Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. michy batshuayi

    beşiktaş'tan fenere giden topçu pekala da fenerden de cimboma gider parasına bakar adam kim siker aidiyeti

  • 2. gaziantep'te 41 stk'dan suriyeli açıklaması

    gaziantep’te 41 sivil toplum kuruluşu (stk), şehirdeki suriyeli göç akınının rahatsız edici boyutlara ulaştığına dikkat çeken ortak bir açıklama yayımlamasıdır.
    link

    --- spoiler ---
    gaziantep kulübü alleben toplantıları kapsamında, mesleki odalar ve dernek başkanları ile yapılan “şehrimizde değişen nüfus yapısı ve etkileri” başlıklı toplantılar sonucunda yayınlanan açıklama şöyle:

    suriye’de baş gösteren iç karışıklıklardan sonra ilk gelişlerin başladığı nisan 2011 tarihinden bu yana hükümetimiz tarafından açık kapı politikasının uygulanması ile ülkemize düzensiz ve kontrolsüz olarak gelen suriyelilerin zaman içinde kadim şehrimizin eşsiz tarihi ve kültürel değerlerine, sosyal ve iş hayatına olumsuz etkilerine tanık olmaktayız.

    suriyelilerle “geçici koruma rejimi” kapsamında geçici sığınmacı olarak 13 yıldan beri birlikte yaşamakta, yaşamsal her şeyi paylaşmaktayız. bu insan olmanın gereği gönüllü ve isteyerek yaptığımız bir davranıştır.

    geçici koruma rejimi; uluslararası standartlara uygun olarak ortaya konmuş bir düzenleme olup ülkeye giriş yapan ani ve kalabalık mülteci hareketlerinde yapılması gerekenleri içermektedir. bu kapsamda suriyelilere sınırsız kalış ve kendi istekleri dışında zorla göndermemeyi, acil insani ihtiyaçlarının karşılanması ile oluşturulan kamplarda barınma, iaşe, sağlık, güvenlik gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması amaçlanmaktadır.

    "baş edilemez sorunlarla karşı karşıyayız"

    kısa bir zamanda milyonlarca sığınmacının ülkemize gelmesi, bu konuda yasalarımızın ve uluslararası benimsenmiş kuralların göz ardı edilerek, palyatif uygulamalarla bugüne gelinmiş olması, baş edilemez sorunlarla karşı karşıya kalmamıza neden olmuştur.

    geçici koruma statüsünde olmalarına rağmen çok sayıda uluslararası vakıf, dernek vb. kuruluşlar sığınmacıların ülkemize entegre olmaları için çalışmalarına devam etmektedir; sığınmacıların istihdamı şartı ile işletmelere hibe, kredi ve makine destekleri verilmekte, dünya bankası kredileri bir kısmı suriyelilerin istihdamı için kullanılması şartıyla verilmekte, suriyeli stk’lar uluslararası kuruluşlar tarafından fonlanmaya devam edilmektedir.

    "türkçe bilmeden hukuk fakültesinden mezun olunabilmesi düşündürücü"

    yardım amacıyla şehrimize gelen çok sayıda yabancı kaynaklı kuruluşun yardım faaliyetleri yanında, farklı bazı çalışmalar yaptıklarının da endişesini taşımaktayız. suriyeli öğrencilere üniversitelerimizde özel kontenjanlar açılmakta hem girişte hem de öğrenim süresince kolaylıklar sağlanmaktadır.

    fakültelerimizden mezun olmuş suriyeliler ise bambaşka bir sorun oluşturmaktadır. hukuk fakültesini bitirip avukat olmuş, t.c. vatandaşı olmuş, baroya kabul edilmiş, avukatlık ofisi açmış ama türkçe bilmeyen suriyeli avukatlarımız mevcuttur. türkçe bilmeden türkiye’deki bir hukuk fakültesinden mezun olunabilmesi oldukça düşündürücüdür.
    üniversitelerimizden mezun olan suriyeliler meslek odalarımıza kayıt olarak mesleki faaliyette bulunabilmektedirler. suriyeliler iş hayatında müteşebbis ve iş gücü olarak yer almaktadırlar; 2023 yılı itibari ile gaziantep’te ticaret ve üretim sektörlerinde faaliyet gösteren 5000’nin üzerinde suriyeli firma bulunmaktadır.
    bunun yanında kayıt dışı faaliyet gösteren çok sayıda işletme, küçük esnaf ve atölye vardır. bu gayri resmi firmalar vergi vermemekte, sgk primi ödememekte, diğer firmaların yaptırmak zorunda olduğu ruhsat, iş güvenliği sağlığı vb. yükümlülüklerle ilgili masrafları olmamaktadır. bu durum haksız rekabete neden olmaktadır.
    geçici koruma altındaki çok sayıda suriyeli ise kayıtlı ve çoğunlukla kayıtsız işgücü olarak iş hayatına katılmaktadırlar. ülkemizde sosyal yardımlar amacına uygun olmayan yöntemlerle yapılmakta olduğundan, asıl amaca hizmet etmediği gibi toplumu hazırcılığa, tembelliğe sevk etmektedir. 18,5 milyon insanımız devlet yardımı almaktadır. hükümetimizin sosyal bir devlet olma anlayışı ile yaptığı destekler, amacını aşmış ve insanları çalışmaktan imtina eder hale getirmiştir.

    suriyeliler birçok iş kolunda daha uygun koşullarda istihdam edilmektedirler. ekonomiye işgücü bağlamında yaptıkları katkı önemli olmakla birlikte giderek yapısal sorunlara yol açacakları aşikardır. suriyelilerin yaygınlaştığı işlerde, bu defa da toplu hareket etme, kendi isteklerini dayatma durumları ile karşılaşılmaktadır.

    elbette daha düşük ücret almaları türk işgücünün kendisi açısından suriyelileri sorun olarak görmesine neden olurken geçici koruma altındaki suriyelileri de yardıma bağımlı hale getirmektedir. gaziantep’teki suriyelilerin yalnızca yüzde 10’u yardım almadan yaşamlarını devam ettirebilmektedir. geçici koruma altındaki suriyelilerin kısa vadede daha yüksek gelire ulaşamayacakları ve bağımlılıklarının devam edeceği ortadadır.

    "gazianteplilerin yaşam alanını daraltıyorlar"

    kurallar kesin olarak konulmadığı sürece bu sistem böyle devam edecektir. sığınmacı sayısının yüksek olduğu ülkeler dünyada da çok fazladır. bu ülkelerde kuralların, kanunların çok net ve istisnasız uygulanıyor olması nedeniyle benzer sorunlar yaşanmamaktadır. suriyeliler kendi kültürlerinden ödün vermeden yaşamaktadırlar; gaziantep’te yaşam; yerli nüfus için gittikçe çekilmez hale gelmektedir,
    yolda, toplu ulaşım araçlarında, parkta, evde, işte çevreyle uyumlu olamamakta, kendi kültürlerini, alışkanlıklarını olduğu gibi sürdürmekte ve biz gazianteplilerin yaşam alanını daraltmaktadırlar. türk öğrencilerimiz üniversiteye girerken yıllar süren yoğun bir hazırlık sonunda seviye tespit sınavına girerek fakültelere yerleştirilirken, suriyeli öğrenciler yös sınavı haricinde sınavsız bir şekilde fakültelere girebilmektedir. dolayısıyla üniversitelerimizde sürekli artan, haksız rekabet oluşturan suriyeli öğrenci potansiyeli ile karşı karşıyayız. önceleri az sayıdaki yabancı öğrenci bir şekilde entegre olurdu. kalabalık olduklarında buna ihtiyaç duymadıkları, kendi dillerini, kendi kültürlerini içimizde yaşamaya devam ettikleri gözlenmektedir.

