ceyar i kim vurdu7
profili

  • cristiano ronaldo vs lionel messi

    dünyanın gelmiş geçmiş en iyi iki futbolcusu lionel messi ve cristiano ronaldo'dur ki tüm dünya bu konuda hem fikir. tarih boyunca bireyler tarafından futbol hiç bir zaman bu denli efektif oynanmadı ve yanlarına yaklaşabilecek bu seviyede çılgın istatistik rakamlarına ulaşabilmiş 3. bir isim yok.

    kim 1., kim 2. muamma ve tartışmaya açık. kimi yıllar lionel messi, kimi yıllar cristiano ronaldo daha iyi performans gösterdi. ama günlük değil de tüm kariyerleri boyu gösterdikleri performans toplamı hesaba katıldığında benim oyum lionel messi'den yana.

    iki dev futbolcunun kıyaslamasını ''lionel messi'nin içinden geçtiği 3 ayrı evre''yle inceleyeceğim. neden 'leo üzerinden de cristiano üzerinden değil' derseniz; onu da şöyle açıklayayım. cristiano ronaldo inanılmaz bir hırs ve istikrarla formunu yıllar içinde (az çok) aynı seviye de korurken, lionel messi'nin formu 3 ayrı döneme ayrılmakta. yani bu kıyaslamanın yıllara göre galibini, (genellikle) sabit olan cristiano ronaldo'dan çok*, lionel messi'nin formu belirliyor.

    ------------ rekabetin ilk dönemi ---------------
    - messi messi bu adam neyin nesi? yılları -
    -------------2008/2009 - 2009/10 ----------------
    -------------2010/2011 - 2011/12 ----------------

    bu tartışmanın galibi olma konusunda 2009 - 2012 arası oynanan 4 sezonda lionel messi daha dominanttı.

    tamam, o zamanlar barcelona'da takım olarak akıyordu ama bu çocuğun bariz bir şekilde futbol ateşi vardı içinde; alev alev yanıyordu eleman. uzun saçlı ve güler yüzlü, iyi aile çocuğu efsane lionel messi.

    aynı çağlar cristiano ronaldo'da hayvani bir oyuncuydu. kendisi her zaman olduğu gibi o zamanlarda da istatistik kasıyordu ama olsun. hırs kelimesinin vücut bulmuş hali, adeta kıçını yırtıyordu lionel messi'yi geçmek için. lionel messi'ni uzay seviyesi futbolu nasıl hiç çaba harcamamışçasına naturel gözüküyorsa, cristiano ronaldo'nun oyunu da bunun tam tersiydi; yani insan üstü bir eforla ulaşılmış bir seviye olduğu belliydi.

    binaenaleyh 2009-2012 arasında bu denklemde cristiano ronaldo, atatürk'le kıyaslanan ismet inönü gibiydi. (ahaha ziyaa o kadar da değil tabii ki; belki kanuni sultan süleyman'la kıyaslanan yavuz sultan selim olabilir.)

    2011/12 sezonunda barcelona formasıyla la liga da 50 (!), sezonda 70 (!) gol attı bu hayvanın oğlu lionel messi; bu seviyeyle kim nasıl kapışsın? bakın bu bir dramdır. çünkü aynı sezon (2011/12) cristiano ronaldo'da hayatının topunu* oynamaktaydı, o da tüm kariyerinin en yüksek istatistiği olan sene de 60 gol rakamına ulaşmıştı ama nafile. lionel messi o sene bile bu hırs küpünden iyiydi.

    -----ballon d'or-----

    2008 - c ronaldo
    2009 - lionel messi
    2010 - lionel messi
    2011 - lionel messi
    2012 - lionel messi

    -----ballon d'or-----

    https://i.pinimg.com/…c3f7ffc4678778d4ed0546e23.jpg
    http://celebs-place.com/…o/cristiano_ronaldomad.jpg
    http://www.wellwallpapers.com/…all-player-messi.jpg
    http://cdn01.cdn.justjared.com/…after-injury-07.jpg
    https://www.biphoo.com/…images/0messi, lionel-1.jpg
    http://cdn01.cdn.justjared.com/…after-injury-01.jpg

    ----------------ikinci dönem------------------
    ----------kısa saçlı, efendi messi -----------
    ----------- 2012/2013 - 2013/14 ------------
    ------------------- 2014/15 --------------------

    lionel messi'nin ilk çocuğu thiago doğdu ve kendisinin o erişilemez düzeydeki evrenler üstü futbolu yıllar içinde yavaş yavaş galaksi standartlarına yaklaşmaya başladı. yani aslında cristiano ronaldo, 'galaksiler üstü' lionel messi seviyesine çıkmadı. lionel messi, 'samanyolu' cristiano ronaldo seviyesine indi*.

    tabii ki birden olmadı bu. bahsettiğim dönem 2012/13 sezonu, 2014/15 arasındadır. kendisi gene dünyanın en iyi iki oyuncusundan biriydi. futbolu hala dünya seviyesinin çok üzerindeydi ama artık 'cristiano ronaldo mu? lionel messi mi?' daha iyi bir oyuncu tartışılır bir hale gelmişti.

    bu dönem için benim oyum yine lionel messi'den yana; ama cristiano ronaldo diyene de saygı duyarım. sezonluk performansa dayalı ödüller, 2'ye 1' cristiano ronaldo yönünde:

    -----ballon d'or-----

    2013 - cristiano ronaldo
    2014 - cristiano ronaldo
    2015 - lionel messi

    -----ballon d'or-----

    https://healthyceleb.com/…/06/cristiano-ronaldo.jpg
    https://cdn.cnn.com/…a-horizontal-large-gallery.jpg
    https://gazaybo.files.wordpress.com/…1417336285.jpg
    http://www.yoursnews.in/…06/lionel-messi-museum.jpg
    https://www.essentiallysports.com/…5/09/ronaldo.jpg
    http://www.celebritybeliefs.com/…views-football.jpg

    -----------------üçüncü dönem---------------
    --cool olmaya çalışan tavernacı messi--
    ----------- 2015/2016 - 2016/17 -------------

    2015/16 sezonu ve sonrası o güler yüzlü ailemizin çocuğu lionel messi'ye bir şeyler oldu. iyi aile çocuğu imajından sıkılmış olsa gerek; bariz bir şekilde kendisinin antitezi olan piç cristiano ronaldo'ya özenmeye başladı eleman. 'benim de bir karakterim var, bakın ben de cool bir adamım.' kafasına girdi. ilk sezon (2015/16) kollara bacaklara ufaktan dövmeler geldi:
    https://i.pinimg.com/…36a1--messi-soccer-messi-.jpg
    http://i2.cdn.cnn.com/…ssi-vs-ronaldo-super-169.jpg
    sonrasında ise (2016/17) imaj kasarken iyice tavernacı aldo'ya döndü lionel messi efendi:
    http://ukbuzz.wordpress.eurosport.com/…1170x658.jpg
    https://www.menshairstylestoday.com/…white-hair.jpg
    https://www.thesun.co.uk/…ict000262596525.jpg?w=736

    alışmadık götte don durmaz derler. cristiano ronaldo apaçi olsa dahi kendi karakteri ve stilini, özgüven ve gururla üstünde zırh gibi taşıdı her zaman ki gibi. lionel messi ise tam tersi bir şekilde (aslından uzaklaştıkça) yeni imajıyla iyice şebeğe döndü.

    bu bahsettiğim imaj değiştirme döneminde lionel messi içindeki futbol ateşini iyice kaybetti sanki. bu ruh halinde güler yüzlü leo'yu daha az görür olduk. bir yandan da fiziksel olarak 2-3 sene önceki haline göre bariz bir şekilde kalınlaşıp, eski pır pır pire stilinden ödün vermeye başladı. cristiano ronaldo ise lionel messi'den 2 yaş büyük olmasına rağmen (aşırı çalışma ürünü olarak) insanlık dışı fiziksel güç ve staminasını korumayı başardı.

    https://assets1.sportsnet.ca/…11755299-1040x572.jpg
    http://www.borntoworkout.com/…o-ronaldo-workout.jpg

    anlayacağınız 2015/16 - 2016/17 sezonlarında, bir kez daha cristiano ronaldo seviyesini korumayı başarıp, lionel messi bir tık geriledi ve denklemde cristiano ronaldo, lionel messi'nin (az farkla da) olsa önüne geçti. bu iki senelik dönemde rekabette benim oyum da, bireysel ödüller de cristiano ronaldo'dan yana oldu:

    -----ballon d'or-----

    2016 - cristiano ronaldo
    2017 - cristiano ronaldo

    -----ballon d'or-----

    ----------- 2017/18 -------------

    cristiano ronaldo sene sonuna doğru (2018 şubat-mart gibi) arap atı gibi açılsa da, geçen sezon (2017/18) ilk yarısında la liga'da adeta döküldü. bu çok garip, çünkü 9 yıllık real madrid kariyerinde ilk defa bahsettiğim sabit istikrarını bozup, bu denli formsuzdu cristiano ronaldo.

    la liga'da lider barcelona'yla puan farkı açıldıktan sonra şubat 2018'de anca kendine geldi. real madrid, şampiyonlar ligi'ni alsa da, la liga'da tamı tamına 22 yıl sonra (1995/96 sezonundan sonra tarihinde 2. defa) liderden 17 fark yedi. bunda da cristiano ronaldo'nun (kendi standartlarından) çok düşük seviyede form tutmasının etkisi büyük. (şubattan sonra iyiydi ama dediğim gibi.)

    ---------------------------------------------------

    -----------kupalar-----------------

    ------cristiano ronaldo -------

    5 ballon d'or (08 - 13 - 14 - 16 - 17 )
    5 şampiyonlar ligi (08 - 14 - 16 - 17 - 18)
    1 avrupa şampiyonası (portekiz)(16)
    3 ingiltere premier lig (07 - 08 - 09)
    2 la liga (12 - 17)

    2 la liga gol krallığı (14 - 15)
    1 premier lig gol krallığı (08)

    2 ispanya kupası
    1 fa cup

    ------ lionel messi -------

    5 ballon d'or (09 - 10 - 11 - 12 - 15 )
    4 şampiyonlar ligi (06 - 09 - 11 -15)
    9 la liga (05 - 06 - 09 - 10 - 11 - 13 - 15 - 16 - 18)

    5 la liga gol krallığı (10 -12 -13 -17 - 18)

    6 ispanya kupası
    1 dünya kupası finalisti (14)

    ---------------------------------------------------

    cristiano ronaldo ve lionel messi, şu an dünyanın en iyi futbolcusuna verilen ballon d'or ödüllerinde 5'er birincilikle zirveyi paylaşıyorlar.

