z kuşağı gençleri özgür falan yaşamıyor. crop top veya aşırı kısa şort giyip gymde vücut kasıp istediğin kişiyle sevişmek özgürlük demek değil. dur bu bağnaz yaklaşım değil oku hele.
z kuşağı gençleri bayağı tutsak aslında. tabi ki genelleme yapmamak gerek ama z kuşağı istediği konsere gidemiyor. parası olsa da gidemiyor çünkü dünya çapında gelen sanatçı yok, gençlik festivalleri yok, üniversite festivalleri bok gibi. kendinden 10 15 yaş büyüklerinin yaptığı gibi dünyayı gezemiyor. parası olsa vize alamıyor. istediği metaya kolaylıkla ekonomik olarak ulaşamıyor. geçmişteki kadar sağlıklı beslenemiyor. bazıları yarını düşünmekten uyuyamıyor. arkadaşlarıyla sevgilisi ile kafasına estiği gibi tatili geçtim dışarı eğlenmeye çıkamıyor. benim yaptığım gibi bugünün günlük 100 lirasına anca tekabül edecek haftalığını biriktirip tıksırana kadar her gün içemiyor, dışarıda yiyemiyor, sinemaya gidemiyor.
z kuşağı aşırı tutsak. bir ekran karşısında abuk subuk kanaat önderlerinin, kimisi cemaatlerin, kimisi internet ünlülerinin gerçeklikten kopuk sınırları içinde tutsak yaşıyor. yaratılan mükemmelsiniz algısı nedeniyle çoğunluğu kendisini sentetik konular harici geliştirme ihtiyacı bile duymuyorlar. bildikleri bu kutulardaki kanaat önderlerinin cümlelerinden ibaret. araştırmaya gerek dahi duymuyorlar çünkü bunun değerini anlatan yok. siyasetten spora iyi bir rol model olabilecek neredeyse kimse yok. siyaset meydanı yok, coşkun aral yok, abbas güçlü yok, zaga falan yok. ekrana baktığında ben bu olacağım diyebileceği neredeyse kimse yok. kişisel gelişimi fiziksel görüntüye indirgeyen bir akımla ve akılla büyüdüler.
z kuşağına gerçeği anlatmak istediğinizde kabullenmek istemiyor. onlara çizilen mükemmellik elbisesinin aslında üzerlerine oturmadığını, kusurları ve yanlışları olabileceğini söylediğinizde benlikleri yıkılıyor çünkü benlik oluşturabilecekleri bir ortam olmadı. kültürel etkinlikler yapamadılar, dünyayı gezemediler, cam fanuslarının dışında sokaktaki kendisiyle alakasız çocukla konuşamadılar. çizilen sınırlar dışına çıkamadılar.
z kuşağının türkiye için konuşursak, geçmişe göre tek özgürlüğü aslında cinsel özgürlük şu anda. bunun dışında tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar kalıplara sıkıştırılmış durumdalar. birey olmayı asla becerememiş ebeveynlerin 3 5 kitaptan okuyup kutsal kabul ettikleriyle birey yaratma çabası yüzünden mahvolmuş bir nesil geldi. bu onlara saldırı değil, ana babaların ne kadar boktan olduğunun bir açıklaması aslında.
türkiye cumhuriyeti tarihinin en karanlık dönemine denk gelmeleri ise katmerli bir talihsizlik kendileri için.
mcbtr24 profili
-
z kuşağı kızları
-
mehmet şimşek
esnafın orospu çocukluğunu engllemediği müddetçe enflasyonu düşüremeyecek bakan.
mazot fiyatı artmadı, dolar artmadı, kira artmadı eleman masrafı artmadı fakat bir malın fiyatı arttıysa bunun tek sebebi orospu çocukluğudur.
girdi kalemlerinde en yüksek artış yüzde 5 iken ürün fiyatı yüzde 20 artarsa bu orospu çocukluğudur.
bugün diyelim ki faizi yüzde 200 yaptı ve dolar 5 tlye indi, herhangi bir ürünün fiyatı bırak altıda birini yarıya inecek mi? bak iddia ediyorum cep telefonları bile en fazla yüzde 30 falan düşer.