    "milli servetimizden önemli bir pay alıyorlar"

    gittikçe artan bir şekilde kültürel ve sosyal alışkanlıklarımız, kadim kültürümüz olumsuz şekilde etkilenmektedir. milli servetimizden önemli bir pay almaktadırlar;

    09.01.2020 itibari ile sayıları 454.002 olarak ifade edilen ancak sayılarının çok daha fazla olduğu bilinen suriyelilerin il ve ilçelere dağılmış olduğu görülmektedir. bu rakamın sadece 12.464’üne gaziantep’te ikamet izni verilmiştir. bunların yüzde 83’ü kısa dönemli ikamet izni alırken, yüzde 12’si çalışma iznine sahiptir. dolayısıyla gaziantep’te yaşayan suriyelilerin yaklaşık yüzde 97’si geçici koruma kapsamında ve yardıma bağımlı bir şekilde yaşamlarını sürdürmeye çalışmaktadır.

    geçici koruma altındaki suriyeli sayısının bu denli yüksek olması, kamu harcamalarının da artmasına yol açmıştır. bilindiği gibi kamu mallarının tüketiminden hiç kimse dışlanamamaktadır. bir başka deyişle kamu harcamalarının bedeli tüm toplum tarafından ödenirken herhangi bir maliyete katlanmayanlar da yapılan harcamalardan fayda elde edebilmektedir. dolayısıyla geçici koruma altındaki suriyeli bahsi geçtiğinde negatif tepki verenlerin, çoğu kez geri planda bu iktisadi gerekçeden hareket ettiği görülmektedir.
    geçici koruma altındaki suriyeliler türk hastalara oranla kamu hastanelerini 8 kat daha fazla kullanmaktadır. saha çalışmasında karşılaşılan şikâyetlerden biri de suriyelilerin yoğun olarak kamu hastanelerini kullanması ve türk hastaların özel hastaneleri kullanmak zorunda kalmalarıdır.
    gaziantep’te suriyeli sığınmacılara yönelik sağlık hizmeti veren ve aile sağlığı merkezleri gibi çalışan “göçmen sağlığı merkezi” adı altında 12 adet merkez vardır. burada ağırlıklı suriyeli hekim ve sağlık personeli çalışmaktadır.

    ayrıca suriyeli sığınmacılar türkiye cumhuriyeti yurttaşlarının sağlıkla ilgili yükümlü olduğu muayene ücretini ve ilaç katılım payı ücretini ödemezken, bizim insanımız bu ücretleri ödemektedir. bu durumun da suriyelilerin sağlık sistemini kullanım sıklığını ve maliyetini arttırdığı yönünde endişemiz mevcuttur.

    gaziantep’te sağlık sistemine ayrılan bütçenin büyük bir kısmı suriyelilere harcanmaktadır. sağlık harcamalarının yanı sıra bir diğer harcamada eğitim harcamalarıdır. türkiye’de 1.726.044 kayıtlı suriyeli çocuk bulunmaktadır. yaş dağılımları ise şu şekildedir; 0-4 yaş arası 570.236 (%33), 5-9 yaş arası 495.023 (%28,7), 10- 14 yaş arası 384.995 (%22,3), 15-18 yaş arası 275.790(%16). bahsi geçen bu çocukların %67’ sine türkiye’de eğitim hizmeti sunulmaktadır.
    2019 yılı itibariyle gaziantep’te 127.970 suriyeli çocuk okullarımızda eğitim almaktadır. bunlar için de ilave harcamalara gereksinim duyulmaktadır. hatta göç idaresi verilerine göre 15 yaş altı nüfusun 196 338 kişi olduğu düşünüldüğünde halen eğitim ihtiyacının yeterli ölçüde karşılanmadığı da ortadadır.

    buna ek olarak gaziantep’teki üniversitelerde ise 2 bin 180’i gaziantep üniversitesi’nde olmak üzere toplam 2 bin 236 suriyeli öğrenci eğitim almaktadır. tüm bu gelişmeleri yaşayan, ağırlaşan ekonomik koşullarda geçim sıkıntısı çeken halkımız feveran etmektedir.

    suriyelilerin gelişi ve doğurduğu sonuçlar, ülkemizin her türlü bekasına yönelik, planlı bir projenin parçası olduğu kaygılarımızı doğrulamaktadır; ülkemiz ve özellikle bölgemiz için en önemli sorun demografik değişimin gelecekte yaratacağı kargaşa olacaktır. bugün türkiye’deki suriyelilerin yarısı 0-18 yaş, 1 milyon 200 bini ise 19-39 yaş arasındadır. doğurganlık yaş grubundaki kadın sayısı 785 bin 561’dir.
    türkiye’de 2022 yılı verilerine göre doğurganlık hızı 1.62 olmuştur. bu durum, doğurganlığın nüfusun yenilenme düzeyi olan 2.10'un altında kaldığını göstermektedir. suriye’de suriyelilerin doğum oranı 2,7 iken türkiye’deki suriyelilerin doğum oranı 5,3 seviyesindedir.

    önümüzdeki 20 yılın projeksiyonunu çıkardığımızda gaziantep’in nüfusunun %50’sinin suriyeli olacağı görülmektedir. demek ki, türkiye’deki yaşam suriyeliler için giderek daha kolay ve sürdürülebilir hale gelmiştir. dolayısıyla ne kadar kişiyi ülkesine geri gönderirseniz gönderin, bu nüfus artışıyla aynı sayılarla karşılaşmanız neredeyse kesindir. bu durum ekonomik, sosyal ve siyasi yükün hiç eksilmemesi ve demografik yapının bozulması anlamı taşıyacaktır.

    suriyeli sığınmacıların 1.300.000 ‘ini 15 yaş altı çocuklar oluşturmaktadır ve yeterince eğitim alamamaktadırlar. bu çocuklar bir şiddetin içinden, bir savaşın içinden çıkıp geldiler. bütün bu eğitimsiz, dil bilmeyen, kendini tam olarak ifade edemeyen, psikolojileri bozuk çocuklar tüm suç ve terör örgütlerinin potansiyel üyesi konumundadırlar. bunun üzerinde çalışılması gerekmektedir.

    gün geçtikçe geçici koruma altındaki suriyelilerin içinde bulundukları bu şartlar nedeniyle suça karışmaları, asayiş sorunları oluşturmaları kaçınılmazdır. suriyeli sığınmacılarla birlikte şehrimizdeki nüfusun birden artması, kısıtlı su, enerji kaynaklarında ve alt yapıda önümüzdeki dönemde sıkıntı yaşanmasına neden olacaktır. gittikçe daha da derinleşeceği tespit edilen bu durum, özellikle şehrimiz için birçok açıdan beka sorunu olma potansiyeli taşımaktadır.

    sonuç;
    günümüzde yoğun göç alan kentlerin büyük çoğunluğu farklı ırk, dil, din ve ekonomik gelire sahip bireylerden oluşmaktadır. bu kentler uyum, çatışma ve dışlama üçgeninde, bir arada tutunma ya da ayrışma mücadelesinin verildiği yerlere dönüşmüştür.

