Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. atatürk'ün 5 yaşındaki fotoğrafı

    dün akşam kayıt dışı adlı programda, türk dünyasının baş kamlarından sayın oktan keleş bey tarafından ilk kez yayınlanan fotoğraftır.

    --- spoiler ---

    atatürk'ün 5 yaşındaki fotoğrafını gösteren keleş "bunu ilk defa burada gösteriyorum. mustafa kemal bir halı üzerine oturuyor. mustafa sabri efendi, 1893'te gazi mustafa kemal atatürk'e kemal ismini veren kişi. rumi ve miladi takvim karışımı ay ve gün farkı olduğu düşünürsek 1 sene yanılma hatası olabilir. 1885 tarihli bir fotoğraf." ifadelerini kullandı.

    --- spoiler ---

    5 yaşında ki hali bile büyük karizma olan yüce başbuğumuzun duygulandıran o fotoğrafı ;

    görsel

    görsel

    programın ilgili kesiti;
    https://www.tv100.com/…-keles-gosterdi-video-618545

    oktan keleş bey efendinin resmi sitesinden kaynak,
    https://www.onaltiyildiz.com/…e-gundeme-damga-vurdu

    farklı kaynak,
    https://habermotto.com/…otografi-ilk-kez-yayinlandi

    beyabanda dolaşan bir avare adlı yazar arkadaş sağolsun fotoları renklendirmiş.kendisine teşekkür ediyorum.

    görsel

    görsel

  • 2. temmuz 2022 itibariyle ekonominin toparlanması

    merkez bankasının hiç parasının olmaması için 55 milyar dolara ihtiyacı var, troll gelmiş ekonomi toparlanıyor diyor.

    bazı aktroll'lerin ıslak rüyası.

  • 3. okan bayülgen'in akıllı telefon yorumu

    çok yerinde ve doğru bir yorumdur.

    nasıl da kendinizi gördünüz dimi?

    sözde "akıllı" telefon yaratıcılığı öldüren, hobi edinmeyi bitiren ve kişinin kendiyle baş başa kalmasını engelleyen bir alet haline geldi.

    telefonuna hiç dokunmadan yarım saat geçiremez oldu insanlar. korkunç bir şey.

  • 4. uzungöl'ün muhteşem değişimi ve karnaval festivali

    arap kıyafetli insan, spider-man, batman ve minnie mouse ile trabzon'un tüm folklorik renklerine selam çakmıştır. büyük perhizden önce mi düzenlendi bu karnaval?

  • 5. dünya düz ve keşfedilmemiş kıtalar var

    (bkz: #140361128)

    kanka iss ve birçok uydu canlı yayın yapıyorlar. sen orda istediğin kıtayı keşfedebilirsin.

    edit: oha sözlükte bir sürü düz dunyacı varmış mesaj kutumu incitmişler mk.

  • 6. adıyaman'da churchill sunumu yapan kahveci

    bunun churchill olduğuna emin miyiz? bana daha çok stalin ya da hitler gibi geldi.

    tanım: adıyamanlı bir simyacının soda, tuz ve limondan hazırladığı bir iksir.

  • 7. 3 kelime ile beşiktaş'ı anlatmak

    üzgünüm

    sevgilim

    anlaşamadık !

  • 8. 23 temmuz 2022 dsö maymun çiçeği ilanı

    (bkz: bsg)

    alüminyum folyoya sarılı ilk hastayı ne zaman göreceğiz acaba.

  • 9. anın fotoğrafı

  • 10. ekrem imamoğlu'nun fırıncıları batırması

    gecmedigimiz yollara, havalimanlarına cebimizden vergilerimizle milyarlarca lira akarken ülke zarar görmüyor.

    günlük 10 trilyon harcana ak sarayda birileri sefa sürerken ülke zarar görmüyor.

    ülkenin kasasindaki 128 milyar dolar buhar olurken gormuyor.

    gariban 2 tl ye ucuz ekmek yerken mi ülke zarar gorecek?

  • 11. doların tekrar 10 tl altına düşeceği tarih

    tl'den bir sıfır daha atıldığında düşebilir. onun dışında boşa hayal kurmayın dış ticaret açığı olan bir ülkeyiz tl asla o kadar değerlenmez. aksine zaman içinde usul usul değer kaybetmeye devam eder.

