Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. viskisini yudumlayıp hdp'ye oy veren şerefsizler

    aynı cümlede hem "halkı aşağılayan" deyip sonra da oy veren halka şerefsiz diyen bir faşistin beyanı. olan oldu artık devlet emmi, geçeceksin bu işleri. ona bakarsan millet de mhp'ye oy verdiğini sanıyordu ama akp'ye oy vermekten beter oldu hepsi senin kuyrukçuluğun sayesinde.

  • 2. fenerbahçe şükrü saracoğlu ülker stadyumu

    bu statta galatasaray'ın henüz yenilgisi bulunmamaktadır.
    (bkz: hadi yine iyisiniz keratalar)

  • 3. uğur ışılak'ın koalisyon şiiri

    koalisyon yoktu
    düşman çoktu
    koalisyon oldu
    düşmanı kovdu

  • 4. imei kayıt ücretinin 600 lira olması

    --- spoiler ---

    mobil iletişim araçları ve bilgi teknolojileri iş adamları derneği (mobisad) yönetim kurulu başkanı sinan ekşi’nin ilave verginin gelmesiyle yolcu beraberinde getirilen cihaz sayısının yüzde 33 artmasını beklediklerini ve bu yüzden yolcu beraberinde getirilen cihazlardan alınan 131.5 liralık harcın 600 liraya çıkarılmasını talep ettiklerini dile getirdi.
    --- spoiler ---

    cep telefonu alıp sizin gibi kan emicilere para kazandıranı siksinler. beyler ben güvercine geçiyorum.

  • 5. %70'i su olan insanın kabız olması

    dalağa, böbreğe, ciğere gelince var, göte gelince bir gram su yok. başlarım ben böyle planlamaya. varlık içinde yokluk çekiyoruz.

  • 6. obama bana kobani 2 güne düşer dedi

    adam sürekli kandırılıyor durduramıyoruz. cemaat kandırdı, pkk kandırdı, obama kandırdı. bu ne arkadaş? bi chp kandıramamış o da onların ayıbı.

  • 7. çok sonra keşfedilen araç fonksiyonları

    hepimizin başına geldiğini düşündüğüm bir durumdur. bir aracı satın alırsınız, aylarca hatta belki yıllarca binersiniz. sonra bir gün temizlik yaparken ya da belki yolculuk esnasında her zaman kullandığınız bir düğmeye 2 kere basınca, her zaman çektiğiniz kolu 3 sn falan çekili tutunca, cd-mp3 çaların bir tuşuna belli aralıklarla basınca gibi rütinin dışında bir hareket yapınca aracın farklı bir özelliğini keşfedersiniz. en acısı ise bu özelliği bilmediğinizi fark eden bir arkadaşınızın size mal muamelesi yapmasıdır.

    2 yıldır kullandığım fiat punto evo 'mun sinyal kolunu 3 sn arayla 2 defa sola çevirdiğimde aracın turbo konumuna geçmesi beni işbu entryi girmeye sevk etmiştir. şaka lan şaka, 77 beygir araba zaten, ne turbosu. sinyal koluyla ilgili dandik bir özellik keşfettim sadece.

    edit :imla

  • 8. bahçeli yüzde elli oy alsa olabilecekler

    erken seçime gider

  • 9. en çok kompleksli insan barındıran meslek grubu

    mimar.
    adam 3+1 umraniyede daire ciziyor kendini sanatci zannediyor amk.

  • 10. rising star türkiye

    demet akalın'ı görünce önce kanalı değiştirdiğim yarışma.
    sonra tv'yi de kapatıp fişini çektim. üzerine siyah kalın poşet geçirdim ve iple iyice sardım. nihayet tv'yi balkondan atarak sakinleşebildim. çok büyük zarara soktu akşam akşam.

  • 11. aliexpress'te 211.99 dolara satılan seks makinesi

    asıl yazarın bunu nasıl bulduğunu merak ettiğim makinadır. hayır ne yazıp, nasıl araştırıp buldu. sonsuz bir yaratıcılık

  • 12. babet çorabı giyen erkek

    desteklediğim erkektir. giysin. mümkünse yavruağzı ve pembe renklerini tercih etsin.

    (bkz: rakip azaltma taktikleri)

  • 13. göksel'in iyiden iyiye seksileşmesi

    g(. )( .)ksel

  • 14. rüya gördüğünü fark edince rüyasına hükmeden insan

    rüyasında kendi rüyasına hükmettiğini görüyordur.

  • 15. 3 ağustos 2015 pkk tatvan saldırısı

    ben bu hastaneye çok hasta taşıdım araç komutanı olarak. şu kadar söyleyeyim, amaçları hastane basıp asker öldürmek olsa orada canlı adam kalmaz. lan bırak uzun namlulu silahı falan, benim elime bir beyzbol sopası verin, bırak hastaneyi, farkedilmeden tatvan'daki 10. motorlu piyade tugayı'nı baştan başa geçeyim.

    ben orada geçirdiğim zamandan sonra adım gibi eminim ki, tsk ile pkk arasında sivil bölgelerde çatışmamak üzerine bir anlaşma var. sivil halkı da korkutmamak amaçlı. bu hastane de tam şehrin göbeğinde.

    diyeceğim odur ki, ben bunu adam öldürme amaçlı bir saldırı değil, mesaj amaçlı bir taciz olarak görürüm, "bakın şehirler de çatışma alanı olur" gibi. ki bu şaka değil, tsk bırak halkı, kendi personelinin can güvenliğini sağlamaktan o kadar aciz bir kurum ki, öyle bir durumda pkk, tsk'nın rütbeli kadrosunun ciddi bir kısmını bir günde öldürür.

