görüntülere bak. ne bir kadın ne bir çocuk hepsi full erkek. yarın kimileri izmir'de, kimileri istanbul'da, kimileri de bursa'da soluğu alacak. otobüste, markette, asansörde dip dibe olacağız bunlarla. hayat tarzımıza olan hoşnutsuzluklarını bakışlarında görebileceğiz. hızla çeteleşecekler. sokaklarımızda kavgalarını ederlerken biz de hızlı hızlı geçeceğiz aralarından.
her şeyi geçtim, afganistan'ın 5 sınır komşusu var ama her nedense komşu bile olmayan ülkemize giriyorlar.
ulan daha neler yazasım var ama..
kumrengi13 profili
-
6 ağustos 2021 afganların sınırı geçmesi
-
op. dr. banu ciftçi'nin kızlık zarı paylaşımı
aklıma yasemin yalçın'ın bir skecini getirmiştir.
gerdek gecesinin hemen başında bir kadın ve erkek yatakta oturarak konuşmaktadır.
kadın: şeyy hayatım, böyle önemli bir gece öncesinde seninle konuşmam gereken bir konu var.
erkek: offf yaa..biliyordum..neden benim başıma geliyor böyle şeyler? söyle.. kaç kişi?
kadın: üç kişiyle ben...
erkek: aman tanrım üç kişi mi ???
kadın: beş olmasından daha iyi değil mi ?
erkek: 1 olmasıyla 5 olması aynı benim için. allah belanı versin...söyle kimdi onlar?
kadın: tanımazsın. ikisini bıçakla öldürdüm, diğerini tabancayla.
erkek: anlamadım ???
kadın: onu diyorum ben de işte. üç kişiyi öldürdüm. ben bir katilim.
erkek: oyyy hayatım benim..çen adam mı öldürdüüün?
kadın: iviiiiit.
erkek: ben de sandım ki.. başkalarıyla yattın.
kadın: ne yatması yahu!!..kendine gel..sen beni ne sandın?
öpüşmeler.
tanım: kadın erkek kollektif bir ikiyüzlülüğe dikkat çeken bilimsel bir paylaşımdır. kendisini tanımam etmem. haklı olarak yorumları da kapatmış tabii, yoksa ne biçim linç yerdi. en çok da kadınlardan belki. kocasının eline bakan, onun izin verdiği ölçüde yaşayabilen, bakkala pazara bile gitmesini kocasının lütfuna bağlayan kadınlardan.
şunu eklemeyi bile gereksiz buluyorum: bir insan ilk cinsel deneyimini eşiyle de yaşamak isteyebilir elbette. -
gurme sucuk
bir an önce migros'tan satışı sonlandırılmalıdır. bugün gidip uyaracağım.
edit: migros'un domuz eti satmasına karşı değilim. sorun, içeriğini gizleyen gurme'yi satması. firma "domuz eti de mevcuttur" desin yine satsın bana ne.
edit 2 : gittiğim migros'ta göremedim. -
2 milyon yeni suriyeli müjdesi
geçenlerde minibüsle giderken polisler aracı durdurdu ve onların değil de benim çantamı didik didik etti. onca suriyelinin bakışları arasında çantamı yere döktüm. gücüme gitti.
herkes az veya çok bu mültecilerin zararlarını
görüyor/görecek. ülke git gide yaşanmaz hale gelecek. ne yazık ki yapabileceğimiz hiç bir şey yok. -
yapınca herkes sana bakıyor hissi veren eylem
mesele sosyal fobi meselesi değil. biz birbirimize bakmayı çok seven bir toplumuz. meraktan, açık bulmaktan ya da yargılamaktan, bilemiyorum.
otobüste çantamı açmaya başladım mı bakışlar hemen üstümde.. altı üstü kulaklığımı çıkartıyorum, telefonuma takıyorum. yanımdaki keltoş kesintisiz beni izliyor.
sokakta iki kişi arasında bir bağırışma var. insanlar bakmakla kalmayıp hemen öbekleşiyor. eli poşetli şişman teyzeler bile durup izlemeye başlıyor, gelenin geçenin yolunu tıkıyor. "teyze bir yürü allah aşkına" diyorum.
