Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. masterchef türkiye

    ebru adlı yarismacinin son 16 ya kalması şeflerin bugüne kadar savunduğu her şeyin disinda kaliyor. kuzu eti pişir, tabağın diğer kenarına 3 dilim şeftali kesip kizart. ana ürün kuzu eti değil, şeftali. bu hafta bu mevzuda devamlı uyardilar ancak nedense bugün ebruyu seçtiler.

  • 2. yunan hava kuvvetleri ani bir baskın yapabilir

    şu anki hükümet döneminde, başkentimiz kendi uçaklarımızla sabaha kadar bombalanmıştır.

    "abartmayın aq" yazan olmuş, hani hatırlatayım dedim.

  • 3. sokak röportajındaki yeşil tişörtlü kişinin amacı

    amcaya 2020 yılında tuşlu telefonu çok gördü.
    kontorü komşularım ödüyor cümlesine cevaben “abi sen türkiye’de değilsin o zaman yha?” diye saçma sapan bir cevap verdi.
    dokunsanız ağlayacağım dedi kocaman adam. utanmadan, sıkılmadan zor durumdaki adamın suratına bakarak “şükretmesini bileceksin.” dedi.
    bunlar yetmezmiş gibi su faturamı ödeyemiyorum diyen adama hızlı treni savundu.

    kötülüğün vücut bulmuş hali bir şahsiyeti barındıran röportaj.

  • 4. atatürk'ü sevmiyorum diye polise bağıran kadın

    nereden nereye..

    fatma seher erden ( erzurumlu kara fatma)
    halime çavuş
    gördesli makbule
    tayyar rahmiye
    çete emir ayşe
    şerife bacı
    nezahat onbaşı
    halide onbaşı
    ve niceleri...

  • 5. #öğretmenlerbirleşiyor

    ben, -aklı başında olan- öğretmen arkadaşları uyarayım. mesleğiniz hakkında çok pis algı yapılıyor. yoksa bu kadar başlığın, twitter tagının başka anlamı yok.

    şimdi bu tagı açanlara ve destekleyenlere (eğer gerçekten öğretmenlerse) bazı sorularım var.

    1- covid dönemi çalıştığınız yerden memleketinize gitmediniz mi? bunu yapınca 1 milyon öğretmenin seyahati sorun olmuyor ama aynı yolculuğu geriye yapınca mı sorun oluyor? bakın tatilden bahsetmedim bile.

    2- 657 değişti bizim mi haberimiz yok? en son baktığımda yıllık izin ve görevlendirme dışında devlet memuru çalıştığı şehirde bulunmak zorundaydı. değişmiş herhalde! (edit: evet değişmiş, anladım. önemli olan mesaiye zamanında gelmekmiş. fakat bu değişiklik bile konumuzu değiştirmiyor. yani memurun 10 bin milyon km uzakta olması göreve gelmemek için bahane olamaz.)

    3- eğitimde binlerce sorun varken birlik olmayı seminer online olsun demek için mi becerebildiniz? değişen müfredat, kalabalık sınıflar, formasyonla öğretmen olan binlerce kişi, sözleşmeli öğretmenlik vb. onlarca sorunu bir çırpıda sayabilirim. bunlar olurken neredeydiniz?

    4- halk nezdinde itibarı zaten azaltılmış, insanların gömmeye yer aradığı bir meslek grubu neden ısrarla gömülmek için daha fazla bahane vermek için uğraşır?

    formatı öptüm, kusuruma bakmayın.

    edit: ikinci sorula ilgili çok sayıda mesaj geldi. tatil dönemi veya haftasonumu şehir dışına çıkma yasağının artık olmadığını biliyorum.benim kastettiğim seminer varsa artık tatil döneminin kapandığı ve öğretmenlerin görev yaptığı ilde olması gerekliliğiydi. seminer online olsa bile bu gereklililiğin sürdüğünü düşünüyorum. kendimi yeterince açıklayamamışım. uyaran arkadaşlara teşekkürler.
    edit2: tamam anladım. memurlar mesaiye vaktinde geldikleri müddetçe nerede ikamet ettikleri önemli değilmiş.

  • 6. abartılmış filmler listesi

    marvel yapimlarinin tamami

  • 7. yunus ep

    alın size 2020 model kits. bu ep'nin kits'ten tek farkı manevi ve dini ögeler içermemesi. hatta ufaktan bi romantizma tadı bile alınabilir piştikçe. buna da hâlâ "eski sago nerede" diyen gitsin ihtiyar heyeti albümünü dinlesin.

  • 8. pandemi tiyatrosuna inanmayanlar kulübü

    kısaca “ gerizekalılar” kulübü diyebilirdiniz. bu kadar uzun isme gerek yoktu.

    gerizekalıların doluşacağı kulüptür.

  • 9. beşiktaş'ın mensah transferini 19.05'te açıklaması

    ne boş işlerle uğraşıyor koca koca kulüpler, koca koca insanlar, milyonlar. önemsiz bir açıklama.

  • 10. şu an hissedilen duygu

    içinde bulunduğum durumdan ancak kendi çabamda çıkabileceğim hissi.

  • 11. millet ittifakının 2023 cb adayı kim olmalı

    mansur yavaş. üstüne başkasını düşünen bu işi hiç bilmiyordur ve kaybetmeye de mahkumdur.

