Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. eğitim hayatı boyunca en çok zorlanılan ders

    elektromanyetik alan ve dalga teorisi.
    (bkz: elektromanyetik alan teorisi)
    (bkz: elektromanyetik dalga teorisi)
    derste profesör soru çözmek için tahtayı tamamen doldurdu ve en sonunda da "şu formülle çözümü buluyoruz" diyip elindeki kağıttan formül yazdı ve sonuca ulaştı. "hocam formülün de ispatını yapsanız çok uzun çünkü ezberlemeye gerek yok" dedigimde "ispatını ben de bilmiyorum, bilim adamları öyle bulmuş" dedi.

    dersi bilen 3 kişi var, onlar da kitap yazmışlar zaten.

  • 2. hayat pahalılığını hissettiren ürün

    ürün değil ama hizmet,

    berber saç sakal için 40 lira istedi,
    önce şaka sandım ver lan paramın üstünü ibnelik yapma derken falan baktım gayet ciddi yavşak...

    dolayısıyla hemen o anda bunun son görüşmemiz olduğuna karar verip kendisine açıkladım...

    o da önce şaka sandı ama gayet ciddi olduğumu sonra anladı...

    bir daha berbere gidersem siksinler beni...

    zaten hemen hemen kel sayılırım, evde makine de var... sikerim böyle aşkın ızdırabını her ay 40 lira berbere mi vericem amk...

    bi de berber deyince bozuluyo ipneler, neymiş efendim kuaför diyecekmişiz...

    sen saç sakal traşını 20 liraya yap, majesteleri bile derim amk...

  • 3. ibb'nin yurtdışından aldığı krediye el koyulması

    met-gün inşaat aş, bir önceki yönetim döneminden kalan asfalt işi alacağı için ibb’nin bankadaki 565 milyon lirasını haciz yolu ile aldı. üstelik bu para, ibb’nin metro projesi için aldığı yurtdışı kredisiydi. haciz işlemi sabah yapıldı, ödeme akşam alındı.

    ibb’nin, jet hızı ile ödenen 565 milyona ilişkin 3 temel itirazı var: *anılan paralar, yasa gereği haczedilemez hesaplardaydı.
    *döviz cinsindeki para banka tarafından tl’ye çevrildi.
    *paranın şirkete ödenmemesi için yapılan tedbir talebi ise red edildi.

    kaynak https://twitter.com/…tatus/1282185968926298112?s=19

    adamlar yemin etmiş iş yaptırmayacak ekrem'e

  • 4. 12 temmuz 2020 fenerbahçe sivasspor maçı

    ulan baya pozisyon tekrarını yanlışlıkla ekrana getirip anına geri çektiler. 26 yıllık hayatımda bundan daha gösterile gösterile yapılan bir ibnelik görmedim.

  • 5. 10 temmuz 2020 wayfair skandalı

    olay nedir, ne degildir cok bilmiyorum ama bu olay uzerine millete "aylak kasap taşak tartar, kardeşim vaktiniz bu kadar mı değersiz; ne boş, beleş insanlar varmış(...)kendi hayatınıza, işinize gücünüze yoğunlaşın" diye akil veren arkadasin (#110095456), battlefield serisini 10 yildan fazla sure zarfinda, yuzlerce saat oynadigini gordum de (#110001931). acikcasi neremle gulecegimi sasirdim, ahahshdh. ne adamlarsiniz ya.

  • 6. survivor 2020 ünlüler-gönüllüler

    barış'ın benden tek farkı yarışmayı dominikten izlemesi.

  • 7. 12 temmuz 2020 ankaragücü galatasaray maçı

    ilk yarısı neredeyse geride kalan macta galatasaraylı oyuncularin en iştahlı göründükleri an, 25. dakikada verilen su molasına giderkenki andı.

  • 8. izmir'e gelince oluşan avrupadayım hissi

    yolunuz buca'ya düşerse yerini bağcılar'daymışım hissine bırakır.

    edit: bağcılar teknik olarak bir avrupa ilçesi bu arada. *

  • 9. 2020 steiermark gp

    aynı anda hem fenerbahçe hem de ferrari taraftarı olarak tutunacak dalım kalmadı aq

  • 10. kyk borçlarının silinmesi kanun teklifi

    iş bulamayan kişilerin borçları iş bulana dek ertelenmelidir. enflasyon oranında faiz uygulanmalıdır.

