Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. masterchef türkiye

    şark kurnazı acun a bak hele.. ev tutmuş da yarışmacıları evde ağırlayacak..

    olum çok akıllı bu herif lan.. eylül den sonra corona da 2. dalga bekleniyor.. hatta gelmesi kesin gözüyle bakılıyor..

    tilkiye bak sen, yarışmacıları aklı sıra villa ayağına izole edecek, pandemi de yine bütün yapımlar durmuşken master chef i devam ettirip, şeyma nın nafaka ları garantileyecek..

    yürü lan acun, yeminle karada ölüm yok sana bu ticari zekayla..

  • 2. 9 ağustos 2020 beşiktaş yardım kampanyası

    zenginler dileniyor, fakirler yardım ediyor. nasıl bir simülasyonun içerisindeyim ben amına koyim ya.

  • 3. 10 ağustos 2020 navtex ilan edilmesi

    yalnızlaşmış, dostu kalmamış, itibarsız bir türkiye, dış politikayı iç siyaset malzemesi olarak kullananların eseridir.

    mısır ve israil'le anlaşmak yerine bitik libya ile anlaşacak kadar istikametsiz olduktan sonra donanmayı çıkarmanın hiçbir anlamı yok.

    rabia, one minute, filistin kırmızı çizgimiz gibi saçmalıklardan ibaret dış politika ile dünyanın en güçlü donanmasına sahip olsan ne yazar.

    referandumda 3-5 oy konsolide etmek için hollanda'ya zorla bakan sokmaya çalışır, bakanın kovulunca en büyük ticaret partnerimize "nazi artığı" dersen, masada da sahada da bir bok kazanamazsın.

    iktidarın yitik ideolojik saplantıları ülkeyi bir açmazdan diğerine sürüklüyor.

    iktidarın basiretsizliği, her alanda kısa çöpün bir tarafımıza girmesiyle sonuçlanıyor.

    bu navtex ilanından da bir sikim çıkmayacak. son 10 yılda 176 kez yolalra çıkan yerli ve milli otomobilimiz gibi, bir sonraki navtex haberine kadar içine hava üfleyip bıraktığın balon gibi osura osura sönüp gidecek.

    geçiniz efendim.

  • 4. 10 ağustos 2020 paü rektörünün görevden alınması

    liyakata onem veren yoneticilerimiz oraya hakeden birini atayacaklardir.
    saka lan saka. badem biyigi ve lacivert damali ceketi olan biri gelecektir.

  • 5. gelinin annesinin millete corona bulaştırması

    katildir.

  • 6. 90'ların en efsane çizgi filmi

  • 7. 10 ağustos 2020 türkiye-yunanistan savaşı ihtimali

    savaş değildir o. olsa olsa it dalaşıdır. 2 nato müttefikinin halen daha birbirleriye savaşacağını düşünmek cahillikten öte bir durum değildir. hadi iki ülke de nato'dan ayrıldı diyelim; yunanistan, kendisinden kat be kat büyük olan türk ordusuyla savaşa girmeye götü yer mi, bitmiş ekonomisiyle?

    keza, yunan ekonomisinden beter olan türk devleti böyle bir savaşa girer mi? bunu bilen yunanistan nato'dan ayrılır mı? nato'dan ayrılacağı an, rusya ittifakına geçmesi neredeyse kesin olarak bakılan türkiye'yi, nato bırakır mı? tüm bunların haricinde abd, türkiye'de üslerini kapatmaya razı gelir mi?

    yani yunanistan ile savaş ihtimali yüzde sıfır'ın altındadır. oyna devam.

  • 8. eş seçiminde en önemli faktör

    güzellik hiçbir zaman önemli değildir. suratını tabağa koyup yemeyeceksiniz çünkü. bana göre en önemli faktör anlayıştır. karşılıklı anlayış varsa, o evlilik devam eder.

  • 9. 10 ağustos 2020 recep tayyip erdoğan açıklamaları

    - buzdolabı
    - çamaşır makinası
    - bulaşık makinası

    cumhurbaşkanı mı, beyaz eşya satıcısı mı belli değil...

    edit: bu arada ekranın sağ alt köşesinde “uçuyoruz, kaçıyoruz, şahlanıyoruz” beden dilinde nasıl söyleniyormuş onu da öğrenmiş olduk...

    gerisi bildiğiniz gibi... hikaye, yalanlar falan

    edit2: “bizi ekonomik saldırılarla yıpratmaya çalışıyorlar ama eğilip bükülmeyeceğiz” dedi...

    sen sarayda dik durabiliyorsun diye dünya umrunda değil ama biz eğilip büküldük kardeşim. halkın sürünüyor...

  • 10. 10 ağustos 2020 orc seçim anketi

    yerel seçimlerde istanbul’u, ankara’yı, adana’yı, antalya’yı akp’ye yazan ve hala utanmadan anket yayınlayan şirketin yeni anketi.

