Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. 30 mayıs 2021 anadolu efes fc barcelona maçı

    öncelikle türk takımı basketbolda avrupa'nın 1 numaralı kupasında final oynuyor ve orospu çocuğu beinsport maçı şifreli veriyor, böyle bir aşağılık terbiyesilik olmaz.
    burada hidayet devreye girmesi gerek, sonuçta tamam ben internetten falan yabancı kanallardan maçı bulurum ama basketbolu seven ve buna ulaşamayan çocuk ve gençler için resmen rezalet.
    maç için bişey demek bile icimden gelmiyor. aminakodumumun arap firması beinsport yöneticilerinin gelmişim geçmişini sikeyim diyerek entry tamamlıyorum.

  • 2. 29 mayıs 2021 manchester city chelsea maçı

    adam oil clublarinin (psg, city) basarisizligi beni mutlu ediyor demis.

    chelsea'yi pamuk iscilerinin kulubu saniyor herhalde.

  • 3. duygusal bağ kurulan otobüs hatları

    (bkz: 413)

    altınpark-çankaya.

    bir fenomen…

  • 4. husilerin suudi ordusunu madara etmesi

    orta doğu boklarının savaşmasını içeren video.
    5:20'den itibaren izlemeyi bıraktım. ben ciddi anlamda sıkıldım silah kullanırken veya savaşırken "allahu ekber" denip bağrılmasından.

  • 5. 1500 m2'den küçük marketlere sigara yasağı

    küçük esnaf kredi kartıyla sigara vermiyor. mecbur muyum ben 2021 yılında nakit taşımaya? ayak uyduramıyorsan bat abi bana ne..

  • 6. turizmde umutlar yerli turistte

    geçen gün lüks bir yerli otelin fiyatına baktım, indirimli hali günlük 3000 tl

    ben bu fiyata millerle bedava uçak bileti alıp maldivlerde aynı paraya cennet içinde konaklıyorum, corona derdi de yok, ne yapayım sizin antalya’daki kıçıkırık otelinizi?

  • 7. yurt dışında başının göğe ereceğini sanan tip

    yurtiçinde gırtlağa kadar bokun içinde yaşadığını düşündüğünden, başın göğe erip ermemesimi çok da dert etmeyecektir..

  • 8. 30 mayıs 2021 samsun'daki trafik kazası

    2 tane trafik magandasının (ticari ve tır )hesaplaşması...

  • 9. emlak balonu

    devlet kaynaklarıyla elden geldiğince desteklenen balondur.

    desteklenmeye de elden geldiğince devam edilecek. çünkü akp iktidarının devamı bu sektörde dönen paraya bağlı.

    onlar bu sektörü ayakta tutmak zorunda da, ülke bu balonu beslemeye devam edebilecek mi?

    tüm mesele bu sorunun cevabında.

    başlık altında fiyatların durduk yere yeniden yükselmeye başladığından şikayet edilmiş ve nedeni merak edilmiş. aslında nedeni çok basit. insanlar beklentilerini gerçeklere göre değil, alışkanlıklarına göre şekillendiriyorlar. emlak sektöründeki uyanıklar sayın cumhurbaşkanımızın ekonomi teorisinin gereğini yerine getirip faizleri tekrar düşüreceğini tahmin ettikleri için şimdiden pozisyon alıyorlar.

    peki indirebilecek mi?
    -60 milyar dolar rezervi olan merkez bankası, senelik en azından 20 milyar dolarlık cari açık ve senelik ödenmesi veya çevrilmesi gereken 160-170 milyar dolar borç varken şapkadan çıkarılacak tavşan değil, ancak dinazor kurtarır şu anki durumu.

    faizler indirilmeye başlanırsa, selçuk geçer'in dolar tl tahminlerine doğru yola çıkarız herhalde diye düşünüyorum. ardından da gelsin seri iflaslar ve diğer felaketler. daha önceki faiz indirimlerinde dolarları jon ahmet'in devir daim makinası üzerinden satarak tl'nin değer kaybını durdurdular. fakat satacak döviz de kalmadı. son aylarda da altınların bir kısmını sattılar.
    https://www.sozcu.com.tr/…riz-altin-satisi-6208943/

    hala emlak da balon yok, fiyatlar artmaya devam edecek diyenlerin türkiye'nin içinde bulunduğu döviz açmazının nasıl çözüleceğine dair fikirleri varsa paylaşsın bilelim. yoksa boş konuşuyorlar.

    bazıları da kendi evlerinden örnek vermiş, aldığımızda fiyatına yüksek dediler, şu senede bu fiyata geldi, balon dediler demiş. bu arkadaş ve benzerleri de yukarıda değindiğim gibi ezberlerle hareket ediyorlar. o zamanki şartlar konutta fiyat artışını destekliyordu. hükümet şu anda çil çil dolar bulursa, konut fiyatları artmaya gerçekten de devam eder. çünkü faizleri indirip sektörü desteklerler, döviz satışıyla da tl'nin değerini düşürmemeye çalışırlar senelerdir yaptıkları gibi.

    bundan seneler önce de aynı şeyleri savunuyordum, çünkü 128 milyar doları alengirli yollardan satmak gibi bir saçmalığın olabileceğini bilmiyordum ve takip ettiğim ekonomistlerde öngörmemişti. olan borç böylece daha da arttı, ihtiyacımız olan dövizi saçma sapan şekilde, hükümet seçim kazansın diye ucuz ucuz sattık.