  • 11. 11 temmuz 2020 defne samyeli'nin paylaşımı

    bunu sözlüğe tasiyan yazarin motivasyonunu komik bir sekilde gözler önüne seren paylasimdir.

    tamam tatlim en "good girl" sensin. en "düzgün, edepli, ölçülü, evlenilecek, efendi, magrur, ahlakli vs" de sensin. böyle iyi bir kiz olmaya devam edersen yakisikli, sixpackli ve romantik filmlerdeki gibi bir erkek gelip sana hakkin olani verecek. ben konuştum, senin hayatina en ufak bir dokunusu olmayan 3 kadini daha burada malzeme edersen altinbaştan tamtur yüzük geliyormuş. hadi yine iyisin.

  • 12. ayasofya'nın arkasından hilafet de gelmeli

    osmanlı yıkılırken padişah hilafet ordusunu çağırır , araplar çölün ortasında arkalarını dönüp pantalonlarını sıyırırlar.

    tarihten hiç ders almayanlara kısa rivayetler. yıl olmuş 2020 hilafet ne mnk.

  • 13. ayasoyfa'daki mozaiklerin lazer ile kapatılması

    manevi konularda o kadar vakit kaybediyoruz ki. islam gelmeden inşa edilmiş olan, döneminin en gözde kilisesinde namaz kılınınca cennete gitme ihtimali artacağı için* lazer ile kapatılınca bütün ibadet şartları yerine getirilmiş olacak sanki. kilisede bile olsa kabeye döndükten, önüne bir sütre (taş) koyduktan sonra dünyanın her yerinde namazını kılarsın.

    ne yazık ki, milliyetçilik ve din satanlara prim verdiğiniz sürece bunları yaşayacaksınız.

    çocukları aç olduğu için kendini yakan o babayı, üşüdükleri için küçük çocuklarını saç kurutma makinesiyle ısıtmaya çalışıp, bunalım sonucu kendini asan o anneyi şimdi hatırlayan var mı?
    ama asla olmaz, mümkünatı yok!

    resimler kapatılmalı, bütün derdimiz bunu çözmeye odaklanmak olmalı.

    neye ve kime ibadet ettiğini bildiğin sürece şeklin şüklün bir önemi yoktur, yaradan her şeyi görür. o gün size şekil adına bu yaptıklarınızı, allah ile aldatmanın nasıl yapıldığını kendisi hatırlatıp haber verecek.

  • 14. çocuk yaşta izlenmiş travmatik diziler ve filmler

    tabi ki chucky lan. tuvalete gidemiyordum bu psikopat yüzünden. kendi yetmezmiş gibi bir de manita yapmıştı devam filminde kendinden beter.

    (bkz: chucky'nin gelini)
    görsel

  • 15. kilo vermenin bilinen en kısa yolu

    aşırı üzülmek ve kendini çok kötü hissetmek bunlardan bazılarıdır.

  • 16. lütfü türkkan

    kendisi ahmet hakan'a açıklama yapmış.

    linki burada ama tüm metni alıyorum zaten, tıklayıp hürriyet'e tık kazandırmayın.

    https://www.hurriyet.com.tr/…sofya-bayrami-41562673

    “inatla sustum. ama araç benim aracım. benim aracımın geçiş üstünlüğü var. kızım da o sırada arkada oturuyordu. ben de araçtaydım. kızımın tek bir kusuru var: görüntüyü sosyal medya hesabından paylaşmak."

    senin aracının geçiş üstünlüğü kızın partiye yetişsin diye yok. meclisle ilgili, ülkeyle ilgili acil işlerde gecikme diye verilmiş bir hak bu.

    şaka gibi gerçekten.

  • 17. her yazardan 1 film tavsiyesi

    la habitacion de fermat (fermat's room)
    4 matematikçinin dünyanın en zor bulmacasını çözmek için fermat isimli biri tarafından bir eve davet edilmesini konu alıyor. matematikçilerin bir araya geldiği oda, tasarımı itibariyle bu filmi sıkışmışlık hissini en çok veren filmlerden biri yapıyor.

  • 18. hatayspor

    üstteki arkadaş muhtemelen bursalı. kıskançlığından yiyip bitirmiş kendini. .hatay'a geldiğinde ayağı takılıp düşse millet yardıma koşar. yemeklerine laf eden taş olur taş.