  • 11. düzgün erkeklerin hepsinin kapılmış olması

    - başlığın hortlatılması
    - tüm erkeklerin teker teker gelip "ben kapılmadım" yazması
    - "ben kapılmadım" yazmayanı sanırım sikiyorlar olmaları
    - bazı sözlük kızlarının kör göze parmak sokar gibi "hani nerede" diye çıkışmaları
    - zihnen cima eden ama gösterip elletmeyen 3-5 çaylak kızın bu erkeklere yürümesi
    - kendilerini geliştirmeyi başaramamış karabudunların "kendinizi geliştirin" diyerek kadınlara yol göstermesi
    - “ben kapıldım” diyerek düzenli vuruştuğunu ima edenler ama bir yandan da göz kırpıyor olmaları
    - meriçlerin avcunu yalaması
    - istiklal marşı
    - kapanış

  • 12. genç kızlar pijamayla babasının yanına çıkmasın

    sakalına soktuğum yobazı. ben uçkuruma sahip çıkamıyorum demiyor da. çıkmasınmış. covid bunların yanında aspirin yemin ediyorum dünyaya gelmiş en büyük patojen bunlar.

  • 13. uçaktaki çocuklu ailelerden rahatsız olmak

    bu gayet haklı rahatsızlığınızı dile getirmeniz bile; bütün dünyayı, aynı kalitesiz gen havuzunu paylaştığı varoş/sonradan görme çevresi gibi sanıp, patates kafalı, şafak sezer suratlı embesil veledinin şımarıklıklarını normal karşılayan alt tabaka (burada konu para değil) ebeveynlerin "çıçığın ılıncı ınlırsın" diye çemkirmesine neden olur.

    bu çingene ebeveynlerin klasik bir taktiği de; bu tür tartışmalarda odağı hemen, çocuk, engelli, yaşlı... diye genişletip, kendilerine ortak aramaya çalışmalarıdır. kimsenin engellilerle, yaşlılarla bir derdi yok, sizin embesil çocuklarınızı konuşuyoruz burada (başlığı açan da özellikle çocuk demiş hatta, bebek bile değil).

    düzgün insanların çocukları sizinkiler gibi olmaz, haliyle çocukları da olsa sizin gibileri anlamayacaklar.

  • 14. moma'nın yayınladığı 1902 yılı almanya görüntüleri

    aynı dönem istanbul'da çekilen görüntülere baktığınızda aradaki çağ farkını görebileceğiniz görüntüler. karşılaştırmaya dikkat edin, bir başkent ile kendi halinde bir şehir arasında. atatürk rönesansı başlatmıştı, reforma sıra gelemeden yitirdik kendisini maalesef. sonrasında ise ben odunu aday göstersem milletvekili seçtiririm diyenler başa geçti. gerisini de dinciler halletti.

    ek: rönesans kelimesini kullandığım için cahil ilan edilmişim. mesajlar sağ olsun, kim olduğumu bana hatırlattı. evet cahilim. hatta bunu bildiğim için gelen her mesajı dikkatle okuyorum. neyse. anlatmak istediğimi doğrudan karşılaştırma yaparak "iyi de bu buna benzemiyor" diyenlere izah edeyim. bu topraklar avrupa'da teorize edilen laikliği de yaşıyordu, bereketli toprakları ile bolluğu da. kimse okuma yazma öğretilmemiş de olsa anadolu'da yaşanan felsefeyi dedesinden pirinden dinleyen, hümanizm bir akım olarak çıkmadan, sosyalizm yokken hepsini bu topraklarda yaşatan insanımıza cahil diyemez. bu topraklar batının yaşadığı aydınlığı yakalayamamış değil dostlar, aksine kaybetmiş durumda. bu geriye gidişi durdurabileceği bir devrimi de çabucak ortadan kaldırdılar. atatürk'ün hatası ya da hataları var mı? elbette var. ancak bu toplum şerefli siyasetçiler ile başka bir topluma dönüşürdü. bu fırsat kaçırıldı.

    tekrar ediyorum cahilim. hakaret etmediğiniz sürece dinlemeye de hazırım.

  • 15. kadınlar parasız erkeği sevmez

    erkek paralı kadınla evlenince jigolo derler, içgüveysi derler. kadın paralı erkekle evlenirse akıllı kadın hayatı kurtuldu bravo derler. benim bildiğim para için bedenini satana fahişe deniyordu.

  • 16. hayatında hiç antidepresan kullanmamış insan

    kullanmamak ya da kullanmak övünülecek birşey değil.ben hiç kullanmadım hatta tek bir tane bile içmedim.bu bana artı değer sağlamadığı gibi eksi deger de katmadı.
    her insanın zor zamanları olur,
    sebep bazen platonik bir aşk, bazen ölümdür, kimi zaman ayrılık kimi zaman ise herhangi bir çıkmaz sokaktır.
    insanoğlu çıkmazlar içinde kaldığı, nefes almakta zorlandığı, kendinden ve hayattan kaçtığı anlarda yardıma mutlak olarak ihtiyaç duyar.

