sag kanatta altintopla17
profili

  • ozan tufan

    bu kazığı normal şartlarda galatasaray'ın yemesi lazımdı lan. bu sefer nasıl başardık bu malı almadan transfer dönemini kapatmayı.

  • 9 ekim 2015 caillou'nun basın açıklaması

    (bkz: koykma titye)

  • 2 eylül 2015 haberturk dursun özbek yayını

    başkanın sağlık sorunu açıklanmamıştır. tahminime göre çok ciddi bir rahatsızlık olan "göt korkusu" yüzünden çıkmamıştır. geçmiş olsun dursun başkan.

  • galatasaray

    2000'den beri sadece 3 teknik direktör ile 2 sezon çalışmış takımdır.

    (bkz: mircea lucescu)
    (bkz: eric gerets)
    (bkz: fatih terim)
    bunun dışında bir sezondan fazla çalışan tek isim ise ;

    (bkz: frank rijkaard)

    bu şekilde başarının sürekliliğini sağlayamayan ve sağlayamayacak takımdır.

    buna kadronun da doymuşluğu eklenince her seferinde başa sarar.

    2000-2001 sezonu uefa kupasını alan takımdan hakan şükür ayrıldı yerine jardel geldi. geri kalan kadro çok bozulmadı. lucescu takımın başına getirildi. lucescu galatasaray’ın ilk şansıydı. ilk sene doymuş ve havaya girmiş türk oyuncular yüzünden takım olmadı. sezon sonu 5. üst üste şampiyonluğu satan futbolcular kulüpten def olup gitti. sadece okan ve emre değil kadronun büyük kısmı dağıldı lucescu’nun şansına. yoksa kulübü bunlardan arındırmak zor olacaktı. lucescu düşük profilli oyunculardan bir takım kurdu ve o takımla hem şampiyon oldu, hem şampiyonlar liginde ikinci tur gördü. lucescu gereken krediyi elde etmişti. eğer birkaç yıl daha kalsaydı galatasaray bambaşka bir noktada olabilrdi. kurduğu düşük profilli takımın içine birkaç iyi futbolcu koyup avrupa’da daha başarılı olabilirdi, olmadı. gönüllerdeki teknik adam mottosuyla şampiyon teknik adam gönderilip, fatih terim getirildi. galatasaray tarihinin belki de en kötü kararıydı bu.

    2002-2003 sezonunda fatih terim, lucescu’nun kurduğu düşük bütçeli takımı bozdu. yerine bir sürü transfer yaptı ve nerdeyse hiçbiri verimli olmadı. takım içindeki papazları iyice papaz yaptı. kendi bile kontrol edemeyeceği noktaya getirdi. her transfer dönemi bir dünya adam transfer oldu, bir dünya adam kulüpten ayrıldı. şu an bile yaşadığımız maddi krizde fatih terim’in bu dönem yaptığı bir sürü transfer ve elde edilen koca bir sıfırın payı var. terim 2.sezonun ortasına kadar anca dayandı. başka bir teknik direktör olsa ilk sezon kovulurdu ama o gönüllerdeki teknik direktördü.

    2003-2004 sezonunun ortasında hagi geldi. hagi ilk sezonu bir şekilde bitirdi. ikinci sezon fena olmayan bir takım yarattı.o sezon kurulan song-tomas tandemi ve arkalarında mondragon galatasaray’ın defansif anlamda gördüğüm en iyi yapıdır belki de. o sezon türkiye kupası kazanıldı finalde fenerbahçe’yi 5-1 yenerek, ligi ise bir gençlerbirliği maçında kilidi açamayınca kaybetti.

    2005-2006 sezonu başında eric gerets takımın başına geldi. gerets galatasaray’ın lucescu’dan sonraki ikinci şansıydı. ilk sezon kötü bir takımı karşısında belki de tarihin en iyi fenerbahçe kadrosu varken şampiyon yaptı. sağ beki cihan, sol beki orhan ak, ön liberosu saido olan bir takımı rekor puanla şampiyon yaptı. ikinci sezon transfer için kendini yırttı ama istediği transferler yapılmadı. ikinci sezonu bu sefer yine düşük profilli ama doymuş bir takımla geçirdi. o sezon 3.oldu. gerets’in bu noktada gönderilmemesi gerekiyordu. bir sezon şampiyon olmuş, bir sezon olamamış bir adamdı. gerekli destek sağlanıp takımda kalmalı ve takımı dağıtmalıydı. olmadı.

