Değerli ziyaretçilerimiz,

Öncelikle, sitemize gösterdiğiniz ilgi ve destek için hepinize teşekkür ederiz. Sizlerden gelen geri bildirimler ve beğeniler bizim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu.

Sozlock olarak tam 9 senedir her gün ekşisözlük'den okumaya değer içerikleri filtreleyip günlük listeler oluşturduk. Bu işi yaparken kişisel davranmadık, günün en popüler başlıklarının en beğenilen entrylerini aldık listelerimize. Üstelik bu gayretimiz hiç bir zaman ticari bir kaygı taşımadı. Yayına başladığımız ilk günden beri en ufak bir reklam yayınlamadık, sponsorluk anlaşmaları yapmadık. Sozlock üzerinden tek kuruş kazanmadık.

Bütün bunlara rağmen, ne yazık ki son dönemde ekşisözlük yönetimi tarafından alınan bot koruma önlemleri nedeniyle, ekşisözlükten entry çekme ve beğenilen entryleri listeleme hizmetimizi maalesef devam ettiremiyoruz. Bu durum ekşisözlük yönetiminin aldığı bir karar olup, tamamen bizim kontrolümüz dışında gerçekleşmiştir. Bu zorunlu durumdan ötürü yaşanan aksaklık nedeniyle anlayışınıza sığınıyoruz.

Sozlock Ekibi

Ekşi Sözlük Debe Listesi

Rastgele
Hepsini aç
  • 1. arda turan

    gezi'nin yıl dönümünde bu fotoğrafı paylaşmış. emri vereni zaten biliyorduk, destekleyenleri de teker teker not ediyoruz. gezi üç yaşında arda, gezi büyüyecek; ali ismail hep on dokuzunda, berkin hep on dördünde kalacak. ve sen hangi takımda oynarsan oyna büyüyemeyip küçüleceksin.

  • 2. bunlar ateist bunlar zerdüşt

    çok mu zor be bir düşün. senin yaşadığın ülkenin %90 nı ateist olsa.
    cb ''bunlar müslüman'' dese ne hissedersin acaba. topluluğa sırtını dayamak ne kadar kolay. bunu bir müslüman olarak yazıyorum.

  • 3. hayatın erkeklere güzel olması

    iyi okullarda oku ki iyi para kazanabilme imkanın olsun, kazan, biraz daha kazan, o kız senle evlenmez biraz daha, daha da, askerliğini yaptın mı sen? o zaman iş yok sana veremli herif siktir git, askere git, gerekirse öl, geri gel, tekrar düzen tuttur, araba al, kredi çek! evi ne yaptın evi? sen erkeksin uzun süre çalışabilirsin akşam 9 da çık!, öyle bıkkınlık yok ne biçim erkeksin sen! gelirken yoğurt al, hediye al, sigara içme!!!, annemgiller gelecek! bu akşam başım ağrıyo olmaz, niye bana öyle baktın?, yemeğe çıkar beni, ilk adım senden gelsin erkeksin sen!, hala iyi para kazanıyor musun? posanı çıkardık! otur kenarda ölmeyi bekle!

    işte bu kadar kolay ve bir o kadar zevkli.

  • 4. başarısız bir ayaklanmanın yıldönümünü kutlamak

    yıkılan bir imparatorluğun zamanında yaptığı fetihleri kutlayan dallamaların eleştirdiği şey.

  • 5. mastürbasyon yaparken kızı hedef almadım

    bu açıklamaya ek olarak "bir anlık cahillik"le yaptığını da iddia etmiştir.

    bir anlık dikkatsizlik olur, dalgınlık olur, bir anlık düşüncesizlik bile olur. bir anlık cahillik nasıl olur akıl alır gibi değil, "cahillik" bir an olabilecek bir şey değildir.

  • 6. survivor 2016 damla'nın sigara içme görüntüleri

    damla sigara iciyorsa yunus reisin neler yaptigini gosterseler de nesemizi bulsak dedirten goruntulerdir.

  • 7. mastürbatör muavinin akp'li çıkması

    (bkz: ay inanmıyorum)
    (bkz: ay inanmıyorum)
    (bkz: ay inanmıyoruuuum)

    kızın yüzüne boşalan adam fanatik akpli,otobüs firmasının personelinin tamamına yakını akpli, firmanın başındaki adam akpli, ama olayın akp ile ne alakası var. hassiktir ordan.

  • 8. 28 mayıs 2016 real madrid atletico madrid maçı

    adam cl finalinde gol attiktan sonra gitti sevgilisiyle opustu. hayata bak amk. kapattim televizyonu.

  • 9. 256 yaşında ölen adam

  • 10. esrar yiyen koyunlar

    yalan olduğu garanti haberdir.
    koyunlar esrar yememiştir bu bir. yese yese hint keneviri yemiştir bu iki.
    ingilterede hint kenevirini açıkta yetiştirecek göte sahip adam yoktur bu üç.
    ingilterede hint kenevirini yasadışı işleyip atıklarını sağa sola atabilecek zekada drug dealer hiç yaşayamaz bu dört.
    hadi koyınlar bu maddeyi buldular ve yediler, sağa sola saldırıp ortalığı dağıtmazlar, en fazla yatarlar ve yattıkları yerden götlerini kaldırmazlar bu beş.

    haberi yazan gazeteci arkadaşa selam olsun bu da altı.

    edit: gazetede yazınca doğru olduğuna inananlar da var ya, ne güzel bir dünyada yaşıyoruz. esrarı görse nane zannedecek adamlar da haber yapınca böyle olur tabi.

  • 11. 28 mayıs 2016 bira alırken yaşadığım rezalet

    yarım saat önce yaşadığım rezalettir. yer kırklareli. şampiyonlar ligi finalini izlemek için eve gidiyordum. bira almak için her zamanki mahalle marketine gittim. eskiden çalışan kasiyer ayrılmış, yeni bir kasiyer gelmiş. biraları aldıktan sonra kasaya gittim ve market poşetlerine koydum birayı. kasiyer kız "isterseniz siyah poşet de var" dedi. ben de "yooo, gerek yok" dedim. kasiyer kızın cevabı tam bir rezalet. "gizleme gereği duymuyorsunuz tabi ki". ben şok, ben dilsiz, fevrim döndü. "bira satan yerde niye çalışıyorsun o zaman" diye çıkıştım. kız yüzüme bile bakmadan para üstü verdi. market sahibini aradım ama bulamadım. yarın ilk iş aynı markete gidip tekrar bira almak ve market sahibine kızı şikayet etmek. kimsenin ekmeğiyle oynamak istemem elbette, ama özel hayatına dil uzatacak hakkı kendinde bulan insana da acıyamam.

    edit: "gizleme gereği duymuyorsunuz tabi ki" tek cümle olabilir. ama bu cümlenin altında yatan ve toplumumuzda gittikçe büyüyen, başkasının hayatına müdahil olma psikolojisi bence tam bir rezalettir. sen kasiyersin, birayı, prezervatifi, domatesi, biberi kasadan geçirir, işine bakarsın. bu kadar.

  • 12. johnny depp

    bir erkek bir kadını dövmüş. kadınlar ''ne kadar da seksili bir erkek oysaki, nasıl dövmüş anlamadım'' diyor, erkekler de ''böyle güzel bir kadın dövülür mü'' diyor.

    çirkinseniz dayak yiyebilir veya dayak atmanız şaşırtmaz yani. sizden beklenebilir bu. çünkü çirkinsiniz.

    değer yargılarınıza sokayım.

  • 13. 28 mayıs 2016 marmara üniversitesi pipi rezaleti

    sen buna pipi demişsinde afedersin ama bu bildiğin yarak.

  • 14. tesettür uyarası yapan dincileri kovan kadınlar

    kadınlara "tesettür" uyarısı yapan gruba sert tepki: "defolun buradan"
    ankara kızılay’da sarıklı cübbeli bir grup, kadınları tesettür konusunda uyaran bildiri dağıtınca bazı halkevleri üyesi kadınların tepkisiyle karşılaştı.

    ankara kızılay’da sarıklı cübbeli bir grup, kadınları tesettür konusunda uyaran bildiri dağıtınca bazı halkevleri üyesi kadınların tepkisiyle karşılaştı.

    sendika.org'un haberine göre kadınların nasıl giyinmeleri gerektiğine dair bildiri dağıtıldığı haberini alan halkevleri üyesi kadınlar, bildiri dağıtan gruba müdahale ederek “ensarcılar, dinciler işte burada. siz bize nasıl giyineceğimizi, nasıl yaşayacağımızı söyleyemezsiniz. defolun buradan.” dedi

    tepki üzerine bildiri dağıtan grup geldikleri araca binerek uzaklaştı.