    2018'de ise ballon d'or ödülünün, tam 10 yıl sonra bu ikili dışında birine (mohammed salah) gitme ihtimali var (bir hayli de yüksek ihtimal.) ama oldu da sezonun çoğunu formsuz geçirdiği halde şampiyonlar ligi kupasını aldığı için ödül cristiano ronaldo'ya giderse* durum cristiano ronaldo 6, lionel messi 5 olacak.

    gelecek sezon (2018/19) ve sonrasında ise ikili arasında yıllık kıyaslama yapmak adil olmayacak. çünkü cristiano ronaldo seneye 34 yaşında olacak. nşa'da ununu eleğini asıp abd'ye veya çin'e gitme yaşları gelmesine rağmen, azmi ve hırsıyla seneye de hayvan gibi top oynayacağından eminim. ama dediğim gibi, kendisinden alıştığımız uzay performansını düzenli olarak göstermesini beklemek yersiz olur.

    benim bu rekabet hakkında görüşlerim bu kadar. bir başka incelemeye kadar; hadi kalın sağlıcakla a dostlar.

    https://pbs.twimg.com/media/crdj7vzxaaal8zd.jpg
    http://i.dailymail.co.uk/…0_-m-35_1435144250487.jpg

    ---------------bonus-----------------

    dünyanın gelmiş geçmiş en iyi iki futbolcusu lionel messi ve cristiano ronaldo olabilir. ama olaya bir futbolsever gözüyle bakarsak, dünyanin en güzel futbolunu (2004/05 - 2005/06'da) tartışmasız ronaldinho oynadi. efektiflikten ziyade, estetik futbolu, joga bonito oyun felsefesiyle taraftarları mest etti. klasik brezilyalı disipliğinsizliğiyle kendini erken tüketse de o iki sezon içinde oynadığı futbolun seyir zevkini, dünyada hiç bir futbolcu bir daha veremedi. varsın lionel messi ve cristiano ronaldo sene de 1000 gol atsın; internette dönüp dolaşıp izlediğim derleme videolarının gene sana ait ronaldinho, yaşa var ol güzel insan.

    https://www.youtube.com/watch?v=cnj64dso8t8
    https://www.youtube.com/watch?v=-juyhl3v1qq

    ---------------bonus-----------------

    el emeği göz nuru hazırladığım, şu girdiler de belki ilginizi çekebilir:

    (bkz: 2017-18 premier lig en iyi transferler listesi/@ceyar i kim vurdu)
    (bkz: 2017-18 sezonu premier lig transfer fiyaskolari/@ceyar i kim vurdu)
    (bkz: 2017-18 ingiltere premier lig genç yetenek listesi/@ceyar i kim vurdu)

    ----------------------------------------

  • southampton fc

    1885 yılında southampton kentinde kurulan, iç saha maçlarını 2001 yılından beridir 32,500 kişilik the st mary's stadyumunda oynayan ingiliz futbol kulübü.

    ---------------------------------------southampton fc tarihi----------------------------------------------------

    kulüp 'st. mary's church of england young men's association' (st. mary's y.m.a) (st marie kilise derneği) adıyla kilise futbol takımı olarak 1885 yılında kurulmuştur. bu yüzden de lakapları the saints yani 'azizler'dir.

    ayrıca kulüp yıllar içinde köçek gibi habire isim değiştirmiş, sevenlerini 'biz hangi takımı tutuyorduk amk?' paranoyalarına sokmuştur. st. mary's y.m.a (1), st. mary's f.c (2), southampton st. mary's (3) derken, kulübün 1896–97'de limited şirketi olmasıyla beraber, taşlar yerine oturmuştur. takım 4. ve son olarak isim değiştirip, southampton fc adını almış; yıllardır kafaları karışan taraftarlar ise derin bir oh çekmiştir.

    southampton fc, 1 bucuk milyon populasyonlu güney ingiltere (hampshire bölgesi) liman şehri southampton kentinin takımıdır. ezeli rakibi ise, 20km ötesindeki başka bir liman şehrinin* takımı portsmouth fc'dir. zaten bu iki şehir denizcilik geçmişleri yüzünden ortaçağdan beridir çekişme içindeymiş. vay canına, tamı tamı tamına 900 senedir kapışan iki kentten bahsediyoruz. adeta 'ezeli dostluk, ebedi rekabet'* var aralarında*. aralarında oynadıkları maçlara ise 'güney sahil* derbisi' (south coast derby) adını vermişler.

    131 yıllık tarihe sahip olmalarına rağmen, 1976 yılında elde ettikleri tek bir fa kupası dışında, müzelerinde hiç bir nane bulunmuyor. 40 yıllık, premier lig eksperiyim, bu denli kupasız bir ingiliz takımı görmedim a dostlar*. yıllarca çok şükür yarabbi deyip, öylece takılmış bu mü'min kilse çocukları. en üst ligde de 1983–84 sezonunda ettikleri dualar sayesinde es kaza bir 2.lik elde etmişler; o kadar.

    ----------------------------------southampton fc yakın tarihi---------------------------------------------------

    kulüp 2005-2006 sezonunda feci bir finansal krize girdi. yıllar içinde gelip giden yönetimler maddi konuları bir türlü çözemeyip, kulübün eriyip gidişine engel olamadılar. hatta kulüp 2009/10 yılında son 50 yılda ilk defa ingiltere 3.lig seviyesine düşüp, division one'ı boyladı.

    2009/10 sezonunda ise almanya asıllı isviçreli iş güç adamı markus liebherr 'bir takım böyle yönetilmez ulen!' diye alman disipliniyle yumruğunu masaya vurup, takımı satın aldı.

    finansal destekle, kulübün iyi yönetilmeye başlama realitesi birleşince, takım 4 yılda 2 seviye atladı ve 2012/13 yılında tekrar dünyanın en iyi ligine yükseldi. yıllar içinde ise altyapılarından çıkardığı gencolar ve makul fiyatlara takıma kattıkları tanınmamış oyuncular sayesinde harika bir takım kurdular. premier lige tekrar yükselmelerinin 2.yılında (2013/14) beklenmedik bir şekilde 8. olup, premier lig* tarihlerindeki en yüksek dereceyi elde ettiler.

    bu dikkat çekici başarı bit tabii ki akbaba 6 büyüklerin dikkatinden kaçmadı ve takımı sezon sonunda bir güzel yağmaladılar. veteran rickie lambert (5m €), dejan lovren (20,3m €), adam lallana (31m €) liverpool fc'ye, genco calum chambers (20,2m €) arsenal fc'ye, bir diğer wonderkid luke shaw (37,5m €) ise manchester united'a transfer oldu.

    normal şartlarda ilk 11'inden en iyi 5 oyuncusu sökülen bir takımın çökmesi lazımdı; ben de herkes gibi öyle olacağını düşünmüştüm. lakin southampton fc yönetiminin inanılmaz işbilirliği sayesinde oyuncuların yerlerini teker teker doldurup; takımı daha ileri bir seviyeye dahi atlatmayı başardılar.

    -----giden--------------2014/2015---------------gelen---------------

    dl---luke shaw (37,5m €)-----------*ryan bertrand (chelsea - 13,3m €)

    dc---dejan lovren (20,3m €)---------toby alderweireld (a madrid -k-)

    amlc-adam lallana (31m €) `-------sadio mané (rb salzburg - 15m €)

    st---rickie lambert (5m €)------------graziano pellè (feyenoord - 11m €)

    dc yedeği-calum chambers (20m €)-----------------------------------

    amr-------------------------------------dusan tadic (fc twente - 14m €)

    gk---------------------------------------fraser forster (celtic - 12,5m €)

    st----------------------------------------shane long (hull city - 15m €) (bir tek bu gereksiz gibiydi)

    velhasıl anlayacağınız totalde 124m €'yu* kasaya koyup, 88m € harcayarak, eskisinden daha da iyi bir takım kurdular. bu sayede kulüp rekorlarını bir adım daha ilerletip, 2014/15 sezonunu 7. bitirdiler.

    2015/16 sezonunda yağma devam etti;

    --------------giden-------------2015/16-------------------gelen------------------

    dmc--morgan schneiderlin*--(man utd - 35m €)---oriol romeu *(chelsea - 7m €)

    dr--nathaniel clyne (liverpool - 17,7m €)-----------cédric soares (s lisbon - 5,5m €)***

    dc------------------------------------------------------virgil van dijk (celtic - 15,7m €)

    mc-----------------------------------------------------jordy clasie(feyenoord - 12m €)*

    st------------------------------------------------------charlie austin (qpr - 5,2m €)

    yağma devam etti etmesine ama gelen takviyeler sayesinde takım daha da bir şahlandı. lig rekorunu daha da ilerletip, dünyanın en iyi liginde takım 6.lığa ulaştı.

    lakin terbiyesiz 6 büyükler şerefsizliğin dozunu iyice arttırıp, 2016/17 sezonu başında takımın tartışmasız en büyük iki süperstarı sadio mane ve victor wanyama'yı kadrolarına katınca, takım mortal kombat karakteri kano tarafından kalbi sökülmüş johnny cage'e döndü. hadi sadio mane'den yine belirli bir maddi gelir elde edebildiler*. ama gelecek sene kontratının biteceği kozunu kullanıp, victor wanyama gibi bir süperstarı 14,4m € gibi bir ossuruk fiyatına tottenham'a vermek zorunda kalmaları çok çok acı oldu. yerlerine alınan 2 oyuncuda birbirinden değerli ve ilerde çok can yakacak isimler olsa da, giden hiperstarların yerlerini doldurmaları mümkün değil. başka bir açıdan bakınca, takımın kısa zaman diliminde çok büyük kan kaybettiği aşikar; benim aşka inancım kalmadı a dostlar. bu sene (2016/17) ilk 7 hayal gibi gözüküyor.

    --------------giden-------------2016/17-----------------------gelen--------------------------

    aml--sadio mané (liverpool - 41,2m €)-----------amr--nathan redmond (norwich - 13,5m €)

    dmc--victor wanyama (tottenham - 14,4m €)----mc--pierre-emile höjbjerg (b munich - 15m €)

    st----graziano pellè (s luneng - 15,2m €)----------------------------------------------------------------

    amc-------------------------------------------------------sofiane boufal (lille - 18,7m €)**

    -------------------------------------2016/17 southampton fc taktik--------------------------------------------

    önceki yıllarda teknik* adam ronald koeman takımı modern çağın alışılageldik taktiği 2 dmc, 1 amc, 2 kanat ve tek forvetli 4-2-3-1 dizilimiyle oynatıyordu.

    southampton fc'nin yeni teknik direktörü claude puel ise geçen sene nice'de oynatıp başarılı olduğu kanatsız 4-1-2-1-2 (1 dmc - 2 mc - 1 amc - 2 fc) taktiğini bu sene (2016/17 11. hafta itibariyle) yeni takımına uyguladı.

    kanatsız bol pasa dayalı, benim aklımın southampton fc için pek de fazla yatmadığı bir sistem bu. çünkü fransız teknik adamın elinde hali hazırda dusan tadic ve nathan redmond gibi iki şahane kanat oyuncusu var. bu adamlar bu sene (2016/17) takımın yıldızı konumundalar fakat ikisi de alışkın olmadığı pozisyonlarda* kullanılıp, daha düşük verimle oynuyorlar.

    ilerleyen günlerde sofiane boufal'ın iyileşmesiyle taktik olarak değişikliğe gider mi bilmiyorum ama nacizane yorumuma göre kanat oyuncularını kullansalar takım daha etkili bir oyun ortaya koyabilirler.