  • 19. üniversitelerde güz döneminin online olması

    üniversitelerin 2020-2021 yılı güz dönemi'nin yapılması prosedürü hakkındaki bir teoridir. açıkçası olacağını pek düşünmüyorum. nedenleri;

    1- zaten 15 haziran 2020 tarihi itibarıyla okullara normal akademik takvimlerine göre devam edebilecekleri izni verilmişti diye hatırlıyorum.
    2- kafeler, düğün salonları, çay ocakları, umuma açık mekanlar, sahiller bile açılmışken ve hatta meb'e bağlı okulların bile açılacağı belirlenmişken sadece üniversitelerin online eğitimde kalması garip olur.
    3- online eğitimin ne kadar yetersiz ve suistimale açık bir ortam olduğunu ülkemiz için görmemiz. harvard üniversitesi, cambridge üniversitesi falan diyorsunuz ama bu üniversiteler dünya çapında elit birkaç üniversiteden birisi. şimdi gidip hitit üniversitesi, dumlupınar üniversitesi ve hatta ülkemizin en iyilerinden sayılan boğaziçi üniversitesi, ortadoğu teknik üniversitesi ile bu üniversiteleri ile bu nadide okulları bir tutmamak lazım.
    4- ekonomiye katkı yapacak üniversite öğrencilerini, "siz bir 4-5 ay daha evinizde kalın." diyerek evlerinde tutacaklarını sanmıyorum malum ekonomik nedenlerden dolayı.

    yine de "kesin" konuşmuyorum dikkat ederseniz. hiç belli olmaz tabii ki online yapılabilmesi de bir seçenek ama ben yine de ne olursa olsun yüz yüze eğitimin deneneceğini düşünüyorum. zaten kamu genelinde ve umumi açıdan birçok yer açılmışken sadece üniversitelere böyle bir yönetmeliğin gelmesi çok anlamsız olur. meb'e bağlı okulların öğrencileri okula gidecek, memurlar işlerine tam zamanlı gidecek, kafeler vesaire açık olacak ama üniversite öğrencileri başlayamayacak.

    bir de hadi sosyoloji, psikoloji, tarih, edebiyat tarzı bölümleri bir derece anlayabilirim; ancak mühendislik, mimarlık, jeoloji, fizik, ekonomi tarzında olan bölümleri nasıl online yapmayı düşünüyorlar? hadi birinci sınıftaki fizik, matematik, kimya tarzı fen ve matematik derslerini de bir şekilde verdin. ikinci sınıftaki termodinamik, statik, uygulamalı mühendislik matematiği, mukavemet gibi dersleri nasıl vereceksin?

    yani hep, "bedavadan ders geçtiler, ondan bundan bakarak sınıf geçtiler" deniyor ama işin iç yüzü gerçekten öyle değil. size şöyle söyleyeyim; derse gelmeyen, zaten sınavlardan 0 ila 20 puan arasında not alan öğrencilere yaradı bu iş. normalde ortalaması 30-40 gelen calculus dersinin final ortalaması 68 geldi. hani diyorsunuz ya, "bedavadan, geçemeyecekleri dersleri geçtiler." diye. ben geçmekte zorlanacağım 1 tane dersi bedavadan geçtiysem, yüz yüze eğitimde çok daha iyi bir harf notuyla vereceğim 3 dersten daha düşük bir harf notu aldım. siz normalde yüz yüze eğitimdeyken 50 aldığınız sınavdan, online eğitimde 65 alıyorsunuz ama o 65'in hiçbir anlamı kalmıyor. tıpkı enflasyonun, sizin maaşınızdan daha fazla arttığı ortamda düşen alım gücünüz gibi. 65 alıyorsunuz ama 50 aldığınız sınavdan daha düşük bir harf notu ile geçiyorsunuz.

    hadi geçme, kalma bir yana, hiçbir şey öğrenemiyorsunuz. benim ikinci dönemim komple kayıp şu an. hiçbir şey hatırlamıyorum, hiçbir şey öğrenememiş gibi hissediyorum, elimde o dersle alakalı ne doğru düzgün ders notu var ne bir materyal var. eğer 1 dönem daha online eğitim yapılırsa, ocak ya da şubat ayında üniversitelere geri dönüldüğünde, geçen yıl mart ayında bıraktıklarından çok daha kötü seviyede bir öğrenci takımı bulacaklar ellerinde. sonra seyreyleyin cümbüşü.

    son tahlilde; net olarak vaka sayılarının düşüşlerine bakılacağı, eğer risk görülmezse yüz yüze eğitime geçileceği kanaatindeyim. derslerin %30 veya %40'ının online olması durumu da bana garip geliyor. o öğrenciler buraya geldikten sonra o derslerin bir kısmının online olmasının ne mantığı kalıyor ki?

