Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. çocukken sahip olunan salakça fikirler

    yaşadığım ili tüm türkiye sanıyordum. şu görünen yüksek binaların olduğu yer istanbul, şu ağaçlı yer karadeniz vs.

  • 2. radyoloji teknisyeni doktor olsun kampanyası

    tartışılması anlamsız geldiği için normal şartlarda cevap yazmayacağım ama mesainin ilk saatleri olduğu için işsizlik sebebiyle bir iki kelam edeceğim başlıktır öncelikle.

    sevgili arkadaşlar, durumu başımdan geçen küçük bir olayla özetlemek isterim. bir iki hafta önce birlikte çalıştığım insanlardan biri, hocam, bilmem ne teknikerliği-teknisyenliği okuyorum, fizyoloji sınavım var yardımcı olur musunuz, diye rica etti. normalde hiç hoşuma gitmez bu tarz talepler. bir insan harvard'da hukuk okuyorsa da tırt bir üniversitede kıytırık bir bölüm okuyorsa da kendi emeği doğrultusunda o bölümü bitirmesi gerektiğini düşünürüm ancak bu arkadaşın yakın zamanda babası vefat etmişti bu süreçte yaşadığı şeyleri göz önünde bulundurup insiyatif alarak, olur, dedim.

    sonra içimi bir korku kapladı. okul biteli olmuş neredeyse on sene e fizyolojiyi dediğimiz dersi de okulun ilk dönemlerinde alıyoruz. içim içimi yiyor, ya cevapları bilemezsem, hem benim kabul ettiğim bir sorumluluk yüzünden başarısız olacak hem de düşünüyorum kendi kendime rezil olacağım diye. dedim, ver notlarına bir göz gezdireyim. sonrasında şov başlıyor zaten. tutuşturdu elime 8-9 sayfa not, bunlar hocam, diye. açtım okuyorum notları, notlar kuran mealinin mealinin meali gibi. sonra sınav başladı. yemin ediyorum sözlük sorular şu seviyede; aşağıdakilerden hangisi idrar yapmayla ilgili organlarımızdan değildir? akciğerlerin görevi nedir? küçük dolaşımda hangi karıncık ve kulakçıklar rol alır? böyle gidiyor sorular. sınavı yapıyorum ama bir yandan da kahkaha atıyorum. gayet doğal olarak, bir soruya ayırdığım süre 2-3 saniyeyle sınırlı oldukça, bizimki de arkadan bağırıyor sanki çok anormal bir durummuş gibi, woooowwww, inanamıyorum, ooo yeeee, bu nasıl bir şey yaa. kendimi zor tuttum, ben inanamıyorum, sana ov yeee, bu nasıl bir şey yaa, diye cevap vermemek için.

    yani; hem aldıkları eğitimi ispatlamak için sorulan soruların ilkokul fen bilgisi düzeyinde olmasına şaşırmıyor, hem de normal şartlar altında zaten kapıdan geçen herhangi birinin bile, belki sürede değişiklik olacak şekilde bu soruları cevaplayabilecekken bir doktorun bunu yapmasına şaşırıyor. bilgi yok, yorumlama yeteneği yok, algılama yeteneği yok, yok oğlu yok...

    sonra biri çıkıyor, diyor ki, bu eğitim düzeyindeki insanlar da doktor olmalı.

    romalılar, bütün doktorlar mükemmel, her şeyi bilir, hiçbir şeyi atlamaz, gibi bir iddiam yok. yiğitliğe bok sürdürmemek adına, süper bütün doktorlar, dünya alem doktorların t.şşağını yesin, gibi bir yorum yapmayacağım çünkü bir doktor olarak hepsinin ciğerini biliyorum maalesef *

    arkadaşlar el insaf yav. hiçbir zaman bir doktorun bilgisine sonsuz güvenisi olduğu için cahil cesaretiyle davrandığını görmedim (hadi %99 diyelim, o kadar da iddialıyım). en burnundan kıl aldırmayanının bile şunu dediğini duydum, her şeyi bilemeyiz sonuçta. demese bile davranışlarında, o, primum non nocerenin yaşanmışlığını hissedersiniz bak, sebebi son yıllardaki arsızca süren malpraktis uğraşları da olabilir, allah korkusu da olabilir, hasta sevgisi de olabilir.... ama ben gerçekten cahil cesaretinin bu kadar ayyuka çıktığı bir meslek grubu görmedim ya.