  • 12. ormanda hayvanlara headshot atan avcı

    kendi halinde yaşayan canlılara yapılan zulümdür.

    bu dünyanın kanseri insandır diye boşuna demiyoruz.

  • 13. abb'nin ankapark ne olmalı anketi

    ankapark new york central park gibi geniş, ağaçlıklı, göllü, yürüme üzerine kurulu bir şehir parkı olmalı. içinde lütfen salıncak vs plastik hiç bir şey olmasın.

  • 14. 23 temmuz 2022 gökyüzündeki ilginç cisim

    starlinktir o starlink.

  • 15. turşu yiyenlerin varoş olması

    “xxxxx yapanların varoş olması” gibi binlerce kez açılmış başlığı tekrar açan insanın, yaratıcılıktan uzak, vizyonsuz, ilgi müptelası bir mal olması.

    hadi bunu sığdır bakalım.

    tanım: mal beyanı.

  • 16. 23 temmuz 2022 wolverhampton beşiktaş maçı

    bir tarafta beşiktaş 2-0 mağlup, bir tarafta trabzon 3-0 mağlup, iyi takımlarla maç yapmayın kardeşim, oynayın amatör küme dandik alman takımları ile havaya girelim, nasılsa futbol oynanmayan bir ülkeyiz, kendimizi kandırmada üstümüze yok.

  • 17. bir erkeğin boş olduğunu gösteren şeyler

    kari kız peşinde koşması yazılmış.
    ne peşinde koşacak ?

    evli değilse,ilişkisi yoksa elbette kadınların peşinde olacak.
    suçluların peşinden mi koşacağız red kit gibi :)

  • 18. denizde balık ısırması

    mersin - anamur arası tenha plajlarda da başa gelir.

    genelde sarkoz cinsi nispeten küçük, çipuraya benzeyen balıklar öpücük atarlar, bazıları abartıp dişler.

    30'umdan sonra deniz fobisi yaratacaklar bende, am.na koyim onların çok ayıp ediyorlar.

  • 19. yüzüklerin efendisi (dizi)

    evrenin, kitapların ve hobbit dahil, bütün filmlerin hayranı ve hastası olarak; çok saçma bir şekilde sjw tartışmasına ve karakterlerin kitaplardan farklılıklarına sıkıştırılan bu tartışmada fikrimi yazmak isterim:

    öncelikle iki hususu net bir şekilde ifade etmek lazım. yuzuklerin efendisi evreni istisnai bir baş yapıttır. alanında en iyi değil, tektir. fantastik sinemanın öncüsü, anası, babası, lideri, aşılmamış eşiğidir.

    yüzüklerin efendisi üçlemesi de sinema tarihinin tartışmasız en iyi filmleridir. sinemanın hala aşılmamış zirvesi, son noktasıdır.

    bu yapımları efsane yapan şey ise hikayenin ve karakterlerin zenginliği, konunun işlenme tekniği, anlatım tarzı, oyunculuk değildir. evet, bunlar her iki yapımda da (kitaplar ve filmler) nerdeyse kusursuz ve mukemmel, ama asıl mesele o değil. asıl mesele destansı bir ustalığa ve yuzbinlerce yıllık insanlık tarihinde nadir görülen bir dehaya sahip bir yaratıcının (tolkien) aklının ürünü, yıllarca hastalıklı bir detaycılıkla yürüttüğü çalışmalarıyla ortaya çıkardığı evrenin azameti, heybeti, olağanüstü güzelliği, detayları.. kahramanlarından bir kısmının bir krallıkla ters düşüp o zamana kadar düz olan dünyayı yuvarlak yaptığı, kendi bölgelerini bu dünyanın dışına taşıdığı, ışık için ayı ve güneşi yarattığı bir evrenden, bir hikayeden bahsediyoruz. boyle bir azamet, böyle bir heybet.. bu hikayenin baş kahramanı tek tek karakterler, halklar değil, hikayedeki evrenin kendisi, onun masalsı, buyuleyici heybetidir.

