** rezaletin sonucu alttadır.**
19 mayis 2023'ü, 20 mayis 2023'e baglayan gece yarisi 11 saate yakın sinir gecisi beklemek suretiyle ipsala'dan yunanistan'a karayoluyla giris yaptim.
telefon tarifemin red pasaport paketini aktif etmemisim.
20 mayis 2023 saat 00.26'da hattima tanimli otomatik durma sistemi calismis ve paketsiz yurtdisi internet kullanimini 250tl 'de durdurmus.
bunun uzerine saat 00.30'da kisitlamayip kapatip, vodafone aplikasyonu uzerinden red pasaport tarifemi aktive ettim.
00.32'de red pasaport tarifemin aktive olduğu bilgisi geldi.
ben de hayatima devam etim.
sabah gelen mesajlara baktigimda, vodafone bana "internet kullanim bedeliniz 1500tl oldu, 3000tl oldu" gibi hizla artan tutarlarda bilgilendirme mesajı attığına sahit oldum.
musteri hizmetlerini aradim.
durumu anlattim.
bana red pasaport tarifemin gecerli oldugu ve kullanabilecegimi soyledi.
ben de bu konuyla ilgili kayit acilmasini istedim.
mh yetkilisi bana fatura kesiminde duzelecegini soyledi.
kullanmaya devam edebilirsiniz dedi.
gun icinde mesajlar yeniden gelmeye devam edip 10-12 bin tl bareminde olunca yine aradim.
yine ayni seyler.
mh yetkilisi gönül rahatligiyla kullanabilirsiniz dedi.
konuyla ilgili kayit acilmasini talep ettim.
açıyorum, ilgileneceklerdir dedi.
21 mayis 2023 pazar sabahi 35.000tl internet kullanim borcunuz vardir mesajini gordum.
borcun 35.000tl oldugu, ara fatura cikarildigi ve 23 mayisa kadar odemem gerektigi, aksi halde hattımın kapanacağı soyleniyordu.
hemen altinda da red pasaport tarifemin o gun icin de aktive edildigi mesaji vardi.
durumdan yeterince irrite olmus halde yine musteri hizmetlerini aradim.
konuyu yine en başından anlattim.
cozumun olamadigini soyledim.
yetkili hanimefendi kayit aciyorum, ilgili yere iletiyorum ama fatura kesilmeden goremeyiz dedi.
hattimin kisitlanmasinin haksizlik oldugunu soyledigimde "borcu odeyin, inceleme sonrasi ibana yatacaktir" diye tekrar etti.
35000tl borcumun olmadigini, hali hazirda red paket tanimliyken bunun nasil mumkun olacagini sordugumda yine yanit alamadim.
22 mayis 2023 yine musteri hizmetlerini aradım.
(mh a ulasmak, yapay zekali robotu gecmek minimum 18 dk)
konuyu anlattim, bir ust birime yonlendirildim.
yine ayni surec.
kayit acildi dediler.
mesaj geldi, gercekten de duzeltme yapilacak sandim.
evet yapilmis.
35.908tl yapmislar.
yine ayni surec ve eger telefonumun kesilmesi halinde bunun alenen dolandiricilik olacagini, faturanin kesilmeden duzeltilmesini talep ettim, daha once defalarca kez oldugu gibi.
olmadi.
dun aksam telefonum erisime kapatildi.
35.000tl ara fatura borcunu odemezsem acilmayacakmis.
sinirden delirmek uzereyim.
musterinin ulasabildigi vodafone yetkilileri bunu cozemiyor.
her musteri hizmetleri aramasinda gecen konusma ayni.
"sizin tarifeniz geçerli degildir ondandir."
"paketsiz tarife bla bla" dir.
"kullanmis olabilirsiniz farkinda olmadan."
"red pasaport tanimli, hattinizi kullanabilirsiniz."
"sistemsel hatadir, faturayi odeyin, ibana iade olur."