    en sıkı korunması gereken orduevleri bile o kadar zavallı korunuyor ki, hepimizi artık ne korudu da döndük o bölgeden bilmiyorum ama koruyan şeyin tsk olmadığı kesin. gerçi bir kaç kez ölüme de çok yaklaştık. üst-subayların umursamazlığı yüzünden o kadar mal gibi gebersek adımıza şehit bile denmezdi, hepimizi toplu mezara gömüp, cenaze namazımızı bile kılmasalar hakkımızdı bu iğrenç, yağcı, ahlaksız düzenin bir dişlisi olduğumuz için.

    general cebini doldurup, vatan evlatlarını kişisel işleri için kullanıp, devleti sömürüp, operasyonlar sırasında kaymakamla kafa çekerken biz bunların hepsini bildiğimiz halde bir şey yapmadık, bunun adına da "vatan sevgisi" dedik.

    allah bizim belamızı versin. bunlar hep bizim yüzümüzden işte.

  • 16. 08504252159

    beni de aradı bu numara.

    kredi kartı harcamalarımı düzenli ödediğim için araba hediye edeceklermiş. ama evrak işleri için 3000 tl para yatırmam gerekiyormuş, hemen koşa koşa gittim yatırdım parayı.

    prosedür gereği, tüm kredi kartı bilgilerimi falan da istediler, hepsini verdim. allah hepsinden razı olsun.

    haftaya bulgaristan'dan müstakbel eşim de geliyor, telefonda tanıştık (o beni aradı, ehe ehe) , 3 gün önce 2000 euro da ona gönderdim uçak biletleri ve diğer masraflar için. yeni arabamla gezdiririm artık*

    çok mutluyum sözlük.

    edit: kıskanmayın fesat şerefsizler, iyiler her zaman kazanır.

  • 17. 3 gün elektrik kesilsin hdp'nin oyu düşer

    benim vergilerimle inşa edilen ülke kaynaklarını kendi malıymış gibi sağa sola dağıtan ve istediğinde kesmekle tehdit eden kaçak hükümet bakanı açıklaması.

    faturamızdaki kaçak elektrik parasını almayı da bırakacan mı?

    https://twitter.com/…tali/status/628171984355069952

  • 18. çatışma sürecinin tekrar başlama nedeni anketi

    seçenekler arasında 'akepe 400'ü alamadı'' seçeneği olmadığından objektif olmayan anket.

  • 19. misafir gidince yapılanlar

    tuvaleti hijyenik hale getirmek. terlikleri makineye atmak. evi süpürüp, havalandırmak.
    bir anne ekolü.
    sanki eve vebalı insan geliyor. ben anca kalan pasta böreği yerim.

  • 20. boku çıkan ekşi sözlük geyikleri

    oysa içimi ferahlatması gerekiyordu kalıbı
    yaman şakacısın delikanlı bkz'ı
    entry nick uyumu bkz'ı
    dürümlü kanzuk şakaları
    beşiktaş başlıkarındaki dünyanın en iyi topçusu şakaları
    çorabımın neden yırtılması benzeri troll başlıkları
    siirt jetpa: notsporluyum benzeri açıklamalar
    ve son olarak tutamayıp kendim de yapsam bile: derdini sikeyim butonu algoritmaları içeren bkz'lar.
    ek olarak:
    'dan sonrasını okumadım kalıbı
    durumumuz yoktu okuyamadık kardeş bkz'ı
    edit:alttaki yazarlara hak vererek; ve en önemlisi bu entrynin dahi içinde bulunduğu ekşi sözlüğün bokunun çıkmış olmasına dair olanlar :(

  • 21. fenerbahçe taraftarının lviv'e çıkarma yapması

  • 22. demet akalın'ın 19 yıldır türk popunu forse etmesi

    (bkz: demet sen misin)

  • 23. kedi köpek sevdikten sonra yemekte et yiyen insan

    kedi köpek yemiyorum ama et yerim. kedi de etçildir, o da yer. küçükken de anneannemin ineklerini seviyordum ama yine de et yiyordum. yeşili sevince ıspanak yemiyor muyuz a dostlar?

  • 24. ntv spor

    2015-16 itibariyle futbolla tek alakası belçika ligi olan kanal. belçika ligi diyorum lan.

  • 25. margaret hamilton

    1969 yılında apollo 11 uçuşundaki komut ve ay modüllerini milyon kilometre uzaktaki aya götürüp getiren, sayfaları üst üste koyunca boyu kadar yer kaplayan assembly kodu hem tasarlamış, hem yazmış, hem yazan ekibi yönetmiş. tek deneme şansı olan bu kod da işini düzgün yapmış. tamamen otomasyon olmasa da (astronot kontrollü) en ufak bir hatanın sapıttırabileceği bu kadar hassas bir işi assembly gibi ilkel bir dilde 1960'ların koşullarında sorunsuz kotarmak gerçekten yazılım tarihindeki en büyük başarılardan olabilir.

    halen uzay aracı yazılımları assembly'de yazılıyor ama günümüzde sonsuz emülasyon, verifikasyon, test altyapısı, teknolojisi var. sonsuz tecrübesi olan yazılımcılar var. margaret hamilton'ınki günümüzdeki başarılarla kıyaslanamayacak kadar üstün bir performans.

    kodun yazıldığı dönem bugünlerde bile kulağa modern konseptler gibi gelen "asenkron işletim", "öncelikli işlem kuyrukları", "hata toleranslı sistemler", "yazılım test otomasyonu" konularında tarihin ilk modellerini geliştirmiş.

    kendisi aynı zamanda "yazılım mühendisliği" (software engineering) tabirinin de mucidiymiş. bence buna isim koyacak biri varsa da oymuş zaten.