    “tesettüre dikkat edelim hanımlar” başlıklı bildiride, "kömür kapının önüne bırakılır ama elmas evin en gizli köşesine saklanır. çünkü örtü kadının değerinin göstergesidir... lütfen hanımlar örtünmek önemlidir" gibi ifadeler yer alıyor. ayrıca islam'da tesettür ile ilgili ayet ve hadisler aktarılıyor.

    http://odatv.com/images/resimler/untitled-3(1).jpg

    video

    iran mı zannettin lan burayı malak dinci? adamı sikertir işte öyle cumhuriyet kadını!

    (bkz: sıkıyı görünce anında toz olan yobazcıklar)

  • 15. bir çocuğun gitmesi gereken en ideal kurs

    ince motor kaslarının gelişmeye başlamasıyla birlikte,
    ilgi alanına göre bir enstruman çocuklarımızın geleceği için çok önemlidir.

    unutmayalım ki enstruman hem bir dildir, hem bir hobidir, hem sanattır, hem de insanın kendini gerçekleştirmesi için en önemli araçtır.

    herkes müzik dinler, ama müzik yapan insan başkadır.

  • 16. şakk-ı kamer'i kimse görmedi sanan sığ ateist

  • 17. misvak dergisinin gezi direnişi karikatürü

    hayvanlar alemi hakkinda aydinlatan karikatur.

    biz esek falan diyoruz demek ki koyunlar cinslerini asagilamak icin birbirine tavuk diyor. tisikkirlir misvik.

  • 18. 5000 kişinin 5 ekmek ve 2 balıkla doyurulması

    isa'yı mahcup etmemek için doyduk demişlerdir, sonra evde dolapta kalan makarnayı da yemişler.

    koca peygamber, mucize yapıyor. siz de efendim doymadık diyorsunuz. medeniyete sığmaz.

  • 19. 28 mayıs 2016 ekşi sözlük direnişi

    diktatörlüğü iyiden iyiye ele alan sözlük yönetimine karşı başlayan direniştir.

    tarih çok manidar. artık buramıza kadar geldi.
    sözlük son zamanlarda herkesin bildiği üzere, atatürk ve cumhuriyetle ilgili nefret suçlarıyla dolup taşan, terör propagandaları içeren, kamu vicdanına aykırı olayları destekler nitelikte yazılan yazılardan geçilmiyor. bu yazılardan ötürü rahatsız olan kullanıcı sayısı had safhada olmasına rağmen sözlük yönetiminin bütün şikayetlere karşı duyarsız kalması kabul edilemez bir durumdur.

    evet, burası herkesin düşüncelerini özgürce paylaşabileceği bir platform. her konu hakkında muhalif, olumlu veya olumsuz düşünceler paylaşılabilir. fakat, terör propagandasını, nefret suçlarını ve cinsel taciz gibi iğrenç bir olayı destekler nitelikte içerikler barındıran yazılar kabul edilemez.

    sözlük yönetimi bu konu hakkında gerekeni yapmadığı gibi gerekenlerin yapılması için benimle aynı düşüncelere sahip tekgozodadayasayangenc nickli bir yazar arkadaşımızı yazdığı şu entry sebebiyle uçurdu. `(#60793635)`

    uçurulması gereken nice troll, terör propagandacısı, cinsel taciz yanlısı varsa uçurulmuyor ama yönetimle ilgili eleştiride bulunan bu yazar anında uçuruluyor. olacak iş değil.

    yazar olarak yeni bir yazar olmama rağmen yıllardır okuyucusu olduğum, çok sevdiğim sözlükten ayrılma pahasına başlattığım bu direnişte istediğim tek şey adalet. diktatörlük değil denetim istiyoruz.
    yönetimin bu duruma yeterli hassasiyeti gösterip, bir çözüm bulmasını talep ediyorum.

    edit 1 : bazı yazar arkadaşlar inançlarla ilgili nefret suçlarına değinmediğimi tarafıma ilettiler. nefret suçları olarak genelleme yaptım ama yeterli olmamış demek ki. tabi ki inançlara yapılan saldırılarda diğer nefret suçları gibi kabul edilemezdir.

    edit 2 : bazı yazarlar karşıt görüşlerin olması gerektiğini belirtmiş. arkadaşlar biz zaten karşıt görüşler olmasın demiyoruz. bizde olsun diyoruz. bu başlık altında birleşen yazarlar kalite düşüşünden, manipülasyondan, provokasyondan şikayetçi. yakın zamanda gerçekleşen ekşi sözlük direnişindeki gibi yönetimin kullanıcıların isteklerine, taleplerine, şikayetlerine karşı duyarsız kalmasından şikayetçi. onca şikayete, isteğe, talebe karşılık vermemesine karşın, taraflarına yapılan bir tek eleştiriyle yazar uçuran yönetimin bizleri adam yerine koymasını istiyoruz başka bir şey değil.

    edit 3 : 28 mayıs tarihinden itibaren, sözlük gerekli hassasiyeti gösterene kadar entry girmiyorum. bu eyleme katılan yazarların nicklerini de entry altına ekleyeceğim.

    edit 4 : sözlüğün bu hale gelmesinin sebebi sensin kanzuk. binlerce güzide yazarla anlamsız restleşmelere girdin. hepsi yazmayı bırakıp entrylerini sildiler. altı üstü yapacağın onların isteklerine kulak vermekti. o olayla paralel olarak sözlük kalitesini iyiden iyiye kaybetti. denetim mekanizması diye bir şey kalmadı. artık insanlar burayı okurken mutsuz. insanların buraya yazası gelmiyor.hepimiz burada, bu platformun eski kalitesine kavuşması için uğraşıyoruz. inadın yüzünden koskoca çınar devrilecek.

    "ne de olsa geride bekleyen 100 binlerce çaylak var." zihniyetiyle, yazmayı bırakan yazarların hepsine rest çektin ama 28 şubat ekşi sözlük direnişinin olduğu gün, geride bekleyen çaylaklardan biri bugün burada karşında.

    o güzide yazarları buradan saygıyla anıyorum. bütün entrylerin silen yazarlar listesi bu yazarlar geri dönene kadar bende yokum.

    ------------------entry orucuna giren yazarlar listesi------------------
    0 - penis olma yolunda büyüyen çaylak pipi
    1- sabah ereksiyonu olmuş at pipisi
    2- paylasimciliksizlik
    3- hopefor
    4-kwenlie
    5-siyahbeyazfotograf
    6-septiklestiremediklerimizdenmisiniz
    7-aritra

  • 20. keanu reeves

  • 21. 28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi

    ben yaşadığı ülkeden nefret eden biriyim.
    insanından kültürüne, metrosundan siyasetine iğreniyorum.
    açıkçası içinde ben de çok sevilmiyorum. cebeci'de yürürken bir dede için kepaze(üzerimde sıradan pantolon ve sıradan bir bluz vardı), okul için aykırı, devlet için sakıncalı, sokağa hakim vasat orta için tehlikeli ve ötekiyim. neden? çünkü tiranlığınıza biat etmiyorum. sorguluyorum.

    ben yine nefret ediyorum bu ülkeden ve her türlü bileşeninden ama işte gezi var ya gezi, her planımı bozuyor. bütün duygularımı manipüle, fikirlerimi paralize ediyor. bu kadar nefret besleyen bi insanı bile bir şekilde umutsuzca bu topraklara, üzerinde yaşayan diğer "iyi" insanlara, ağaçlara, kitaplara, çocuklara ve çocuklarla kuşların aynı ağaçları paylaşacakları geleceğe bağlıyor.

    mesela, bir italyan olabilir ve geçmişinizle rönesansı yaşamış olabilirsiniz ama starbucks'ın duvarına yazılan "yaşasın tam bağımsız kurukahveci mehmet efendi" yazısını anlayamazsınız.
    geliri yüksek ve özgür bir alman olup evinizin dibindeki parkta çocuğunuzla bir gezinti yapabilirsiniz ama o parktaki bir ağaç için varlık mücadelesi verme, bir olma, umut dolma ve başkaldırmanın o dayanılmaz çekiciliğini deneyimleyemezsiniz.

    gezi umuttur.
    bazıları "gezi başarısız" oldu diyor. hayır, başarılı oldu. çünkü umut ekti. sen "daha ne olabilir bu halkın isyan etmesi için?" diye düşünürken isyanın bir ağaç uzaklıkta ve bir ağaç kökü kadar derin olduğunu öğrenirsin. gezi budur.

    aslında devrim, umut bir ağaç belki bu sefer bir kuş ya da uçurtma kadar yakınımızda. biz henüz bunu bilmiyoruz ama hep beraber göreceğiz. ve onu görecek olmanın verdiği umut ve bastırılamaz heyecanı hiçbir vahşiliğiniz, yobazlığınız ve ortaçağ zihniyetiniz engelleyemeyecek. siz de öyle izleyeceksiniz.

    #yaşasıngezi!