    gaziantep şehrimizi önemli kılan durum, şehrin yoğun bir sığınmacı kitlesine sahip olması ve bunun çeşitli toplumsal riskler taşımasıdır. göçlerle etnik temelli yerleşim bölgelerinin ortaya çıkması ve bunların ekonomik açıdan dezavantajlı bölgelere dönüşmesi ise çok daha risklidir. bu alanlarda oluşan yeni dezavantajlı sosyal, kültürel ve ekonomik ortam bir sonraki nesle aktarılmaktadır. bu durum problemin kökleşmesine neden olacaktır.

    suriyelilerin küçük bir kısmı dönmüş olabilir. ancak yeni gelişlerin devam ettiği, hatta bu işin borsasının kurulduğu, parayı verenin hala ülkemize gelebildiği yönünde ciddi iddialar vardır. bu iddiaların araştırılması ve doğruluk payı varsa gereğinin yapılması gerekmektedir.
    suriyeli sığınmacıların türkiye’de toplumsal olarak neden oldukları en derin etki ekonomik olandır. farklı biçimlerde ortaya çıkan bu etkiler, aslında toplumdaki diğer dinamikleri de etkilemektedir. suriyeli sığınmacılar nedeniyle, özellikle eğitim ve sağlık hizmetleri üzerindeki yük fazlasıyla artmıştır.

    suriyeli sığınmacıların ekonomik açıdan doğurdukları etkilerin ilki, özellikle sığınmacıların ağırlıklı yaşadığı kentlerde neden oldukları maliyet artışlarıdır. bu artışların başında gıda, kira ve ev fiyatları gelmektedir. şehrimizde ev ve kira fiyatları artışı, suriyeliler nedeniyle ülke genelindeki enflasyon oranından daha yüksek çıkmaktadır. suriyelilerin neden olduğu bir diğer önemli ekonomik sorun ise iş imkânlarının azalmasıdır. suriyeli sığınmacılara karşı en büyük tepki bu konuda olmaktadır.
    diğer taraftan, suriye iç savaşı genel olarak türk ekonomisi, özel olarak da sınır kentlerinin ekonomisinde bir azalmaya neden olmuştur. bu azalmadan en çok etkilenen şehirlerden birisi gaziantep’tir. şehrimizin suriye’ye ihracatı durma noktasına gelmiştir. burada faaliyet gösteren bazı suriyeli firmalar ise şehrimizin firmalarına göre özellikle arap ülkelerine daha rahat ihracat yapabilmektedir.

    suriyelilere birçok konuda pozitif ayrımcılık yapılmaktadır. bu durum geçici koruma altındakilerin akrabalarını da buraya çağırmaya teşvik etmektedir.

    sonuç olarak gaziantep şehrinde sığınmacılar dezavantajlı mahallelerde yoğunlaşmışlardır. dolayısıyla mevcut siyasi, ekonomik ve sosyo-kültürel problemlere sahip bu mahallelere yenilerinin eklenme olasılığı yüksektir. bu durumun önümüzdeki yıllarda toplumsal olaylara neden olması da olasıdır.

    çözüm önerilerimiz;
    türkiye’nin acilen mevcut politikasından vazgeçip, halkın problemlerini çözecek ülkemizin gerçekleri ve halkımızın yararlarını gözetecek, geçici koruma altındaki suriyelilerin geri dönüşünü sağlayacak politikalar üretmesi gerekmektedir.

    sığınmacılarla ilgili imzalanan uluslararası anlaşmalar gözden geçirilmeli ve sığınmacıların geri dönüşünü sağlayacak müzakerelere ivedilikle başlanmalıdır.
    ülkemizde geçici koruma altındaki sığınmacılara destek olan uluslararası yardım kuruluşları, ülkemizi terk etmeli, mevcut konumlarını suriye’de yapılandırarak, sığınmacıların kendi topraklarında yaşamalarını sağlayacak çalışmalar yapmalıdır,

    bu arada;
    suriyelilere verilen destekler ölçülü ve kontrollü hale getirilmelidir,
    suriyelilerin ülkemizde kalmasını özendirici şartlar kaldırılmalıdır,
    kanunlarımız çerçevesinde suriyeli küçük kızların evliliğine engel olunmalıdır,
    yapılan desteklerle güvenli ve rahat bir yaşama kavuşan suriyelilerin çok çocuk yaparak nüfuslarının dengesiz bir şekilde artmasını önlemek için, maddi destekler şartlara bağlanmalıdır,
    kayıtsız olarak çalışan suriyeli işyerleri denetimlerle kayıt altına alınmalı ya da kapatılmalıdır,
    kayıtsız çalışan suriyeli işçilerin kayıt altına alınarak, türk işçilerle aynı şartlara haiz olmaları sağlanmalıdır,
    suriyeli müteşebbislerin iş kurma aşamasında şehrimizdeki sektörlerin dinamikleri dikkate alınarak ve şehrimizin ekonomik yapısını etkileyecek unsurlar da gözetilerek izne tabi tutulmalıdır,
    suriyelilere ait iş yerleri kanunlarımız ve piyasa şartları çerçevesinde denetlenmeli ve disipline edilmelidir. sivil toplum kuruluşları olarak bu süreçte her türlü katkıya hazır olduğumuzu bildiririz. hem asırlardır komşu olduğumuz suriyelilerin kendi vatanlarında huzurla yaşaması için, hem de atalarımızın kanlarını dökerek, canlarını vererek bizlere teslim ettikleri cennet vatanımızı, her yönüyle korumak için her türlü fedakarlığı yapacağımızın ve bu konuda gereken her mücadeleyi vereceğimizin bilinmesini isteriz.
    bilgilerinize saygılarımızla.

    metni imzalayan sivil toplum kuruluşları

    gaziantep kulübü derneği
    gaziantep eczacı odası
    makine mühendisleri odası gaziantep şubesi
    mimarlar odası gaziantep şubesi
    inşaat mühendisleri odası gaziantep şubesi
    elektrik mühendisleri odası gaziantep şubesi
    gaziantep - kilis diş hekimleri odası
    gaziantep bölgesi veteriner hekimler odası
    gaziantep cevre muhendisleri odası
    gıda mühendisleri odası gaziantep il temsilciliği
    türkiye küçük ölçekli işletmeler serbest meslek mensupları ve yöneticileri vakfı
    gaziantep yardım vakfı
    gaziantep lisesi eğitim kültür ve yardımlaşma vakfı
    gaziantep turizm derneği
    gaziantep inşaat müteahhitleri derneği
    gaziantep verem savaş derneği
    gaziantep kültür turizm derneği
    empati sosyal sorumluluk ve eğitim derneği
    girişimci kadınları desteklekleme derneği
    türk üniversite kadınlar derneği gaziantep şubesi
    gaziantep anadolu lisesi mezunlar derneği
    gaziantep lisesi mezun ve mensupları derneği
    çağdaş yaşamı destekleme derneği gaziantep şubesi
    gaziantep yesemek rotary kulübü
    gaziantep kavaklık rotary kulübü
    gaziantep folklor kulübü
    gaziantep lions kulübü
    birleşik kamu iş gaziantep il başkanlığı
    güneydoğu sanayici iş insanları federasyonu
    eğitim iş gaziantep şube
    gaziantep birleşik iş insanları dernegi
    gaziantep kültür ve yaşam derneği
    uluslararası sanayiciler ve iş adamları derneği
    gaziantep kolej vakfı mezunlar derneği
    odtü mezunları gaziantep derneği
    toplum eğitimi derneği
    gaziantep aile gelişim ve eğitim derneği
    koruyucu aile tanıtma derneği
    genel sağlık iş gaziantep il temsilciliği
    gaziantep oto hurda lastikçiler ve kaynakçılar esnaf ve sanatkarlar odası
    gaziantep şoförler ve otomobilciler esnaf ve sanatkarlar odası
    --- spoiler ---

  • 3. hamilelerin çeşmede beachte sıra beklemesi

    kadınlık gerçekten zor ya
    hamile de olsan o beachten o fotolar paylaşılacak yani

    bence instagramda düzenli foto paylaşan kadınların sigorta primlerini devlet karşılasın

    tarlada iş var desen beklemezler, güneşin altında beach sırası bekliyolar

  • 4. 18 haziran 2024 portekiz çekya maçı

    teknoloji görün develer. bir buçuk saattir sağanak yağıyor, sahada gram bozulma yok.

    bizim zeminler çoktan patates tarlası olmuş, top sekmez olmuştu.

