tek pusula olduğundan ve işlemlerin kısa süreceğini düşünen vatandaşın gün içinde kullanmak istemesinden dolayı erken saatlerdeki kullanım düşebilir. bunu söylemek için çok erken, 14 mayıs seçiminde de sandıklardan yoğun bir katılım olduğu ve rekor gelebilir söylentileri gelmişti ama sonucunda gördük ki öyle bir şey olmamıştı. bu saatler için çok erken yorumlar yapılmamalı.
edit: sabahtan beri çok eleştiri ve mesaj aldım bu entry yüzünden ne oldu arkadaşlar verilere göre katılım çok düşük mü kaldı? özellikle sandık hacmi daha boştu ya diyen arkadaşlar beni çok güldürdünüz geçen seçimde sandığa kitap gibi zarf attınız bu sefer ise bir sayfa zarf attınız. bunu da idrak etmedikten sonra da size gülmek dışında bir şey yapamadım.
launchpad29 profili
-
28 mayıs 2023 seçimlerinde düşük katılım olması
-
yüksek faiz uygulansaydı ülke iflas ederdi
kimse yüzde 80 faiz verin demedi ki böyle bir açıklama yapılıyor. enflasyonun ilk yükseldiği zamanlar reel faiz oranını azıcık yukarı artırmak bile bu enflasyon sarmalına girmemizi engellerdi. ülkede %20 faiz varken bir anda doları yükseltip faizleri indirirseniz o enflasyon size bir yıl içinde tuik masalına göre %80 olarak geri döner. seçim zamanı koltuk kapmak için de realiteden uzak açıklamalar duymak insanı çileden çıkarıyor.
-
22 ocak 2022 sivasspor fenerbahçe maçı
türkiye'de oynanan şeyin artık futbol olmaktan çıktığı maçlardan birisi daha. anadolu takımında kendine futbolcu diyenler her temasta yerde yaralanmış gibi taklalar atarlar, sonra hakem oyunu durdurup yanlarına gidince de ayağa kalkarlar biz de bu saçma şeyi izlemek zorunda kalıyoruz. anadolu takımlarının bu yaptığını hakemler öyle bir yere getirdi ki artık yerde yatan adamlar arası birkaç dakika futbol görebiliyoruz. geri kalan zamanda hep yerde birileri var.
-
sergen yalçın
bazı maçlarda gol geliyorum diye bağırır. kasımpaşa maçinda gol geliyorum dedi, şarkı söyledi, uzun hava söyledi üstüne kısa hikayeler ile anlattı yetmedi masala çevirdi en son manas destani gibi iyice uzayan bir yapıya dönüştü ama sergen yalçın yine de maçı okuyamadı. eee bu kadar uzun süre okuyamayan adama da artık elveda deme vakti gelmiştir.
-
recep tayyip erdoğan'ın netflix telaffuzu
prompter kullandığından orada okunuşunu yazsalar iyi olurmuş, çünkü rte orada yazanları okuyabilen bir başkandır. burada ise anladığım kadarıyla daha önce bu kelimeyi ve şirketi hiç duymamış, kendisi izole bir dünyada yaşıyor ve sadece a haber ile türk padişah dizilerini izlediğinden de bilmemesi çok doğal. üstüne ekranda karşısına gelen kelimenin eski hatıralarında nextstar diye geldiğinden ve rte'nin kuşağının en iyi bildiği uydu alıcı markalarından birisi olduğundan direkt okurken neks ile başlamış gibi. olur öyle hatalar, kahvehanede tüm gün pişti oynayan dayılar da böyle hatalar yapıyor, millet kıraathanesinde bir açma bir çay içer unutur.