  • 20. fetö ile olan bir anını yaz

    fetö ile anım yok. ama fetö yüzünden çalınmış, 10 yıl boyunca yaşayamadığım, onlarca güzel anım var.

    yıl 2009:
    üniversitedeyim, yaz tatili, teyzemlerle yazlıktayım. annem öğretmen babam subay, erzincan’dalar.

    balkondaki gazetelikten ambalaj amaçlı kullanmak için rastgele, 2-3 gün öncesine ait bir gazete alıyorum. gözüme ilk ilişen yerde babamın adı, “ergenekon”, “terör örgütü”, “evinde arama yapıldı” gibi kelime grupları görüyorum. hemen ailemi arıyorum, benden gizlemişler her şeyi.

    meğer aylar önce fetö’nün yetkilendirdiği özel yetkili savcılardan osman şanal’ın askeri bölgeye hukuksuz şekilde girme ve orgeneralin makamını arama girişimine karşı koydu diye “iki gizli tanık bulurum, seni de eklerim” tehdidi üzerine babamın “eklersen şerefsizsin, eklemezsen iki kat şerefsizsin” cevabıyla o da atılmış torbaya. 8 sene boyunca bu etiketle yaşadık, 8 sene sonra beraat etti.

    yıl 2016:
    ben nişanlanalı bir ay olmuş, bir cuma akşamı televizyonda boğaziçi köprüsü’nün askerlerce kapatıldığını görüyorum, manisa’daki babamı arıyorum. “kızım biz bahçedeyiz annenle bira içiyoruz, tedbir amaçlıdır” diyor, birkaç saat sonra telefonla işyerine çağırılıyor, gidiş o gidiş. sabaha kadar güvenlik önlemleri aldırmak ve polisle işbirliği içinde taşkınlığı önlemek dışında hiçbir şey yapmadan makamında oturuyor, tek bir asker kışla dışına çıkmıyor :) ertesi sabah teşekkür beklerken tutuklama emriyle karşılaşıyor.

    o gün bugündür tutuklu. darbe yapmasa da valiyi arayıp niyetini belli etmediği için ağırlaştırılmış müebbet istemiyle yargılanıyor. halbuki o ve tüm birlikleri adına tugay komutanı -rahmetli- valiyi aramıştı. komutan, tutuklu yargılanma sürecinde vücudu daha fazla dayanamadı, vefat etti. ondan sonraki en rütbeli subay olarak babam tam 4 yıldır tek kişilik hücresinde, adalet bekliyor.

    fetö kumpasıyla ergenekon’dan yargılanan babam, fetö kurgusu 15 temmuz darbesi’nden de aynı anda yargılanıyor. biricik kızının ertesi gün nikahı olduğunu mahkemede hakimin “o elindeki nedir” dediği davetiyeyi görünce öğrendi, kızının düğününü göremedi.

    edit: çok mesaj alıyorum, olayın arkasında bazı kirli detaylar var, bahsedemiyorum.

    babam hakkında zamanında ergenekon’daki kahramanlığını yazdığı gibi, bu detayları ve insanları da yazacaktır kitaplar. sabırla bekliyoruz.

  • 21. özel okul vs devlet okulu

    bir özel okul öğretmeni olarak oyumu devlet okulundan yana kullanıyorum. fakat günümüz devlet okullarından değil, bizim zamanımızda okuduğumuz eğitim eşitliğinin, görece biraz daha adil olduğu dönemlerin devlet okulu. o zamanlar zengin de fakir de aynı okula gider aynı eğitimi alırdı. öğretmenler işini daha bir severek yapardı. ve okul denetimleri çok daha sıkı olduğu için eğitim buna bağlı olarak biraz daha kaliteliydi. fakat şu an devletteki öğretmenler o kadar rahat bırakılmış ve denetimden o kadar yoksunlar ki anlatamam.

    peki özelde işler nasıl yürüyor? tek cümle ile özetliyorum; özelin allah belasını versin!

    not: final okulları, doğa, bahçeşehir gibi okullardan bahsediyorum. alın size isim gibi isim. öyle fabrikadan bozma hiç bir şubesi olmayan özel okullarda da çalıştım fakat asıl kastettiğim süslü yazıları olan türkiyenin dört bir yanında şube açmış çocuklarınızı sermaye olarak gören kurumlar.