    piyasa kredilerle desteklenmezse, görün gümbürtüyü. güncel faizle desteklenirse, yine izleyeceğiz gümbürtüyü. merkez bankası faizinden daha düşük oranla olursa, yine bir gümbürtüye şahit olacağız. artık sistem tıkandı.

    türkiye'nin bu noktalara gelmesinin tek sebebi cari açık. akp iktidarında birikimli 600 milyar dolar cari açık verilmiş. yani borçlanılmış. senelerdir yenilen ve konut fiyatları artmaya devam eder diye düşündürten hurmaların tırmalama zamanı gelmiş. bundan sonra kim iktidarda olursa olsun, namuslu herkes acı bir bedel ödeyecek. gümbürtü başlayıp da fiyatlar düşmeye başladığında göreceğiz kim haklıymış.

    ayrıca, yatırım için değil, ihtiyaçtan ev almak isteyenler, uygun gördükleri anda, gelirleri de garantiyse alabilirler diye akp'ye muhalif ekonomistler dahi söylüyor. yatırım için almak yanlış.

    ek olarak, ekrem imamoğlu habertürk'de katıldığı son programda istanbul'daki konutların 4'de 1'inin boş olduğundan bahsetti. bunu belediye olarak tespit edebildiklerini anlattı. bu şartlarda, istanbul özelinde fiyat artışları demek ki birileri tarafından destekleniyor.

    yabancıya satılan satışlarla sektör ayakta tutuluyor diye düşünen bir yazardan mesaj geldi.
    https://www.trthaber.com/…-rekor-rakami-547174.html
    senelik 1 - 1.5 milyon konut satılan pazarda yabancıya yapılan 25-26 binlik satış çerezdir.
    https://www.aa.com.tr/…in-316-konut-satildi/2109445

    gelelim inşaat sektörünün durumuna.
    https://www.patronlardunyasi.com/…-milyar-tl/225165

    yukarıdaki bağlantıda eylül 2019 itibariyle inşaat ve enerji şirketlerinin batırdıkları paranın 46 milyar tl olduğundan bahsedilmiş. 1.5 sene önce bddk tarafından kabul edilen resmi istatistikten bahsediyoruz. şimdi kaç katıdır kim bilir?

    istanbul'da emlak balonu olduğunun en büyük kanıtı değerlemeye asla dahil edilmeyen deprem değişkenidir. istanbul'u etkileyen depremler internette araştırıldığında insanı korkutan sıklıkla deprem olduğu fark edilir. fakat büyük depremler nadir ve sıradakinin eli kulağında deniyor.

    böyle bir depreme istanbul hazır mı değil mi diye 1999 yılından beri tartışılıyor. fakat bir nokta pek konuşulmuyor. istanbul'un alt yapısı depreme hazır mı?

    2019 eylül'ün de silivri açıklarındaki depremde internet ve telefon şebekesinin hazır olmadığını tecrübe ettik.

    su, gaz ve elektrik ne durumda?
    https://www.sozcu.com.tr/…m_campaign=dahafazlahaber

    yukarıdaki bağlantıda istanbul su şebekesinin suyunun %22'sini şehrin altına verdiğini öğreniyoruz. bu oran temiz suya ait. atık suyun ne kadarı şehrin altına gidiyor?

    habertürk'de çıktığı bir programda mimar sinan genim bu konuyla ilgili beşiktaş ve kadıköy gibi ilçelerin zeminlerinin bu kaçaklar yüzünden ne halde olduğunu anlatıyordu.

    kısacası, zeminde sıvı demek, depremde artan şiddet ve yıkım demek. 30 ekim 2020 izmir depreminde milyonluk rezidansların ne hale geldiği haberleştirilmişti.
    https://www.haberler.com/…idanslar-13703530-haberi/

    eğer doğru hatırlıyorsam, sorun zeminlerindeydi. depremden bu yana 7 ay geçti ve depremde kayba uğrayanlar sıkıntılarla boğuşuyor.
    https://www.cumhuriyet.com.tr/…duyan-var-mi-1839916
    istanbul depremi mağdurları kim bilir neler yaşayacaklar?

    internet, telefon ve su altyapılarının hali pürmelali ortadayken; elektrik ve gazın farklı olduğuna kim inanır?

    yaşanacak kuvvetli bir deprem ve aylarca sürecek artçılar sonrası altyapı ne halde olacak, milyonlar verilen evler yaşanılabilir mi olacak?

    en komiği de 72 saatte istanbul tahliye edilecekmiş yeni açıklanan plana göre. 72 saatte değil tahliye etmek, ihtiyaç sahiplerine yeterli miktarda su yetiştirilebilir mi bir muamma.

    istanbul'u deprem sonrasında kara ve demir yolu ile tahliye etmeyi planlara zaten dahil etmeyeceksiniz. beklenen 7 üzeri büyüklükteki bir deprem karayollarına ve demiryollarına oldukça zarar verir. en güveniliri denizyolu ki, o da önce depremden, sonra da muhtemel tsunamiden iskeleler sağlam çıkarsa. ayrıca, istanbul'dan milyonlarca insanı 72 saatte tahliye etmek için kaç gemi lazım?
    daha insanların iskelelere ulaşıp ulaşamayacaklarına hiç değinmedim.

    istanbul halkına en büyük zararı aptalca yapılan şehirleşme verecek. daracık sokakların her iki tarafına yapılan yüksek binalar yıkılarak sokakları girilmez ve çıkılmaz yapacak. ne tahliyesi?

    boktan bir ekonomiye sahip ülkenin, her an gerçekleşebilecek bir depremle darma duman olacak şehrinde kutu gibi evlere istenen milyonları normal karşılayanlar akıl sağlıklarını kontrol ettirmeliler.