çünkü milletçe fırsatçıyız. bir ürünün girdi maliyetleri ile çıktı maliyeti arasında korelasyon olur. girdi yüzde 20 30 artarken ürün 5 katına çıkarsa bu orospu çocukluğudur ve bu giderilmeden hiçbir şey düzelmez.
herkes bir tutturmuş abi her şeye zam geliyor. neye geliyor amk kiran sabit, döviz sabit, eleman giderin sabit, neye zam geldi e orospu çocuğu? ete yüzde 10 zam gelir restoranlar yüzde 20yi yapıştırır. hayır maliyet değil senin orospu çocuğu olma katsayın arttı güzel kardeşim.
pos makinesindeki komisyon oranı yüzünden zam yapıyorsun da be orospu çocuğu nakit alınca komisyon oranını düşürüyor musun? yooook. 200 liraya saç kestireceksin kredi kartı ile 250 e amına koduum o zaman koyma o posu oraya. banka komisyonu yüzde 25 mi amk? hayır beklesen onu da vermeyeceksin zaten. yok parayı 1 ay sonra alması gerekiyormuş. döviz artabilirmiş paranın değeri azalırmış. e amını siktiim senin elemanın dövizle mi çalışıyor? döviz düşünce bana para iadesi yapacak mısın? senin her riskini ben üstleniyorum ama kazanç senin. oh ne güzel ticaret.
şu orospu çocuğu kaynayan esnafların içinde enflasyonun artış hızının azalması bile bir başarı bayağı liberal ve kapitalist bir adam olarak, devlet hayvan gibi müdahale etmeli piyasaya. gerekirse her gün giriş çıkış maliyetini kayıt altına alıp 100 bin kişiyle bütün esnafların ümüğünü sıkacak denetimletir yapıp bokunu çıkarana 3 ay kapama falan cezası vermeli.
vergisini toplayamadığı herkesi sikmeli devlet. küçük büyük fark etmeksizin. abd'de allahtan çok vergi memurundan korkulur mesela. burada maliyeyi sikleyen esnaf yok. -
kartla akaryakıt almaya komisyon gelmesi
bankaların komisyonları gecelik döndürmede oluyor. uzun vadede komisyon alınmıyor. düşünsenize koskoca benzin istasyonu açıyorsunuz, muhtemelen benzini vadeyle alıyorsunuz, işçiye maaşı zaten ay çıkışında yatırıyorsunuz, hayvani taahhütler veriyorsunuz. ama "30-45 gün döndürecek paramız yok, komisyon bizi zorluyor" diyorsunuz.
şimdi düşünelim. ortalama bir benzin istasyonunda muhtemelen günde 4000 litre (çok demeyin 40 litrelik depodan 100 araç fullemesi yapar) satış yapılıyordur. tümünü nakite geçirdik diyelim
4000 litre aşağı yukarı 200bin tl para yapar. her gün 200bin tl'lik para saklamanın güvenlik önlemini nasıl almayı düşünüyorsunuz? bunun 10 misli satış yapan yerler var. hırsızlık tonla olur. ne yapacaksın hepsine güvenlik mi dikeceksin? sürekli adam mı dolaştıracaksın? bunun operasyonel maliyeti komisyondan daha yüksek.
milleti sikmek için önü sonu düşünülmemiş bir eylem. direkt olarak hırsızlığa davet.
edit: benzin istasyonu olan bir arkadaş paranın her gün peşin alındığını, aksi takdirde yakıt gönderilmediğini söyledi -
chp'li ibb bütçesinden 33 milyar tl kaybolması
hesap sorulması için 1 nisanın neden beklenmesi gerektiğini anlamadığım hadise. belediyenin yargı yetkisi yok. şüpheli bir durum varsa yollarsın sayıştay denetçisini, yamuk varsa içişlerinin izniyle açarsın davanı.
zaten hukuk senin elinde, anayasa mahkemesini tanımayıp alt mahkemenin kararına göre milletvekilliği düşürebiliyorsun, adaletin ırzına geçmişsin, yolsuzluk varsa onu mu yargılayamıyorsun?
edit: kullanılan kredi nerede diye sorulmuş, ama haber içinde başlanan inşaatlar devam ettiriliyor denmiş. oraya kullanılıyor olabilir mi? ulan m2 metrosu sözen döneminde başlandı ama bitiren siz olunca onu siz yapmış oldunuz, akp döneminde başlanıp chp döneminde biten metrolar niye akp'nin oluyor?