  • 12. 17 ağustos 1999

    “ 1990’larda 2 yıl arayla ve birbirine yüzlerce kilometre uzaklıkta dünyaya gelen, doğal olarak birbirlerinin varlığından dahi haberdar olmayan bu genç kız ve yorgun köpeğin hayatları, 1999 yılında yaşanan bir can pazarındaki mucizeyle kesişti.

    görsel
    görsel

    macaristan’ın miskolc kentinde 12 kardeşin sonuncusu olarak dünyaya gelen, bu nedenle içlerinde en ufak ve narin yapılı olan mahsun köpek yavrusu doğduğunda yıl 1994’tü. alman shepherd cinsi olan yavrulardan her biri kendilerine birer yuva bulurken, duruş bozukluğu gözlenen ve kardeşleri kadar rahat hareket edemeyen mahsun yavru kendini malesef sokakta buldu, ardından da yolu laszlo lehoczki isimli macar’la kesişti. çocukluğundan beri köpeklerle iç içe büyüyen ve gerçek bir hayvan dostu olan lehoczki’nin onu bir çöplükten aldığına dair söylentiler olsa da teyid edilmiş bir bilgi değil bu.

    ne var ki metruk alanlarda kaderine terk edilen yüzlerce engelli ya da istenmeyen kedi ve köpeğin varlığına her gün tanıklık ettiğimiz için bu ihtimal pek yabancı da değil. yürümeyi köpeklere tutunarak öğrendiğini söyleyen hayvan dostu lehoczki tarafından mancs ismi verilen yavru köpeğin sahiplenildiği gün değişti talihi. macar dilinde ‘manç’ olarak telafuz edilen ve ‘pençe’ anlamına gelen isminin hikayesi ise buna rağmen buruktu.

    mancs’ı sahiplendiğinde vücut ağırlığının büyük bölümünü ön ayaklarına verdiğini ve köpeklerin arka ayaklarıyla yaptığı çoğu şeyi ön ayağıyla yaptığını fark etmişti lehoczki. ilk zamanlar sebebini bilmediği bu durum ona sevimli gelmiş, bu nedenle de ismini mancs, yani pençe/pati koymuştu. ancak 6 aylık olduğunda bunun göründüğü kadar sempatik bir durum olmadığı mancs’ın yürümekte zorlanmasıyla ortaya çıktı. yapılan muayenesinde arka ayaklarından özellikle birinde, doğuştan gelen ciddi bir sakatlık olduğu teşhis edildi mancs’ın. sebebi bilinmiyor ancak bu kadar değerli bir köpeğin sahipsiz kalma sebebinin belki de bu olduğu düşünülüyor. o dönem bir fabrikada çalışan, ekonomik olarak da pek parlak bir durumda olmayan lehoczki buna rağmen mancs’ın tedavisinde hiçbir fedakarlıktan kaçınmamaya gayret gösterdi.
    mancs’ın ameliyatı ve devamında kullanılan pahalı ilaçlar sebebiyle kızı nikolett için ayırdığı bütçeden dahi fedakarlıkta bulundu. neyse ki mancs’ın tedavisi olumlu cevap verdi ve uğruna katlanılan tüm fedakarlıklar sonradan tebessümle anıldı.

    görsel

    lehoczki, aylar süren ve mancs’ın yanından ayrılmadığı rehabilitasyon süresince o güne kadar fark edemediği özelliklerini keşfetti. arka ayaklarından doğuştan özürlü olan ve tedaviye rağmen hayatının sonuna kadar hiçbir zaman diğer çoban köpekleri kadar hızlı koşamayan mancs’ın, buna karşılık ortalama bir köpekten çok daha kuvvetli sezilere ve koku ayırt etme yeteneğine sahip olduğu ortaya çıktı. 1996 yılında miskolc’de bir kısım gönüllü ile birlikte doğal afet ve felaketlerde görev almak üzere bir kurtarma ekibi kurdu lehoczki, ekibin ismine ise ‘örümcek takımı” denildi. tamamen amatör olarak ve insani yardım amacıyla kurulan takımdaki tüm üyelerle birlikte 3 köpek eğitim aldı, bunlardan biri de mancs’tı.

    görsel

    mancs’ın yeteneği ve sezileri diğer köpeklerden çok daha güçlü olduğu için eğitilmesi de kolay oldu, hatta radar ve viking isimli diğer köpeklerin eğitilmesi de onun sayesinde gerçekleşti. mancs, takımla birlikte aldığı eğitimi diğer türdeşlerine aktarma yeteneğiyle örümcek takımı’nın gücünde çok önemli bir çarpan oldu. örümcek takımı 90’ların ikinci yarısında asya, latin amerika, afrika ve avrupa’ya yayılan çok geniş bir alanda arama kurtarma faaliyetlerine katıldı. ancak üstlendikleri müthiş sorumluluk ve kurtardıkları onca insan arasında 1999 yılında yaşanan gölcük depreminin yeri apayrıydı. izmit’in bekirpaşa beldesinde yıkılan bir apartman enkazı altında olduğu tahmin edilen ancak hiçbir izine ulaşılamayan 3 yaşında bir kız çocuğuydu gölcük’ü mancs için ayrı kılan. dünyanın dört yanında gelen kurtarma ekiplerinin arama köpekleri küçük çocuğa ulaşmak için çabalamalarına rağmen hiçbir sonuç elde edilememişti. lehoczki’nin natgeo’ya verdiği röportaja göre yaşlı bir kadın(muhtemelen büyükannesi) bedeni altında kalan, bu sayede hayatta kalmayı başaran ancak ses ve kokusu büyükannesinin cansız bedenini aşamayan 3 yaşındaki kız çocuğunun ismi hatıra’ydı. umutların tükenmeye yüz tuttuğu anda; depremden tam 82 saat sonra, molozları kaldırmak için iş makinelerinin geldiği sırada hatıra’nın yorganı koklatılan mancs, küçük kızın kokusunu almayı ve yerini tespit etmeyi başardı. hatıra’nın yerini tarif eden mancs, bu sırada moloz yoğınları arasında arka bacaklarından birine paslı bir inşaat demiri saplanmasına engel olamadı. bu halde arama çalışmalarına devam eden mancs’ın detaylı tedavisi ancak macaristan’a döndükten sonra gerçekleştirilebildi.