-
9 nisan 2020 imf başkanının türkiye açıklaması
eğer türkiye bu anlaşmayı yapmak zorunda kaldıysa demek durum tahmin edilenden daha kötüdür. çünkü rte ve tayfasının tüm gücü kaynakları istedikleri gibi kullanmalarından geliyor ama imf ile anlaşma yaparsan adamlar gelir ve senin tüm gelir, giderlerini inceler ve o yaptığın fahiş garanti ödemeli yap işlet devret işlerin hepsini sonlandırır. sonra sen de milletin bi tarafına koymak için gelişen o çakma holdingleri besleyemezsin. vatandaşı olarak öyle bir duruma geldik ki gelirlerimizin üzerine haince çökmüş yolsuzluğun inanılmaz boyutlara geldiği bir oluşumdan kurtulmak için imf gibi bir canavarı bile çok az da olsa olumlu bulabiliyoruz.
eğer haber doğru ise bir lafım da yandaş holdinglere; her adımınızda her hatanızda size milyarlarca krediyi, ötelemeyi bir çırpıda düşük faizlerden veren o devlet bankalarını unutun. ağlamaya başlayın.
edit: arkadaşlar, herkes bunun stand by anlaşması değil koşulsuz bir destek olduğundan bahsetmiş ve bu konuda mesajlar yollamış, onlara da söylediğim gibi net bilgi olmadığından bir şey demek mümkün değil ama bizim hükümetimizi tanıyan ab'nin suriyeli sığınmacılar için söz verdiği yardımı hala neden yapmadığını düşünün. merkel ve ab yetkilileri daha önce verilen yardım paralarının farklı yerlere aktarılmasından dolayı bu parayı yollamadılar. imf'nin de aynısını yapmayacağı ne malum, çünkü adamlar şeffaf ekonomik yapıya sahip ülkelere davrandığı gibi bize davranmayabilirler. paranın ekonominin işleyişine göre faydalı şekilde fonlanması için belirli tavsiye nitelikleri de olabilir. yoksa bizimkiler o parayı alır, garanti geçiş paralarını öder, üstüne kanal istanbul projesi için yandaş holdinglere yine kaynak olarak aktarır. halkına da kolonya benim hediyem, güle güle sür bir taraflarına diye mektup yollar. -
bein sports'un ödeme yapamayacağız açıklaması
müşterilerden hala yüzsüzce para tokatlamaya devam eden şirket, ödemesi gereken parayı ise ödemeyeceğini söylüyor. böyle komedi görmedim, şimdi üyeleri bana maç yayını vermiyorsun ben de sana ödeme yapmam dese avukatları ile beraber binlerce insana taahhütünüz var icra yollarız diyecek olan araplar, kendi ödemesi gereken yükümlülüğe ise ödemeyeceğiz diyorlar.
-
cüneyt çakır
gözlerinde bozukluk yok. serdar yapınca görmüyor ama serdar’a yapıldığında görüyor. asıl sorun da bu.
-
uefa ülke puanı
mal mal konuşuluyor insanlar iyice cahilleşti. adam gelmiş, uefa grubunda beş maçta 4 yenilgi alan beşiktaş taraftarı da laf ediyor ya en fazla ona gülüyorum diye açıklama yapıyor. şu anda olan ve tehlikenin oluşmasının en az sorumlusu beşiktaş. anlamıyorsunuz bir türlü bu uefa ülke puanı ile sıralama düşmemizin sebebi bu yıl yaşanan olaylar değil, uefa anlık başarılar ile bu iş olmasın diye zaten son 5 yıl oluşan performansa dayalı bir sistem geliştirdi. uzun yıllardır da bunu kullanıyor.
okuma yazma bilmeyen ve anlamak istemeyenler için yine de yazalım, belki anlamayanlara da birileri bunu öğretir.
son beş yılda beşiktaş'ın topladığı puan 53
son beş yılda fenerbahçe'nin topladığı puan 31,5
son beş yılda 3 senesinde şampiyonlar ligine direkt katılıp ekstra puanları alan galatasarayın topladığı puan 23,5...