  • 10. askerliğin insana kazandırdıkları

    sivil hayatınızda sıradan veya değersiz gibi görünen şeylerin aslında ne kadar önemli olduğunu farkedersiniz.

    normal şartlarda aynı ortamda bulunma ihtimaliniz sıfır olan insanlarla altlı üstlü yatarsınız, dertlerini dinlersiniz, yohhamına diyeceğiniz bir çok şeyin aslında bir türkiye gerçeği olduğunu görürsünüz vs.

  • 11. 1m tl teklif etseler sevgilinden ayrılır mısın

    konuya ilişkin meşhur bir fıkra var.

    adamin biri kadına yanaşmış ve sormuş:
    - size 1m dolar versem benimle yatar mısınız ?
    kadın durmuş, biraz düşünmüş olabilir neden olmasın demiş. biraz sonra adam tekrar sormuş:
    - peki size beş dolar versem benimle yatar mısınız ?
    + beyefendi! siz beni ne sandınız !
    - ne olduğunuzu anladık, fiyatta anlaşmaya çalışıyoruz.

    bazı şeyler ya satılıktır ya değildir.

  • 12. ayasofya'da atatürk'e lanet okunması

    sadece sabredin, sakın galeyana gelmeyin, hatta yoksayın bunların laflarını ve hareketlerini; zaten bunları takip eden ve bunlara prim veren 3-5 kanı bozuk menfaatçi alçak kaldı ülkede; gerisi iktidar partili; devran döndüğünde yine iktidar partili olmaya çalışacak menfaatçilerden oluşuyor bunların ekseriyeti. tek yapmak istedikleri; kendilerine oy vermeyecek gençleri ve aklı başında vicdanlı insanları çıldırtarak sokağa dökmek, ardından da takiyye gölgesinde hamaset yapıp "ordalıg garışık dayyibe adacam" diyebilen az zekalıları kemikleştirmek.

    seçime kadar sizi provoke edip sokağa dökmek için herşeyi yapacaklar. mustafa kemal'e, laikliğe, gelişmişliğe, kadınların özgürlüğüne, akla, mantığa ve bilimum ilerici herşeye savaş açacaklar, açtılar da zaten. sandıkta analarının dinini bile unutacak bu mustafa kemal'e düşman yobaz kansız it sürüsü. ardından hepsi teker teker yargılanacak. teker teker iskilipli atıfın, şeyh saitin, sait mollanın ve bilimum cumhuriyet düşmanı din tüccarı kansız gerici alçağın yanına gidecekler.

    yalvaracaklar, aman dileyecekler, ben öyle demek istemedim ağam, ben hiç onlardan olmadım ağam, yapma etme nolursun ağam diye diye ağlayacaklar. ağam kısmını vurgularlar cümlenin, zira birilerinin marabası olmaya bayılır bunlar. işte o zaman, tam da işte o an yüzlerine bakıp gülümseyerek "çölüne dönme zamanın geldi aşağılık vatan haini kansız bedevi seni" diyeceğiniz günün sabrıyla dayanın.

    rahat olun, arkanıza yaslanın ve sadece şöyle bağırın: erken seçim istiyoruz! tek yapmanız gereken bu.

    son sözüm gençlere, z kuşağına:

    biz bundan 8 sene önce, olan bitenin nereye varacağını idrak ettiğimiz ve artık dayanamadığımız ilk günlerde bunlara kafa tuttuk, püskürttük bunları beşiktaştan, taksimden, akaretlerden, kızılaydan, tandoğandan, ve ülke sathının aklı başında, vatanperver ve vicdanlı insanlarının yaşadığı bilimum heryerden. o çatışmayı kazandık. gidin bakın o gün yıkmak için dozerle daldıkları o güzelim park ve o güzelim ağaçlar hala orada duruyor; o günlerde dolmabahçeden taksime yürüyen milyonlar sayesinde, taksim meydanında tomanın önünde dimdik duran o göbekli abimiz sayesinde, yüzüne biber gazı sıkan polisin önünde bir gram bile geri adım atmayan kırmızı elbiseli kız sayesinde, akm'nin önünde saatlerce hiçbirşey yapmadan ayakta durarak binlerce kişiyi yanına toplayıp bu aptal yobaz sürüsüne error verdiren duran adam sayesinde ama en çok da halaskargazi caddesinde gazdan gözüm acıdığında yanıma gelip gözüme camsil şişesinden ilaç sıkan o tanımadığım ve adını dahi bilmediğim dostum sayesinde.