  • 22. 2016 turizm krizi

    hala " abi bize girerse size de girer " diyerek anlatılan kriz. olm anlamadığınız şu, bize girdi zaten. bize girerken çoğunuz gülüyodu, o yüzden işte size su veren itfaiyenin hortumu üzerinden cinsel fantaziler kuruyoruz. yok, 30 tane sektör varmış, da onların suçu neymiş, yok içkiliydi bilmemne. daha önce bir entryde daha kibar yazmıştım, şimdi biraz daha net anlatayım.

    bir turizmci tanıdık, rus uçağının düştüğü gün " türkle şaka olmaz, böyle veririz elinize, helal olsun " manasında birşey yazmıştı. şimdi , çalışanları işten çıkarmak zorunda kaldım diye ağlıyor. kafa bu. turizm krizi mi var? evet var. kim çıkardı? ben çıkarmadım. çıkarana muhalefet ettim. bunun için beni dövdüler, üstüme gaz sıktılar , böceğe sheltox sıkar gibi, işimden kovdular, hatta bazı dönemlerde öldürdüler, sakat bıraktılar. sen naaaptın? oh olsun, istikrar bozucu pezevenk diye güldün, üstüne perde sarıp mitinge gittin, gitmediysen de çalışanlarını yolladın. istikrar çok güzel dedin, ileri demokrasi geldi dedin, anarşist ibneler diye yol kenarında palayla bekledin sanki senden alışverişi ben değil de başkası yapıyomuş gibi. taksine bindim kazıkladın, oteline geldim kazıkladın, hatta bazen tek başıma tatil yapıyorum diye sapık muamelesi yaptın, kapıdan çevirdin sittir git, sana oda yok, o odayı ruslara vericem dedin. güç bela oteline girmeyi becerdik turiste verdiğin paranın 3 katına, onda da sabah akşam hindi-makarna yasladın.

    şimdi diyosun ki, gemi batarsa beraber batarız, bana girerse size de girer. yok müdür, kusura bakma, aynı gemide değiliz. sen beni gemiden bir tane şişme yelekle suya atalı çok oldu, gemi batarsa sen batarsın, ben zaten denizdeyim , gemide değil. sana giren bana girer mi? girmez. bana zaten giren girdi, girerken de sen güldün, hatta ne gülmesi, kahkaha attın. biraz da sana girsin kardeş, kusura bakma.

  • 23. 6 haziran 2016 aziz yıldırım basın açıklaması

    fethullah gülen'in galatasaray'a uefa kupası kazandırmak için hangi duaları okuduğunu açıklayacakmış.

  • 24. cristiano ronaldo

    takimini sampiyonlar ligi finaline tasiyan futbolcudur. sakatliktan yeni cikmis, tam olarak iyilesmeden atletico gibi pireye bile pres yapan, hareket etmesine engel olan bir takima karsi oynamistir. messi su an evinde vergi matrahinda nasil dumen yapabilirim diye dusunurken kendisi son penaltiyi atip kupayi kucaklamistir.

    2016 yilinin en iyi futbolcusu. sampiyonlar ligi gol krali. adam gibi adam.

  • 25. 29 mayıs 2016 fetih şöleni

    zaman makinesiyle fatih'in dönemine gönderilse osmanlı çadırının önüne köpek olarak bağlanmayacak derecede cahil adamların "ecdadımız" diyerek pay çıkardığı fetihtir.

    fahit sultan mehmet 19 yaşında 6 dil biliyordu.
    malum şahıs 62 yaşında "where is kravat"

  • 26. liverpool fc

    1892 yılında liverpool kentinde kurulan, iç saha maçlarını kuruluşundan beridir 44,700* kişilik anfield stadyumunda oynayan, köklü ingiliz futbol kulübü.

    ingiltere'de futbol profesyonel olarak oynanmaya başladığı 1888–89 sezonundan beridir, manchester united'dan (20) sonra en çok lig şampiyonluğuna (18) ulaşabilmiş 2. takımdır. buna rağmen, 1992/93 sezonunda kurulan premier ligde tek bir şampiyonluk dahi yaşamayı başaramamışlardır.

    şimdiki adı şampiyonlar ligi olan avrupanın 1 numaralı kupasını tamı tamına 5 kez (1977, 1978, 1981, 1984, 2005) havaya kaldırdılar. bunu da tarihte yapabilen sadece 5 takım var zaten; real madrid (10), ac milan (7), bayern munich (5), fc barcelona (5) ve liverpool fc (5)

    onun dışında 3 uefa kupası, 3 uefa süper kupası, 7 fa kupası, 8 lig kupası ve 15 fa community shield kupasını müzelerine götürerek, kazanılan tüm kupalar baz alındığında ise, ingiltere'de zirvede yer alıyorlar.

    liverpool fc'nin kuruluş hikayesi de ilginçtir. liverpool fc, anfield stadyumunu değil, adeta anfield stadyumu liverpool fc'yi inşa etmiştir. anfield ilk kurulduğunda (1884) everton fc'ye ev sahipliği yapıyordu. 8 sene sonra ise everton fc yönetim kurulu, aynı zamanda kendi klüplerinin de üyesi olan 'anfield stadyumu' sahibi john houlding'le farklı politik partilere üye olmalarından (diğerleri liberal, bizim eleman muhafazakar parti üyesi) dolayı ters düşmeye başladılar. bu zıtlaşmalar ise başka anlaşmazlıkların doğmasına neden oldu; stadyum kirası ve 'klüp yönetimi'. bu problemlerin üzerine everton fc yönetim kurulu, eski üyeleri john houlding'i saf dışı bırakıp, takımlarını goodison park stadyumuna taşıdılar.

    stadıyla beraber dımdızlak ortada kalan john houlding ise, hırs yapıp 1892 yılında liverpool f.c. and athletic grounds ltd* adında (bir yandan da stadını boş bırakmama amacıyla) yepyeni bir takım kurmuştur. hatta rotherham town'la oynadıkları tarihlerindeki ilk resmi maçı (hazırlık maçı) 200 taraftar izlemiştir*.

    tahmin edebileceğiniz üzere liverpool fc'nin ezeli rakipleri everton fc'dir ve aralarında oynadıkları maçlar merseyside derby adıyla anılır. yanlız bu rekabet, ingiltere'deki diğer klüp çekişmelerine nazaran, holiganlık bâbında daha şiddetten uzak bir şekilde geçmektedir. yine de bu iki takım taraftarlarının birbirlerinden haz etmeme realitesini değiştirmez.

    ayrıca aynı şehirde olmamalarına, şehirlerin arasında 35km mesafe olmasına rağmen manchester united'la, liverpool fc ezeli rakiplerdir ve aralarında oynadıkları maçlar ise 'north-west derby' olarak adlandırılır. bu derbinin kökeni klüplerden de önce, taa sanayi devrimine kadar dayanmakta. çünkü manchester ve liverpool kentleri sanayi devrimiyle beraber, ekonomik ve kültürel olarak ciddi bir yarışa girmişler. futbol klüpleri kurulduktan sonra ise, bu yarışın bir platformu da futbol sahalarına yansımış. yazının başında da belirttiğim gibi, bu iki klüp elde ettikleri kupalar bazında da ingiltere'nin en başarılı iki klübüdür ve çekişme hala devam etmektedir.

    klubün logosu ise liverpool kentinde zamanında bolca bulunan ve kentin de simgesi olan karabataktır. lakin liverpool fc'nin kurucusu john houlding, logosu olarak dizayn ettirdiği kuşa özel bir isim takmıştır, ondan dolayı bu kuş ortamlarda karabatak adıyla değil 'liver bird' ismiyle anılır.

    klubün tarihinden bahsedip, takımın 1975-1990 yılı arasında ingiltere ve dünya futbolunu domine ettiği yıllardan bahsetmemek olmaz. bu bahsettiğim 15 yıllık periyotta liverpool fc toplamda 4 kere (şimdiki adıyla) şampiyonlar ligi kupası, 10 ingiltere ligi şampiyonluğu, 4 kere fa kupası, 3 kere de lig kupası, 9 kere de community shield* kupası elde ederek, ortalığın en kibar tabirle dibine vurmuşlardır.

    olmaz olsun böyle dönem, büyük ihtimalle rakip takım taraftarları tiksinmiştir liverpool fc'den. zaten bu zaman diliminde yedikleri beddualar sayesinde, (daha önceden de belirttiğim gibi) 1992-93 yılında kurulan premier lig'de hakimiyeti iyice ezeli rakipleri manchester united'a kaptırdılar; kendileri ise o günden beri ligde tek bir şampiyonluk dahi yaşayamayıp, adeta helak oldular. hatta hatırlarsanız, stv'nin ünlü dizisi 5.boyut, bu konuyu bir bölümlerinde işlemiş, liverpool fc'yi ermiş salih* bile kurtaramamıştı.