varsa bir şey cezası verilsin ama metro inşaatı için alınan kredi mevcut metroların inşaatının devamına da harcanabilir, kredide bunlar illa yenisine kullanılacak mı denmiş? -
teksas'ın isyan bayrağını çekmesi
geçenlerde yüksek mahkeme teksas'ın çektiği jiletli tellerin kaldırılması için hüküm vermişti.
https://www.aljazeera.com/…wire-at-us-mexico-border
bunun sonrasında böyle bir karar alınmış olabilir. teksas amerika'nın en büyük 2. ekonomisi ve cumhuriyetçi. ny ve cali aksine göçmenler yerine safkan(yerleşik eskiden beri anlamında) amerikalı insanlardan oluşuyor ve amerika tanımlarına göre epey ırkçı bir eyalet.
bana kalırsa, teksas'ın yaptığı bu hamle, amerika'nın lehine. kopup gitme olmaz, fakat bu "kolay yoldan göçmenlik" olayının boku çıktı. bir yasal boşluk varsa, bu boşluk bertaraf edilir, bundan yararlanılması için kasten açık bırakılmaz.
abd için göçmenler çok önemlidir. ancak bu tip göçmen değil. evet abd'nin tuvalet temizleyene de ihtiyacı var, çip tasarlayan göçmene de. bunların ikisinin profili farklı olacak olsa da "güvenlik" hepsinde önemli olmalıdır. son dönemlerde normal bir göçmene göre elini kolunu sallayarak (kimse bana 3-5 gün göçmen kampında insanlık dışı halde tutuluyor demesin) abd'ye giren tiplerin ne idüğü belirsiz.
abd'deki demokratların bu gerzekçe tutumu ve bu kontrolsüz göçmen alımının sonuçlarını türkiye'de görmek mümkün. evet abd çok daha büyük, daha adaleti sağlayabilecek, daha çok iş yaratabilecek bir ülke ama abd'nin bizden daha kötü olduğu bir nokta varsa, o da demokratlar dönemindeki güvenlik. inanmazsınız ama abd dünyanın en güvensiz ülkelerinden biri şu anda. can ve mal güvenliğiniz türkiye'dekinden çok daha az (bunu türkiye övmek abd boklamak için söylemiyorum, başlık altımda abd yalayıcısı, biden mı trump mı fonluyor seni diyen bile var). bir çok suçu suç olmaktan çıkarmış bir hükümet, sorgusuz sualsiz silahlanma ve kontrolsüz göçmen alınıyor. bu muhteşem bir tehlike.
bu olayda kalbimiz vatansever teksas'lılardan yana. bir yanda cebinde parası olan, 3 gün gezmeye gelecek adamları "ülkene dönmezsin" diye reddet, bir yandan ne idüğü belirsiz adamları sorgusuz sualsiz içeri al. bu oksimoronluk bile teksas'ın haklı olduğunu gösteren bir durum. -
bilkent öğrencilerinin maaş beklentisi
avrupa'da 20bin euro maaş alman için alanında dünyanın en iyisi olman, inanılmaz işler çıkarman gerek ve alternatifine de bir 4 5 kat fark atman gerek. yeni mezun mühendis olarak net 3bin alırsan öp başına koy.
amerikada dahi ayda 15bin dolar net alma ihtimalin yok. googleın senior developerları bile bu paraları brütte anca alıyor.
hele bir de kimyadan mezun bir adam var, dünyadan tamamen kopuk. ulan temel bilimler okuyup o parayı alan babayiğitin anca yeni bir materyal falan bulman lazım.
öteki de ben cernde çalışmak istiyorum demiş yine onbinlerce dolar maaş söylemiş. bak bu en absürdü çünkü adamın spesifik bir firma hedefi var, ve bu firmanın maaşlarına dahi bakmamış. bu kadar sorumsuz.
