hitokiri kenshin16
profili

  • kemal kılıçdaroğlu

    kendini zorla aday yapması, hâlâ istifa etmemesi, dün görüştüğü ekrem imamoğlu için "tüm belediye başkanlarımızla olduğu gibi onunla da görüşürüm" diyerek adamı "alt tarafı belediye başkanı" konumuna indirgemeye çalışması vb. sebepler yüzünden kendisinden, recep tayyip erdoğan'dan ettiğimden çok daha nefret ediyorum.

    kemal, sen vatan hainisin. seni o koltukta tutmak için türkiye cumhuriyeti'nin geleceğini harcayan delegeler de vatan hainidir.

  • doktorların bilinçli hastaya tahammül edememesi

    yüzümde kırmızı bir leke çıkıp dudak çevremi tamamen kaplamıştı. medicalpark'ta gittiğim bir dermatolog bunun seboreik dermatit olduğunu, tedavisi olmadığını, bununla yaşamam gerektiğini söyledi.

    maskeden olabilir mi diye sorduğumda özellikle hayır dedi.

    ben tedavisizliği çözüm olarak kabul etmedim ve istanbul'da en iyi dermatologlardan biri olarak isim yapmış, acıbadem'deki bir doktora göründüm. seboreik dermatit teşhisi konulduğunu söyledim.

    “burada, bu şekilde seboreik dermatit olmaz.” dedi. irritant bir şeye temas etmişsin dedi. maske olabilir mi dedim. mantıklı, birkaç gün kullanma dedi. yüzüm 1 hafta sonra tamamen düzeldi.

    kıssadan hisse, bilinçli hastayı bırakın, kadın yanlış teşhis koyuyor, ben doğrusunu söylüyorum bir de bana imkânsız diyor amk. bir de uzman olmuş. size konulan teşhislere hemen inanmayın derim. bilinçli olmak iyidir.

  • kadıköy

    yok, istanbul'da cidden yaşanmaz. 10 gün antalya'da takıldıktan sonra buna iyice karar verdim. istanbul'da en azından kadıköy var diyordum ki bugün, kadıköy'ün de artık kalmadığını anlamış oldum.

    1- öncelikle 16 km'lik yolu 1 saat 30 dakikada geldim ve kadıköy'e girdim. ilk rezalet bu olmalı. başka şehirlerde 16 km 20 dakikada gidiliyor.

    2- kadıköy ispark'a geldim, aracı park etme sırası var. neden? çünkü tek gişe açık girişte. evet. 1000 araçlık otoparka tek tek alıyorlar. birer birer. muazzam iş, tebrikler ibb.

    3- otoparka girdim, çıktım. sandalyelerimizi aldık, starbucks'a girip bir şeyler alalım sonra moda sahilde içelim dedik. starbucks'ın önündeki sırayı artık rezaletten saymıyorum. kadıköy meydanda duruyorum, unicef ve çeşitli vakıfların yapışkan gönüllülerine alışkındım fakat bu bir ilkti. adam sara hastaları için bir şey satmaya çalışıyordu. istemiyorum dedim. para istemiyorum dedi. ne istiyorsun o zaman diye sordum. saçmaladı bir şeyler ve bir ayraç uzattı. aldım, ne yapacağım bunu diye sordum. cüzi bir miktar bağış yapmanı istiyorum diyor. ulan hani para istemiyordun? sonra tartıştık, birader al ayracını istemiyorum diyorum adam hâlâ para diyor. en son ayracı yere attım. hâlâ konuşuyordu. rahat bırakmazsan polisi arayacağım dedim, siktirdi gitti.

    4- arkadaş starbucks'tan kahvemizi aldı, moda sahilde oturduk. kahvemizi içtik. kalktık. oradaki tuvalete gireyim dedim. hop, tuvalet kapanmış, sabah 8'de açılıyormuş. türkiye'nin kalbindeki paralı tuvaleti gece kapatmak gerçekten muazzam bir fikir. insanlar çimlere falan işerler. nasılsa hayvanız biz.

    5- neyse, en son araca döndük. ispark'ta sadece iki gişe çalıştığı için (evet, 1000 araçlık otoparkın girişinde 1 gişe, çıkışında 2 gişe çalışıyor. bence yarım gişe çalışsın. böyle çok olmuş.) otoparktan çıkabilmem 30 dakika sürdü. daha sonra da boğaz köprüsü trafiğine girince zaten gece 11'de çıktığım yerden 15 km yol gidip eve dönebilmem 00.20'yi buldu.

    antalya'da olsaydım muhtemelen şöyle olacaktı:

    lara'ya 10 dakikada gidecektim. rahatça aracımı ücretsiz bir yere park edecektim. sahilde takılacaktım. kimse rahatsız etmeyecekti. sonra aracıma dönüp 10 dakikada eve dönecektim.

    böyle şehri sikeyim.

    edit: normalde adetim değildir ama birkaç arkadaşa cevap vermem gerektiğini hissettim. saçma sapan entry'ler var çünkü.