    istisnalar hariç, 2014 yılındaki yasa değişikliğinden bu yana özelde öğretmenlerin çoğu asgari ücretle çalıştırıldı. özelde haftada 30 saat derse girmeyen (haftasonu hariç!) zaten yok! hele ki benim gibi ingilizceciyseniz! soruyorum size bu ortamda yıllık en az 20 bin tl verilen bir kurumda çocuklarınıza gerçekten verimli bir eğitimin verilebileceğini düşünüyo musunuz? ne özel eski özel, ne devlet eski devlet. fakat paranızı bu eğitim tüccarlarına kaptırdıkça bu düzen asla değişmez. özelin hiç bir savunulacak tarafı yok nokta.

  • 22. ekşi itiraf

    zamanı keşke geriye alabilsek..
    bazen kendimi her şey için geç kalmış hissediyorum..

  • 23. bu saatte hala uyumama sebebi

    uyuyamıyorum. uzun zamandır kesintisiz ve konforlu bir uyku çekmedim. uykular yamalı hep. sağa dön uyuyama, sola dön uyuyama. bir türlü olmuyor. saatler saatleri kovalıyor. aksine uyku ile cebellesirken zaman kancik geçmiyor. belirgin ve tek bir sebebi de yok.

    bana biraz uyku.

  • 24. l. türkkan iyi parti'den ihraç edilsin kampanyası

    (bkz: çakarlı araç kullanan milletvekili kızı)

    kendisi hatasını kabul edip özür dileyeceğine üste çıkmakta ve hala twitter'da yazılan yanıtları gizlemektedir.

    ahmet hakan'a da yüzsüzce röportaj vermiş:

    ilgili kısım:

    - lütfü türkkan’la bir temas kurdum. bu konuda hiç konuşmamıştı. söyleyecekleri vardı. üzgündü, kızının linç yediğini söyledi ve ekledi: “inatla sustum. ama araç benim aracım. benim aracımın geçiş üstünlüğü var. kızım da o sırada arkada oturuyordu. ben de araçtaydım. kızımın tek bir kusuru var: görüntüyü sosyal medya hesabından paylaşmak”. - hürriyet linki

    anlaşıldı ki geçiş üstünlüğünü kızını partiye yetiştirmek için kullanan bu adamın eline yetki geçse akp'den farkı olmayacak. muhalefete faydası olmadığı gibi zararı var. istifa etmiyorsa iyi parti'den ihraç edilmelidir.

  • 25. otuz yaş üstü kariyerli erkeğin evlenmeme nedeni

    ne derece kafayı yediklerini kriterlerine "yemek yemeyi sevmeyen kız" eklediklerinden anlayabilirsiniz.

    her şeyi anlarız da yemek yapmayı, yemeyi sevmemek nedir amk ya. ne yapacaksınız birlikte fotosentez falan mı ?

  • 26. 12 temmuz 2020 heybeliada yangını

    rant kokusu alıyorum.

  • 27. akp gk başkanının jakuzide fakirleri aşağılaması

    çoluk çocuk, cahil cühela, it kopuk insanlara devletin paralarını reva gören zihniyetin mide bulandıran sonucudur. salaklar oy vermeye, muhalifler de yanlış anlaşılmaktan korkup salaklara salak demeyip eğilip bükülmeye devam etsin.

    (bkz: yazık)

  • 28. fatih terim

    hagi ve muslera olmasaydı şampiyonluk sayısı yılmaz vural ile eşit olurdu.

  • 29. bütün parçaların güzel olduğu albümler

    tarkanın karma albümüdür. belki de gelmiş geçmiş en iyi türkçe pop albümü olabilir. tutmayan, kötü olan tek bir şarkı dahi yok. bu albümün şu an çıkmış olma durumu olsaydı etkisini çok daha net hissedebilirdik.

    şarkılara göz atalım.

    ask
    ay
    kuzu kuzu
    gitti gideli
    uzak
    yandim
    o'na sor
    hup
    sen baskasin
    tas
    her nerdeysen
    verme

    şarkıların ismini okurken bile arkaplanda çalmaya başlıyor.

    edit :imla

  • 30. sigara içen insanların en büyük sorunu

    "sigara içme konusunda" düşüncesiz oldukları. şöyle ki sigara içmeyen birinin dumandan rahatsız olacağını "" umursamadan"" balkonda odada kapalı alanda veya dibinde püfür püfür sigara içmesi. sırf keyif yapacak zehrini alacak diye karşı tarafın başağrısına sebep olan sağlığını bozan pis pis kokutan sorundur

  • 31. hitler'in en büyük hatası

    teknik konulardan ziyade en büyük hatası doymak bilmez oluşu. bütün doymak bilmeyen liderlerin sonları hep aynı olmuştur.