    görsel

    depremin 1. yıl dönümünde, 17 ağustos 2000 tarihinde örümcek takımı’yla birlikte izmit’e gelen mancs ilk olarak küçük hatıra’yı ziyaret etti.

    görsel

    olan bitenden ve mancs’ın kendisi için yaptığı fedakarlıktan henüz haberi olmayan hatıra ise depremin 1. yılı anısına, mancs’la birlikte, tüm haber ajanslarında yer alan ve hafızalardan hiç çıkmayan bu pozu verdi.

    görsel

    gölcük depremi mancs için en medyatik anı olarak tarihteki yerini alsa da, izmit’ten sonra dünyanın dört yanında, 30’a yakın ülkede yaşanan doğal afet ve felaketlerde görev almaya devam etti örümcek takımı’yla birlikte kahraman köpek. bu arada çok büyük bir üne de kavuştu.

    görsel
    görsel

    el salvador’dan yunanistan’a, hindistan’dan şili’ye ve meksika’ya kadar 30’a yakın ülkede hatıra gibi yüzlerce çocuğu aileleriyle birlikte kurtardı. mancs, kurtardığı yüzlerce hayatın ardından sağlık sorunları sebebiyle 2004 yılında örümcek takımı’ndan emekli edildi ve kendisini onore etmek amacıyla doğduğu miskolc kentinde bu heykeli yapıldı.

    görsel

    2006’da ise uzun süredir mücadele ettiği zatürreye yenik düşerek 12 yaşında yaşama veda etti. mancs’ın emekliliğinin ardından faaliyetlerine devam eden örümcek takımı, eğitimlerinde mancs’ın katkı sağladığı diğer köpekleriyle dünyanın dört yanında insan hayatı kurtarmaya devam etti ve evrensel bir üne kavuştu. avrupa parlamentosu, örümcek takımı’nın insani yardım faaliyetlerinden ötürü 2015 yılında tüm üyeleri fahri vatandaşlık ödülüyle onurlandırdı. miskolc’de düzenlenen törenin konukları arasında mancs’ın 1999 yılında, henüz 3 yaşındayken hayatını kurtardığı 19 yaşındaki hatıra ve ailesi de vardı. mancs’ın yokluğunda buruk geçeceği düşünülen tören, hatıra’nın katılımıyla anlam kazandı. örümcek takımı’nın lideri olan hayvan dostu laszlo lehoczki, mancs’ın tedavisi için eğitim bütçesinden fedakarlıkta bulunduğu kızı nilolett’in de katılımıyla bugün dünyanın dört yanında “imdat” diyenlere umut olmaya devam ediyor. eşiyle birlikte hem yeni arama kurtarma köpeklerini eğiten, hem de yardıma muhtaç yavru köpeklere kol kanat geren bu merhametli insan için “o bambaşkaydı” dediği mancs’ın yeri ise hâlâ apayrı.”

    https://twitter.com/…er7/status/1294891152357732354

    not: ağlamıyorum, gözüme toz bulutu kaçtı.

  • 13. her yazardan 1 dizi tavsiyesi

    breaking bad diye bir dizi var cok güzel.

  • 14. laptop'u inatla touchpad ile kullanan insan

    macbook kullanan kişidir.

    dünyanın en iyi trackpadine sahip bilgisayardır denebilir.

  • 15. londra metrosunda ırkçılık yapan adam

    bağıra bağıra ırkçılık kusmak fikir belirtmekmiş, hadi lan oradan dangalak. diğeri de adamın etrafını sardılar demiş sen de hadi oradan dangalak, inerlerken tahrik etmeye devam eden ırkçıya gereken cevabı verdi sadece ve bir kişi yaptı bunu, linç ettikleri falan yok. ne yapsalardı, renklerinden dolayı maruz kaldıkları hakaretlere göz yumup tamam abi mi deselerdi.
    iyi bile sabretmişler videonun sonuna kadar, hakettiğini verdiler neyseki.

    tanım: oturduğu yerde kendisine zararı dokunmayan siyahi insanlara karşı içindeki nefreti kusan, hakaret eden ve o insanları tahrik eden bir ırkçının hazin sonu.

  • 16. 30 yaşında evini arabasını almış evlenmiş erkek

    tam hayatını düzene koyup keyfini süreceği sırada evlendi ise mal olan erkektir. lan gençken zaten maddi sıkıntı, ana baba baskısı yüzünden istediğin gibi yaşaman zor oluyor. tam rahatlamışken bu sefer de evlilik prangasına takılmak nedir? bunlar işte hep toplum baskısı.