    -cumartesi kahve içmek için arabayla kadıköy'e gelecek olan gelmesin.

    niye lan, kadıköy senin tekelinde mi? ben bu arabaya kaç para direkt vergi ve dolaylı vergi veriyorum senin haberin var mı? aylık gideri senin kadıköy'deki kiran kadardır. ben bu siktiğimin aracını kullanmayacaksam niye alıyorum? mahalle arasında gezmeye mi? 30 bin kişiyle toplu taşımada sürünmek zorunda mıyım? insancıl yaşamak, rahat etmek herkesin hakkı. sen bu haktan vazgeçeli çok olmuş belli ki ama ben sıkış tıkış yolculuk eden hayvan muamelesi görmeyi reddediyorum birader.

    -starbucks'tan kahve almak zorunda değilsiniz, ara mahallede şurada burada alın.

    niye olum? starbucks'ın kahvesini seviyorum ben. benim hoşuma o gidiyor. sen mutlu ol, kadıköy halkı memnuniyet duysun diye ara mahallede sikik sokuk kafelere bir ton para vermek zorunda mıyım?

    -karı kız kesmeye geliyorsunuz.

    bunun konuyla ne alakası var amk. karı kız kesmeye bak sen. kahve alıp oturmak. vay amk standart bayağı düşmüş. karı kız kesmekle suçlanmamak için artık sultanbeyli'de kot 2'de daire alıp oradan kafayı çıkarmamak lazım. sen ki ezik türko, sen kim sahil kenarında temiz hava almaya çalışmak, kahve içmeye çalışmak kim. ya kız kesmeye gelmişsindir ya da başka bir niyetin vardır (11bir)

    ya bsg ya. yarrak gibi semt olmuş işte. neyini savunuyorsanız.

  • lütfü türkkan

    kendisi ahmet hakan'a açıklama yapmış.

    linki burada ama tüm metni alıyorum zaten, tıklayıp hürriyet'e tık kazandırmayın.

    https://www.hurriyet.com.tr/…sofya-bayrami-41562673

    “inatla sustum. ama araç benim aracım. benim aracımın geçiş üstünlüğü var. kızım da o sırada arkada oturuyordu. ben de araçtaydım. kızımın tek bir kusuru var: görüntüyü sosyal medya hesabından paylaşmak."

    senin aracının geçiş üstünlüğü kızın partiye yetişsin diye yok. meclisle ilgili, ülkeyle ilgili acil işlerde gecikme diye verilmiş bir hak bu.

    şaka gibi gerçekten.

  • 1 temmuz 2020 sosyal medya düzenlemesi

    bu adam bizim hayatımıza sinir, stres eklemek için mi var? zaten virüs, karantina derken çoğumuzun akıl sağlığı ip gibi incelmiş durumdayken bu adamın bu saçma sapan çıkışlarını kaldıracak ruh hâlinde değilim gerçekten.

  • 19 mart 2019 mansur yavaş'a soruşturma açılması

    bir belediye seçiminde bile kaybedeceğini anlayınca böyle yapan sizce iktidarı seçimle bırakır mı?

    insanların demokrasiye, seçimlere olan inançlarını komple bitirdiler.

  • 24 temmuz 2018 hepsiburada rezaleti

    ya kontrol et demesi kolay.

    kargo elemanı yanınızdayken dur ben bütün kargoyu açıp 30 tane kitabı tek tek doğru mu gelmiş diye kontrol edeceğim derseniz adam sizi siker orada. sanki hiç kargo almamış gibi davrananlar var amına koyayım.

    geçen ay hepsiburada'dan telefon aldım. adama diyorum ki gitme, içini açıp bakacağım kutunun. bana diyor ki "sen hepsiburada'ya güven, hepsiburada'nın sattığı malda sorun çıkmaz. burası öyle sıradan sitelere benzemez."

    kuryelerine verdikleri eğitim bu.

  • doktorların bilinçli hastaya tahammül edememesi

    bir olay anlatayım o zaman. özetin özeti şeklinde.

    annemin guatrında nodüller çıkmıştı. özel hastane doktoru bunların kesinlikle alınması gerekiyor, kanser bile olabilirler dedi. devlet hastanesindeki doktor annem bunu sorduğunda kızdı ve "kendinizi ameliyat ettirmeye ne meraklısınız, bunlarda bir şey yok. ben buna ameliyat yapmam." diye kızdı. biz özel hastanedeki doktoru güvenilir bulduk. nodülleri aldırdık. daha sonra biyopsi yapıldı.

    kansermiş.

    yani doktora güvensek ölüme kadar yolu vardı. bir de bu ihtimali dile getirdiğimizde fırça yemiştik. siz siz olun bilinçli hasta olun. çok bilmiş, sorulara yanıt bile veremeyen doktor da siktirsin gitsin. kral sanki pezevenk.