  • 32. kızılay'ın düşürüldüğü acınası durum

    adı yolsuzluk skandalına karıştıktan sonra nakdi yardımların kesildiği, kurban bağışlarının iyice düştüğü kızılay artık belki de bu ülke için yaptığı en hayati görevlerden birisi olan kan ihtiyacına bile cevap veremez hale geldi.

    bu kurum savaş ve doğal afet gibi sıradışı olaylarda halka yardım edebilmek için var iken, böylesi durumlar için sürekli olarak maddi ve tıbbi yeterliliği en üst düzeyde olması gerekir iken, çalışanları bu durumları yönetecek kadar donanımlı ve tecrübeli insanlar olması gerekir iken gün itibarıyla insanların gidip kanını bile emanet etmek için güvenmediği aciz bir kurum haline gelmiş.

    az önce bulunduğum yerde belediye hoparlöründen kızılay'a kan bağışı yapılması için adeta yalvarır bir içerikle anons yapıldı ve bu benim içimi acıttı. bu kurumun asıl işi yardım fakat gidip bu kuruma para emanet etme fikri kendimi aptal gibi hissetmeme sebep oluyor ve vazgeçiyorum. düne kadar güven veren o kırmızı renkli hilal artık bana sadece acizlik ve tiksinti hissettiriyor. yarın kaza geçirsem ve kan ihtiyacım olsa bulamayacağım belki... bunu bildiğim halde kızılay'a gidip kan vermek içimden gelmiyor. o beyaz renkli kan toplama aracının içinde biri sanki "allah'ın salağı biz sana neler yapıyoruz sen hala mal gibi gelip kan veriyorsun. sen adam olmazsın." diye bıyık altından gülüyor gibi geliyor.

    hangi insanlıktan çıkmış insan toplumun ortak değeri olan bu tür oluşumlara leke sürmeye cürret edebilir, hangi adalet mensubu bu olanları araştırıp bu kurumlara kaybolan itibarını geri vermeye çalışmaz, hangi devlet kendi ülkesinin yüz yıllık birikimlerinin bu şekilde bozuk para gibi harcanmasına müsaade eder???

    ama ayasofya ibadete açıldı... şimdi kan stokları kendiliğinden dolacak değil mi?

  • 33. otel odasında ölenler

    muhlis akarsu - 45 yaşında, sanatçı
    muhibe akarsu - 45 yaşında, muhlis akarsu'nun eşi
    gülender akça - 25 yaşında
    metin altıok - 53 yaşında, şair, yazar, felsefeci
    mehmet atay - 25 yaşında, gazeteci, fotoğraf sanatçısı
    sehergül ateş - 30 yaşında
    behçet sefa aysan - 44 yaşında, şair
    erdal ayrancı - 35 yaşında
    asım bezirci - 66 yaşında, araştırmacı, yazar[14]
    belkıs çakır - 18 yaşında
    serpil canik - 19 yaşında
    muammer çiçek - 26 yaşında, aktör
    nesimi çimen - 62 yaşında, şair, sanatçı
    carina cuanna thuijs - 23 yaşında, hollandalı akademisyen[15]
    serkan doğan - 19 yaşında
    hasret gültekin - 22 yaşında şair, sanatçı
    murat gündüz - 22 yaşında
    gülsüm karababa - 22 yaşında
    uğur kaynar - 37 yaşında, şair
    asaf koçak - 35 yaşında, karikatürist
    koray kaya - 12 yaşında
    menekşe kaya - 15 yaşında
    handan metin - 20 yaşında
    sait metin - 23 yaşında
    huriye özkan - 22 yaşında
    yeşim özkan - 20 yaşında
    ahmet özyurt - 21 yaşında
    nurcan şahin - 18 yaşında
    özlem şahin - 17 yaşında
    asuman sivri - 16 yaşında
    yasemin sivri - 19 yaşında
    edibe sulari - 40 yaşında, sanatçı
    inci türk - 22 yaşında

    ahmet öztürk - 21 yaşında - otel çalışanı
    kenan yılmaz - 21 yaşında - otel çalışanı

    (bkz: madımak oteli)

  • 34. almanya'nın bu kadar güçlü olmasının sebebi

    çalışma disiplini.

