istifa diyecek adam da kalmadı... çim biçme makinalarını falan değiştirin ne bileyim
Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.
Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.
Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.
Sozlock Ekibi
Ekşi Sözlük Debe Listesi
-
1. 20 ocak 2024 pendikspor beşiktaş maçı
-
2. ali koç'un garsona sorduğu kokteyl sorusu
"bunun içinde ne var? kesin bilmiyorsundur"
marx’ın meşhur yabancılaşma kavramının günlük hayattaki izdüşümü bu, nerede görsem tanırım. marx'a göre yabancılaşma işçinin emek üzerindeki kontrolünün kaybıdır. “işçinin yabancılaşması, yalnızca emeğinin bir nesne, dışsal bir varoluş haline gelmesi değil, aynı zamanda emeğinin onun dışında, ondan bağımsız ve ona yabancı olarak var olması ve özerk bir güç olarak onun karşısına çıkması anlamına gelir. nesneye bahşettiği yaşam onun karşısına düşmanca ve yabancı olarak durur.”
lümpen proleteryayı biliyorduk, lümpen burjuvaziyi de öğrendik çok şükür -
3. sıçtık kelimesinin mesleklerdeki terminolojisi
"bunun içinde ne var? iddia ediyorum bilmiyorsundur".
-
4. on bin lira emekli maaşı yeter diyen rizeli dayı
"40 alimi 1 delille yendim,
1 cahili 40 delille yenemedim." * -
5. kadınların pavyon kültürüne özenmeye başlaması
orospuluğa eskortluk denilir;
memesini, amını, götünü para karşılığı onlyfayanslarda gösterenler normal karşılanırsa;
pavyon denilen leş yerler eğlence yeri diye geçerse böyle olur işte.
pavyon bok yuvasıdır oysa. ne eksik ne fazla tam olarak bok yuvası! orda çalışan kadınların da ne olduğunu herkes biliyor.
durum böyleyken günümüzde pavyonlar güzelleniyor. modayla yatıp modayla kalkan bazı beyinsiz kadınlar da böyle pis şeylere özeniyorlar.
zira hep söylerim: " bok yemek moda olsa zevkle bok yiyecek insanlar var." diye.
başka bir entryde de yazdım burada da yazayım: birisi bana "oynayışın pavyondaki orospuların oynayışına benziyor" dese ben utancımdan bir daha oynamam lan!
ama kendine saygısı olmayan bazı kadınlar kursa gidip üstüne para vererek pavyon dansı öğreniyorlar. ne diyeyim allah kurtarsın inşallah. -
6. hafize gaye erkan
söylenen tarihte merkez bankası kamera kayıtları açıklansın babası geliyor mu mb'ye gelmiyor mu ?
çıkartın abi kayıtları yayınlayın. mb kamera kayıtlarına bile gerek yok geçtiği güzergahta ki mobese görüntüleri yayınlansın araba da babası var mı açıklansın.
he yoksa mb başkanını aklayın.
böyle bi'şey oldu mu olmadı mı diye herkes niyet okumasın. -
7. uzayda türk astronotu kürt astronotun karşılaması
bahsettiği kadın da iran asıllı amerikalı ve almanya doğumlu.
aynen kardeşim baya bi kürtmüş*
peynirli poğaçadaki peynir bile bu abladan daha kürttür. -
8. 1963'te endonezya'da gerçekleşen kabile savaşı
dünya denilen gezegen çok acayip ulan.. üzerinde insan diye iki ayaklı tuhaf canlılar var bunların kimisi kamera üretmiş film çekmek için dünyayı geziyor kimisi de hala mızrak atıyor ok atıyor.. aslında aynı canlılarsınız olm siz aloo..
düşünsene afrikadaki bazı aslanların okuma yazmayı söküp kravat takıp serengeti düzlüklerinde avlanan diğer aslanların yanına gidip kamerayla filme çekiyorlar.. düşünemedin değil mi.. haha! -
9. evrenin %97'sine insanların gitmesi mümkün değil
%3 üne gidebileceğimizi düşünmek bile aşırı iyimser bir yaklaşım
-
10. soğukta dekolte veya mini etek giyen kadının amacı
isteyen istediğini giyer de kadınlarımız dürüst değil. asıl amacınız karşı cinsi baştan çıkarmak, ego kasmak ve ilgi çekmek işte daha neyini kıvırıyorsunuz?