  • 17. matematik vs fizik

    matematik var olduğu için fizik vardır

  • 18. 15 yıl önceki halin şu ankine diyecekleri

    bak nasil tak diye burdayim saniyede

  • 19. 17 ağustos 2020 berat albayrak'ın attığı tweet

    o 1291 dolar yabancinin 2 haftalik maasi, bizde ise 4 aylik maas.
    ayrica dolarla mi maas alıyoruz, neden dolar diyor?

  • 20. 16 ağustos 2020 kalamış develi rezaleti

    okudum, anladım. rezalet puanım 9,9 / 10. çok geçmiş olsun.

    ya bu insanların alerjileri küçümseme işini napıcaz hiç anlamıyorum.

    öbür dalyarak da demiş ki dışarıda yemek yemeyin. hayır efendim yiyeceğiz. yediğimiz şeyin içeriğini soruyoruz, uygun değilse yemiyoruz zaten manyak mısınız kafayı mı yediniz?

  • 21. ekşi itiraf

    çocukluk arkadaşım evleniyor haftaya. "çalışıyorum." dedim, "gelemeyeceğim." dedim. 5 aydır ücretsiz izindeyim halbuki...

    bu lanet virüs direkt öldürseydi de bu kadar süründürmeseydi keşke beni. 1 küçük altın 768 tl olmuş. aylık kazancım; devletin işsizlik fonundan bana bahşettiği 1170 tl. hayrına değil, benden kepçe ile kestiğini kaşığın ucuyla veriyor.

    çocukluk arkadaşımın düğününe bir şey asamayacağım diye gidemiyorum. götünüze girsin "şahlanan" ekonominiz.

  • 22. mustafa cengiz

    diagne'ye 10 milyon euro bonservis verip, falcao'yla senelik 5 milyon euro'dan 3 senelik kontrat imzalayan adam, çıkmış "ben har vurup harman savurmayı bilmiyor muyum?" diyor.

    demek bilse ne olacak, allah akıl fikir versin.

  • 23. göbekli bir erkekle sevgili olmak

    hıyar gölgede büyür yeğen...

  • 24. ağrı dağı'nın 4200 metresindeki çöp yığınları

    vay be dağcıları kültürlü, eğitimli insanlar bilirdik meğer refüjde mangal yapan atletli dayılardan farkları yokmuş.

  • 25. tayyip için kellemi veririm diyen dayı

    tayyip için kellesini şüphesiz verecek dayıdır. giyotin ile verse de bu boş kafadan kurtulalım dediğimdir.

  • 26. erkeklerin ojeye ruja kirpiğe bakmaması

    artık erkekler olarak bunu açıklamamız gerektiğini düşünüyorum. tüm kadınlar iki hafta oje, ruj, fondoten ya da benzeri bir şey kullanmasa üçüncü haftada tüm bunları unuturuz.

  • 27. künefe vs baklava vs kadayıf

    baklava bilmem kaç çeşidiyle öpeceği versustur. şaka mı yapıyorsunuz baklava bu. üzerine cilt cilt ansiklopedi yazarsın.

  • 28. oyun bilgisayarı alacaklara tavsiyeler

    eğer bilgisayar toplarken her seferinde gelecek olan teknolojiyi beklerseniz o bilgisayarı asla toplayamazsınız.

  • 29. 17 ağustos 2020 metropoll anket sonuçları

    akp ne yaparsa yapsın, %30'un altına düşmediğinin kanıtı olan ankettir.

    belki de "siken seviliyor" sözünün bir tür doğrulanmasıdır...

    ankete göre; kararsızlar ve cevap vermeyenler muhaliflere kayarsa, millet ittifakı için bir şans vardır.

    (bkz: tayyip için kellemi veririm diyen dayı)

  • 30. iskanı olmayan ev alınır mı sorunsalı

    bir inşaat mühendisi ve 6 yıllık eksper olarak söylüyorum, kesinlikle alınmaz.

    binanın iskanı neden yok önce onu öğrenmekte fayda var. yapan kişinin sgk borcundan dolayı mı alamadı yoksa taşıyıcı sistemin projesine uygunsuzluğundan mı?

    eğerki projesine uygun yapılmayan, tadilat projesi ile düzeltilemeyecek bir durum var ise 100 bin tl ucuzsa yine almayın. satın alan kişi banka kredisine başvurduğunda olumsuz rapor düzenliyoruz. dairenizi sonra satamazsınız. ayrıca projesine uygun yapılmayan bina için belediye yıkım kararı verebilir, müteahhit ortadan kaybolur elinizde sadece hisseli arsa tapusu kalır büyük zarar edersiniz.

    peki ne yapmanız lazım? izleyeceğiniz yol çok basit. satın alacağınız evin tapusu ile belediyeye gidin iskanı var mı diye sorun. yok ise ruhsat biriminden neden almadığını öğrenin. eğer iyi bir insana denk gelirseniz ana gayrimenkulün belediye dosyasına bakar ve olumsuz bir durum var ise size söyler.

    sonuç olarak iskansız ev almakla satın aldığınız arabayı ekspertize sokmamak aynı şey. sonradan çok büyük sürpriz çıkabilir. her zaman bir uzmana danışmakta fayda var.