  • 26. hırsızın sarayında sefa süren mhp haddini bilsin

    selahattin demirtaş açıklaması. mantıklı, tutarlı ve "balansı yerinde"dir. ben tatmin oldum.

    http://www.cumhuriyet.com.tr/…en_iade_ediyorum.html

    "seçmenimize küfür hakaret edene de bin misliyle de aynen iade ediyorum. seçim öncesi hırsızdan hesap sorarız deyip, seçim sonrası hırsızın sarayında zevki sefa sürenler midir şerefli olanlar? şeref kavramını kullanmaya kalkmasınlar, hadlerini bilsinler."

  • 27. devlet bahçeli

    hdp'ye oy vermiş ve bundan bir gram pişmanlık duymayan biri olarak, söylemiş olduğu "şerefsiz" ifadesini kendisine aynen iade ettiğim stepne. atanamamış tayyip.

  • 28. 3 ağustos 2015 swinger türk çiftlere hapis istemi

    sayının 55 olması bir tane beleşçinin iş başında olduğunu gösteriyor.

    (bkz: organize olalım beyler)

  • 29. beşiktaş

    beklenen mario gomez transferinin gerçekleşmesinden sonra çil yavrusu gibi dağılmış her bir taraftarını tekrar beşiktaşlılık şemsiyesi altında toplayabilmiş kulübümdür.

    artık hepimiz son üç sezonda olduğundan çok daha umutlu bir sezon başlangıcı göreceğimize inandığımızdan kadro değerlendirmesi yapmak için hava ve saha şartları müsait bence. öncelikle geçen sezona göre değişen ilk şey teknik direktör oldu. beşiktaşın türkiyenin en büyük kulüplerinden biri olduğunu ve her yıl tek hedefinin şampiyonluk olduğunu idrak edememiş,her ne olursa olsun premier lige kapağı atmaktan başka bir şeyi hayal etmeyen slaven bilic takımdan kendi isteğiyle ayrıldı. fakat bu defa geçmişte teknik direktör ayrıldığında da üzerine konuşulabilecek bir takım bütünlüğümüz hala mevcut. kompakt oynamaya çalışan,hatlar arasındaki mesafeyi uzatmamaya maçın her anında dikkat eden bir takım bıraktı bilic bizlere. her ne kadar futbolcuların hepsinde performans sıçramaları yaratamasa da takımın genel performansını belli bir düzeyin altına inmemesini sağladı. eleştirilecek bir çok yönüne rağmen kupasız ve hatta kupa hayali bile kuramadığımız iki sezon yaşatmasına rağmen slaven bilice emekleri için teşekkür edip onu hayali olan premier lige uğurladık ve önümüze baktık.

    beşiktaşın yeni teknik direktörü kim olacak diye düşünmeye başlamıştık ki şenol güneş ismi dolaşmaya başladı. muhtemelen slaven bilic'in ayrılacağını bildirdiği dönemden hemen sonra şenol hoca ile görüşülmüş takımın bütünü ve alınabilecek bonservissiz oyuncular hakkında fikiri alınmışt . her ne kadar bilic ayrıldıktan sonra "avrupada hoca arıyoruz" filan dese de yönetim aslında sanıyorum şenol güneş ile anlaşılmıştı. bir çok kaynaktan dusko tosic transferini ısrarla şenol güneşin istediği söylendi ve hatta bende tosic transferini duyduğumda şurada şenol güneşin beşiktaşla anlaştığına kanaat getirmiştim. beşiktaş kamuoyu şenol güneş ile ilgili nasıl bir kabul gösterir diye bir kamuoyu yoklaması yapıldı anlaşma açıklanmadan önce ve bingo. şenol güneş türk futbol camiasının en tecrübeli ve en çok saygı duyulan teknik direktörlerinden biriydi ve aslında bir takım için sadece bir teknik direktörden fazlasıydı. geçmiş trabzonspor macerasında şampiyonluğu son maçta kaçırmış, türk milli takımı ile ikinci kez katıldığımız dünya kupasında üçüncü başarısı elde etmiş , dünya kupasının en başarılı teknik direktörü seçilmiş,tekrar döndüğü trabzonsporda şampiyonluk yarışını kazanmış fakat kupası gaspedilmiş sonrasında geçen sezon bursasporda yine çok başarılı bir sezon geçirmiş ve hiçbir şey olmaz denilen kadrodan milli takıma sayısız oyuncu kazandırmıştı. çalıştırdığı her takımda vasat altında gezinen futbolcu performanslarını en pik noktalara ulaştırma hedefini koyan ve işin tuhafı bunda farklı kulüplerde farklı futbolcular ile defalarca kez başarılı olmuş bir hoca şenol güneş. transferle gelecek katkıdan daha fazlasını eldeki malzeme ile alabileceğine inanan bu eğitimci insan futbol oynamak isteyen her futbolcusuna performans pikleri yaşatmış ve bir çoğunun milli takımın değişmezleri arasına girmesine vesile olmuştur. her ne kadar vakur bir biçimde bu bireysel performans artışlarını futbolcuların kendi başarısı olarak addetse de beraber çalıştığı bir çok futbolcu size kariyerinin en kilit noktasının şenol güneş ile çıkışa geçtiği sezon olduğundan bahsedecek ve hocayı saygıyla anacaktır. şahsen bende şenol güneş & beşiktaş birlikteliğinin tam kan uyumu görülebilecek muazzam bir birliktelik olacağını şu,şu ve şu entrylerimde söylemiştim. doğrusu resmen açıklandığı andan beri büyük bir heyecan duyuyorum bu birliktelikten dolayı.