daha fazlasını söylememize gerek var mı? tek başarılı olduğu senenin de puanlarını kaybettiler, direkt şampiyonlar ligine katılamasalar belki de 10 puan bile alamayacak takım taraftarı gelip burada bu sene başarısız olan beşiktaş takımına saldırıyor. son 32 maçta iki galibiyet almışsın. uzun seneler önce aldığın ve hepimizin gururlandığı kupadan beri bu sene kendi sahanda kalene gelen 10 şuttan sadece birisini yediğin maçtan sonra spor gazetelerinden birisi terim aşığı olarak bunu zafer gibi göstermiş, en son bunu 80lerde yapıyordu spor gazeteleri ve millete bok atıyorsunuz. saçma işlere girmeyin bakın yukarıda son 5 yılda 3 büyüklerin topladığı puanları yazdım. öyle işkembeden sallamayın artık. -
şenol güneş
klasik şenol güneş işte böyle bir adam. a planında tutturursa çok iyi teknik direktördür ama sistemde azıcık ceza ve sakatlık ile sorunlar yaşanır ve planını değiştirir üstüne bu plan tutmazsa sapıtır.
fransa maçında naptı, a planı tuttu, muhteşem bir oyun sergiledi takımı ve bu maça çıkarken iki sakat ile çıkmak zorunda kaldı.
şimdi tek tek bakalım kimler gitmiş ve kimler girmiş yerine; mahmut ve cengiz sakat olduğundan kadroda değil bu sebeple ozan ve hakan'ı oynatmış. fransa maçında hasan ali ile iyi ikili olan kenan'ı sol açıktan sağ açığa atmış cengiz yok diye ve sol açığa fransa maçında göbekte üçlü olarak iyi oynayan irfancan'a vermiş. hakan'ı da bazen göbekte bazen irfan ile değişmeli kullanmayı düşünmüş hatta üç oyuncunun da değişeceği bir plan ile sahaya çıkmış.
maç başlıyor ve önce mahmut olmadığından yerine oynayan ozan'ın kaçak güreşmesi ve topu aldığında da yaptığı basit hatalar ile takım ileri çıkamıyor ve bu durumda göbekte olsa takımı rahatlatması muhtemel irfancan sol açıkta beklerken hakan çalhanoğlu ise o işlere hiç girmiyor. bu yüzden takım ilk yarı boyunca komple stoperlerden burak'ın kafasına şişirme yapıyor ve iki duran topla yenik duruma düşüyor.
ikinci yarı başlarken herkes ozan tufan oyundan çıkar, gerekirse irfancan-dorukhan ile ortayı kapatır olmadı oyuna girecek yusuf ile de orayı üçlü bir dinamikle kurtarırız diye düşünüyor, hakan zaten kanat ve 10 numara pozisyonunda eksik kaldığından da oraya yapılacak abdulkadir değişikliği ile oyunu karıştırıp maça tutanabiliriz diye düşünüyorduk.
peki şenol güneş napıyor a planında hata olmasına sebep olan iki yeni oyuncusunu değiştirmiyor ve sol açıkta fransa maçında iyi oynarken bir anda sağ açığa çekilen kenan'ı çıkarma yoluna geçiyor ama bir olumlu hamle ile yusuf'u ortaya çekiyor. böylece şimdi yusuf ile biraz top çıkarmaya başlıyoruz ama hala geri gelmeyen ve hücumda da etkisiz olan hakan sorunu yüzünden tek kanat ile oynuyoruz ve irfancan'ın soldan yaptığı ortalar ve oradan getirdiği dinamizm ile biraz olsun oyunda kalıyoruz. sonra şenol güneş'in aklına bu sağ kanatta biz eksik kalıyoruz benim elimde de abdulkadir var diye çok değişik bir fikir geliyor ve onu oyuna alıyor, çok mantıklı bir hamle ve helal olsun derken çıkanın irfancan olduğunu görüyoruz ve sahada hayalet gibi gezen hakan yine oyunda kalıyor.