  • 5. 19 haziran 2024 hırvatistan arnavutluk maçı

    turnuvaya kesinlikle keyif veren balkan ülkeleri oluyor. diğerleri toplamış afrikadan sömürge zencileri sistemde sistem. sisteminiz batsın. milli maçlar ruhla oynanır herkes ülkesi için kendini yerden yere atıyor.

  • 6. arda güler

    gecenlerde benim kiz okulda bir torende siir okudu. acayip gururlandim.
    arda`nin ailesini dusunemiyorum.

  • 7. 18 haziran 2024 türkiye gürcistan maçı

    yahu bizim millet gerçekten kafayı yemiş. bakın avrupa şampiyonasına bu 6. katılımımız. daha önceki 5 katılımımızın 2’sinde sıfır çekmişiz. 2’sinde 1’er galibiyet alabilmişiz. toplam 18 maç yapıp 5 galibiyet almışız. daha önceki tüm ilk maçları kaybetmişiz. tarihimizde 2. defa bi avrupa şampiyonası maçında 3 gol atmışız, daha fazlasını da atabilirdik.

    bugünkü maç tarihimizde aldığımız 6. avrupa şampiyonası galibiyeti. sadece 6. yani öyle büyük futbol ülkesi değiliz. bunun tadını çıkartmalıyız.

    gürcistan’la elemelerde oynamak başka, tarihlerinin ilk euro katılımlarının ilk maçında karşılaşmak başka. adamların her oyuncusu turnuvaya katıldıklarından beri bu maçı hayal etti, bu maça konsantre oldu, hatta tüm gürcistan aylardır bu maçı bekliyordu. haliyle onlar da potansiyellerinin çok üzerine çıkarak oynadılar.

    zaten tüm avrupa basını ve izleyicisi bu maçı övüyor. şampiyonanın şimdiye kadarki en zevkli maçı olarak yorumluyorlar ve iki takımı da övüyorlar. bunun keyfini çıkartalım.

    portekiz maçı bu maç gibi olmaz. çekya maçı hiçbiri gibi olmaz. her maçın hikayesi ayrıdır. turnuvaya kazanarak başlamak çok önemli ki bunu tarihimizde ilk kez başardık. inşallah bu genç adamlar bizleri gururlandırırlar.

  • 8. diamond tema

    birkaç gündür diamond'a saldıran hesapları inceliyorum. anti yorumları, eleştirileri okudukça sanki karşı tarafı hitler’in propaganda bakanı goebbels yönetiyor gibi hissettim. resmen, diamond'un tutuklanması için uğraşanlar; yalanlar üzerine argüman üretiyor, yalanlarla saldırıyor, yalanlarla mağdur oluyor, yalanın yalanıyla kafa karıştırıyor, yalanı sürekli tekrar ederek insanları yalanlara inandırmaya çalışıyorlar. o kadar çok yalan konuşuyorlar ki doğruları görmek için çaba sarf etmeniz gerekiyor. olaylara hakim olmayan birisi, gündemi anlamaya çalıştığı anda yalanlar ağının içine düşüyor. üstelik saldırıların ne düzeyi var, ne de bir tabanı var. diamond'un burnuna, saçlarına, eşine, ailesine, milliyetine, vücut yapmasına, 10 sene önceki fotoğrafına, odasının içerisinde uçan sineğe bile sözlü olarak saldırıyorlar. düşmanımı bırak, düşmanımın düşmanının bile bunlarla karşı karşıya gelmesini istemem.

  • 9. 19 haziran 2024 almanya macaristan maçı

    koskoca almanya milli takımı orman meyveli tofitaya dönmüş.

  • 10. 17 yaşındaki engelli bireye köylülerin istismarı

    diamond tema'ya jet hizi ile yakalama cikartan adaletin, 3 maymunu oynayacagi vahsilik. sizin adaletinize tukureyim.

  • 11. diamond tema hakkında yakalama kararı çıkartılması

    bir s.. yapabilecekleri yok kendileri de biliyorlar. yaptıkları şeyin hiçbir yasal karşılığı da yok. tek amaçları mastürbasyon yapmak, güttükleri koyuların gazını almak. diamond'ın kelepçeli bir fotoğrafını paylaşsalar "nasıl da ziktik ama hülooğğğ" diye başıboş sığır sürüsü gibi tepinecekler. sonra salyalarını akıtarak bir sonraki kurbanlarını arayacaklar.
    diyelim ki yakaldınız diamond'ı, iki gün içinde de seve seve serbest bırakacaksınız (başka şansınız yok). ee nolacak tam olarak böyle böyle susturabileceğinizi mi sanıyorsunuz milleti?
    olm siz hiç hayatınızda ne kadar sıkarsan o kadar patlar lafını duymadınız mı?
    size kimse bu düzenin böyle devam etmeyeceğini, gün gelir devran döner horoz domalır tavuk siker demedi mi?
    bir gün sıranın karşınızdakine geçeceğini hatırlatmadı mı kimse size?

    bilmem kaç sene önce fazıl say'a da hayyami'den alıntı yaptı diye dava açmıştınız. seneler geçiyor sizin cehaletiniz geçmiyor anasını satayım. gerçi 1500 senede geçmeyen cehalet 15 senede mi geçecek benimki de laf.

  • 12. semih kılıçsoy

    #165484782

    bu arkadaş gibi yalancı olmayın.
    taylan ne zaman 11 başlamış milli takımda? en iyi olduğu sezon 20-21 sezonunda azerbaycan ile oynanan hazırlık maçında 1 kere 11 başlamış 90 dakika kalmış sahada 15 gün sonra oynanan euro 2020'de 1 dakika bile süre alamamış, hem de ligin en iyi 11'ine falan girmişken, aynı turnuvada kerem aktürkoğlu da süre alamadı, aynı semih gibi potansiyeldi o turnuvada ama kimse yangın yapmadı. neden yapsın ki taylan'dan da iyisi vardı kerem'den de. taylan'ın toplam milli takım forma giyme süresi 261 dakika.

    berkan diyor, berkan kutlu'nun 2 tane 11 maçı var, birinde sol bek yok diye sol bek oynattı kuntz denen beşiktaşlı yaratık, mücadele etti ama orta sahada bile yetersiz olan berkan kötü oynadı, diğeri de faroe adalarına karşı 60 dakika oynatıldı. toplam kariyeri boyunca milli takımda aldığı süre 265 dakika, 3 90 dakika bile etmiyor.

    emre kılınç diyor, emre kılınç milli takım formasını 4 kere giydi, 2 kere 11 başladı birinde galatasaray'a transfer olmamıştı 76 dakika oynadı macaristan'a karşı, diğerinde de galatasaray'a yeni transfer olmuştu almanya'ya karşı 3-3 biten maçta 45 dakika oynadı. toplam oynadığı süre 139 dakika.

    himmet falan katınca etkileşim alıyor tabi, at yalanı, daha fazla at ki inananın fazla olsun. araya da feto, himmet falan sıkıştır düşük zekalı arkadaşlar da beğensin sonuç olarak yalan atmanın bir suçu yok, milleti böyle böyle kandırıyorsun. beşiktaşlı olmanın ilk kuralı ahlaksız olmak mı yoksa yalancı olmak mı?