    film üçlemesinde bu büyülü heybet, karakterlerin ses tonuyla, muazzam manzara sahneleriyle, mistik ses efektleriyle, ölçülü bir biçimde kullanılan büyüyle, oyuncuların hayranlıklarını, korkularını, heybet karşısında duydukları duygularını çok iyi yansıtmasıyla, devasa ordularla, destansı müzikleriyle yansıtıldı. elrond bir sahnede binlerce yıl önce yaşanmış bir savaş için "oradaydım gandalf" diyor. ve binlerce yıl öncesinden bir savaş sahnesi, muazzam büyüklükte ordular, büyük bir kudrete sahip destansı bir kötü karakteri kanlı canlı savaşırken gormek.. bu his basit bir "iyi çekilmiş sahne" ile yapılamaz, o evrenin, o azametin insana yaşattığı farklı bir haz vardır, filmler de bunu çok iyi başardı.

    - - - ara not: hobbit filmleri hikaye açısından, senaryo tekniği açısından, sahnelerdeki bazı sorunlar açısından kötü bir film olarak tanımlanabilir, ama evreni, heybeti, büyüleyici atmosferi yansıtabildigi için hala tuyler diken diken bir şekilde izletebiliyor kendini bu evrenin gerçek hayranlarına. - - -

    şimdi gelelim diziye. dizinin ele aldığı çağ için filmlerden binlerce yıl öncesine gidiyoruz, ve asıl hikayede o zamanlarda her şey daha destansı, daha heybetli, daha büyük, daha güzel, daha büyüleyici.
    bu noktada dizinin aslında tek bir görevi var, ve sadece bunu başarması gerekiyor. o da yukarıda bahsettiğim buyuleyici heybet duygusunu seyirciye verebilmesi. bunun için en güvenli yol tabi ki hikayeye ve tasvirlere olabildiğince sadık kalmak, ama tek yolu bu değil. mesela filmlerde gördüğümüz ve üçüncü filmin sonunda yıkılıp dağıldığını gördüğümüz alevden göz tamamen film ekibinin eklemesi, kitaplarda yok. ancak evrenin atmosferine, büyüleyici heybetine çok iyi uymuş, hatta daha ötesinde zenginleştirmiş. sahne olarak söylemek gerekirse de arwen'i kara atlı kara suvariler arasında, beyaz bir at üzerinde ışıklar saçarken gördüğümüz, frodo'yu ayrık vadiye kaçırma sahnesi tamamen film ekibinin eklemesi. ama o evrene o kadar ait bir sahne ki, kitaplarda olmamasını, hatta arwen'in aslında hikayenin o kısmında hobitlerle hiç karşılaşmamış olmaması hala tuhaf gelir.

    dolayısıyla karakterlerin kim olduğu, kimin oynadığı, zenci mi, gay mi olduğu, kitaplardaki yüzüklerin efendisi evrenine ne ölçüde sadık kalındığı aslında dogrudan önemli bir konu degil. önemli olan tekrar tekrar vurguladığım ve evrenin "büyüleyici heybet" olarak vurguladığım dokusuna uygun olup olmadığı, ona katkı sağlayıp sağlamadığı. filmde kitapta hiç olmayan kocaman bir göz hikayenin tam orta yerine, seyircinin gözüne soka soka kondu en nihayetinde, ama eleştirilmesi bir yana, en çok beğenilen yönlerden biri oldu bu. mesela bir elfin siyahi olması, çok küçük bir detay bu ekleme yanında, mesele evrene uyumlu bir karakter olup olmayacağı.

    senaryoya, hikayeye ekleme yapılabilir, çıkarma yapılabilir. görsel eklemeler, değişiklikler yapılabilir. burada bir mantık gozetilmeli ama, o da şu: tolkien bir dahi ve on yıllar boyunca çalışarak bir evren ve bir hikaye yaratmış. o evren ve hikayenin buyuleyici heybeti de bu dehanın ve çalışmanın sonucu. bunu kabullenmek ve ekleme çıkarmaları buna göre yapmak gerekiyor. o evrenin özünü anlamak, tolkien'in kafasındakini, duygusunu anlamak ve onu yansıtmaya çalışmak gerekiyor. farklılıklar bu özün aktarılmasına katkı sunacak şeyler olmalı, özü degistirecek şeyler değil.