bu arada oyun planı iyice bozulan ve yaptığı o iki maç başlangıcı hamle ile maçı kaybeden şenol güneş oyundan iyice kopup dorukhan'ı burak'ı desteklesin diye ileri yolluyor ve ikisine uzun top yapmaya başlıyor. dorukhan'ın olması gereken yerde ise üçlü orta saha oynarken bile hatalar yapan koca götlüyü tek başına bırakıyor. böylece maçın son anlarında defanstan ileri atılan toplar ve dorukhan'ın o topları almaya çalışması ve abdulkadir'in bile zıplayıp heykel gibi adamlardan kafa topu almaya çalışmasını izliyoruz ve sonunda şenol güneş güven'i oyuna alıp dorukhan'ın bunu yapamadığını anlıyor.
klasik bir şenol güneş'i uzun uzun anlattım çünkü 4 yıl boyunca bunun gibi onlarca maçını gördüm. şenol güneş yıllarca fatih terim ile kıyaslanır ve maç öncesi analizinde ve futbol bilgisinde kesinlikle fatih terim'den daha iyi bir teknik direktördür ama işte en büyük eksikliği şudur ki maç esnasında oyunu okuması felaket kötü bir hocadır ve çok inattır. yanlışından dönmekten nefret eder ki fatih terim eğer başlatığı 11'in hatalı olduğunu anlarsa 10. dakikada bile oyuncu ve sistem değiştirebilir şenol güneş ise sonuna kadar yanlışında devam eder ve aynı yanlışın defalarca yapıldığında doğruya dönüşmesini bekler. biz geçtiğimiz sezonun ilk yarısını tolgay-oğuzhan ikilisi ile geçirirken 26 puan toplayabildik ama devre arasına doğru ancak atiba-dorukhan hamlelerini zorunda kalıp yaptı ve ikinci yarı iyi bir ritm yakalayabildik. ozan ve hakan'dan da vazgeçmezse milli takımda da insanları kahredebilir. çünkü inat ederse herkesi değiştirir ama onları kazanacağım diye tüm maçları böyle geçirir. -
16 haziran 2018 peru danimarka maçı
maçı izlerken farfan'ın hala futbol oynadığını öğrenmiş oldum daha üzücü olan ise farfan'ın perulu olduğunu hiç bilmemem oldu.
-
26 nisan 2018 beşiktaş'ın yine sahadan kaçması
bu başlıkta fenerli taraftarların olaylar karşısında bakış açılarını gösterelim, trollün tekini de böylece ünlü yapmış oluruz belki.
beşiktaş sahaya çıkmış olsa, sike sike çıktılar derlerdi;
beşiktaş sahaya çıkmayınca, korktular kaçtılar derlerdi;
beşiktaş sahaya çıkıp bunları yense, tiyatro yaptılar dinlendiler bizi yendiler haksızlık diye ağlarlardı.
beşiktaş sahaya çıksa ve kaybetse, nasıl koyduk ama diye övünürlerdi.
yani diyeceğim şu ki bir fenerbahçeli her durumda kendini haklı çıkarmayı başarabilecek kadar yüzsüzdür. hadi bakalım, yakın maytapları kutlamalar başlasın, tff kupasında finale çıktınız. -
aykut kocaman
rakiplerimizin kaleyi bulan ilk şutları gol oluyor diye ağlamış, çoğu insan dikkat etmemiş ama beşiktaş deplasmanında oynamış olduğu iki maçta da kaleyi bulan ilk şutları gol olmuş takım hocasısın. hatta kupa maçında zaten iki şutun kaleyi bulmuş onlar da gol olmuş. bunu görmüyorsun da akhisarspor'un attığı şutu görmen çok tuhaf.