  • 13. temmuz 2024 memur zammı

    “memurların maaşları asgariye çekilsin, zam mam yapılmasın, işten atılsın, aç kalsın, ölsün, gebersin!..”

    rabbim kimseyi böylesine aciz, korkak, zavallı, aşağılık, bayağı duruma düşürmesin. arkadaşlar, bu şekilde sağlıklı bir hayat yaşayamazsınız.
    ben de bilirdim, sizi rencide edici cümleler kurmayı ne bileyim hahahahahahahahaha yazmayı ama hem bundan ar ederim hem de hayatımın hiçbir döneminde böyle bir insan ol(a)mamanın verdiği bir terbiye.

    t: yüzde 23 dolaylarında beklediğim, enflasyon farkı.

    allah iyi kalpli herkesin yardımcısı olsun.

  • 14. asla almamanız gereken 10 psikiyatrik ilaç

    odtü fizik mezunu olduğu iddia edilen bir adama ait video. bir psikiyatristin kuantum mekaniği üzerine söyledikleri ne kadar ciddiye alınıyorsa bunun söyledikleri de o kadar ciddiye alınabilir. ülkede ağzı olan konuşuyor tabii, ne diyorsun kardeşim, mental sağlık çocuk oyuncağı mı diyen kimse de yok, üstüne ne kadar saçmalarsan o kadar dinleniyorsun.

  • 15. araç ötv'sinin yüksek olmasının nedeni

    çünkü dönercisinden tut kuyumcusuna kadar kimse vergi vermiyor. büyük şirketlerin de zırt pırt vergi borcu siliniyor. e geriye silkecek kim kaldı? senin benim gibi bir evim bir arabam olsun diyenler.

  • 16. gürcistan milli marşını ıslıklamak

    kendi inandıklarını her şeyden ve herkesten "üstün" gören, geri kafalı ve de geri zekalı, nerede yaşarsa yaşasın medeniyete erişememiş, saygıyı öğrenememiş, utanç sebebi insan müsveddelerinin eylemi.

    insanımızı sevmememdeki en büyük nedenlerden biri işte bu barbarlık. milli marş ıslıklar, dini inanç yuhalar, kendi kültüründe yok diye kültür aşağılar. bizler kendi içimizde, kendi ülkemizin değerlerine bile yabancıyız. kendi ülke sınırlarımız içinde bile birbirimizi aşağılayan, küçümseyen, ahlaksız insanlarız. okullarımızda ilk öğretilmesi gereken konu "saygı" olmalı kanaatimce. hem de en detaylı şekilde ve yıllarca verilmeli bu eğitim. taa ki kafamıza kazınıp hayatımızın vazgeçilmezi olana dek.

    ben sizlerden ve sizin gibi insanlardan tiksiniyorum.

    edit: yazım yanlışı

  • 17. evliyken eski sevgiliyle buluşmak aldatmak mıdır

    normalleştirilmeye çalışılar şeylere bak.

    evli kişilerin eşinden gizli olarak ya da eşine söylemeye çekindiği şeyleri, karşı cinsle yapması bana masum gelen bir hareket değildir.

    dönüp "ne var bunda yeaa" diyecekler için, bunda bir şey yoksa neden gizli olduğunu gün gelir eşine açıklarsın demek istiyorum.

    tanım, aldatma mıdır evet aldatmadır. hatta düpedüz ibneliktir.

    günümüzde aldatmayı sadece sevişince olan bir şeymiş gibi kabul eden bir anlayış var. bu da sanırım bazı insanların kendini yaptıkları şeyler sonrası haklı görmesi için ortaya çıkarılmış ve inanılmış bir safsatadır.

  • 18. esad'ın suriyelilerimizi geri vermemesi

    gün geçmiyor ki bu esed kardeşimiz bir zalimlik yapmasın.
    uğur dündar’ın x’deki tweetine istinaden,
    bayramlaşmak maksadıyla suriyeye geri dönen muhacir din kardeşlermiz canımız balımız suriyelilermizi ülkemize geri göndermeyecekmiş.
    sen bir ülke liderisin, zafer partisi milletvekili gibi davranmaktan vazgeç ve o elindeki suriyelileri yavaşça yere bırak!

  • 19. türk erkeklerinin çoğunun ciddi cimri olması

    ben tutumluyum ancak çoğu kişiye göre cimri. mesela bugün bir parfümü gerçekten beğendim, ihtiyacım da vardı ama almadım. 50 ml'lik şişeye 5400 tl dedi. sanki görünmezlik iksiri satıyor pezevenk.

  • 20. eşime sormam lazım adamları

    kendisi hayır cevabını vermiştir aslında ama karşıdaki ikna çabasına girmesin diye direkt "hanım izin vermiyo" kartını oynarlar.

  • 21. kürt sorunu nasıl çözülür

    dört sene hakkari'de çalıştım bir yıldır da mardin'de çalışıyorum. para babaları kilo kilo altını düğünlerde takarlar en lüks arabalar buralarda olur. ha ayrıca şunu da belirteyim ki evde eğitim öğrencimin ailesine babası ne iş yapıyor dediğim zaman simit sarayında sigortasız çalışıyor demişti annesi bu arada onuncu çocuğuna hamileydi. ben öğrencime çift akülü tekerlekli sandalye aldırmasına vesile olmuştum bir banka müdürü aile dostumuz sağ olsun. sonradan öğrendim ki babası simit sarayının sahibi imiş. bu yıl mardin'de kendi sınıf öğrencimin üstü başı çok kötü haldeydi aile ziyareti yapana kadar daha önce çalışan arkadaşlara sordum babası yatalak dediler apar topar kıyafet vs hemen hallettim ev ziyaretinde babasını gördüm yatalak falan da değil gayet dinç ne baba çalışıyor ne yetişkin oğlu. yardımlarla geçinmenin peşindeler. başka bir öğrencim sekiz kardeş beşi engelli. hala doğurmaya devam çünkü engelli maaşı sağ olsun. alışmışlar akan yardımlara yoksulluk maaşlarına. sorsan da türk devleti öcü. kürt sorunu kesinlikle var fazla yüz veriyolar sorun bu.

  • 22. arkadaşın eski karısıyla flörtleşmek

    etik olmayandır.

    erkekler arasında yazılı olmayan kurallar vardır. bu kurallardan bir tanesi de arkadaşının exiyle bir ilişki düşünmemektir.

    edit : başlık sahibine birileri kadinin amacının eski eşinden intikam almak olduğunu ve kullanıldığını hatırlatsın. hatun intikamını alacak, sen arkadaşını kaybedeceksin. mal mısın?

