekandan ayrılır.hepsi 20 dakika sürer.

  • 33. whatsapp'ta yazılı mesaj yerine ses gönderen insan

    etraftakilerin karşıdan gelen mesajı duymasını istemiyorsanız telefonu kulağınıza götürdüğünüzde telefonla konuşuyor gibi görünerek sesli notu sadece siz duyabilirsiniz. en azından iphonede bu mümkün.

    edit: androidde de mümkün imiş. bu özelliği bilmeyen epey vatandaş varmış. yağan teşekkür mesajlarınıza toplu olarak; rica ediyorum.

  • 34. windows 10

    (bkz: #91216135)
    windows'un apple'da ki karşılığının ios olduğunu sanan dallamaların çöp diye nitelendirdiği işletim sistemi. bir de uzun uzun yazmış amk malı, bilgisayar alacaksanız ios alın diye. o ios değil de macos olmasın?

  • 35. dolmuşta ineceğim deme şekilleri

    benim duyduğum en enteresan istek şu şekilde vuku buldu;

    " yirmi metre sonra inebilir miyim..!!! " dedi adamın biri.

    şöför kapıyı açtı , "abi 22 metre oldu ayarlayamadım idare et " dedi. *

  • 36. kıyıya vuran çocuk cesediyle dalga geçmek

    vicdanı anasının amında kalan bir şerefsizin twitidir.

    suriyelileri sevmem ama çocuk lan bu. çocukların dili, dini, ırkı, cinsiyeti olmaz. hiçbir şekilde ayrımcılık yapamazsınız. çocuktur onlar. çocuk çocuk çocuk!

  • 37. mağazada açtığı kazağı katlayıp koyan müşteri

    aynı zamanda yaya geçidinde yol verir,
    vergilerini zamanında öder,
    araç kullanırken sinyal vermeye özen gösterir,
    hizmet aldığı kişilere(garson,kasiyer vs.) teşekkür eder.
    bankamatikte,hastanede sıra beklenen yerlerde kimsenin hakkını yememeye dikkat eder,
    işe torpille girmeye çalışmaz,
    faturalarını zamanında öder ,
    dini konularda ve diğer konularda fanatik değildir.
    vs.vs. liste uzar gider.
    ancak nüfusun yalnızca yüzde beşi kadardır.

  • 38. binali yıldırım'a oy vermeyeceğim çünkü

    çünkü kendisini bile yönetmekten aciz, kendisini bile başkaları yönetiyor. istanbul'u ha binali'ye teslim etmişsin, ha rum ortodoks ekümenik patriğine teslim etmişsin, bir farkı yok.

  • 39. wc'nin türkçede karşılığının olmaması

    tuvalete gidiyorum demenin nesinden utanılır anlamam, tuvalete gidiyoruma kıkırdayanlar işeyip sıçmıyorlar mı?
    tanım : ilginç tespittir hiç bu konuda sorun yaşamadım ancak başlığı ve entry okuyunca artık kafama takıldı bu durum, izin isteyip sıç sıçabilirsen şimdi...
    edit : imla
    edit 2 : şunu da şuraya ekleyelim bokundan iğrenenlere gelsin

  • 40. engelli twitch yayıncısıyla dalga geçilmesi

    twitin altında yine klasik "asıl engelli sizsiniz, engellileri görmüş olduk" tarzı yorumları okuyup yine kahroldum.
    tamam anlıyorum, nefretinizi dile getiriyordunuz da "engelli" olmayı küfür olarak kullanıyorsunuz. niyetiniz kötü değil ama yapmayın allaşkına...

  • 41. erkek annelerinin hayalindeki gelin adayı

    bir anne neden uzun bacaklı, büyük memeli gelin ister ki diye düşündürtür.

    gadın analarımız öyle fedakar ki oğlunun cinsel hayatının kalitesini bile gözetiyor.

    (bkz: kutsal annelik makamı)

  • 42. iki kadınla birden sevişeceklere tavsiyeler

    önce kadın olduklarına emin olun.

  • 43. suriyelileri istemeyen ırkçı faşist türk

    buyur bana mı seslendin genç!

  • 44. 15 temmuz'un faydaları

    tiyatro adlı güzide sanatı hatırlara getirmiş olması.

  • 45. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    karşılıklı şarkı önerisi için yazabilirsiniz.

  • 46. avrupalıların kötü özellikleri

    hizmet sektorunun yerlerde olmasi: nerede bizdeki gibi 4 donen elemanlar.
    ayrica yemek kulturleri de bok gibi. bir insan hayati boyunca her oglen sandvic yer mi amk

  • 47. türk televizyon tarihinin en saçma yarışması

    adını hatırlamıyorum da, az ünlülerin ve ünü unutulmaya yüz tutmuş olan ünlülerin çok ünlü olmak için aç kaldıkları, saçma sapan kavgalara giriştikleri, artistlik yaptıkları bir yarışma vardı. dominik'te falan geçiyordu. iyi bir aday olabilir bu başlığa.