otopsicocugu13
profili

  • ibb sağlık çalışanı kartı süresiz olsun kampanyası

    anlamadığım şey anne kart’la ücretsiz sağlık çalışanı kartlarının ne ilgisi var?
    sağlık çalışanları pandemi öncesinde ücretsiz bir hakka mı sahipti? imamoğlu’nun sağlıkçılara seçim vaadi mi vardı?
    mesela sağlık çalışanları kartları iptal edildi diye başkalarının kartlarının iptali mi gerekiyor? birbiriyle ilintisi nedir?

  • ümit özdağ'ın canan kaftancıoğlu açıklaması

    yalnız biri ümit özdağ’a söylesin, canan kaftancıoğlu terörü övme suçundan ceza almadı. tam aksine o konudaki cezası bozuldu. özdağ aklınca(!) terörü ve chp’yi bir araya getiriyor. millet de “hüloooğğğ” çekiyor. şuraya da yazayım da belki en azından sözlükten birileri okur.

    kaftancıoğlu'na "kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret"ten verilen 1 yıl 6 ay 20 gün ile "türkiye cumhuriyeti devletini alenen aşağılamak"tan verilen 1 yıl 8 ay hapis cezalarını kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu gerekçesiyle onadı. kaftancıoğlu'na, "cumhurbaşkanına hakaret" suçundan verilen 2 yıl 4 ay hapis cezası ise 1 yıl 9 ay olarak düzeltilerek onandı.

    kaftancıoğlu'na, "pkk/kck silahlı terör örgütü propagandası yapmak" suçundan verilen 1 yıl 6 ay hapis ile "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek" suçundan verilen 2 yıl 8 hapis cezaları ise daire tarafından bozuldu.

  • arabaların durup yayaya yol verdiği şehir

    bakü’de sokak arasında da 2-3 şeritli caddede de yaya adımını atar atmaz trafik durur. çocuk-kadın-erkek-yaşlı-genç farketmez..

  • 18 temmuz 2021 jahrein'in tweeti

    önce türkçesini geliştirsin, sonra ingilizceyle ilgili atıp tutabilir. attığı tweet’ler tamamen eziklik ve etkileşim kasma.

    eklem: işte bizim millet böyle, ne söylediğine değil, kusursuz söyleyip söylemediğine bakar. aşağıda da görüleceği üzere bunlardan çok var ve ben bunlara kısaca “dangalak” diyorum. ne söylediği yetmez, kıyafetine bakar, oturup kalkmasına bakar, arabasına bakar, saçına-makyajına bakar. en son vakit kalırsa da icraat neymiş ona bakar. “dangalak” aslında tam açıklamıyor sizlere olan bakışımı ama bu da benim nezaket anlayışım, idare edin.

  • yurt dışında başının göğe ereceğini sanan tip

    yurtiçinde gırtlağa kadar bokun içinde yaşadığını düşündüğünden, başın göğe erip ermemesimi çok da dert etmeyecektir..

  • almanya'yı türklerin geliştirmesi

    sanırsın bu almanya’ya giden türkler türkiye’de kalsaydı türkiye gelişecekti :)
    teallam, ne kafalar var. işçi her yerden bulunur, önemli olan çalışacak, gelişecek iş olması..

    zorunlu ekleme: 1970’lerde alman ekonomisi ilk 30’a giremiyor denmiş. buyrunuz: https://en.m.wikipedia.org/…_largest_historical_gdp
    germany represented 8.98% of the world's economy in 1969 (highest point) gerçekten komiklikte sınır tanımıyorsunuz.

    (bkz: işkembe-i kübradan atmak)

  • çin aşısı olanlara schengen yok iddiası

    tam bir clickbait haber başlığı.
    haberin içine girince bak neler yazıyor:

    1. çin zaten henüz ab onay kurumu ema’ya başvuru yapmamış, yabi teorik olarak da pratik olarak da bu aşının henüz onaylanması mümkün değil.

    2. merkel, “ancak aşı belgesinin seyahat için önkoşul olması konusunda henüz siyasi bir karar yok” demiş. bu cümle bile tek başına çok şey anlatıyor.