    bazı insanların bu zor zamanlarda gerçek dostları vardır, onu bu kötü durumdan kurtaracak.adeta boğulmak üzereyken can simidi olabilecek.
    bazı insanların sağlam bir ailesi vardır, anında kenetlenip onu sarmalayacak.hasarını en aza indirecek.
    kimi insan ise doğuştan gamsızdır, allah vergisi bir vurdumduymazlığa sahiptir.*

    maalesef kimileri o kadar şanslı değildir.yalniz kalır, dayanacak hiçbir yeri yoktur. günden güne bir yaprağın sararıp solması gibi kötü bir duruma düşebilir.

    ben hep şuna benzetirim antidepresan kullanımını;
    bir vazonun yere şiddetle düşmesini engelleyen, yumuşak geçiş sağlayan destekleyici bir öğe gibi .düşmeyi engellemez belki ama kırılmayı, darmadağın olmayı engeller.

    antidepresan kullanmak hekim kontrolünde olduğu sürece ve gerekli durumlarda gerçekten hayat kurtaran bir tedavidir.

  • 17. zomato'nun kadınlara regl izni vermesi

    ayda bir gün bile etmeyen basit bir izni, bu güzel jesti dahi çok bulan sik kafalılar; sizden hiçbir sikim olmaz ve gelecekte de olmayacak. amk hazımsızları.

    kadın erkek fark etmeksizin, işçi lehine yapılan tüm düzenlemelere benden tam destek. bu izni veren şirketi kutluyor, diğer şirketlere örnek olmasını diliyorum.

  • 18. ekşi itiraf

    dün öğlen saatlerinde kardeşimle konuştum, ardından da bir arkadaşımla. bir başka arkadaşımın doğum günü olduğunu ve içmeye gideceğimizi söyledim. ikisi de aynı tepkiyi verdi: çok içme. evden çıkmadan önce sevgilimin tavrı da farklı değildi: çok içme.

    yanlış anlaşılmasın, alkolik falan değilim. yalnız son zamanlarda birkaç biradan fazlası iyi gelmiyor bünyeme. saatler süren ağlamaları getiriyor beraberinde. bi sorunum var çözemediğim, çözümü elimde olmayan. her seferinde konuyu ona getirip ağlıyorum da ağlıyorum.

    alkol iyi gelmiyor diyorlar, bana kalırsa tam tersi; ağlamama yardımcı oluyor. çünkü normalde tedavim işe yarıyor görünüyor, lanet ilaçlar ağlamamı engelliyor. beni öyle duygusuzlaştırdılar ki dünya yansa ağlayamazmışım gibi geliyor sanki. halbuki ağlamak da bi ihtiyaç, hem de en rahatlatanından.

    kardeşim, arkadaşım, sevgilim, hepsi benim için endişeleniyor, onun için o ağız birliği etmişcesine söylemeleri: çok içme. tamam dedim, sözler verdim öyle çıktım evden. doğum günü olan arkadaşımla buluştum. beni son zamanlarda delirten derdimi biliyor. dedim ki "hep aynı konudan konuşur seni sıkarsam söyle". gülümsedi, "saçmalama" dedi. o kadar içtendi ki.

    laf lafı açtı, konu bir süre sonra değişti. biralar ardı ardına geldi. birkaç tane içtim, çok değil diye düşündüm, bir de fındık votka * söyledim. bir arkadaşı daha geldi o sırada. baktım ben de dördüncü birayı içmişim, kalkayım artık dedim. çünkü ağlamayacaktım, o kadar kişi elli kere söylemişti: çok içme.

    eve dönerken dayanamadım, iki bira daha aldım. aklımda dün akşama dair güzellikler kaldı bu güne. iki bira da onlar bitince söyledim. sekiz bira ile geceyi kapattım. peki ağladım mı? hayır. bol bol güldüm, kahkaha attım. saçma sapan şarkılar eşliğinde aptal aptal figürlerle dans ettim.

    bu süre boyunca başımdaki hasır şapkayı hiç çıkarmadığım için sevgilimle one piece esprileri yaptık bol bol. hasır şapkanın japoncasını o söyledi, ben unuttum. sanırım bu bir beş altı kez tekrarlandı. korsanlardan bahsedince aklıma arkadaşım geldi; denizci deniz'i özledim dedim. gülümsedim. korsan şarkısı söylemeden de olmazdı tabii: yo ho ho ho yo ho ho ho diye böğürmekten bi hal oldum.

    ağlamaya o kadar yoğunlaşmışım ki gülmenin de en rahatlatıcı duygulardan birisi olduğunu unutmuşum resmen. en sonunda mutluluktan bitap düştüm ve sızdım yüzümde kocaman bir gülümseme ile. uzun zamandır bu kadar eğlenmemiştim, uzun zamandır bu kadar gülmemiştim. iyi ki var doğum günü olan arkadaşım, iyi ki var kardeşim, iyi ki var sevgilim ve iyi ki var güzel dostlarım. yo ho ho ho!

  • 19. 2020 belarus cumhurbaşkanlığı seçimleri

    duruma yabancı olanlar için kısa bir özet:

    - belarus'ta seçimlerde aday olmak için imza toplanması gerekli. şehirde birçok merkezde mayıs ayının başlarından beri bu imzalar toplanıyordu.