-
ricardo quaresma
elinizde q7 gibi bir adam varsa o lüksü oynatmak için 4 ciğere sahip 3-4 tane futbolcunuz olması gerekir. evinde anadolu takımları zaten yaslandığı için q7 etkili gözüküyor, şampiyonlar liginde diğer deplasman maçlarında da rakiplerin etkisizliğini kontralar ile açarken de q7 birkaç ortası ile yardımcı olmuş olabilir ama bayern deplasmanında 10. dakikada 10 kişi kaldığın bir maçta bu adamda ısrar etmek intihardır.
tarihe not düşülsün, büyük ihtimalle bu geceki maçın ikinci yarısında rakip yarı sahada ayağına sadece bir kez etkili top değmiş olabilir. o da 92. dakikadaki babel'e yapılan faul sonrası duran top. etkili kullandı derken de ortasını kalecinin kucağına yolladı. şenol hocası da hala oynatsın bakalım. -
alper ulusoy
penaltı denilen lens'in yaptığı harekette tüm yorumcular penaltı verilemez diyor, tolgay'ın eline çarptı denilen topta ise topun karın tarafından sekerek eline geldiği ortaya çıktı, golünü vermedi konya'nın dediği pozisyonda ise jahovic'in hamlesine herkes hemfikir.
maçın ikinci yarısında ise talisca'nın sarı kartı, ali turan'ın almadığı kırmızı kart, üzerine talisca'yı çeken ikinci stoperin görmesi gereken kırmızı kartı vermedi. bundan sonra lens'in çekildiği pozisyonda ise net penaltıyı ve kırmızı kartı vermedi. alın bakalım maçın anasını düzeltmiş hakem.
kronolojik olarak bunlar olduktan sonra da pepe'nin kafasından seken topun eline çarpmasını vermeyerek konyaspor'un penaltısını yedi, üzerine de maçın içine edince beşiktaşlı futbolcuların böyle yönetime böyle davranırız ayağına 97. dakikada caner'in hasiktir der gibi yaptığı pozisyonu izledik.
konyaspor aleyhine yapılan iki pozisyon da maçın sonlarında yaşanmış. diğer tartışmalı pozisyonların hepsinde ise beşiktaş aleyhine kararları ile maçın içine etmiş burada hala renkli takım taraftarları konyaspor'un golünü ve penaltısını vermedi diyorlar.
zaman sırasına göre yaptığı tüm hataları ve tartışılan pozisyonları yazdım. hala bunu söyleyen insanın objektif olduğuna inanamam. bu hakeme devre arasında birileri telefon etti, buna çok eminim ve ikinci yarıdaki tüm kararları irdelenmeli bu adamın. çünkü ikinci yarıda verdiği kararların %90'ı yanlıştır. ilk yarıda tartışmalı pozisyonları doğru gözlemleyebilen birisinin ikinci yarıda bu kadar hatalı kararlar vermesi araştırılmalı.
edit: bakın iddia ediyorum bu adamın devre arasında telefon numarasından yapılan görüşme kayıtları ortaya çıkarılsın ve ne konuşulduğu dinlensin tüm olay çözülür. çünkü bu adamın devre arasında birileri ayarlarını bozdu. ilk yarıdaki tartışmalı pozisyonlarda yorumcuların hepsi hakemi çoğunlukla haklı görürken ikinci devre her kararında bu kadar hatalı olmasının sebebi bu görüşmedir. o görüşmede kimin aradığını ve neler konuşulduğu araştırılsın her şey ortaya çıkar. daha bugün yusuf namoğlu maça atanan bir hakemi arayıp tehdit ettiğine dair iddialar ile suçlanıyor. böyle bir durumda soyunma odasında bu adamın kiminle görüştüğü açıklanmalı. -
evde spor yapmak
imkanınız yoksa ve spor yapmak istiyorsanız burada yazılan eleştirilere bakmayın ve hemen başlayın. evde spor yapmak, evde yatmaktan ve göt büyütmekten daha iyidir. dışarıda spor yapma imkanı olmayan insanlar şu başlığa bakıp da ya evde yapılan bir şeye benzemiyor, ben yatmaya devam edeyim diyeceklerine yarım saat hafif tempoda bisiklet çevirseler evlerinde o bile faydalı olur. çok faydası olur mu dersek olmaz ama hiç yapmamaktan iyidir.