şu videoda iş bulabilecek tek kişi 2 3 asgari maaş diyen eleman. söylediği paradan dolayı değil, sadece bu arkadaşın ayakları yere basıyor ve dünya gerçekleri ile hareket ediyor.
ha diyebilirsiniz, bu beklenti, ne var diye de, mezun olunca 20bin dolar aylık maaş ile başlarım diyen adam bir sikim yapamaz. muhtemelen alanında da pek donanımlı değildir.
ha yıllık diyorlarsa, bu gayet makul. ama hiç sanmıyorum... -
13 ocak 2023 kılıçdaroğlu'nun af açıklaması
hadi hepsini anlıyorum da ehliyet affı nedir abi ehliyet dediğin şey ancak alkollü araç kullandığında ve bunu defalarca yaptığında falan kaptırdığım bir şey potansiyel trafik canavarlarını ve katilleri niye affediyoruz ki
edit: sertifika alınıp ehliyete çevrilmez ise bir süre sonra yanıyormuş. bu olabilir dendi. eğer öyle ise sorun değil ama yukarıdaki sorun -
iklim aktivistlerinin klimt tablosuna saldırması
aktivistlerin çok ciddi bir kısmı gerizekalı ve hayatı boyunca bir şey elde edemediği için bu işlere yönelmiş olan ilgi çekmek için alakasız şeyler yapmaya çalışan tiplerden oluşuyor.
bu tipler gerçek mücadelelere en büyük zararı veren tipler. bunların yüzünden toplum haklı davalara sırt çeviriyor. örneğin geçenlerde 8 martta eşi ile gelen bi amca vardı eğlenirlerken bir grup aktivist adamı car car bağırarak kovmuş, kadın da bu salaklık yüzünden gitmişti. şimdi bu feminizme katkı mı sundu? yoksa kadınların haklı mücadelesini baltaladı mı?
bir sanat eserine, üstelik konuyla tamamen bağımsız bir şeye saldırmak ne kazandırdı size? küresel ısınma mı durdu?
aktivistlerin bu tip salakları kendi içlerinde öğütmeleri gerekiyor. -
18 temmuz 2022 kyk faizlerinin silinmesi
bunu savunan 5li çete bilmem ne diye savunuyor ya, bunun adı benim elimde imkan olsa ben de yaparımdır.
kardeşim sen bunu 10 sene önce yüzde x faizle ödeyeceğim diye alıyorsun sonra da diyorsun ki faizi sil. sen sözleşme şartlarına uymuyorsun, uymak da istemiyorum diyorsun.
e peki güzel kardeşim yarın da senin 24 ay 100 tl ile aldığın internet 500 tl derlerse ve uymuyorum sözleşme şartlarına derlerse isyan çıkarma hakkın var mı?
her şeyi geçtim, 10 sene önce kredi çekmişsin, diyelim ki o dönemki 400tl ile 1 ay mutfak masrafı çıkıyor asgari ücretin yarısı. şimdi 14te biri. o zamanki 400 liradan aldığın 1 yıllık kredi 7 asgari ücretken şimdi 1 asgari ücret bile değil.
bakın bu her türlü ne derseniz deyin hırsızlıktır. kanun önünde herkes eşit ise, o zaman ödeyen kişiler ne olacak? e bu adamlar doğru düzgün iş yaptığı için mağdur oldu. devletin görevi suça teşvik midir?
ben de gelir vergimi ödemeyeyim kardeşim, 10 sene sonra şu andakinin 10da biri fiyata öderim. mtv ödemeyeyim hiç bir şey ödemeyeyim.
bakın güzel kardeşim devletin kasasından vatandaşın parasıyla peşkeş çekilen her şey haram olsun, o vergilerle saltanat kuranlara hakkımız haram olsun ama ben kredi çekeyim ödemem nasıl olsa borcu silerler kafasındakilere de haram olsun. çünkü arada fark yok. herkes kendi çapında hırsızlık peşinde.
bu nedenle bu ülkedeki insanlardan tiksiniyorum. işine geldi mi hak hukuk adalet, işine geldi mi borcumu sil yaaa devlet. ikiyüzlülük.
edit: öğrenci onlar yaaa diye savunan arkadaşlara bir tüyo vereyim, öğrenci iken borç ödemiyorlar. bunu hala ödememiş 40bin tlden fazla maaşı olan arkadaş vardı. emin olun böyle tonla adam var. ee şimdi bu adam mı muhtaç? faizin 1 veya 2 yıl sonra başlaması gibi şeyler uygulanabilir fakat direkt silmek bildiğin suça teşviktir -
6'lı masa adayının ilhan kesici olacağı iddiası
bunu benim peder de diyordu. bakın bunlar aptallıktır. ilhan kesici dediğin adam iyi bir devlet adamı olabilir. bürokrattır ama o kadar. meydanda kimse ilhan kesiciyi tanımaz. rtenin karşısında durabilecek bir adam değildir kendisi. mizacı uymaz.
memleketin dişli bir adaya ihtiyacı var. ilhan kesici bu değil. sokağa insen 10 kişiden 9u 100 kişiden 99u bilmez kendisini.
edit: ayrıca bu adam 1994te zaten ibb seçiminde rteye yenilmişti. bu bile kullanılır. -
almanya'da verilen dişilik okulu
dişilik okulu deyince eğitmeni baya her yanından libido fışkıran bakışı ile bile içe içe işleyen femme fatale biri çıkar dediğim ama inanılmaz bir ters köşe yediğim başlık.