    -----------------günümüz--------------------

    forbes dergisinin 2016 verilerine göre, 470.000 nüfuslu liverpool kentinin kendisinden ünlü futbol klübü liverpool fc, 982m $'lık değeriyle dünyanın en zengin 8. futbol takımı konumundadır. bu listede ligdeki rakipleri manchester united 3,1 milyar $'la 3., manchester city 1,37 milyar $'la 5., chelsea 1,36 milyar $'la 6., arsenal ise 1,3 milyar $'la 7., tottenham hotspurs 600m $'la 13. sırada bulunuyor.

    2015/16 sezonunu ise takım premier lig'i 8. sırada bitirip, taraftarlarına yine hayal kırıklığı yaşatmasını bildi. sene boyu pek sallamayıp, yedek kadrolarıyla maçlarına çıktıkları uefa avrupa ligi'nde ise finale kadar çıkıp, üst üste 3.kez uefa kupasını kazanan ispanyol ekibi sevilla'ya yenildiler. ayrıca ingiltere ligi 8.si ve la liga 7.sinin aralarında oynadıkları finalle, uefa avrupa ligi'nin artık ne kadar osuruktan bir kupa olduğu tekrar ayyuka çıkmış oldu.

    ---- 2015/16 taktik ----

    liverpool fc sezona teknik adam brendan rodgers'la başladı. 8 maçta sadece 12 puan elde edebilip, kasım ayını göremeden takımdan yollandı. sahaya çıkarttığı kadrolarda panik halinde bir çok dizilim denedi lakin kendisi artık liverpool fc mazisinde kaldığı için detaylara girmeyeceğim.

    sonrasında ise kasım ayında borissia dortmund efsanesi jurgen klopp takımın başına getirildi. alman teknik adam, sezon öncesi yapılan transferlerde ve hazırlık döneminde takımın başında olmadığı için, kimsenin ondan birşey beklemediği bir ara sezon geçirdi.

    jurgen klopp'un kafasında 2 tane taktik var. ikisini de 50/50 oranında kullanıyor.

    birincisi modern çağın alışılageldik taktiği olmaya başlayan, 2 dmc, 1 amc ve tek forvetli 4-2-3-1 dizilimi.

    ikincisi ise 4 defans, 3 merkez ortasaha, 2 içeriye kat eden kanat forvet ve ileri uçta ise tek golcü içeren 4-3-3 dizilimi.

    bu sene jurgen klopp'un saha içi dizilimleri ve taktik anlayışı, west ham united teknik direktörü slaven bilic'le birebir uyuştu. kim kimden kopya çekti* bilemiyorum ama ikisinin de birbirlerinden değerli teknik direktörler olduğu aşikar.

    nisan 2016'dan sonra liverpool fc'nin ligde hiç bir amacı kalmamasından sonra, jurgen klopp deneysel takılmaya başladı. kah eski taktikleri kullandı, kah 4-4-2, 4-4-1-1 gibi yeni taktikler denedi. altyapıdan bir kamyon dolusu genci a takıma çıkarttı; hepsine 3-5 maç forma şansı verip, piyasaya çıkarttı. bu gencoların arasında sağ kanatta oynattığı nijerya asıllı ingiliz sheyi ojo, geçerli bir performans gösterip dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.

    ----------2015/16 kadro ve oyuncu kullanımı----------

    2000'li yıllarda liverpool fc taraftarlarının, simon mignolet'den önce kalelerini koruyan jerzy dudek ve pepe reina zamanlarında içleri rahattı. en azından kale bölgesinde pepe reina'nın son senesi (2012/13) hariç, ciddi bir problem yaşadıklarını hatırlamıyorum.

    simon mignolet ise dosta korku, düşmana güven vermekte. kanımca liverpool fc, jurgen klopp'la beraber daha güneşli günler düşlüyorsa, takımının bu adamdan daha iyi bir kaleciye ihtiyacı var.

    sol bek alberto moreno perez'de ne yazık ki yetersiz bir adam. yeni transfer genco joe gomez ise sol bek pozisyonunda sene başında (2015/16) beklenmedik bir şekilde ilk 11 oyuncusu olmayı başardı. ex stoper olmasına rağmen ilk defa denendiği sol bek mevkisinde geçerli bir performans göstermesi sonucu tam da alberto moreno perez'den kurtulduğumuzu düşünürken, çapraz bağları birbiriyle helalleşmeye karar verdi ve sezonu kapattı eleman. gencoya yazık oldu.

    defans göbeğinde mamadou sakho, dejan lovren ve martin skrtel 3'lü rotasyonda oynadı. mart ayında (2016) çıktığı sakatlıktan derbeder dönen martin skrtel'in gözden düşmesi sonucu, yaşlı osuruk kolo abib toure yerine rotasyonda oynamaya başladı.yeni sezon (2016/17) için yapılan joel matip transferi, stoper sorununa çare olacak gibi duruyor.

    sağ bekte ise ingiliz milli oyuncu nathaniel clyne sayesinde işler yolunda gidiyor. alternatifi jon flanagan ağır sakatlık geçirmesine rağmen, yedek oyuncu alma gereği bile duymadılar. o derece kafaları rahat ettirdi adam.

    defansif ortasaha olarak emre can, yaşına göre gayet sağlam performans gösterip, düzenli olarak ilk 11'de görev yaptı. değişen taktiklere göre kah defansif ortasaha (dmc) bölgesinde, kah ise (3'lü merkez ortasahayla oynadıklarında) sola yakın merkezde (mlc) takımın defansif ve taktiksel yükünün büyük bir kısmını çekti.

    lucas leiva ise defansif ortasaha ve yahut taktiğe göre merkez ortasaha mevkisinde sabit emre can'a partner olmak için, sakat olmadığı zamanlarda kaptan jordan henderson ve 2. kaptan james milner'la yarıştı. jordan henderson sakatlığın etkisinden tam çıkamadı, geçen sene ki (2014/15) performansını mumla arattı diyebilirim. james milner ise çok yerinde bir transfer olduğunu kanıtladı. kah merkez ortasahada kah sağ kanatta sorumluluk alıp, skora etki eden bir oyuncu profili çizdi. bu 4 adamın ardında 5. opsiyon olarak ise hıyar ağası joe allen kullanıldı.

    adam lallana 2015/16 sezonunda ofansif ortasaha oyuncusu olarak kah merkezde, kah sağ kanatta, kah sol kanatta görev yapıp, yine skora kendisinden beklendiği seviyede katkı yapamayıp, ortalama bir performans ortaya koydu.

    philippe coutinho correia ise takımda oyun kurucu olarak hem sol kanat, hem de merkez ofansif ortasaha pozisyonunda harikalar yaratmaya devam etti. kendisi son 2 senedir takımında taraftarlar tarafından yılın oyuncusu seçiliyor zaten. fc barcelona seviyesinde bir süperstar gibi takımını kreatif olarak yönlendirip, sorumluluk alıyor.

    yeni transfer roberto firmino, bu sene (2015/16) liverpool'un forvetinde christian benteke'nin beklenmedik formsuzluğu, divock origi'nin beklendik* çapsızlığı, yetersiz danny ıngs'in ve talihsiz harika topçu daniel sturridge'ın sakatlıkları sonucu, kariyerinde ilk defa (oynadığı maçların yarısında) en ileri uçtaki tek forvet pozisyonunda oynamak zorunda kaldı.

    mecburiyetten tek forvet olarak oynadığı maçlarda doğal olarak iyi performans gösteremese de, kendine daha yakın olan forvet arkası ve sağ kanat pozisyonunda oldukça etkili bir performansla oynadığını söyleyebilirim.

    sağ kanat jordon ibe, kendisinden beklediğim gelişimi bu sene gerçekleştiremedi. bir türlü skora katkı yapamıyor eleman. takım sene sonuna doğru amaçsız kalınca jurgen klopp'un altyapı çocuklarınıı a takımda denemesi sonucu, bir diğer sağ kanat sheyi ojo inci gibi parladı. çocukta çok iş olduğu aşikar, yeter ki çok çalışıp belli bir seviyeye erişebilsin.

    forvette christian benteke ise tartışmasız takımın en büyük hayal kırıklığı oldu. premier ligdeki tartışmasız en kötü sezonunu geçirip, ilk yılı itibariyle büyük takımda oynamanın baskısını kaldıramamış bir oyuncu profili çizdi.

    bir diğer forvet, süper yetenek daniel sturridge ise bu sezonun (2015/16) büyük bir bölümünü geçen sene ki (2014/15) gibi hastanede geçirdi. keza yeni transfer danny ings'de öyle. gerçi o sağlam olsa kaç yazar ya, neyse. belçikalı genco divock origi'nin oynadığı futbolu ise ezelden beridir sevmem zaten, jurgen klopp'ta çok sevmemiş olacak ki ikincil forvet roberto firmino'yu mecburen ileri uca çekmek zorunda kaldı.