    şenol güneş göreve gelir gelmez kolları sıvadı ve geçen sezon kadroda yer alan antrenör kadrosundan bilic ile ayrılan nikola jurcevic, edin terzic ve milenjo rak hariç diğer değerli antrenörlerin takımda kalması için ciddi bir çaba gösterdi. takımdan ayrılma talebi olan jose sambade ile bizzat kendisi görüşerek görevine devam etmesini istedi ve bu çaba sambadeyi takımda tuttu. yine bilic'in tercümanlığını yapan halil yazıcıoğlu ile daha önce trabzonsporda birlikte çalıştığından dolayı göreve başlamadan önce dahi görüştü ve onun kalmasını istedi. bireysel performans antrenör dolu arslan da takımda kaldı ve bundan bende çok memnunum doğrusu. yine geçtiğimiz sezon özellikle liverpool maçlarında yaptığı çok doğru analizler ileturu geçmemize vesile olan analiz uzmanı eren şafak takımda kaldı. bilimsel bir kurul olarak aslında hiç tartışmalı olmaması gerekirken haddinden fazla polemiğe karışan ertuğrul karanlık ile yollar ayrıldı,yerine milli takım doktor olan sarper çetinkaya geldi. antrenör kadrosunun eksik ve sorunlu bölgelerde eski futbolcumuz tamer tuna, şenol güneşin 2007den beri yardımcı antrenörlüğünü yapan odtü kökenli değerli spor bilimci şeref çiçek, ispanyada çeşitli kulüplerde yıllarca görev yapmış ispanyol kondisyon antrenörü miguel peiro montanana , daha önce a milli takımda da kaleci antrenörü olarak görev yapmış kaleci antrenörü mehmet kulaksızoğlunun katılımıyla giderildi.

    futbol takımının kadro yapılanması da ciddi bir çalışma sonucu neredeyse tamamlandı. geçtiğimiz sezon takımda bulunan ve aslında çok başarılı bir sezon geçiren demba ba çinden aldığı oldukça iyi teklif sayesinde takımdan ayrıldı. üstelik alındığı fiyatın neredeyse iki katına. emekleri ve ortaya koyduğu pozitif karakteri için kendisine teşekkür edip uğurladık ve yerine beklenenin aksine kimsenin tartışamayacağı bir kariyeri ve kariyerinde eski günlerine dönüp alman milli takımı kadrosuna tekrar dönme hedefi olan mario gomezi aldık. hepimizinde kabul ettiği gibi gomez 112 yıllık beşiktaş kulübünün en kariyerli santraforu. üstelik yanılmıyorsam demba banın maaşına sözleşme imzalandı. kariyerinde sayısız kupası ve başarısı olan gomez bölgesinin ve hatta takımın lideri olabilecek liderlik vasfına ve takım olarak çok ihtiyacımız olan kazanma karakterine sahip bir golcü. "fox in the box" tabirinin sözlük karşılığı olan alman santrafor şenol güneşin de bildiğim kadarıyla çalışacağı en kaliteli santrafor olacak. fernandao gibi bir sezon önce kimsenin tanımadığı bir adamdan türkiye ligi gol kralı çıkartan şenol güneşin mario gomez ile neler başarabileceğini düşününce heyecanlanmamak elde değil.

    şenol hocanın ilk basın toplantısında kadroda öncelikle sayısal eksiklik olarak gördüğü sağ beke transfer istemişti. bu bölgeye bence çok değerli bir karakter ve tam bir takım oyuncusu transfer edildi. bundesliga 1de 243 maça çıkmış,yıllarca kaptanlık yapmış andreas beck için şurada yazdığım gibi net iyi bir transferdir. özellikle beşiktaş futbol takımının geçen yıl defansta yaşadığı tecrübe eksikliğine ilaç gibi gelecek tecrübede olan alman futbolcu karakter olarak da takıma olumlu katkı yaptığı bulunduğu bu kısa sürede. sol bek ve sol stoper içinde daha şenol güneş gelmeden önce bonservissiz transfer edilen duşko tosic oldukça yararlı bir transferdir ve beşiktaşın türkiye ligi hedefi için yeterlidir. ayrıca ramon motta'nın dengesizliği ve ismail köybaşının varken yok gibi davranması sol bekte sıkıntı doğuruyordu ama tosic devamlılığı ve defansif sertliği ile bekleneni yapacak bu da beşiktaşa fazlasıyla yeterli olacaktır. aslında bir futbolcunun mevkisinde pek te şapkadan tavşan çıkarmasına gerek olmayan iki mevki olan sağ ve sol bek transferleri olması gerektiği gibi hallolunca asıl eksik olan stopere takviye gerekti ki bence bu konuda çok doğru bir transfer yapıldı. luiz rhodolfo dini gaioto namı diğer rhodolfo beşiktaş stoperlerinin yıllardır rakip santraforlara gösteremediği "burası benim ve sen buraya giremezsin" sertliğini ve inancını gösterecek çapta ve donanımda bir stoper. transfer gerçekleştiğinde yazdığım şu entryde belirttiğim gibi hem maliyet hem yaş hemde fiziki özellikleri ile 10 üzerinden bence 9luk bir transferdir. nasıl bir etki yaratacağını lig başlayınca göreceğiz.