  • 23. dominik livakovic

    efendi ve kendi işinde olduğu için seviyorum bu adamı. arada hatalar yapıyor ama çoğu zaman da net kurtarışlar yapıyor. işin özü iyi kalecidir, severim.

  • 24. diamond tema'nın karşısına kim çıkmalı

    cübbeli ahmet'le olsa tadından yenmez. izlenme rekoru kırar.

  • 25. adana'da rüşvet alan kadın hakim

    başlığın doğrusu adana'da rüşvet alıp uyuşturucu partilerine katılan kadın hakim şeklinde olacaktı. fakat başlık sığmadığı için başlığı bu şekilde yazdım. gül altınok adında adana'da görevli bir hakim kiracı olduğu adana'da ev sahibi ş.l ile 2019 yilinda aşk yasamaya başlıyorlar ve ilişki süresince şık sık cinsel birlikteliklerini kamera kaydına alıp birbirleriyle paylaşıyorlar. bu arada bu ilişki yaşanırken hakimin 20 yaşında da bir oğlu var ve hukuken de evliymiş. neyse bu ikili 4 yıl kadar ilişki yaşadıktan sonra ev sahibi ş. l. kadın hakimin kendisini başka erkelerle aldattığını öğrenince kendisinden ayrılmak bir daha görüşmemek istediğini hakime hanıma söylüyor. aradan biraz zaman geçtikten sonra bir gün iş yerine dükkanına giden ş. l. orada birileri karşılaşıp kendisine; sende hakime hanımın görüntüleri varmış bunları silmen lazım yoksa öldürüleceksin denilince ş. l. hakime hanımdan şikayetçi oluyor.

    hakime hanımla ilgili ilginç bir konu ise kendisi sevgilikleri döneminde ş. l. ye senin elin kolun uzun sen güçlü bir erkeksin daha evvel buradan önce edirne'de görev yaparken sahtecilik yaptığım ve rüşvet aldığımla alakalı hakkımda soruşturma açılmıştı. sen kapattırsana soruşturmayı falan demiş. kendisi bunlar haricinde akaryakit kacakçisi birinden 500 milyon lira ruşvet almis yine de isini yapamamış. adam hapse düşünce de takma kafana istinafta hallederiz demiş. daha içinde metamfetamin barındıran ilaçları alıp parti yapmalar, alemlere akmalar. alemlerden geri kalmamak için nobetçi hakim olduğu zamanlarda nobetini başkasıyla değistirmeler falan. hanım ablamızda yok yokmuş.

    daha evvel evli olmalarına rağmen birbirleriyle iliskisi olan konya'da bir üniversitede besyo bölümünde görevli akademisyenler haberi görmüştüm bu da bambaşka bir seviye. haa bir de maserattisi olan polis memuru vardı. sonradan o da çok ilginç bir şekilde cinayete kurban gitmişti. bence de netflix dizi projeleri için sağdan soldan senaryo aramasına gerek yok. bizim ülkemizdeki sıradan rutin bir olayı konu olarak işleseler yeterli bence de.

    https://www.mynet.com/…urucu-partileri-110107181752

    https://x.com/…atolduson/status/1803377128362189223

  • 26. 28 yaşından sonra hayatta ne yapılabilir sorunsalı

    '' o yaşta olsam dünyayı gezerdim ''

    papağan gibi aynı şeyleri sayıklayıp duruyorsunuz . herkes dünyayı gezmek veya zengin olmak istemiyor belki . huzursuz, her an kavga çıkacak korkusuyla depresyon ile büyüyen bir çocuğun büyüyünce hayali dünyayı gezmek mi olur yoksa kendisini seven bir insanla evlenmek mi ?

    neden-sonuç ilişkisi kurmadan ezbere hayatlar yaşıyorsunuz . açıkçası ben dünyayı gezme meraklısı değilim . japonya'yı gezince ne olacak bana bir anlat mesela ?

  • 27. 19 haziran 2024 mika raun'un saldırıya uğraması

    (bkz: mika raun kim amk)

    edit: başlığı açan kaçmış.

  • 28. ali koç'un okan buruk'a örgüt kırıntısı demesi

    ali koç'un bir görevi var.
    futbol üzerinden insanları ayrıştırmak.

    uzun süredir sistematik bir şekilde sürdürülen bu operasyonun arka planını ve amaçlarını gözleri kör olmayan herkes görüyor ama gerçekleri dillendirdiğin an karşına 'üstünlerin hukuku' çıkacağı için insanlar susmak zorunda kalıyor.

    insanların mecburen susuyor olmalarından cesaret alan bu gereksiz de dilediği gibi at koşturuyor malesef.

  • 29. kabullendim artık denilen kişisel gerçekler

    sıradan insan olmak. öyle rahatlatıyor ki insanı. o kitabı fırlatıp atmak, o filmleri izlememek. o konu hakkında kafa yormamak.

  • 30. 19 haziran 2024 iskoçya isviçre maçı

    bir turnuvada şakiri'nin jeneriklik gol atması o turnuvanın asıl o zaman başladığı anlamına gelir

  • 31. cristiano ronaldo

    niye oynatıldığını anlamak gayet kolay.

    size verilen kadroda "cristiano ronaldo" olsa siz de oynatırsınız. hiçbir şey yapmasa bile rakip takımı önlem almak zorunda bırakıyor.

    dünya futbol tarihinin en iyi oyuncularından birisi rakibin olduğu zaman onu boş bırakamazsın, yaşının ne olduğundan bağımsız tek hareketiyle oyunu değiştirebilir.

    zira bugünkü maçta savunma arkasına attığı koşu gole dönüşse ya da topuk pasıyla verdiği pas, asiste dönüşse bugün onu konuşuyor olurduk.

  • 32. yanlış kişiye gönderilen en utandırıcı mesaj

    bir misafirim gelimişti. çalıştığım işyerinin çaycısına mesaj atacakken acele ile yazarken telefonumda kayıtlı aynı isime sahip olan öğretim üyesi tanıdığıma “ müsaitsen, iki çay getirir misin” mesajını atmıştım. o da “aynı şehirde olsak getirirdim ama biliyorsun farklı şehirlerdeyiz psikolojikbeyin hocam :) “ diye cevap yazmıştı. sonra durumu izah etmek için aradığımda iyi gülmüştük bu olaya.
    belkide bu yaşamın espri anlayışıdır.

  • 33. bu saatte hala uyumama sebebi

    çanta örüyorum

  • 34. 22 haziran 2024 türkiye portekiz maçı

    --- spoiler ---
    [gürcistan maçının] maçın kısır geçeceğini tahmin ediyorduk
    --- spoiler ---

    #165475585

    yine futbol gurmelerini toplamayı başaran maç.

    skor 3-1. bir gol de 10 cm ile falan ofsayt diye iptal edilmiş. (yanlışım yoksa) 3 direkten dönen top var. turnuvanın en yüksek gol beklentisine ulaşan maçı, yanlışım yoksa en çok şut çekilen maçı aynı zamanda (toplam 36 şut, 13'ü kaleyi bulan).

    adam gelmiş diyor ki "kısır geçeceğini tahmin ediyorduk".

    şu ortamda futbol yorumu yapanların %90'ı ciddi derecede futboldan anlamıyor, buna troller de dahil.

  • 35. arda güler'in şişirilme sebebi

    bir galatasaraylı olarak arda kardeşimle gurur duyuyorum. eleştiren galatasaraylı taraftarları da kınıyorum. birlik olmamız gerekirken bu ne haldir?