-
11. alper gezeravcı
albayımız boğaziçi hocalarının deneylerini yapacak dedik diye abarttığımızı, deney yapmaya eğitimi olmadığını yazanlar olmuş. anlatalım.
uzayda çalışan tüm ülkeler, tıp, genetik, radyasyon, akışkanlar mekaniği gibi alanların deneyini astronotlara yaptırır. bu astronotların pek çoğu, albayımız gibi pilottur. savaş pilotları multidisipliner eğitilir. hava harp akademisi mezunları mühendislik eğitimi alır. uçuş dinamiği, uzay aracı dinamiği, tasarım dersleri, yörünge mekaniği, elektromanyetik dalga teoremi... bu programlarla eğitilirler. onun için, deneyleri astronot mu yapacak diye alaya almak cahilliktir. bu konuları konuşacak ortamınız zaten olmaz da, sosyal medyada da gelişine sallamayın. buralarda kendini yetiştirmiş insanlar da var. herkes sizin gibi değil.
t: ilk türk astronot. -
12. 20 ocak 2024 uğur dündar'ın gaye erkan tweet'i
şimdi babasının geldiği doğrulandı. ayrıca annesi ve çocuğu da mı geliyormuş. ayrıca birde personel tokatlama olayı çıktı. şimdi işin yoksa birde bu olayı araştır. fakat benim anlamadığım koskoca merkez bankası başkanı abd de eğitim görmüş üst düzey kariyeri olan bir hanımefendi önce kiralık ev bulamadı, şimdide çocuğuna bakıcı parası vermemek için annesine mi baktırıyor.
-
13. istikbal göklerdedir deyip uçmaktan korkan ata
atatürk ilelebet bize yar, bunlara yara.
-
14. z kuşağı türk gençler nasıl ev ve araba alacak
alamayacak.
ülkenin kaymağını biz, yarrağını bu nesil yedi.* -
15. fenerbahçe'nin simgesi boğa olsun
daha guclu bir simge gormek isteyen gidip baska takimi tutabilir arkadaslar, mesela bursaspor. timsah, disleri falan var. siz seversiniz.
fenerbahce'nin simgesi kanaryadir. kanarya kalmaya da devam edecek. boga da kadikoy'un saglam gecmisi olan bir simgesidir ama fenerbahce esit degildir kadikoy. illa bir simge degisecekse kadikoy'un simgesi kanarya olabilir.
sonuc olarak sacma onerme. -
16. pandora bileklik çılgınlığı
sevmediğiniz bir arkadaşınız varsa onun eşine veya kız arkadaşına bir tane charm bileklik hediye edin. ondan sonra o bilekliği doldurmak için harcayacağı parayı ve zamanı uzaktan seyrederek çayınızı için.
-
17. 19 ocak 2024 istanbul havalimanı metrosu arızası
sözlük olmasa haberimizin olmayacağı rezalet. aynı şey ibb yönetimindeki metroda yaşansa şu an tüm haber kanalları canlı yayında olurdu.
-
18. kızılcık şerbeti (dizi)
umut'a para vermeyen yüce rabbimin bildiği varmış.
-
19. kaymakamın imamı dövmesi
halk tv haberlerine neden ihtiyatlı yaklaşmalıyız sorusunun cevabı bu haberdir. hem diyor ki "imamın üslubunu beğenmeyen kaymakam", hem de haberin satır arasında diyanet sendikasına atıf yapıp "cuma namazında hocamız hutbeyi okurken sehven bir iki satırı atlıyor" yazıyor.
hocanın atladığı satır hangisi? acaba bu satırlar mı?
"geçen hafta hain bir terör saldırısı nedeniyle vatan evlatlarımız şehadet makamına ulaştı. inanıyoruz ki, rabbimizin rahmeti şehitlerimizin üzerinedir. onlar, kendilerine müjdelenen cennet nimetleriyle sevinmektedirler. şehitlerimizi ve gazilerimizi yetiştiren anne babalar başımızın tacıdır. onların eş ve çocukları en değerli emanetimizdir. biliyoruz ki, allah’ın yardımı müminlerle beraberdir ve zafer inananlarındır."
kaymakam keşke imamı odasına çağırıp muhatap olmasaydı, savcılığa ihbarda bulunarak adli prosedürü başlattırsa idi. ama muhtemelen kötü niyet sezmiş olmalı ki her vatan evladı gibi olaya camide anlık müdahale etmiş, ancak sonraki yaptığıyla ne yazık ki onun bunun ağzına düşmüştür. -
20. antalya'daki çocuk cesetleri
ciddiyetle yaklaşılmalıdır. taşşak geçip sulandırılacak bir olay değil. normal zamanlarda infial yaratması gerekiyor.