    iki sene bu örnek verdiğim minvalde bir şeyler okumuş(!), örnek verdiğim şekillerde mezun olmuş (!) sonra radyolog olmak ister. arkadaşım kusura bakma ama örnek verdiğim seviyedeki bir insanın latincedeki en uzun kelime gruplarından biri olan sulcus tendinis musculus flexoris hallucis longiyi ezberlemesi zaten iki senesini alır yav. bu gözler orderda yazan, po, iv, inh, im,... yazılarındaki farkın ne anlama geldiğini bilmediği için adrenalini iv yapıp, sonra gelip, hocam hasta bi fenalaştı ilacı yapınca, diyen hemşire gördü yav. aynı harfle başlayan iki ilacın kendince aynı olduğuna kanaat ederek düşüş yapan tıbbi sekreterler, mr'da bt'de olan hasta anksiyete atağı geçirdi diye mavi kod veren radyoloji teknisyenleri gördü hey yavrum... daha anlatsam dersiniz ki ulannnnn nasıl iş bu, o zaman doktor beni sadece muayene edip tedavimi düzenlemesin, ilacımı da o yapsın, röntgenimi de o çeksin o yüzden anlatmıyorum çünkü meslek zaten iyice ele ayağa düştü daha fazlasına gerek yok *

    bakın gerçekliğine defalarca şahitlik ettiğim şöyle de bir söz vardır, iyi hemşire doktoru ipten alır, kötü hemşire doktoru ipe götürür. o yüzden işini gerçekten iyi yapan yardımcı sağlık personeline buradan şükranlarımı sunuyorum.

    ama ne bok olsa, sorumluluk sahibi en tepedeki kişi ve maalesef doktor arkadaşlar. mesleğimin son beş senesinde gerçekten hemşireden tutu temizlik görevlisine herkesin kıçını toplamışlığım var maalesef. maalesef diyorum çünkü buna mecbur değilim ama çalıştığımız insanların örnek verdiğim sınavlarla mezun olduklarını ve her şeyin cezasının doktora kesildiği bir dönemde ve mekanda yaşadığımızı göz önünde bulundurursak sistem beni buna mecbur kılıyor. keşke doktorluk yetkisi alsa bu arkadaşlar da ceremelerini biz çekmesek diyor ve sabahki, derdimi sikeyim, modumu sonlandırıyorum. esen kalın.

  • 3. eğitim hayatı boyunca en çok zorlanılan ders

    - türkçe dilbilgisi
    - edebiyat

    almanya'da büyüdüm, anaokulundan başlayıp lise 2'ye kadar orada okudum.
    anadilim almanca; türkiye'ye döndükten sonra lise 1'den başlatıldım, çok çok az türkçe biliyordum, anlıyor gibiydim ve tek tük türkçe kelimeler kullanabiliyordum, anne babam ve kardeşimle almanca konuşurduk.

    çok zorlandım, halen daha almanca düşünür türkçe konuşurum. alman gramerini ve türkçe dilbilgisini zaman zaman karıştırırım.
    içimden para, ya da bir şey sayarken almanca sayarım.

    (bir de memleketimiz kayseri'ye döndük, türkçeyi öğrenirken kayseri şivesiyle öğrendim, alman aksanıyla kayseri türkçesi. şimdi çok kibarım ama, geçmişte hiç ilağan (leğen) dememiş gibi istanbul hanımefendisi sanırım kendimi)

  • 4. en güzel erkek parfümü

    lan olm bırakın da kadınlar beğendikleri erkek parfümlerini yazsın neden kendi kullandığınız parfümleri yazıyosunuz?

  • 5. iştigal edilen meslekle ilgili en değerli bilgi

    trendyol'da , n11'de bazen bazı ürünleri çok ucuza satan mağazalar oluyor ya; bir çoğu batarken ürünlerini paraya çevirebilmek için o fiyata satıyor. batan geminin malları yani.

    yığınla mağaza da bu batan insanlarla fiyat ölçüştürmeye çalışıp onlar da batıyorlar.

    trendyol kazanıyor, trendyolda satış yapan firmalar batıp duruyor.

    ben de batanlardan biriyim oradan biliyorum. yakında batacak gemi de kalmayacak.