    ------------------------------------2016/17 kadro ve oyuncu kullanımı---------------------------------------

    kale fraser forster sayesinde emin ellerde.

    sol bekte ryan bertrand şahane performansına kaldığı yerden devam ediyor. bu adamı da büyük ihtimalle yakında yağmalarlar. genco matthew targett ise yedeği olarak gayet yeterli bir oyuncu. yerine de aha bu ergen geçer.

    defans göbeğinde kaptan jose fonte'nin bu sene ki (2016/17) partneri de geçen sene (2015/16) olduğu gibi virgil van dijk; yedekleri ise yine japon maya yoshida. bu sene de geçerli bir performans ortaya koyup, uyum içinde oynuyorlar. lakin portekizli kaptan'ın yaşının geçkinliği hesaba katılırsa, southampton fc'nin ilerleyen yıllarda onun yerine sağlam bir stoper monte etmesi gerekliliği de gün gibi aşikar.

    sağ bek bir diğer portekizli cedric soares'le güvende. yedekliğini ise cuco martina vitaminsizi yapıyor.

    southampton fc'nin yeni teknik direktörü claude puel'in 4-1-2-1-2'sinde (1 dmc - 2 mc - 1 amc - 2 fc) bu sene (2016/17) 4'lü merkez ortasahada oriol romeu (dmc*), steven davis (mlc* veya mrc*) ve dusan tadic (amc*) bir sakatlık olmadığı sürece düzenli olarak ilk 11'de forma giyiyor. merkezde geri kalan tek kişilik pozisyonda ise pierre emile hojbjerg ve hayal kırıklığı jordy clasie rotasyonda oynuyor.

    oriol romeu defansif orta sahada* gayet geçerli bir performans gösterse de, süperstar victor wanyama'nın yerini nah dolduruyor.

    sofiane boufal ise sene başında dizinden geçirdiği sakatlık yüzünden ilk 11 haftayı kaçırdı sayılır. geçen sene lille fc orta sahasına ofansif anlamda çok şey katmıştı. iyileşip eski haline dönebilecek mi bilinmez. ama kendini tekrardan bulursa, bana büyük ihtimalle ilk 11'den steven davis'i keser gibime geliyor. merkez orta saha james ward-prowse gencosu ise teknik direktörü claude puel'in gözüne (2016/17 11. haftaya kadar) hiç girmeyi başaramayıp, silinip gitti.

    ofansif merkez orta sahada* ana mevkisi olmamasına rağmen, fiks kanat insanı dusan tadic oynuyor. mevkiye yabancı olduğundan da şimdilik bocalıyor açıkçası. (2016/17 11.hafta itibariyle) eski fantastik halini mumla arattı. belki sofiane boufal iyileşir de ritmini tutturursa bu bölgede rotasyona geçebilir, bilemedim zamanla göreceğiz.

    çift forvet oynayan takımda ileride bitirici forvet olarak charlie austin, ikincil forvet olarak ise yeni transfer yetenekli genco nathan redmond fiks oynuyor. nathan redmond'ın da normalde sağ kanat oyuncusu olup, hayatında ilk defa ikincil forvet pozisyonunda oynatıldığını belirtmek isterim. o da doğal olarak bocalıyor lakin kendisi oldukça güvendiğim bir isim. bir şekilde uyum sağlayacağını düşünüyorum. forvette bu ikilinin yedeği ise olması gerektiği gibi shane long. irlandalı adeta başarılı bir yedek oyuncu olmak için doğmuş*. 4. opsiyon olarak ise sakatlıkların harap ettiği helak forvet jay rodriguez bulunuyor.

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    daha da derine inip, 2016/17 sezonunda kadroda kullanılan oyuncuları incelemek isterseniz, alttaki el emeği göz nuru entry'lerime de göz atmanızı tavsiye ederim. zaten bu entry'yi buraya kadar okumayı başardıysanız, sizde bu oyunu ve bu oyunu en iyi oynayanların ligini benim gibi çok seviyorsunuz demektir; iyi eğlenceler dilerim)

    -----------------2016/17 southampton fc kadrosu'nda kullanılan oyuncular------------------------

    gk

    (bkz: fraser forster/@ceyar i kim vurdu)

    dl

    (bkz: ryan bertrand/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: matthew targett/@ceyar i kim vurdu) -yedek-

    dc

    (bkz: jose fonte/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: virgil van dijk/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: maya yoshida/@ceyar i kim vurdu) -yedek-

    dr

    (bkz: cedric soares/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: cuco martina/@ceyar i kim vurdu) -yedek-

    dmc

    (bkz: oriol romeu/@ceyar i kim vurdu)

    mc

    (bkz: steven davis/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: jordy clasie/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: pierre emile hojbjerg/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: james ward-prowse/@ceyar i kim vurdu)

    amc

    (bkz: dusan tadic/@ceyar i kim vurdu) (ana mevkisi sol kanat* bu sene ilk defa amc oynuyor)

    (bkz: sofiane boufal/@ceyar i kim vurdu) (ilk 11 hafta sakattı)(+) iyileşince en kötü ihtimal rotasyona girer

    st

    (bkz: charlie austin/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: nathan redmond/@ceyar i kim vurdu) (ana mevkisi sağ kanat, bu sene ilk defa ikincil forvet* oynuyor)

    (bkz: shane long/@ceyar i kim vurdu) -yedek-

    (bkz: jay rodriguez/@ceyar i kim vurdu) -yedek (4. opsiyon)-

    ayrıca son üç yılda (2014/15 - 2015/16 - 2016/17) southampton fc'nin elinde tutamadığı yıldızlara bir göz atmak isterseniz, buyrun a dostlar; bunlar da el emeği göz nuru:

    calum chambers-----2014/15--arsenal----20,2m €---(bkz: calum chambers/@ceyar i kim vurdu)
    dejan lovren---------2014/15--liverpool---20,3m €---(bkz: dejan lovren/@ceyar i kim vurdu)
    adam lallana---------2014/15--liverpool---31m €-----(bkz: adam lallana/@ceyar i kim vurdu)
    luke shaw------------2014/15--man utd---37,5m €---(bkz: luke shaw/@ceyar i kim vurdu)
    rickie lambert--------2014/15--liverpool---5m €------(bkz: rickie lambert/@ceyar i kim vurdu)
    nathaniel clyne-------2015/16--liverpool---17,7 €*---(bkz: nathaniel clyne/@ceyar i kim vurdu)
    morgan schneiderlin-2015/16--man utd---35 €------(bkz: morgan schneiderlin/@ceyar i kim vurdu)
    victor wanyama------2016/17--tottenham-14,4 €**---(bkz: victor wanyama/@ceyar i kim vurdu)
    sadio mane-----------2016/17--liverpool---41,2 €----(bkz: sadio mane/@ceyar i kim vurdu)

    ---------------bonus-----------------

    diğer premier lig takımları ve oyuncuları hakkında daha detaylı ve net bilgiye ulaşmak isterseniz, el emeği göz nuru şu entry'lerimi kurcalayabilirsiniz a dostlar:

    (bkz: liverpool fc/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: arsenal/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: west ham united/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: leicester city/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: afc bournemouth/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: crystal palace/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: stoke city/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: sunderland afc/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: swansea city/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: watford fc/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: west bromwich albion/@ceyar i kim vurdu)

    -yazıldığı tarihten sonra küme düşenler-

    (bkz: aston villa/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: norwich city/@ceyar i kim vurdu)

    ---------------bonus-----------------

    son söz: bu entry'yi, 'cahil @1, nefret kusan @2' safsatalarından bıkmış, ekşisözlük'ü hala kutsal bilgi kaynağı olarak kullanan insanlara adıyor, içeriğine ilgi duyan 'premier lig sevdalıları'na ise selam ediyorum.

  • arsenal

    1886 yılında kurulan, iç saha maçlarını * 60.400 kişilik emirates stadyumunda oynayan, köklü kuzey londra futbol kulübü.

    ingiltere'de futbol profesyonel olarak oynanmaya başladığı 1888–89 sezonundan beridir, manchester united (20) ve liverpool fc'dan (18) sonra en çok lig şampiyonluğuna (13) ulaşabilmiş 3. takımdır.

    12 fa kupası, 2 lig kupası ve 14 fa community shield kupasını müzelerine götürerek, kazanılan tüm kupalar baz alındığında da manchester united (64) ve liverpool fc'un (60) gerisinde, chelsea'nin (28) önünde yine 3. sırada (43) yer alıyorlar.

    ingiltere'de çoğu dönemde şampiyonluklar yaşama ihtimali olan büyük bir takım olabilmişken, 130 yıllık tarihlerinde internasyonel ortamda adam akıllı hiç bir nane yiyememiş olmaları ilginçtir. 1969–70 sezonunda (şimdi ki izdüşümü uefa kupası olan) `fuar şehirleri kupası` ve 1993–94'de (şu an var olmayan gereksiz) 'kupa galipleri kupası' dışında elde ettikleri hiçbir şey yok ellerinde. onca yıldır şampiyonlar liginde (ya da bu kupanın eski versiyonlarında) mücadele etmelerenine rağmen sadece bir kez final oynayabilmeleri de cabası. onda da (2005/06) ronaldinho ve samuel eto'o'lu efsane fc barcelona karşısında beklenildiği üzere üçün birini aldılar.

    kulüp güneydoğu londra'da (woolwich semtinde) kurulmasına rağmen, 1913'te şehrin kuzeyine (arsenal stadyumu'nun bulunduğu highbury'e) taşınıp 'kuzey londra' takımı olarak nam salmıştır.

    highbury'deki stadyuma geçmeleriyle beraber tottenham fc'ın en yakın komşu takımı konumuna geldiler ve böylece ezeli rekabet başlamış oldu. chelsea, fulham ve west ham united'la da çekişmekteler lakin onca londra takımı arasında taraftarlarının en çok bileylendikleri takım tottenham'dır ve takımların aralarında oynadıkları ateşli maçlar kuzey londra derbisi* adıyla anılır.

    hatta öyle bir bileylenmedir ki, berduş arsenal topçusu jack wilshere'ın (gereksiz şovmenlikte bulunarak) her kupa sonrası kutlamalarda taraftarla beraber söylediği 'we hate tottenham' adlı eğlenceli bir besteleri bile var:

    https://www.youtube.com/watch?v=w0r7gwf-nsa
    https://www.youtube.com/watch?v=txd-7agjjpc
    https://www.youtube.com/watch?v=gjf3x31icfe

    -----------------arsenal tarihi----------------------

    kulüp, 1886 yılında ateşli silahlarda kullanılmak için hazırlanan patlayıcı maddeler üreten cephanelik işçileri tarafından dial square adı altında kurulmuştur. daha sonra 'bu nasıl saçma bir isim amk?' serzenişleri içinde takımın adını (aynı zamanda çalıştıkları cephaneliğin de ismi olan) royal arsenal'e çevirmişler. 1893'te limited şirketi olduklarında ise ondan da vazgeçip, güney londra'da bulundukları semtin ismi olan woolwich'e istinaden 'woolwich arsenal' ismini seçiyorlar.