ülkedeki tepkisizlikten kafayı yiyorum artık
turizm başkenti antalya'da parçalanmış çocuk cesetleri bulunuyor biz bunları ekşiden öğreniyoruz.
türk medyasının kokuşmuşluğunu yüzümüze vuran başka bir dehşet verici olay. -
21. düşük maaş stressiz iş vs yüksek maaş aşırı stres
yüzde bir milyon düşük maaş stressiz iştir, aksini iddia eden stresin ne olduğunu bilmiyordur.
telefonun çalması bile başlı başına anksiyete sebebidir.
hiç bilmediğiniz konularda fikriniz sorulur ve en ufak bir terslikte 'e sen ne dediysen biz onu yaptık' denir.
yüksek ücret veya maaş her zaman lütuf gibi sunulur, hele alan taraf bu duruma alışırsa daha da beter, susadıkça deniz suyu içer gibi ilk başta iyi gelir ama sonra yakar kavurur. vs.vs. -
22. suv araç sayısının binek araçları geçmesi
ankara için konuşuyorsak genelde şöyle bir profil var:
sahibi genelde %90 türbanlı ve hafif kilolu olur. parlak ve dar giyinir.
kocaları bir yerde işyeri sahibi olur.
adam kadına limitsiz bir kredi kartı , bir suv ve bir iphone verir , kadına bana elleşme der.
adamın genelde pavyon kültürü ve / veya imam nikahlı bir dostu olur.
(ankarada bu kadar pavyon var, nasıl kazanıyor bunlar?)
kadın da altında suv sabahtan akşama gezer, çocukları okula bırakır okuldan alır. kalan zamanlarında çay partisi olur ya da ebru kursu vs gibi ıvır zıvır bir hobisi olur, onla meşgul olur.
genelde arabayı zor kullanırlar, yolda çeviremezler, park edemezler, hatalı sollama yaparlar vs. ama gene de suv dan vazgeçmezler -
23. tanguy ndombele
fenerliler hiç kıvırmasın. n'dombele de size 15 milyon kazık girdi diyip cengiz'i unutturamazsınız.
cengiz ünder dediğin futbolcu taş çatlasa 75 kg. yani kilosu 200.000 euro.
tanguy ndombele ise en az 100 kg. yani kilosu en fazla 150.000 euro.
gördüğünüz gibi cengiz için %33 daha fazla ödemişsiniz, hala gelip burada tatava yapıyorsunuz. -
24. 2024 özel sektör maaş zam oranları
ocak sonu zamlı maaşın hesaba yatar ve yüzde yüz itirazlar olur. bu itirazlara istinaden herkese bin, iki bin lira arası bir zam daha yapılır, kalan kalır, kalmayan siktir olur gider. bizim şirkette usul böyledir.
ben son dört yıldır bu şekilde devam ettim ama patronuma en son şöyle demiştim. eğer bana, bir kez daha itiraz ettirecek bir maaş verirseniz, siktir olur giderim.
bakalım ne olacak.
not : sanırım siktir olup gideceğim.
not 2 : sakın ama sakın, iş bulmadan siktir olup gitmeyin ve başta ben olmak üzere kimsenin gazına gelmeyin. -
25. bir devletin çöküşe gittiğini gösteren alametler
bazen sadece bir köşe yazısı olabilir...
buyurun....
hasbelkader
mercedes… 280 bin kişi çalışıyor, bunların 14 bini tasarımcı, yıllık cirosu 100 milyar euro, yılda 2.5 milyon otomobil üretiyor, sadece stuttgart'taki fabrikasından her 35 saniyede bir otomobil çıkıyor.
bmw… 108 bin kişi çalışıyor, yıllık cirosu 65 milyar euro, yılda 1 milyon 600 binden fazla otomobil üretiyor, rusya'dan meksika'ya 14 ülkede fabrikası var, aynı zamanda rolls-royce ve mini'nin de sahibi.
volkswagen… 625 bin kişi çalışıyor, yıllık cirosu 105 milyar euro, geçen yıl 10 milyon 300 bin otomobil sattı, dünyanın en çok otomobil üreten şirketi oldu. volkswagen çatısı altında, volkswagen markasının yanısıra, audi, porsche, bentley, bugatti, lamborghini, skoda ve scania üretiliyor. alman otomotiv sanayi, araştırma-geliştirme'ye her yıl 16 milyar euro döküyor, ar-ge'ye bütçe ayırma rekoru volkswagen'e ait, her yıl tek başına 6 milyar euro harcıyor.