    evet o çatışmayı kazandık ama savaş hala devam ediyor; o da işte cehaletle ve gericilikle savaş. unutmayın mustafa kemal ingilizlerle 4 yıl, cehaletle ise tam 15 yıl savaşmak zorunda kaldı.

    kazanmak için bunların üzerine ısrarla, korkmadan, yüksek sesle gidin gençler. siz üzerlerine gittikçe korkacaklar. korktukça kaçacaklar. kaçtıkça kovalayın! denize dökene kadar kovalayın bu vatan hainlerini. gözlerinde saldırgan bir itin havlarken size duyduğu kanlı kini göreceksiniz, size aynen öyle saldıracaklar. işte tam o an daha gür sesle üzerlerine gidin. konuşmaktan korkmayın, asla korkmayın. her sokak röportajında, aileniz içinde her ne zaman birisi bunları savunduğunda, medyada her ne zaman bir yandaş çıkıp geveleyerek bunlara arka çıktığında korkutarak üstlerine gidin bunların. korkmadığınızı ve alayını teker teker yargılayacak iktidarı sizin getirmekte olduğunuzu idrak ettiklerinde onlar için çok geç olacak. bağımsızlık marşının ilk kelimesi "korkma" olan, önderi "göreve atılmak ve vatanı kurtarmak için içinde bulunduğun şartları düşünmeyeceksin" diyen bir milletin çocuklarısınız siz.

    emanetinize sahip çıkın. kurulacak ilk sandıkta öyle bir tokat vurun ki bunlara, tokadın yankısı düşmanın top sesleri polatlı'dan duyulduğunda "biz buraya ölmeye geldik" diyen şehir ankara'da seda bulsun, "ülkenin tapusu bizdedir bunaklar ağır olun" sözleri yankılansın meclisin ve ysk'nın koridorlarında.

    20 yıldır bunlarla uğraşan ve gençliği çalınan biz abileriniz ve ablalarınızdan size yegane öğüt budur. hakkını verin.

    ----------

    direnişimizin 8. yılı kutlu olsun, sonu zafer olsun!
    (bkz: #50440418)

  • 13. can dündar

    asıl vatan haini olanlar tarafından vatan haini ilan edilmiş araştırmacı gazetecidir.
    benim vergilerimle kafa kesen orospu cocuklarına silah yardımı yapıldığını yazmıştır.

  • 14. bay kemal döneminde röntgen 7 ay sonra çekilirdi

    bu tarz karşılaştırmalar z kuşağı için anlam ifade etmiyor.
    son 20 senede ortaya çıkan teknolojik gelişmeler neredeyse röntgenin, ekg sonucunun falan evden elde edilmesine el verecek seviyede. eski zamanın teknolojisi uyduruk geliyor çocuklara.
    geçen diş hekimine gittim, eskiden röntgene filan yolluyordu bunlar; oturduğum yerde fotoğraf makinası benzeri bir aletle anında diş röntgenim çekilip teşhisim yapıldı.
    özetle eskiden şöyleydi böyleydi muhabbetleri genç kuşakta sadece "he aq he" tepkisi
    yaratıyor.
    şu anda 700 dolara sözü geçen diş röntgen makinesi alınabiliyor zaten.
    https://tr.aliexpress.com/i/1005002168051560.html
    normal röntgen cihazları da artık çok ucuz aletler. lazım olsa al eve kur derecesinde...
    özetle teknoloji gelişti ve ucuzladı sayın cumhurbaşkanım. sizle alakalı bir durum değil bu. teknolojinin doğal akışı...
    bu arada kılışdar ne zaman ülkeyi yönetti veya sağlık bakanlığı yaptı? bilen var mı?
    bunların kılışdar'la ne alakası var ki?

    edi:
    ilginç bir mesaj aldım. der ki:
    "o dönemki ssk'yı şimdiki sgk ile karıştırmamak gerek. o dönem ssk çok önemli ve kilit bir icrai pozisyondaydı. bünyesinde yüzlerce sağlık tesisi ve binlerce doktor, hemşire bulunduran bir sağlık işletmecisiydi."
    doğrusu bunu bilmiyordum. bu bilgi doğru ise bunu yazan arkadaşa da haksızlık etmemek adına işbu açıklama gerekli oldu.
    bu durumda indirekt olarak ssk'nın yönetiminin hastanedeki hizmet kalitesi ile ilgisi olabilir.

  • 15. 1 haziran 2021 okulların açılma ihtimali

    sanki öğrencilerde ve velilerde müthiş bir ilim irfan aşkı var. iki tıkla uzaktan derse gelmeyen öğrenci okula mı gelecek. not derdi biter bitmez kimsenin salladığı yok eğitimi. çünkü normalde de salladığı yok.

  • 16. kocasına performansı düşük davası açan kadın

    seks iyi bir ilişkinin %10’u, kötü bir ilişkinin %90’ıdır lafını hatırlatan bir haber.

  • 17. josep guardiola

    bayern münih’in makine gibi sisteminin içine sıçan, futbolu hackleyeceğim diye forvetsiz oynayıp chelsea tarafından tokatlanan balon hoca.