    1910 yılında ise cephanelik işçilerinin yaşadığı ekonomik sorunlar yüzünden seyirci oranları epeyce düşüyor ve kulüp iflas ediyor. küme düşen takımı henry norris adlı bir iş güç adamı satın alıp, 1913 yılında kuzey londra semti highbury'ye, arsenal stadyumu'na taşıyor. bu hamleyi yaptığında ise, artık woolwich'te bulunmayan takımının ismini kısaltıp, 'the arsenal' olarak değiştiriyor.

    sonra 1. dünya savaşı patlak veriyor ve lige 5 senelik mecburi bir ara veriliyor. savaş sonrasında ise arsenal yöneticileri, kulüp tarihine kara bir leke olarak geçen bir harekete imza atıyor. savaştan önceki sezonda (1914/15) 2.ligde 6. olmalarına rağmen, savaştan sonraki sezonda (1919/20) kendilerini şaibe ve katakulliyle 1. lige aldırıyorlar. bu arada takım isminden 'the' kısaltmasını da atıp, 5. (!) ve son ismi olan 'arsenal'e geçiyor ve sevenlerine 'vay arkadaş, bu ne saçma iştir' dedirtiyor.

    takım 1930'lu yıllarda palazlanıp, ingiltere futbolunu adeta domine ediyor. tarihinin en parlak dönemleri olan 30'larda, takım 9 yılda 6 kere lig şampiyonu olmayı başarıyor. sonrasında ise gene savaş nedeniyle 7 senelik mecburi bir ara veriliyor. bu aradan sonra ise arsenal gene şampiyonluğun önemli adaylarından biri olup kupalar elde edebilse de, 30'lardaki kupaları tekeline alan altın çağı ardında bırakmış oldu. bu arada bende gördüğünüz üzere hikaye anlatımı kullanımında 'present continious tense'ten* sıkılıyor; umarsızca 'past tense'e* geçiyordum:

    https://markmanson.net/…2015/01/frankly-my-dear.jpg

    1952/53 yılının şampiyon arsenal kadrosu yaşlanınca, kulüp 1970'lerin başına kadar yaşanan bir duraklama dönemi geçirdi. yazının başında da belirttiğim gibi 1969/70'te ise takım, bu zamanlardaki adıyla uefa kupası olan `fuar şehirleri kupası kaldırıp, bir sene sonrasında (1970–71) lig şampiyonu olmayı başardı.

    ardından yine kupasız geçen yıllar ve 1986'da eski oyuncuları olan george graham'ın takımın başına geçmesiyle başlayan diriliş dönemi. bu dönemde beşiktaş'ın ileri uçtaki 'metin-ali-feyyaz' üçlüsünün defans versiyonu olan genç tony adams önderliğindeki nigel winterburn, lee dixon and steve bould arka dörtlüsü, efsane performansları sayesinde "famous back four" lakabını almıştır. gol yemek nedir bilmeyen bu takım, 1988-1989 sezonunda son dakika golüyle mağlup ettikleri liverpool'un önünde, 18 sene sonra tekrardan lig şampiyonluğuna ulaşmayı başardı. bu dönemde takım 2 lig şampiyonluğu, fa kupası, lig kupası ve kupa galipleri kupası kazanmasını bildi. fakat george graham'ın efsaneler seviyesindeki reputasyonu, futbolcu transferlerinde oyuncu menajerlerinden komisyon aldığı ortaya çıkınca yerle bir oldu. böylece gaftici teknik adam, 1995 yılında takımdan yollandı. allah allah; halbuki türk mantığıyla yiyor ama çalışıyordu *

    -----------------arsenal yakın tarihi----------------------

    kulüp bir sene bocaladıktan sonra, 1995/1996 sezonunda takımın başına arsene wenger getirildi. fransız teknik adam ise o günden itibaren arsenal tesislerine, askerlik arkadaşının evine 3 karısı ve 36 çocuğuyla birlikte yerleşen memnun kaygısız gibi çöktü. kendisi bu yılda (2016/17) her yıl olduğu gibi takımının başında bulunmakta; sakalları ise arsenal'deki 21. sezonunda da çıkmamaktadır.

    1995/1996 takımın başına gelen arsene wenger, oynattığı fiziksel güç ve hıza dayalı ofansif futbolla o seneler herkesin takdirini topladı. yaptığı ucuz ve şık transferle takımı şahane bir şekilde yeniden yapılandırdı.

    takıma gelir gelmez (1995/1996) inter milan'ın beğenmediği dennis bergkamp**, bir sezon (1996/97) sonra ise ac milan'ın yetersiz gördüğü genco patrick vieira'yı* sudan ucuza transfer edip takımın çehresini değiştirdi. 1997/98 yılında ise bu iki yıldızın yanına monaco'dan kopardığı emmanuel petit ve afc ajax'lı çılgın kanat marc overmars eklenince, arzulanan şampiyonluk sonunda fransız teknik adamın kaymak ellerinde yükseldi. 1997–98 yılından 2005–06 sezonuna kadar, takıma isveç'in gülü fredrik ljungberg, juventus'un yetersiz bulduğu (!) thierry henry*, sylvain wiltord, robert pires, ashley cole, sol campbell gibi süperstarların da katılımıyla, kulüp efsane bir kadro oluşturmuş oldu.

    bu bahsettiğim 8 senelik süreç içerisinde bu takım premier ligi her sene ilk 2 içinde bitirip, birisinde namağlup bir sezon (2003–04) geçirmek üzere 3 şampiyonluk (1997/98 - 2001/2002 - 2003–04) yaşadı. bu süre zarfının sonunda ise tarihinde ilk defa şampiyonlar ligi finali oynamak (2005/06) gibi efsane işlere imza attı.

    sonrasında ise takım, her sene kendini tekrarladığı bir fetret devrine girdi. kulüp, manchester united, chelsea, manchester city gibi takımların gölgesinde kalıp, süperstar seviyesine çıkan oyuncularını elinde tutamayan bir takıma dönüştü.

    en cafcaflı zamanlarında emmanuel adebayor (2009/10), kolo touré (2009/10), samir nasri (2011/12) ve gaël clichy (2011/12) gibi oyuncularını manchester city'ye, cesc fàbregas'ı (2011/12'de) fc barcelona'ya kaptırdılar. bunların üstüne bir de robin van persie kupasız geçen yıllarına isyan etti. arsenal takım kaptanı sıfatına sahip bir oyuncuyken kendini zorla manchester united'a sattırıp (2012/13), takımın prestijini yerle bir etti.

    tam da artık arsenal'in premier lig için şampiyonluk adayı olarak görülmediği zamanlar başlamak üzereyken, 2013/14 sezonu başlangıcında arsene wenger'den müthiş bir karşı hamle geldi. dünyanın en iyi oyun kurucularından biri olan mesut özil, real madrid'den 47m € gibi (o zamanlar oldukça astronomik olan ***) bir rakama takıma kazandırılıp, 2014 yazının en bomba transferine imza attılar.

    bu transferle prestijini kurtaran arsenal, bir sene sonra (2014/15) daha da ileri gitti. başka bir süperstar oyuncu olup, fc barcelona'da yeterli saygıyı görmeyen alexis sánchez'i `43,5m €`'ya transfer etti. bu transferlerin etkisiyle takım henüz şampiyon olamasa da, geçen sene (2015/16) tamı tamına 11 yıl sonra ligi 2. bitirmeyi başarabildiler.

    ----------------------------------------------günümüz-------------------------------------------

    --------------------------------------------2016/17 taktik --------------------------

    arsene wenger, bu sezon (2016/17) ilk 10 maç itibariyle saha içi dizilimini hiç değiştirmedi. yıllar yılı aynı takımda çalışmanın getirdiği bir koyuvermişlik midir anlayabilmiş değilim*. gerçi aynı boşvermişlik alex ferguson'un son yıllarında da mevcuttu. benim gözümde 'gelmiş geçmiş en iyi teknik direktör' sıfatına sahip efsane iskoç, son yıllarında öyle bir lakayıtlık seviyesine varmıştı ki, oyuncuyu izlemeye üşenip sırf scout raporlarıyla oyuncu alır olmuştu:

    https://www.theguardian.com/…united-transfer-window
    https://tr.wikipedia.org/wiki/bebé

    neyse laf lafı açıyor; fazla konuyu dağıtmadan arsenal taktiklerine geri döneyim.

    arsene wenger (10. hafta itibariyle) bu sezon (2016/17) her maç, takımını modern çağın fiks taktiği 2 dmc, 1 amc ve tek forvetli 4-2-3-1 taktiğiyle oynattı.

    -----------------------------2016/17 kadro ve oyuncu kullanımı-----------------------------------

    takımın yıldızları tartışmasız oldschool oyun kurucu mesut özil ve deli-fişek kanat forvet alexis sanchez. artlarından da geçen sene (2016) premier lig yılın takımına seçilen tek arsenal oyuncusu genco sağ bek hector bellerin geliyor.

    kale metal kafa petr cech sayesinde emin ellerde. yedeğinde ise müthiş kariyer planlama hatası yapıp, kendini harcayan david ospina bulunuyor.

    defansın göbeğinde son 5 senedir laurent koscielny'ye başarıyla partnerlik yapan per mertesacker, sezon başında dizinden ciddi bir sakatlık yaşayıp gerçek arsenal'li oldu. 2016/17 sezonunun ilk yarısını komple kaçıracağı ve (sakatlığı atlatmak için) yaşının geçkinliği (32) göz önünde bulundurulursa, tecrübeli stoperin top class oyuncu olduğu zamanlar, büyük ihtimalle geride kalmış olacak.

    onun yerine 41m €'ya valencia cf'dan transfer edilen shkodran mustafi, şu ana kadar (2016/17 10. hafta) laurent koscielny'yle gayet iyi bir uyum yakalayıp, geçerli bir performans ortaya koydu. öyle ki yedekleri gabriel paulista, bu sezon şu ana kadar tek bir lig maçında bile forma yüzü göremedi.

    sol bek nacho monreal, sağ bek ise hector bellerin'in tekelinde. nacho monreal'den hiç hazzetmem; tam tersine hector anany bellerin'i oğlum gibi severim. sol bekte kieran gibbs arada forma giyebilse de, sağda carl jenkinson'un ilk 11'de hector bellerin'e karşı hiç şansı yok.