    sol açık için çeşitli futbolcuların adı geçse de beşiktaşın içip içip eski sevgilisini arayanların kulübü olduğunu kanıtlarcasına gidip ricardo quaresma ile sözleşme imzaladık. şurada quaresma ve transferi ile ilgili genel fikirlerimi anlattım zaten. şuana kadar kampta gayet olumlu bir profil çizen quaresma artık takım için yararlı olmak istediğini ve borcunu kapatmak için geldiğini kanıtlar nitelikteydi. devamlılıkla ilgili sorunlarını aştığını gösterir iki sezon geçirdi portoda ve umarım beşiktaşta da aynı devamlılığı gösterecek ve başarılı olacaktır. umarım karşısında üç kişi gördüğünde aralarına topla daldığını görmeyecek, yaptığı isabetli orta ile asist yaptığına şahit olacağız. çünkü ancak o durumda formayı alabilir. kamptan gelen haberlere göre kerim frei ritminin bulmaya başladı. her ne kadar formayı kaptırdı dense de olcay şahanda aşırı çalışkan haliyle formayı quaresmanın elinden alabilir. quaresma denilince aklıma artık beşiktaşın ihtiyacı olan yıldız değil beşiktaşa ihtiyacı olan yetenekli tecrübeli kanat oyuncusu geliyor. umarım öyle olur.

    tolgay ali arslan oldukça şanssız bir şekilde sakatlandı ilk kampta. hazırlık kampları başladığından beri tadımızı kaçıran tek haber onun sakatlığı oldu zaten. hepimizin şenol güneş orta sahasına direk yazdığı adam olan tolgayın yeri henüz boş. şenol güneşin atiba veya serdar kurtuluş ile defansın önünü kapatmayı düşündüğü ilk onbirde 8 numara oynayacak bir oyuncu henüz kadroda görünmüyor. omuz sakatlığı nedeniyle ameliyat olan veli kavlak sağlıklı olsa dahi şenol güneşin isteyeceği pas devamlılığında olamayacağından zaten yeterli olamayacaktı. tolgay o 8 numarayı oynayabilirdi ama artık sakat olduğundan kadroda olmayacak. kadroda o mevkide oynayabilecek tek oyuncu oğuzhan özyakup . geldiğinden beri dönem dönem hep bize umut veren,maçlar kazandıran,oynadığı her maçta bir şeyleri değiştiren,geçen sezon hakettiğinden çok çok az süre almasına rağmen takımın en fazla asist yapan (11) oyuncusu olan oğuzhan özyakup şenol güneşin elinde ciddi bir sıçrama yapıp mevkisinde hem beşiktaşın hemde milli takımın değişmez oyuncusu olabilecek mi göreceğiz. ben bu konuda çok umutluyum. zaten oğuzhan şenol güneş ile de yükselemezse bu seviyede iki sezon daha oynayamayacaktır gibi geliyor bana. yine de oğuzhana rağmen ortalıkta dönen ciddi bir ozan tufan söylentisi var. ozan bursaspor ile maaşı dolayısıyla sorunlar yaşıyor. sözleşme iyileşmesi konusunda kendisine sözler verildlğini ve bursaspor kulübü tarafından verilen sözlerin tutulmadığını söyledi basına ozan. bence bu yaşta çok iyi biri potansiyel gösteren ve aslında ciddi sayıda lig ve milli maça çıkan bir oyuncu. gözlemlerine çok inandığım genç scout can çalışkanın ozan tufan ile ilgili twitter adresinde yaptığı şu karşılaştırmalı tanımı yazmadan geçemeyeceğim ; "gökhan inler oyunu yönlendirir,tempoyu idare eder. ozan tufan temponun kendisidir." gökhan inler ile anlaşılmış olmasına rağmen ozan tufandan haber beklenmesi şenol güneşin tercihinin ozan tufan olduğu fikri uyandırıyor bende. beşiktaşın orta sahada baskın bir pres ile oynamaya çalışacağını düşünüyorum. bu anlamda ozan tufan gençliği ile fark yaratacaktır. transferi gerçekleşirse önemli bir eşik atlanmış olur.

    şenol güneş bence futbolun en büyük üstadlarından biri olan louis van gaalin sözleriyle ile paralel düşünüp kadroyu "bir mevkide iki futbolcu olacak"şekilde tasarladı. bu mantıkla bugünlerde yani avusturya kampı dönüşünde halihazırda 26 kişi olan kadroda düşünülmeyen futbolcuların takas yada kiralama yoluyla uefa ve lig için istenen sayıya düşürüleceğini tahmin ediyorum. özellikle santrafor mevkisinde mario gomez birinci tercih görünen o ki cenk tosun da ikinci tercih olduğunda göre mustafa pektemek'in takas yoluyla gönderilmesi mantıklı gibi. yine stoper mevkinde pedro franco, alexander milosevic, rholodfo, ersan adem gülüm ve duşko tosic olduğundan sanırım franconun gönderilmesi söz konusu olabilir. bu kararı teknik ekip verecektir zaten.

    genel olarak sezon öncesi bende diğer renktaşlarım gibi umutluyum. oldukça yeterli ve alternatifli bir kadro kuruldu. takımın başında takımı performans olarak yükseltip yarışma içerisinde kalacak bir teknik direktör var. maçın final anlarını oynayacak tecrübede futbolcular satın alındı. sezonda oynayacağımız büyük maçlarda dizleri titremeyecak,derbilerde taç kazandığında değil maç kazandığında sevinecek,rakibin beşiktaş ilk onbirini gördüğünde "hangi birine önlem alalım" diyeceği bir kadro kuruldu. bence hava ve saha şartları beşiktaşın başarılı olması için uygun. öyleyse lig başlasın bir an önce.

  • 30. sadece erkeklerin bildiği saat fırlatma olayı

    (bkz: liseli serap) ?