  • 18. inançsız bir kadın olmak

    ahlak kavramını salt tanrı inancıyla bağdaştıracak kadar sığ yaşayan kişilerin hezeyanları çok acı. inançsız kadın neden iyi bir anne olamıyormuş acep? çocuk yetiştirme becerisini inanç mı veriyor? sevdiği adama ve ona olan hislerine, birbirlerine olan sadakatlerine ve bu sevgiden doğanlara inanmasıdır asıl inanç denilen şey.

  • 19. yenilmiş en berbat tatlı

    yurtta yediğim ismi olmayan tatlı.

    şöyle ki: o gün börek vardı. belli ki 3-4 yaprak yufka da artmış. yemekçi ablalar bunu dümdüz tepsiye dizip fırına vermişler. çıkınca da şekerli su atmışlar üstüne. baklava deseni kesip vermişlerdi bize. tabi ki içi bomboştu.

    o kadar sünger kıvamına gelmiş lokma, tuzlu sütlaç, bozulmuş sütlü tatlı, şekerlenmiş kadayıf, yeterince şerbetlenmemiş kemalpaşa gibi şey yedim ama en berbatı buydu. hem tadı kötüydü hem de yapılış zihniyeti. yufka mı arttı? şekerli su dök ver çocuklara yesinler. aldığınız her kuruş haram olsun sayın yurt sahipleri.

  • 20. mit tırları el nusra'ya gidiyordu

    sadat adlı akp'nin paramiliter şirketi tarafından türkmenlere karşı savaşan teröristlere gittiğinin söylenmesidir. o yapılanmanın araştırılması gerekiyor.

    tuğrul türkeş de aynısını söylemiş ve hemen başbakan yardımcısı yapılmıştı. aynı sözü söyleyen can dündar ise vatan haini ilan edilmişti.

    edit: bir alttaki tescilli aktrolün hezeyanlarına bakınca nasıl da kuyruk acısı yaşadıklarını anlayabiliyoruz. aynı mafya babası muhalefete laf söylediğinde hunharca alkışlayan kekolar şimdi ciyak ciyak bağırıyor. tuğrul türkeş ''vallahi de billahi de o tırlar türkmenlere gitmiyordu, teröristlere gidiyordu'' dedi, ona makam verdiler. ama başkası söyleyince hemen terörist oluyor. islamcılık böyle bir şey.

  • 21. survivor 2021 ünlüler-gönüllüler

    dora ben size şimdiye kadar ne yaptım örnek verin diyor. aleynalar da yaptıklarını söyleyince bunlar eski defterleri konseye getiriyorlar diye eleştirmeye çalışıyor.

  • 22. sedat peker

    sedat peker'le fuatavni arasındaki farkı anlamıyan insanların ukalalık tasladığı başlık.
    sedat peker'den bizi akp'den kurtarmasını beklemiyoruz.
    yıllardır cesaretleri maaşları kadar olan gazetecilerden alamadığımız ilginç bilgileri birinci elden kaynaktan öğrenmenin keyfini sürüyoruz.

  • 23. sözlükçülerin en büyük sportif başarıları

    1992 yilinin sonbahari... üsküdar amerikan lisesi'nde henuz hazirlik bebesiyiz, okul acilali 2-3 hafta ya olmus ya olmamis... amerikali bir beden hocasi vardi... siniftaki erkeklere geldi sordu "what's your favorite sport?" diye, millet "football" diye atlayinca da basta bi heveslendi amerikan futbolu zannedip... sonra bakti ki biz "soccer"dan bahsediyoruz, o zaman tutusturdu elimize bir top, yallah bahceye... ben cok anlamam ama siz gidin oynayin der gibi...

    neyse, basket sahasina ciktik, portatif kaleler de vardi pota altlarinda, guya cift kale mac yapacagiz... ama kimse daha dogru duzgun birbirini tanimiyor, arkadasca bir ortam yok, haliyle baya sinir harbi gibi bir mac olmaya basladi... surekli itirazlar, mizikciliklar, itis-kakis... macin (dersin) sonlarina dogru da baya bir hirgur cikti 5-6 kisi arasinda... oyun da durdu...

    kavga esnasinda ben sag arka kosede kendi halimde duruyordum, birden bosta kalan top yuvarlanip onume geldi... zaten 30-35 dakikalik kisitli bir sure varken onu da itis kakisla heba edip dogru duzgun bir mac oynayamamis olmanin siniriyle aldim topu elime ve hincimi toptan alircasina butun gucumle topu havaya diktim... top yukseldi yukseldi, karsi yari sahaya gecti, sonra dususe gecti ve sak diye deliksiz bir sekilde potadan iceri girdi... millet oyle sasirdi ki kavgayip birakip herkes beni alkislamaya basladi...

    dusundum de, o kadar alkislandigim baska bir sportif faaliyet olmamisti herhalde... haliyle en buyuk sportif basarim da bu olsa gerek...

  • 24. sadat

    bu ihanet şebekesinin türkmenler diye yola çıkardıkları silahları el nusraya verip türkmenleri öldürttüğünü bizzat sedat peker ifşa etti.

    ileride ip ve tabure çok mesai yapacak çok.

  • 25. n'golo kante

    şöyle bir cv'ye sahip olan fransız orta saha.