13 yildir bu sirketten hizmet aliyorum ve boylesine sacma bir sistem hatasi yuzunden magdur edilmek ve "35 bin tl odeyin ve incelenince geri odenir" cumlesinin rahatca söylenmesi sadece bizim ülkede mümkün.
bu yapılanla gayet yasal yollarla dolandirildigimi dusunduruyorum.
parayi vereyim ustune yatsınlar, aa kullanmissiniz ama diyerek, aşırı mümkün.
ulkenin gundemindeki sacmaliklar, gerginlikler yetmiyormus gibi bunlari yasiyoruz bir de.
vodafone, sana o parayi odemeyecegim.
benim borcum sadece o limit asimindaki 250tl + 2 günlük red pasaport kullanimi, baska bir sey degil.
bunlar da mesajlar;
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
**edit no1**
an itibariyle tüm resmi kurumlar üzerinden şikayet kayıtlarını bıraktım.
malum şikayet sitesine de yazdım.
destek et kurum adı olan bi mail verdiler ona da attık.
tiviter kullanmıyorum ama son aşamada oradan da ingilizce çevirip atacağız sanırım.
**edit no2**
25 mayıs 13.45 itibariyle vodafone kaynaklı bu sorun, yetkili kimselerin durumdan haberdar olması ve müdahalesiyle neticelendirildi.
sistemin kendi içinde meydana gelen bir sorun nedeniyle red pasaport tarifesi sesli arama/sms gibi fonkisyonlarda çalışırken internet hizmetinde çalışmamış.
bu durum birkaç sene önce de benzer bir durumla ortaya çıkmış, düzeltilmiş.
yunanistan vodafone'dan gelen verilerin gecikmesiyle de durumun netleştirilmesi zaman almış.
35.000tl'lik fatura geri kayıt yöntemiyle iptal edildi.
mevcutta limit aşan 250tl'lik kısım ve 2 günlük red pasaport kullanımım + tarife bedelim sadece yansıtılacak.
özetle "ekşi sözlük yine yeniden aşırı hızlı ve yoğun ülke gündeminde etkisini gösterdi."
konu çözüme kavuşturulmuş olup sessizce gündemimize devam edebiliriz.
destek mesajı atan tüm suser'lere sonsuz teşekkürler.
icemanr16 profili
-
24 mayıs 2023 efsanevi vodafone rezaleti
-
doğu perinçek'in yüzde 8.5 oy alması
sanirim hesaplamada tuik'ten destek almislar.
-
12 nisan 2022 ülkede süt kalmaması
nisanda hayvan kıtlığı yaşanacak, buna bağlı olarak süt üretimi ciddi düşecek dediler.
dediler, dediler.
kim traşladı?
o değil de amerika süt tozu yollarsa efsane olur. -
demirören'in 18'den dolar satıp 10'dan alması
dusunsene 1.000.000 dolar bozdurdu.
pesine 1 gunde 1.600.000 dolar parasi oldu.
bu kadar kisa zamanda 600.000 dolar parayi kumarda kazanamazsin.
düşün bu sadece 1milyon ornegi...
kimbilir bunun kac kati işlem yapıldı?
peki aradaki fark kimin cebinden cikti?
senin, benim, bizim, hepimizin...
ev almaya hazirlanirken tapu dairesi 10 gun sonraya randevu verdigi icin parasi kendini korusun diye dolara yatiran 20 yillik evli ciftin ev parasindan cikti.
dugun hazırlığı yapan ve 5 senedir biriktirdigi daha fazla hic olmasin diye dolara yatiran temizlik gorevlisinin parasından cikti.
yurtdisinda bursla okuyan cocuguna para yollamak için emekli maasindan arttirdigi parasini yukselen dolar karşısinda iyice erimesin diyen babanin, o evladin rizkindan cikti.
bunlar gibi yüzlerce ornek var.
tek dertleri uc kurus paralarinin degersizlesmesine mani olmakti.
paralari yok olan bu insanlarin gozlerinin icine bakabilen akpli siyasetci olmayacak tabiki...
