akrep yelkovan74
profili

  • 6 yaşında evlendirilen h. k. g'nin ifadesi

    şuradan okunabilecek ifade. benim kanım dondu.. dayanabilenler okuyabilir.

    --- spoiler ---

    hiranur vakfı’da 6 yaşındaki çocuğa tecavüz skandalında yeni ayrıntılar ortaya çıktı

    hiranur vakfı’nın kurucusu yusuf ziya gümüşel’in kızını 6 yaşında evlendirmesi türkiye gündemindeki yerini koruyor. 6 yaşında evlendirilen h.k.g yaşadığı her şeyi savcılıkta anlattı. radyo programı, facebook ve watpadd sayesinde kurtulduğu, devletin onu koruma altına aldığı anlaşıldı.

    ındependent türkçe’de yer alan habere göre, 6 yaşında dini nikahının kıyıldığı ve yıllarca istismar ve tecavüze uğradığı gerekçesiyle adliyeye giden h.k.g’nin haziranda savcıya verdiği son ifade ortaya çıktı. genç kadın, soruşturma dosyasına giren 3 sayfalık ifadesinde yaşadığı her şeyi anlattı.

    işte, h.k.g’nin savcıya anlattıkları:

    ” ‘kızım artık gelin olabilir’ dedi”
    “ben muhafazakâr bir ailede doğdum. küçük yaşımdan itibaren cemaatin kreşine gönderildim. ailem, eğitme karşı olduğu için beni okula göndermedi. çengelköy’de beş katlı bir binada kalıyordum. dördüncü katında aileme birlikte kalıyordum. alt katlarda ise erkek öğrenciler medrese eğitimi alıyorlardı. ben 6 yaşındaydım. evde kız kardeşimle oynarken annemle babam kendi aralarında konuşuyorlardı. babam annemi bir şeye ikna etmeye çalışıyordu. annem ‘o daha küçük’ diyordu. sonra babam beni yanına çağırdı ve ‘kızım büyüdün sen değil mi, kocaman oldun, abla oldun değil mi’ diye sordu. bunun üzerine ben de sevinerek ‘evet baba, büyüdüm’ dedim. babam anneme dönerek ‘bak kızım büyümüş, artık gelin olabilir’ dedi. annem o sırada ağlıyordu.”

    “muhammed topal ve osman şahidimizdi”
    “ertesi gün, yani 29 şubat 2004’te annem beni hazırladı, saçlarımı taradı, babam elimden tuttu, beni aşağıya medreseye indirdi. medreseye girdiğimizde içeride iki tane tanımadığım adam ve kadir istekli vardı. arka tarafa geçmemi istediler, bu sırada benim elimde oyuncağım vardı onunla oynuyordum. o gün orada benim nikahım kıyılmış, nikahı babam kıymış orada bulunan iki kişi de şahitlik etmişler. bu kişilerden birinin ismi muhammed topal, diğerinin ismi osman’dır. ancak soyadını hatırlamıyorum. akşama kadar orada kaldık. babam ve yanındakiler orada dualar okudular, sohbet ettiler, akşama doğru babam beni eve götürdü.”

    “abim kadir’in odasına götürdü”
    “ertesi gün abim beni medreseye indirdi. abim beni indirirken orada bulunan öğrencilere kardeşime ‘bakmayın kadir hoca bunu yasakladı’ diyordu. abim beni kadir’in odasına götürdü. kadir, abimden odadan çıkmasını istedi. abim çıktı odadan kadir ile yalnız kaldık. kadir yanıma geldi. başımı okşadı. bana ‘oyun oynayalım mı’ dedi. ben de sadece onaylar gibi başımı salladım. yanımdan kalktı odanın kapısını kapattı. görünmesin diye cama havlular örttü. sonra tekrardan yanıma geldi. benden minderin üzerine yüz üstü yatmamı istedi. eliyle başımı tuttu, eteğimi kaldırdı. bende gözlerimi kapatmamı istedi. ben fermuar sesi duydum, ayaklarımda bir şey hissettim. bana bizim evlendiğimizi söyledi. ‘annen ve baban nasıl evlilerse biz de öyle evliyiz, sen benim karımsın, ben de senin kocanım. evliler böyle oyun oynarlar, ama bu oyun kimseye söylenmez, bak annen ile baban kimseye söylemiyor’ dedi. ondan sonra bizim eve de gelmeye başladı. ailenin bir ferdi gibi davranıyordu. annem ve babam ona ‘damadım’ diyorlardı.”