    1998 sokaklarda çöp topluyordu.
    2013 fransa 3.lig
    2014 fransa 2.lig
    2016 leicester premier lig şampiyonluğu
    2017 chelsea premier lig şampiyonluğu
    2018 fransa dünya kupası
    2019 chelsea avrupa ligi şampiyonluğu
    2021 chelsea şampiyonlar ligi şampiyonluğu.

  • 26. 29 mayıs 2021 üsküdar üniversitesi rektörü tweeti

    abicim senin rektör olmandan daha büyük bir mucize olabilir mi. rabbim bunu görüp de hâlâ sana iman etmeyen de ne bileyim yani.

  • 27. 30 mayıs 2021 avrasya araştırma sedat peker anketi

    erdoğan'a bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçiminde hiçbir şekilde oy vermem diyenlerin oranının 52,4 çıktığı anket.

  • 28. alevi

    sünni mezhebine mensup olanlar içerisinde iyi insanlar olabileceği gibi alevi mezhebine mensuplar arasında da kötü insanlar olabilir. iyilik ve kötülük insanın dili, dini, mezhebi ve etnik kökeni ile ilgili değildir. yani uzun lafın kısası boş romantizm kasmaya gerek olmayan, sıradan bir mezheptir.

    not: alevi

  • 29. teoman'ın en etkileyici şarkısı

    (bkz: istasyon insanları)

    eskiden çok eskiden ben daha çok küçükken
    henüz cennet plajı otopark olmamışken
    mercanların arasında küçük balıklar vardı
    en güzelleri el boyunda kavuniçi olanlardı
    bir gün bir rüya gördüm o kavuniçi balık benmişim
    büyümem beklenmeden afiyetle yenmişim

  • 30. sevgilinin annesine süt hakkı bilezik istemesi

    mide bulandırıcı primat adetlerinden bir tanesi. ne olduğunu okumak bile yüzümü ekşitmeye yetti gerçekten.
    paragöz annenin "madem kızımı sikeceksin, at bi sakal da yolumuza bakalım" deme biçimi sanırım bu.
    erkeğin de karşılık olarak babası için sik hakkı istemesini salık veriyorum ben. hem babasının dimdik haşmetli siki, o kadının göbeğine inmiş yamru yumru yağ deposu memesinden de kırk kat değerlidir amk.

  • 31. yurtdışındaki eğitimli türkler lobi başlatmalı

    bir de yurtdışında ki eğitimli türkleri dinlemek lazım denilecek cümle.

    arkadaşlar farkındasınız değil mi, insanlar eğitim almak ya da iş tecrübesi edinip bu tecrübeyi ve eğitimi ülkesinde kullanmak üzere gitmiyorlar yurt dışına.

    insanlar türkiye 'den kaçıyor. yakın zamanda dönmemek üzere kaçıyor.

    kaçmak bak.

    kaçmak.

  • 32. özlem tekin vs şebnem ferah

    şebnem ferah o yere gelebilmek için değilse bile o yerde kalabilmek adına, sezenlere gebe kalmıştır. özlem tekin ise geldiği yerde en zirvedeyken ,rastalı saçlarıyla arkasına bile bakmadan her şeyi bırakıp gitmiştir. özlem tekin her şeyi bırakıp gitmek isteyen bizler için nirvanadır. tabi ki özlem... tartışmasız.

  • 33. 250 gram denilince akla gelen ilk şey

    meriçlerin kıblesi, kraliçe kezbanların kutsal kutusu.

  • 34. sarımsağın en yakıştığı yiyecek

    yoğurt dökülen yiyeceklerin birçoğu ve tarhana çorbası.

  • 35. boğaziçi mezunuyum benden yaprak sarma istiyor

    doğrudur ve büyük ayıptır, nasıl ve ne sebeple böyle bir şey istenir muallaktır. normalde evin içine küçük çaplı bir hadron çarpıştırıcısı yapmanı istemeliydi, bence boşanma sebebi

  • 36. 30 mayıs 2021 can dündar açıklamaları

    yahu bu "can dündar devlet sırlarını ortaya çıkardı" denilen mevzu, can dündar'ın haberinden tam 6 ay önce hollanda parlamentosunda görüşülmüştü.

    kaynak

    ya bu insanlar nasıl dünyadan bu kadar bihaber, mantık muhakeme yürütmekten aciz olurlar cidden anlamıyorum.

    ulan bu nasıl devlet sırrı ki, bütün dünyanın dilinde, parlamentolarında gündem maddesi oluyor?

    rus uçağı düşürüdükten sonra, putin uydu görüntüleri ile destekleyerek, ışid ile yapılan petrol ticaretini ortaya koyuyordu.

    ne biçim sır olm bunlar? sır kelimesinin anlamını yanlış mı biliyorum yoksa?

  • 37. skechers

    buna vereceğiniz para ile decathlon'dan üç tane newfeel alırsınız.

    günde en az 10.000 adım atan bir dost. ;)

  • 38. 29 mayıs 2021 cnnturk tevfik göksu yayını

    istanbul büyükşehir belediyesinin bir yıllık icraatinin anlatılması için asıl başkanı değilde ilçe belediye başkanını çağırmak bizim havuz medyasına yakışırdı zaten.

  • 39. 30 mayıs 2021 covid-19 vietnam mutasyonu

    bu saatten sonra, afedersiniz! sikerim virüsünü de, mutasyonunu da, ya ölürüz, ya kalırız fazla uzatmaya gerek yok.