audi… volkswagen bünyesinde yılda bir milyon otomobil üretiyor, 85 bin kişi çalışıyor, yılda 55 milyar euro ciro yapıyor.
porsche… volkswagen bünyesinde yılda 21 milyar euro ciro yapıyor, 24 bin kişi çalışıyor.
skoda… volkswagen bünyesinde yılda 10 milyar euro ciro yapıyor, 28 bin kişi çalışıyor.
scania… volkwagen bünyesinde yılda 35 milyar euro ciro yapıyor, 44 bin kişi çalışıyor.
opel… fransız peugeot tarafından satın alındı ama, almanya'daki fabrikalarında 35 bin kişi çalışıyor, 12 milyar euro ciro yapıyor.
ford almanya… 28 bin kişi çalışıyor, 20 milyar euro ciro yapıyor.
man… volkwagen bünyesinde 15 milyar euro ciro yapıyor, 53 bin kişi çalışıyor.
iveco-magirus… 2 bin kişi çalışıyor, 1.5 milyar euro ciro yapıyor.
bu almanya'da…
11 bin makam otomobili var.
bizim türkiye'de…
35 bin makam otomobili var.
ne demişti asrın liderimiz?
“hasbelkader zengin olan almanya kendine çeki düzen vermeli” demişti.
ne almışlar tbmm başkanı ismail kahraman'a?
maybach s600.
mercedes'in uzay mekiği.
lüksün nirvanası.
kıçında giyecek donu olmayan sayın ahalimizi hasbelkader tebrik ederim.
yılmaz özdil / 2017 -
26. dertleşmek istenilen hayvan
kediler olmazdı. ev kedisiyse "hee öyle mi olmuş knk" deyip durur. zaten ne derdi olabilir ki ev kedisinin. sokaktakiler bi ekmek parası dilenip derdimi takmaz. inek olabilir böule chill takılıyor. güzel tavsiyeler verecek bi vibe veriyor.
-
27. kız arkadaşına kredi çektirten erkek
kredi çeken kadının verdiği para ile başka bir kadınla tatile gidip aldatmış olabilir.
maalesef true story.. -
28. 1.72 altındaki erkeklerin ürememesi gerekliliği
olm burası ekşi sözlük burada penis boyu 1.72 metreden başlar!
-
29. kübra (dizi)
taylan biraderlerin farklı bir sey yaptı derken, yakamızı bir türlü kurtaramadığımız yesilçam usulü klişe ve melodramla dolu az biraz teknoloji soslu son dizisi.
efendim.
genc yakisikli, fakir, babasız, mahallenin abisi, namuslu tamircimizin bir anda şöhret olmasını izliyoruz. delikanlımizin bir tane kötü yola düştü düşecek bacısı, bir de -sevgili demeyi tercih etmediği- sözlüsü var.
bu şey değil mi! anası, aklı havada bacisiyla fakir konduda yasayıp isci olarak (tamirhane, fabrika) çalışıp, zengin karilarin hizmetinde mesai tuketen (tekstil veya kuafor) yavuklusuyla kavuşma hayalleri kurarken bir anda kesfediljp ünlü olan ferdi, orhan, emrah... sonrasında gelsin rezillikler, hastaliklar, kötü adamlar, kavgalar, ölümler, pavyonlar, mapuslar...
ha iş bu, o! bin yıllık algoritmalar, formüller.
spoiler
başrolümuz gokhan telefonuna bir uygulamadan bazı mesajlar alıyor. zamanla içinde kehanetler barındıran ayet hadis soslu mesajların allah tarafından kendisine gönderildiğine inanan kahramanimiz, bir anda etrafına insanları topluyor ve insanlık için bir mücadeleye giriyor. barışçıl bir yol izlemeye çalışırken işler çığırından çıkıyor. en sonunda biz anlıyoruz ki bütün mesajlar bir şirketin yapay zekasi tarafından gokhan'a gönderiliyor.
bütün bu süreçte tabi bir kaç aksın doğru yürümesi gerekiyor ki biz tutarsızlık görmeyelim.
kahramanın yolculuğunda karakterin dönüşümü tatmin etmiyor çünkü ilk anda neyse son anda da yine aynı kişi. o kadar aynı kişi ki, çağatay iyi oynadığı halde karakterin düzlüğü bir süre sonra baygınlık veriyor.