    bu yazdığım tolkien'e saygı gosterilmesi ya da nostaljik bir korumacılık değil, dizinin başarısının mantıksal şartları.

    dizinin temelde tek görevi var, o da evrenin buyuleyici heybetini yansıtması demiştim yukarıda. bunu ne ölçüde başaracağını şimdilik fragmanlardan anlamak zor, ama bazı noktaları bu açıdan konusabiliriz.

    dizinin başarısını belirleyecek üç ana konu var: senaryo, oyunculuk, görsellik.

    en iyisinden başlayalım: görsel açıdan (belirli tercihler dışında) bu konuda kimsenin şüphesi kalmadı sanırım. özellikle son fragmanlardan her görsel wallpaper yapılacak kadar iyi. işin bu kısmı doğru ekip ve harcana muazzam parayla garanti gibiydi, sonuç da öyle olacak gibi. hiç bir şey olmasa görüntüler, mekanlar, manzaralar vs. etkileyici olacak ve seyirciyi evrenin içine dogru cekecek bir ölçüde. ama aşağıda değineceğim elflerin saçı detayı gibi bazı detaylarda yanlış tercihler yapılmış olabilir.

    senaryoyu henüz bilmiyoruz. senaryo konusunda da bence ilk mevzu kitaplara ne ölçüde sadık kalındığı degil, evrenin ruhunu ne ölçüde yansıttığı olacak. mesela gökten düşen bir meteorla gelen bir karakter bana heyecan veriyor, bu masalsı ve hayranlık uyandıran bir olay. sahnenin görsel yönü ile, meteoru görenlerin bakışları ve etkilenmis ifadeleri ile, sahnenin muzikleri ile bu etki güçlendirilmis. kitaplarda yer aldığı haliyle hikayede böyle bir şey olmaması açıkçası umrumda değil. burada eğer senaryo artık fast food gibi bir standart hollywood senaryo tekniğine uydurulmaz, tolkienin zenginliğine uygun hareket edilir, ve haliyle de süre kısıtlaması vs için hikaye kurban edilmezse başarılı olunur.

    hikayede sık sık geçmişe atıf yapılacak gibi duruyor. bu da onbinlerce yıllık bir hikaye olduğu için bahsettiğim buyuleyici heybet duygusuna fazlasıyla katkı yapacaktır. bazı görüntüler; mesela ağaçlar, akraba kıyımı vs inanilmaz heyecanlandırdı bu yüzden.

    oyunculuklar, ses tonları (bir iki karakter hariç) ve muziklerin şimdilik evrenin ruhunu tam yansıttığını düşünmüyorum. ama bunun için hem fragmanlarin henüz yayınlandığı zaman konuşmak için henüz çok erken, hem de özellikle ses tonu ve konuşmanın evrene uyum sağlaması işi gerçekten çok zor bir iş. açıkçası filmde de bazı noktalarda bu konuda eksikler olduğunu düşünüyorum, ama filmdeki atmosfer nedeniyle çok göze batmıyor.

    bazı detaylara da değineyim son olarak.

    ben elflerin saçlarının kısa olmasına açıkçası anlam veremedim. elflerin insanlardan farklı, buyuleyici guzellikte, biraz mistik, farklı yaratıklar olduğunu hissetirmesi açısından uzun, ışıl ışıl saçlar filmlerde çok yerinde bir tercih olmuştu. elfler illa uzun saçlı olur diye bir kural tabi ki yok, ancak uzun saçlı elfler "büyüleyici heybet"e daha çok uygun olurdu. o yönden mesela siyahi bir elf olmasından ziyade;" kulakları dışında insanlardan ayırt edici bir yönü gorunmeyen elf" daha çok tartışılmalıydı. kaldı ki kulaklar da filmdekine göre çok daha "insansı".