    2'li dmc bölgesi takımın şimdilik en istikrarsız bölgesi. francis coquelin, santi cazorla, granit xhaka ve (biraz daha az süre almak üzere) mohamed elneny 4'lü rotasyonda oynuyorlar. bu arada sezon başında (2016/17) takımda taraftara güven veren, istikrarlı tek bir forvet oyuncusu yokken granit xhaka denen adama 45m € veren arsene wenger'i alnından öpüyorum. hafiften bu da louis van gaal gibi bunadı sanki. 67 yaşında tabii, normal böyle şeyler. lakin bu sene de başarı gelmesse alexis sanchez, mesut özil ve yahut hector bellerin gibi süperstarlardan bir kaçını bok elinde tutar; benden söylemesi.

    sol kanatta jay jay okocha'nın yeğeni alex ıwobi, ortada mesut özil, sağda theo walcott ofansif orta saha bölgesinde (bir sakatlık çıkmadığı zamanlarda) düzenli oynuyor. tabii ki söz konusu arsenal olunca sakatlıklar kaçınılmaz; o zamanda sağ sol kanat farketmeden alex chamberlain* devreye giriyor.

    mesut özil hakkında konuşmaya bile gerek yok. adam king; top class seviyede top oynamaya devam ediyor. theo walcott pezevengini günahım kadar sevmem; lakin bu sene sağ kanatta fırtınalar estirdiği de bir gerçek. sol kanatta genco alex ıwobi düzenli oynadığı ilk sezonunda (2016/17) skora yeterince katkı yapamasa da, geleceğe dair iyi sinyaller verip, gelişimi merak uyandırmakta.

    hem merkezde, hem kanatlarda oynayabilen aaron ramsey ise sezon başında yine sakatlanıp, ilk 2,5 ayı kaçırdı. gelecek günlerde iyileşip, bu bölgelerde yine rotasyona girer herhalde.

    forvette ise, bir futbol sözlüğü yapılsa (yapsa yapsa ben yaparım; kimseye bırakmam *) 'istikrarsızlık' kelimesinin sözlük karşılığı olacak olan serseri mayın olivier giroud dengesizi, 2016/17 sezon başından beri (10.hafta) tek bir maça ilk 11 başlayamadı. gerek ayak tırnağından yaşadığı sakatlık, gerekse 'ne zaman rezalet ne zaman harika oynayacağı belli olmayan önceden kestirilemeyen performansından' dolayı 'ilk 11'e hasret durumda. ancak iyileşip, geçen haftaki lig maçında oyunda kaldığı 20 dakikada 'tam da kendisine yakışır bir dengesizlikte' 2 şahane gol atmasıyla beraber, yakında gene ilk 11'de forma şansı bulur gibime geliyor. manevi oğlu olduğu arsene wenger'i bile, 5 yılın sonunda isyan ettiren bir istikrarsızlık sahibi bu adam.

    velhasıl sezon başında olivier giroud'ya alternatif forvet oyuncusu alınma kararı alındı. taraftar gonzalo higuaín'i beklerken*, deportivo la coruna'dan 20m €'ya (üst seviyedeki takımlar için) beş para etmez bir golcü sayılabilecek olan lucas pérez transfer edildi. sonuç tabii ki de hüsran. adam akıllı bir forvet almayıp, granit shaka'nınkiyle beraber bu adamın bonservisine totalde 65m € verdi bu bunak. sonuç olarak top class kanat adamı alexis sanchez, sezon başından beridir mecburiyetten ileri uçta tek forvet olarak oynuyor.

    ----------------------

    daha da derine inip, 2016/17 sezonunda kadroda kullanılan oyuncuları incelemek isterseniz, alttaki el emeği göz nuru entry'lerime de göz atmanızı tavsiye ederim. zaten bu entry'yi buraya kadar okumayı başardıysanız, sizde bu oyunu ve bu oyunu en iyi oynayanların ligini benim gibi çok seviyorsunuz demektir, iyi eğlenceler dilerim)

    --------------2016/17 arsenal fc kadrosu'nda kullanılan oyuncular------------------------

    gk

    *(bkz: petr cech/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: david ospina ramirez/@ceyar i kim vurdu) -yedek-

    dl

    (bkz: nacho monreal/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: kieran gibbs/@ceyar i kim vurdu)

    dc

    (bkz: laurent koscielny/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: shkodran mustafi/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: gabriel armando de abreu/@ceyar i kim vurdu) -yedek-

    (bkz: per mertesacker/@ceyar i kim vurdu) (+)

    (bkz: rob holding/@ceyar i kim vurdu) -u21'e geri yollandı- -

    dr

    **(bkz: hector bellerin/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: carl jenkinson/@ceyar i kim vurdu) -yedek-

    (bkz: calum chambers/@ceyar i kim vurdu) -dcr - premier lig takımı middlesbrough'ya kiralandı-

    dmc

    (bkz: francis coquelin/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: santiago cazorla gonzalez/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: granit xhaka/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: mohamed elneny/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: aaron ramsey/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: jack wilshere/@ceyar i kim vurdu) premier lig takımı bournemouth afc'a kiralandı-

    aml

    (bkz: alex iwobi/@ceyar i kim vurdu)

    amc

    ***(bkz: mesut özil/@ceyar i kim vurdu)

    amr

    (bkz: theo walcott/@ceyar i kim vurdu)

    ***(bkz: alexis sanchez/@ceyar i kim vurdu) - bu sene (2016/17) st olarak da oynuyor -

    (bkz: alex oxlade-chamberlain/@ceyar i kim vurdu) - bu sene (2016/17) aml'de de oynuyor -

    st

    (bkz: olivier giroud/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: danny welbeck/@ceyar i kim vurdu) (+)

    (bkz: chuba akpom/@ceyar i kim vurdu)

    ---------------bonus-----------------

    diğer premier lig takımları ve oyuncuları hakkında daha detaylı ve net bilgiye ulaşmak isterseniz, el emeği göz nuru şu entry'lerimi kurcalayabilirsiniz a dostlar:

    (bkz: liverpool fc/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: west ham united/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: leicester city/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: afc bournemouth/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: crystal palace/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: stoke city/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: sunderland afc/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: swansea city/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: watford fc/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: west bromwich albion/@ceyar i kim vurdu)

    -yazıldığı tarihten sonra küme düşenler-

    (bkz: aston villa/@ceyar i kim vurdu)

    (bkz: norwich city/@ceyar i kim vurdu)

    ---------------bonus-----------------

    yazarın notu: bu entry sözlükteki en uzun yazım oldu. haziran 2016'da başlamıştım, iş yoğunluğundan anca kasım 2016'da toparlayabildim. 3 sene önce yazdıklarımı, düşündüklerimi zaman zaman hatırlayamayan birisi olarak, kendime ve evrene data bırakıyorum; kalemimi pek seviyorum.

    son söz: bu entry'yi, 'cahil @1, nefret kusan @2' safsatalarından bıkmış, ekşisözlük'ü hala kutsal bilgi kaynağı olarak kullanan insanlara adıyor, içeriğine ilgi duyan 'premier lig sevdalıları'na ise selam ediyorum.

  • shkodran mustafi

    2016/17 sezonu başında 41m € gibi ciddi bir rakama valencia fc'dan arsenal'e transfer olan 1992 (24) doğumlu arnavut asıllı alman stoper. geçmişte ihtiyaç duyulduğunda sağ bek olarak forma giymişliği de vardır.

    2009/10 yaz döneminde altyapısından çıktığı hamburg'da tek maça çıkmadan, bonservissiz everton altyapısına kaçırıldı. everton'da kaldığı 2 yıl boyunca tek bir premier lig maçında bile forma giyemeyip, kimsenin gözüne giremedi. sonunda zamanının everton teknik direktörü david moyes'in 'senden bir nane olmaz, iyisi mi s.ktir git gözüme gözükme bir daha' serzenişleri eşliğinde karda kışta (2011/12 ocak) kapı önüne kondu. zamanının italya serie b takımı sampdoria ise bir battaniye ve her gün bir tas sıcak çorba karşılığında oyuncuyu kadrosuna kattı. italya'daki ilk senesinde de kimseden suratına tükürülecek kadar bile saygı göremeyip, tek maçta forma giyemedi. 6 ay boyunca diğer topçulara çay demlemek dışında hiç bir katkı yapamazken, o sene takımı onsuz da serie a'ya çıkmasını bildi.

    takıma katıldıktan 1 sene sonra ise (ocak 2013) derbeder mıstık, rüyasında sampdoria'nın efsane oyuncusu juan sebastian veron'u top sakallı dede formatında gördü. uyanır uyanmaz kaderine bıçak çekip, bu böyle gitmez dedi ve şanlı sampdoria formasını üzerine geçirmeyi başardı. 20-21 yaşında eşek kadar adamken ilk defa profesyonel maçlarda forma giymeye başlamanın gazıyla coştu eleman. 1,5 sene boyunca başarıyla serie a'da mücadele edip, 2014 dünya kupası öncesi 'göt kokusu eksperi' almanya teknik direktörü joachim löw'ün dikkatını çekmeyi başardı.

    takım arkadaşlarının sakatlıkları nedeniyle süpriz bir şekilde dünyanın en üst düzey turnuvasında 3 maçta forma giymeyi başardı. başardı başarmasına ama henüz yeterince tecrübeye sahip olmadığı için top class oyuncularla dolu üstün almanya milli takımında 'at sichine konmuch das kelebech' gibi sırıtan bir performans gösterdi. öyle ya da böyle; henüz sadece '1,5 yıllık düzenli futbol oynama tecrübesi'ne sahip toy bir oyuncuyken, turnuva sonunda 2014 dünya kupasını havaya kaldırmasını bildi.

    sampdoria'daki takım arkadaşları 'vay amk' tepkileriyle televizyonda olan biteni takip ederken, mıstık'ın anası ispanya'ya gidecek oğlunun bavullarını hazırlamıştı bile. oğlu dünya kupasına sahip genç bir oyuncu olmasına rağmen, 2014/15 sezonu başında 8m € gibi ossuruk parasına valencia fc'ye transfer oldu. valencia fc'de kaldığı 2 sene boyunca ise, mustafi kardeşimiz kendini daha da geliştirme imkanı buldu. 2016/17 sezon başına gelindiğinde ise, bambaşka bir ülkenin bambaşka bir takımında beklenmedik gelişmeler yaşanmaktaydı.

    ingiltere'nin arsenal takımında geçen sene (2016/17) kağıt üstünde takım kaptanı olmasına rağmen, sakatlıkları yüzünden tek bir maça çıkamayan mikel arteta futbola veda etme kararı almıştı. arda kalan kaptanlık pazu bandını ise sene başında (2016/17) alman panzeri per mertesacker devraldı. tecrübeli stoper, bandı koluna takar takmaz gerçek arsenal'li olduğunu kanıtlamak içinde hemencecik oracıkta dizini sakatladı. halbuki kaptan per mertesacker defansın göbeğinde son 5 senedir laurent koscielny'ye başarıyla partnerlik yapıyordu. 2016/17 sezonunun ilk yarısını komple kaçıracağı ve (sakatlığı kolay atlatmak için) yaşının (32) geçkin olması göz önünde bulundurulduğunda, tecrübeli stoperin top class oyuncu olduğu zamanlar büyük ihtimalle geride kalmış gibi gözüküyordu.

    shkodran mustafi kardeşimizde işte tam burada devreye sokulup, per mertesacker'in yerini doldurmak için bi kasa dolusu paraya (41m €) takıma transfer edildi.

    kendisi takıma katılır katılmaz, premier ligde şu ana kadar (2016/17 10. hafta) laurent koscielny'yle gayet iyi bir uyum yakalayıp, geçerli bir performans ortaya koyuyor. öyle ki yedekleri gabriel paulista, bu sezon daha tek bir lig maçında bile forma yüzü göremedi. bu performansını koruyabilirse 1000 yıl kadar daha arsenal defansında yer bulabilir gibime geliyor çünkü kendisi henüz 25 yaşında a dostlar.