    2007-2008 sezonu başında karl-heinz feldkamp takımın başına geldi ve yapması gerekeni yapıp takımı dağıttı yeni bir takım kurdu. ne tesadüf ki bu takım da lincoln hariç düşük profilli bir takımdı ve ne tesadüf ki bu takım da şampiyon oldu. galatasaray son 3 şampiyonluğunu düşük profilli takımlarla ** *yakalamıştı. rakibinden iyi kadro kuramıyorsan, rakibinden istekli kadro kuracaktın ve feldkamp bunu başardı. son 6 hafta kala sağlık durumunu bahane ederek ayrıldı ve yerine cevat güler geldi. takımı o şampiyon yapmış gibi gözükse de takım içindeki hakan şükür- hasan şaş ikilisi son 6 hafta takımı kenetlemişti.

    2008-2009 sezonu önceki sezon galatasaray’a 5 atan leverkusen hocası skibbe takımın başına geçti. baros, kewell gibi oyuncular alındı. lincoln hayatının performansını bu sene verdi. o sezon avrupa’da galatasaray’ın oynadığı futbol lucescu dönemi sonrası en iyisiydi. belki kalsa o sezon uefa kupasını alabilirdik ama yine olmadı. sezon sonuna kadar bile sabır gösterilmedi. bence en büyük haksızlığa uğrayan adam bu dönemde skibbe’dir. sezon sonunu görmeyi hak etmişti. yerine sezon ortası bülent korkmaz geldi. sonun başlangıcı derler ya galatasaray’ın tepe taklak olduğu 2,5 sene o zaman başlamıştı işte. bülent korkmaz belki de galatasaray tarihinin en kötü futbollarından birini oynattı. lincoln’ü kadro dışı bıraktı, kewell’ı kesti. aydın yılmaz ve arda kanatlarda oynuyordu. haliyle o da sezon sonu ayrıldı.

    2009-2010 başında ünlü teknik adam frank rijkaard geldi. 4-3-3, total futbol filan o aralar çok popülerdi. rijkaard da bunun kaynağı olan barcelona’nın teknik direktörüydü. o sezon keita alındı, elano alındı ama bir türlü arkası doldurulmadı. stoperleri gökhan zan, servet. sağ beki sabri, sol beki hakan balta olan, orta sahasında mustafa sarp, barış özbek oynayan bir takımdan total futbol beklendi. haliyle olmadı. o sezon iyi oynanan maçlar vardı. kötü oynanan maçlar da vardı. skibbe’den daha iyi bir performans yoktu ama isim büyük olduğu için hemen harcanmadı. sonraki sezona umutla başlandı ama keita gitmiş yerine neredyse kimse alınmamıştı. kötü bir yönetim vardı. yine istenen başarı gelmedi. servet çetin’in maç satmasıyla ankaragücü’ne 4-2 kaybedildi ve rijkaard ayrıldı. o maçta servet çetin önderliğindeki yerli futbolcuların ruhsuzluğu ve baros’un hırsı, mücadelesi hala aklımda.

    rijkaard sonrası efsanemiz hagi tekrar geldi. bu sefer ki kariyeri hakkında bir şey yazamayacağım bile. tek hatırladığım kadıköy’de fark beklenirken iyi top oynatıp berabere kalmıştı. hagi’yi bitiren maç arena’daki fenerbahçe maçını kaybetmesi oldu. elindeki kötü kadroyla belki de yapabileceği buydu. hagi sonrası kısa bir bülent ünder dönemi oldu ve iyi ki kısa sürdü. büyük eziyetti. galatasaray tarihi bir rezaletle bitirmişti sezonu.