soruşturma aksı yürümek değil adeta sürünüyor. komser öylesine agresif, öylesine kendi onyargilari ve sezgileriyle hareket ediyor ki, sanırsın profesyonel operasyon yöneten 40 yillik bir polis değil de, devamlı hayta oğlunu azarlayan mükemmeliyetçi dar görüşlü despot baba!
bu kadar sinirlenmesinin nedeni boş. soruşturmada görmeyi beklediğimiz kanıt belge bilgi sıfır.
gokhan bir video paylaşıyor halisahada insanları topluyor onlara vaaz veriyor. insanlar yardım gönderiyor. komser de elinde hiç bir kanıt olmadan devamlı kahramani terör örgütü lideri olmakla suçluyor, taciz ediyor, tehdit ediyor. kahramanın arkadaşını muhbir olmaya zorluyor yine tehditle. delil çaldırıyor. caldirdigi delil de çalındığı andan itibaren hiç bir yasal kanıt niteliği taşımayacak, bunu bile bile. sonra bakıyoruz meğer komserin de travması var. oğlu kazada ölmüş. oğlu ölmüşse bunun gokhan'la ne ilgisi var da hikayede biz bunu bilmek zorunda kalıyoruz! belli değil. hadi komserin oğlu zamanında dini bir tarikata girse sonra da ölse, adamın onyargisini gokhan'a öfkesini anlayacağız. bağlantı kuracağız. o da yok.
politikacilarin, bulduklari manipulasyon araclarına anında cokmek istemesi anlasilir da, gokhan'ın peşine düşülecek kadar popüler olduğunu göremedik. o büyüme, toplumdaki etkisi, potansiyeli verilmedi. bütün olay küçük bir mahallede, 20-30 kişi arasında dönüyor. bu şekilde yuzlerce insan var. bir şekilde insanları etkileyip binlerce kişilik kitlelere sahip insanlar dururken gokhan'in birden devlet meselesine dönüşmesi, onca operasyon, bakanların onu ikna etmek için her yola başvurması falan... abartı ki ne abartı.
belki gerçekten de gokhan'in arkasında binlerce insan vardır ancak o büyümeyi biz göremedik. yavaş yavaş yükselip kendi kuyrugunu yutan yılanı gozumuze sokmazsan olan bitenin gerçekliğine nasıl ikna olacağız!
bunlar senaryo tarafı. bir de algı boyutu var.
3. bölümde kendini peygamber yerine koyan adama inanmayan, onu aşağılayan insanların olduğu kahvede arkada atatürk resminin görülmesi. başka bir sahnede komser, odasında semavi'ye söverken arka duvarda ataturk'un sözünün vurgulanması.
bir yerde "din bezirganı" birine karsı ataturk'ün seküler duruşunu koymak! ataturk de bunları böyle aşağılar böyle söverdi, mesajını oraya subliminal olarak vermek. gereksiz. hatta daha fenası iyi niyetli degil. orada modasi gecmis bir hesap var. bunlar ataturk'un imajını zedeleyecek, atatürk üzerinden inançlı insanları da provoke edecek mini cakallıklar. bunları artık geçmek gerek. bunlara düşmemek!
tamirhanenin sahibi amcayı niye gördük, sonra niye öldü! bunun bize ne faydası var!
bu teknoloji çağında koca bir şehrin tüm elektriğinin defalarca neden kesildiğini bulamamak, sonunda bunu tamirci gokhan'a bağlamak!
herkesin birbirini fakirliginden vurması, ana bacı tehdidiyle işlerin yürümesi.
elindeki yapay zekayla dünyanın en güçlü adamını maniple edecek potansiyel varken bir tamirciden peygamber yaratıp onunla eğlenmek.
inziva icin mağara metaforu vs kulube metaforu.
diyaloglardaki eslerin çok fazla olması. konuşmanın akmamasi...
gibi gibi...
hiç mi iyi bir tarafı yok! var!
görüntü ve sanat yönetmenini sevdim. dekor, mekan, kostüm herşey gerçekti. yaşanmış hissi her yerde vardı. oyunculuklar dogaldi çünkü oyuncular normaldi. makyajsız estetiksiz, gercek insanlar. tam da o mahallede, o sosyokülturel çevrede olması gereken, hergun karşılaştığımız sıradan insanlar gibi. tv dizilerinde (surmeli esek gibi gezen erkek oyuncular da dahil) ful makyajlı, botokslu figürler gibi sentetik değiller. ekran işlerinde bunu biraz oturtabilsek ne güzel olur. senaryodan falan vazgeçtim. önce buradan başlasak. sahteliği somuttan soyuta, basitten karmaşığa doğru yok etsek.