    - haziran ayına gelindiğinde viktor babariko (muhalif kesimden en öne çıkan adaydı) tutuklanınca çeşitli eylemler başladı.

    - bu eylemler genelde bisiklet sürüşleri, araçların korna çalarak protesto etmesi veya toplanan kalabalıkların alkış tutması şeklinde gerçekleşti.

    - bu gösterilerde yer yer özel polis birliği olan amon'ların müdahalesi oldu. kimi zaman daha sert müdahaleler de oldu.

    - yine babariko ile hemen hemen aynı dönem tutuklanan bir başka adayın eşi svetlena tsikhanouskaya bu duruma tepki göstermek için başkanlığa adaylığını geçen ay bu zamanlarda açıkladı.

    - bununla birlikte tutuklanan adaylar svetlana tsikhanouskaya adına desteklerini dile getirdiler. svetlana tsikhanouskaya ise seçimleri kazanması durumunda birkaç ay içerisinde seçimleri yenilemeyi vaat etti.

    - seçimden bir gün önce meydana gelen protestolarda birçok kişi gözaltına alındı. bu şu ana değin protestoculara karşın en sert tepkiyle söz konusu oldu.

    - yine seçimlerden yaklaşık iki hafta öncesinde özel polis amon birlikleri minsk'in dışındaki bir otele baskın yaptı. bu otelde wagner paralı askerleri gözaltına alındı. askerlerin libya'dan geldiği ve istanbul'a gidecekleri belirlendi. devlet başkanı lukaşenko bu paralı elit askerlerin rusya tarafından kendisine müdahale edilmesi için gönderildiğini iddia etti.

    - rusya bu iddiaları yalanlarken, wagner'in bağımsız bir kuruluş olduğunu vurguladı. ve burada aslında sanıldığı gibi lukasenko ile putin çok da sıkı arkadaş değiller.

    belarus bu durum altında seçimlere gitti.

    bugün olan seçimlerde:

    - öncelikle bazı kişiler ölü insanların seçmen listelerinde göründüğünü fark etti. kimi yetkililer bunun bir hata olduğunu kimi yetkililer ise bunun ölenlerin son arzusu / vasiyeti olduğu için yerine getirildiğini söyledi.

    - bazı seçmenler seçim için oy kullanacakları merkezlerin (genelde okullar) önünde saatlerce beklediler. bekleyenler bunun bir yıldırma taktiği olduğunu öne sürdü.

    - seçmenlerin kimisi sandıkların değiştirildiğini iddia etti.

    - seçmen gözlemcilerinden bazıları sonuç belgelerini doğru olmadığı iddiasıyla imzalamayı reddettiler.

    - ülkede saat akşam sekiz civarı internet bağlantısında geniş çaplı sıkıntılar yaşanmaya başlandı.

    - lukasenko %79 ile başkan olduğunu açıkladı.

    - bazı kişiler onaylı sonuç belgelerini göstererek ve hatta köylerden dahi muhalif kanadın önde olduğunu göstererek bu sonuçların doğru olmadığını iddia etti.

    - aynı zamanda belarus halkı tepki amacıyla sokağa çıktı. ülkenin her şehrinde sokağa çıkan insanlar ile özel polis birliği amon tarafından arbede ve daha sert anlar yaşandı ve yaşanıyor.

    - şehirlerin birbiri ile bağlantıları birkaç saattir kapatılan otoyollar nedeniyle kesilmiş durumda.

    an itibariyle durum bu şekilde. bunun dışında:

    - lukasenko'nun ailesinin uçakla türkiye'ye, ege yahut akdeniz bölgesinde bir şehre tatil için geldiği iddia ediliyor.

    - halk sonuçları kabul etmediği için lukasenko'yu istifaya çağırırken sokağa çıkan eylemcilerin sayısı an be an artmakta.

    son olarak:

    - belaruslu birisini aşağılamak için en kısa yol onlara rus olduğunu söylemektir. gerçekte ayrı bir tarihe ve kökene sahiplerdir. bu nedenle bu denklem üzerinden burada yorum yapanlar henüz baştan fiyasko hâline düşüyor.

    belarus hakkında birkaç bilgi eklemek istiyorum. zira çoğu yorumda yanlış yahut gerçek dışı söylemlerin söz konusu olduğunu gördüm. birkaç not daha eklemek gerekirse:

    - öncelikle belarus oldukça yeşil bir ülke. şehirlerinin hepsi parklar ve bahçeler ile sarılı haldedir. herhangi bir şehrinde yine o şehrin neresinde yaşarsanız yaşayın on dakika yürümeniz halinde karşınıza mutlaka büyük bir park çıkacaktır.

    - belarus aynı zamanda oldukça güvenli bir ülkedir. şahsen şu ana kadar, herhangi bir saatte, sokakta dolaştığı için tedirgin olan bir kadına ya da erkeğe denk gelmedim. geceleri insanlar parklarda sokaklarda özgürce yürürler. ve özgürce istediklerini giyerler. herhangi bir güvenlik endişesi söz konusu değildir.