    ----------------------

    daha da derine inip, 2015/16 sezonunda kadroda kullanılan oyuncuları incelemek isterseniz, alttaki el emeği göz nuru entry'lerime de göz atmanızı tavsiye ederim. zaten bu entry'yi buraya kadar okumayı başardıysanız, sizde bu oyunu ve bu oyunu en iyi oynayanların ligini benim gibi çok seviyorsunuz demektir, iyi eğlenceler dilerim)

    --------------2015/16 liverpool fc kadrosu'nda kullanılan oyuncular------------------------

    gk

    simon mignolet #60602367

    dl

    alberto moreno perez #60604472

    joe gomez #60603751 sezon başında sakatlandı

    brad smith #60752836 sezon sonuna doğru denenen gencolardan

    jose enrique sanchez #60751629 hiç oynatılmadı

    dc

    mamadou sakho #60606259

    dejan lovren #60604948

    martin skrtel #60640794

    kolo abib toure #60642145

    steven caulker (k) #60752328 hiç kullanılmadı

    dr

    *nathaniel clyne #60677049

    jon flanagan #60679207 ağır sakat

    dmc/mc

    *emre can #60687132 dmc/mcl

    lucas leiva #60690540 dmc

    jordan henderson #60695792 dmc/mc

    *james milner #60697265 dmc/mcr/mr/amr

    joe allen #60697537

    kevin stewart #60752620 dmc sezon sonuna doğru denenen gencolardan

    aml

    ***philippe coutinho correia #60780410 aml/amc

    amc

    **roberto firmino #60740253 st/amc/amr

    adam lallana #60737559 aml/amc/amr

    amr

    jordon ibe #60746050 amr

    sheyi ojo #60755132 amr

    st

    christian benteke #60775865

    daniel sturridge #60775420 çoğunlukla sakattı

    divock origi #60746272

    danny ings #60746520 sezon başı sakatlandı

    ---------------bonus-----------------

    diğer premier lig takımları ve oyuncuları hakkında daha detaylı ve net bilgiye ulaşmak isterseniz, el emeği göz nuru şu entry'lerimi kurcalayabilirsiniz a dostlar:

    leicester city #59701667

    afc bournemouth #58868355

    aston villa #58544810

    crystal palace #59844030

    norwich city #58903171

    stoke city #60212188

    sunderland afc #58682060

    swansea city #60347037

    watford fc #59253290

    west bromwich albion #59927485

    west ham united #60443960

    ---------------bonus-----------------

    son söz: bu entry'yi, 'cahil @1, nefret kusan @2' safsatalarından bıkmış, ekşisözlük'ü hala kutsal bilgi kaynağı olarak kullanan insanlara adıyor, içeriğine ilgi duyan 'premier lig sevdalıları'na ise selam ediyorum.

  • 27. recep tayyip erdoğan

    kendi iktidarı için bugün tüm sağı tasfiye etti tek başına. orta vadede kendisi için bir çıkış yolu da yok; bugün 62 yaşında, 10-15 yıl daha sahnelerde cumhuriyete küfretmeye devam edecek maksimum. sonra? çevresini tamamen servet düşkünü kişiliksiz tiplerden oluşturdu, islamcı kesimin ciddi bir kesimini kendisine can düşmanı ilan etti, türkiye'nin yarısı zaten kendisinden nefret ediyor.

    şu anda bu ülkede en korku içerisindeki kişidir tayyip. taşeron belediye işçisi bile geleceğe ümitle bakabilir, ancak tayyip için gelecek müthiş bir karanlık. ingilizler cromwell'i mezardan çıkarıp astı, fransızlar 6 asırlık hanedanın kralı louis'nin başını giyotinle aldı, ruslar "kutsal" romanov hanedanını bir bodrum katında çoluk çocuk kurşuna dizdi. bu saydığım hanedan ve liderler öyle tayyip'e benzemez, asırlarca dünyanın en büyük imparatorluklarını yöneten aileler. tayyip romanov'ların bezirganbaşı olamayacak kalibrede biri. kendisini bekleyen kaçınılmaz sonu nasıl aklından çıkarabiliyor acaba? sara krizlerinin bu "kaçınılmaz sonu" aklına getirdiği anlarda nüksetmesi muhtemeldir.

  • 28. 28 mayıs 2016 gaziantep'e roket düşmesi

    düşmemiştir o atmıştır birileri iyi bakın.

  • 29. 18 mayıs 2016 şemdinli saldırısı görüntüleri

    (bkz: propaganda)

    5 askerin şehit olduğu saldırı. kancıkların videosunu izleyince kirpi tamamen parçalandı sanıyorsunuz (ki sözlükte yuvalanmış teröristler de bunu iddia etmeye çalışıyorlar) ancak işin aslı öyle değil.

    olay sonrası kirpi önden
    olay sonrası kirpi arkadan

    özellikle ikinci fotoğrafa bakarsanız personelin olduğu arka taraf tamamıyla tek parça. yani "9 yaralı deniyor yalan bu, canlı kalmaz içinde" diye bağıran uyanık pkk destekçilerini dikkate almayınız. ayrıca "hiç şehit vermedik" ifadesi geçen seneye ait, bu saldırı üzerine söylenmiş bir şey değil. zaten bu saldırıda şehitler olduğu sözlükte de biliniyordu.

    (bkz: 18 mayıs 2016 şemdinli saldırısı)

    edit: ha bu arada bu eyp ne ara döşendi derseniz (bkz: çözüm süreci). yatacak yerin yok uzun adam.

    edit 2: bu arada soranlar oluyor kapalı araç içinde nasıl şehit olabiliyor diye. aracın içerisinde emniyet kemerleri var aslında hem de üç taraftan (bacak arasından, sağ ve sol omuzdan) bağlamalı. ama bazen personel kıyafet + çelik yeleğin üzerine kompozit başlık takmayabiliyor, kemerini takmayanlar olabiliyor. evet bu yapılmamalı ama onlar da sizin benim gibi insanlar, oluyor yani. bir de şehit + yaralı sayısı 14 gözüküyor, bu gereğinden bir fazla kişinin araca bindiği anlamına geliyor yani yan yana oturan beş kişi fazladan gelen bir kişiyi araya oturtabilmek uğruna kemer takmamış olabilir, bu yüksek bir ihtimal. şöför ve araç komutanı da çoğu zaman kemer takmaz onları da eklersek, arada bir kişilik yer var arka tarafa dönük oturan personel onun da kemeri olmaz onu da ekleyelim, sonuçta şehit olan 5 kişinin kemer takmamış personellerden olma ihtimali çok çok yüksek. hatta ağır yaralı olanlar da bu kemer takmayan tayfaya dahildir diye düşünüyorum. ha tamamen güvenli kaç kişi taşır bu araç diyorsanız hepsi kurallara uymak kaydıyla şöför+komutan+10 kişi, standardı budur.

    edit 3: hala utanmadan bana mesaj atıp genelkurmay oraya sonradan hasarsız araç koymuştur diyen komik adamlar oluyor. fotolar 18 mayıs saat 17 gibi elime geçti. hatta bu konuyla ilgili entrymin bir bölümünü bu fotolara bakarak yorumlamıştım. fotolar gerçek, ikinci fotoda aracın numarası vardı ben gizledim onu, onun dışında herhangi bir oynama değiştirme yok. fotoları nasıl elde ettiğimi merak edenler de nick altıma bakabilirler yani zor bir şey değil. ha bu arada bu fotoların aksini iddia etmek için terörist kaynaklardan olayın sonrası ile ilgili foto veya video arayan pkk destekçileri boşa uğraşmasınlar, aksini kanıtlayabilecek herhangi bir şey bulamayacaklar.

  • 30. 39 yaşında bekar yüksek egolu kadın yönetici

    bu yaşta belli bir kariyer yapmış kadınlar dünyada kalan son entelektüellerdendir. onlarla, felsefe, edebiyat, sosyoloji, teoloji, psikoloji ve iktisat konuşabilirsin. bu kadınları gördükçe insanlığa dair bir nebze umudum oluyor.

  • 31. işini asla yarıda bırakm

    konuyla ilgili bir video:

  • 32. öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

    musclewiki diye bir site var. hangi kası çalıştırmak istiyorsanız o kası çalıştıran hareketleri gösteriyor.

    edit: sevgili sözlük gelen mesajlardan ötürü bi açıklama yapma gereği hissettim. bilgi için teşekkür eden de var, çok cahilsin keşke ölsen diyen de :) gym'e yeni başladığımı çok şey öğrenceğimi söyleyen falan oldu. allah kahretmesin sizi emi :) kpss sonucu bekleyen, günde 256 defa memurlar.net sayfasını yenileyen bi garibanım ben la. bu işi bilenleriniz var ama çoğumuz spor salonuna girip ne bok yiyeceğimizi bilmeyen insanız. site sizi tatmin etmemiş olabilir ama vay amk çok iyiymiş diyenler de var. bu siteyi görüp daha iyisine zıplayacak belki adamlar. çok da şey yapmayın yani. bu arada bolca omuz çalışın. hadi eyvallah.