bu diziyi anlattığım onca eksige rağmen sonuna kadar sırf şu gerçeklik hatırına izledim.
aynı gerçeklik hatrina da imdb puanım 5,5/10
dip not: buradan linç yerim ama mümtaz abi olmamış bu rolde. yanına adam gibi çatışma oluşturacak yardımcı karakter de koyulmamış. boğdu resmen izlerken. hikayede karamizah olarak özellikle mumtaz'in yanına esprili bir karakter yazılsa, adamın hatta genel hikayenin kasvetli halini biraz daha çekilir kılardı. arada nefes alırdık. -
30. pazarda bedava dağıtılan marula hücum edilmesi
dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama nerdeyse tüm kadinlar basörtülü. sorsan, kul hakkini, allahi, peygamberi, dini dillerinden düsürmezler. onlara göre en inancli, en ahlakli olanlar da kendileri ama hepsi ücer beser aliyor. onca uyariya, baskalarinin hakkini almamalari icin defalarca uyarilmalarina ragmen, hic utanmadan (c)aliyorlar.
-
31. sevgilisi olmayanların 14 şubat'ta yapacakları
gelecekteki karımı şu an kim sikiyor diye düşünmek.
(bkz: samimi söylüyorum vazgeç kanka manyak olursun bak) -
32. akademisyen olmak isteyen gençlere tavsiye
9 yıl akademide çalışıp taze istifa etmiş biri olarak bir çok boyuttan dolayı neden tavsiye etmediğimi anlatayım;
1- idealizm boyutu
genelde akademisyen olmak isteyen arkadaşların kafasında bir araştırma konusu olur, bi hevesle girerler. ama senin tez konunu sen değil, hocan ve ülkedeki alt yapı imkanları belirler. deneyinde çalışacağın tek bir kit 1000 usd (30 bin tl) iken, sen neyi araştırabilirsin?
2- rekabet boyutu
ales ve yds'yi halletmek sadece yükseğe ya da doktoraya başlamana yardımcı olur, doktora bitince kadro bulman için çok fazla yayın, torpil vs. gerekecek.
3- zaman boyutu
bir işte çalışıyorsan ya da evli /evlenmeyi düşünüyorsan boş geç, çektiğin strese değmez. ha baban arkandaysa, seni 30 küsür yaşında hala okutmaya sıcak bakıyorsa ayrı. ales, yds, dersler, yl tez, doktora yeterlik, doktora tez bunlara ciddi vakit ayırmak gerekiyor.
4- ekonomik boyutu
kuaförden bir tık üst paraya hem ders anlatacaksın, 50-100 civarı öğrenciye danışman olacaksın, hem de bilim üretip yayın yapacaksın. -
33. anneanne deyince akla ilk gelen şey
onda kredim çok yüksekti, kızmazdı hiç. çok güven verirdi.
karşılık beklemeden verdi sevgisini.
yormamak için yorulmayı tercih etti ve bununla mutluydu.
hep özel hissettirdi.
yumurtayı rafadan yapardı ne cıvık ne katı tam sevdiğim gibi. şimdi en kral makineyle bile tutturamıyorum ayarını. kızartma kokardı ev bazen, iştah açardı. hamur işlerinde çok becerikliydi; börekleri, baklavası ve bizim oraların nokulu onun ellerinde çok meşhurdu. şakacıydı, güldürmeyi pek severdi. atamıza bağlıydı, 10 kasımda 9'u 5 geçe muhakkak saygıyla dururdu. dilinde hep dua, upuzun da tesbihi vardı. çocukken onunla oruç tutup akşamları teravihe gitmek en güzel anılarımdı. kiraz ağacı vardı bahçesinde yaşına bakmadan ağaca tırmanırdı.
onunla beraberken her şey yolunda gibi gelirdi, bu kadar özleyeceğimi ve bir gün öleceğini tahayyül edemiyordum. zihnimde hep sevgiyle yer etti. en azından sükunetle geçti çocukluğum huzurla. ne şanslıydım, anneannem de dedem de çok güzeldi, hem de çok güzellerdi. -
34. fernando santos
hasan arat ve fernando santos hakkında yorumlar 24/25 sezonunda yapılır. 23/24 sezonu biteli çok oldu. zaten her halükarda ilk 4 de bitireceğiz sezonu.