    açıkçası siyahi elf, hintli hobbit vs mevzusunun bence dizi açısından hiç bir anlamı ve önemi yok. mevzunun bu kadar konuşulması da her iki taraf açısından yazıyorum, abes ve absürt geliyor. elfi bir siyahi oyuncu oynamış der geçilir. ama mesela oku havada yakalayabilen, akrobatik (hafiften masalsı bir abartıyla) bir şekilde savaşabilen bir karakterin (filmlerdeki legolas gibi) evrenin masalsı heybetine katkı sunacağı açık. film üçlemesinde legolas'ın koca mamutu indirdiği sahne hala akıllarda, açıkçası orda siyahi biri de yapsa aynı hareketleri, yine akıllarda kalırdı diye dusunuyorum. biz adamın ten rengini değil, yaptıklarını, katakterinin hikayesini izleyeceğiz neticede. ben fragmanları izlerken bile aklıma gelmiyor bu mevzular, sadece forumlarda, sözlüklerde tartışılırken fark ediyorum. yine hikayeye eklenen hobbitlerin de benzer şekilde biçimlerini, kıyafetlerini değil tıpkı kitaplarda-filmlerde olduğu gibi bu devasa, heybetli evrende yaşayan kırılgan, küçük bir halk olarak göreceğiz. ve tıpkı filmlerdeki gibi hikayenin büyüleyici evrenini, hobbitlerin masalsı anlatıları ile, gördükleri karşısında yaşadıkları hayret ve hayranlık ile, büyülenmiş bakışlar ve yüz ifadeleriyle seyirciye aktarabilirse bu iyi bir katkı olacak. mesela kıyafetlerinin tek tip olup olmadığı bu noktada önem arz etmiyor.

    son söz olarak tekrar ifade edeyim: bu hikayenin kahramanı evrenin kendisi, ve onun "büyüleyici heybeti" dir. bir yapım başarılı olacaksa bunun anahtarı evrenin yaratıcısı olan dahinin, yani tolkien'in kafasındaki haliyle evrenin özünü anlamak ve onu aktarmaya çalışmak, buna uygun tercihler yapmaktır. dizinin başarısı buna bağlı.

  • 20. domuz çiftliğinde hunharca fare avlayan adam

    love, death& robots 3. sezon 7. bölüm

  • 21. mutlu olmayı beceremeyen insanların ortak özelliği

    benim bu. çok şükür sağlıklıyım, işim var param var, ailem hayatta ama mutsuzum. çünkü hayatta hedefim yok. gelecek planlarım yok. 32 yaşında yaşlı bir ruha sahibim. her şey boş geliyor. sadece anı yaşıyorum.

  • 22. john wick'i öldürme yöntemleri

    (bkz: senaristi vurmak)

  • 23. petshoplar'ın kasaplar odası'na bağlanması

    (bkz: trajikomik değişiklikler)

    abi pet hayvan mı? evet, kasaplar hayvanları mı kesiyor? evet... ee neden petshopları kasaplar odasına bağlamıyoruz? waooow

    masanın 4 bacağı var mı evet? atın kaç bacağı var 4, eee o zaman masayla at ilişkili mi? yani?

  • 24. uçakların aslında uçmadığı gerçeği

    doğru geçen gördüm yaya geçidinde uçak karşıdan karşıya geçiyordu.

  • 25. konfor alanından çık muhabbetinin abartılması

    kendimi halktan izole edecek kadar zengin olayım, yerleşim yerine fazla yakın olmayan bir yerde geniş bahçeli villam olsun, ömür boyu yetecek bir param da olsun, o konfor alanından çıkanı siksinler.

  • 26. 7 bin tl çok rahat iş vs 9 bin tl'lik yeni iş

    rahatlık ve huzur paradan daha önemlidir,kendini geliştirmek abartılmış bir balondur

  • 27. ihanete uğradığını tesadüfen öğrenmek

  • 28. türkiye'nin 2027'de süper güç olması

    hani 2023tü lan

  • 29. geceye bir kedi fotoğrafı bırak

    engi tarladan yol geçivercek diyola, bilmiyom altan bilmiyom.

    görsel

  • 30. beyaz tenli erkekler

    bir beyaz erkek ölürse bu bir trajedidir.

    bir esmer erkek ölür ise istatistik.

    joseph stalin.

  • 31. if+sigarayı bırakmak+spor+nofap+nosm

    bende false dönen if bloğu.