-
carrefour'da ayçiçek yağı kavgası
arkadaşlar siz manyak mısınız? ne demek adam haksız. adam sonuna kadar haklı. etikette ne yazıyorsa, market o fiyata satmak zorunda. kanun lan bu. gariban işçi işini yapıp o etiketi değiştirmiyorsa, onun cebinden çıkacak. yeter bu gariban da gariban. gariban kurye, gariban kasiyer, gariban bilmem ne. hiç biri işini düzgün yapmasın, görevini yapmasın, ceremesini vatandaş çeksin. yok öyle yağma.
kusura bakmayın beyler herkes görevini yapacak. o kasiyerin görevi öncelikli görevi kanunları uygulamak. sonra market çıkarlarını korur. o etikette fiyat neyse o ödenir. bu benim kabahatim değil. 15 kişi bu şekilde alsa 1000 tl fark eder. aradaki fiyat farkı 60 tl lan. 20-30 kuruş olsa hadi neyse dersin.
kusura bakmayın güzel kardeşim, eğer o adam orada o etiketi öyle bıraktıysa, kanunen adam haklıdır. vicdanen de haklıdır. ben kasa fiyatını takip etmek zorunda değilim. ne görürsem o fiyata almak isterim. böyle böyle her üründe aa yanlış olmuş diye 3-5 kuruş tırtıklandığını ve bunun 1000 kişiye yapıldığını düşünün isterseniz.
son olarak, eğer cebinde etiket taşıyıp değiştirmişse, bunu kamera kayıtlarından incelersin, tespit edersin ve nitelikli dolandırıcılık suçu için dava açarsın. kamera kayıtlarında adamın yüzü kabak gibi bellidir muhtemelen, ki muhtemelen kullandığı carrefour kartı vardır, kredi kartı vardır, bunlardan dolayı da yakalarsın adamı. bu işin başka boyutu. -
imamoğlu'nun ayaktaki kadına yerini vermesi
pr veya değil. bir yanda kurdeleyle oynayan bir çocuğun kafasına tıklatan bir insan var, bir yanda da böyle bir pr. kurdeleyle oynayan çocuğun kafasına parmağının kemik kısmıyla tak tak tak vurmak mı olması gereken?
pr ise pr kardeşim. başkası da yapsın o pr'ı. bu pr sadece imamoğlu için olan bir şey mi? çocuğun kafasına canlı yayında vuracağına gidip böyle bir şey yapsın, bir alçakgönül pr'ı olsun. bir insanlık rüzgarı essin.
edit: ayakta oturan bir kişiye yer vermek pr çalışması ise, ben her toplu taşıma kullanımımda pr yapıyormuşum. -
ikinci el otomobil piyasasının çıldırmış olması
amerika veya almanya gibi yerlerde, bırakın 20km sürülmüşü, 2 yaşında araç bile sıfırın yüzde 30 altına satılmaz.
örneğim abdde tucsonun sıfırı 23bin usd iken, 2019 tusconlae 19 20bin dolar.
almanyada golfün sıfırı 20bin euro iken, 2019 modeli 17bin civarı
bu bir çok arabada aynı.
şimdi siz arabanın epey uygun olduğu abdde 2 senede yüzde 15 civarı düşen bir şeyin, türkiye gibi bir yerde kontak çevirir çevirmez yüzde 30 düşmesi gerektiğini söylüyorsanız, dünyadan haberiniz yok demektir ve epey bir saçmalıyorsunuzdur.
evet türkiyede ikinci el araç çok pahalı. ama bu ülkede sıfırın da çok pahalı olması nedeniyle. kimse sizden 50 bin isterse vermezsiniz, ama siz sıfıra her ay 10 20 bin zam geldiğinde ikinci el yerinde saysın istediğinizde o 50bini siz istemiş oluyorsunuz. galerinin bayiden fazlaya satması bayi ve galerinin el ele oçluğundan, o ayrı mesele.