    '25 yaşında yüzbinlik araba, nerden geldi bu para? en iyisi sorma!'

    25 yaşında yüzbinlik arabaya binmesini de, iyi para kazanmasını da geçtim; kendisi şu genç yaşında 'almanya - ingiltere - italya - ispanya ve son olarak tekrar ingiltere'de yaşama şerefine nail olmuş, bütün gençliğini erasmus öğrencisi tadında geçirmiş şanslı bir piçtir. kariyerine gıpta ile baktığım, cv'sine 2014 dünya kupası şampiyonluğu yazdırmış bu gence arsenal kariyerinde başarılar diliyor; entry'sinden 'gelecek ayın kira parası'nı nasıl çıkartacağımı düşünerek ayrılıyorum.

  • arda turan'ın gollum gibi konuşması

    arda turan'ın 04 ekim 2016'da radyospor'a verdiği röportajda iyice ayyuka çıkan durum.

    malumunuz gollum, çift kişiliği tek potada eritip, tek bir bünyeye sıkıştırmış gariban bir kardeşimiz. içinde barındırdığı çift karakterden dolayı, kendisinden bahsederken tekil değil çoğul ekler kullanıyor. örnekleri şu videonun başında mevcut:

    http://facedl.com/fvideo=aqauqaqxxnuqixaix

    (video'yu açamayanlar için bahsetmek gerekirse; 'onu istiyorusss, ona muhtacısss, kıymetlimisss' biçiminde bir konuşma tarzı)

    şimdi de arda turan'ın yayımlanan röportajının satır başlarına bakalım:

    "şahsımın durum dışında herhangi bir değerlendirmesi yok. bizim herhangi bir söylemde bulunmamız milli takım adına mümkün değil. iddialar ortaya atıldı, kendimizi savunmak için konuştuk. 3 ay boyunca prim mevzusu vardı, çıkıp bir şey söylemedik.''

    ''sonra çıktık anlattım. bir iddia varsa maalesef çıkıp konuşmak zorunda kalıyoruz. şu anda bir açıklama yapmayı düşünmüyorum. işime konsantre olup, en iyisini vermeyi düşünüyorum. orası milli görev. gel derler geliriz, git derler gideriz.''

    "çok yoğun bir gündemimiz vardı, barcelona'da milli takım konusunu hiç konuşmadık. kendi işimize konsantre olmuş durumdaydık vallahi. eve bile gidemedik."

    "bizim kalbimizde her zaman galatasaray var. orası bizim evimisss, yuvamısss. ''

    gördüğümüz gibi röportajın sonuna doğru iyice maskeyi düşürüp, direkt olarak 'kıymetlimiss' moduna geçmiş. bu tarza yakın stilde konuşan bir de fatih terim var. yüksek egoyla alakalı olan bir kendini ifade etme problemi olduğunu belirtmeye bile gerek yok; kibirden birbirlerine girdiler zaten. insan özünü unutup, nasıl bu hale gelebiliyor; benim de aklım buna basmıyor a dostlar.

    kaynak:
    http://www.hurriyet.com.tr/galeri-40239758?p=2

  • liverpool fc

    1892 yılında liverpool kentinde kurulan, iç saha maçlarını kuruluşundan beridir 44,700* kişilik anfield stadyumunda oynayan, köklü ingiliz futbol kulübü.

    ingiltere'de futbol profesyonel olarak oynanmaya başladığı 1888–89 sezonundan beridir, manchester united'dan (20) sonra en çok lig şampiyonluğuna (18) ulaşabilmiş 2. takımdır. buna rağmen, 1992/93 sezonunda kurulan premier ligde tek bir şampiyonluk dahi yaşamayı başaramamışlardır.

    şimdiki adı şampiyonlar ligi olan avrupanın 1 numaralı kupasını tamı tamına 5 kez (1977, 1978, 1981, 1984, 2005) havaya kaldırdılar. bunu da tarihte yapabilen sadece 5 takım var zaten; real madrid (10), ac milan (7), bayern munich (5), fc barcelona (5) ve liverpool fc (5)

    onun dışında 3 uefa kupası, 3 uefa süper kupası, 7 fa kupası, 8 lig kupası ve 15 fa community shield kupasını müzelerine götürerek, kazanılan tüm kupalar baz alındığında ise, ingiltere'de zirvede yer alıyorlar.

    liverpool fc'nin kuruluş hikayesi de ilginçtir. liverpool fc, anfield stadyumunu değil, adeta anfield stadyumu liverpool fc'yi inşa etmiştir. anfield ilk kurulduğunda (1884) everton fc'ye ev sahipliği yapıyordu. 8 sene sonra ise everton fc yönetim kurulu, aynı zamanda kendi klüplerinin de üyesi olan 'anfield stadyumu' sahibi john houlding'le farklı politik partilere üye olmalarından (diğerleri liberal, bizim eleman muhafazakar parti üyesi) dolayı ters düşmeye başladılar. bu zıtlaşmalar ise başka anlaşmazlıkların doğmasına neden oldu; stadyum kirası ve 'klüp yönetimi'. bu problemlerin üzerine everton fc yönetim kurulu, eski üyeleri john houlding'i saf dışı bırakıp, takımlarını goodison park stadyumuna taşıdılar.

    stadıyla beraber dımdızlak ortada kalan john houlding ise, hırs yapıp 1892 yılında liverpool f.c. and athletic grounds ltd* adında (bir yandan da stadını boş bırakmama amacıyla) yepyeni bir takım kurmuştur. hatta rotherham town'la oynadıkları tarihlerindeki ilk resmi maçı (hazırlık maçı) 200 taraftar izlemiştir*.

    tahmin edebileceğiniz üzere liverpool fc'nin ezeli rakipleri everton fc'dir ve aralarında oynadıkları maçlar merseyside derby adıyla anılır. yanlız bu rekabet, ingiltere'deki diğer klüp çekişmelerine nazaran, holiganlık bâbında daha şiddetten uzak bir şekilde geçmektedir. yine de bu iki takım taraftarlarının birbirlerinden haz etmeme realitesini değiştirmez.

    ayrıca aynı şehirde olmamalarına, şehirlerin arasında 35km mesafe olmasına rağmen manchester united'la, liverpool fc ezeli rakiplerdir ve aralarında oynadıkları maçlar ise 'north-west derby' olarak adlandırılır. bu derbinin kökeni klüplerden de önce, taa sanayi devrimine kadar dayanmakta. çünkü manchester ve liverpool kentleri sanayi devrimiyle beraber, ekonomik ve kültürel olarak ciddi bir yarışa girmişler. futbol klüpleri kurulduktan sonra ise, bu yarışın bir platformu da futbol sahalarına yansımış. yazının başında da belirttiğim gibi, bu iki klüp elde ettikleri kupalar bazında da ingiltere'nin en başarılı iki klübüdür ve çekişme hala devam etmektedir.

    klubün logosu ise liverpool kentinde zamanında bolca bulunan ve kentin de simgesi olan karabataktır. lakin liverpool fc'nin kurucusu john houlding, logosu olarak dizayn ettirdiği kuşa özel bir isim takmıştır, ondan dolayı bu kuş ortamlarda karabatak adıyla değil 'liver bird' ismiyle anılır.

    klubün tarihinden bahsedip, takımın 1975-1990 yılı arasında ingiltere ve dünya futbolunu domine ettiği yıllardan bahsetmemek olmaz. bu bahsettiğim 15 yıllık periyotta liverpool fc toplamda 4 kere (şimdiki adıyla) şampiyonlar ligi kupası, 10 ingiltere ligi şampiyonluğu, 4 kere fa kupası, 3 kere de lig kupası, 9 kere de community shield* kupası elde ederek, ortalığın en kibar tabirle dibine vurmuşlardır.

    olmaz olsun böyle dönem, büyük ihtimalle rakip takım taraftarları tiksinmiştir liverpool fc'den. zaten bu zaman diliminde yedikleri beddualar sayesinde, (daha önceden de belirttiğim gibi) 1992-93 yılında kurulan premier lig'de hakimiyeti iyice ezeli rakipleri manchester united'a kaptırdılar; kendileri ise o günden beri ligde tek bir şampiyonluk dahi yaşayamayıp, adeta helak oldular. hatta hatırlarsanız, stv'nin ünlü dizisi 5.boyut, bu konuyu bir bölümlerinde işlemiş, liverpool fc'yi ermiş salih* bile kurtaramamıştı.

    -----------------günümüz--------------------

    forbes dergisinin 2016 verilerine göre, 470.000 nüfuslu liverpool kentinin kendisinden ünlü futbol klübü liverpool fc, 982m $'lık değeriyle dünyanın en zengin 8. futbol takımı konumundadır. bu listede ligdeki rakipleri manchester united 3,1 milyar $'la 3., manchester city 1,37 milyar $'la 5., chelsea 1,36 milyar $'la 6., arsenal ise 1,3 milyar $'la 7., tottenham hotspurs 600m $'la 13. sırada bulunuyor.

    2015/16 sezonunu ise takım premier lig'i 8. sırada bitirip, taraftarlarına yine hayal kırıklığı yaşatmasını bildi. sene boyu pek sallamayıp, yedek kadrolarıyla maçlarına çıktıkları uefa avrupa ligi'nde ise finale kadar çıkıp, üst üste 3.kez uefa kupasını kazanan ispanyol ekibi sevilla'ya yenildiler. ayrıca ingiltere ligi 8.si ve la liga 7.sinin aralarında oynadıkları finalle, uefa avrupa ligi'nin artık ne kadar osuruktan bir kupa olduğu tekrar ayyuka çıkmış oldu.