  • 32. özgür demirtaş

    ekonomist değildir. finans hocasıdır.

    ama kendisini ekonomist olarak pazarlar. farkı bilmeyen ergenler için şöyle söyleyeyim; makine mühendisliği ve sosyoloji ne kadar uzak ise ekonomi ve finans da o kadar birbirinden farklıdır. ekonomi sosyal bilim (belki), finans işletme alt dalıdır.

    bu tipe 'ekonomist değilsin lan' derseniz, işi biraz bildiğinizi hissederse 'hemen hemen aynı dersleri aldım' diye diklenir. az daha ısrar ederseniz 'ben finansal ekonomistim' diye vızıklar ki yok öyle bir titr (finansal ekonomi diye ders var, kabul).

    neden bunu yapar; çünkü finans bir bilim değil, kendisi de bilim adamı değil, sadece hoca, bu ortaya çıkarsa 'bilimin gücü' diye saldığı osurukları şaibelenir diye korkar.

    (bu herifin bir-iki boy kıdemlisi, yine ekonomist geçinen bir maliyeci hızını alamayıp 'ekonomide sürpriz yoktur' falan diyecek kadar kendinden geçmişti. bu tipler böyle ünvan arkasından sallayınca ağzının içine bakan dangalağın çok olduğunu iyi bilirler.)

    herifi, fen lisesinde de, türkiyenin en zor elektronik mühendisliği fakültesinde de anti sosyal, hoca ve bilakis asistan yalakası, kıskanç, sınıf arkadaşlarının nefret ettiği tipik bir 'sümüklü nerd' olarak hayal ediyorum hep (ki duyumlarım o yönde).

    amerikada fena sayılmayacak bir üniversitede doktora yapmıştır, ki bunun gibi mühendis kökenli 'nerd'ler pek makbuldür finans doktoralarında, çünkü finans, matematik, hesap-kitap işidir, dünyayı anlamasanız da olur.

    amerikadaki hocalığı kısmen tırt bir üniversitededir. tek başına yazdığı bir tek paper yoktur. bunların kısmı-azamında da kariyer olarak ondan daha ileride olan başka bir türk hocanın yancısı konumundadır, özgürün elinden tutan da bu abidir.

    memlekette hocalık yaptığı üniversitenin adını taşıyan aile bu adamı tutup getirmiş, hatta bankalarının yönetim kurulunda da bir sandalye vermiştir. fakat sanmayın bankanın stratejik kararlarına yön falan verdiğini. icracı değildir, finansal raporlara falan bakar, fikrini söyler.

    kürsü başkanıyım diye bebelere hava atmasına rağmen meslektaşları ve hoca arkadaşları arasında alay konusu olduğu hakkında dedikodular var. ben bilmem aslını. ama bak, öğrenciler arasında sevilir, hakkını yemeyelim şimdi.

    aman neyse, cumhurbaşkanı yapın lan bunu, yaşasın bilim.

  • 33. fenerbahçe'yi üç kelimeyle anlatmak

    şike yazanların sıçtığı başlıkmış*.

    şike yapmanın değil yazmanın suç olduğuna inanıyor bu arkadaşlar heralde.

    fenerbahçeli hukukçular derneğinin ilgili tweetinin altı şike yazanlarla dolmuş taşmış, hukuksal boyutta bile dalga geçiliyor bunlarla artık.

    buyrun

  • 34. c. b. sezer ve eşinin konuklarını ağırladığı video

    makam arap sevdalilarina teslim edilmeden birkac sene once cekilen goruntulerdir. simdi entarili araplara pilav servis edilen gunlere geldik.

    avrupa ulkesi olmayi dusleyen bir ulkeden, halkin istegiyle arap sevdalisi ama araplarin bile tassak gectigi ulke konumuna dustuk.

    edit: 2 kez "once" yazmisim, birisini sildim.

  • 35. en iyi dondurma kombinasyonu

    karadut ve bal badem bence. hem ekşi hem tatlı ihtiyacını dengeliyor

  • 36. 6 adet midye vs alişan ile bir akşam yemeği

    1 adet midye

  • 37. çikolata cips kola sevmeyen insan

    hold my beer cipsi alir kaçarım, belki yeriz. neyse biramı geri alayım tamam yeterli

  • 38. 2022 özel sektör maaş zam oranları

    aynen kanka bana da %1000000 yaptılar mesela.