    3. aşı pasaportuyla birlikte, uluslararası alanda tanınan “bağışıklık kazanmıştır” raporu veya “negatif pcr testi” de geçerli olacak. bu cümle de haberin clickbait olduğunu anlatan cümle:)

  • 13 aralık 2020 alanyaspor beşiktaş maçı

    maç hakkında bir suser “maçın hakemi bu sezon 11 maç yönetmiş. 4'ü gs maçı ve 4 maçta da gs lehine uyduruk penaltılar vermiş ve maçı kazandırmış.
    gs'nin puan kaybettiği hafta da bizi maça verilmiş tam bir operasyon hakemi.”

    (bkz: #116829455)
    entry yazar tarafından silindiği için mecburi görsel

    1. hakem bu sene 6 süper lig maçında düdük çalmış. 2’si galatasaray’ın. maçlarıdan biri galatasaray’ın çaykur rize’yi 4-0 yendiği, diğeri ise başakşehir’i 2-0 yendiği maç.

    https://www.transfermarkt.com.tr/…iedsrichter/12534

    2. 2 maçta da 1’er penaltı var ki ikisi de net penaltı. tartışmaya - itiraza bile yer olmayan pozisyonlar.

    ilk penaltı demba ba’nin 2 eline birden çarpan top: https://m.tr.beinsports.com/…id=111459715&tab=video

    ikincisi ise rize maçında emre akbaba’nın yediği dirsek: https://m.tr.beinsports.com/…id=111459793&tab=video

    3. galatasaray bu hafta puan falan kaybetmedi, çünkü galatasaray’ın bu hafta maçı yok.

    bu arada maçın hakemi bu sene beşiktaş’ın da 1 maçını yönetmiş ve maçı 1-0 beşiktaş kazanmış.

    ne yiyip ne içiyorsunuz acaba? neyle besleniyorsunuz çok merak ediyorum.

  • 17 ağustos 1999

    “ 1990’larda 2 yıl arayla ve birbirine yüzlerce kilometre uzaklıkta dünyaya gelen, doğal olarak birbirlerinin varlığından dahi haberdar olmayan bu genç kız ve yorgun köpeğin hayatları, 1999 yılında yaşanan bir can pazarındaki mucizeyle kesişti.

    görsel
    görsel

    macaristan’ın miskolc kentinde 12 kardeşin sonuncusu olarak dünyaya gelen, bu nedenle içlerinde en ufak ve narin yapılı olan mahsun köpek yavrusu doğduğunda yıl 1994’tü. alman shepherd cinsi olan yavrulardan her biri kendilerine birer yuva bulurken, duruş bozukluğu gözlenen ve kardeşleri kadar rahat hareket edemeyen mahsun yavru kendini malesef sokakta buldu, ardından da yolu laszlo lehoczki isimli macar’la kesişti. çocukluğundan beri köpeklerle iç içe büyüyen ve gerçek bir hayvan dostu olan lehoczki’nin onu bir çöplükten aldığına dair söylentiler olsa da teyid edilmiş bir bilgi değil bu.

    ne var ki metruk alanlarda kaderine terk edilen yüzlerce engelli ya da istenmeyen kedi ve köpeğin varlığına her gün tanıklık ettiğimiz için bu ihtimal pek yabancı da değil. yürümeyi köpeklere tutunarak öğrendiğini söyleyen hayvan dostu lehoczki tarafından mancs ismi verilen yavru köpeğin sahiplenildiği gün değişti talihi. macar dilinde ‘manç’ olarak telafuz edilen ve ‘pençe’ anlamına gelen isminin hikayesi ise buna rağmen buruktu.

    mancs’ı sahiplendiğinde vücut ağırlığının büyük bölümünü ön ayaklarına verdiğini ve köpeklerin arka ayaklarıyla yaptığı çoğu şeyi ön ayağıyla yaptığını fark etmişti lehoczki. ilk zamanlar sebebini bilmediği bu durum ona sevimli gelmiş, bu nedenle de ismini mancs, yani pençe/pati koymuştu. ancak 6 aylık olduğunda bunun göründüğü kadar sempatik bir durum olmadığı mancs’ın yürümekte zorlanmasıyla ortaya çıktı. yapılan muayenesinde arka ayaklarından özellikle birinde, doğuştan gelen ciddi bir sakatlık olduğu teşhis edildi mancs’ın. sebebi bilinmiyor ancak bu kadar değerli bir köpeğin sahipsiz kalma sebebinin belki de bu olduğu düşünülüyor. o dönem bir fabrikada çalışan, ekonomik olarak da pek parlak bir durumda olmayan lehoczki buna rağmen mancs’ın tedavisinde hiçbir fedakarlıktan kaçınmamaya gayret gösterdi.
    mancs’ın ameliyatı ve devamında kullanılan pahalı ilaçlar sebebiyle kızı nikolett için ayırdığı bütçeden dahi fedakarlıkta bulundu. neyse ki mancs’ın tedavisi olumlu cevap verdi ve uğruna katlanılan tüm fedakarlıklar sonradan tebessümle anıldı.