  • 33. şaka maka ab'nin 3 milyar euro'yu yatırmaması

    bugün gelinen noktada kabak gibi görünen olaydır. bu tarz kazıkları insan üniversitenin ilk yıllarında falan yer. enayi gibi kamyon kamyon mülteciyi aldığımızla kaldık sanırım.

  • 34. alsancak'taki kısa mor saçlı kız

    (bkz: bak şurdan siktir git)

  • 35. idam cezası geri gelsin

    asla ve asla getirilmemelidir. adamı terör diye alırlar. bir gün içinde yargılayıp asarlar. daha doğrusu olay oraya gelince bir iç savaş yaşanmaya başlar. ab için kasma gibi bir durum yok. türkiye gibi üçüncü sınıf demokrasilerde idam kararları büyük pişmanlıklar doğurur. adnan menderes ölünce demokrasi kahramanı olmuştur mesela. tecavüzcüyü koruyan yasalar yok. tecavüzcüye indirim veren hakimler var. tecavüz edenlere müebbet verilsin. hayat boyu mahkum olsunlar. bu ölmekten daha beter zaten. böyle olursa da yeterince caydırıcı olur. ama bizim ülkemizde tecavüzcüsüyle evlendirmeye çalışıyorlar. demek ki mesele ölüm cezaları değil adaletsiz bir sistem inşa etmekle alakalı. çıkarsa sadece muhalefeti susturmak için kullanılacağı bariz.

  • 36. muhteşem yüzyıl kösem

    hep beğenmediklerimizi mi yazacağız, beğenince neden yazmayalım ki?

    başta beren saat'in performansı, sonra kış sahneleri olmak üzere tüm muhteşem yüzyıl serisi içinde ilk 5'e girebilecek bir bölümdü, şeyhülislamın kızı akile için seçilen kızın normal bir kız olmasına kadar her detayını çok beğendim.

    beren saat kösem olmalı diye ilk ben demiştim, zaman zaman beni dediğime pişman eden sahneleri oldu, bazı sahnelerde role giremedi ama ahmet'in ölümünden bu yana kadının performansı baya iyiye gittiği gibi, son bölümde mehmed'in ölümüne verdiği tepki beni mustafa'nın naaşını görünce bağıran mahidevran'ın tepkisi kadar -hatta daha fazla- etkiledi. bu tepkinin aynısını evladını kaybeden bir annede birebir gördüm ben, beren saat'i kötülemek için "ehehe çık kımikti :))" gibi şeyler söylemeye ıkınmamak lazım, o sahneyi 50 defa izledim, 50 kez daha izlesem yine etkilenirim. bir de beren saat'in ağzına dualar, osmanlıca tabirler filan yakışıyor, gerçek hayatında da ayyy çok sevimliiii bir tip olmadığı için kösem'in nasırlaşmış döneminde daha başarılı sanki, az bölüm kaldı zaten umarım böyle gider.
    diziye girişinin kurgusu da, zamanlaması da, o zamanki kösem de beren saat için uygun değilmiş demek ki, kısmet.

    kış sahnelerini gerçekten kışın mı çektiniz gız? o soğuğu odada hissettim resmen. osman dışarıda gezerken yollarda gördüğü donmuş insanlar, yağma, ateş başında ısınmaya çalışanlar, akile'nin konuştuğu yaşlı amca, osman'ın soğuktan yanmış yüzü, kösem'in imareti, hepsi baştan sona kusursuzdu, bize böyle sahnelerle gelin.
    ama en başarılı hacı ağa'nın donmuş boğazda yürüdüğü sahneydi, of neresinden öveceğimi şaşırdım, bunca işim gücümün arasında bölümü tam üç kez izledim üç.

    eskiden olsa oğlunun ölümünden 10 gün sonra imarette yemek dağıtan kösem dayı'ya şaşırırdım ama artık alıştım, bu kadar soğukkanlı bir kadın olmasa gerçekte koca bir devleti 20 sene yönetemezmiş, erhan afyoncu'nun "devleti öyle bir sırtlamıştı ki geceleri uyku uyuyamazmış" lafı geliyor aklıma, bu yüzden dayı gibi oturup koğuş ağası gibi tesbih çekmesi, yas tutmak için aylarca odaya kapanmayıp bir yandan aç doyururken bir yandan düşmanlarının götünden kan alması filan tam bir kösem sultanlık müessesesi gerçekten.

    atanamamış bruno mars osman'la şeyhülislamın azıcık kart kızı ikilisi bana osman - meleksima ikilisinden daha gerçekçi ve romantik geldi, yalnız osman sefere çıkarken şeyhü'nün kızı arkasından neden sikecekmiş gibi bakıyordu anlamadım. kendisine tavsiyem meleksima'ya günde beş vakit "ben hür ve nikahlı bir kadınım" demesi. gerçek bir serial killer olan bu söz öbeği sayesinde hürrem'in bunalıma ve mezara sokmadığı kimse kalmamıştı, başarılar akile.

    safiye - hümaşah - iskender triosu başta hoş bir dans üçlüsü olsalar da zamanla aşırı sıktılar, özellikle iskender'in kösem'le seks yapamamasının hırsından gözünün dönmesi sonucu geldiği hal hayli baymıştı, halbuki kösem'in çükü olduğunu bilse olaylar bu hale gelmezdi. haftaya safiye'nin intihar edeceğini, hümaşah'ın da üzüntüden mısır'a eski kocasından kalan malı mülkü satıp parasını yemeye gideceğini umuyorum. yıl 1621 ve 2 sene önce ölmesi gereken safiye bu gidişle ikinci abdülhamid'i devirip kendi şehzadesini tahta çıkarmaya çalışacak korkarım ki.

    önümüzdeki sezon için 4. murad rolüne yeni birilerini aralamalarına hiç gerek yok, şimdikini oynayan küçük adam çağan efe ak bence murad'ın her dönemini oynayabilir, aktör müsün yavrum sen, karizmatik misin, çok yakışıklı mısın sen ya? çocuk ata binip sefere çıksa yadırgamam, hay maşallah çocuğa bakınca çocuk yapasım geliyor, benim oğlum olsa nazar değer diye camdan bile baktırmazdım. yakışıklı erkek küçükken de yakışıklı oluyor be. aşırı başarılı gen birleşimi, anasını babasını tebrik ederim harika çocuk yapmışsınız.

    bu çok aşırı güzel bölümde kalbimi kıran tek şey mad king mustafa targaryen'i hiç göstermemeleri oldu, kendisi "ağalar şu masayı haremde dolaştırın, hava alsın" dediğinden beri kayıp ecdadımı bulmuş olmanın sevincini yaşıyorum, onu lütfen her bölüm gösterin, canım benim, ecdad gibi ecdad <3

  • 37. survivor 2016

    efekan nahihan'ın "ben ve yattara sayesinde takımın karnı doyacak" sözünü çok nezaketsiz bulmuş. komediye bak dün gece ateş başında serkay ile yaptığın muhabbetin ana teması bu değil miydi efecik, sayıları biz alıyoruz sizin yüzünüzden boşa gidiyor diye ibrahim ve damla'ya saydırmadınız mı? bu kadar çifte standarta pes!

  • 38. apple'ın üreteceği dam

  • 39. akp'li gazetecilerin askerlerle dalga geçmesi

    onlar son model uçaklarla gezip kuş sütü eksik sofralarda ziftlenecekler. sen de kahpe pusularda şehit düşeceksin onların bu saltanatı için. tabi ki dalgalarını geçecekler. hadi hulusi, bi takla da sen atıver.

  • 40. 2016 ekonomik krizi

    krizi bir gecede fakirleşmek, bütün parasının kaybolması olarak anlayanların ahkam kestiği durum. kriz kelimesi bunalım ve buhran anlamına gelir. yani olağan dışı durumlar için tasvir edilir. tabi bizim ülke gündemi ve insanı olağan nedir onu bilmediği için durumu anlayamıyor.

    kriz var mı?

    tabi ki de var.

    peki neden anlaşılamıyor.

    evvela maddenin korunumu kanunu gibi paranın da korunumu vardır. para cisim değiştirir, mülk, gayrı menkul, kıymetli maden, evrak, ticari mal vb. dolayısıyla para eğer bir bankada faizi karşılığı yatmaya bırakılmıyorsa sürekli bir döngü halindedir. zaten bu döngü sonucu oluşan artı değere kar denir.