  • 40. kangal köpeklerini barınağa saldırtan magandalar

    ulan adamlar dağın başında ki barınağa kadar saldırıyorlar vay amına koyum ne dünya be. ulan kapının önü bok olur anlarım. arabanın lastiğine işerler anlarım. sokakta otururken yanında durur rahatsız eder anlarım.

    bütün bunların hepsini anlayabilirim. derim ki sen geçimsiz bir gerizekalısın ve bu köpeklerden rahatsız oluyor okey.

    ulan dağın başında ki barınaktan sanane yahu. siktirip gidip sabah 7 akşam 8 çalıştığın marangoz atolyesinde ki boktan hayatına devam etsene ebleh.
    amacın ne yahu köpekler ananı mı kaçırdı.

  • 41. ailesiyle yaşayan 25 yaş üstü insan

    kendi ayakları üstünde durabilse de ailesini durup dururken terk edemeyecek kadar çok seven ya da ailesinin ona ihtiyaç duyduğu biri olabilir. çok da gerekli bir sebep olmadıkça ayrı bir eve çıkmanın bencillik olacağının farkında bir birey olabilir.

    dünyada insanların başına aklınıza gelemeyecek çeşitli durumlar gelebilir. o yüzden "şu yaşında şöyle olan şöyledir" tarzı yorumlarınız sandığınız kadar geçerli değildir.

  • 42. japon denilince akla gelen şey

    ölüm kültürü..
    yaşlı nüfusun oranı %21. bu dünyadaki en yüksek rakam. doğal ölüm ve cinayet oranı düşük fakat intihar, öyle değil.
    20 kasım 2020 independent haberine göre, bu tarih itibariyle coronavirüs'ün toplamda 2 bin 87 kişinin ölüm sebebi olduğu japonya'da yalnızca bir önceki ay 2 bin 153 kişi intihar etmiş.
    japonya yüz binde 18,5'le (2016 verilerine göre) yüksek intihar oranlarından birine sahip. bu durum; uzun çalışma saatleri, okul baskısı, sosyal tecrit, damgalama gibi sebeplerle açıklanmaya çalışılıyordu. kaynak
    şimdi buna coronavirüs'ün neden olduğu stres ve işsizlik ilave oldu.
    sosyal hayatın azalması nedeniyle insanların kendilerini yalnız hissetmesi ve bu yüzden oluşan intihar eğilimi ile başa çıkmak için japon hükümeti 2021'in ilk aylarında "yalnızlık bakanı" atadı.
    mart ayında ise 21 yaşındaki üniversite öğrencisi koki ozora, 24 saat boyunca aranabilecek bir alo intihar hattı başlattı. bağışlarla desteklenen ve "sizin için bir yer" adını taşıyan hattın günde 200'ü aşkın kişi tarafından arandığını, gönderilen yazılı mesajların yüzde 60'ına da 5 dakika içinde yanıt verdiklerini söylüyor.
    rekor intihar rakamı yıllık 34 bin ile 2003 yılına ait.

    tarihi boyunca hiç sömürge olmamış japonya'da japon halkı gönüllü köle. kolonyalistlerin kırbaçla bile çalıştıramadıkları yerlilerden daha çok çalışıyorlar. (bkz: karoşi) japonya'da aşırı çalışmaya bağlı ölüm için kullanılan bir sözcük.

    (bkz: kodokushi) ya da yalnız ölüm, insanların yalnız ölüp uzun bir süre öldüklerinin ortaya çıkmaması olan bir japon fenomeni.
    1980'de söz edilmeye başlanan kodokushi, 2006 yılına gelindiğinde ölümlerin %4,5'nun nedeni olmuş, yalnız yaşayan 50 yaş üzeri bireyleri etkilemişti.
    tokyo üniversitesi ölüm enstitüsü'nün baş çalışanı kodokushi'nin bu durumun japonya'nın ölümü umursamayan kültüründen kaynaklandığını söylüyor.
    japonya'da her yıl yaklaşık 30 bin insan evinde yalnız ölüyor.

    (bkz: seppuku) bin yıllık bir japon geleneğidir. seppuku'nun ilk belgelenmiş hali, 1180 yılına dayanıyor.
    bu ölüm biçimi daha çok harakiri olarak bilinse de, onu kapsayan törenin adına seppuku denir.
    savaşta yenilen samurayların onurlarını kurtarmak için başvurdukları çok acılı bir ölüm şekli.
    samuray olmak onur ve erdemi temsil etmek demekti.
    diğer bir geleneksel intihar biçimi birlikte olamayan sevgililerin beraber intihar etmesidir ve "kalbin derinlikleri" anlamına gelen shinju olarak adlandırılmaktadır. modern zamanlarda bu tür ritüel intiharlar, bazı vakalar dışında, artık uygulanmamaktadır.