-
35. ingilizcede speaking geliştirme yolları
ingilizce konuşan bir tanıdığınız yoksa ya da cambly gibi bir platform almak istemiyorsanız size bedava konuşma pratiği yaptıracak sistemi anlatmak istiyorum. bu sistemi uygulamanız için a2 seviyelerinde olmalısınız..
youtubedan bir video seçin. örnek; https://youtu.be/3z0eiwnhz3g?si=ndj3trar3zlmbyyg
bu videoyu en az 3 kez ingilizce altyazı açık olarak izleyin. daha sonra bu videonun sesini kısıp, altyazıyı takip ederek kadının konuştuğu gibi altyazıyı okuyarak sesli bir şekilde konuşun.. alın size konuşma pratiği.
ilk izlemede bilmediğiniz kelimeleri not almayı ve aynı videoyu en az 10 defa izlemeyi unutmayın..
bu şekilde yaparak, hem okuma hem konuşma hem dinleme pratiği hem de kelime hazinenizi geliştirmiş oluyorsunuz.. :)
edit; mesajlar alıyorum, işe yaramaz diyenler var. siz sadece bir videoda benim dediğimi yapın, en az 10 defa dinleyin, sesli konuşuyor gibi yapın, sonra işe yarayıp yaramadığını görürsünüz.. -
36. yazarların stresle başa çıkma yöntemleri
bir duble viski
-
37. sigarayla kötü giden şeyler
sağlık
-
38. edebiyatla kız tavlama döneminin bitmesi
kız tavlamak için 2-3 şiir ezberleyip gelen / yıllarca okuduğu kitaplarla kendine bir çok şey katan insan ayrımını yapabilen zeki kızlar sayesindedir bence. aslında biten bir dönem yok. siz öyle sanıyorsunuz.
kitap okuyan, edebiyata ilgi gösteren adam güzel konuşur. güzel yazar. derdini bile güzel cümlelerle anlatır.
2 satır yazacağı mesajda bile imlaya dikkat eder. trip atarken bile yazdığı orhun yazıtları uzunluğunda yazdığı mesajını paragraflara böler, noktasını virgülünü atlamaz. nys sn mşglsn glb diye darlamaz.
nicelik / nitelik. -
39. türkiye solu seçseydi olabilecekler
haftada dört gün, günde sekiz saat çalışarak, hiç bir zaman, işsiz, aşsız, evsiz, eğitimsiz kalinmayacagi bilinciyle insanlar mutlu yaşardı. çok zengin kimse olmadığı gibi, fakir de olmazdı. insanlar birbiriyle rekabet değil dayanışma içerisinde olacağından, toplumsal barış ve huzur son derece yüksek olurdu.
burjuva devletinde devletin varlık sebebi kodaman sınıfının haklarını korumaktır, sosyalist işçi devletinde ise devletin varlık sebebi vatandaşının güvenlik huzur ve mutluluğunu sağlamak olacağından, hayat bayram, memleket cennet olurdu. -
40. bay kemal'in bir tarzı üslubu ve misyonu vardı
siyaseten söylenmiş bir sözdür. zira birini yerden yere vurup, kılıçdaroğlu'na; "sana kendi vekillerin çakıyor" deyip sonra usluptan bahsetmek pek de inandırıcı gelmiyor. siyasi uslubu yerin dibine sokan erdoğan dönemi. eskiden bu kadar ağzı bozuk siyasiler yoktu. varsa da gözler önünde rahatlıkla hakaret etmezlerdi. maalesef son yıllarda her açıdan dibe vurmuş bir ülkemiz var. özgür özel'i değerlendirmek erdoğan'a düşmez...
-
41. savaş uçaklarının arkadan gelen uçağı vuramaması
şundan dolayı olabilir
(bkz: https://youtu.be/blui118nhzc?si=t7sr9bobqp4hwqbo) -
42. market kasiyerlerinin asık suratlılığı
memnun değilse çalışmasın” diyen orospu çocuklarının varlığını gösterdiği başlığa konu olan kasiyerdir.
