quarterpounder14
profili

  • en yakışıklı hayvan

    neticede kaplan kazanacaktır, yeryüzünde bundan daha karizma bir hayvan yok.

  • walkmanle müzik dinlemiş efsane nesil

    biz küçükken sony'nin parmak kalınlığında, ciklet pilli, ses kayıtlı, uzaktan kumandalı walkman'leri vardı. misal: 1 - 2 en büyük rakibi aiwa modelleriydi.

    bu tip üst sınıf walkmanlar çok az zengin piçinde olurdu, ağzımızın suyunu akıta akıta bakardık; iphone 13 promax nedir ki, portatif bir imac pro taşımanın karizmasına sahipti sahipleri..

    daha basit modellerde öyle kayıt mayıt, kumanda pek özellik olmazdı. kalas gibi kalın ve tipsiz olurlardı. kaseti dinlerken bir sonraki şarkı nerede biter nerede başlar bilmezdi. ileri sarıp sarıp durdurup bakardınız sonraki şarkı geldi mi diye. sonradan gelen modeller şarkı aralarını algılıyordu. iki sonraki şarkıya direk hızlı sardırabiliyordunuz misal. bu o zaman için çok muazzam bir teknolojiydi. buna rağmen sardırma nadiren kullanıılırdı, özellikle de kaseti sonuna kadar dinlemişseniz ve başa almak isterseniz, çünkü baya pil yerdi. o zaman çıkarırdınız kasedi, bir kalem takar havada bayrak çevirir gibi çevire çevire elde hızlıca geriye sarar, tekrar walkman'e geri takardınız. o şekilde baya pil tasarrufu yapılırdı. kalem piller falan da pahalıydı hani.

    yine kasetlerin çift tarafı olur, bir taraftaki şarkıları dinlersiniz, kaset biter teyp durur. kaseti çıkarıp ters çevirirsiniz ve öbür yüzdeki diğer şarkıları dinlersiniz. işte yenice modellerde o bir yüz bitince kasedi çıkarma olayı da yoktu otomatik olarak mekanizma dönüp diğer tarafı oynatmaya başlardı. bunlar büyük lükstü. 10 sene önce hd'den 4k'ya geçmek neyse onun gibi bir adımdı. tabi şimdiki gençlerin algılaması zor, internet, youtube, telefon, spotify derken herşey ellerinin altında hızlı. o zaman yok baba, kasette onu dinleyeyim bunu dinleyeyim öyle bir şey yok, kayıtta ne varsa sırayla dinleyeceksin, ya da mecbur ileri geri saracaksın. yani hava soğutmalı, karburatörlü eski model bir araba kullanmak gibiydi walkman kullanmak ama tadı çok başkaydı.

    sonraları çıkan cd çalarlar muazzam ses kalitelerine rağmen asla kaset walkman çağının tadını veremediler. bir şeye ne kadar kolay ve rahat ulaşabiliyorsanız o kadar yavanlaşıp değersizleşiyor. şimdi bir gecede sevdiğin 20 grubun tüm diskografilerini ister mp3 ister flac olarak indirirsin, indirmene bile gerek yok, youtube, spotify vs vs her şey anında elinin altında. o zaman sevdiğin bir şarkıcının hevesle yeni kasedini beklerdin. çıkar çıkmaz gider para verip alır hevesle walkman'a takar bir yandan dinler bir yandan kaset kitapçığından şarkı sözlerini eszberlerdin. alt tarafı 8-10 şarkılık bir heyecandı bu.

    hey gidi günler. hayat ne kısaymış be sözlük, çatır çatır geçti yıllar, içimizde hala çocuğuz, keşke dönebilsek o yıllara..

  • cb'mıza söz verdim enflasyon aralık ayında düşecek

    (bkz: düşüyor mu böyle?)

  • 24 şubat 2022 boris johnson açıklamaları

    ingiltere gibi bir ülkeden rusya'ya "çocuklarınızı kaybedeceksiniz" tehdidi yapılıyor, bizim salak ekşiciler espri peşinde. ingiltere bu, hiç bir ulusa benzemez, sömüre sömüre dünyanın anasını skmiş, her yerde eli kolu olan, halen dünyaya aslen hükmeden ülkeden bahsediyoruz. kanada, yeni zellanda, avustralya bugün hala kraliçeye cevap verir. bu adamlar yılmaz, vazgeçmez, politik arenada emellerine mutlaka ulaşırlar. artık böyle sözler söyleniyorsa ve işler daha ateşlenirse çok kötü günler bizi bekliyor olacak. siz komiklik yapadurun.