    “babam kadirin yatağına gönderdi”
    “7-8 yaşlarındaydım. sapanca’da bir evimiz bulunuyordu, oraya gitmiştik. teyzemin kızı vefat edince annem kardeşlerimi alarak istanbul’a geldi. beni ve abimi sapanca’da babamın yanında bıraktı. babam beni o gece kadir’in odasına yatağına gönderdi. sapanca’daki evimiz iki katlıydı. üst katta kadir yaşıyordu. ben odasına gittiğimde kadir kapıyı kilitledi. sonra beni kucağına adlı, yatağa yatırdı. tekrar bana ‘oyun oynayalım mı’ dedi. ben ‘hayır, abime gitmek istiyorum’ dedim, ağladım. kadir bağırdı, azarladı, ‘sesini çıkartma, gitmeyeceksin, burada kalacaksın’ dedi. bana saldırdı. ben çok ağladım, çok canım yandı, karnım ağrıdı. o tekrar bana kızdı. bana ‘ne halin varsa gör’ dedi. 7-8 yaşlarındaydım. o gece sonrasını hatırlamıyorum. sadece büyük bir karanlık hatırlıyorum.”

    “her şey normalmiş gibi davranılmaya başlandı”
    “zamanla her şey normalmiş gibi davranılmaya başlandı. ben çocuklar küçükken evleniyormuş gibi, herkes böyleymiş gibi düşünüyordum. kadir’i sevmiyordum. ailem bana ‘kadir’e itaat etmezsen melekler sana lanet eder, cehennemde yanarsın’ diyorlardı. daha sonra sürekli kadir’in odasına ders için gönderiliyordum. her gittiğimde benimle ilişkiye giriyordu. onun yaşı büyüktü, ancak kaç yaşında olduğunu hatırlamıyorum.”

    “annem sakın ağlama dedi”
    “10 yaşına gelince arifiye ilçesinde cemaatin kur’an kurslarından birine yazıldım. ilk zamanlar yatılı gidiyordum. daha sonra gündüz gidiyordum, akşam geliyordum. kursa beni kadir götürüp, getiriyordu. kurstan aldığı zaman arabada benimle ilişkiye giriyordu. ben kurstaki hocalarımdan birine ‘hocam ben evliyim’ dedim. hocam üzüldü, bana sarıldı. başka bir şey demedi. hocamın ismini hatırlamıyorum. hocama söyledikten sonra sapanca’da konuşulmaya başlanmış bu. ben 13 yaşlarıma geldiğinde nişan yapmaya karar verdiler. 14 yaşımda da düğün yaptılar. sonra düğünü sancaktepe’de babamın vakfında yaptılar. cemaatten insanlar geldi. annem bana düğünde ‘sakın ağlama, ağladığını görmeyeceğim” dedi.”

    “kadir ona itaat etmemi istiyordu”
    “kadir ile sürekli anlaşmazlık yaşıyorduk. bana psikolojik ve fiziksel şiddet uyguluyordu. hem ailem hem de kadir ona itaat etmemi istiyordu. ailem bana sürekli onun çok iyi bir insan olduğunu söylüyordu. aynı evde yaşama başladıktan birkaç ay sonra ilk adetimi gördüm. o tarihlerde 14 yaşındaydım. ben rahatsızlanınca annem ve kadir beni kadın doğum polikliniğine götürdüler. orada annem doktor ile konuşurken evli olduğumu ağzından kaçırdı. bunun üzerine doktor oraya polis çağırdı. oradan polis bizi alarak karakola götürdü, ifadelerimiz alındı. benim yerime annem ve kadir ifade verdi. ifadelerinde benim yaşımın normalde büyük olduğunu, ancak küçük yazıldığını söylemişler. bunun üzerine savcılık kemik testi istedi. kemik testi için odaya girdiğimde içeride bir kız film çekiliyordu. ben ondan sonra film çekileceğimi düşünüyordum. ancak içerideki kız filmi çekilince ikimizi birden dışarı çıkardılar. ben dışarı çıkınca kadir’e ‘neden bir şey yapılmadı’ diye sordum. kadir bana ‘sessiz ol, sonra konuşuruz kimse duymasın’ dedi. sonra öğrendiğime göre o kızın kemik testi benim kemik testimmiş gibi göstermişler. dosya o şekilde kapandı.”