    - belarus için aynı zamanda orta sınıf için dizayn edilmiş bir ülke de denilebilir. örneğin bir markette kasiyer olarak çalışan kişi `en düşük maaşlardan biri olduğu için bu örneği veriyorum` aşağı yukarı 2100 tl maaş alır. şehrin en göz alıcı, merkez diyebileceğimiz yerde kahve içmek isterse en fazla vereceği 15 liradır. ana yemek ve iki kadeh şarap alırsa bu ortalama 70 lira tutar. yani şehirde bizde olduğu gibi şehir merkezi veya turistik mekanlar sadece iyi gelir seviyesine sahip kişiler için dizayn edilmemiştir. herkes için ulaşılabilir durumdadır.

    - yine belarus tarıma son derece önem veren bir ülkedir. bu sebeple hem kendi yetiştirdiği ürünler hem de ithal gelen ürünler son derece sıkı bir denetimden geçer.

    - tarım alanında olduğu gibi hayvancılık alanında da sıkı denetim vardır. genelde şehirlerin çevresi fabrikalarla sarılıdır ve buralardan taze, günlük süt ve süt ürünleri marketlere gelir.

    - marketlerde inanılmaz zengin bir ürün çeşitliliği söz konusudur. aynı zamanda denetim sıkı olduğu için ürünlerin ekseriyeti tat olarak oldukça iyidir. uluslararası firmalar dahi bu kurallara uyduğundan üzerinde dondurma yazmayan dondurma görme şansınız yok gibidir:)

    - yine şehirler sakin bir hayatı da destekler. gürültü kirliliği yoktur. şehrin neredeyse her noktası bisikletle ulaşıma imkan tanır. trafik kurallarına ciddi derecede uyulur.

    - belarus'ta sağlık sistemi yine ücretsizdir. ülkede turistler ve uzun süreli kalan yabancılar da sağlık sigortasına sahip olmalıdır. aksi durumda ülkeye giriş yapamazlar.

    - üniversite eğitimleri iyidir ama ücretlidir. devlet üniversiteleri ortalama 750-1200 dolar arasında yıllık ücrete sahiptir. halkı ise bu eğitimin ücretsiz olmasını istiyor.

    - yine emeklilik sistemi gözlemlediğim kadarıyla başarılı değildir. benim kısıtlı gözlemlerime göre çalıştığı süre içerisinde birikim yapamayan kimi yaşlıları ya düşük maaşlar ile işlerde ilerleyen yaşına rağmen çalışmak zorunda ya da hoş olmayan bir hayat yaşamak zorunda gibi durmakta.

    - avrupa ile entegrasyonu aslında iyi olan bir ülke. gençlerinin çoğu avrupa ülkelerine kolaylıkla gidebiliyor. vize ücreti 25€ ve uçak bileti de aşağı yukarı bu fiyatlarda.

    - iş imkanları bir gelişmiş avrupa ülkesi kadar olmasa da zannediyorum ki bizim ülkemize göre daha iyi durumda. işsizlik oranı %4.6. ne var ki, çalışan kesimin çoğu işinden tatmin değil.

  • 20. pakistan'da ağaç fidanlarını parçalayan insanlar

    şu linkte görülebilecek insanlardır. twitter'dan yapılan paylaşıma göre; pakistan hükümeti ağaç dikme projesi başlatmış. ortada dolaşan iki iddia var. birinci iddiaya iddiaya göre : 'ağaç dikmek islam'a aykırı' diyen bu insanlarda ağaç fidanlarını yerlerinden söküp parçalamış. diğer bir iddia ise, hükümetin peştun yerlilerinin topraklarını ağaçlandırma projesi adı altında işgal ettiği yönünde.

    twitter'da (bkz: umbertoarte) olayı şöyle özetlemiş;

    "yarın kıyametin kopacağını bilseniz bile, bugün elinizdeki fidanı dikin''(buharî, el-edebül-müfred s. 168) bu hadisleri sadece bize mi öğretiyorlar anlamadım ki."

    edit: başlık açarken ayrıştırıcı bir üslup kullanmaktan özenle kaçındım. ortaya atılan iki iddiayı da yazdım. kendi fikrimi açıklayan yorumu da ekledim. durum böyleyken; olay yok öyle, yok şöyle deyip mesaj atanlar, hakaret edenler var. siz gerçekten şaşırmışsınız, fidanları parçalayanlardan bir farkınız yok!

  • 21. japonya'nın abd'den intikamını alacağı gün

    bu zihniyete göre herkesin birleşip moğollara savaş açması lazım. dünya nüfusunun üçte birine kıymışlar zamanında. her savaş bir sonrakinin yaşanmaması için yeterli bir sebeptir, hiroşima bunun talihsiz bir örneğidir.