    ---- 2015/16 taktik ----

    liverpool fc sezona teknik adam brendan rodgers'la başladı. 8 maçta sadece 12 puan elde edebilip, kasım ayını göremeden takımdan yollandı. sahaya çıkarttığı kadrolarda panik halinde bir çok dizilim denedi lakin kendisi artık liverpool fc mazisinde kaldığı için detaylara girmeyeceğim.

    sonrasında ise kasım ayında borissia dortmund efsanesi jurgen klopp takımın başına getirildi. alman teknik adam, sezon öncesi yapılan transferlerde ve hazırlık döneminde takımın başında olmadığı için, kimsenin ondan birşey beklemediği bir ara sezon geçirdi.

    jurgen klopp'un kafasında 2 tane taktik var. ikisini de 50/50 oranında kullanıyor.

    birincisi modern çağın alışılageldik taktiği olmaya başlayan, 2 dmc, 1 amc ve tek forvetli 4-2-3-1 dizilimi.

    ikincisi ise 4 defans, 3 merkez ortasaha, 2 içeriye kat eden kanat forvet ve ileri uçta ise tek golcü içeren 4-3-3 dizilimi.

    bu sene jurgen klopp'un saha içi dizilimleri ve taktik anlayışı, west ham united teknik direktörü slaven bilic'le birebir uyuştu. kim kimden kopya çekti* bilemiyorum ama ikisinin de birbirlerinden değerli teknik direktörler olduğu aşikar.

    nisan 2016'dan sonra liverpool fc'nin ligde hiç bir amacı kalmamasından sonra, jurgen klopp deneysel takılmaya başladı. kah eski taktikleri kullandı, kah 4-4-2, 4-4-1-1 gibi yeni taktikler denedi. altyapıdan bir kamyon dolusu genci a takıma çıkarttı; hepsine 3-5 maç forma şansı verip, piyasaya çıkarttı. bu gencoların arasında sağ kanatta oynattığı nijerya asıllı ingiliz sheyi ojo, geçerli bir performans gösterip dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.

    ----------2015/16 kadro ve oyuncu kullanımı----------

    2000'li yıllarda liverpool fc taraftarlarının, simon mignolet'den önce kalelerini koruyan jerzy dudek ve pepe reina zamanlarında içleri rahattı. en azından kale bölgesinde pepe reina'nın son senesi (2012/13) hariç, ciddi bir problem yaşadıklarını hatırlamıyorum.

    simon mignolet ise dosta korku, düşmana güven vermekte. kanımca liverpool fc, jurgen klopp'la beraber daha güneşli günler düşlüyorsa, takımının bu adamdan daha iyi bir kaleciye ihtiyacı var.

    sol bek alberto moreno perez'de ne yazık ki yetersiz bir adam. yeni transfer genco joe gomez ise sol bek pozisyonunda sene başında (2015/16) beklenmedik bir şekilde ilk 11 oyuncusu olmayı başardı. ex stoper olmasına rağmen ilk defa denendiği sol bek mevkisinde geçerli bir performans göstermesi sonucu tam da alberto moreno perez'den kurtulduğumuzu düşünürken, çapraz bağları birbiriyle helalleşmeye karar verdi ve sezonu kapattı eleman. gencoya yazık oldu.

    defans göbeğinde mamadou sakho, dejan lovren ve martin skrtel 3'lü rotasyonda oynadı. mart ayında (2016) çıktığı sakatlıktan derbeder dönen martin skrtel'in gözden düşmesi sonucu, yaşlı osuruk kolo abib toure yerine rotasyonda oynamaya başladı.yeni sezon (2016/17) için yapılan joel matip transferi, stoper sorununa çare olacak gibi duruyor.

    sağ bekte ise ingiliz milli oyuncu nathaniel clyne sayesinde işler yolunda gidiyor. alternatifi jon flanagan ağır sakatlık geçirmesine rağmen, yedek oyuncu alma gereği bile duymadılar. o derece kafaları rahat ettirdi adam.

    defansif ortasaha olarak emre can, yaşına göre gayet sağlam performans gösterip, düzenli olarak ilk 11'de görev yaptı. değişen taktiklere göre kah defansif ortasaha (dmc) bölgesinde, kah ise (3'lü merkez ortasahayla oynadıklarında) sola yakın merkezde (mlc) takımın defansif ve taktiksel yükünün büyük bir kısmını çekti.

    lucas leiva ise defansif ortasaha ve yahut taktiğe göre merkez ortasaha mevkisinde sabit emre can'a partner olmak için, sakat olmadığı zamanlarda kaptan jordan henderson ve 2. kaptan james milner'la yarıştı. jordan henderson sakatlığın etkisinden tam çıkamadı, geçen sene ki (2014/15) performansını mumla arattı diyebilirim. james milner ise çok yerinde bir transfer olduğunu kanıtladı. kah merkez ortasahada kah sağ kanatta sorumluluk alıp, skora etki eden bir oyuncu profili çizdi. bu 4 adamın ardında 5. opsiyon olarak ise hıyar ağası joe allen kullanıldı.

    adam lallana 2015/16 sezonunda ofansif ortasaha oyuncusu olarak kah merkezde, kah sağ kanatta, kah sol kanatta görev yapıp, yine skora kendisinden beklendiği seviyede katkı yapamayıp, ortalama bir performans ortaya koydu.

    philippe coutinho correia ise takımda oyun kurucu olarak hem sol kanat, hem de merkez ofansif ortasaha pozisyonunda harikalar yaratmaya devam etti. kendisi son 2 senedir takımında taraftarlar tarafından yılın oyuncusu seçiliyor zaten. fc barcelona seviyesinde bir süperstar gibi takımını kreatif olarak yönlendirip, sorumluluk alıyor.

    yeni transfer roberto firmino, bu sene (2015/16) liverpool'un forvetinde christian benteke'nin beklenmedik formsuzluğu, divock origi'nin beklendik* çapsızlığı, yetersiz danny ıngs'in ve talihsiz harika topçu daniel sturridge'ın sakatlıkları sonucu, kariyerinde ilk defa (oynadığı maçların yarısında) en ileri uçtaki tek forvet pozisyonunda oynamak zorunda kaldı.

    mecburiyetten tek forvet olarak oynadığı maçlarda doğal olarak iyi performans gösteremese de, kendine daha yakın olan forvet arkası ve sağ kanat pozisyonunda oldukça etkili bir performansla oynadığını söyleyebilirim.

    sağ kanat jordon ibe, kendisinden beklediğim gelişimi bu sene gerçekleştiremedi. bir türlü skora katkı yapamıyor eleman. takım sene sonuna doğru amaçsız kalınca jurgen klopp'un altyapı çocuklarınıı a takımda denemesi sonucu, bir diğer sağ kanat sheyi ojo inci gibi parladı. çocukta çok iş olduğu aşikar, yeter ki çok çalışıp belli bir seviyeye erişebilsin.

    forvette christian benteke ise tartışmasız takımın en büyük hayal kırıklığı oldu. premier ligdeki tartışmasız en kötü sezonunu geçirip, ilk yılı itibariyle büyük takımda oynamanın baskısını kaldıramamış bir oyuncu profili çizdi.

    bir diğer forvet, süper yetenek daniel sturridge ise bu sezonun (2015/16) büyük bir bölümünü geçen sene ki (2014/15) gibi hastanede geçirdi. keza yeni transfer danny ings'de öyle. gerçi o sağlam olsa kaç yazar ya, neyse. belçikalı genco divock origi'nin oynadığı futbolu ise ezelden beridir sevmem zaten, jurgen klopp'ta çok sevmemiş olacak ki ikincil forvet roberto firmino'yu mecburen ileri uca çekmek zorunda kaldı.

    ----------------------

    daha da derine inip, 2015/16 sezonunda kadroda kullanılan oyuncuları incelemek isterseniz, alttaki el emeği göz nuru entry'lerime de göz atmanızı tavsiye ederim. zaten bu entry'yi buraya kadar okumayı başardıysanız, sizde bu oyunu ve bu oyunu en iyi oynayanların ligini benim gibi çok seviyorsunuz demektir, iyi eğlenceler dilerim)

    --------------2015/16 liverpool fc kadrosu'nda kullanılan oyuncular------------------------

    gk

    simon mignolet #60602367

    dl

    alberto moreno perez #60604472

    joe gomez #60603751 sezon başında sakatlandı

    brad smith #60752836 sezon sonuna doğru denenen gencolardan

    jose enrique sanchez #60751629 hiç oynatılmadı

    dc

    mamadou sakho #60606259

    dejan lovren #60604948

    martin skrtel #60640794

    kolo abib toure #60642145

    steven caulker (k) #60752328 hiç kullanılmadı

    dr

    *nathaniel clyne #60677049

    jon flanagan #60679207 ağır sakat

    dmc/mc

    *emre can #60687132 dmc/mcl

    lucas leiva #60690540 dmc

    jordan henderson #60695792 dmc/mc

    *james milner #60697265 dmc/mcr/mr/amr

    joe allen #60697537

    kevin stewart #60752620 dmc sezon sonuna doğru denenen gencolardan

    aml

    ***philippe coutinho correia #60780410 aml/amc

    amc

    **roberto firmino #60740253 st/amc/amr

    adam lallana #60737559 aml/amc/amr

    amr

    jordon ibe #60746050 amr

    sheyi ojo #60755132 amr

    st

    christian benteke #60775865

    daniel sturridge #60775420 çoğunlukla sakattı

    divock origi #60746272

    danny ings #60746520 sezon başı sakatlandı

    ---------------bonus-----------------

    diğer premier lig takımları ve oyuncuları hakkında daha detaylı ve net bilgiye ulaşmak isterseniz, el emeği göz nuru şu entry'lerimi kurcalayabilirsiniz a dostlar:

    leicester city #59701667

    afc bournemouth #58868355

    aston villa #58544810

    crystal palace #59844030

    norwich city #58903171

    stoke city #60212188

    sunderland afc #58682060

    swansea city #60347037

    watford fc #59253290

    west bromwich albion #59927485

    west ham united #60443960

    ---------------bonus-----------------

    son söz: bu entry'yi, 'cahil @1, nefret kusan @2' safsatalarından bıkmış, ekşisözlük'ü hala kutsal bilgi kaynağı olarak kullanan insanlara adıyor, içeriğine ilgi duyan 'premier lig sevdalıları'na ise selam ediyorum.

  • west ham united

    1895 yılında doğu londra'da* kurulan, iç saha maçlarını 1904 yılından beridir 35,000 kişilik the boleyn ground stadyumunda oynayan ingiliz futbol kulübü.