onlari ölümüne savunan kendi fakirligini kabullenmis akp sevdalilari olmayacak tabiki...
gozlerini para bürümüş bu yandaslar, onlara bu imkani veren siyasiler elbet bir gun kanun önünde bu yaptiklarinin hesabini vereceklerdir.
uzak degil o gunler...
unutmayin; ekonomik boykot bunlara ne yaptiklarini hatırlatacak yegâne yontemdir. -
ressam olduğu öğrenilen kişiye beni çiz diyen tip
o konudan ben de muzdaribim, ne zaman itfaiyeciyim desem hemen "benim atesimi sondurebilir misin?" diyorlar.
kamu hizmeti yapiyoruz diye insan da ayiramiyoruz isin kötüsü. -
thy'nin iç hatlarda büyük uçakla uçması
koca havayolu uçuş planını birine hava atmak için falan yapmaz.
her planlamanın teknik bir dayanağı vardır.
ilk bacakta antalya'dan istanbul'a o uçak geliyorsa istanbul'dan sonraki uçuşu için bir ihtiyaç vardır. antalya'ya da dolu gitmiştir, boş dönmesin diye uçuş yazmışlardır.
operasyonel verimlilik denen bişi var.
sikko dolmuşçular bile yeterince yolcu yoksa taksiyle yolluyor sıra kaybetmesin diye.
edit: dolmuşçu taksici alakasını çok soran oldu, genelde geç saatlerde dolmuşçular sıra kaybetmesin diye 2-3 yolcu uzun süre bekliyorsa onun 1 yolcu farkını verip taksiyle güzergaha yolluyor, taksi dolmuş dedikleri şey, kısa mesafeli hatlarda çok denk geldiğim için yazdım.
malum dolmuşçu esnafı kafasına göre müşteri seçip, gidip gitmemeye karar verdiğinden, az yolcuyla büyük aracı yola çıkarmadığını ifade etmek için bu örneği verdim. -
3 temmuz 2020 sakarya'da fişek fabrikası patlaması
soma faciasinin bir baska halidir.
tabiki agir tehlikeli sinifta bir isyeri ama sendikalasma engellenmis.
dolayisi ile is sagligi ve güvenliğinin denetimi tamamen isverenin elinde.
gercekten yapılıyor muydu aylik toplantılar meçhul.
sonra buyuk bir olay sonrası icin acil durum plani yok.
calisanlarin tahliyesi, sayimi falan hicbiri yok.
dolayisi ile cok uzun zaman sonra kac kisi ne oldu bilgisi saglandi.
ve suan bile kayip 40 kusur kisinin adi soyadi dahi net belli degil.
hos kayip dediklerine belirsiz dediklerine bakmayın.
o 40 kisiye ait herhangi bir beden parcasi bulunacagindan supheliyim.
soyle ornek vereyim; bir fabrika yangininda 2 tonluk bir kazan patlamıştı, kazanin oldugu bolumdeki birkac parca ekipmanı 300m otede bir bina catisindan, bir calisani da 2 sokak otede bir baska catida bulmustuk.
burada 110 ton patlayicidan bahsediliyor, 30km otedeki evin cami penceresi kirilmis blast etkisinden, varin siz düşünün o 40 kisi ne oldu?
cok üzgünüm, cok aci bir sey ama o 40 kisi artik bedenen dahi aramizda degil.
bu olayin vahameti, buyuklugu, trajedisi, acisi tarifsiz.
olayin ilk ihbar noktasindan itibaren sakarya itfaiyesi cok hizli müdahale etti ve istanbul, kocaeli, duzce den takviye istendi.
yine bu destekler de cok hizlica olay yerine ulasti.
lakin bir patlayici fabrikasina müdahale etmek siradan bir tesis yanginindan cok daha zor ve tehlikeli.
tum itfaiyeciler canla başla çalışırken basinin itfaiye yerine baska birimlerden bahsetmesi asil mudahalecilerin adinin gecmemesi orada sifir bolgesinde canlari pahasina calisan itfaiyeciler icin uzucuydu.
