eski bir akaryakıt istasyonu işletmecisi olarak cevap vereyim;
pompacılar, taşıt tanıma sistemi haricinde gelen araçlar için yakıt vermeden önce yanlarında bulunan kendi isimlerine ait key leri pompaya okuturlar, bu sayede hangi pompacının kime ne sattığı sisteme işlenir.
vardiya bitiminde hesap yapılırken otomasyon bilgisayarından satış dökümü alınır.
pompacıların vardiya bitiminde ceplerinde nakit para + ellerindeki kredi kartı sliplerinin tutarlarının toplamının sisteminde gözüken toplam satış rakamı ile tutması gerekir.
tutmadığı taktirde üç senaryodan birisi mümkündür;
1- müşteri parasını vermeden kaçmıştır, veya hem pompacı hem de müşteri dalgın bir güne denk gelmiştir.
2- başlığı yazan denyo gibi slibi vermeye üşenmiş ve basıp gitmiştir veya pompacı karşı adada gördüğü pahalı aracın camını silmeye koşarken slibi almayı unutmuştur veya o gün canı sıkkındır g.tüyle iş yapıyordur, bir taraftan o gün yanlış dolum yapmadığına şükrediyoruzdur
3- a pompacısının slibini yanlışlıkla b pompacısı almıştır, kimi zaman kendi aralarında çok şakacı olabiliyorlar
her durumda ortada bir açık varsa öncelikle açık veren pompacı ofiste bir kenara alınır ve diğer bütün pompacıların hesabının tamamlanması beklenir çünkü 3. durumda olduğu bir a pompacısı açık verirken b pompacısı aynı miktarda hesap fazlası veriyor olabilir.
eğer böyle bir durum yok ise önce otomasyon sisteminden pompacının eksik olan rakamına denk bir satış var mı ona bakılır, varsa istasyondaki ilgili pos cihazlarından gün sonu alınır ve o saatler civarında aynı miktarda yapılan bir işlem var mı ona bakılır.
eğer bulunursa sorun yok, vardiya hesabı kapatılır herkes evine dağılır, muhasebeci 1 saat kaybetmiş olur, pompacı ise evine 1 saat geç gider.
eğer hiçbiri bulunmazsa geçmiş olsun, kaçan ücret pompacıdan kesilir, çünkü pompacı hesabını teslim edene kadar taşıdığı paradan sorumludur.
yani anlayacağınız iki saniye slibi vermeyerek;
1- pompacıyı akşam akşam strese soktunuz
2- muhasebeciyi söve söve slip avına çıkardınız, 1 saat uğraştırdınız
3- pompacı evine 1 saat geç gitti
zaten yazın sıcağında, kışın ayazında adamlar gece gündüz demeden çalışıyor, iki saniyelik bir iş için adamları üzmeyelim, benzinin litresi olmuş 40 küsür lira, o arayış sırasında adamların ömüründen ömür gidiyor.
not: buradan pompacıdan kesilen hesap açıklarına duyar kasacaklara selam olsun, umarım hepiniz bir gün akaryakıt istasyonu sahibi olursunuz.
xcode11 profili
-
slip'i pompacıya vermek
-
evrenin %97'sine insanların gitmesi mümkün değil
%3 üne gidebileceğimizi düşünmek bile aşırı iyimser bir yaklaşım
-
1 temmuz 2023 elon musk açıklaması
yapay zeka devriminin sosyal medya üzerinde yarattığı ilk şok dalgalarını gördüğümüz gelişmelerden birisidir.
konuyu yakından takip eden kişiler bilir; (bkz: reddit) te milyonlarca kullanıcısı olmasına rağmen kendi uygulaması haricindeki bütün uygulamalara kullanım başına ücret ödemeleri gerektiğini duyurdu. olay mevcut kullanıcılar arasında büyük tepki toplamış olsa da açıkçası başka çareleri yok.
yapay zeka sistemlerinin eğitiminde en önemli kaynaklardan birisi internet üzerinde açık bir şekilde paylaşılan insan yapımı içerikler. twitter / reddit gibi siteler bu sistemler için sonsuz ve bedava birer kaynak haline gelmiş durumda.