    edit : çok soru geldi topluca yanıt :
    1) kıyafet & aksesuar ürünlerim vardı.
    2) kumaş ve dikiş parasından ucuza t-shirtler kazaklar elbiseler montlar var; işte onlar batanlar. bazen iade etmek istiyorsunuz mağaza uçmuş oluyor, batarken almışsınız tam işte.
    3) defacto lc waikiki'nin kumaş masrafıyla bizim kumaş masrafımız arasında 2 kat fark var neredeyse. ne kadar toptan alırsanız o kadar ucuza geliyor.
    4) aksesuarların hemen hemen hepsi çin'den. biraz işçilik yapıp biraz farklı ürünleri satıyoruz(duk).
    5) sadece trendyol değil, n11, gittigidiyor vs. hepsinde mağaza açmıştık hepsiburada dışında. orada cezalar ve komisyonlar çok fazlaydı.
    6) tekrar yapsak çocuk ürünleri yapardık, daha az kumaş, daha az masraf. 3xl üstü ürünlerde ve özellikle kazaklarda ve montlarda kar edilmiyor. s model ile aynı fiyata satmak delilik.
    7) kendi fiyatımızda bir süre satmaya çalıştık hemen hemen hiç satış olmuyordu. fiyat düşürünce elimizdekilerin çoğu gitti ama bu sefer de kar çok azaldı, iadeler vs. olunca da batma sürecine girdik.
    8) biz battık dedik kapandı mağazalar. niye gidiyorsunuz diyen de olmadı, geçmiş olsun diyen de olmadı. sevgiliden ayrılmış gibi iletişimi kestiler direk. mağaza açması uzun kapaması kısa sürüyor.
    9) şu an ne yapıyorum ? : ogretmendenders.com , ozelders.com ve superprof.com.tr de ingilizce dersi veriyorum.

  • 6. 5 yıl önce sıradan olup şimdi lüks olan şeyler

    avrupa tatili

  • 7. 16 şubat 2022 blablacar fiyatlandırma rezaleti

    blablanın mantığında para kazanmak değil yol maliyetini azaltmak olduğu için bence de gerçek bir rezalettir. ama maalesef türkiye'de uygulamaların hepsi öyle ya da böyle amacından saptığı için rezalet tanımını daha genel kavramlar için rahatlıkla kullanabiliriz

  • 8. yunan'ın ayasofya'da çanlar yeniden çalacak çıkışı

    bu da yunan'ın yobazına oynuyor.

    22. yüzyılda bu tarz siyasetin bir ülkede talep görmesi akıl alır gibi değil.

    çan çalınsa ne olur, ezan okunsa ne olur, parti verilse ne olur.
    bir insanın dünyadaki tek derdi nasıl bu olabilir.

  • 9. 16 yaşında boğazı kesilerek öldürülen çocuk

    ailesini seçme şansı olmadığı için öldürülen çocuktur. katili bir kişi değil. umarım onu zorla evlendirmeye çalışan ailesi de gerekli cezayı alır.

    edit: haber içeriği tamamen değiştirilmiş sanırım. nişanlısı tarafından değil başka bir erkek tarafından öldürülmüş.

  • 10. survivor 2022 all-star

    nisa kendinden başkasına kur yapıldığı için aklını oynatacak yakında. bu kızın ciddi psikolojik sorunları var.

  • 11. 14 şubat 2022 getir para gaspı

    rezalet başlığı açmak en son yapmak istediğim bir şeydi. ancak getir'in kendi başlığına yazıp sıradan bir olay olarak kalmasını da istemedim.