    2010-2011 sezonu öncesi gönlümüzün teknik direktörü tekrar geldi. kariyer sınavı verecekti, ya batacak ya tekrar galatasaray’ın omuzlarında yükselecekti. aklı başında her insanın yapacağını yaptı ve kadroyu dağıttı. sağlam bir takım kurdu. muslera- ujfa-melo-selçuk-elmander şeklinde bir omurgayla şampiyon oldu. sonraki sezon yaptığı transferler kötüydü. düşüncesi bu omurganın etrafına iyi türkler koyup takımı iyice büyütmekti. burak,umut, hamit gibi milli takım oyuncularını aldı. ligin iyi oyuncuları dany ve amrabat’ı da aldı. o sezon 2002’den beri takımın en büyük başarısı olan şampiyonlar ligi çeyrek finalini yakaladı. devre arası drogba ve sneijder gibi iki yıldı geldi. sezon sonu şampiyon olduk. her şey güzel gidiyor derken fatih terim’in kader ortağı olası geldi. 4 ay önce seninle uğraşacağım, seninle savaşacağım dediği adamla kol kola girdi. fatih terim galatasaray’ın her çıkışa geçeceği dönemde aşağı çeken adam oldu. 2000 yılında giderek, 2002’de gelerek, 2013’te tekrar giderek yaptı bunu. yerine ünlü italyan roberto mancini geldi.

    mancini galatasaray’ın kaçırdığı 3. şanstı. ikinci sezonu görse takımı şampiyon yapardı. ligin sonuna doğru akıllı oynayan bir takım yaratmıştı. bu takım hücumu ve savunmayı aynı ölçüde yapmayı öğrenmişti. zaten deplasman kazanamama olayı takımın bunu çözememesiyle alakalıydı. kontrollü oyunu defanstan çıkmamak olarak anlıyorlardı. mancini şampiyon olamadı ama zeki adamdı. takımın doymuşluğunu çözmüştü. o da başarılı olan her teknik direktör gibi takımı dağıtacaktı. izin verilmedi. güzel bir şekilde ayrıldı. çünkü mancini galatasaray’ı değil galatasaray mancini’yi kaçırmıştı.

    yerine italya milli takımından ayrılır ayrılmaz prandelli geldi. bu büyük hataydı. prandelli kötü hoca değildi ama dünya kupası gibi büyük bir organizasyon sonrası konstantrasyonunu veremedi. şu an geçen sene yaptıklarını izlese “ vay amk neler yapmışım lan?” der. prandelli’nin takıma katkısı olmadı mı derseniz , oldu. profesyonellik seviyesi yerlerde olan oyuncularımızın “ topsuz idman yaptırıyor hep yeaa.” dediği şey sayesinde galatasaray geçen sezon oyundan hiç düşmedi. maçlar çevirdi. mücadele etti. prandelli çok başarısız olarak takımdan ayrıldı. yerine hamza hamzaoğlu geldi. daha önce akhisar’da iyi performans sergilemişti ama büyük takım farklıydı. o bunu takıma özgürlük vererek yaptı. topsuz idmanlar bitti. takım ne isterse o oluyordu. hamza hoca şampiyon oldu. motivasyonu çökmüş bir takımdı ama o sezon başı alınan büyük mağlubiyetler, kek kalıbı filan derken takım bunlarla dalga geçilmesinden motive oldu ve muslera’nın da yüksek performansıyla şampiyon olundu.

    hamza hoca kalmayı hak etmişti tabi ki ama onun da bu takımı dağıtması ya da motive edecek bir şey bulması gerekirdi. ayrıca futbolcuları mutlu edeceğim diye fizik idmanlarına gereken önemi vermedi. geçen sene tıkanmayan takım bu sene ikili mücadele kazanamayacak durumda. profesyonellik seviyesi düşük oyunculardan kurulu bir takımsan ne bir sistem oturur, ne takım düzeni. sürekli yenileme yapıp, o formayı heyecanla giyecek adamlar gerekir ve maalesef uzun süre kalacak teknik adam hamza hoca da değil. çünkü yarattığı canavarı kontrol edemiyor şu an.