  • 22. 10 ağustos 2020 dolar kuru

    hala düşecek diyen embesilleri görmek ne acı.
    an itibariyle 1 dolar 7,35 tl.
    bu ekonomik tablo ve bu iktidar ve bu maliye bakanı ve bu merkez bankasıyla yıl sonunda 8 tl’yi geçmesi de garanti.
    doları biraz olsun düşürecek tek seçenek
    700 baz puanlık bir faiz artırımıdır ki o da
    geçici bir çözümdür. çünkü türkiye iflas etmiştir.
    batıya entegre olmuş bir ülkede, hem demokrasiyi, hukuku, özgür basını yok edeceksiniz hem de ekonomik kalkınma hayalleri kuracaksınız, oh ne ala mualla.
    siyasal islam bu işte arkadaşlar.
    güzel ülkemizin maddi ve manevi çöküşünün tek müsebbibi.

  • 23. bugün orta dünyada seçim olsa kime oy verirdiniz

    kesinlikle basbuğ saruman'a oyumu veririm. sonuçta geçmişte elflerle ve batılı insanlarla arası iyiydi, günümüzde de doğulu insanlar ve orclarla ilişkilerini geliştirdi. bir çeşit çatı aday olarak düşünebiliriz saruman'ı.

  • 24. en iyi arkadaşın en sevilen özelliği

    tahammüllü olması. hem de bana dlaksdkasd

  • 25. özgür demirtaş'ın giderek büyüyen egosu

    (bkz: onu sizler yarattınız)

    zira takip ettiniz, ve abi abi diye etrafında döndünüz. siz abi çektikçe klasik futbol twitçileri gibi gaza geldi.

    üstüne üstlük zaten basit bir iktisat kitabı bilgilerini çok büyük bir bilgi gibi pazarlama yaptı. onu da yediniz.

    gelin hepinizle sevişeceğim dese yeri. adamda suç yok. suçlu sizsiniz.

  • 26. bebeğine aşı istemeyen babanın yazdığı dilekçe

    allah yükünüzü hafifletmek ister; çünkü insan zayıf yaratılmıştır. (nisa süresi 28)

    aslında bu beyinsiz kuranın ilk ayetini bilseydi yani ‘oku’ yu, kuranı da okuyup ne yazdığını bilecekti.

    bizzat yüce allah, insanı zayıf yarattığını kuranda söylüyor, ama bu şimdiki gösteriş meraklısı müslümanlarda ne arar açıp okumak kuranı.

    onlara hocaları söyleyecek, senin hanıma üç harfli girmiş, bize getir de çıkarayım, anca bunu bilirler.

  • 27. 31 ağustos 2020 okulların açılması

    birisi "öğrenci ben koronalıyım diyecek tükürecek arkadaşının suratına" yazmış. yemin ederim doğum izni, pandemi derken ben okulun ne manyak bir yer olduğunu unutmuşum, çiçek, böcek, kalpçikler, okulu özledim diye geziyorum. okul tam olarak böyle bir yer. öğrenciler tam olarak böyle davranacak. bi de o arkadaş öğretmen de değil sanırım valla tebrik ediyorum müthiş gözlem yeteneği.

  • 28. ben özlem gürses sorularınızı yanıtlıyorum

    merhaba, ben özlem gürses...

    50 yaşında emekli olacakken, emekçi olmuş bir "eski kuşak, yeni kafa" gazeteciyim. odtü mimarlık'tan mezun olduktan sonra kendi kullandığım arabada 7 takla atınca, bu ikinci hayatı 'kendi seçtiklerimle' yaşamaya karar verdim... medyaya da, 1996 yılında böyle girdim. atv haberde muhabir olarak başladığım tv haberciliğim, memleketin sayısız ve bitmeyen krizleri ile delik deşik oldu... inanmadığım hiç bir işi yapmak istemediğimden, 9 köyden ya ben gittim, ya kovuldum! ülkeden de, meslekten de hala ümidi tam kesmediğimden, youtube'da ve sosyal medyada direnmeye devam ediyorum... sorularımı meraktan soruyorum, anlamaya çalışıyorum, vazgeçmeyen herkesten ümit ve cesaret buluyorum... ekşi sözlük'süz güne başlayamıyorum :) ennnn ekşi sorularınızı ve yorumlarınızı heyecanla bekliyorum... sonuçta her tanışma, yepyeni bir dünya... camları kapıları ne kadar açarsak, o kadar iyi... sevgiler.

    kanıt

    edit: bu yayın vesilesiyle su andan itibaren ben de bi sözlük yazarıyım. dolayısıyla hos buldum. :) tüm sorularınız yorumlarınız ve elestirileriniz icin tesekkürler.

    sorularınıza verilmiş yanıtları görmek için şu bağlantıyı kullanabilirsiniz: (bkz: ben özlem gürses sorularınızı yanıtlıyorum/@ozlem gurses)

    not: soru cevap etkinliğini ekşi sözlük ios uygulamasından ve mobil/web tarayıcınızdan takip edebilirsiniz.