    14 şubat 2022 tarihinde getir çarşı üzerinden market alışverişi yaptım. siparişim kuryenin adresimi bulamaması sebebiyle iptal edildi.
    getir, iptal edilen siparişim için ödediğim paranın da iade edilmeyeceğini söyledi. sebebini sorduğumda ise müşteri kaynaklı iptal olarak değerlendirildiğini söylediler.
    siparişi ben iptal etmedim siz iptal ettiniz, bunun neresi müşteri kaynaklı diye sorduğumda ise getir müşteri temsilcisi "kuryemiz sizi adresi bulamadığı için aramış, ulaşamayınca da siparişi teslim edememiş. telefona cevap vermediğiniz için hatalı sizsiniz" cevabını verdi.
    kendilerine adres bilmeyen, navigasyondan adres bulamayan kuryeye adres tarif etme mecburiyetimin olmadığını, belki getir adresimi bulamaz diye telefonumu bir an olsun gözümün önünden ayırmamak gibi bir sorumluluğum olmadığını söyledim. ya benim paramı iade edin ya da kuryeye ulaşın adresi bilen bir başka kuryeye paketimi versin ve adresime getirin dedim. kaldı ki aynı adrese belki 30 belki de 50 defa getir tarafından teslimat yapılmış, hiçbirinde adres bulunmaması gibi bir sorun yaşamamıştım. gayet şehir merkezi bir yerdeyim. sokak ismi yazsam bile kargo, kurye geliyor, cadde adına bile gerek olmuyor çoğu zaman.
    müşteri temsilcisi para iadesi yapamayacaklarını, kuryeyle iletişime geçtikten sonra da kuryenin yoğun olduğunu ve bir daha teslimat için gelmeyeceğini söyledi.
    boşta başka bir kurye nasıl olmaz, şu an sipariş versem 10 dakika sonra ürün kapıma gelecek. buna inanmamı beklemeyin dedim.
    kayıt açıyoruz döneceğiz dediler.
    bakın siz kayıt açıyorsunuz ama ben kartımdaki son limitle bu alışverişi yapmış olabilirim. sizin beni mağdur etme hakkınız yok. ya benim ürünlerimi acil olarak getirin ya da ücret iademi yapın ben de başka bir yerden alışverişimi yapayım dedim.
    gün içerisinde kesinlikle dönüş yapılacak dendi. özellikle bakın tarih 15 şubat 2022 olduğu anda sizi yine ararım, mutlaka dönün dedim. dönen olmadı.
    gecenin bi vakti getir müşteri hizmetlerini aradım. dönüş olmadığını söyledim. yanlış bilgi vermişler böyle bir dönüş zamanı veremiyoruz. kayıt açık, bekleyin dediler.
    param 3 gündür getir tarafından gasp edilmiş durumda. ürünlerimi de göndermiyorlar. resmen soygunculuk, resmen dolandırıcılık. hala daha dönüş olmadı. alışveriş yapacak başka param da olmayabilirdi ve bunu kendilerine söyledim. getir'in keyfi yerine gelirse bir dönüş yapacaklar. fakat sonuç ne olursa olsun yapmış oldukları ayıbın üstünü örtmeyecek.

  • 12. artık kimsenin pizza yememesi

    gelmiş yine evde yapıncı tayfa.

    birader sizi seri üretim plastik fabrikasından mı çıkarıyorlar ? lan sanki pizza malzemeleri çok ucuz da evde yapın diyorlar. uğraşması pişirmesi bulaşığı da yanına cabası.

    işten gelmişsindir yorgunsundur canın pizza çekmiştir vs vs insan her daim kendinde yemek yapacak gücü bulamıyor.

    pahalı işte amk evde yapın diyerek pahalı olmasının önüne geçmiş olmuyorsunuz. yemeyin, içmeyin, gezmeyin, gitmeyin, yapmayın, etmeyin, telefonunu çıkar diyen ak çomarlardan farkınız yok.

  • 13. 16 şubat 2022 optimar araştırma seçim anketi

    mehepe'nin silkseler %10,2 alamayacağı gerçeğini bize sunan anket sonucu.

  • 14. imamoğlu'nun ayaktaki kadına yerini vermesi

    pr veya değil. bir yanda kurdeleyle oynayan bir çocuğun kafasına tıklatan bir insan var, bir yanda da böyle bir pr. kurdeleyle oynayan çocuğun kafasına parmağının kemik kısmıyla tak tak tak vurmak mı olması gereken?

    pr ise pr kardeşim. başkası da yapsın o pr'ı. bu pr sadece imamoğlu için olan bir şey mi? çocuğun kafasına canlı yayında vuracağına gidip böyle bir şey yapsın, bir alçakgönül pr'ı olsun. bir insanlık rüzgarı essin.

    edit: ayakta oturan bir kişiye yer vermek pr çalışması ise, ben her toplu taşıma kullanımımda pr yapıyormuşum.

  • 15. ankara istanbul yolunda 138km/h hız ile ceza yemek

    çok yerinde cezadır.