  • 36. vincenzo montella

    barış alper’i forvet, arda’yı sağ kanada atarak hatalı bir onbirle çıktı bence gürcistan maçına. böyle yaparak oyuncuları da demorilize ediyor. umarım sonraki maçlarda barış alperi kanada çekmek, ardayı gizli 9 yapmak ve forvete cenk ya da semih gibi gerçek bir forvet koymayı akıl edebilir.

  • 37. gurbetçilerin hep lüks araba kullanması

    lan lüks dediğiniz şey de mercedes bmw audi işte, siz daha zenginsiniz merak etmeyin. aynı otomobile 3 katı para verebiliyorsunuz.

    ayrıca (bkz: rent a car)

  • 38. 32 yaşında hala evlenmemiş olmak

    yasemin sakallıoğlu geçen bir cümle kurdu bence güzeldi.
    “30 dan sonra evlenenler üzülmesin, çünkü ilk boşanmanızdan kurtulmuşsunuz demektir.”

  • 39. 18 haziran 2024 trabzon uzungöl arap görüntüleri

    söz konusu trabzonlular olunca zerre üzülme, hayıflanma, duygusu uyandırmayan görüntüler. eminim kendisini dünyanın merkezinde en akıllı, en çakal, en uyanık, en milliyetçisi, en vatanperver sanan trabzonlular bu görüntülerdeki arapların varlığından yüzbinlerce dolar kazanmış, uzungöl'ü elleriyle betonla sarıp sarmalayıp hediye etmiştir.

  • 40. kadınların külotlarını göstermeye başlaması

    normal don giyiyoruz iz görünüyor diye teşhirci orospu oluyoruz. iz belli etmesin diye tanga giyince de zaten orospuymuşuz. iz yapmayan donlar satılıyor onlarda lazer ile kesildiği icin polyester içerikli olmak zorunda, pamukta lazer ısısı yanık izi yapar.bir el atıp tekstil işine girip bize istedikleri gibi bir don üretselerde namusumuzla gezsek ya. yoksa mesleği orospuluk belirleyici olarak sokaklarda başı boş işsiz gezenler felaket mağdur oluyor. üzülüyorum.

  • 41. çağla tuğaltay cinayeti

    baktılar hırsızlık senaryosunu yemiyoruz çünkü evden çalınan bir şey yok. baktılar tecavüz senaryosu da tutmuyor çünkü böyle bir bulgu yok, sadece süsü var. şimdi de okları komşulara doğru çevirmeyi deniyorlar. bu olayda bildiğim bir şey varsa, çağla’dan sonra en mağdur olan kişiler o apartmanda yaşayan komşular.

    ve bu insanlar yıllardır korktukları için açıkça konuşamıyor olabilir mi? çağla’ya bunu yapan bize neler yapar diye düşünüyor olabilirler mi? yine de gören gözler için komşuların ifadelerinde ve yayınlarda söylediklerinde pek çok ipucu var.

    (bkz: #165478497)

    1. "olay sırasında da o yüzden ilker aklına gelmiyor." demiş troll. öyle mi dersin? bakalım olay anında gökçe, her şeyden habersiz ders çalışırken aklından neler geçmiş:

    gökçe’nin ifadesi: "aaah şeklinde şaşırma veya şaşkınlık ifade eder şekilde seslenmesinden dolayı, il dışında bir üniversitede okuduğunu bildiğim ağabey ilker’in gizlice gelip aileye sürpriz yaptığını düşündüm. yine çağla ile ilker’in birlikte kaldığı zamanda yüksek sesle konuşup şakalaşmaları, bazen de küçük çaplı ağabey kardeş şakalaşmaları oluyordu. bunu aklıma getirdiğimden dolayı, ağabey gelmiş ya şakalaşıyorlardır ya da küçük bir tartışmaları vardır diye düşündüğümden pek önemsemedim."

    2. 35. dk
    "nedim abi sen ne biliyordun da yukarıda ne olduğunu görmesin dedin?" deniyor. handan hanım’ın sorduğu bu soruyu şu an pek çoğumuz soruyoruz. gerçekten, siz nereden biliyordunuz çağla’ya ne olduğunu?

    3. 11. dk
    "ben isterdim ki kızıma ne olmuş, ne gördün diye sorulsun ama sormadı" diyor nilgün hanım. evet gerçekten, neden çağla’yı ilk bulan kişiye merak edip hiçbir şey sormadınız? insan bilmediklerini sorar genelde, değil mi?

    4. 12. dk
    "aşağı yukarı 1 ay kadar ordu’da kaldılar, ama o dönem beni hiç aramadı, hiç çağla’yı sormadı" diyor nilgün hanım. fakat nedense okuldan dönen kızından haber alamayınca içini sıkıntılar basıyor hemen, ve 3-4 yıldır anahtarı olan komşudan ilk kez böyle bir ricada bulunuyor. enteresan.

    komşular satır aralarında gerekli bilgileri paylaşıyorlar. yıllardır ilaçlarla, avukatlarla ve ithamlarla uğraşan insanlara algıyı kaydırarak hedef saptırıyorsunuz ve bunun farkındayız. provokasyona ve manipulasyona devam etmeniz şüpheleri daha da güçlendiriyor, başka da bir işe yaramıyor.

    şimdi, devam edebilirsiniz yine babanızın oğlu gibi savunmaya.

    edit: imla

  • 42. 613 kişinin davetli olarak euro 2024'e götürülmesi

    sıralı tam liste yayınlanmalı. kim kimin kontenjanıyla ve hangi vasıfla götürüldü, açıklanmalı.

  • 43. sevgilisine kocam diye hitap eden kız

    sanırım 3-4 sene önceydi, büyükada'dayız. adidas'ın çalışanları için düzenlediği, anadolu kulübü'nde bir etkinliği var. ben de host/mihmandar olarak bulunuyorum etkinlikte. ekmek parası, günübirlik bir iş. gelenlere yer gösterilecek, ada turunda eşlik edilecek falan filan. başımızda 40'lı yaşlarda, organizasyon işini alan ajansın yetkilisi olan taşaklı bir kadın var. çok delikanlı bir karı. hödük değil, yol yordam biliyor ama lafı da peşin. akşam vakti etkinlik bitti bitecek, misafirler odalara çıktı, biz de kulübün bahçesinde sigara içiyoruz. yanımızda da yine hostes olarak çalışan kızlar var. yaşları 18-20 arası, öğrenci hepsi. çünkü okulu bitiren bir ben vardım aralarında sanırım. kızlar sigara içerken birbirine sevgililerini gösteriyorlar telefonlarından, instagram'dan birbirlerini ekliyorlar falan. ''ayy kocama bak bernaaağ'', ''ay bu da benim kocişim aşkoo'' diye. biz onlardan bir adım uzağız taşaklı hanımla. bunların seslerini duydukça kadın sinire kesti. kesti kesti kesti... kafasını sağa sola sallıyor falan. en son sigaradan derin bir fırt çekti. kulağımın dibine eğildi ve dedi ki:

    ''bunlar da her sikene kocam diyor amınakoyim.''

    ben kahkahayı bir patlattım kadın da başladı gülmeye. yarılıyoruz ama. kızlar bize dönüp ''ne oldu'' diyor, ''yok bişi yok siz devam edin'' diye diye güldük 10 dakika. başlığı okuyunca veya bir yerde sevgilisine kocam diyen bir kadın görünce aklıma hep o taşaklı hanım geliyor. eved.