    2016-2017 sezonunda, 112 yıllık yuvalarını terkedip, 99 yıllığına kiraladıkları 60000 kişi kapasiteli london olympic stadium'a taşınmayı planlıyorlar.

    ingiltere'de genelde klüpler işçiler tarafından kurulmuşken, west ham united ise 'thames ıronworks & shipbuilding co. ltd' adlı savaş gemileri üreten bir demir-çelik fabrikası'nın patronu ve yanında çalışan bir ustabaşı tarafından kurulmuştur. hatta takım ilk kurulduğunda ismi thames ıronworks fc olup, 1900 yılında şimdiki ismini almıştır.

    takımın ismi değişse de, demir-çelik fabrikası köklerinden dolayı lakapları 'the hammers' (çekiçler) ve 'the irons' (demirler) olarak kalmıştır.

    ayrıyeten kanımca ingiltere'nin en iyi altyapı sistemine sahipler. özellikle son dönemlerinde ingiltere'ye birçok genç yeteneği hediye etmişlerdir. tüm ingiltere'de bunun farkındadır ki, ilginç bir şekilde west ham united altyapısının da lakabı vardır; 'the academy of football' veya kısaca the academy.

    rio ferdinand, frank lampard, joe cole, michael carrick, jermain defoe, glen johnson gibi milli takıma yükselen oyuncular west ham united akademis ürünüdür. sol campbell ve john terry gibi efsanelerde the academy tarafından yetiştirilmesine rağmen, west ham united forması giyemeden başka takımlar tarafından kapılmışlardır. the academy, son olarak bu sene (2015/16) başında henüz 16 yaşındaki defansif ortasaha reece oxford'u piyasaya çıkarmıştır.

    taraftarlarına ve ezeli rakiplerine gelirsek, hepimizin bildiği gibi üstüne film bile yapıldı adamların; green street hooligans:

    http://www.imdb.com/…itle/tt0385002/?ref_=nm_knf_t2

    en eski ve azılı rakipleri (hatta düşmanları bile diyebileceğimiz) şu an 3.lig takımı (league one) olan millwall'dur. ekipler 1899 yılından beri çekişmekteler.

    1920'li yıllarda ise doğu londra'da şirketlere karşı işçilerin başlattığı greve west ham united taraftarlarının destek verip, millwall taraftarlarının karşı çıkmasıyla rekabet, husumete dönüşmeye başladı.

    1950'li yıllar da bu çekişme şiddete doğru yönelip, 1970'lerde ise olaylar çığrından çıkmıştır.

    west ham united'ın ınter city firm, millwall'un ise millwall bushwackers adlı köklü holigan taraftar grupları, belki de ingiltere'nin en sert ve acımasız taraftar kavgalarının baş aktörleridirler. 1970'lerden beri zaman zaman ölümlere yol açacak kadar şiddetli kavgalardan bahsediyorum.

    son zamanlarda uzun yıllar boyunca aynı ligde olmamaları, taraftarların annelerine derin bir oh çektirse de; 2009 yılında lig kupasında iki ezeli ekibin eşleşmesi ortalığı yine karıştırdı. tarihe '2009 upton park riot' adıyla geçen bu çatışmalarda, iki tarafın 1000'lerce* (!) taraftarı birbirine girip, meydan muharrebesi yaptılar. sonuç olarak 20 kişi bıçaklandı, vesaire vesaire. anlayacağınız olay rekabetin de ötesinde bir düşmanlık taşıyor.

    millwall dışında west ham united taraftarları son yıllarda (başka bir londra takımı olan) tottenham'a da büyük düşmanlık beslemekte. 2000'lerin başından beri michael carrick, martin peters, paul allen, jermain defoe ve scott parker gibi west ham united yıldızlarının, tottenham tarafından kapılması taraftarları çıldırttı diyebilirim. teknik direktörleri harry redknapp'ın da rakibe geçmesiyle, iş şiddet olaylarına kadar varmaya başladı.

    onun dışında chelsea'yle de aralarında diğerlerine nazaran daha az şiddetli bir çekişmeleri var. başka bir londra takımı olan arsenal'le ise, ilginç bir şekilde pek bir olayları yoktur.

    tarihinde klüp, yerel liglerde 3 kez fa kupası ( 1964, 1975, 1980) , 2 kez lig kupası (1966, 1981) alabilmiştir. ligde ise 1985/86 yılında yakaladıkları 3.lük dışında, hiç bir nane elde edememişler.

    avrupa'da ise artık var olmayan kupa galipleri kupası (1965) ve gereksiz inter-toto kupasını (1999) birer kez kazanma başarısı göstermişlerdir.

    ----- günümüz -----

    ---- 2015/16 taktik ----

    günümüze dönecek olursak, takım premier lig'de yıllar yılı sıralamada orta sıranın altlarında takılan iddiasız bir takım iken, bu sene takıma süperstar dimitri payet ve teknik direktör slaven bilic'in katılmasıyla beraber, uefa kupasına katılma şansını zorlayan bir takıma dönüştüler. bunda slaven bilic'in doğru transfer politikası belirlemesinin de payı büyük tabii ki.

    slaven bilic çoğu meslektaşlarının aksine, karşı rakibin yapısına göre takımın saha dizilimiyle çok oynayan bir teknik direktör profili çizdi. sene başından bu yana en az 7-8 farklı dizilimle maçlara çıktı.

    ama kafasında olan 2 tane taktik var. ikisini de 50/50 oranında kullanıyor diyebilirim.

    birincisi modern çağın alışılageldik taktiği olmaya başlayan, 2 dmc, 1 amc ve tek forvetli 4-2-3-1 dizilimi.

    ikincisi ise 4 defans, 3 merkez ortasaha, 2 içeriye kat eden kanat forvet ve ileri uçta ise tek golcü içeren 4-3-3 dizilimi.

    takımın kilit ismi, hiç tartışmasız 'premier lig yılın takımı'na da seçilen oyun kurucu dimitri poyet. 2015/16 yılında son derece başarılı bir sezon geçiren, (ligde 7. olan) slaven bilic'in west ham united'ını resmen tek başına sırtladı diyebilirim. bazıları abarttığımı düşünebilir ama durum gerçekten böyle. slaven bilic taktiklerini dimitri poyet'nin üstüne kurmuş durumda. kasım 2015'te sakatlık yaşayıp, (1,5-2 ay içinde) 6 lig maçını kaçırdığı dönemde takımı tek bir galibiyet dahi alamadı! üstüne üstlük yokluğunda tüm ataklar kitlendi; 6 maçta sadece 3 gol bulabildi elemanlar.

    defansta sol bek emin ellerde; aaron cresswell geçen sene ki (2014/15) harika formuna kaldığı yerden devam etti.

    göbekte sevimli kara italyan angelo ogbonna*, yeni zellanda'nın gülü winston reid ve tecrübeli kabak stoper james collins 3'lü rotasyonda oynuyor.

    sağ bek bölgesi ise takımın en zayıf halkası konumunda. sakatlanıp arsenal'e geri yollanan carl jenkinson, kadro yoksunluğundan zorla sağ beke evriltilmeye çalışılan james tomkins ve devre arası çare olması için katılan samuel mark byram*, (hepsi birden) berbat performans gösterdiler. 2016 mart ayında slaven bilic, 'bu iş böyle gitmez' deyip sağ kanat michail antonio'yu* sağ beke çekti. sezon sonuna kadar öyle idare ettiler.

    defansif ortasahada ise cheikhou kouyate ve mark noble ikilisi işi götürüyor. pedro mba obiang* ve alex song ise genellikle yedekliklerini yapıyorlar. cheikhou kouyate'ye ayrı parantez açmak lazım; bu sene (etkili performansı sayesinde) takımın dikkat çeken bir diğer ismi olmayı başardı.

    sol kanatta veya ofansif merkez ortasaha bölgesinde dimitri payet* oyun kurmakta. manuel lanzini* ise sağ kanatta ve yahut dimitri payet sola çekildiğinde ofansif merkez ortasahada düzenli olarak forma giyiyor. kiralık victor moses* sol kanatta, kazma forvet enner valencia zaman zaman sağ kanatta giymekte.

    ileride tek forvet pozisyonunda da kriz halindeler. diafra sakho'nun aşırı formsuzluğu ve enner valencia'nın çapsızlığı sayesinde, andy carroll'a 2016 nisanında tekrar gün yüzü doğdu. lakin onun da eti budu belli.

    west ham united'ın dimitri payet'yle sınıf atladığı, artık uefa kupası'na katılımayı zorlayan bir ekip olduğu düşünülürse; bu yetersiz forvetlerden daha iyilerine ihtiyaçları var. ya da dimitri payet'yi satacaklar ve belki her şey eskisi gibi olacak.

    ---2015/16 transferler---

    slaven bilic paraları çarçur etmeden, yerinde transferler yapıp, yeni gelen oyuncuları başarılı bir şekilde takıma monte etti.

    dimitri payet (amlc - 15m €), manuel lanzini (amrc - 12m €), angelo ogbonna (dc - 11m €), michail antonio (amr/dr - 9,5m €) ilk 11'de aktif görev aldı. pedro obiang (mc - 6m €) genelde yedekti. kiralık gelen victor moses, alex song ve emmenuel emenike varlıklarıyla kadro genişliği sağlayıp, düzenli ilk 11 oyuncusu olmadılar.

    anlayacağınız west ham united bilinçli bir transfer politikasıyla fark yaratmayı başardı.

    ----------------------

    daha da derine inip, 2015/16 sezonunda kadroda kullanılan oyuncuları incelemek isterseniz, alttaki el emeği göz nuru entry'lerime de göz atmanızı tavsiye ederim. zaten bu entry'yi buraya kadar okumayı başardıysanız, sizde bu oyunu ve bu oyunu en iyi oynayanların ligini benim gibi çok seviyorsunuz demektir, iyi eğlenceler dilerim)

    --------------2015/16 west ham united kadrosu'nda kullanılan oyuncular------------------------

    gk

    adrian san miguel #60358827

    dl

    aaron cresswell #60359299

    dc

    angelo ogbonna #60363619

    winston reid #60364624

    james collins #60363423

    dr

    carl jenkinson (k) #60360544 sakatlanıp, devre arası arsenal'e geri yollandı

    james tomkins #60360109

    samuel mark byram #60361250 devre arası transferi

    dmc/mc

    cheikhou kouyate #60366390

    mark noble #60366725

    pedro mba obiang #60367109

    alex song (k) #60416090

    reece oxford #60420728

    aml

    dimitri payet #60422666 aml / amc

    victor moses (k) #60424066

    amc

    manuel lanzini #60419033 amc / amr

    mauro zarate #60443605 devre arası fiorentina'ya satıldı

    amr

    michail antonio #60361911 amr / dr

    emenuel emenike amr / st

    st

    diafra sakho #60423551

    enner valencia #60382702

    andy carroll #60431778

    -----------------------------------------------------

    son söz: bu el emeği göz nuru entry'yi, ekşisözlük'ü hala kutsal bilgi kaynağı olarak kullanan insanlara adıyor, içeriğine ilgi duyan 'premier lig sevdalıları'na ise selam ediyorum.

    ------------------------------------------------------