    şimdi siz bir ev satın aldınız, bunu kredi ile finanse ettiniz, ne oldu gelecek yıllar boyunca o konuta para ödeyeceksiniz. peki iş orada bitti mi hayır. o evi satan bir başka ev aldı, veya müteahhit gitti yeni evler için arazi aldı, inşa faaliyetlerine girişti, para oradan oraya transfer oldu. müteahhit amaleye maaş ödedi, o gitti peynir aldı, peyniri satan toptancıya para ödedi, toptancı fabrikaya, peyniri yapan fabrika çalışanına, dağıtıma, köylüye para ödedi, köylü veterinere verdi. dolaşım böyle ondan ona bundan buna gitti. sonra bu aradaki insanlardan birisi gitti bir ev satın aldı, hop para tekrar dolaşıma girdi.

    bunu piyasada nasıl olur kriz çıkmaz diye hayret edenlere bir de millette para var yeaa diyenlere anlatmak için yazdık.

    bizim gibi şehirleşme serüveni çok değil 50 sene öncesine dayanan, kent rantını kar etmek sanan yağmacı zihniyet, bir bok yediğini veya yığdığı evlerin mülklerin bir boka yaradığını sananlar için güzel günler çok yakın.

    büyük bir kentsel rant kavgası sonucu çarıklılar ( üzerine alınan alınsın, kente göç edip şuradan buradan hazine arazisine çöreklenenler, olmadı daire peşinde koşup 2-3 evi olunca kendini zengin sananlar çarıklıdır) biraz gayrimenkul sahibi olunca 3 dairem var 300 binden 1 milyon eder, milyonerim diye seviniyor ama, işte kazın ayağı öyle değil.

    beybaba sen ülke olarak katma değerli mal üretip ihracaat yapmazsan, el alemden katma değerli mal alırsın. üstelik o malı sana satan ettiği karını da biriktirip, bir de gelir sana tekrardan mal alman için kredi verir. sen her geçen gün ufak ufak yoksullaşırsın.

    bütün arazilerin tekelleşir, bazı şirketlerin malı olur, sen de mal mal bunu seyredip şehirdeki arsana yapılan iki daire ile tatmin olursun. evet ekonomiye giren devasa paralar sürekli dolaşım sayesinde rant ve gelir yarattı, ancak bunu katma değerli üretime yatırmayanlar, yani bir bütün olarak ülkenin %99'u, ufak ufak daralan çemberde götünü daha fazla kıstırıyor.

    kriz sisteme dışarıdan gelen para, yabancı yatırımcıların paraları ile öyle böyle dönüyor, peki ama nereye kadar. işte o kırılma yaşanırsa bu ülke bütün dünyaya ibretlik hikaye olarak kuşaklarca aktarılacak.

    çünkü çark her geçen gün biraz daha öğüterek işliyor, yapısal durgunluk ve kriz başladığında milyonların bırakın işi gücü açlıktan öleceği günler uzak değil. çünkü üretime dayalı bir ülke değilsin, varsa yoksa arazi, bina gayrimenkul satarak geçiniyorsun. içeri giren para dışarı toptan çıkmıyor belki ama, o binilen lüks araçlar, cep telefonları, kıyafetler, teknolojik ıvır zıvırla kıyın kıyın fon transfer ediyorsun. üstelik gırtlağa kadar borca batmışsın.

    şimdi uzun lafın kısası raad olun gençler kriz mıriz yok. takmayın kafanıza bunları, harcayın harcayabildiğiniz kadar, ev araba alın. keyfinizi bozmayın. bir kaç yıl içinde bir devletin ve halkın nasıl helak olduğunu gözlerinizle görürsünüz nasılsa.

  • 41. tekgozodadayasayangenc

    tekgozodadayasayangenc adlı yazar ; ekşi sözlük adlı başlığa aşağıdaki yazıyı yazdığı için hesabı silindi.

    https://pbs.twimg.com/media/cjigirkugaactw1.jpg
    https://pbs.twimg.com/media/cjigivcukaacuou.jpg

    başlık : "ekşi sözlük"

    --- yazdığı entry ---

    türkiye cumhuriyeti'nin türk milletinin kutsal saydığı tüm değerlerin
    ( atatürk, bayrak, toprak bütünlüğü, din, dil,ırk, vs)'in aşağılandığı,
    türkiye cumhuriyeti
    yasalarına aykırı her türlü iş ve işlerin döndüğü,terör örgütlerine propaganda yapılmasına izin verildiği ve bunların umursanmadığı bir websitesi haline gelmiş ekşi sözlük. kullanıcılarının yasalara uymasını üyelik alırken taahhüt ile sağlarken bunun denetlemesini yapmamak ve propaganda yapanlara fırsat vermekten, söz konusu terörist yazarlarla birlikte türk ceza kanununun ilgili hükümlerine dayandırarak cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunacağım sözlük. bakalım her şey dürüm müymüş.
    --- yazdığı entry ---

    ve aldığı mail ; https://pbs.twimg.com/media/cjigivcukaacuou.jpg

    ve 4-5 yıllık yazarın hesabının kapatılmış olması..

    şimdi bunu ben burada belirttiğim için beni de uçuracaklar mı?

    bu yazar trollük yapmamıştı kimseye hakaret etmemişti, terörist propagandası da yapmamıştı..

    o kadar uçurulması gereken troller ve milli manevi değerleri aşağılayan insan var iken..?

    türkiye'nin en özgürlükçü yeri olarak görülen ekşi sözlük, kendisine yapılan eleştirileri bu şekilde mi çözüyor?

  • 42. yannick ferreira-carrasco

    uzun bir aradan sonra trt 1 ekranlarında sevişme sahnesi izlettirdi.

    yarın diyanet gusül abdesti için fetva verir.

  • 43. yaşlı amcaların seks yaparken enselenmesi

    otobüste acıyıp yer verdiğimiz amcaların gerektiğinde iki büklüm dakikalarca kalabildiğini gösteren olay. vermeyin.

  • 44. pepe

    anasını avradını siktiğimin piçidir.

  • 45. sırf instagramda paylaşmak için yapılan şeyler

  • 46. 26 mayıs nusaybin'de 44 teröristin teslim olması

    teslim olan ve sivil olduğu iddia edilen 67 pkk'lı teröristlerden 15'inin nusaybin nüfusuna kayıtlı olduğu, vücutlarında oluşan izlerden hepsinin uzun süre silah taşıdığını gösterir izler olduğu ve yapılan swap testlerinde saç, el ve yanaklarında patlayıcı artıklarına rastlanıldığı belirtildi.

    http://www.hurriyet.com.tr/…kk-li-teroristl_286983/

    tabi bunlar bazıları için hikaye, isterseniz çatışırken çekilmiş videosunu koy onlar için hala sivil, hak arayan hafif silahlı gençler, özyönetim kurmak isteyen halk, önderlik çizgisinde barış için kendini feda eden intihar bombacıları vs...

  • 47. beşiktaş

    edit: 6.yazı

    buradan devam: #60771682

    sonunda lige dönüyoruz. hem de 4 golle yenilen fenerbahçe'ye nispet yapar gibi 4 gollü bir galibiyetle. rakibimiz gaziantepspor.

    maça başlıyoruz ve 20. dakikada rhodolfo ön çapraz bağlarını koparıp sezonu kapatıyor. zaten stoper sayımız azken rhodolfo'nun da gidişini, başımız ellerimizin arasında birbirimize bakarak izliyoruz. herkes bu maçı unuttu çoktan, önümüzdeki maçları düşünüyor. elimizde 2 stoperimiz kaldı; alexis ve marcelo. daha bir kere birbirleriyle oynamışlıkları yok. kaldı ki zaten ikisinin transferi de erteleme maçlarımızdan sonra olduğu için, ertelenen mersin ve trabzon maçlarımızda elimizde stoper kalmıyor. tek seçenek necip-tosic ikilisi. ya onlar da sakatlanırsa... derin bir of çekiyoruz. derken burada bir yazar arkadaş şöyle diyor: "saçmalamayın. biz şampiyon olacağız ve "ne sezondu be, devre arasında iki stoperimizi de kaybetmiştik" diye birbirimize anlatacağız" (entryi bulamadım. eğer bilen duyan varsa editlerim). şu anda tam olarak anlattığımız da bu:) maçta perdeyi gökhan açıyor. sonra oğuzhan, gomez ve ismail ile devam ediyoruz. özellikle oğuzhan'ın golündeki ince işçiliğe dikkat

    konya'daki kupa maçında marcelo'nun kırmızı görmesi ise işi biraz daha ilginçleştiyor. bu sebepten dolayı, oynayacağımız başakşehir maçında marcelo forma giyemiyor ve daha ilk maçtan savunmanın göbeğine alexis-necip ikilisini koymak zorunda kalıyoruz.