    18 km/h aşıldığı için yalnız 427 tl'dir, ceza yediğin hızın (138 km/h) sadece 18 km/h daha fazlasını yapsaydın, 888 tl olacaktı.

    trafik kuralı - ceza korelasyonu böyledir. zengin adamlara gelip gelmemesi, senin yediğin boku haklı çıkarmaz.

  • 16. 15 şubat 2022 psg real madrid maçı

    abi yok ya olmuyor artık cidden, ben star tv'yi playstation ve ford reklamını özledim, sabri ugan'ı özledim, hagi'yi özledim amk.

  • 17. 20 bin tl maaş almak

    5-10 bin lira kazananların "gayet normal, hatta az maaş" diyenlere sövmesine neden olan olay. 5 bin kazanırken ayda 2 bira içersin, 10 kazanırken haftada 2 bira içersin, 20 kazanınca ne birası aq ver ordan viskiyi diyorsun mekanda, ay sonunda aynı hesaba geliyor.

    maaş arttıkça hayat standardı artar. 10 bin kazanan kenara bin atıyorsa 20 kazananınca 11 atamaz. insan yaradılışı öyle değil. daha iyi ev, daha iyi mekan, daha iyi telefon, daha iyi tatil hep orda. her şeyin dahası var, kimse de peygamber değil.

    kredi kartımı, kiramı ve faturalarımı ödüyorum. ayda 3-4 gece dışarı çıkıyorum, yazın 1-2 tatil yapıyorum ve ay sonu 1 liram kalmıyor. borcum yok ama evim de yok, araba da şirketin. yani yarın bişey olsa çalışamasam bittim. bu kadar işte 20 bin lira maaşın sonucu.

    kredisini ödeyebilirim diye kurtköy'de 1+1 evde oturamam kimse kusura bakmasın. dünyaya 1 kere geliyorum, ölümden sonrası hikayesine de malesef inanmıyorum.

  • 18. bmw'yi itici yapan detaylar

    içindeki kıro!

  • 19. kadınların parası olmayan erkekten direkt kaçması

    parası olmayan insandan herkes uzaklaşır. arkadaş ortamınızda bile artık belli bir zaman sonra sizi çekmekten sıkılır çevrenizdekiler. ilerleyen zamanlarda yapılan planlara dahil edilmezsiniz, bir yere gidileceği zaman çağrılmazsınız. hayatın acı bir gerçeğidir bu. cebimde para olmadığı zamanları hatırlıyorum kimseye yük olmamama, kimsenin de parasını yemememe rağmen yine de insanların bana olan bakış açısı ve tavırları şu zamandan kat ve kat kötüydü. devir artık çok farklı, kabullenmek lazım...

  • 20. gece çölde deveyle yol alırken dinlenecek şarkılar

    (bkz: 1000 in the eastland)

  • 21. 16 şubat 2022 sidney'deki köpekbalığı saldırısı

    tanım: talihsiz bir olay.

    ama asıl söylemek istediğim ise şu siktiğimin sözlüğünde köpek balığı uzmanı bile var maşallah. *

  • 22. kılıçdaroğlu'nun izmir'den eve jetle dönmesi

    hiçbir şeyi sorgulamadan, yok “aktroll” yok “başlıklarını engelle”… nasıl bir malsınız olum siz? bu memleket nasıl düze çıkar hiçbir fikrim yok.

  • 23. dinlenme tesislerinin olmazsa olmazı

    hüküm dağında demlenmiş kapkara çaydır. teneke ağızlı şoför abilerimizi ancak o keser.

  • 24. bim'in 9 ayda 2.3 milyar tl kar etmesi

    8530 mağazası var mağaza başına yuvarlak hesap 270 bin lira kar eder. bir mağaza ayda 30 bin lira kar bırakmış. yorum suserların.