tabi gunun sonunda buyuk bir isveren ihmali, hiçbir standardin, isg kuralinin uygulanmamasi bu kazanin tek sebebidir.
ulkede bu tip kazalar, ayni yerde defalarca kez meydana gelmis ve hic bir denetleme gormemis, duzeltilmemis olabiliyor.
cunku artik devlet, kendini, kamuyu, ozel sektörü, tehlikeli uretim yapanı, gida ureticisini denetlemiyor, regulasyonu dayatmiyor.
kurallar kati degil, uygulama zorunlulugu ve yaptırım gücü düşük.
turkiye'de bu gibi ölüm sayisi yuksek olaylarda ihmali olanlarin bir sekilde siyasi erk ile baglantili ilişkileri ciktigindan davalar gercek adaletle, adil kararla neticelenemiyor.
kayip insanlarimiz icin yas ilan edilmeli.
sorumlularin cezalandirilmasi icin kamuoyu gündemden dusurtmemeli.
soma faciasi gibi, corlu tren kazasi gibi olaylarin davalarını gorduk.
bunun da kaderi ayni olmasin.
basimiz sagolsun. -
tek oturuşta 12 bira içtim yalanı
trakya'da gercek mi degil mi diye irdelenmez.
haber ya da ilgi cekme degeri yoktur.
aksine;
- olm tek oturusta 12 bira ictim!
+ ne o be periz mi yapiyon, cila yapmadin mi sora?
karsiligini dogurabilir.
bir kasa bira icen insanlarin oldugu ortamda siradandir.
hem ickinin yarisi olmaz, mazallah gote kadar olursunuz.
(bkz: trakya argo sözlüğü)
(bkz: göte kadar olmak) -
barkın bayoğlu
iki yil once bu dakikalardi senden haber geldiginde.
caresizligim, elimin ayagimin bosaldigi bir andi.
kala kaldim.
yoklugunda cok bin km bindim motora, her seferinde senle cevirdim kontagi, her seferinde senin icin, kontagi "kendim" kapatabilmek icin sürdüm.
ozledim, ozledik.
nerdesin be patron, nerdesin be abi...
gelecegiz illa.
bekle. -
göğüslerim güzel mi sorusuna verilecek cevaplar
erkek kısmısı her zaman evet demesini bilmeli, böyle zeki yanıtlar vererek yaşam kalitesini korumalıdır.
evet ile de kalmamalı mutlaka bir övgü, bir iltifat eklenmelidir. -
ekşi itiraf
bir suredir issiz oldugumdan hobiden para kazanmak suretiyle hayatimi idame ediyorum ve bir is icin alacati'da bir gece kulubundeyim birkac saattir.
ulkenin bogucu ve huzur kaciran hali buraya pek ugrayamiyor.
yuzlerce kadin erkek hepsi egleniyorlar.
kimisi cok zengin kimisi oyle gorunuyor ya da.
herkes telefonla ilgileniyor genel olarak.
ben de is sirami atlattigim icin birlikte oldugum ekibi bekliyorum.
turkce muzik gercekten cok sacma sekilde hayat bulmus megerse...
bu kadar garip ve sacma sozlu muzik nasil cikiyor sasirdim.
ınsanlar en cok 90'larin efsanelerinde kopuyor, zira remix'in remix'i olan sarki var.
ıcki siselerine balik avinda kullanilan fosforlu cubuk atiyorlar ilginc olmus.
yan masaya deli gibi don perinyon sampanya geliyor ve az evel bu gorgusuzluk dj arkadas tarafindan da bilmem ne bey barda dp kalmadi bu kacinci sise denilerek onaylandi.
luks arabalar ve 4lu 5li erkek gruplari sekilcilikte yillarin ekolu olmaya devam ediyorlar adeta.
masalarinda chivas regal kovasi ve enerji icecegi bolca.
kasli kollar, kirli sakal, dar lakost tisort ve bel lastigi markali donlari gorunen dusuk bel pantolonlari ile formata uygunlar.