bak mesela bugün peder beyle marketten bana geldik. bagajdan poşetleri alıyoruz. apartman balkonlarından komple millet bize bakıyor. yahu bakacak ne var, alt tarafı poşetleri alıyoruz. artık "oo marketi boşaltmışlar, durumları iyi" ya da "nerden alışveriş yapmışlar acaba" diye mi bakıyorlar anlamadım.
havalimanında bagaj teslimde valizimi açıp bir kaç parça eşyayı sırt çantama koyuyorum. insanlar bana bakıyor.
yolda bisikletimin lastiğini şişiriyorum. gelen geçen bana bakıyor. diyecem artık gel seni de şişireyim çok meraklıysan.
kadının biri arkadaşının arabasından iniyor. arkadaşı "yarın selma'ları ara, geçmiş olsuna gidelim vs" derken, kaldırımda yürüyen insanların bakışları kulakları orda.
demem o ki, bizde sıradan bir olayı gözünü dikerek izleme, hafif bir hareketlilikte ise bir öbekleşme/üşüşme kültürü var. izlenmemek için otobüste put gibi oturmanız, yolda robot gibi yürümeniz lazım. -
müşterinin pizzasından tırtıklayan dominos kuryesi
derhal işinden kovulması gereken pizzacıdır. senin görevin o pizzayı teslim etmek. pis mi temiz mi belli olmayan ellerinle tırtıklamak değil. ne hakla başkasının yemeğini yiyebiliyorsun? kargocu olsan paketleri sallayıp içini mi açacaksın? bir örnek daha verecektim ama gg.
kokmuştur veya canı çekmiştir gibi yorumları gördükçe bizim ülkenin neden adam olamayacağını daha iyi anlıyorum.. bu aşırı duyar/merhametle, "amaan noolcak canım" larla daha çoook gelişirsiniz. kitlerler böyle 5 milyon göçmeni.
editos: olay türkiye'de yaşanmamış. entryimi burda yaşanmış gibi okuyun.
editos 2: ama kanada bilmem kaç göçmen almış..yahu türkiye ile kanada bir mi? -
hatırladıkça iç burkan yılbaşı anıları
annemle babam ablamı da alıp yılbaşı eğlencesine gitmişlerdi. ben ve kardeşim evde oturacaktık. ama dayım ve yengemi de biz yalnız kalmayalım diye bize çağırdılar. buzdolabını da fullediler. daha 30 lu yaşlardaki dayımlar akşam bize geldi. babysitter vakası yani.
gece 12 yi görmek, sabaha kadar meyve yiyip tv seyretmek, damalı pastayı yemek, anlayacağınız deli gibi eğlenmek istiyordum. ancak kardeşim buna engeldi..onunla ilgilenmek istemiyordum.
akşam bir ara yengem yanıma gelip "sen şimdi yat. sen yatınca o da yatar..ben kardeşini uyutmaya çalışacam. o uyuyunca seni uyandırırım. beraber eğleniriz..çaktırma kıps" deyip göz kırptı. ben de tamam deyip akşam 8 de yattım.
uyandığımda sabah 7 idi.
meğer dayım ve yengem "başbaşa kalalım..çocuklar ortada dolanmasın" diye ikimizi de kandırıp uyutmuştu. sabah kardeşime sordum. ona da yengem aynı lafları söylemiş : " sen şimdi uyu..lanet abin uyuyunca seni kaldıracam.. hatta piyango biletimize sen bakarsın" demişti..kumpascı dayımlar bizi oyuna getirmişti.
sabah salona girdiğimizde after party manzarası vardı. mandalina kabukları, bilet yırtıkları, tombala kağıtları, çekirdek kabukları, çiğköfteler heryerdeydi. dayımlar yılbaşının hakkını vermişlerdi. kardeşimle kalan artıkları bir güzel kemirdik. dayımlar ise fosur fosur uyuyorlardı. annemler çoktan gelmişti. onlar da aynı şekilde.
bu da böyle berbat bir yılbaşı anımdır. -
murat başoğlu
meseleyi sulandıranlar veya g.tünden anlayanlar oldukları için yeterince toplum baskısı oluşamayan rezilliğin içindeki kişi.
bakın ne aptal yorumlar var:
1. lannister, jaime, game of thrones ehehe (böyle ciddi bir konuda espri yapmazsa ölecekler grubu.senin de kardeşin kızına yürürse yine got esprisi yapıp gençler birbirini sevmiş diyerekten kurdelelerini kesecek misin?)