-
43. telegram'da kedilere işkence eden grup
bunlar tehlikeli ve azılı bir pedofil ve snuff video çetesi. ortalığa yaydıkları kedi öldürme videoları buzdağının görünen kısmı. işkenceyle çocuk öldürmek ve çektikleri snuff videoları büyük paralara satmak niyetinde olduklarını düşünüyorum. durdurulmazlarsa çok daha feci cinayetler işleyecekler.
kedi, kuş, hamster gibi hayvanları işkenceyle doğrayarak ya da ezerek öldürme, gözlerini oyma, köpek ve kedilere tecavüz videolarını da dark web'de satıyorlar, yaptıkları yanlarına kaldıkça iyice azıtıp vites yükseltecekler. kamuoyundan tepki görmekten beslenmiyorlar, zaten o korkunç videoları halihazırda yeraltında satıyorlar. belki yeni üyeler edinmek, belki de kendilerine çocuk temin edecek başka çetelerin dikkatini çekmek için bu şekilde meydana çıkıp canavarca videoları ortalığa saçtılar. durdurulmaları herkesin boynunun borcu oldu.
pet shoplara da baskı yapmak lazım önüne gelene canlı hayvan satmasınlar. bu adi canavarların kahir ekseriyeti kuş, hamster, kobay faresi ile başlıyor bir çoğu direkt kedi öldürmekle başlamıyor. daha önce ekşide yazan bir cani (bkz: gunes girmeyen eve giren adam) pet shoptan aldığı kuşu nasıl işkenceyle öldürdüğünü yazmıştı: (bkz: #80296121)
bu caniler derhal etkisiz hale getirilmeli. -
44. türk edebiyatının en iyi romanı
ince memed. 70 yıl önce yazılan bir eserin, türk toplumunu ve siyasi yapısını hâlâ çok iyi anlatması, hâlâ geçerliliğini koruması, edebi açıdan bir efsaneye dönüşmesi büyük bir iştir. yaşar kemal çok büyük bir şahsiyetti, ruhu şad olsun tekrardan.
-
45. mesaj atan evli erkek
bir insana "bana mesaj atman(ız)dan hoşlanmıyorum / rahatsız oluyorum" demekten imtina eden insanlar kadar rahatsız edici değildir.
bir insanın evli olup olmaması eğer mesaj atmasının hissiyatini değiştiriyorsa burada biraz da kendisini sorgulamalı insan. -
46. erkeklerden kadınlara sorular
pegging ve ayak fetişi reis 00:00ı tutturamamış bugün 2. sırada bir sigara yaktım üzüntüden
-
47. kadınların erkekler için giyinmiyoruz yalanı
artık birilerinin yüksek sesle doğruları söyleyerek çürütmesi gereken kırk yıllık kadın geyiği. ya da yalanı mı demeliyiz?
ben bugüne kadar kankası, gardaşlığı ya da brosu “osman” için süslenen, parfümünü sıkan ya da güzel bir kot-tişört kombini yapan erkek evladıyla tanışma şerefine nail olamadım. ulan arkadaş ruh hastası mıyım ben o kadar bakımı, güzel giyimi aynı pisuvara işediğim adam için yapayım? “ama siz erkekler bu konularda dikkatsizsiniz o yüzden hemcinslerinizle bu kulvarda yarış içine girmiyorsunuz” bu mu savunmanız? ya yürü git be kızım.
kadınların bu konuda komik bir savunma mekanizması üretmesini anlamsız buluyorum. ya iki dakika delikanlı olun ve deyin ki “ulan -10 derecede o eteği tabii ki de sizin dikkatinizi çekmek ve egomu tatmin etmek için giyiyorum yoksa sikmişim kıskanç kankam buse'yi”
bakın ne kadar dürüstçe ne kadar şeffaf bir duruş. hadi bal dudaklı hanımlar artık bırakalım bu kolpayı ya. rica ediyorum. -
48. memur çiftlerin en az 66 bin tl kazanması
başlık sahibi arkadaş iki kişinin birlikte 66 bin kazanmasını çok sandığına göre 2017'den falan yazıyor olmalı.
bu yıla hiç gelme yazar kardeş orada dur hiç güzel değil buralar. -
49. trakyalıların sevilmeme nedenleri
memleketin hepsinin trakyalı olma imkanı olsa, memlekete huzur, barış ve kardeşlik gelir.
-
50. maymundan geldiğine inanan birine laf anlatmak
yıllardır "maymundan gelmiyoruz, maymunla ortak atamız var" dediğimiz halde anlamayan sığırlara laf anlatmaktan daha zordur.
ama siz de haklısınız, size şeytan olduğuna inandıkları bir taş parçasını taşlamanın ibadet olduğunu öğreterek eğitmişler. böyle olunca da zeka gelişimi bir yerde tıkanıyor tabi. tutup da sizin herhangi bir bilimsel şeyi anlamanızı beklemek, balıktan ağaca çıkmasını beklemekle aynı şey olur.