    “darp ettiler”
    “kadir ile aynı evde yaşamaya başladıktan sonra bana bir telefon almışlardı. geceleri hiç uyumuyordum. bir tane radyo programına denk gelmiştim. burada konuşan kişi, kız çocuklarının evlendirilmelerinden bahsediyordu. ben de facebook üzerinden bu kişiye ulaştım. evden kaçmaya karar vermiştim. tam kaçacakken ailem beni yakaladı. babam beni darp etti. elimden telefonu aldılar. babam bana ‘büyük günah işledin, kalbin kirlenmiş, tövbe et’ dedi. ben o günden sonra içime kapandım. itaat etmeye, bana söylediklerini yapmaya çalıştım. sözlerinden çıkmadım. bu olaylar olurken hala 14 yaşlarındaydım. 17 yaşıma gelince hamile kaldım. hamile kaldıktan 3 ay sonra resmi nikah yaptılar. sonra çocuğumu doğurdum. onunla biraz huzur buldum. ancak daha sonra yine insanlardan soğumaya başladım. çocuğum 2 yaşına gelince ailem onu benden aldı.”

    “wattpad’den tanıştığım abla ‘devlete sığın’ dedi”
    “bir gün alışveriş için dışarı gitmiştim. kadir’e ‘arabada bekle ben avm’den kıyafet alacağım’ demiştim. o arabada beklerken ben avm’den bir telefon aldım. sonra birlikte eve döndük. telefonumdan araştırmaya başladım. çünkü ailem bana 6 yaşında evlendirilmenin normal olduğunu anlatıyordu. yaptığım araştırmalar sonucunda vattped isimli kitap uygulamasında bir abla ile tanıştım. ona her şeyi anlattım. o da bana ‘delilleri topla devlete sığın, devlet seni korur’ dedi. ben de ses kaydı almaya karar verdim. beş tane ses kaydı aldım. delilleri topladım. sonra bir akşam annemi aradım. oğlumu çok özlediğimi, bir gece bende kalmasını istediğimi söyledim. annem de ‘tamam’ dedi. oğlum o gece benimle kalmıştı. saban uyanınca saat 07.30’da oğlumu uyandırdım. dışarı çıktım, adliyeye geldim. yaşadıklarımı savcılıkta anlattım. sonra savcılık beni istanbul’ da bir süre kaldığım yere gönderdi. daha sonra izmir’e sevk edildim. bu sırada oğlumu da yanımda götürdüm. izmir’e gelince tedavi olmaya başladım. oğlumu kreşe yazdırdım. iş bulup çalışmaya başladım.”

    “annem kardeşlerimin nikahına karşı çıktı”
    “sonra ailem beni tekrar izmir’de buldu. beni ikna edip götürmeye çalıştılar ancak ben gitmek istemedim. ben burada okula yazıldım. şu anda ortaokul 8. sınıftayım. ben kadir ile anlaşmalı olarak boşandım. 6 yaşında evlendirildiğim zaman annem nikah olayını biliyordu. ancak benim kadir ile cinsel birlikte olmama karşı çıkıyordu. annem evdeyken babam beni kadir’ in yanına göndermiyordu. sadece gündüzleri ders için gönderiyordu. annemin ben küçükken nikaha çok karşı çıktığını görmedim. iki tane daha kız kardeşim var. onların da küçük yaşlarda evlendirilmeleri konuşuluyordu ancak annem onların evlenmelerine çok karşı çıkmıştı. onlara karşı çıktığı kadar benim evliliğime karşı çıkmadı.”

    dosyaya sunulan ses kayıtlarını ben onu konuşturmak ve delil toplamak için yaptım. çünkü başka delil elde etme imkanım yoktu. bu kişiler benim eğitim hakkımı elimden aldılar, hayatımın bir kısmını aldılar, adalet yerini bulsun istiyorum. yaşadıklarımın bedeli olsun istiyorum. ben kadir istekli, babamdan ve annemden şikayetçiyim. annemin sonradan buna engel olması, göz yummaması gerektiğini düşünüyorum.”
    https://tele1.com.tr/…rintilar-ortaya-cikti-752336/

    --- spoiler ---

  • eyt çıkarsa sgk sistemi tamamen iflas eder

    ibrahim kahveci'den çok hazzetmeyen biri olarak çok haklı olduğunu düşündüğüm ifade.

    millet 45 yaşında emekli maaşı alacak diye başkaları onları hayatları boyunca sırtlarında taşıyacak. 45 yaşında emekli mi olunur? hepimiz biliyoruz ki emekli olanlar hala çalışmaya devam edecek ve sistemi iflas ettirecekler.