  • 31. van'da iki pkk'lının vurulma görüntüleri

    su görüntülerde vuranlar amerikan askeri, vurulanlar el kaide filan olsaydi burda "ama bolge guvenligini sağlayan askerleri bik bik" diye öterdiniz

    2 tane hdp li kiz düşürücem diye ibneliğin alemi yok hewal... eşşeğe devam.

  • 32. vicdani red label

    hdp'nin resmi viskisi.

  • 33. true detective

    --- spoiler s02e07 ---

    rıdvan dilmen mod on:
    bu sezon, bütün sinema akademilerine gönderilsin!
    rıdvan dilmen mod off

    bölümün son 5 dakikasında çalan arkaplan müziği (1.sezonda da kullanılmıştı) mükemmeldi. bölüm bitince çalan jenerik müziği de twin peaks'ten fırlamış gibiydi. bir an laura palmer fotoğrafı çıkacak zannettim.*

    herkesin anlaması için bölümün yarısını olayları ve kurguyu anlatmakla geçirdiler. nihayet bütün parçalar yerine oturdu.

    semyon'un snatch'teki yahudi elmas çetesini ziyareti, gözlerden kaçmadı.

    woodrugh'a nasıl kıydın lan pizzolatto? batman gibi yardırıyordu, gittin leon'dan arak sahneyle öldürdün adamı. emily'i öyle görme ağır koydu.

    birkaç ufak hata dışında, elmas soygunu ve tren projesinin arkasındaki isimleri doğru bilmişim. holloway, burris, dixon ve caspere; 92 elmas soygununu birlikte planlamış. osterman çocuklarının annesi ve babası öldürülerek soygun yapılmış. caspere'da muhabesebeci olarak elmaslardan gelen kara parayı aklamış. bu tayfa, vinci pd'ye geçip, kendi yolsuzluk sistemlerini kurmuş.

    s02e07'den anladığım kadarıyla caspere'ın öldürülme sebebi intikammış. osterman kardeşler, caspere'ın soygunla bağlantılı olduğunu bulmuş. caspere, elmasları tasha'ya gösterirken kızıl saçlı sekreter de elmasları görmüş. ilk bölümde ve film setinde gördüğümüz caspere'ın sekreteri, osterman kardeşlerden biri çıktı. kendini laura (velcoro'ya erica demişti) olarak tanıtmış. caspere'la yakınlık kurmuş ve onun yanında sekreter olarak yanında işe başlamış. sekreter olduğu için caspere'ın bütün adres bilgilerine ve ajandasına ulaşabiliyor. bu noktadan sonra onu öldürmek hiç zor olmaz.

    sanırım set fotoğraçısı da sekreterin erkek kardeşi. fotoğrafçı, yönetmen sayesinde partilerden haberdar olmuş(velcoro'ya set fotoğrafçısı olmak, partilere gitmek için yeterli değil demişti). caspere'ın taşındığı arabayı setten çalmış, sonra da maske takarak arabayı yakmış. setteki maskeler ve meşale, bunu destekliyor.

    bir ara sekreterden şüphelenmiştim ama fotoğraftaki kıza hiç benzemeyince ve saç rengi de farklı olunca üstünde durmadım. sekreter, kurguya çok iyi işlenmiş. ilk başta hiç şüphe uyandırmıyor ama sekreterin yer aldığı sahnelerin üstünde geçince, yerleştirilmiş ince detayları görüyorsunuz.

    örneğin introda yer alan şu fotoğrafa bakın. kızıl saçlı sekreterimiz, introya gizlenmiş ama hiç farketmemişiz. ilk bölümde velcoro ve dixon, caspere'ın ofisine gidip, sekreterle konuşmuştu. o sahneyi bir daha izleyin. sekreterin dixon'a (ailesini öldüren polislerden biri) sanki onu daha önceden tanıyormuş gibi bir bakışı var. caspere hakkında pek bir şey bilmiyorum dediğinde de sağ gözü seğiriyor. yan karakterleri tanıttığım entryde de sekterin, set fotoğrafçısıyla olan şüpheli hareketini söylemiştim(1, 2)

    semyon; osip'in, chessani'nin, mccandless'ın ve vinci pd tayfasının amına koyup (blake'in koydu), venezuela'ya kaçacak. umarım osip'in 12 milyon dolarını indirip bezzerides ve velcoro'yla doyasıya yerler.

    s02e08 için diyebileceğim tek şey;

    (bkz: çok kişinin kellesi gidecek çok)

    --- spoiler s02e07 ---

  • 34. zlatan ibrahimoviç

    zlatan ibram geldi mu
    burak kanada gecti mu
    hamza denge sasti mu
    ımdu arena yikilur

  • 35. sözleşmeli er tanıtım videosu

    bu videoyu eleştiren balkabakları, zorunlu askerliği de eleştirirler...

    netekim, ne emmeye ne gömmeğe gelirler. bakın sevgili şirinler, ne yazık ki dünyamızda devletler hala çeşitli sebeplerden dolayı savaşıyorlar ve doğal olarak da askere ve orduya ihtiyaç duyuyorlar.

    ben zorunlu askerliğe karşı, profesyonel orduyu destekleyen birisi olarak bu tür uygulamaları destekliyorum.

    her insan askerliğe uygun değildir, asker olacak adamın gözünün biraz kara olması gerekir, kendisini kan tutmaması gerekir, fiziksel olarak bir takım yeterliliklere sahip olması gerekir.

    iyi bir maaş+sağlık sigortası ve çocuklarına üniversite eğitimi sonuna kadar doyurucu bir burs+sağlık sigortası sağlanması koşuluyla bu uygulama daha da cazip hale getirilebilir.