buyrun abd ikinci el araç sitesi
bu da alaman sitesi
edit: herkes bana şu kadar düşer şu ülkede falan demiş. arkadaşlar tamam, ben uzaktayım. size metodolojimi söyleyeyim. gittim, sıfır fiyata sitesinden baktım, sonra bu sitelerde aynı paketleri arattım. orta sayfaya geldim, o sayfadaki fiyatları aldım. yoksa aynı sitede neredeyse sıfır fiyatına satan da var %50 altına da. bana gidip ama bah orada 10bine de var demeyin, karşınıza 0 fiyatına yakın satılanı getirebilirim. -
erol bulut
bugün sahada sıfır varlık gösteren valencia yerine pelkası çıkararak mağlubiyeti hanesine yazdıran hoca.
valencia ısrarından vazgeçmeli. aşırı verimsiz -
amazon.com.tr
oğlum nasıl manyaklar var lan burada. dünyada taşımacılık ağı ile ünlü bir şirketin kargosunu övüyorlar diye "20 lira için değer mi?" falan deniyor. birader siz hangi ülkede yaşıyorsunuz? daha 3-5 ay önce yurtiçi kargo boykotu diye eylem başlamadı mı burada? siz sorun yaşamadınız diye kimse mi yaşamıyor sanıyorsunuz? lan milletin kargosunu kıran, iç eden şirketler varken amazon'un kargosunu övenler 20tl almak zorunda mı? (hatta yazdıktan sonra baktım, kolaygelsin başlığında 5 sayfada toplamda 5 tane kötü yorum varken, diğer kargo şirketlerinin son sayfasında bile 5'ten fazla kötü yorum var.)
adamlar müthiş bir kargo ağı kurup hepsijet, trendyol go gibi hizmetlere zorlamışlar mı diğer şirketleri? zorlamışlar. demek ki millet 20tl için övmüyor, kargo şirketleri sorunsuz olsa diğer şirketler kargo için kendi yapılarını kurmaya çalışmazdı değil mi?
biri de çıkmış amazon çok güçlü, koşulsuz iade için parayı karşılama gücü var, bu rekabeti bitirir falan demiş. hayır kardeşim koşulsuz iade rekabeti bitirmez. ve adamlar parayı cebinden çıkarıp vermiyor. sen ürünü iade ettiğin an, o da satıcıya iade ediyor. bu tip şeyler "sorunsuz mal yapmazsan para yok" demeye getirmektir. ayrıca merak etmeyin, keyfi iade bile olsa, malların çoğu temizlenip, paketlenip başkasına satılıyor.
amerika'da amazon'un çok mu rakibi var? amerika'da da tekel adamlar, almanya'da da. orada yıllardır koşulsuz iade bitmiş, deli gibi fiyatlar artmış mı? hayır. demek ki böyle bir şey yok. ben amerika amazon'u arayıp kartımdan çekilen ve 1 ay sonra fark ettiğim cloud servis ücretinin 11 aylığını kurtarmak istediğimde, adamlar "aa olur mu hepsini iade edelim zaten kullanmamışsınız bile" dediler. tekel oldukları halde dediler bunu. 10bin km ötedeki adama bile bu saygıyı gösteren firma bu adamlar. vermiyorum lan paranı, kabul etmişsin ödemeyi falan dese, "tamam abi" demekten başka çarem yok. abd'de tekel değil mi bu adamlar? bana niye yaptılar bu iyiliği eğer tekel olunca milleti öpeceklerse?
ayrıca niye amazon iyi örnek olarak tekel oluyor? niye hepsiburada falan benim elime kırık camlı ürünü gönderip, 1.5-2 ay yok onay bekleniyor, yok üretici gönderecek falan diye oyalayıp paramın üzerine yatıyor da, 1 hafta içinde para kartıma yatmazsa şu şu şu tüketiciyi koruma kanunu maddesine göre sizi dava edeceğim dediğimde 2 gün sonra iadeyi yapıyor?
elimde böyle 2 örnek varken, ben amazon'u övmek için 20tl almak zorunda mıyım? siz her memnun olduğunuz şeyi yazdığınızda 20tl mi alıyorsunuz? bu nasıl bir kafa?