  • jeremain lens

    çok dürüst bir futbolcu. fenerbahçe'den başka takımda oynamam demişti.

    hakikaten de oynamıyor.

  • öğrencisine özel ders veren öğretmen ahlakı

    sözlükte genel olarak bir okuduğunu anlayamama problemi olduğuna iyiden iyiye inanmaya başladım. öncelikle belirteyim ki öğretmen değilim, hiçbir öğretmen yakınım yok.

    bir öğretmenin bir öğrencisine özel ders vermesi suç değildir. ahlaksızlık da değildir.

    bir öğretmenin bir öğrencisine özel ders verdiği için daha yüksek not vermesi, öğrencileri özel ders almaya zorlaması, özel ders alan öğrencilere soruları vermesi gibi durumlar ahlaksızlık olduğu kadar suç da teşkil eder.

    yani burada tepki gösterilmesi gereken öğrencisine özel ders veren öğretmenler değil, özel ders verdiği öğrencisine torpil yapan öğretmenlerdir. ikisi aynı şey değil. niye aynı şeymiş gibi davranıldığını da tam olarak anlayabilmiş değilim.

  • karizmatik ölen film karakterleri

    bu listede sonny corleone'nin olmayışı ekşi sözlük için kapatılma sebebi sayılmalı. tib derhâl erişim engeli getirmeli.

    https://www.youtube.com/watch?v=qz722f6qu0i

  • netflix kullananların yasal programlarının listesi

    yasal platform kullandığı için eleştirilmek ve baskı görmek de ancak türkiye'de yaşanabilirdi. şaşırtmadı.

  • 20 ocak 2018 everton west bromwich maçı

    bu tür maçları izlediğim zaman süper ligi fazla hafife aldığımızı fark ediyorum.

    gününde bir beşiktaş, başakşehir veya galatasaray iki takıma da 4-5 tane atar geçer. gerçekten çok kötüler.

    edit: fenerbahçe demedim çünkü fenerbahçe 1 tane attıktan sonra savunmaya çekilirdi. aykut kocaman effect.*

  • cyle larin

    beşiktaş taraftarı çok şey istiyor.

    taraftarın aradığı santrfor oyuncusu şu:

    çok iyi futbolcu olsun. takım çok yaşlandı yaşlı olmasın. ileride parlatıp satabilelim yani potansiyelli olsun. hızlı olsun. çevik olsun. şutları iyi olsun. bayern münih ile oynayacağız ona kafa tutabilsin. bir de son olarak, bonservisi olmasın ve yıllık ücreti de az olsun.

    istediğimiz şeyin imkânsız olduğunu farkında olmanız gerekiyor. cyle larin gelecek. tutarsa tutacak. tutmazsa tutmayacak. tutarsa ileride 20-30'a satılabilir. tutmazsa da bonservis + yıllık ücreti kadar zarar edersiniz. bu işler böyle. risk almadan ödül yok.

  • maaşların mezun olunan üniversiteye göre verilmesi

    hayatım boyunca, yaptığı işte başarılı olan bir insanın bu tür şeylerle uğraştığına şahit olmadım. bu tür şeyler ancak hayatındaki tek yeterliliği iyi bir üniversiteden mezun olabilmek olan insanları rahatsız ediyor.

    sen iyi bir üniversiteden mezun olduysan ve bu sebeple iyi bir eğitim aldıysan, işini daha iyi yaptığın için ve senin mantığınla daha zeki bir insan olduğun için zaten daha iyi kazanman gerekir.

    yok kazanamayıp bunun yerine daha kötü sayılabilecek üniversiteden mezun olmuş insanlara sarıyorsan demek ki pek başarılı olamamışsın ve o üniversite mezunlarının senin önüne geçmesinden rahatsız oluyorsun demektir.

    belki sen sadece okulunun havasını atarken kötü üniversiteden mezun olan birey kendini geliştirmiş, bol bol pratik yapmış, dil(ler) öğrenmiş ve çevre edinmiştir. bundan dolayı da senden daha iyi kazanıyordur. dolayısıyla sen onu aşağı çekmeye çalışacağına kendini yukarı çek. üniversitenin adından dolayı zaten avantajın var ama bu senin hayal ettiğinin aksine sonsuz bir avantaj değil.

  • oyun bağımlılığından kurtulma rehberi

    the witcher 3 wild hunt oynamak.

    daha sonra tüm oyunlar dandik geldiği için isteseniz de oynayamıyorsunuz.