  • 36. öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    ufkunuzu iki katına çıkarmaz ama bedava bilgidir en nihayetinde.

    bitlis'te beş minare diye bir türkü vardır. savaş sonrası yazılan dizelerde geçen caminin aslında 4 minaresi vardır. peki türkü neden beş minarelidir ?

    savaş olmuş bitmiştir. dönen dönmüştür. karşılayan evladını karşılamıştır sarılan sarılmış kokusunu alıp evine götürmüştür. yolu beklenen aslında hiç gelmeyecektir. ama yolu gözleyen. evladının geri gelmesini bekleyen. işte o konu da geçen 5. minare olmuştur. yaz geçer kışa döner o hala yolu gözlemekte. bir minare gibi. umut içinde.

    tüm yol gözleyenlere geri gel diyenlere allah sabır versin. şehitlerimize rabbimden rahmet dilerim.

  • 37. mario gomez

    profosyenel kariyerindeki ilk kırmızı kartı beşiktaş forması altında görecek sporcu.

    fuck off - 1.25
    rakibin ayağına basmak - 1.90
    golden sonra formayı çıkarmak - 2.60
    penaltı atılırken ceza sahası çizgisine basmak - 3.50
    3. havalimanını kıskanmak - 4.60
    abanmak - 9.00
    sahaya sol ayakla girmek - 11.25

  • 38. tok tutan yiyecekler

    (bkz: vw golf)

    yok lan onun tokluğu başkaydı.

  • 39. yazarların hissettiği en şiddetli fiziksel acı

    + sen hiç kanser oldun mu abidin?
    - yok abi allah göstermesin.
    + göstermesin tabi de o zaman ağrı mağrı hissetmemişsin sen
    - öle deme abi benim dişimi çektiler, parmağıma taş düştü, pipimin/kukumun etrafındaki kılları çektiler kolum kırıldı götüme girdi, yeminle çok acıdı.
    + morfini bilir misin abidin?
    - bilirim abi.
    + işte kanser ağrısını morfin geçiremiyor.

  • 40. 37 yaşındayım hayatımda porno film izlemedim

  • 41. zlatan ibrahimoviç'in galatasaray'a transferi

    sözluk troll kaynıyor, zlatan o boyla ekonomide mi ucacak amk, senin gibi fakir mi la, madem trolluyon bari business al saf ?

  • 42. ricardo quaresma

    karşıyakalıyım ama cevap vermeden duramadım. kendisini

    yabancı sınırı varken yüksek ücretle takımı üzerine kuracak mantalite ve gazla getirmekle

    yabancı sınırı kalmışken,daha düşük bütçeyle, tüm bunlar sebebiyle takımı üzerine kurma amaçlı değil halen yapabildiklerini yapabildiği ölçüde kadroya gireceğini bilerek geldiği bir yere transfer etmek

    aynı şey değildir.

    einstein' dan iyi futbolcudur.

  • 43. 4 ağustos 2015 hepsiburada.com rezaleti

    selam dogasi guzel, insani ozel, sistemi curumus guzel ulkemin guzel insanlari. siz eksici dostlarimin klavyesine layik bir rezaletle karsinizdayim.

    oncelikle belirtmek isterim ki kendi basima gelmis bir rezalet degildir, ancak gerek ucu zamaninda bana da dokunmus olmasindan oturu, gerekse bu konunun aslinda genel olarak ulkemizin dipte kalmis sorunlarindan biri olmasindan dolayi, sizinle paylasmak, bi nevi biraz da nefretimi kusmak istedim.

    olay sudur;

    bir dostumuz stajyer olarak hepsiburada.com a basvuruda bulunuyor. gordugunuz uzere pozisyon daha bastan ofsayt (bkz: stajyer olmak). neyse efendim on gorusmeden olumlu sonuc aliniyor ve 1 hafta sonra pazarlama muduruyle ikinci mulakat gerceklesiyor. is konusunda anlasiliyor, calisma saatleri, ucret, imkanlar, yapilacak isler kisacasi tum ayrintilar konusuluyor ve 'sozlu' olarak agustos 15 te isbasi yapilacak sekilde anlasiliyor.

    bu dostumuz, bu adamlara guvenerek yaptigi butun is basvurularini ve mulakat tekliflerini iptal ediyor ve mac saatini beklemeye basliyor. aslinda az cok tahmin ettiginiz gibi, karsidan ses gelmeyince bir mail atip durumu soruyor. "sizden pek ses cikmiyor ama basliyorum bu hafta degil mi?" seklinde... ama karsi taraftan (hepsiburada.com daki ilgili kisi) gayet piskin bir sekilde "ya biz seni iptal ettik, haber de vermedik, n'apiyosan yap" minvalinde cevap geliyor. dostumuzun kontra maillerine de hicbir sekilde donus yapilmiyor daha sonra.

    simdiii.... aslinda pek de guzel olmayan ulkemin insanlari. aranizda kac kisi daha, boyle bir sorunla karsilasti? ben biliyorum sanki. bir cogumuz. ıs ahlakindan, is etiginden yoksun insanlarin ust mevkileri doldurdugu, kokusmus sistemin her tarafa yayildigi su ulkede, neden biz de diger ulke insanlari gibi 'soz' uzerine anlasamiyoruz kendi aramizda?

    kardesim is hayatina yeni baslamak uzere olan bir insan, neden ilk dakikasinda boyle bir kazikla santra yapiyor? neden 'etik' denen olguyu tesbih yapip bir koseye atmisiz? cunku cok cok az kisi boyle bir durumla karsilastigi zaman tepki koyuyor. geri kalani ise sesini cikarmadigi gibi bunu normallestiriyor.

    vallahi sikildim, tiksindim. en azindan kendi capinda bile olsa bu ise tepki vermeye calisana elimden geldigince yardimci olmaya calistim. bir "yogurtlu sos" degil belki ama bu ulkenin en sikko rezaletlerinden birini gostermek istedim size: is ahlaki yoksunlugu...