    görsel

    lehoczki, aylar süren ve mancs’ın yanından ayrılmadığı rehabilitasyon süresince o güne kadar fark edemediği özelliklerini keşfetti. arka ayaklarından doğuştan özürlü olan ve tedaviye rağmen hayatının sonuna kadar hiçbir zaman diğer çoban köpekleri kadar hızlı koşamayan mancs’ın, buna karşılık ortalama bir köpekten çok daha kuvvetli sezilere ve koku ayırt etme yeteneğine sahip olduğu ortaya çıktı. 1996 yılında miskolc’de bir kısım gönüllü ile birlikte doğal afet ve felaketlerde görev almak üzere bir kurtarma ekibi kurdu lehoczki, ekibin ismine ise ‘örümcek takımı” denildi. tamamen amatör olarak ve insani yardım amacıyla kurulan takımdaki tüm üyelerle birlikte 3 köpek eğitim aldı, bunlardan biri de mancs’tı.

    görsel

    mancs’ın yeteneği ve sezileri diğer köpeklerden çok daha güçlü olduğu için eğitilmesi de kolay oldu, hatta radar ve viking isimli diğer köpeklerin eğitilmesi de onun sayesinde gerçekleşti. mancs, takımla birlikte aldığı eğitimi diğer türdeşlerine aktarma yeteneğiyle örümcek takımı’nın gücünde çok önemli bir çarpan oldu. örümcek takımı 90’ların ikinci yarısında asya, latin amerika, afrika ve avrupa’ya yayılan çok geniş bir alanda arama kurtarma faaliyetlerine katıldı. ancak üstlendikleri müthiş sorumluluk ve kurtardıkları onca insan arasında 1999 yılında yaşanan gölcük depreminin yeri apayrıydı. izmit’in bekirpaşa beldesinde yıkılan bir apartman enkazı altında olduğu tahmin edilen ancak hiçbir izine ulaşılamayan 3 yaşında bir kız çocuğuydu gölcük’ü mancs için ayrı kılan. dünyanın dört yanında gelen kurtarma ekiplerinin arama köpekleri küçük çocuğa ulaşmak için çabalamalarına rağmen hiçbir sonuç elde edilememişti. lehoczki’nin natgeo’ya verdiği röportaja göre yaşlı bir kadın(muhtemelen büyükannesi) bedeni altında kalan, bu sayede hayatta kalmayı başaran ancak ses ve kokusu büyükannesinin cansız bedenini aşamayan 3 yaşındaki kız çocuğunun ismi hatıra’ydı. umutların tükenmeye yüz tuttuğu anda; depremden tam 82 saat sonra, molozları kaldırmak için iş makinelerinin geldiği sırada hatıra’nın yorganı koklatılan mancs, küçük kızın kokusunu almayı ve yerini tespit etmeyi başardı. hatıra’nın yerini tarif eden mancs, bu sırada moloz yoğınları arasında arka bacaklarından birine paslı bir inşaat demiri saplanmasına engel olamadı. bu halde arama çalışmalarına devam eden mancs’ın detaylı tedavisi ancak macaristan’a döndükten sonra gerçekleştirilebildi.

    görsel

    depremin 1. yıl dönümünde, 17 ağustos 2000 tarihinde örümcek takımı’yla birlikte izmit’e gelen mancs ilk olarak küçük hatıra’yı ziyaret etti.

    görsel

    olan bitenden ve mancs’ın kendisi için yaptığı fedakarlıktan henüz haberi olmayan hatıra ise depremin 1. yılı anısına, mancs’la birlikte, tüm haber ajanslarında yer alan ve hafızalardan hiç çıkmayan bu pozu verdi.