  • 29. öldükten sonra böcekler tarafından yenecek olmak

    kafalar öyle güzel, öyle güzel ki.

    gökyüzüne gömülmek isteyeninden tutun, bir balığın midesine inmek isteyenine kadar.

    balıklara yem oluyorsun da böceklere neden yem olmuyorsun hımbıl?
    utanmayın artık şu topraktan lan. buğdayından meyvesine kadar sana verdiği her şeyi yiyorsun. bırak o da seni yesin ne olacak?

    ölünce et yığınına döneceksin.
    adamlar insanlık için büyük buluşlar yapmış ve sonunda onlar bile toprağa dönmüşler. peki ya senin özelliğin ne amk?
    kasma bu kadar.

  • 30. alman mühendisle türk mühendis arasındaki farklar

    iyi bir türk mühendis küçük grubu, iyi bir alman mühendislik şirketi kadar işi daha kısa sürede, aynı kalitede çıkarır. siz paradan haber verin. almanın verdiği fiyat teklifi günlüğe vurunca türk mühendisin aylık geliri kadar yapıyorken, siz o parayı türk mühendise veriyor musunuz, vermiyor musunuz? önce onu konuşalım.

    türk mühendis genellikle türk müşteriyle çalışıyor veya yurtdışındakinin teşeronluğunu yapıyor. çer çöp seviyedekileri gözardı edersek türkiye'de mühendisler genellikle zeki ve hızlı çalışıyor, istendiğinde ve yeterince zaman verildiğinde de çok kaliteli işler ortaya koyabiliyorlar. sorun şu ki türkiye'deki mühendislere ne yeterince zaman ne de bütçe veriliyor.

    bu ne kadar zamanda olur? 2 ay. 1 ayda bitsin, üstüne şunları da ekleyin, fiyatı da aynı kalsın. sonra türk mühendis rerere rörörö... biz de biliyoruz alman mühendis gibi teklif vermeyi.

    adam sabahtan akşama kadar benim 1-2 saatte yaptığım işi yapıyor, akşam 17:00 gördüğün anda çıkmış oluyor. sonra kıyamet kopsa da mesaisi başlamadan ulaşamazsın. 20 bin lira yerine 50 bin euro fiyat çekince gelecekseniz daha iyisini aynı sürede yaparız, siz canınızı sıkmayın, cüzdanınızı da fazla sıkmayın, hele türk mühendis rörörö diye hiç boşa sıkmayın. adamların 1800 euroya aldığı bilgisayar bizde 26.000 lira, "yirmi altı bin lira", yazılım maliyetleri vs. belli ve döviz üzerinden, nasıl olacak o iş siz söyleyin.

  • 31. öğretmenlerin öğretmenlerle evlenme geleneği

    arasıra meslekler arası (bkz: şase yapmak) suretiyle askeri personel ve polislerin bozduğu gelenektir.

  • 32. okullar açılsa bile çocuğunu göndermeyecek veliler

    sokakta oynatmıyorum, parkta tepinmiyor, maskesiz tek dakika dışarıda bulunmadı, aylarca kuzenlerini görmedi, anneannesini 1 yıl, babaanne ve dedesini aylarca görmedi, okulda 5 ayda öğrendiğini evde 1 haftada öğretebildim, dersleriyle ilgiliyim, her ihtiyacıyla ilgiliyim, başımdan savmam, cebime sığsa cebime sokar, göğsüme soksam kalbimde taşırım.

    siyasetin şovuna alet etmeyip göndermeyi düşünmüyorum, test aracı yapmayacağım çocuğumu. aaa çocuklara virüs çok bulaştı okulları tatil ediyoruz diyeceklerini de sanmıyorum, bir senesi kaybolabilir çocuğun hiç sorun değil ucunda hayat, sağlık ve hayat boyu kendisini etkileyebilecek hastalık var.

  • 33. entelektüel erkek bulmanın oldukça zor olması

    entelektüel kadın bulmanın oldukça zor olmasından farksızdır. entelektüel insan bulmak zordur çünkü entelektüel insan olmak günümüz türkiyesinde bmw anahtarını koyup mekanda şişe açtıran adam kadar rağbet görmemektedir. gününüzde dış görünüşünden entelektüel olarak varsayılan insanlar da entelektüel olmayı kendisi, pure mind’ı için değil şekilcilik için tercih ederler. üç kitap okuyup üstüne dövmeler, kemik gözlükler, uzun saç vs. yapıp birbirinin kopyası şeklinde spawn olmaları hep bu yüzden.

    atatürk mesela bir entelektüeldir, ilber ortaylı bir entelektüeldir.

  • 34. şanlıurfa'nın ülkeye en büyük faydası

    adamlar peygamber yakmaya çalışmış siz adamlardan fayda bekliyorsunuz.

  • 35. emre gönlüşen

    galatasaray düşmanıydı üzülmedik yazan ibne senin ben yaşama sebebini sileyim. ben de galatasaraylıyım ama olmaz olsun senin gibiler !

  • 36. 10 ağustos 2020 berat albayrak tweeti

    (bkz: titanikteki kemancı)

  • 37. 10 ağustos 2020 lübnan hükümetinin istifa etmesi

    bizde bir senede onlarca patlama oldu, yüzlerce insan can verdi, bir kişide çıkıp istifa etmedi. adamlar medeniyet konusunda bizi geçecek amk.