  • 31. afad'ın 17 ağustos mesajları

    bana da üç adet geldi ama hepsinin içeriği farklı. aslında mesaj içerikleri şöyle olmalıydı:

    bugun 17 agustos, hatirlatiyoruz!
    depremlerde ölmemek için bilime önem verin. b001

    bugun 17 agustos, hatirlatiyoruz!
    afet anında toplanılması için avm yapılmamış boş alan herkese lazım. para, rant dostunuz değildir. b001

    bugun 17 agustos, hatirlatiyoruz!
    afet aninda yardima ihtiyac duyabilecek bebek, cocuk, yasli ve incinebilir grupların, tüyü bitmemiş yetimlerin haklarının yenmesine karşı çıkınız.
    b001

  • 32. doktorların instagram hesabının dr ile başlaması

    türkiye gibi, kezbanı bol, etiketin önemli, sen kim köpek kültürünün yaygın olduğu geri kalmış ülkelerde yaşanan sıradan durumlardan birisidir.

  • 33. 17 ağustos 2020 sürü bağışıklığına geçiş

    yazın oteller kapanmasın diye vakaları 990-999 seviyesinde tutmayı başaran canım bakanımızın şimdi de özel okullar kapanmasın diye bebeleri okula göndermek istemesi.

  • 34. ruh eşini bulamamak

    "insanlar ruh eşinin mükemmel uyum olduğunu düşünür ve hemen hemen herkes onu bulmak ister. fakat, gerçek ruh eşi; seni hayattan geri koyan şeyleri gösteren bir ayna, seni hayatını değiştirebileceğine dair farkındalığa kavuşturan kişidir. gerçek ruh eşi muhtemelen hayatın boyunca tanıyıp tanıyabileceğin en önemli kişidir. tüm duvarlarını yıkar ve seni hayatın içinde uyanık tutar. ruh eşinin amacı; seni bir güzel sarsmak, egonu biraz yıkmak, sana engellerini ve bağımlılıklarını göstermektir. içeri yepyeni bir ışık sızabilsin diye kalbini biraz olsun kırmaktır. sana, hayatına dair kontrolünü öyle kaybettirir ki değişimin kaçınılmazdır."

    elizabeth gilbert

  • 35. spor yapmanın en çok zevk verdiği zaman

    sinirliyken çok güzel oluyor.

    kaptırıp gidiyorsun, bir bakıyorsun sırtında sixpack falan cıkmıs.

  • 36. eskişehir'in türkiye'nin en güzel şehri olması

    istanbul, ankara gibi büyük şehirlerden birkaç günlüğüne ziyaret amaçlı gelenler için doğru bir önerme, lakin içinde belli bir süre yaşadığınızda öyle olmadığını anlıyorsunuz. `:(bkz: #110995678)` no’lu entry’mde de bahsettiğim gibi son derece hoşgörülü, medeni ve çağdaş bir şehirdir. fakat küçük şehir olmasından kaynaklı imkanlar kısıtlıdır, vizyon küçük şehir vizyonudur. he bu durum mutlu olmanıza engel mi, hayattan ne istediğinize, beklentilerize bağlı. kariyer ve kişisel gelişim anlamında eskişehir ne uzayıp ne de kısalacağınız yani ideal, keyifli bir memur hayatı yaşayabileceğiniz bir şehirdir.

  • 37. gül'den neden bu kadar korkuyorlar

    her cumhuriyet bayramında düzenli olarak kulak rahatsızlığı geçirip kutlamalara katılmayan birinin sinsiliğinden atatürkçülerin korkması çok normaldir kılıçdaroğlu.
    asıl soru sen neden gül'ü sevimliymiş, süpermiş gibi göstermeye çalışıyorsun?

  • 38. dünyayı kötü bir yer haline getiren şey

    fanatizm. takım tutmak, bir partiye mensup olmak, bir dine inanmak, milliyetçilik, diğer ideolojik fikirler, maddiyata olan tutku. bütün bunlar haddinden fazla abartıldığında insanlar inciniyor ve toplumun gelişimi yavaşlıyor, çatışmalar çıkıyor. fanatizme kapılıp kendinden olmayanlara zarar veren herkesin kafasını sikeyim.

  • 39. erkek yazarlara günlük gelen mesaj sayısı

    öyle popüler bir yazar olmayan şahsımın şu şekilde deneyimlerinin sonucu olan sayıdır:

    üç grup mesaj atan insan bulunur:
    1- siyasi görüşümüz uymadığı için ana bacı sövenler
    2- feminist karşıtı yazdığım şeyler olursa kadın düşmanı olduğumu iddia edip ana bacı sövenler
    3- tuttuğumuz takım aynı olmadığı için ana bacı sövenler

    evet her şekilde ana bacı küfür yediğimiz, hatta bazen ileri gidip adres vererek asla kavga etmek için görüşmediğimiz doğrudur. bunların attıkları mesajlar yoğunluğa göre değişmekle birlikte günde ortalama 1'dir diyebilirim

  • 40. 17 ağustos 2020 wuhan'daki havuz partisi görüntüsü

    corona olsun olmasın asla böyle bir havuza girmem diyenler bir kendini belli etsin sıkıntı bende mi resmen midem bulandı binlerce insan bir havuzun içinde

  • 41. sagopa kajmer

    42 yaşına basmış, geçen sene olduğu gibi doğum gününde dinleyenlerine yeni şarkılarla sürpriz yapacak olan hip hop kültürünün en büyük temsilcisi.