    daha maçın başlarında, gomez sayısız gol kaçırıyor. derken visca golünü atıyor ve 1-0 geriye düşüyoruz. maçın iki tartışmalı pozisyonu var. biri sarı kartı bulunan mehmet batdal'ın 43.dakikada 2.sarılık hareketi yapmasına rağmen atılmaması (mhk talimatlarına göre, rakibin yüzüne yapılan hareketler en az sarı kart gerektiriyor). zaten abdullah avcı, mehmet'i devre arasında oyundan aldı. ikincisi ise ilk devrenin son saniyesinde, oğuzhan'ın bileğine basan mahmut tekdemir verilmeyen kımızısı. aynı mahmut, ikinci yarıda kalemize gol atarak durumu 2-0'a getiriyor. sonra tanıdık manzaralar görüyoruz maçta. bursa maçındaki golün çok benzeri direkten dönüyor.
    sonrasında quaresma'nın trivelasında kafa topuna çıkan ikili cenk ve gomez. sizce bu golün kaçma şansı var mı? kaçmıyor da zaten. cenk durumu 2-1'e getiriyor. 61'de oyuna giren quaresma, maça karakter koymaya devam ediyor ve ceza sahasını zorlayıp kritik bir yerden faul alıyor. sonrasında sosa'nın topunu gole çeviren isim ise atiba. kasımpaşa ve osmanlı maçından sonra, bu maçta da bir geri dönüşe imza atıyoruz. bu maçın özetini izlemenizi tavsiye ederim.

    bu maçtan sonra, sonunda erteleme maçımızın ilki olan mersin idman yurdu maçını oynuyoruz. stoperde necip-tosic ikilisi var. maça başlayınca ise bu sefer sis çöküyor ama maçın oynanmasına engel olmuyor. maç 0-0 giderken oğuzhan ceza sahasının önünde yerde kalıyor ve serbest vuruş kazanıyoruz. sosa hemen topu kolunun altına alıyor ve harika bir freekick ile topu ağlara yolluyor. biraz sonra olcay'ın topu direkten dönüyor. neyse ki sonra bu golü aramıyoruz ve bu maçı da kayıpsız geçiyoruz ve sonrasında gençlerbirliği'ni ağırlıyoruz. gençlerbirliği'nin başında deli ibomuz var. yine başlıyor herkes "yatacak"lara. gençler bizi epey terletiyor. olcay'ın yine bir topu direkte patlıyor. sonrasında olcay'ın yerine giren cenk ise, istatistiklerde görünmeyen ama maçın kilidini çözen pası sosa'ya atıyor ve sosa'ya asist, gomez'e ise golü yazdırıyor. bir "oh" daha çekerek 1-0 kazanıyoruz. sırada fenerbahçe derbisi var.

    23.haftaya girerken maç eksiğimize rağmen fenerbahçe'nin 1 puan önündeyiz. eğer fenerbahçe'yi yenersek maç eksiği ile fark 4'e çıkacak ve fenerbahçe'ye büyük darbe vuracağız. kadıköy'de maç başlıyor

    henüz 3.dakikada, bizim ceza sahamız yakınlarında alper kendini usulca yere bırakıyor ve cüneyt çakır faul düdüğünü çalıyor. serbest vuruş çalışılmış belli ki. caner topu içeri değil de ceza sahasının arka köşesine doğru, orada kendini unutturan volkan şen'e gönderiyor. volkan ise ender yaptığı şeylerden birini yaparak topa harika vuruyor ve golü atıyor. golün ve taraftarın etkisiyle fenerbahçe baskılı oynuyor ve bu baskıyı kırmamıza izin vermiyor. gomez kişisel çabasıyla yoktan bir pozisyon var ediyor ve quaresma'yı kaleciyle karşı karşıya bırakıyor ama quaresma bundan yararlanamıyor. özellikle 2. yarıda epey pozisyon buluyoruz ama volkan kalede devleşiyor resmen. 82.dakikada alexis'in hatasında ozan topu nani'ye iletiyor ve 2.golü de yiyoruz. golden sonra yine pozisyonlar bulsak da değerlendiremiyoruz ve 2-0 kaybediyoruz. ikinci golü yememizle birlikte ikili averajı fenerbahçe'ye kaptırıyoruz (ilk maç 3-2'ydi). "umarız iş oraya gelmez" diye geçiriyoruz içimizden.

    bu mağlubiyete rağmen dağılmıyor, lige kaldığımız yerden devam ediyoruz. sonraki rakibimiz eskişehir. maçın başında, artık alışılageldiği üzere olcay topu direğe nişanlıyor. il golü kornerden sosa-atiba iş birliği ile buluyoruz. sonraki gol ise gerçekten çok iyi bir organizasyon. bunun ardından gomez kendisinin 2, takımının 3. golünü atıyor. 89.dakikada eskişehir'in attığı güzel golle ise maçın skorunu belirliyor: 3-1

    artık bir karadeniz turunun vakti geldi. rize deplasmanına gidip oradan trabzon'a geçeceğiz ve maç eksiği/fazlası, gizli birinci, eksik ikinci,psikolojik üstüncü... gibi kavramlarını ortadan kaldıracağız. şampiyonluk yolundaki en önemli viraja girmek üzereyiz.

    yarın --> son 10 kritik maç

  • 48. zinedine zidane

    materazzi'ye attığı kafanın üzerinden 10 yıl geçmiş olan yıldız. adam şimdi td olarak şampiyonlar ligi finalinde. vay arkadaş.
    (bkz: öyle bir gerçer zaman ki)

  • 49. zonguldak kilimli'de maden işçilerinin açlık grevi

    bu ülkede, kendilerini yerin altında açlıktan ölüme terk edecek kadar çaresiz kalmış insanlar var. ne acı ki, devleti yönetenler bu çaresizliği anlamak yerine onları iktidarlarını hedef almış huzur bozucular olarak görüyorlar.

    14 kişi 10 gündür yerin altında, karanlıkta, soğukta, yemek yemeden yatıyor. sebep ne biliyor musunuz, 4 aydır maaş alamıyorlar. insanlığınızı sikeyim, müdahale edin şu duruma. ulan verin garibanın hakkını, ne istiyorlarsa şu dakika verin, çekin çıkarın adamları o çukurdan. tüh allah kahretsin sizi, rezil herifler. güç sarhoşluğundan insanlığınızı kaybetmişsiniz.

  • 50. tolgay ali arslan

    1.5 yıl önce 450 bin euroya transfer olmuş ve 1 yıldır sakatlığından ötürü oynamamış. buna rağmen transferi için beşiktaşlılar ancak 7-8 milyon euroya fit olurmuş. futbolcu futbolcu değil sanki cumhuriyet altını, yattığı yerden değer kazanıyor. bence bunu bir sene daha yatırın, biraz daha değer kazansın 15-16 gibi satarsınız. 7-8 milyon euro şu anda az, hazır dolar artıyorken bi sene daha demlemekte fayda var.

    edit: asdasfasdasfgh şimdi de pogba transferinden daha zor olarak nitelendirilmiş. bence artık zirvede bırakın bu muhabbeti, daha devam ederse sonu nereye varır kestiremiyorum.

    edit 2: evet oğuzhan da 500 bin euroya geldiği için onun da değeri 2 m euro olması lazım. bu entryden bunu çıkarıyor olabilmeniz ne harika. oysa oğuzhan geldiğinden beri hiçbir şey oynamadığı sakat olarak yattığı, bu sene ligde 9 gol atmadığı için değerini artırmış olamaz. tolgay gibi golleri ve asistleriyle takımının kazandığı şampiyonlukta pay sahibi olabilseydi oğuzhan için 8-10 milyon istemekte haklı olabilirdiniz evet. bi de şu donk'a 2,5 verdiyseniz buna on yüz beş milyon vermelisiniz kafası da harika. o zaman siz de tabata'ya 8 milyon vermiştik deyip yapacağınız transferlerin değerini ona göre biçin arslanlarım.

    evet donk'a 2.5 verdik ve bundan sonraki bütün transferlerimizi donk'a 2.5 verdiysek'e göre yapacağız. mesela 8-10 milyon değerinde iyi bir futbolcu bulduk tam transfer edeceğiz o da ne. "donk'a 2.5 vermiştik." o zaman bu oyuncuya 20 vermeliyiz. ya da 1.5 milyon euroya yedek kalmayı sorun etmeyen iyi bir rotasyon oyuncusu bulduk tam almaya niyetlenirken o da ne. "donk'a 2.5 vermiştik." o zaman bunu 5'e almalıyız olacak. maalesef galatasaray artık futbolcu transfer ederken "donk'a 2.5 vermiştik" para birimini kullanacak. bundan sonra ucuz transfer yok galatasaray'a.

    podolski'ye de 2.5 vermiştik ama siktir et bunu görmezden gelin. donk önemli.