  • 25. rusya ukrayna savaşı

    yıllardır şunu gördüm ki rusya ne yaparsa yapsın kabahat her zaman hain şerefsiz tü kaka abd'de oluyor. ulan bir kere de çıkıp demez ki bu rusçular “acaba bu hususta agresör olan taraf rusya olabilir mi?”. ben vereyim cevabını: rusya'nın dahil olduğu olayların çoğunluğu rusya agresyonundan ve orta çağdan kalma dış politikalarının sonucudur. sadece diplomasi ile çözülecek olaylar için bile pis yollara başvururlar, ülkedeki isyancıları desteklerler, o da yetmezse işte bu örnekteki gibi işgal yöntemine başvururlar. sorsak rusya neden ukrayna sınırına her an saldırmak üzere bekleyen yüz bini aşkın asker koydu diye, alacağımız cevap: “kırım'ın ve doğu ukrayna'nın statüsünü korumak için”. ulan kırım ve doğu ukrayna'da ne yapıyor rusya zaten asıl mesele o. ukrayna sırf rusya'dan bağımsız bir ülke olmaya çalışıyor, kendini batıya endeksliyor diye koca bir ülkenin ağzına sıçtılar ve hala daha kendilerini haklı çıkarmak için çevirmedikleri dolap kalmadı. işte “ukrayna şöyle pis şöyle kötü ay aman batı ile bir olup rusya'ya girecekler” cart curt. “rusya'ya girecekler” lafından kastettikleri topraklar da ukrayna'nın kendi toprakları yanlış anlaşılmasın.

    21.yüzyılda dahi işgal ettiği toprakların haddi hesabı yok, rahat verdiği tek bir komşusu bile kalmadı (çin hariç, ona da gücü yetmeyeceği için). tüm komşular diken üstünde, her an gelebilecek bir rus tehditine karşı çaresiz durumdalar. e bu adamların savunulacak ne yanı var onu anlamıyorum. ve bunlar sadece rusya devletinin dış politika meselelerinde yediği naneler, içeride yaptıklarından söz etmeye bile gerek yok, gerçek bir oligarşik çılgınlıktan ibaret. ha bu demek değil ki batı çok masum, çok şeker insanlar. ama bu tek başına rusya'yı haklı çıkarmaz. ayrıca batı son zamanlarda ne yapıyorsa hep kendine yapıyor, ne çektiriyorsa hep kendi vatandaşına çektiriyor bunu da unutmamak lazım.

    şunu da söylemeliyim ki burada erdoğan'dan şikayet edip de tarihin gördüğü en despot, en namussuz diktatörlerden biri olan putin'e hayranlık besleyenlere ne desem az kalır, resmen akıl tutulması.

    tanım: çıkmamasını dilediğim savaş.

  • 26. her bölümü efsane tempo ile devam eden dizi

    her şeyi sulandırma ekibi hemen damlamış. ya az adam olun, hemen dalga ve sululuk. "arka sokaklar" mış, biraz olgun olun ya!

  • 27. 16 şubat 2022 recep tayyip erdoğan açıklamaları

    ilk defa "sayın kemal kılıçdaroğlu" diye bir söz duyulan açıklamalar. ekrana vurdum bir iki kere hoparlörü mü bozuldu acaba diye ama geriye sarıp tekrar dinleyince doğru olduğunu farkettim.

  • 28. geceye berbat bir his bırak

    " mevsimine kapıldığın kişinin bahçesinde açabilecek bir çiçek olmadığını anladığın an "

  • 29. 700.000 ev kredisi çekip 1.300.000 ödemek

    700 bin kredi veren banka varsa lütfen bana ulaşsın

  • 30. istanbul'da yürümeye doyulmayan güzergah

    (bkz: caddebostan sahil)

    aşırı soğuk, yağmur, kar vs yoksa neredeyse hergün yürüyorum burada. dinginleşmek için de spor yapmak için de ideal.

  • 31. 2022 konut krizi

    herşey mayıs 2020'de konut kredilerini kamu bankalarının piyasanın gidişatına aykırı olarak 0.64'e çekmesiyle başladı.halbuki o dönem konut kredileri özel ya da devlet her yerde 0.99 civarıydı ve piyasa tıkır tıkır işliyor fiyatlar hem makul hem de stabildi.ne zaman ki faizler serbest piyasanın aksine aşağıya çekildi işte o gün piyasa asla düzelmeyecek şekilde manipüle edildi ve tabiri caizse sapıttı.