-
ali palabıyık
yukarıda birisi ünlü q7'nin bileğe basmasını koymuş ve beşiktaş'ın çocuğu diye de ali palabıyık bu pozisyonda sarı kart gösterdi yazmış. caps almıyorum istediği zaman silebilir. maçın hakemi mete kalkavan'dı ve o maçtan sonra tüm basın kartal pençesi hareketi ile mete kalkavan'ı eleştirdi.
ali palabıyık dediğimiz adam ise rvp'nin tüm pisliklerini görmezden gelip maçı katleden bir hakemdi. o da bir türkiye kupası maçıydı. -
amerikan ambargosunu delmenin etikliği sorunu
reza zerrab ve rüşvet yiyenler amerikan ambargosunu delmediler.
bm, iran ile ticaret yapacak ülkelere diyor ki iran'dan ürün alabilirsin ama paranı veremezsin, paran belirli bir hesapta bekler çünkü iran bununla nükleer araştırma yapıyor ama şunu yapabilirsin karşılığında sen de bir şeyler satarsın ve böylece takas ekonomisi gibi bir işlem ile karlı çıkarsın.
reza ve 30-40 milyon euroluk adamcıkları işte bizim dış ticaretimizin içine ettiler. iran'dan doğalgaz ve petrol aldık, karşılığında ürün satarak üreticimizin de kazanç sağlayacağı bir durumdansa turgut özal dönemi hayali ihracatları gibi bir sistemle belirli kişiler zenginleşti.
burada kaybeden türkiye üreticileri ve türk ekonomisi oldu, kazananlardan biri iran bile bu kara para aklama işinde reza ve ekürisinin komisyonlarını fazla bulduğu için ekürisini içeri tıktı. böyle kara para aklama olaylarında en büyük pastayı da rüşvet ile bürokratlar yer. buradaki durumda bir ülke olarak ambargo delmek değil de bürokratların çıkarı için yaptığı tarihin gördüğü en büyük kara para aklama operasyonudur.
bürokrat ve siyasilerin içinde kimler olduğuna dair yorum yapamam ama hepimiz biliyoruz aslında.
okumakta zorlananlar için basitçe anlatalım;
kazançlı çıkanlar- reza ve ekürisi; siyasilerin kişisel servetleri-belirli bürokratlar
kazançlı çıkıp sonradan komisyonlardan rahatsız olanlar- iran
kaybedenler- türkiye vatandaşları ve türkiye ekonomisi
kaybeden gibi görünüp de şimdi cezalar ile kazanca dönüştürenler- bankalara kesecekleri cezalar ile abd ve siyasi olarak eline koz geçen diğer ülkeler ile beraber.
özetin de özeti: türkiye tarihinde değil dünya tarihinde bile büyük sükse yapacak kara para aklama olayında siyasilerimizin bakan nezdinde rol aldığı olayı böyle ülkelerarası bir şeymiş gibi göstermeyin. burada hırsızlar ve yolsuzluk yapanlar var, onlar da malum partiden büyük büyük adamlar bulmuşlar ve işlerini düzenlemişler. -
fikret orman
açıklama yapmasa tüm medya ve insanlar niye konuşmuyor ona o kadar laf söylendi de niye susuyor deniyor, açıklama yapsa yine bir yerlerde kamera buldu deniyor. napsın adam paşa torunları, siz karar verin onu yapsın.
-
23 eylül 2017 pepe'ye gösterilmeyen kırmızı kart
yuh artık; yavuz hırsız ev sahibini bastırır derlerdi ama bu kadarını da beklemezdim. çok net bir şekilde her stoper topla rakibi arasında girerken o hamleyi yapar, üşenmesem şu maçta bile bunun aynısını en az beş pozisyonda size getirirdim, adamlar başlık açmışlar ve aykut kocaman gibi utanmadan hakemi eleştiriyorlar. mahmut uslu akşam dört metreden fazla ofsayt derken acıyarak gülüyordum o andaki haline ama burada da aynı tipler bulunuyormuş, hadi beşiktaşlılar tiner kullanıyor da sizin bu kafanız ne kafası, tinerden daha sağlam mal bulmuş olmalısınız.