    ıyi geceler.

    bu arada, ilgili arkadas ve ayrintilar;
    https://twitter.com/…ugli/status/628237524763287553

    edit: imlaaa

  • 44. çapa ve cerrahpaşa hastanelerinin iflas etmesi

    http://www.sozcu.com.tr/…-iflas-etmek-uzere-899781/

    medical park'ın arkasında emine erdoğan, medipol hastanesinin başında rte'nin kankası, sürekli büyüyen acıbadem başında rte destekli mıhmıt ili iydinlir olmasından dolayı devlet hastenelerini birer birer zayıflaştırıp özele özendirme, özele yönlendirme çok da şaşılacak bir şey değil.

    ama çok şükür yollar duble.
    amk.

  • 45. hdp'li kürtlerin değil türklerin eleştirilmesi

    bana saçma gelen hadisedir. şimdi bu hdp ne kadar oy aldı %13. bunların ne kadarı türk? 1-2 hadi bilemedin 3. hadi 4 olsun hadi abarttım 5 olsun. gerek bahçeli gerek akp'liler gerekse sözlükteki milliyetçiler neden sadece hdp'ye oy atan türkleri eleştiriyorlar. neden yuh be hakkariye bak %80 hdp'ye oy verdi deyip hakkari'deki pkk katliamlarını hatırlatan birileri çıkmıyor? neden güneydoğudaki en büyük terör saldırısı hdp'ye oy veren batılı gençlere karşı yapıldı? neden ışid en çok müslümanları öldürüyor? neden en kanlı savaşlar iç savaşlardır? neden güneydoğuda verilen milyonlarca oy rahatsız etmiyor da cihangir'de verilen topu topu 623 hdp oyu birilerine fena halde batıyor?

    hemen cevap vereyim. çünkü bu adamlara göre kürtler zaten ayrı bir millet. kafalarında ülkeyi bölmüşler. hakkari'nin, diyarbakır'ın hdp'ye oy vermesi mühim değil. onlar düşman zaten. düşman olarak görmeyen de doğulu kürtleri kafası basmayan cahiller olarak görüp hoş görüyor. ama türkler öyle mi ya. asli unsur. nasıl olur da teröristlere oy verirler diye düşünüyorlar. bir de bu faşist kafa bireysellik nedir bilmez. onlara göre millet tek ve bütündür. o yüzden sürekli birlik beraberlik çağrısı yaparlar. millet dediğin nedir ki. hedefe doğru yol alan dişlilerden oluşan bir makine. bu makinenin bir vidası bile gevşerse o araç durur çalışmaz. o yüzden en çok kendilerinden olanlara saldırır faşistler. hdp'ye oy veren türklere yönelik tepkinin sebebi budur.

    aslında olması gereken nedir onu da açıklayalım. diyelim ki mhpliler-akpliler haklı.hdp terörist diyelim. pkk'nın yancısı. kabul. pkk da dünyanın en eli kanlı örgütü. lan madem öyle neden 6 milyon insan bunlara oy veriyor. sizler ne yaptınız da kendinizden tiksindirdiniz sizler dururken bu insanlar inadına hdp'ye oy veriyor. bi düşün ya bi kendini suçla. bu insanları nasıl kazanırız de. hdp'yi terörden pkk'yı şiddetten nasıl uzak tuabiliriz diye kafa yor. ama yok zor iş kim uğraşacak hdp'ye oy veren viski içen şerefsizler deyip nefret kusmak varken kim çözüme kafa yoracak. ne gerek var ki.

  • 46. kalp kırılınca çıkan ses

    ses çıkmaz. zira gerçek manada kırılınca konu kapanır ve tamamen susulur artık. garip bi histir.

  • 47. dünyadaki tüm başak burçlarının bir devlet kurması

    bütün evler iki katlı ve düzenli bir sırada yapılacak.
    herkes mahallesini temizleyecek.
    trafik olursa bi o şerit bi bu şerit geçmek yok herkes kendi şeridinde gidecek. böyle olursa zaten trafik olmaz.
    her is sırayla yapılacak adam kayirma yok sıra bozulursa sinirlenip içimize atariz.
    simge bayrak başak olsun fark etmez düzgün çizen biri çizsin. bayrak dalgalanmasin kolalı bezden yapalım düzgün dursun.
    aklıma geldikçe bişeyler eklerim ama şimdiden güzel geliyor kulağa. eşyaları hazırladım bile.

  • 48. ekonomi düzelsin diye ak partiye oy vermek

    böyle düşünen arkadaşlar birleşik arap emirlikleri'nde, gayet düzgün bir ekonomide, siyasi istikrar sorunu olmadan yaşayabilirler. tabi yanlışlıkla sharjah'a giderler de ramazan ayında sokakta yemek yerlerse "kırbaç cezası neymiş yeaa gerçek islam bu değil hmmffss" demesinler.

    insan hak ve özgürlüğü ile ekonomik refah arasında doğrusal bir orantı yoktur. misal uruguay'daki özgürlükler katar'dan fazladır. mesele tercih meselesi, insan gibi yaşamak mı yoksa boynuna altın bir tasma vurulması mı?

    karar senin, bakalım kişisel hak ve özgürlüklerin gsmh cinsinden kaç bin dolar ediyor?

  • 49. çerkezlerin at hırsızlıklarıyla nam salması

    en evvela (bkz: çerkes).
    stereotiple ötekileştirmede uzay olmuş sav; yazarı da az türkçe bileymiş iyi olacağımış..