    peki bu sapkınlığın sebebi neydi? faizler düşünce herkes sıfır ikinci el farketmeksizin konutlara saldırdı.aklında ev almak ya da satmak olamayan kim varsa bunu büyük bir fırsat olarak görüp ev alıp satmaya başladı.normal şartlarda ihtiyacı olan ev alır ya da satar.fakat hal böyle olunca piyasadaki konut stoğu çok 3 ay gibi kısa bir sürede eridi gitti.cebini dolduran müteahhitler de bunun geçici bir durum olduğunu bildiği için yeniden inşaat projelerine girmedi.ardından pandemiyle beraber her sektörde olduğu gibi inşaat sektörü de durma noktasına geldi.yeni inşaatlar yapılmayınca ikinci el otomobil piyasası gibi ev sahipleri istedikleri gibi at koşturuyor.hadi zengin muhitleri anlarım buralar krediye vs.endeksli yerler değil sonuçta zengin adam bastırır parayı alır ama orta ve alt muhitlerin bile en az 1 milyondan başlaması hakikaten sapkınlıktır.hayatında 1 milyonu birarada görmemiş çomarlar evlerine 1 milyon istiyor.ulan ilana bakıyorsun adamın evindeki eşyalara bakıyorsun doğru düzgün eşyası yok, hala evde tüplü tv var adam eve 1 milyon yazmış.1 milyon nakiti olan senin boktan evini niye alsın a.q! kredi desen aylık 10 bin kredi ödeyecek adam senin boktan evini niye alsın? dolayısıyla yalancı bahar bu kadardı, alarm çaldı ve herkes uykudan uyanıp kendini bir anda 1995 yılında babasının girdiği konut yapı kooperatifine parasını kaptırırken gördü ve film şimdilik burada bitti.

  • 32. udemy'deki cin çıkarma kursu

    linkedin'de sertifikalarıma koyma fikri aklımdan çık*

  • 33. 15 şubat 2022 joe biden açıklamaları

    bu sitede gerizekalının biri amerikan başkanı için tutmayın küçük enişteyi demiş. yukarıdaki entrylerde bu gerizekalıyı görebilirsiniz.

  • 34. istanbul'da çukursuz engelsiz 100 mt yol bulamamak

    çözümsüz bir istanbul gerçeği. üstelik sayıları giderek artıyor.

    sokak aralarından çevreyollarına hatta otobanlara kadar her yer yamalı bohça. yollar ya yeni kazılmış ama içi doldurulmamış ya da hiç doldurmaya hiç tenezzül edilmemiş. arabayla giderken aniden bir çukura giriyorsun. bazen gelişigüzel sıklıklarla koyulmuş tümseklerin üzerinde hoplayarak gidiyorsun. rögar kapakları desen bir mühendislik faicası. sanki sanayi esnafı kazansın da ekonomi çarkı hep dönsün diye özellike yapılmış gibiler.

    hasdal-okmeydanı gidiş yolunda sağdan kağıthane tünele bağlanan eğimli bir rampa var. imkan olsa da durup fotosunu çekebilsem. o yolun ortasındaki yarıklar aylardır orada ve kimse ilgilenmiyor mesela. yokuşta vitesi boşa alarak hızla inen araçlar için ciddi bir tehlike. çukuru son anda fark eden hemen sağa kırıyor ki emniyet emniyet şeridinde de hep araç oluyor.

    çok şey demek istiyorum da nere doğru ki yollar düz olsun?

  • 35. saç dökülmesini engellemenin yolları

    daha kel kafamızda kıl çıkaramayan bilimden, başka galaksilere geçit açmasını bekliyoruz amk.

  • 36. röportaj yapan kadını delirten adam

    mikrofonu dang dang kafasına vursa kadının için yağları eriyecek, öyle bir adam

    https://twitter.com/…?t=tzcgktjyadpdzbc6l1paig&s=19

  • 37. özür dilemek yüceltir mi alçaltır mı

    özür anlayan ve hak edene dilenir. aksi takdirde özür dilemek karşıdaki kişinin egosu harici hiçbir şeyi yüceltmez

  • 38. parasızlık + işsizlik + yalnızlık

    intihara sürükler, toplum içerisine çıkamaz bir ruh haline büründürür.

  • 39. nietzsche türkiye'de yaşasaydı söyleyeceği ilk söz

    mümin kardeşlerimiz münih'i camiilerle donatmış allah razı olsun.

  • 40. lionel messi

    40 yıllık ronaldo'cuyum ancak messi'ye balon diyenin kabilesine sıçayım be kardeş.

    tanımsa tanım: iki maç kötü oynayınca ekşici çomarların balon ilan ettiği yaşayan efsane.

  • 41. nihat sırdar

    sevdiğimiz bir programcı ama bizi reklama fena alıştırdı. arada konuştuğu birkaç dakika hemen bitse de yine reklama girse diye heyecanla bekliyorum!