    çin gibi çok çalışmak değil, disiplinli, kurallara bağlı ve liyakatli çalışmak.

  • 35. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    dertleşmek değil de arkadaş edinmek istiyorum.pendikte yaşıyorum ve burada tanıdığım bir allahın kulu yok.tek tabanca çarşıya gidiyor çay kahve içip geri dönüyorum.
    tanışmak ve arkadaşlığını sunmak isteyenler varsa mesaj atabilirler.

    bu arada cinsiyetim erkek ama erkek/kadın farketmez yazabilirsiniz.

  • 36. artık chp'yi terörist olarak görmüyorum

    günaydın, on sekiz yıl daha bekleseydin bro dedirten gelişme.

  • 37. ayasofya

    dünden beri herkesin ağzında dolanan "hasret bitti, bunca yıllık hasret son buldu" gibi cümleleri duymaktan, okumaktan gözüm kulağım kanar oldu. arkadaş caminin yolunu bilmeyen herifler böyle diyor, bırak ayasofya'yı görmeyi istanbul'u dahi görmemiş adamlar böyle diyor, secdeyi rükuyu ayırt edemeyecek gerzekler böyle diyor, şehadeti sorsan besmele çekecek insanlar böyle diyor. o yüzden yere batsın sizin inandığınız din de yapmadığınız ibadetiniz de siz de.

    dışarıda adam allaha küfrediyor kılı kıpırdamıyor, ayasofya muhabbetine gelince aslan kesiliyor. varmış gibi görünen ama zerre olmayan inancınızla kime neyin şovunu yapıyorsunuz. yüz yıllar önce hayyam'ın yazdığı şu dörtlük hala geçerliliğini koruyorsa var bu işte bir puştluk:

    için temiz olmadıktan sonra
    hacı hoca olmuşsun, kaç para!
    hırka, tespih, post, seccade güzel;
    ama allah kanar mı bunlara?!

  • 38. lgbt olmayıp lgbt savunucusu olmak

    ulan abartı sanıyordum da gerçekten televizyonda insanların eşcinsellik görüp koşa koşa vurdurmaya başlayacağını düşünen gerizekalılar varmış. üstelik büyük resmi görüp bunu nüfus kontrolüne bağlamış.

    vay amına koyayım ben bunları şehir efsanesi sanıyordum.

  • 39. pazar sabahı erken kalkmak için bir neden

    mesai. hizmet sektorü haftasonu dinlemiyor.

  • 40. dövüşmelik arkadaş veri tabanı

    adamlar ciddi ciddi yazmış ya ahahaha ekşi'nin en sayko veri tabanlarından biri gece gece güldürdü sağ olsun.

  • 41. yunanistan'ın atatürk evi için teklifi

    türk toprağı yazanlar olmuş. süleyman şah türbesi de türk topragiydi.

  • 42. beyaz tenli olmak

    aşırı aşırı aşırı beyaz bir kadın olarak cidden çok zorlanıyorum yazın, her yanım kızarıyor, güneş adeta "gel bana tatlı beyaz tenli beyaz peynirim gel banaaa" diyor "gel banaaaa da seni şimdi domatese cevireyim". o yüzden çalışamıyorum ben, ise gitmiyorum çünkü evden çıktığım anda güneş tüm enerjisini beni domatese çevirmek için harcıyor.

    yaz değil sadece kış güneşi de öyle, öyle beyazım ki kış güneşi bile beni kızartmak için tüm ışınlarını bembeyaz tenime yolluyor. yağmurlu ve karlı havalarda çıkıyorum evden sadece ve günü birlik çalışıyorum. beyaz tenli ama öyle böyle degil ace ile yıkanmış beyaz don kadar beyaz tenli olduğum için iş bulmak da zorlanmıyorum çünkü herkes beyaz tenime olan hayranlığı ile hemen is veriyor. bir markete giriyorum diyorum bugün kasada ben durabilir miyim, marketçi diyor ki "ne kasası beyaz tulum peyniri hanfendi ne kasası, siz esmer değilsiniz ki amelelik yapasınız, siz markette arzı endam edin yeter diyor ve beni işe alıyor. beyaz tenli olmak güneşte domates gibi kızarmak gibi dunyanin en en en büyük sorununa neden olsa da böyle durumlarda beni 1-0 ne 1-0'ı 10-0 öne geciriyor çünkü herrrrrkes beyaz tenime hayran. normalde beyaz tenli olmayan kişilerin günlük 100 tl'ye çalıştığı işte ben yarım gün (güneş malum kızartıyor ve eve kaçıyorum hemen) çalışarak 500 tl alıyorum.