  • 5 aralık 2022 kemal kılıçdaroğlu bütçe konuşması

    şu anda tbmm'de devam eden konuşmadır. kendisine laf atan iktidar vekillerine masaya pat pat vurarak dolu dolu yanıt veriyor.

    şuradan izlenebilir.
    https://youtu.be/crjfwyt9fba

    edit: iktidara, "hak gelecek batıl zail olacak" dedi. .

    (bkz: hak gelecek batıl zail olacak)

    edit 2: kendisine laf atan bir milletvekiline "bırak, sen nerenin milletvekilisin daha onu bile bilmiyorsun" deyince istemsizce kahkaha attım.

  • ateist müşteriye sipariş götürmek

    (bkz: at yalanı sikeyim inananı)

  • bombacı diye yanlışlıkla vurulan kadın

    böyle bir durum yaşandiktan sonra polisin dur ihtarına uymayan biri gerekli şüpheyi doğurur. polis dur deyince durmuyorsa vurularak durdurulur. hiç bok atmaya gerek yok .

  • 13 kasım 2022 s. demirtaş'ın terörü kınaması

    ilgili metin aşağıdadır.

    --- spoiler ---

    1- kim hangi amaçla ya da gerekçeyle yapmis olursa olsun, sivilleri hedef alan her saldırı hukuken, siyaseten, ahlâken ve vicdanen terördür. asla kabul etmiyoruz.

    2- istiklâl caddesi'nde masum sivilleri açıkça hedef alan terör eylemini de lanetliyorum. yaşamını yitirenlere allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum.

    https://twitter.com/…?t=ue4iw1fgn03sst7-tuullw&s=19
    --- spoiler ---

  • 5 kasım 2022 artvin'de vurulan polis

    orada, silah çekip polisi vuran adamı delik deşik etmeyen polisleri, yetkili olsam görevden alır, meslekten atardım .

    adam karakolda silah çekmiş, bir polisi vurmuş ve elini kolunu ve değişik organlarını sallaya sallaya yapmış bunu. havaya ne ateş ediyorsun, direkt adama ateş etsene. meşru müdafaa bu değilse nedir?

    yarın öbür gün, bizi daha kendini koruyamayan bu polisler mi koruyacak?

    adam silah çekerken senin elin armut toplasın diye verilmiyor o silah sana. kimse, adamı vursa ceza alırdı falan demesin. böyle bir durumda asla ceza almazdı. adam silah çekmiş ve ateş etmiş. asla ceza almazdı ama hukuk bilmedikleri için ceza alacaklarını sanmış olabilirler.

  • 6 kasım 2022 öz erciş firması açıklaması

    twitter'da denk geldiğim açıklama. @gelbanagorbeniaskinneyledi sağolsun usenmemis resim halindeki açıklamayı yazıya dökmüş. buraya kopyalıyorum.

    --- spoiler ---

    otobüs gibi toplu taşıma araçlarının önceden belirlenen güzergahlar ve bu güzergahlar üzerinde bulunan mola yerleri dışında, hayati tehlike arz edecek durumlar hariç olmak üzere durması, bizzat toplu taşıma sisteminin bu niteliğinden dolayı amaca uygun değildir. anayasanın 2.maddesinde türkiye cumhuriyeti,demokratik,laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak tanımlanmıştır. anayasanın 14.maddesine göre,anayasada tanımlı hakların hiç biri,özellikle demokratik ve laik anlayışı ortadan kaldırma amacıyla kullanılamaz.

    anayasanın 23.maddesi "yerleşme ve seyahat hürriyeti" ni ve 24.maddesi "din ve vicdan hürriyeti" ni güvence altına almıştır. buradan hareketle müvekkil şirketin,sadece bir veya bir kaç yolcu ibadet edecek diye, ibadet etmeyen ve öngörülen zamanda varmak istediği noktaya ulaşmak isteyen diğer yolcuların, bahsi geçen anayasal haklarını görmezden gelmesi şirket politikamız nedeniyle mümkün değildir.

    tüm yolcuların bu prensiplere saygı duymasını beklediğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz.

    https://twitter.com/…?t=ij6wmavhnxaphrnkaobjhq&s=19
    --- spoiler ---

    edit: yaşanan olayla ilgili başlığı sabah görmüştüm ama şimdi bulamadım. başlığı gönderen olursa bu entry'de yer vereyim

    edit 2: olayın nedeni şuymuş.
    https://twitter.com/…?t=er3n8psdf0rbfqkiryodyg&s=19

  • kız yurtlarının 112 acil'i gereksiz meşgul etmesi

    kendi evlerinde nedense hiçbir sıkıntı yaşamayan arkadaşlar, yurda gidince ayilip bayılmaya başlıyorlar.

    sebebi ne? sevgilisiyle kavga etmiş, "bak ben ne kadar üzüldüm de hastaneye kaldırıldım" diye story paylaşacak.. babasının evinde yapamaz bu hareketleri...