    15 senedir hiçbir teknik adamın 3 sezonu tamamlamaması çok büyük ayrıntı. yerel başarılar bu şekilde gelir ama bu sistemle avrupa başarısı zor. aykut kocaman bile fenerbahçe’nin başında 3 yıl durdu ve nerdeyse uefa avrupa ligi’ni alacaktı. çünkü uzun kalan teknik adam takımın eksiklerini bilir ve ona göre her sene üzerine koyar. bazen takımlarda üzerine koyacak yer kalmaz. o zaman da içerde ne varsa boşaltıp tekrardan doldurmak gerekir. galatasaray şu an bunların hiçbirini yapamıyor. takımın başında ne güçlü bir yönetim var, ne güçlü bir teknik adam.

    her teknik direktörün resmen olmasa da taraftar gözünde kariyerinin bittiği maç vardır. hagi’nin ilk gelişinde 2-1 yenildiği gençlerbirliği , ikinci gelişinde 2-0 dan 3-2 verdiği ankaragücü maçları gibi, bülent korkmaz’ın hamburg maçı gibi, mancini’nin 4-0 kaybettiği kasımpaşa maçı gibi, prandelli’nin başakşehir maçı gibi. hamza hocanın da bence osmanlıspor maçı sonu oldu. taraftardan tepki gördüysen bir kere geri dönüşü çok zor. bundan sonra gelecek teknik adam ve yönetim umarım uzun yıllar kalır. çünkü artık yerel başarıdan daha önemli şeylere ihtiyacımız var.

  • zlatan ibrahimoviç

    +zlatan fb'ye gelir misin ?
    -o kim ya pendikspor'da mı oynuyor ?
    +hayır aziz yıldırım'ın takımında oynuyor.
    -he şikeci aziz tamam.

  • iten hollandalı

    *iken hollandalı sarı kırmızı olan takımda olduğu için kendisi iten hollandalı olarak kalacaktır.

    (bkz: wesley sneijder)

  • victor valdes

    kendisi kötü kalecidir. barcelona bir dönem kaleciye ihtiyaç duymayan bir futbol oynadığı için takımda kalmıştır.

  • halley'in fenerbahçe'ye sponsor olması

    fenerbahçe'nin de 4.yıldızı görmesini sağlayan formadır.

  • real madri

    ezeli rakibi barcelo ile yaptıkları maçlara el classi adı verilen kulüptür.

  • messi'nin arda'ya 10 numaralı formayı önermesi

    "bir forma numarası seçemedin amk, al benim 10 numarayı vereyim onu giy istersen."

    arda bunun bir kısmını kırparak açıklamış işte.

  • wesley sneijder

    bugün yaptığı hareketin kralını 2 yıl önce selçuk, geçen yıl da burak yaptı. sneijder uzatılan eli geri çevirmedi elini sıktı hocanın. selçuk galatasaray formasını çıkarıp giderken, burak hocanın elini iterken sesi çıkmayanlar sneijder'e laf ediyor. formayı çıkardı lan adam gözümüzün önünde siktir olup gitmedi hala takım kaptanı bu saaten sonra kimin yaptığına laf edeceğiz.

  • prison break

    --- spoiler ---

    michael scofield'ın cehennemden kaçışını anlatacak bu sefer sanırım.
    --- spoiler ---

  • gs tv'de beliren geri sayım

    baye oumar niasse transferinin açıklanacağı tarih.

  • hamit altıntop

    sportif direktör olması gereken adam. cüneyt yerine bu adam olsun yemin ediyorum takımın çehresi değişir.

  • robin van persie

    1. yezid sözleşme örneğinin sabaha kadar hazırlanmasını istedi.

    2. yezid van persie transferine çok önem veriyor şimdiden "welcome to van persie" yazılı pankartları hazırlattı.

    3. yakın çevresine van persie transferinden sonra ben yönetsem şampiyon oluruz diyor.

    4. tarreneo'ya gelen övgüler yezid'i çıldırttı.

    5. korkuyorsun, kaybedenlerdensin. korkma titre.

    6. güzel insanlar umudunuzu kaybetmeyin. bir forvet bir sağ bek alsak biz daha iyi takımız.

  • samuel eto'o

    antalyaspor yönetiminin sonunda fotoğrafı başkasına çektirmeyi akıl etmesiyle görünmüş futbolcu.

  • oumar niasse baye

    bence türk vatandaşlığına geçirip soyadını hamzaoğlu yapalım. babası yapmaz böyle iyiliği.

    edit : ömer niyazi hamzaoğlu