    işte yılın 3 4 ayı çalışıyorum bu şekil yazın evden çıkmıyorum çünkü güneş beni kızartıyor, çok büyük sorun bu güneş yaaaa, güneş beyaz tenli insanlara acımıyor a dostlar bakın esmerler bilmez güneş beyaz tenli insanları kızartıyor anladınız mı öggggk beyaz tensizler, güneş, beyaz ten, domates.

    offfffss, bence biz beyaz tenliler güneş ışınlarını daha az alan marsa koloni kurmalı ve beyaz tenli olmayan amelelerden tamamen ayrılıp beyaz tenli insan neslini kendi aramızda devam ettirmeliyiz çünkü güneş beyaz tenlileri kızartıyor, yaz geldi beyaz tenim uffff olacaaaak :(((((

    evet buraya yazan beyaz tenliler aynen bu derece gerizekalı görünüyorsunuz, hani sizin gerzoluğun eksiği yok fazlası var. bu arada çok sevdiğim esmer bir tene sahibim ve ben de güneşe maruz kalınca kızarıp canım yanıyor yani o dert bi sizin olsun istiyorsunuz ama biz de muzdaribiz. size göre esmerlerin teni kösele gibi, kauçuk gibi falan tabi ama öyle değil. yaz kış 50 faktör kremsiz çıkmıyorum evden çünkü esmerim ve zekiyim, gerizekalı olsam güneş yakıyor diye ağlardım.

  • 43. zeki insanların az arkadaşı olması

    serefli yasamak isteyen yalnizligi goze almalidir.

  • 44. bir kadının atatürk'e düşman olmasının sebebi

    orta doğulu bir geri zekalı olmasındandır. kırbaç, koca dayağı, taşlanmak, cariye yapılmak gibi allah'ın şeriatının izin verdiği şeyleri arzuluyordur.

  • 45. emin bayram

    ankaragücü maçında kaptan olarak sahaya çıkacak 17 yaşındaki wonderkid.

    bu da hocanın takımdaki diğer oyunculara sizden bi halt olmaz mesajıdır. yabancı sınırına tepki falan değildir.

    edit : siki sağ olsun. seri, belhanda falan kaç maç kaybettirdi bu takıma. bir tane de emin kaybettirsin amk.

  • 46. cem yılmaz serenay sarıkaya ayrılığı

    dünyada üzülecek çok daha fazla şey varken umrumda olmayan ayrılıktır.

    bu ülkede 16 milyon kişi açlık sınırının altında yaşıyor. ekonomi hariç her şey konuşulsun istiyor birileri. o ayrıldı, bu barıştı.

    bu ülkenin tek gündemi "ekonomidir" nokta.

  • 47. çocuğunun gözü önünde ilişkiye girmek

    okuduğumda nutkumun tutulmasına neden olan iddialardır.
    bu iddialar eğer gerçekse lanet olsun insanlığa.
    çocuğun alnına enayi yazıp fotoğraf çekmek, o çocuğa kaldıramayacağı travmalar yaşatmak...
    gerçekten ruhumu çökerttiniz.
    ilgili link

    eğer bu iddialar doğruysa bu çocuk bu travmayı nasıl atlatacak. verilen hangi ceza yeterli olabilir?

  • 48. 12 temmuz 2020 nihat özdemir'in skandal açıklaması

    bu talep cumhur ittifakından gelmediyse ben de bişi bilmiyorum.

  • 49. manga'nın da dediği gibi

    "eurovision 2010'da biz nasıl birinci olamadık amk"

  • 50. ikinci el otomobil piyasası

    köleleştiğimizi gösterir piyasadır.
    avrupa ülkelerinde 8 kat kur farkı olsa bile sıfır arabalar daha ucuz. ikinci eli söylemiyorum bile.
    böylesine rahat edinilen bu ihtiyacı ülkemizde fakirleştieildiğimşz için karşılayamıyoruz.
    sonra acaip acaip suni gündemlerle karşı karşıya bırakılıyoruz.
    bir arabaya alman ile aynı parayı vermek istiyorum. arabanın ederinden çok vergi ödemek istemiyorum. bir zümrenin benim sırtımdan lüks içinde yaşamasını istemiyorum.