    (bkz: kamikaze) veya resmî ismiyle şinpu tokubetsu kogekitai, 2. dünya savaşı'nın sonlarına doğru pasifik cephesindeki japon imparatorluğu'na bağlı savaş uçakları tarafından, birleşik devletler savaş gemilerini batırmak veya tahribat vermek için düzenlenmiş konvansiyonel intihar dalışlarına verilen isimdir.
    ilahi rüzgâr anlamına gelen kamikaze, adını 1281'de japonların moğollarla yaptıkları savaşta onları kurtardıklarına inanılan "ilahi rüzgâr" dan alıyor.

    hiroşima’ya yapılan saldırının japon toplumun üzerindeki psikolojik etkisini araştıran amerikan araştırmacı ve psikiyatrist robert jay lifton, bu saldırının en çarpıcı psikolojik özelliğinin sıradan bir hayattan dehşet verici ölüme ani bir geçiş olduğunu söylemektedir.

    japonya'da fuji dağı eteklerindeki (bkz: aokigahara) bir intihar ormanı. insanlar dünyanın her yerinden buraya gündelik yaşamın çok dışında ve farklı bir amaç için geliyorlar: intihar etmek. tabii, japonlar da..
    resmi rakam intiharı özendirmemek gerekçesiyle açıklanmıyor.

    intiharların nedeni hem toplumun yapısında hem de asırlar önce oluşmuş intihar
    kültüründe yatmaktadır. bununla beraber, japon toplumunda grup, bireylerin üzerinde en önemli sosyal birim olarak görülmekte, grubun uyumu ve çıkarları her zaman üstün tutulmaktadır.

  • 43. sevgilisi olmayanların uyumadan önce düşündükleri

    yarın sedat peker'in videosunda açılacak yeni karakterleri düşünüyorum, ne düşünücem başka?

  • 44. pfizer biontech covid-19 aşısı

    2500 entry girilmiş olan başlığın, dev özetini yapıyorum; dün vuruldugum ve kolumun uf oldugu asi.ulan! virüse karşı, şuanda en etkili silah, bu asi gibi gözüküyor. ve bütün dünya devletleri bu asi için gizli bir savaş veriyor. asi şuan ne durumda? ülkemize geldi mi? gelecek mi? ne kadar geldi? salgına karşı gerçek başarı oranları ne bunu öğrenmek için giriyoruz, ve ne öğreniyoruz biliyor musunuz? binlerce minnoş eksici asi olmuş ve kolları uf olmuş, bunu öğreniyoruz.

  • 45. erkeklerin ilişkide yaptıkları hatalar

    siz sevgi , aşk vs aramıyorsunuz. dolayısıyla yaşadığınız şeyleri ilişki sanıyorsunuz. sizler et parçası arıyorsunuz. yazanların çoğu sevgiden, emekten anlamayan takozlar.

    merkezine koyarsın hayatının eğer hak ediyorsa karşındaki. eğer en kötü günlerinde yanındaysa ve sen de o'nun yanındaysan koymazsan absürt. tanıdığın hiç bir insana benzemiyorsa o senin en kıymetlin, hatta bazen tek ailen olabilir.

    kendini kasmak, strateji ile ilerlemek. yaptığınız tek büyük hata bu. içinizden geldiği gibi davranmayıp, kendinizi tuttuğunuz her his korkaklıktır. sizler ilişki yaşamıyorsunuz, ticaret gibi görüyorsunuz bu duygusal süreçleri. menfaat zorunlu gibi görüyorsunuz veya siz bir menfaat bekliyorsunuz. oysa tek istenilen anlaşılmak, sevmek-sevilmek, yormamak, emek verebilmek, özgürlük, güvenmek ve el ele yürüyebilmek yol nereye götürüyorsa. hatta yeri geldiğinde o yolu beraber omuz omuza değiştirmek, değiştirebilmek. engelleri aşabilmek.

    sizler korkaksınız, duygusuzsunuz veya gerçekten sevgi nedir? bilmeyenlersiniz, belki de umurunuzda bile değil. tek beklentiniz cinsellik.

    hak edeni öyle bir sevin ki, bir gün burada sıraladığınız sözde hatalardan bile pişman olmamayı öğrenin yollar ayrılsa bile. o'na değerdi diyebilin. bunu yaşamadan ölmek, odun gelip odun gitmektir. iyi ki tanıdım o'nu diyebilmek ömürde 1 kere de olsa birine, boşa yaşamadım ben diyebilmektir.

  • 46. hiçbir sorun olmadığı halde mutlu olamamak

    zaman zaman içerisinde bulunduğum durum. nedeni birtakım varoluşsal sancılar...

  • 47. selçuk bayraktar

    10 şehidin olduğu gün düğün yapan kişidir.

    duyarlı halkımız başkası olduğu zaman ''şehitler var lan şerefsiz! nasıl eğlenirsin!'' diye tepki gösterir.

    link
    link

  • 48. en iyi fıstık ezmesi markası

    fıstık ezmesi müptelası biri olarak bana en lezzetli gelen jif creamy

  • 49. karısı tarafından abisine dövdürülen adam

    https://mobile.twitter.com/…398681076348985344?s=20
    insan okuyunca kanı donuyor. bazılarınca yapılan kadına şiddet bu kadar göz önünde iken, bazı kadınların şiddeti, kocalarını soymaları ise hep bir görmezden geliniyor.
    çünkü kadının beyanı esastı değil mi?
    (bkz: ahir zaman fitnesi)

  • 50. sedat peker'in sokağa dökülmeyin uyarısı

    devletin planladığı kargaşayı mafya yatıştırıyor. ne günlere kaldık amk.