  • 39. fenerbahçe'nin yediği en güzel gol

    tabii ki wesley nin volkana attığı o iki muhteşem gol.ikisi de birbirinden klas

  • 40. deniz kum ve güneşle birlikte en iyi giden şey

    buz gibi bir bira bence. mis. keyif keka. afiyetler ola.

  • 41. asgari ücretle dünya gezilir mi sorunsalı

    sabah gazetesi haberi gibi olmuş.

    görsel

    yaklaşık 300 dolara 1 ay bir ülkede yaşanabilir mi ? yapan ya da yapabileceğini düşünenler var mı. 92 ülke görmüş gezgin youtube videosunda yapılabileceğini söylüyor. yaklaşık 300 dolara 1 ay bir ülkede yaşanabilir mi ? yapan ya da yapabileceğini düşünenler var mı. 92 ülke görmüş gezgin youtube videosunda yapılabileceğini iddia ediyor.

    emekli maaş farkı ne zaman yatacak? ssk ve bağkur emekli maaşları yattı mı? işte zamlı 2022 maaş farkı ödeme takvimi...

  • 42. 2022 yazında hala denize girmemiş yazarlar

    en son denize girdigim sene 2017. konuyla alakam budur.

  • 43. mansur yavaş'ın akp tarafından yıpratılmama sebebi

    “yıpratılamama” dense daha doğru olurdu.

  • 44. emlak balonu

    artık şu şu noktada adamlar evi nasılsa iki milyona satamıyorum bari 4 milyona satamim diyip 4 milyon yazıyor.

    babuşlar akıl var izan var, mal olmayın.

    kimin elinin kimin cebinde olduğu belli olmayan 70 milleten insanın yaşadığı ve bir diktatörün yönettiği bir bölgedeki daire fiyatı ile amerikanın floridasında bir villa aynı fiyatta nasıl olabilir? bana bunu anlatın. böyle bir şey oluşmuş ise bu köpüktür orada bir mantıksızlık vardır.

  • 45. z kuşağının ülkeyi tamamen bitirecek olması

    ülkenin içini boşaltıp suçu z kuşağına atmak. insanda biraz ar olmalı.

  • 46. a101 ve bim'lerin küçük esnafa verdiği zarar

    az once muhattap olmak zorunda kaldigim kucuk esnaf, bimde 1.35 tl ye satilan 0.5 ml suyu bana 4 liraya satti. evimin 30 metre ilerisindeki bakkal bu. bu esnafa aciyan esnaftir. bu siktigimin evlatlari agliyordur birde suyu 10 liraya satamiyorum diye. vergi odemez af cikar, fis kesmez, dahis fiyata urun satar. iscisinin maasini odemez sigortasini yapmaz.vatana millete gram hayri yoktur.

  • 47. atlayıp uçağa tayland'a gitmek

  • 48. kadın parfümlerinin kötü kokması

    erkeklerin keskin iğrenç piss bir parfümü var sürekli alıyorum. adını hatırlamıyorum ama bayağıda pahalıya satıldığına eminim. bunu size kim güzel diye yutturdu anlamıyorum.
    direkt migren coşturan denmeli adına.

  • 49. john wick chapter 4

    şimdiden yazmak lazım,

    arkadaşlar film sığ olacak,
    derin bir konusu olmayacak,
    aforizma içermeyecek,
    derin karakter analizi olmayacak,
    muhteşem bir oyunculuk izlemeyeceksiniz.

    sadece aksiyon olacak amk.

    gelip burda sonra dallama gibi yorum yapmayın. yarısında çıkarak paranız da ziyan olmasın.

  • 50. amazon.com.tr

    burdan abur cubur ve kıyafet alışverişi yaptım. belki toplam 15 20 parça var. her gün 1 tane amazon kutusu geliyor. içini açıyorum 1 tane lays. içini açıyorum 1 defacto pijama. açıyorum şapka.
    balkon koliyle dolmaya başladı. yazık günah o kadar koliye. her bi siparişi ayrı ayrı göndereceklerse yandık. belli ki çok da önemli değil onlar için. ama üzülüyorum ya bu kadar israfa ne gerek var. doldur hepsini bi koliye 2 gün geç gelsin bana önemli değil.