kadinlar yine en cok eglenen ve telefonla az ilgilenenler.
burada hic yoksa 500 insan var ve cilgin bir para donuyordur eminim.
lakin dendigine gore cok bosmus.
lisede ve universitede cok giderdim kuluplere ama uzun yillar sonra anladim ki iyi olmus biraktigim, kafam 1 saatte davul oldu.
hah serdar reyiz de caldigina gore tum gece kulubu item'lerini yasamis oldum an itibariyle.
buradaki insanlarin ulkeden bihaber tipler olmadigina inanmak istiyorum ama kendimi kandiriyorum biliyorum.
cunku bugun yine teror aramizdan uc vatan evladini aldi.
bugun bayramin son gunuydu ama ulke sanki hic bayrammis gibi degildi.
benzin hala 5 kusur lira.
otv denen illet daha neye konacak bilmiyoruz.
doviz hala 4 lira sinirinda...
et ithal, saman ithal, turizm bitti, binlerce isletme iflas vermis onay bekliyor.
sucsuz insanlar hapiste cunku muhalifler.
45 cocuga tecavuz edildi kimse gik demedi.
ozgecan'lar olduruldu olduruluyor...
4milyon suriyeli kucuk mafyaciklar olmayi basardi ve buyuyorlar...
bu da boyle bir can sıkınti tespiti olsun.
bitse de gitsek amk. -
2 nisan 2017 hazineden vatandaşa altın müjdesi
mealen: "para bitti gencolar, pamuk eller yastık altına"
-
mesleğinin adını söylemeden anlat
sizle beraber kosariz ama yonlerimiz birbirine zittir.
siz bizim geldigimiz yone dogru kosarken biz sizin geldiginiz yere ulasmak isteriz.
kolay cok... -
öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler
trafik kazalarına dair fotoğraf ya da videolarda zaman zaman ayaktan çıkmış bir ayakkabı teki görürüz. bu tek ayakkabı aslında kazaya ve kazayı yapan kişi ve kişilere dair ciddi bir ipucu verir.
bugüne kadar çok fazla trafik kazasında kurtarma faaliyetlerinde çalıştım* ve ne zaman ayaktan çıkmış bir ayakkabı gördümse o ayakkabının sahibi olan kişi ya ölmüştü ya da ağır yaralı idi.
ve bu tip kazalardaki araçların süratleri 60-70km üstünde olduğu bilgileri vardı.
sonrasında bunu biraz araştırınca kazada kişinin bilinci kapandığı anda o ayakkabıyı ayakta tutacak herhangi bir kontrol gücü kalmadığından, ayakkabı kazanın meydana geliş şekline bağlı olarak ayaktan çıkabiliyor ve savrularak kaza mahallinden uzak yerlere dahi gidebilmesi bundan dolayıymış.
bir tafik kazasına müdahaleye yeni başlamışken trafik polisi bir ayakkabı teki getirip "ayakkabı çıkmış, bu adam zor yaşar" demişti. nitekim hastane yolunda ağır yaralı kurtardığımız kişi hayatını kaybetmiş haberini duymuştuk.
bu bilgiden sonra ne zaman bir olay yerinde ayakkabı teki görsem hep içim burulur. -
yunanistan
insanlar yakına, daha sakin, nispeten bir miktar ucuz ama duyduklarına göre kaliteli hizmet, temiz deniz, güzel yemekler için gidiyor komşuya.
geçen sene 1milyon türk gitmiş.
bu sene yalnız bayramda on binlerce insan ipsala'ya dayandı.
memleketin belirsiz ruh halinden, bombayla ölme ihtimalinden, krize girdiği için müşteriye aç kurt gibi bakan kazıkçı türk turizmciden kaçmak için.
hele ki ehliyetlerin çipli sisteme geçmesi bunda büyük etken oldu.
zira ehliyet yalnız 400lira olunca bir haftasonu tatili parası oraya gidiyordu.