  • öğretmenlere doğu görevi affı gelmemesi

    atanana kadar, "memleketin öğretmene ihtiyacı var, çocukların dersine ücretli öğretmenler mi girsin, atama istiyoruz" diyen öğretmenlerin, atandıktan sonra af istemelerine hiç şaşırmadığım olay...

  • selahattin demirtaş'ın mansur yavaş açıklaması

    haklı tespitler içeren açıklamalar.. sayın yavaş'ın hemen hemen hiçbir konuda siyasi fikirlerini, görüşlerini bilmiyoruz. yarın cumhurbaşkanı olursa mesela tarikatlerle ilgili nasıl bir tavır alacak, hazine garantili ihaleler konusundaki tavrı ne olacak, mesela tv'lerdeki içki yasağı kalkacak mı, tüm gelişmiş ülkelerde serbest olan yetişkin içerikli sitelerin yasağı kalkacak mı, paypal serbest bırakılacak mi, uber yeniden çalışmaya başlayacak mı? vs vs.. bilemiyoruz..

    buna paralel bir görüşü dün metropoll anket firmasının sahibi özer sencar da söyledi.
    (bkz: özer sencar'ın mansur yavaş değerlendirmesi)

  • 1 eylül 2022 elektrik zammı

    aynen, reyis seçime doğru şapkadan tavşan çıkarır ekonomiyi düzeltip halkın refahını arttırarak seçime gider kanka.

  • sokak köpekleri uyutulsun

    mama lobilerinin sonuna kadar karşı çıkacağı ve sosyal medyadaki bütün güçleriyle karalamaya çalışacakları talep..

    dertleri köpek değil, yanlış anlaşılmasın. dertleri para kazanmak.. ne kadar sokak köpeği var, o kadar mama satıp para kazanıyorlar. hep rant..

    (bkz: sokağa köpek maması dökmek yasaklansın kampanyası)

  • jahrein'in 17 yaşındaki çocuğa bodyshaming yapması

    40 yaşındaki adamın 17 yaşındaki çocuğa "memeleri büyüttür" demesi pedofilidir, bodyshaming değil.

  • fatih altaylı'nın mülteci insanlara çöplük demesi

    tespit gibi tespittir.

  • jahrein'in akp adayını imamoğlu'na tercih etmesi

    iktidarın kayığına binmiş bu kişilerin kimin davulunu çaldığının bir göstergesidir. 40 yaşına gelmiş adam kendisini z kuşağının kanaat önderi olarak lanse ediyor.

    onun yaşındayken, torun torba sahibi insanlar var bu ülkede.

  • 20 mayıs 2022 maltepe belediyesi rüşvet operasyonu

    yeminle belediyenin hangi partiye ait olduğuna dair bir bilgim yok ama operasyon başladığına göre hangi partiye ait diye bir tahminim var.

  • 25 nisan 2022 millet ittifakı açıklaması

    ümit özdağ ortalığı kasıp kavururken, sığınmacılar hakkında neden bir kelime bile yazılmadığını merak ettiğim açıklama.

    bir de açıkçası, benim şu andaki derdim parlamenter sisteme geçilmesi değil. hatta, muhalefet iktidara gelince hemen geçilmesin istiyorum. çünkü ülkeyi düzeltmek için yapılmasi gereken düzenlemelerin parlamenter sistemde yapılması oldukça güç.. bir de herkes kendi hazırladığı yemeğin tadına kendi de baksın istiyorum. biraz da onlar yönetilsin başkanlik sistemiyle.

    tam da bu yüzden, açıklamaları çok yüzeysel buldum. halkın ana sorunlarını yansıtmıyor. somut şeyler söylenmesi lazimken ortaya soyut, nereye çeksen oraya gidecek bir açıklama çıkmış.

  • will smith'in tokat atamayacağı isimler

    (bkz: mustafa sarıgül)

  • twitter'da tartışılan resim

    şurada, içerisinde bulunan kelimeler görülebilir.
    görsel