üstüne otomatize edilmiş sistemler saatler içerisinde bir kullanıcının seneler içerisinde yapabileceği işlemi fazlasıyla yapabiliyor, haliyle sistem kaynakları da ona göre harcanıyor.
şahsen yakın zamanda sözlüğün de bu akıma katıldığını görürsem şaşırmam.
yapay zeka devrimi ile beraber yakın gelecekte sözlük / reddit / twitter gibi sitelerin kendi verilerini eğitim için toplu halde sattıklarını veya kendi modellerini oluşturmaya başladıklarını görüyor olacağız.
sosyal medyanın yakın gelecekte kullanılamaz hale gelme olasılığı çok yüksek çünkü kim gerçek, kim yz anlamak giderek çok daha zor hale gelicek.
örneğin teorik olarak sözlük, elindeki bütün verilerden bir model oluşturup manipulasyon veya reklam amaçlı bir başlığın gidişatını değiştirebilir, verilen cevaplar sözlük formatına uygun olacağı için anlamamız gerçekten zor.
bu süreçte içerik üreten biz kullanıcılara bu satışlardan pay düşer mi göreceğiz, belki nihayet maaşlarımız zamlı olarak yatmaya başlar *
ek: elon musk'ın tam bir şarlatan olduğunu düşünenlerdenim, savunduğum sanılmasın -
türkiye'de iyi pizzacı olmaması
türkiyenin en büyük sorunu malzeme, yoksa italyan ustalara taş çıkartacak çok insan var.
deneyimlerinden sıralayım;
1- domates / domates sosu: arkadaş her sene gittikçe tatsızlaşan domatesleri siz de farketmediniz mi
2- mozerella: üzüleceğiniz bir şey söyleyim; ülkemizdeki peynirler ( kahvaltılık değil ) genel olarak ortalamanın altında, bizde peynirin odak noktası kahvaltılık, avrupada genelde ana yemek eşlikçisi. türk mozerella peynirleri bile aroma olarak yanından geçemiyorlar
3- yağ: avrupa standartlarının altında
4- hamur: en önemli malzeme. yurtdışında gerek pizza olsun gerekse sandviç olsun türkiyede o tadı yakalayamıyorsunuz.
sonuç: pizzacı yok değil, malzeme sıkıntılı -
sıcak kafa'nın ikinci sezonunun iptal edilmesi
fizik ve biyoloji kanunlarının uzaktan bile el sallamadığı (bkz: zombi) dizilerini ağızlarının suyu aka aka izleyenler gelmiş burada (bkz: abuklama) tabirine takılmış.
orijinalliği ve türü açısından oldukça başarılı ve sıradışı bir diziydi. devam etmemesi üzücü oldu.
umarım kararlarını tekrar gözden geçirirler -
az kuru az pilav çek ustam'ın ingilizcesi
as quru as pillow check us team
-
cheesecake'ten daha güzel olan bir tatlı
'cheese' teması üzerinden gidersek:
(bkz: künefe) -
doların 20 yıl sonra düzeltmeye girmesi
"20 yıldır at yarışı oynuyorum, yılların tecrübesi var. bana güvenin bu kupon yatmaz."
-
afyon sucuğu vs kayseri sucuğu
kayseri sucuğu daha çok et, afyon sucuğu daha çok yağ içerir. bu bağlamda kayseri sucuğu kahvaltıda, afyon sucuğu mangalda güzel gider.
ikisi de tercihimizdir. (bkz: et giren yere dert girmez) -
10 km uzaktan selektör yapan bmw'li
bir keresinde tanıdık bir trafik polisi abimiz bana " neredeyse her hafta yollarda ölmüş gencecik insanlar, yok olmuş aileler görüyorum. sen sen ol trafikte kimseyle inatlaşma, yol isteyene ver geçsin gitsin " demişti.
o günden beri hiç gocunmam, buyur geç canım der yolumu veririm. -
imamoğlu'nun karakteri de değişmeye başladı
sabah ‘gezetesi’nden sonrasını okumaya gerek görmediğim teoridir.