    kendisi hakkında yazdığım onlarca entry var farklı detaylarla anlattığım. bu sefer de gözüme başka bir detay ilişti. groovypedia adlı youtube kanalı için dj funky ile birlikte "değişebilir her an adres" parçasını söylemek üzere dj funky'nin evinde buluşuyor. o esnada funky'nin plakları gözüne ilişiyor ve rastgele bir plak seçiyor aralarından. sagopa kajmer donna summer'ın walk away adlı eserini çekip bilgi verirken yanındaki arkadaşlarından birisi benim çektiğim plağa bak diyerek albüm kapağını ti'ye alırken "o plak çok iyi ama çok iyi salsa parçaları var dans için" minvalinde bilgiler veriyor.

    ilk plağı da dayısının kendisine hediye ettiği carlos santana'nın black magic woman plağıymış.

    velhasıl rap camiası için normalde müzik kültüründen bihaber olarak bahsedilir ve sample kestikleri için araklama şeklinde müzik yaptıkları söylenir. sagopa'nın diğer rapçilerden farkı işte bu sample ya da beatleri oluşturmak için suriyeli yerel sanatçı asalah'ın arap ezgilerini de dinliyor kurtis blow'un seksenlerde ortalığı kasıp kavurduğu b-boy tandanslı eserleri de. caz ve blues hakkında fikirleri de var orhan gencebay, ferdi tayfur şarkıları hakkında da.

    22 yıl boyunca onlarca atılan disse, eşine küfür edilecek kadar aşağılık bir camiada bulunmasına rağmen bu seneler onun gelişimini ilmek ilmek okumuş, bu şaklabanlarla ilgilenmemiş işine bakmıştır. kendisini meb'te türk dili ve edebiyatı öğretmeni olarak ömrünü doldururken de görebilirdik ama allahtan rape sıkı sıkıya tutunmuş, peşini bırakmamıştır.

    uzun ömürler diliyorum kendisine.

    edit: gün içerisinde yine papağan gibi birbirinin tekrarı yirmi tane entry girilecek nerede bpg,romantizma,kits nerede bu sago falan diye. adam yüz bin kere bunu açıkladı ben bpg2 olsun istemiyorum hatta salt vokallik yapıp arabesk,sanat müziği ve pop müzik de icra edeceğim diye ama anlamamakta direniyorlar işte. algılama kapasitesi bu yapacak bişey yok. 2003 yılında kendisi şu zamanki insan da sago'dan 2003 yılı performansı bekliyor:)

    edit 2: merak ediyorsanız caz müzik hakkındaki bilgilerine power fm'de dj funky'nin programında podcastte ulaşabilirsiniz. youtubeda mevcut...hatta o programda neyi kast etmek istediğini ve neden yanlış anlaşıldığını söylüyor. bu adam avusturya'dan 2 kamyon plak almış gelmiş adam çoğu da caz müzik:) ama bizim eksiciler işte gün boyu ama caz müzik heroro deyip duruyor... vesselam parçasını aç dinle sonunda caz soundu çalıyor bir dakika boyunca.

  • 42. küfür yeme garantili sürüş teknikleri

    geceyarısı son ses müzik eşliğinde mahalle aralarında gezmek. az önce geçti bir tane götten baslı şerefsiz.

  • 43. 17 ağustos 2020 rus ordusunun belarus'u işgali

    belarus ordusu an itibariyle dosta korlu dusmana guven vermektedir. kitleler halinde rus ordusuna teslim oluyorlar. putin sovyet artigi devletleri kendisi altinda toplamaya devam ediyor. ruslar boylece polonya sinirina tekrardan dayanmis oldu. belki boylece avrupa dikkatini bizdense ruslara geri kaydirabilir. dogu akdenizde istediklerimizi bir tik daha rahat alabiliriz.

  • 44. 17 ağustos 2020 dolar kuru

    uzun bir entry olacak

    ödemeler dengesindeki açıga bakınca korkutucu yerlere gittigi gorunen doviz kuru. covid19 surecinde gelismekte olan ulkelere 124 milyar dolar para akışı oldu. yani abd'nin bastigi dolarlardan. peki, bu 124 milyar dolardan bize ne kadar geldi?
    -hiç...
    evet hiç gelmedi. paranin bize gelmeme sebebine gelince. kötü ekomoni politikasi, berbat dış siyaset, hukuk sistemindeki soru isaretleri, tek adam rejimi, faiz-enflasyon-issizlik vb rakamlarin gercekten uzak olmasi, turkiyenin yatirim icin riskli bir ulke olmasi.

    tum yukarida saydiklarim mevcutken, siz olsaniz dolarinizi turkiyede mi degerlendirirsiniz yoksa dahs seffaf ve dunyaya entegre farkli ulkelerde mi?

    hadi ulkeye yabanci yatirimci cekemedik. ya ülkede mevcut bulunan yabacilar? onlari neden ülkeden kacirmak pahasina isler yaptik? en son isvecliler turkcell hisselerini satip, kactilar. arkalarina bile bakmadilar. bu hisseleri kim aldi? varlik fonu adi altinda ne ise yaradigi belli olmayan devlet fonu. zaten bu varlik fonu bile basli basina ekonomide dolanbacli yollar izleme konusu. yani hic bir seyi kitabina uygun yapmiyoruz. yani akla mantiga uymayan denemelerde bulunup, olumlu sonuc almayi bekliyoruz.

    bir ulke dusunun ki dolar 2 ay neredeyse 6.85 bantinda sabit kalmis, dalgali kur sisteminde sabit kur sistemi uygulanmiş, merkez bankasinin 60 milyar rezervi bu ugurda hic edilmiş, kasada para kalmayinca bakan cikmis " rekabetci kur" dan bahsediyor. adama sorarlar ; madem rekabetci kur politikasi izliyorsunuz neden 2 ayda 60 milyar dolar para harcadiniz?
    cevap cok basit. turizm gelirleri bir donem boyunca kur baskilanirken amortisor olarak kullanilacakdi. bu sebeple de ithalata ciddi ek vergiler getirildi. ancak ulkelerin seyahat edilebilir listelerinde turkiye olmadigi icin bu iste elimizde patladı.

    rekabetci kur aciklamasina tekrar deginecek olursak; turkiye kim ile rekabet edecek?