  • 42. batının çöküşü

    (bkz: ortadoğulu’nun bitmeyen ıslak rüyaları)

  • 43. istiklal caddesi'nde yürümek

    şam havası almak ile eş değer bir aktivite

  • 44. renkli külotlu çorap giyen kadın

    bizim işyerinde bi abla var, her gün telefon kabı, ojesi ve çorabını takım yapıyor.
    ama bu renkler genelde sarı, gri, turuncu, yeşil gibi renkler oluyor. çok eğlenceli, arkadaşlarla iddiaya giriyoruz yarın hangi renk olacak diye.

  • 45. numaramı niye sildin diyen kişiye söylenecek yalan

    telefonunu sildiğiniz insanı hayatınızdan silmişsiniz demektir. hayatınızdan silecek kadar da umursamadığınız bir insana neden yalan söyleyesiniz ki?

    gerçeği söyleyin.

  • 46. ali babacan

    "once a siyasi islamcı, always a siyasi islamcı" gerçeğini siyasi islamcı ya da siyasi islamcılar tarafından daha fazla tokatlanmak isteyen bir enayi olduğu için benimseyemeyenlerin pohpohladığı siyasi islamcı.

    ergenekon davalarında haksız yere yüzlerce insanın hayatı yakılırken, gezide insanlar öldürülürken bulunduğu partiyi otoriter bulmayan paşam 2015'te görmüş otoriterliği. he canım, he gülüm...

  • 47. türklerin öğrenemediği şeyler

    otoban hız sınırlarıdır. bakın hala öğrenememişiz:

    --- spoiler ---

    1. otobanda asgari hız binek araç için 90dır. 90 ve daha yavaş gidenler en sağ şeritten gitmek zorundadır.
    --- spoiler ---

    fakat o da ne? resmi gazete hiç öyle demiyor. bakalım ne diyor?

    --- spoiler ---

    zorunlu haller dışında şehirlerarası karayolunu kullanan motorlu araçlarda araç cinsi gözetilmeksizin asgari hız sınırı 15 km/s, otoyollarda ise 40 km/s’tir.
    --- spoiler ---

    demek ki neymiş türklerin öğrenemediği bir şey daha? götten kural uydurmamak. evet. sürekli götümüzden kural uyduruyoruz ve bu kuralın doğru olduğuna kendimizi inandırıp, ahkam kesiyoruz. ve sanırım bu kural uydurmama işini hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz. hep uyduracağız.

    bu da silerse diye burada dursun. birazdan editleyip "ben resmi kuralı kastetmedim, herkes 40'la giderse ohoooo" diyecek çünkü.
    görsel

  • 48. belçika'da haftada 4 gün çalışmanın yasallaşması

    habere göre sorumlu olduğu işi dört günde bitiren beşinci gün işe gitmek zorunda kalmayacakmış. biz de ise sorumlu olduğumuz işin sınırı ve buna sınırı koyacak denetim mekanizması olmadığı için olması imkansız gibi bir şey.
    biz de insanlar işsizlik yok iş beğenmiyorlar diyeni, sürekli fazla mesai yapılmasına izin vereni, iş ve işçi hakları, insan haklarından bahsetmeyeni her seçimde tercih ettiğinden bize uzak bir ihtimal.
    yarın muhalefet çıksın desin artık işçiler haftanın beş günü çalışıp iki gün tatil yapacak ve aynı kişinin günde 7 saatten fazla çalışmasını ve fazla mesai yapmasını yasaklayacağız desin bakın neler oluyor.
    sizce bu halk kimin tarafını tutar?
    evet tabii ki işverenin. bu ülkenin neden bu durumda olduğunu sanıyorsunuz.

  • 49. kütahya'da öğretmenini döven lise öğrencisi

    seneye de sınava girer üniversiteye de yerleşir bu delikanlı. nası olsa baraj da yok.
    orada da prof. döver doç. döver

  • 50. 16 şubat 2022 orc genel seçim anketi

    bunca sene körü ziksen gözü açılırdı lakin siyasal islamcılar hâlâ %30 bandında oy alıyor, gerçekten inanılmaz.

    sanırım bunların oy tercihlerini değiştirmeleri için gökten meteor yağması lazım, baksana açlıktan bir çoğu fotosentez yapmaya başladı ama yine de dünya oy alıyorlar.