şimdi sigortayı kapan "kalimeeğğra" diye dalıyor kapıdan.
evet huzur dolu yanı başımızdaki komşu.
insanlar mutlu, sakin, sessiz.
ama!
yunan halkı bu huzurunu korumak için her türlü eylemi yapmaktan çekinmiyor, kendi üzerine bindirilen her türlü olumsuz yüke karşı eylem yapıyor, sesini çıkarıyor.
çiftçisi yol kapatıyor vergi artışı oldu diye...
pire limanı işçisi makina stop ediyor istedikleri sosyal hakları vermiyorlar diye...
polisi, gümrük memuru zam oranını beğenmeyince genel grev yapıyor.
ses getirene, istediklerini duyurana, reaksiyon aldırana kadar.
yoksa trakya'dan yunanistan'a her geçtiğimde fark eden tek şey lisan oldu benim için.
patatesçisi de anonsla patates satıyor, hurdacısı da hurda diye bağırıyor.
kahvede oturan agaları çay değil frappe içip tütün hububat fiyatları nolcak diye konuşuyor. yani aynıyız aslında, büyük fark yok.
işte yunanistan bu yüzden güzel.
türkiye bu yüzden hep sorunlu...
yaşam şekilleri birbirinin aynısı. uğraşlar, topraklar, yapılan işler...
fakat biz ses çıkarmıyoruz, ama karşıt görüş olsun ama aynı görüş olsun aynı durumdan muzdarip insanlar bir araya gelemediği için bomba patlıyor, doğunun kaçak elektriğini batı ödüyor.
duble yola tamah ediyor...
geçen mayıs ayında selanik'ten kavala'ya bağlantı yolunda bir 34 plaka bana yol verdi geçerken, şaşırdım.
2 gün sonra aynı araba ipsala sınırdan sonra karşıma çıktı, sollayacağım diye neredeyse eziyordu.
2 araç ta aynı, şöför de aynı.
neden birinde yol verip ötekinde üste çıkarcasına gitti?
denetlenme korkusu...
yunan polisi adamın götünü keser.
yani göt kadar ülke diyoruz, 10 milyon adamları tükürükle boğarız diyoruz ama o 10 milyon insan, göt kadar ülkelerini seviyorlar, yaşam koşullarını korumak için ellerinden gelen her şeyi yapıyor.
çalışkan değiller, para hırslısı desen bizimki kadar yok.
geçen sene bu zaman referanduma giderken ab için "onlar mağarada yaşarken biz frappe içiyorduk kuzum, zaten biz çalışcaz demedik ki onlar verdiler paraları..." diyordu kırık türkçesi olan bir rum. -
2016 turizm krizi
bu bayramda yunanistan'ın tadını alan yerli turist daha da gitmez antalya'ya bodrum'a...
ehliyetler çipli oldu para vermiyor. ee sigorta desen bir alıyor 3-6 aylık komple sezonu çıkarıyor, arabasıyla uzun yol yapmadan rahata, düzgün hizmete erişiyor.
şezlonga para vermiyor, şemsiyeye para vermiyor, sipariş yenile diyen garson yok.
üstüne 8 halka kalamara, 1 ahtapot kolu 2biraya 120 lira ödemek yerine 2 tam kalamarı ızgara yiyip 2 kol ahtapot, peynirli salataya 2 biraya 75lira verip huzura eriyor.
üstelik kalamarın yağından panesinden midesi yanmıyor, zira ızgara yiyor.
yunanlı turizmci hizmeti hep aynı tutuyor, gülümsüyor, ilgili davranıyor.
bizimki müşteri kapacak diye yan esnafla kavga ediyor.
allah selamet versin aga.
herkes huzura kaçıyor.
üç kuruş parasını ecnebiye bırakıyor sırf rahat ve huzurlu olsun diye.
itfaiyenin su veren hortumu olayına bir itfaiyeci olarak girmeyi etik bulmuyorum.
yanıyorsa söndürmek meslek icabı şart ama üzgünüm ben de komşuda olcam.