edit: bir de şu kindle olayına açıklık getirelim. çok yazılmış. adamlar bizi yok saydığı için kindle getirmiyor değil. kindle'ı getirdikleri an, ülkede teknik servis ağı oluşturmak zorundalar. ya da 3. parti bir firmaya verecekler. dünyada en az kitap okunan ülkelerden biri olan türkiye'ye kindle getirip ne yapacak adamlar? teknik servis ağı kurup, boşa para mı akıtacaklar? yoksa ekranı değiştirmek için 30 gün bekleten, her şeyi "kullanıcı hatası" deyip geçiştiren, alakasız bir yeri tamir ederken diğer yeri bozup "bize geldiğinde böyleydi" diyen 3. parti firmalara verip repütasyonunu mu sıfırlayacaklar? yurtdışından gönderilmemesinin sebebinin ise türkiye'nin bazı kanunları olduğuna inanıyorum. yoksa gidip tv yollayan şirket, kindle'ı yollamazlık etmez sanırım.
bir de ülkedeki her e-ticaret platformu müthiş gibi, amazon'dan insanlar memnuniyetini bildirince para alıyorlar muhabbetine girmeyin. bu şirket ülkedeki çoğu e-ticaret sitesinden iyi mi? şikayet dolu entry sayısına ve toplam entry sayısına bakınca görüyoruz ki, evet. sanki 20 lira muhabbeti öncesi övgü yok. "asıl işi kitap satmakken onda bile hata yapıyor" ne demek lan? amazon 1994 gibi işe başlarken, 1998'de kitaptan daha fazla şeyi satıyor zaten. 3-4 sene falan öyle gidip, 22 sene önce bitmiş o iş. adamlar e-ticaret denince akla gelen dünyadaki ilk marka, adam "asıl işi olan kitap göndermeyi bile beceremiyor" diyor. adamların kitaptan elde ettiği gelir muhtemelen cirosunun %5'i değildir dünyada. türkiye'de zaten 0.1 falandır herhalde. -
2020 otomobil ötv indirimi
el mahkum inecek diyen bazı romantikler görüyorum. indirim neden olur?
elde fazla mal vardır, stok eritmek gerekir
ürünün son kullanma tarihi geçiyordur paraya çevirmek gerekir.
dünya genelinde üretim daha rayına oturmamış, ülkeye araç girmiyor, girenler 3 ay önceden garanti şekilde satılmışken, tıkır tıkır vergi girecekken bana ötv'de indirimin mantıklı bir gerekçesini gösterin. piyasayı canlandırmak desen, e zaten indirimsiz fiyattan cayır cayır satılıyor, stok fazlası yok. niye gelecek paradan feragat edesin? desen ki oradan artan para diğer sektörlere gidecek, hiç sanmam. 500bin arabaya gömen, gıda mı alamıyor yani? ya da 300e alsa, 200ü harcayacak mı? harcasa bile devletin kasasına çok daha az para girmiş olacak. neden yapsın? istihdam mı? hiç sanmıyorum.
edit: bundan önceki ötv indiriminde bayilerin elinde deli gibi stok patlamıştı, ondan indirim oldu. ondan sonra sipariş üzerine çalışmaya başlamışlardı. o yüzden fazla stok olayı da yok artık.
edit2: şu an ekonomi zaten kötü, deli gibi cari açık varken, 300binlik aracı 200bine satıp, aradaki 100binden de vazgeçip, üstüne kendisine zerre hayrı olmayan, sadece cari açık yaratan bir şeyi yapacağını söylemek de, net ekonomi bilmemektir. biri de çıkmış ithal ürünlere gelen vergiler ötv indiriminin habercisi demiş, bak ben bu kadar ekonomiden anlamayıp da çıkarım yapan çok az gördüm. hadi bu ithal ürünlere gelen verginin içerideki ürünlerin kullanımı dolayısıyla cari açığın dengelenmesi için olduğunu düşünemeyecek kadar ekonomi bilgisinden yoksunsunuz, 80 milyonun kullandığı her şeye vergi bindirme sebebini 15-20 bin tane araba sevdalısının gönlünü etmek şeklinde düşünebilecek kadar ne kafalar yaşıyorsunuz anlamıyorum. he amk durduk yere 15-20 bin tane adamın gönlünü edip oy kazanmak için, 80 milyona zam yapınca daha çok kazancı olacak.