  • 38. 10 ağustos 2020 mb'nin dolar kuruna müdahalesi

    kurun 7.25'den 7.34'e fırlamasıyla sonuçlanmış müdahaledir.

  • 39. sözlükçülerin parfümleri

    lacoste 5 lira olanından

  • 40. merkez bankası'nın elindeki silahlar

    hazine bakanından 25 adet trabzon yapımı çakma beretta 92.
    yetmez mi ?

  • 41. iyi parti'nin ölü taklidi yapmasının nedeni

    güzel birkaç bakanlık verilirse niye hayır desin ki, siyaset bu. mecliste işçi, köylü, emekçi falan yok. arkaları sağlam, işadamı, gençlik kollarından beri siyasetin pisliği içinde yuvarlanan insanlar. soylu, bahçeli ve numan'ın eski açıklamaları yeterli ispatı için. meral hanım'ın çocuğunun nikah şahitlerine de bakabilirsiniz.

  • 42. ekşi sözlük dertleşecek insan veritabanı

    yine erotik hikayeler mi anlatacaksın feridun aaabi

    başlık gece 12 ye doğru kocaman bir hormon merkezine dönüşüyor. meaaj kutusunun yeşillenmesi ile boşalacak onlarca abazamız için umut kapısı bu başlık.

    yanlışlıkla bir erkek bir erkeğe mesaj atarsa geçmiş olsun. bir erkeğe beş erkek düşüyor çünkü bu başlıkta lsjdnd

  • 43. japonların pirince rağmen kilo almıyor oluşu

    türkler pilavı yağlı, tuzlu, şehriyeli, nohutlu, vs pişirip bir de yanında ekmekle yer.
    japonlar pilav değil sade haşlanmış pirinç yerler ve yanında ekmek yemezler.

  • 44. ibrahim kalın

    en parlak entelektüel çıkışlarından biri de şuydu:

    (bkz: zaman gazetesinde çalışmadım orada yazdım)

  • 45. 10 ağustos 2020 ziya selçuk twitter paylaşımı

    a.k partisinin kabinesine giren adama umut bağlayan sığırları görmemize vesile olmuş şahsiyettir.

  • 46. 25 ağustos 2020 paok beşiktaş maçı

    panthessalonikios athlitikos omilos konstantinopoliton.
    öncelikle selanik beşiktaşı ile istanbul beşiktaşı nın, aynı takımların karşılaşmasıdır, zaten renkdaş lardır.
    paok istanbul dan göç eden beşiktaşlı konstantinopoliton'lar tarafından kurulmuştur.
    beşiktaş'a başarılar,
    not.fb

  • 47. spordan sonra oluşan kas ağrısı

    "eğer ağrı yoksa vaktini boşa harcamışsın" diye bir cümle okudum. youtube izleyip izleyip gelip burda yorum sıçmayın rica ediyorum.

  • 48. thy'nin iç hatlarda büyük uçakla uçması

    koca havayolu uçuş planını birine hava atmak için falan yapmaz.
    her planlamanın teknik bir dayanağı vardır.
    ilk bacakta antalya'dan istanbul'a o uçak geliyorsa istanbul'dan sonraki uçuşu için bir ihtiyaç vardır. antalya'ya da dolu gitmiştir, boş dönmesin diye uçuş yazmışlardır.
    operasyonel verimlilik denen bişi var.
    sikko dolmuşçular bile yeterince yolcu yoksa taksiyle yolluyor sıra kaybetmesin diye.

    edit: dolmuşçu taksici alakasını çok soran oldu, genelde geç saatlerde dolmuşçular sıra kaybetmesin diye 2-3 yolcu uzun süre bekliyorsa onun 1 yolcu farkını verip taksiyle güzergaha yolluyor, taksi dolmuş dedikleri şey, kısa mesafeli hatlarda çok denk geldiğim için yazdım.
    malum dolmuşçu esnafı kafasına göre müşteri seçip, gidip gitmemeye karar verdiğinden, az yolcuyla büyük aracı yola çıkarmadığını ifade etmek için bu örneği verdim.

  • 49. karşı cinsten soğumaya neden olan şeyler

    kemal tahir "oruspunun dişisi erkeği yoktur, oruspuluk huydur." der. bu huyun emareleri varsa kâfidir o insandan soğumak için.

  • 50. volkswagen golf

    doğuş otonun agari ücretli ameleleri sabah erken işe başlamış.

    neymiş yol tutuşu efsaneymiş. aman diyim siz bu kekoya bakıp 68 km hızın üstüne çıkmayın savrulursunuz. yol tutuşun efsanesi focustur.

    neymiş hızlanması efsaneymiş. olm 0-100'ü 9.5 ile 11.9 sn arası değişen golften mi bahsediyorsun yoksa g.tüne extra roket mi taktın.

    neyse efenim, konforu iyi 4 teker, direksiyonlu araçtır.