2. kuzenle evlilik ülkede çok yaygın. onlara neden sesiniz çıkmıyor? (ulan salak. kuzen değil o..yeğen yeğen.)
3. iki yetişkin insan onlar. (ama yaptıkları hasta ruhluluk ve ahlaksızlık. o zaman babalar da yetişkin kızlarıyla birlikte olabilsin)
4. ceza alınca ülkedeki ahlaksızlık bitecek mi? (hapse girip ekmek su versinler demiyoruz zaten. öyle bir kanun da yok. o zaman hiç bir şeyi eleştirmeyelim, nasıl olsa ülke değişmeyecek diye)
5. düne kadar taciz tecavüz olaylarında sesiniz çıkmıyordu. siz hayırdır? (hayır yine tepki gösteriyorduk. ancak bu ilk kez karşılaştığımız, bir ünlünün karıştığı, sansürün olmadığı bir durum. yani yine susalım mı?)
6. seni niye ilgilendiriyor? sana ne? (toplumu ilgilendiriyor ve ben de toplumda bir bireyim.)
7. aşkı memnu'yu izledin ama osbirci seni. (o diziyi hiç izlemedim. ayrıca aynı durum değil. yeğen bu.) -
bir çiftin kalitesiz olduğunu gösteren detaylar
benim dayım ve yengemin gösterdiği detaylardır.
devamlı canım cicim bıcırığım diye konuşurlardı. bilhassa yengem bizim yanımızda :"oyy kocam çok tatlı..göbüşünü yerim" derdi. dayım ise bize gelince koltuklarımızı beğenmez : " biz daha güzelini alacaz di mi bir tanem?" derdi. onlara kahvaltıya gitsek en kalite peynirleri çıkartır, " biz başka peynir yiyemiyoruz abla" derlerdi anneme. devamlı çocuklarını yazdırdığı özel okulu, aldıkları son model televizyonu, geçirdikleri tatili överlerdi. ne mükemmel bir çift olduklarını herkesin gözüne sokarlardı.
sonra boşandılar lan. şiddetli geçimsizlikten. 10 sene sürdü evlilikleri. -
burger king'in whopper ürününde at eti çıkması
at eti iğrenç değildir. at eti kullanılmasının gizlenmesi iğrençtir. eğer satacaksan söyle bunu.
+bir horse menü lütfen.
-patates boyunuz nasıl olsun ?
+ at şeyi gibi olsun..atımsı.
-iiihihihhhi -
27 ağustos 2015 cizre'de sivillerin öldürülmesi
evladım, 7 yaşındaki çocuğa kimsenin terörist dediği yok. ama madem bir çatışma ortamı var, azami dikkat göstersin ebeveynleri..anladık düşman tece, biz foşik insanlarız. tamam eyvallah da, şu 7-8 kardeşli çocuklarınızı sokaklara salmayın. cidden üzülüyoruz. üzülmeyen gerizekalıdır, net. ama en azından şu ortamın düzelmesine katkıda bulunun. "çocukları pistten alalım" deyin sizin hewallere. ha, "biz teceyi topraklarımızdan atacaz..topyekün çoluk çocuk savaşacaz filistin gibi" diyorsanız, sivil ölünce buraya gelip başlık açmayın.
neyse başınız sağolsun.
edit: bak bak altta biri "işgal güçleri"demiş tc ye. biz de salak gibi empati kasıyoruz. -
15 ağustos 2015 bingöl saldırısı
ulan yazmayayım diyorum olmuyor.
günlük yaşamımızda sokakta, metrobüste, dolmuşta, sosyal medyada bu saldırıları destekleyip "iyi olmuş..vurii wallah" diyen tonla insanla dipdibe olmak çıldırtıcı bir şey..dünyanın neresinde böyle absürd bir durum var lan? cidden bu ülke iflas etmiş haberiniz yok. bizi öldürüyorlar, tepki gösterince faşist oluyorsun.
bu şerefsizlerin saldırılarına niye cevap gelmiyor asıl bu düşündürücüdür.
pısmayın oğlum. faşik diyecekler korkusuyla kaç insanını vuracaklar daha tepki göstermen için ?
edit: çeşitli eklemeler. ayrıca bu konularda entry yazmama kararı almıştım ve bu entryi de sileceğim. -
rüya gördüğünü fark edince rüyasına hükmeden insan
rüyasında kendi rüyasına hükmettiğini görüyordur.