    öyle işte.

  • 44. hacda aşırı sıcaktan 500'den fazla kişinin ölmesi

    52 derecede tapılacak tek sey klimadır.

  • 45. nvidia'nın dünyanın en değerli şirketi olması

    yapay zeka ile dünyanın tartışmasız lideri, büyük gücü ve imparatorluğu olunabileceğinin kanaatine varılmış ancak bunun yan etkileri ve bu yan etkilerin yıkıcılığı konusunda fikir beyan edilmemiş, insan faktörü gözardı edilmiş. hatta yapay zekanın güvenli bir gelecek sunacağı bile dillendirilmiş.

    askerliğini yapan bu örneğe canlı canlı şahitlik etmiştir. askerlikte havadan iş yaratma gibi bir olay vardır. gerekli olduğundan değil ya, askere bir gün çukur kazdırılır, ertesi gün aynı askere bu çukur doldurtulur. bir gün 500 tuğla, a noktasından b noktasına taşıtılır, ertesi gün b noktasından a noktasına.

    bu döngü sürdürülmelidir, askerin kafası bir uğraşla meşgul tutulmalıdır aksi halde bilinir ki, boş kalan asker saçma sapan olaylar çıkartacak, sağa sola salça olacak, daha sonra telafisi zor tatsızlıklar çıkartacaktır.

    yapay zeka övgüsü yapan internet topluluklarında aşırı romantik kimseler mevcut.

    yapay zeka ile otomatize edilecek her iş kolundan tasfiye edilen iş gücüne mensup kişilerin artık doğan boş vakitlerinde kendilerini spora, enstrümana, resim sanatına, felsefeye vereceğini zannediyorlar.

    işinden edilmiş, geliri elinden alınmış ve boş vakti bayaa bir fazla olan ve kesinlikle dürtüsel olup tek düşüncesi para kazanmak ve bu parayı yüzeysel ve fizyolojik ihtiyaçlarını gidermek için harcamak olan büyük, mutsuz, sinirli insan kitleleri muhtemelen bağlama, gitar, 100m engelli koşu, sulu boya falan yapacaklardır.

    yapay zeka ile şu anda dijital ortamda yapılabilecek, tekrara dayalı bütün angarya ofis işleri otomatize edilebilmektedir. bunu sağlayabilecek fiziksel donanım son kullanıcının satın alabileceği kadar ucuz, kurulumu ise klasik next, next, next tıklama, yeşil çubuk doluyor, %50 oldu %60 oldu %99 oldu şeklinde değildir.

    uzunca bir süre de bu şekilde olmayacaktır, kısa sürede olabilse dahi oldurmayacaklardır. uzunca bir süre bu işi yapabilen sistemler ekonomik bir silah haline getirilecek, tehdit unsuru olarak görülen ülkelerin toplumlarını zihnen ve fiziken tembelleştimek, onları sadece hava soluyup gıda tüketen et parçası haline getirmek, bağımlı etmek için kullanılacaktır.

    düşünme ve hareket kabiliyetleri ellerinden alınmaya çalışılacaktır. bunun örneğini canlı bir şekilde internet mecralarında, reklamlarda, aklınıza gelebilecek bütün yazılı ve görsel tüketim materyallerinde görmekteyiz, hergün maruz kalmaktayız, algılarımızla oynanmaya çalışılmakta, insanlar doyumsuzca tüketime teşvik edilmekte.

    şoförsüz hareket edebilen araçlar başarısıyla dijital dünyanın fiziksel dünya ile istenen bir şekilde etkileşimde olabileceğini kanıtlamıştır. boston dynamics'in üretmiş olduğu ve hareket kabiliyeti yüksek insansı robotlar ise makinelerin dünyada bir insan gibi hareket edebileceğini göstermiştir.

    geriye kalan tek şey bu sistemlerin, yazılım ve donanımı ile entegre hale getirilerek iş tanımlarının yüklenmesi, daha uzun süre çalışabilmesi için enerji sarfiyatı ve sağlanması konusunda ilgili teknolojilerin geliştirmelerin yapılmasıdır. bir yerden sonra bu da mümkün olacaktır. bir yerden sonra bağımsız bir şekilde makine üreten makine ve makine bakımı yapan makine de mümkün olacaktır, hiç bu makineleri kim üretecek bu makinelerin bakımını kim yapacağın altına sığınmayın.

    yapay zeka ve hareket kabiliyeti yüksek makinelerin bütün iş kollarını büyük ölçüde tasfiye edebilecek kapasiteye gelmesi mümkündür arkadaşlar. bakınız, yapay zeka birgün dile gelecek, canlanacak, dünyayı ele geçirecek demiyorum. dikkat ediniz.

    belki sağlık sektöründe, belki hukukta insan kararı verilmesi gerekebilir ve buralarda bu sistemler üzerinde son söz hakkı gene belirli bir zümre insanda olabilir.

    ancak artık insana ve iş gücüne büyük ölçüde muhtaç kalınmayan bir dünyada sizin varolmanız bu güce sahip zümreler için ne kadar gereklidir ?

    taksici ve binek aracıyla işe giden ofis personeli trafikte motokurye görmekten hazetmez. her ikiside eğer mümkünse motokuryelerin yapay zeka ile hareket kabiliyetine sahip makinelerle değiştirilmesini onaylayacaktır.

    ancak daha sonra binek araçlarıyla işe giden bütün ofis personelleri artık taksicilerin yerini yapay zeka ile hareket eden araçların almasını isteyeceklerdir. daha sonra ise bütün bu ofis personelleri artık ofis personeline ihtiyaç kalmasını gerektirmeyen yapay zeka sunucuları ile patronları tarafından değiştirilecektir.

    edit: imla

  • 46. herkesle iyi geçinen insan

    açıkçası herkes ile iyi geçinmeye çalışan bir insanım ve çoğu zaman bunu başarıyorum. kimi zaman rol yapıyorum kimi zaman gerçekten öyle olsun istediğim için bunu yapıyorum. ama ne yukarıda bahsedilenler gibi yağcı biriyim ne de sinsi biriyim her neyse insanlarla kötü geçinmenin kimseye bir faydası olmadığını kavradığım zamandan bu yana böyleyim. mutluyum.

  • 47. türklere döve döve öğretilmesi gereken şeyler

    milli marş kutsaldır. kendi kutsalına saygı duyulsun istiyorsan milletin milli marşını ıslıklamayacaksın.

  • 48. rakibin milli marşını ıslıklama terbiyesizliği

    şu konuya artık el atmamız lazım. pek çok küçük ve uzak ülkenin milli marşı ıslıklandı ve 18 haziran 2024 tarihi ile bu işin suyu çıktı.

    türkiye'nin en iyi komşusu gürcistan'ın bile marşı ıslıklandı.

  • 49. cübbeli ahmet'in diamond tema'ya verdiği ayar

    bu adam dinen ilk insan kabul edilen adem için de 7000 sene önce dünyaya geldi demiştir. işlerine geldiği gibi hesaplama yapmayı pek seviyor.

  • 50. imamoğlu'nun berberini özel uçakla maça götürmesi

    standart troll başlığı. uçak kimin? parasını kim vermiş? bu sorulara cevap yok sadece çamur atmak var. büyükekşi'nin 600 küsür adamı götürmesinin üstü böyle kapanmaz troller.