öteki de benzinden falan o ötv ile kapanacak deniyor. ulan 200binlik araçtan alınan vergi, 100bin tl. 100bin tl'lik benzin 16bin litre yapıyor. 16bin litre dediğin şey ile, 200-300bin km arası yol yaparsın. standart kullanıcı senede 50bin bile yapmaz, 5-6 senede alacağı farktan cart diye vazgeçecek diye düşünüyor. bak benzinin hepsini de vergi olarak aldım haa, benzinin kendisi 0tl yani bu hesapta. abi insan hiç hesap da mı yapmaz? vergisi sigortası desen senede 2000-3000 normal bir arabada. yani devletin benzinden sigortadan gelecek zaten dediği şeyde 1 yılda aynı miktarda kazanması için 1 yerine 4-5 araç satması lazım en az. böyle bir istek var mı? yok. o da patladı yani.
edit 3: yerli üretim için olur diyenler var. yerli üretime indirdin. c-hr oldu yaris'ten daha ucuz. toyota demeyecek mi "abi sen manyak mısın?" hepsini indirsen oradan alman çıkacak diyecek ki, "e bunlar yerli üretim değil, benim ne suçum var?" hele ki distribütörü doğuş iken. ha sonra renault var, bazı modelleri burada üretiliyor. şimdi ona ötv'yi kaldırırsan, alman sana gümrük birliği ile gelmeyecek mi? devlet ne kadar iyi veya ne kadar kötü yönetilirse yönetilsin, bazı hukuki prosedürler, anlaşmalar var arkadaşlar, öyle "şunu yapsınlar" deyince yapamıyorsun. bir de tabi 300 yerine 200e çekip 100 yerine 50 vergi alır, 100 değil 300 satar, dengeleriz kafası olmuyor. sıfır satışı 3 katına çıkınca para daha çok yurtdışına gidince tl'nin değer kaybı, dolayısıyla sizin ucuz araba sevdanız yüzünden ülkedeki her şeyin daha da pahalı olması var. yoksa ben de isterim golf alacağım paraya q3'e/glc'ye binmeyi(golf highline vergili ile diğerleri vergisiz aynı evet). -
ücretsiz maske dağıtım sisteminin yine değişmesi
ptt'nin yapamayacağı açıktı. ptt dediğin kurumun böyle bir gücü yok. türkiye'deki her evi her gün kapı kapı dolaşıp imza ile bu işleri halledebilecek bir kurum değil ptt.
lakin eczaneler de bu olayla felç olabilir. herkesten kimlik al, sisteme gir, kontrol et maske ver.
e bunları yaparken eczane normal insanlara nasıl hizmet verecek? manyak mısınız abicim siz? şu inadınızdan vazgeçsenize. yerel yönetimlere versenize şu işi artık. bak anakent belediyeleri demiyorum, yerel belediyeler. şişli'ye şişli belediye'si dağıtsın, bağcılar'a bağcılar. adamların bunun için tonla ekipleri var.
eczane'yi tamamen devre dışı bırakacaksınız, inatla insanları evinden çıkarmaya, yayılımı artırmaya çalışıyorsunuz sanki, önce yardımları ptt'ye verdiniz millet yığıldı, şimdi maskeyi eczaneye. bedava şeyleri sokaktaki çük kadar alanlardan dağıtmayı bırakın. ptt örneğinden ders alın bari. bedava deyip herkesi eczaneye yığacaksınız, sonra basına yansıyınca tıpkı ptt gibi, bunu da kaldıracaksınız. olan yine oraya giden hastanın bulaştıracağı sağlıklı kişilere olacak. aklınızca sosyal mesafe korunacak değil mi? -
rio karnavalı temalı kına yapan türbanlı gelin
vallahi sıkıldım bu türbanlıların ahlaksız diye nitelendirdikleri şeylere deli gibi özenip bir yerleri örtüp yapmalarından.
bundan sonraki adım streç kıyafetlerle direk danslı kına. ya da gogo boys şovları -
haluk bilginer
bir türk dizisi ile emmy ödülü alması inanılmaz olan, çok yetenekli oyuncu. adam abd menşeli olsa, kim bilir kaç ödülü vardı.
edit: janissaire der ki, kendisi international emmy almış, emmy zaten sadece amerikan dizilerine veriliyormuş. yine de, türkiye'den böyle bir ödül kazanması bile yeterli