    çin , doviz rezervi 3 trilyon dolar olan, yuksek teknoloji urunler ureten, dunyada en cok ihracat yapan ulke. bizim en iyi zamanimizda kasamizda 130 milyar dolar rezervimiz vardi.

    çin'e tepki olarak bazi uretim/sanayi isleri kapabiliriz de bu sefer de rakiplerimiz hindistan, tayvan, banglades vs. burada da calisanlarin durumunu biliyoruz. bakanimiz sunu mu demek istiyor asgari ucret 100 dolar olacak ve bu ucrette isciye 1 ay yetecek.

    boyle dusundugumuzde bile sacma oluyor cunku en basit gida maddeleri bile pahali. ulke tarim ve hayvanciligi kendine yetmiyor. yani orada da ithalata bagimli hale getirmisiz ulkeyi. 18 senedir her secimde cifciye ucuz mazot olacak vaadi donuyor, sonuç?
    sonuc yok.
    maliyetler yuksek, kazanc az. kim, niye eksin bugday falan? ee boyle olunca da az biraz ekenin de mali pahali oluyor.

    lafi cok uzattim biliyorum ama bizim rekabetci kur sistemi ve uretim hamlemiz icin bu donem cok gec. simdi baslasak 5 sene istikrarli sekilde bilime , egitime, sanayiye tarima butce ayirmamiz lazim. bunun icin de belki diyanettim butcesinden tasarruf etmek lazim.
    olabilir ama yapmazlar . yani olmaz...
    dolar kuruna gelince arjantin modeli vergi getirirler. halki dovizden uzak tutmaya calisirlar. dolar karaborsa olur, yastik alti olur. o da cozum olmaz.

    bu hafta merkez bankasi toplantisi var. normalde faizin yukselmesi gerekir. ama cumhurbaskani faizleri dusurecegiz diyor. merkez bankasinin ne yapacagini tahmin etmek cok zor degil. faizler sabit kalir. cunku faizleri arttirdim demeden, faizleri artirmanin da yolunu buldular.
    6.5 olan piyasa faizi 10 civarina yukseldi. çiş degil kaka yani. isin kotusu dolar hala artiyor. yani piyasanin/hane halkinin da umrunda degil.
    faiz artirmama konusunda gec kalinmasi halinde insanlari daha fazla dolara/altina yonlendirecekler.
    merkez bankasinin kendi verilerine gore gecen hafta yurtici yerlesiklerinin doviz mevduati 220 milyar dolarin uzerine cikarak rekor kirdi. bu yurtici yerlesikler de sen,ben, sirketler vs. yani insanlar ellerindeki paralari dovize yatiriyorlar.
    yani sen parayi bas, ihtiyaci olan halka bedava vermek yerine , ihtiyaci olmayana kredi olarak enflasyon oraninin altinda ver, bu adam da gitsin dolar/altin alsin. sonra dolar neden yukseliyor.
    ev satan da parasini dolara yatiriyor. mal satan da !

    bu durumda doviz kurunu tahmin etmek zor degil. cuma kapanisi olarak 7.36 bekliyordum. şu #111546147 entryde de yazdim. cuma gunu 7.36 ile kapandı. pazartesi gunu 7.4 seviyelerini zorlayip, aksam saatlerinde 7.42'i gorecegini dusunuyorum. bu hafta mb toplantisi nedeniyle piyasalar kararlari bekleyecektir. faizin sabit tutulmasi durumunda yukari firlayacak, faiz arttiriminda ise bir miktar dusecek onumuzdeki hafta normale donup tekrar yukselecektir.
    toplantida ya da toplantidan bagimsiz dovize ek vergi gibi birsey cikmazsa bu kur agustosu 7.58 gibi kapatir.

    merkez bankasi kur anketine gore kapanis 7.34 olarak bekleniyor. yani 7.34 az cok kabul edilmis rakam. bu anketi de nasil finanscilarla yapiyorlarsa artik, kur 7.36 iken 15 gun boyunca ayni kalacagini dusunuyor katilimcilar.

    kamu bankalarinin görev zarari, dıs siyasetteki basarisizliklar, akdeniz sorunu, abd secimi, ab gerginligi, covid vs .
    daha yazacak cok sey var da, sonucta kur basligi cok uzadı.

    ek bilgi: bana sık sık mesaj atan troll arkadaslar kufur edeceginize dava edin. ben kimseye yatirim tavsiyesi vermiyorum. kaldi ki , belki yatirim tavsiyesi verebilecek nicelige de sahibim. cok zoruna gidiyorsa sikayet et.

  • 45. buzun en çok yakıştığı içecek

    kimse yazmadan belirtmek isterim ki; viski değildir.

  • 46. evlilikle alakalı korkular

    fragmanla filmin birbirini tutmaması.