  • taliban'ın verdiği mesajları olumlu karşılıyoruz

    biz karşılamıyoruz.

  • ilk maaşın şimdiki maaşa dolar bazında kıyası

    2007 yılında ilk işe girdiğimde aldığım maaş dolar bazında 800 dolar
    2021 yılında farklı bir işte çalışıyorum aldığım maaş dolar bazında 540 dolar

    evet, bu ülkeye 15 senenizi veriyorsunuz, karşılığında %40 fakirleşiyorsunuz. o da hala bir iş sahibi olduğunuza şükrederek. üstelik 2007 yılında 500 dolara alabileceğiniz şeyleri şimdi 1000 dolara bile alamıyorsunuz. aslında reel anlamda 2-3 kat fakirleştim.

    bir y kuşağı olarak 2007 yılında gençtim, hevesliydim, idealisttim ve mutluydum. şu anda mutsuzum, umutsuzum, bıkkınım. edirne'den batıya hangi ülke gel dese koşarak dönmemek üzere gidecek durumdayım. üzücü durum şu an z kuşağı bu genç yaşlarında aynı düşüncede.

  • sesi işitilince ifrit olunan enstrümanlar

    zurna ve elektro bağlama

  • ikinci el araç piyasasının düşmek zorunda olması

    (bkz: düşüyor mu böyle)

  • bir şeyin iphone'u olarak nitelendirilen markalar

    bir şeyin iphone'u olmaz bir şeyin mercedes'i olur.

  • 30 yaşındaki adamın 20 yaşındaki kızla çıkması

    30 yaşında adam olduğunuzda anlarsınız.

  • beğendiği her erkekle yatan kadın

    burada kadının kötülenmesindeki en büyük sebep, kadının isterse beğendiği her erkekle büyük ihtimal yatabilecekken, erkeğin beğendiği çoğu kadınla istese bile yatamayacak olmasıdır. zalım hayat kanunları.

  • ertuğrul gazi türbesi'nde alp kıyafetli nöbet

    şaklabanlık resmen. halkın vergisi neye, kime, nasıl harcanıyor? ne bu osmanlı sevdası? o sakallar ne ayak? asker tiyatro oyuncusu mu, vatan görevlisi mi? ben paşalar gibi tuncelide yaptım askerliğimi, böyle bir rezillikte görevlendirilmek istensem utanırdım. o vali görevden alınmalı.

  • dergi cd'lerinden demo oyun oynamış efsanevi nesil

    benim de dahil olduğum gruptur. o zaman geçtim interneti, daha cd bile yeni bir olaydır ve bu chip, pc magazine, level vs gibi dergileirn cd'ye basılmış olarak veridkleri deneme sürümü programlar, oyunlar, videolar, trailerlar internetsiz, bilgisayarını açınca "welcome, thank you for using creative infra cdrom drive" repliğini duyup mutlu olan ergen için bulunmaz nimettir. her ay başı hevesle, heyecanla beklenir. sonra dergi günü gelince hemen bakkala markete gidilir. tüm dergiler boy boy incelenir, ağızlar sulanırdı. bir haftalık harçlık dergilere gitse de eve gelip cd'yi taktığınız o büyülü an herşeyi unuturdunuz.

    bazı oyun yapımcıları lütfederdi de 10 dakika da bitmeyen nisbeten uzun oyun demoları sunarlardı. yokluktan aynı oyunun demosunu haftalarca hatta aylarca oynardık. (bkz: shadow warrior). bu dönem aynı zamanda akmar önünden "mp3 cd"'si alınan dönemdir. biraz büyüyünce de yazıcıoğlundan porno alınmıştır. o zaman insan düşüncelere savruluyor tabi ulan bu adamlar neyle indiriyor, neyle yazıyor bunu, internet nerde, bizde niye yok diye.

    sonra yıllar geçer telefon hattından 146dan 56k internete ulaşabilme zamanları. sonra superonlinelar, iksirler, ttnet falan derken hiçbirşeyin tadı kalmadı. aa ne çıkmış onu indir, bunu indir. bu güzel değil sil gitsin vs. halbuse eskiden bir demonun kırk yıl hatrı olurdu.

    soba üstündeki mandalin kabuğu kokusuyla uyumayı unutamayan neslin çocukları olarak biz de bunları unutamayacağız işte. bizden sonrakilerde şukularını açıp instagramda kaç like aldıklarını unutamayacaklardır heralde. hayat ne acayip.