    görsel

    gölcük depremi mancs için en medyatik anı olarak tarihteki yerini alsa da, izmit’ten sonra dünyanın dört yanında, 30’a yakın ülkede yaşanan doğal afet ve felaketlerde görev almaya devam etti örümcek takımı’yla birlikte kahraman köpek. bu arada çok büyük bir üne de kavuştu.

    görsel
    görsel

    el salvador’dan yunanistan’a, hindistan’dan şili’ye ve meksika’ya kadar 30’a yakın ülkede hatıra gibi yüzlerce çocuğu aileleriyle birlikte kurtardı. mancs, kurtardığı yüzlerce hayatın ardından sağlık sorunları sebebiyle 2004 yılında örümcek takımı’ndan emekli edildi ve kendisini onore etmek amacıyla doğduğu miskolc kentinde bu heykeli yapıldı.

    görsel

    2006’da ise uzun süredir mücadele ettiği zatürreye yenik düşerek 12 yaşında yaşama veda etti. mancs’ın emekliliğinin ardından faaliyetlerine devam eden örümcek takımı, eğitimlerinde mancs’ın katkı sağladığı diğer köpekleriyle dünyanın dört yanında insan hayatı kurtarmaya devam etti ve evrensel bir üne kavuştu. avrupa parlamentosu, örümcek takımı’nın insani yardım faaliyetlerinden ötürü 2015 yılında tüm üyeleri fahri vatandaşlık ödülüyle onurlandırdı. miskolc’de düzenlenen törenin konukları arasında mancs’ın 1999 yılında, henüz 3 yaşındayken hayatını kurtardığı 19 yaşındaki hatıra ve ailesi de vardı. mancs’ın yokluğunda buruk geçeceği düşünülen tören, hatıra’nın katılımıyla anlam kazandı. örümcek takımı’nın lideri olan hayvan dostu laszlo lehoczki, mancs’ın tedavisi için eğitim bütçesinden fedakarlıkta bulunduğu kızı nilolett’in de katılımıyla bugün dünyanın dört yanında “imdat” diyenlere umut olmaya devam ediyor. eşiyle birlikte hem yeni arama kurtarma köpeklerini eğiten, hem de yardıma muhtaç yavru köpeklere kol kanat geren bu merhametli insan için “o bambaşkaydı” dediği mancs’ın yeri ise hâlâ apayrı.”

    https://twitter.com/…er7/status/1294891152357732354

    not: ağlamıyorum, gözüme toz bulutu kaçtı.

  • toplum bilimleri kurulu

    diyanet’i bilim kuruluna alamadıkları için yeni kurulan kurul. tepki çekmesin diye de “toplum bilimleri” koymuşlar adını.

    “eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin”

    “dünyada her şey için; uygarlık için, hayat için, başarı için en hakiki mürşit ilimdir; fendir. ilim ve fennin dışında rehber aramak dikkatsizliktir, bilgisizliktir, yanlışlıktır.”

  • ahmet hakan'ın italya'ya gidesim var demesi

    gerçekten gidecekse italya sınırına kadar kendi arabamla götürürüm. 5 kuruş da istemem.istediği yerde mola da veririm. kahve, espresso falan içeriz :)

  • sensodyne kullanmıyoruz kampanyası

    sensodyne‘nin sikinde olmayabilir ama türkçenin çok da sikindeydi.

    -de, -da’yı düzgün yazmak için “ tdk sözlüğü yutmak” gerekiyormuş. bunu da öğrenmiş olduk bugün.

  • ev alana da satana da vergi şoku

    gayet yerinde bir uygulama.
    eskiden 500.000 tl’lik evi belediyeye 150.000 diye söyleyip bunun üzerinden vergi ödüyordu ev sahibi.
    yani zengin vergi vermekten kaçıyordu. artık kaçamayacak, mecbur verecek bu vergiyi..
    ancak buna gelene kadar zarar gösteren kuyumcular, 20 -30 çalışanı olan kobi’ler, her sene sonunda arabasını yenileyen esnaflar ne olacak?
    bunlara da bir çare bulunacak mı?
    adam şirket aracını özel işleri için harcıyor aynı zamanda ve vergiden düşüyor yaptığı tüm masrafları.
    mesela ben çalışan olarak çocuğumun okul masrafını dahi düşemiyorum vergiden..
    adaletsizlikler burada. bunların da en kısa sürede giderilmesi dileklerimle..

    yoğun mesajlar üzerine 1 meslek grubunu listeden çıkardım.