  • 47. afad

    sabahtan beri "17 ağustos'u hatırlatıyoruz." temalı mesajlar atan kuruluş.

    bana niye hatırlatıyorsun? git müteahhitlere, belediyelere falan hatırlat. müteahhitlerin saçma sapan projelendirdiği ve o saçma sapan projeye bile uymayıp malzeme çalmaya devam ettiği, belediyelerin de bunlara göz yumduğu binalarda ölüp gidecez nasıl olsa 99 yılındaki gibi. ne diye bize hatırlatıyorsun ki?

  • 48. bernard mensah

    türkiye'deki taraftarlar aptal falan mı?

    adam "atletico madrid bir şey görmüyor ki takıma almıyor, biz bu oyuncudan ne bekliyoruz" falan diyor.

    ulan atletico madrid kim, sen kim? 21 türk kulübü birleşsin, 15 kişilik takım çıkarsın, 10 maçtan 1'ini kazanabilir mi 11 kişilik madrid'e karşı?

    türk kulüpleri kendini ne noktada görüyor bilmiyorum ama; atletico madrid vs. gibi takımlara yetişmek için en az bi 20 yılımız ve geçmek gereken en az 3 seviye var.

    türk kulüpleri şu aşamada 4. klasman takımlar. hollanda-belçika gibi takımlarla bile aynı kategoride sayamayız. bizim kategorimiz artık; danimarka, yunanistan gibi ligler.

    özetle; iyi transfer. bir de lemina'yı da alabilirsek güzel olur. atiba-oğuzhan-lemina-dorukhan ve mensah ortasahası çok güzel olur.

    şimdi bize acil forvet, ve en az 1 kanat oyuncusu gerekiyor.

  • 49. melih gökçek'in tutuklanmama sebebi

    kadının, bir fırının önünden geçerken burnuna güzel bir koku gelmiş. vitrinde, güveç içinde nar gibi kızarmış, sahibini bekleyen nefis bir ördek var. kadı, fırıncıya "ben bunu aldım" demiş.

    kadıya itiraz edilir mi? fırıncı hemen ördeği paket yapıp vermiş.

    az sonra ördeğin sahibi gelmiş: "hani bizim ördek?"

    fırıncı boynunu büküp "uçtu" deyince iş kavgaya dönüşmüş. kavga sırasında fırıncı, araya giren bir gayrimüslim müşterinin gözünü çıkarınca korkup kaçmaya başlamış... bir duvardan atlarken, bilmeden öteki taraftaki hamile bir kadının üstüne düşmüş. kadın, çocuğunu düşürdüğü için, kadının kocası da fırıncının peşine düşmüş.

    can havliyle kaçan fırıncının çarpıp devirdiği yahudi bir vatandaş da kızıp peşlerine takılmış...

    sonunda duruma müdahale eden zaptiyeler hepsini yakalayarak kadının karşısına çıkarmışlar.

    kadı sırayla sormuş... ördeğin sahibi, "bu adam ördeğimi hiç etti" diye şikáyet etmiş.

    kadı, fırıncıya sormuş: "ne yaptın bu adamın ördeğini?"

    fırıncı "uçtu" demiş. kadı, kara kaplı defterini açmış:

    "ördeğin karşısında tayyar yazılı. tayyar ’uçar’ anlamına gelir. o halde ördeğin uçması suç değil" diyerek fırıncının beraatine karar vermiş.

    gözü çıkan gayrimüslim vatandaşa sormuş... onun şikáyetine de kara kaplı defterden bir madde bulmuş: "her kim, gayrimüslimin iki gözünü çıkara, o müslimin tek gözü çıkarıla..."

    davacı "ne olacak?" diye sorunca kadı, "şimdi" demiş, "fırıncı senin öbür gözünü de çıkaracak, biz de onun tek gözünü çıkaracağız."

    tabii gayrimüslim şikáyetinden hemen vazgeçmiş, fırıncı bu davadan da beraat etmiş.

    çocuğunu kaybeden kadının kocasına da kadı, "tamam" demiş, "karını vereceksin, bu adam yerine yeni çocuk koyacak."

    böyle olunca fırıncı bu davadan da kurtulmuş. kadı dönmüş yahudi’ye: "senin şikáyetin ne?"

    yahudi ellerini açmış, "ne diyeyim kadı efendi" demiş, "adaletinle bin yaşa sen e mi?"

  • 50. 17 ağustos 2020 donald trump açıklamaları

    küresel güçler akp'yi desteklemiyorsa ne olayım.

    8 ay rafta duran joe biden röportajı, ile muhalefetin lekelenmesi.
    iki provakatör kadının başörtülü bacı mağduriyeti için halkı tahrik etmesi.
    şimdi trump amcam, erdoğan çok zeki vay be bizi hep kündeye getiriyor algısı.

    baskın seçim geliyooooooor.

    lan oğlum siz ancak mal kandırırsınız mal, ve mallardan çok var malesef.

    devlet kadrolarına iş bilmez vasıfsızların doldurulması bile bir proje, nasıl yıkılacak bu ülke yoksa.
    örnek: sizin yunanistan devlet kadrosunu oluşturacak kudretiniz olsa, aklı başında adamları mı, yoksa meryem ana gelip bizi kurtaracak diyen adamı mı o göreve getirirsiniz.

    sıradaki , erdoğan giderse akdeniz yunan gölü olur algısı pompalanıp, birde seçim arefesi ziltrilyonluk doğal gaz bulunca, seçimlerde belarustan hallice yapılınca bu yine başa gelir.

    ondan sonra seçim yapılacak bir ülke kalırsa istediğinize oy veririsiniz artık.