  • oyun bilgisayarı

    2500-3000 dolardan aşağısına alınamayan bilgisayar tipidir. bu bügün de böyle 10 sene evvel de böyle. 9 sene evvel 3000 dolara topladığım bilgisayarımı hala kullanıyorum, 2 kere ekran kartı revizesi dışında birşey yapmadım. artık nihayet bu sene yeni oyun piyasasına ayak uyduramaz hale geldi. işlemci bir yandan, hdd bir yandan, bellekler bir yandan darboğaz yapıyor. yoksa pc için 9 sene bir rekordur normalde aldığınız standart bir pc 2-3 sene sonra pek işe yaramaz hale gelir. o yüzden sağlam cukka ile işe başlamayacaksanız onun sadece adının oyun bilgisayarı olacağını bilin. bugün 8-9binden aşağı oyun bilgisayarı toplayamazsınız. tabi bu söylediğim rakam komple sıfır pc monitörüne kadar. sadece donanım revizesi olacaksa 5-6 yeter.

    tavsiyelerim:

    -iyi overclock edilebilen ürün almayın. karı geçtim zannetmeyin. overclock edilen ürün, ani elektrik gitmesinde, donanım çökmesinde, anakart pil dğeişiminde anakart bios'unda sıfırlanır. yeniden yeniden ayar çekmeniz lazım. çok aşina değilseniz adamı bayar. yetmediği gibi yüksek sıcaklıkla donanımınızın ömürünü kısaltırsınız. yetmediği gibi çekeceğiniz daha yüksek voltajdan ötürü elektrik faturanız aylık olarak hiç beklemediğiniz şekilde kabarır. o yüzden iyi overclok olabilen sözde f/p ürünü alacağınıza biraz daha paraya kıyıp kendinde fabrika çıkışlı iyi performanslı olan daha iyi chipsetli ürün alın kafanız rahat etsin. az elektrik çeken, düşük ısılı en güncel serileri, çok ısınan, çok elektrik çeken ama biraz daha performanslı olan bir eski nesil donanıma tercih edin.

    -donanım seçerken forumlara bakmayın. donanım kıyaslama listeleri var yabancı. oradan en yüsek performans en düşük fiyata veren donanımları bulun. hangisi en yeni nesilse, hangisi en düşük elektrik çekip en az ısınıyorsa o ürünü tercih edin. 3-5 fps için asla fazladan yüzlerce lira para vermeyin.

    -monitöre ekstra özen gösterin, ne ibbikler var hayvan gibi sistem kurup dandini küçük monitörlerde oyun oynuyorlar. halbuki pc ile temel ektileşiminizi monitör üzerinden yapıyorsunuz. olay direk monitör. keskin, canlı kaliteli panelli bir monitör şart. ve büyük olsun, ne kadar büyük oyun oynarkende, internette gezerkende o kadar iyi. 24-27 altı almayın. mümkünse 1440p monitör alın artık bu devirde. 5bin liranız varsa 4500'ünü donanım a harcayıp 500lirasına sik gibi monitör almayın, en az bin lirasını ayırın.

    -kesinlikle ışıklı klavye tavsiye ederim büyük rahatlık. logitech'in boktan mouselarına para bayılmayın süper kısa ömürlü sürekli bozulan ürünler satar, forumlardaki hype'e kanmayın. bu hyoe 5 sene evvel thermaltake markası için de vardı, ne oldu kimse siklemiyor şimdi.

    -paraya kıyıp güzel bir kasa alın, kullanışlı, uğraştırmayan modern tipte birşey olsun. çok ışıklı çok fanlı birşey olmasın. gözünüzü alır, kulağınızı siker. kaliteli oturaklı sessiz birşey olsun. para boksa su soğutmalı bile olur.

    -kendine oyun pcsi toplayan adam zaten az çok haşır neşirdir ama bilmiyorsanız pc toplamayı bakımını öğrenin. yılda bir içinini komple temizleyin. işlemci macununu yenileyin, hem ses hem ısı hem performans olarak fark eder.

    -kendi tecrübem; über baba bellek markalarına zamanlamaları için hayvan gibi paralar vereceğinize, orta değerde zamanlaması olan daha ekonomik belleklerden daha çok bellek alın. ynai orta zamanlamalı 16gb bellek, çok iyi zamanlamalı 8gb bellekten her zaman daha iyidir, bunu özellikle uzun vadede pcniz eskimeye başladıkça anlarsınız. ben gibi mushkin ramlere çuvalla para dökme salaklığını yapmayın.

    -la olm insaf bu devirde mutlaka ssd alın artık, hddler bitti.

    -kesinlikle ama kesinlikle kaliteli bir hoparlör seti alın. pcden aldığınız keyfin büyük çoğunluğunu monitör sağlıyorsa diğer önemli kısımda hoparlördür. müzik dinlemeyi falan da seviyorsanız stereo veya 2+1 alın, öyle 5+1ler, 7+1ler bir boka yaramaz. onları ancak çok film izliyorsanız ve eviniz yükske sesle pc kullanmaay elverişliyse alın. yoksa 2+1 iyidir aga, hem kaliteli müzik dinlersin hem oyunlarda patlamalar vs keyifli olur. ikinci el aego m, sıfır harman kardon soundsticks gibi sistemlere bakın. creativelerle, logitechlerle işiniz olmasın eğer ki kaliteli ses almak istiyorsanız. daha iyisi için audioengine'lere para bayılmanız lazım.

    -şu an hala ekran kartı piyasası pc dünyasının en hızlıo gelişen donanımı. o yüzden en babasını bile alsanız 2-3 sene sonra yetersiz gelemey başlayacak yine daha güncelini alacaksınız. en hızlı eskiyecek donanımınızın bu olacağını düşünürsek çok aşırı pahalı bir karttan ziyade en son nesil uygun fiyatlı ortalama üstü performans sağlayan f/p kartı alın. nasılsa 2-3 seneye değişecek.

    -ekran kartı seçerken mutlaka incelemesini okuyun. son nesil az enerji harcayan, ısınmayan model bulun. verimsiz ısınan kartlar illa ki 1 sene sonuunda bellek, chipset arızası çıkarır. ikinci olarak soğutma fanlarının büyük olmasına dikkat edin,tek ya da çift büyük gfanlı modeller, küçük 3-4 fanlı modellerden daha iyidir. hem soğutma hem de ses anlamında. yoksa kasada elektrik süpürgesi çalışıyormuş misali beyninizi siker o kart. o yüzden mutlaka büyük fan, unutmayın.

    -hevese girip zalmanın falan yok dijital ısı ölçerli kontrol ünitelerini almayın. garantisi biter bitmez bozulan sikimsonik aletler, paranızı daha değecek şeylere harcayın.

    -bunu zaten söylememe bile gerek yok ama mutlaka kaliteli bir güç kaynağı alın, bilinen markalardan gerçek güç değeri verenlerden. öyle kasanın yanında gelen tırtgüç kaynaklarına kanmayın, yalnız forumlardaki oo o sisteme o yetmez afa sen 1000lik al sıçmıklarına da kanmayın. adamın sistemi 300ü geçmez 500 garanti olsun denilir, bu ibişlere sonsan 750w altı kurtarmaz derler. bunları ciddiye almayın.

    işin özeti:

    işlemci,ekran kartı, bellek, anakart gibi kilit donanımlarda ekstremini değil ama yeni nesil iyi performans verenlerden makul fiyatlı olanını tercih edin. monitör ve hoparlöre özen gösterin paraya kıyın. logitech markasından uzak durun. uzun vadeli kullancaksanız ona göre iri ve kullanışlı geliştirmeye yönelik kasa alın. 6bin lirlasık sistemi 60 liralık kasaya emanet etmeyin. forumlara çok aldanmayın kendiniz araştırın, yabancı sitelerdeki tabloları, incelemeleri değerlendirin. gerçekten yoğun bir oyuncu değilseniz saf bir oyun pcsi kurmanıza gerke olmadığını bilin. bugün f/p ürünleriyle toplayacağınız makul fiyatlı bir pc de 2-3 seneliğine çoğu oyunu güzelce oynatacaktır.

    ben crossfire yapacam, raid, sli yapacam, 3d dual monitör oyun oynayacam, 4ghz işlemci alıp 7ghz overclock edecem diyorsanız; siz ruh hastası bir arızasınız, çıkın biraz dışarı azıcık sosyalleşin temiz hava alın lan, o kadar da değil. hayatta başka güzel şeyler de var, gidin bir kız eli tutun mesela mouse yerine..